Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 MAYIS 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
ALLECRO EVİN İLYASOĞLU
Ankara'da görkemli şölen16. Uluslararası Ankara Festivalı ge-
çen hafta görkemli bir açılışla başladı.
Gerek orkestrası. şefi ve solisti, gerek-
se seçilen yapıtlar açısından tam anla-
mıyla bir şölen yaşandı.
FazılSay'ın açılışta seslendirdiği Sa-
int-Saens'ın 2. piyano konçertosunu da-
ha önce CSO ve IDSO eşliğinde de din-
lemiştik. Ancak ya şef ve orkestranın far-
kı ya da aradan geçen sürede Fazil'ın ol-
gunlaşması bu yoruma ayncalık getir-
di. Belki de önceki yorumlardan sonra
Fazıl'ın yoğunlukla Bach çalışması,
Bach CD'si hazırlaması ona yeni bo-
yutlarkazandırmıştı. Örnegin açılış ka-
danzmda Bach yansımalan duymamak
elde değildi. Anikülasyonda artan say-
damlık da Bach birikiminin göstergesiy-
di. Ve sonra o romantizmin aşın uçlar-
daki duygulannı. ateşini, coşkusunu.
kınlganlığını. içedönüklüğünü, çocuk-
su saflıgını bir ıvmeye kaptırarak anla-
tıyordu Fazıl.
Yapit, Fazıl iletümleşıpyeniden doğ-
muştu. Tüm nüanslar incelikle uç nok-
talara tasınmıştı. Camille Saint- Saens
kaldınyordu bu incelikli degişimi. Fran-
sa Ulusal Orkestrası bir buçuk ay önce
"Vktoire de la \1usique" seçmelerinde
fınale kalan Fazıl'a yine bu konçertoda
eşlik etmiş ve Ankara Festivali'nin açı-
lışında aynı yapıtı çalmasını ıstemiş.
Fazıl'ın bu "nüans ıştemelerine" ina-
nılmaz bir titızlikle özen gösterip aynı
söylemi sürdürebılmesi, onun yorum
anlayışını bu denli paylaşması ve ünlü
Amerikalı şef Dennis Russel Davies'in
desteği, uyum içinde bir sonuç doğur-
du.
Şef Davıes ile Fransa Ulusal Orkest-
rası da ilk kez birlıkte çalıyorlardı. Ve
de tek prova ile "profesyoneUik'" buy-
du herhalde. Ustalıklı ve işini bilen ki-
şılerin bir araya gelmesi! Liszt'in Pre-
lüdler'inde ve Berüoz'un Fantastik Sen-
fonisi ile bis olarak çaldıkları Carmen
parçasında sanki kırk yıldır birlikte ça-
lışan şef ve orkestra izlenimini bıraktı-
lar. Hele Fantastik Senfoni'de yaratılan
duyarlılık uzun zaman kulaklanmızdan
silinmeyecek. Bestecinin "sabit fildr"
(ıdee fix) buluşunun altını özenle çize-
rek bir romantik aşk öyküsûnü imge gü-
cünün sınırlannda sundular.
Programıyla, yorumculanyla ve sı-
cacık dinleyici kitlesiyle gerçekten bir
şölendi 16. Ankara Festivali'nin açılı-
şı. Bundan sonra çellist Arto Nova,ke-
mancı Oto Ughi,genç kemancıNicolo Lo-
ud,Liege Filarmoni Orkestrası. Davies
gibi bir başka ûnlü şef, Bartfaoiomee, Art-
hur Grimaux Trio'su, King's Consort
AterbaJetto, Israel Balesi, Enrico Maci-
as ve tdil Biret, festivale katılacak ünlü
sanatçılar arasında. Festivalin derli top-
lu ve öz bir programı var. Ancak vokal
müziğin eksikligi degöze çarpıyor. Bir
opera temsili çok büyük ekonomik des-
tek gerektinr, ama dünyaca ünlü bir şan-
cı veya konser-opera şeklinde sunula-
cak solistli-orkestralı bir yapıt bu eksi-
ği kapatabilirdi. Doğal olarak yine ay-
nı soru gündeme gelecek: Hangi salon-
da. hangi sahnede? Ankara'nm yüz ağar-
apıt,
Fazıl ile
tümleşip
yeniden
doğmuştu.
Tüm nüanslar
incelikle uç
noktalara
taşınmıştı. .
Fazıl'ın bu
'nüans
işlemelerine'
inanılmaz bir
titizlikle özen
gösterip aynı
söylemi
sürdürebilmesi,
şef Davies'in
desteği, uyum
içinde bir sonuç
doğurdu.
tıcı bir konser salonu olmayışı ınanılır
gibi değil. Artık müziksever sponsorla-
nn bir araya gelip bu konuya ivedi bir
çözüm bulmalan gerekiyor. Uluslarara-
sı olmak. her yönümüzle uluslararası
düzeyde olmak anlamına gelmeli.
1999 Avrupa Festivaller Birligi'nin
kitapçığındaki Ankara ve lstanbul fes-
tivallerinin programlanna göz atarken,
aranan sanatçılann buralarda da yer al-
dığıru görmek güzel bir şey. Bu arada
Berlin Festivali 49. yılını tümüyle Mah-
ler'in toplu yapıtlanna ayırmış. Bir kon-
ser mevsiminde tek Mahler dinlemeye
Strugala yönetimindeki IZDSO 'nun solisti viyolonselci Robert Cohen
y
di
Coşturucu birDvorakdinletisiÖNDERKÜTAHYALI
İZMİR - Açılış dinletisi tele-
vizyondan da yayımlanan 16.
Uluslararası Ankara Müzik Fes-
tivalı başladı. Ankaralılar açısın-
dan belki en uygun zamanda ya-
pılıyor. fakatbaşkentimizin dışın-
da bulunan bizim gibi kişilerin.
iş nedeniyle bu güzel festıvalden
hiç olmazsa bazı kesıtler ızleye-
bilmesı olanaksızdır,
Her zaman yazıyorum: ulusla-
rarası nitelık taşıyan festivaller,
ülkemızın solungaçlandır. Biray
sonra lstanbul ve tzmir'de de bu
alanda heyecan verici etkinlik-
lere tanık olacağız. Ankara Fes-
tivali'ni düzenleyenlere. müzik sa-
natını ınatla savunan kişiler ola-
rak teşekkür borçluyuz.
Televizyonda ızledigimız dinle-
tide Paris Ulusal Orkestrası'nı ta-
nımanın mutluluğunu yaşadık.
Bana kıvanç veren başka bir olay
da, Fazıl Say'ın. C. Saint-Saens
sol minör 2. piyano konçertosu-
na getirdiği üstün nitelikli yorum-
du. Müzik su gibi aktı; teknik ku-
sursuzdu. Fazıl, olgun ve dene-
yimli uluslararası bir büyük piya-
nist olarak hayranlık topladı.
Anımsanacağı gibi. sanatçının
geçen yıl Türkiye'ye gelişi basın-
da ve televızyonlarda olay yarat-
mış, kendisini haksız yere suçla-
yan haberler çıkmıştı. Fazıl'ın
çaldığı konçerto, onu hâlâ hari-
ka çocuk olarak anlayanlara, ken-
disine incirçekirdeğini doldurma-
yan sorular yöneltenlere müzik-
le verilmiş eksiksiz bir yanıttı.
Yine geçen yıl Fazıl konusunda
tolantılar düzenlenmiş; çeşitli
suçlamalara karşı kendisini savu-
nan belgeler. kabank dosyalarda
toplanmıştı. Sanatçı, çaldıgı kon-
çertoyla bunlara da gerek olma-
dığını. ünlü birpıyanistin en iyi
savunmayı sanatıyla yapabilece-
ğini kanıtladı. Gururduyuyorum;
Strugala yönetimindeki tzmir Devlet Senfoni Orkestrası, bir Antonin
Dvorak dinletisi verdi. Dvorak'ın op 104 si minör viyolonsel konçertosunu
Ingiliz viyolonselci Robert Cohen'den dinledik. Her yönden doyurucu bir
yorum sunan Cohen'in yaptığı müzik sıcak, inandıncı ve avutucu bir
söylem gibiydi. Strugala, 'Slav Danslan'yla coşturucu bir yorum sergiledi.
candan kutlanm.
Banş Manço v e 23 Nisan din-
letilerinin çalkantısından sonra
tZDSO. alıştığımız kimlıği ile
bir kez daha karşırruza çıktı ve T.
Strugala yönetiminde bir Anto-
nin Dvorakdinletisi verdi. Prog-
ramda. bestecinin op. 104 si mi-
nör viyolonsel konçertosuyla op.
46 ve op. 72 olarak derlenen "Slav
Danslan"ndan yedi tanesi vardı.
Kendi sanatçılanmız dışında
v irtüoz olarak Almanlan, Rusla-
rı. Fransızlan ve ttalyanlan dü-
şünmekle haksızlık ettiğimiz ge-
çen haftakı dinletide bir kez da-
ha ortaya çıktı. Ömeklerine her
zaman rastlamadığımız Ingiliz
soloculann da öbür ülkelerdeki
meslektaşlanyla kolayca yanşa-
bileceklerini gördük.
Evet. Dvorak'ın bu ünlü kon-
çertosunu, değerli bir Ingiliz vi-
yolonseiciden, RobertCohen'den
dinledik.
Robert Cohen 1959'da Lond-
ra'da doğdu ve beş yaşında viyo-
lonsele başladı. 1968-78 arasın-
da Wflliam Pleeth ile çalıştı. On
iki yaşında Royal Festival Hall'da
çaldı. Sonraki yıllar. kazanılan
yanşmalarla ve ünlü Ingiliz or-
kestralanyla verilen dinletilerle
geçti. Sanatçının birlikte çaldığı
şefler arasında Abbado, Dorati,
Marriner, Masur ve Muti var.
Viyolonsel dağanndaki her yapı-
tın yüzlerce plak kaydı bulundu-
ğuna göre Cohen, bunlara yeni-
lerini eklemek yerine Ingiliz bes-
tecilerin çalgısı için yazdıklan-
nı CD'lere doldurmaktadır. Bizim
soloculanmıza selam olsun.
Cohen. her yönden doyurucu
olan bir Dvorak konçerto yoru-
munu ortaya koydu. Dolgun ve
şarkısal tonuyla. güven veren tek-
niğiyle dinleyenleri kendine hay-
ran bıraktı. Yaptığı müzik sıcak,
inandıncı ve avutucu bir söylev
gibiydi. Teşekkür olarak da Pa-
ganini'nin tek tel için yazdığı
Musa Fantezisi'nden temayı ve
bırkaç çeşıtlemeyi çaldı. Sanat-
çı burada gerçek bir virtüöz ol-
dugunu kanıtladı ve büyük alkış
topladı.
Strugala. Dvorak'ın "Slav
Danslan'yla coşturucu ve dinlen-
dirici bir yorum sergiledi. Müzik
canlı. renkli ve gerekli yerlerde
tempo yönünden esnekti.
Biz müzik yazarlan sürekli
olarak tstanbul dan. Ankara'dan
ve tzmir'den söz ederiz. 21 Ni-
san günü Eskişehir'de izlediğim
resital, başka kentlerin de müzik
yaşantımıza katkıda bulunmak-
ta olduğunu göstermekteydi.
DEÜ Devlet Konservatuvan
Keman Profesörü Hazar Alapı-
nar ile AÜ Devlet Konservatu-
varı araştırma görevlileri viyo-
locı Yusuf Gençay ve piyanist
Çağdaş Alapınar Ğençay bir ba-
rok dinletisi verdiler; ben de ko-
nuşmacı olarak katıldım. Yusuf
Gençay. Ecles ile Marcello'nun,
H. Alapınar ise VTvaldi ile Ha-
edel'in sonatlannı çaldı. Sanatçı-
lann yorumlan temiz, içtenlik
dolu ve pürüzsüzdü. Çağdaş'ın
yaptığı eşlik. o dönemin ruhuna
uygun olarak çembalo renkleri-
ne yaklaşıyordu; ama asıl önem-
li olan, dinleyicilerin, özellikle de
konservatuvar öğrencilerinin il-
gisiydi. Müziği tanımak istiyor-
lar; yeni şeyler dinleyerek ufuk-
lannı genişletmeye çalışıyorlar.
Anadolumuzun Eskişehir gibi
güzel kentlerine daha çok müzik
götürmek gerek.
Piyanist Toros Can'ın resitali AKM'deKültür Servisi - Piyanist Toros Can, 15 Mayıs cu-
martesi akşamı saat 19.30'da Yapı Kredi Sanat Festi-
vali çerçevesinde Atatürk Kültür Merkezi Konser Sa-
lonu'nda bir resital verecek. 1971 yılında Ankara'da
dünyaya gelen Can, ilk müzik derslerini Prof. Öhan Ba-
ran'dan aldı. 1983 yılında HÜ Devlet Konservatu-
van'nakabul edildi. GüherdalÇakırsoy'un öğrencisi
oldu. 1990'da Amerikalı piyanist Tedd Joselson'ın özel
davetiyle Ingiltere'ye gitti ve kendisiyle çalışma fırsa-
tibuldu. Onyılhk konservatuvar eğitimisrrasındapek
çok resital verdi. yanşmalara katıldı, TRT için kayıt-
laryaptı.
Genç piyanist. 1992-93 akademik yılında British
Council burslusu olarak gittigi Londra'da Prof. Peter
Katin ile çalıştı. Ertesı yıl London College of Musıc'te
yine Katin ve Edvrin Rosburgh ile yüksek lisans ça-
lışmalanna burslu olarak başladı. Modern oda müzi-
gi topluluklannda yer aldı. Bu dönemde Marjorie &
Arnold Zilî, Constant & Kit Lambert, Phyllis VVright
ve Ebe & Leonard Cross Charitable Trust ödüllenni
kazandı. 1993-94 yıllannda okul bünyesinde düzenle-
nen Scarlattj ve Quilter yanşmalannda ikinci oldu.
Çağdaş müzik alanında yapılan John & Jean Redclif-
fe Maud yanşmasmda da iki kez ikincilik ödülünü el-
de etti.
I995'te Royal College of Music'teki egitimini tamam-
ladı ve aynı yıl ABD'de Yale Üniversity School of Mu-
sic'e burslu ögrenci olarak kabul edildi. Peter Frankl
ile sürdürdüğü eğitimi sırasmda üniversitenin egitimi-
nin ilk yılındaki en başanlı piyaniste verdigi Charles
S. Miller ödülünü aldı. Sanatçı 1997 Mayısf nda Yale
Üniversitesi'ndekı master egitimini tamamladı.
Bu yıl Fransa'nın Orleans kentinde yapılan 3. Ulus-
lararası XX. Yüz>il Piyano Yanşması nda binciligi el-
de eden Toros Can. bu yanşmada en büyük ödül olan
Blanche SeKackiülünün yanı sıra Chevillion Bonnaud-
Fondation de France ve Fondation Yvonne Lefebure
ödüllerine de değerbulundu- Can, halen Dallas'taki So-
uthem Methodist Lniversity Meadovvs School of Arts'ta
Joaqin Achucarro ile çalışmalannı sürdürüyor. Toros Can'ın resitali cumartesi saat 1930'da.
dahi alışık olmayan bizler için özenil-
meyecek gibi değil! Ne kültürbirikimi-
dir ki bir ay boyunca (Eylül 1999) her
gün Mahler'in bir başka yapıtını dün-
yanın en önemli orkestralan. şefleri ve
solistleri tarafından art arda sergileye-
biliyor.
Ankara'da bir başka coşku:
Genç bestecüer
Ankara'daki bir başka müzik coşku-
su da, Devlet Konservatuvan Kompo-
zisyon Bölümü öğrencilerinin ilk kez ses-
lendirilen yapıtlannın konseriydi. Oku-
lun müdürii Ali Doğan ve Kompozis-
yon Ana Sanat Dalı Başkanı Muam-
merSun tarafından düzenJenen bu kon-
serler artık gelenekselleşti. Ve 27 Nisan
1999 tarihinde beşinci yılını tamamla-
dı. Gencecik kompozisyon öğrencileri-
nin bestecilige özendirilmeleri bir ya-
na, işin en güzel yönü CSO salonunun
tıka basa dolu oluşuydu. Yalnız öğren-
cilerin aile ve arkadaşlan degil, CSO üye-
leri, konservatuvann öğretmenleri, ope-
ra sanatçılan. TRT elemanlan ve Anka-
ralı konser meraklılan salonda yer al-
mıştı. Gençlerin bu ilk coşkusunu pay-
laşabilmek kıvanç vericiydi.
Ankara Konservatuvan'nda yeni bir
uygulama başlatılmış: Kompozisyonagi-
ren ögrenciler bırinci yıllanndan başla-
yarak "müzikal analiz" derslerinde mü-
zik dinlemeyı ve tartışmayı öğrenmek-
teler. (CemaJ Reşit Rey'in 1923'te Da-
rülelhan'daki müzik analizi dersleri ge-
liyor akla. Kuşaktan kuşağa anlatılır-
dı.) tlk ortaya çıkardıklan yapıtlar da do-
ğal olarak, dinleyip etkisinde kaldıkla-
n yapıtlara öykünen içerikte. Smıflar
büyüdükçe bu öykünme kendine özgü
olmanın yolunu tutuyor. Hele geçen yıl-
ki dinletınin CD'sinde duyduğumuz li-
sansüstü öğrencilerinin sesleri artık ken-
di imzalan olmaya başlamış bile. Okul
yönetimi birkaç aylık öğrencinin dahi bu
_ ^ ^ _ ^ _ geleneksel konserde sesini
duyurmasını öngörmüş.
Eğitim müzigi ve Türki-
ye'de bestecilik ustüne araş-
tırmalar yapmış, tezler, ki-
taplar yazmış deneyimli
bestecimiz Muammer Sun,
önceki kuşaklan eğiten
kompozisyon öğretmenle-
rinin bu dalda çok az me-
zun vermeyi yeğ tuttuklan-
nı söylüyor ve çocuklann
beste yapmaya özendiril-
mediğinden yakınıyor. Bu-
gün ülkemizde yaşanan
"esereksikliğive hoca eksık-
liğüıi" de kompozisyon bö-
lümlerinin verimsizligine
baglıyor.
Gençlerin geçen yılki ve
bu yılki orkestra yapıtlan-
na değinecek olursak, genel-
de 19. yüzyıl sonunda mü-
zik anlayışının egemen ol-
dugunu. yer yer Erkin ve
Tüzün'ün ulusal renklerin-
den de yararlaruldığmı gö-
rüyoruz. Tamamlamakta ol-
duğumuz yirminci yüzyı-
lm sesini de bestelerine ka-
tabilenler, doğal olarak, da-
ha birikimli olan lisansüs-
tü ögrencileri: Örnegin Ay-
şeÖnder, Ebru Güner gibi.
Kompozisyonda beşinci yı-
lını tamamlayan MahirÇe-
tiz'in orkestra yazısında da
yer yer ileriye dönük pınl-
tılar var. Geçen yılki "Or-
kestra tçin Üç Parça"sında
da bu yılki "Orkestra tçin
Bu-Rarça"sındada... Mahir
Çetiz 1977 dogumlu. Piya-
no, viyolonsel ve orkestra
için yapıtlar bestelemiş,
1992'den bu yana. İstemi-
han Taviloğlu \ e Turgay Er-
denerile çalısmış. Tüm kon-
servatuvarlann ortak soru-
nu olan kitaplığın ve nota ör-
neklerinin eksikliginden ya-
kınıyor. Ingilizce bildigin-
den, yabancı kaynaklan kul-
lanabilme şansı var. îlgi ala-
nına giren besteciler ara-
sında tlhan Baran, Kam-
ran İnce, Bartok, L^eri ve
Dutilleux gibi isimler sayı-
yor. Konservatuvardaki or-
tam için çok yoğun bir fi-
kirahşverişi olduğunu be-
lirtiyor. Ve kompozisyon
bölümünün gerçek bir de-
ğişim yaşadığımn altını çı-
ziyor: "Dahaöncekidönem-
lerde kompozisyon dersi di-
ye bir şey sadece son sınıfta
vardLŞuandakihocalanmı-
zuı yönlendirmesiyle veya
kendi istegimizk > apnğımız
çabşmalar bu degişimi oluş-
turuyor. Bundan yedi >ıl ön-
ce bu bölümde bir şey yaz-
maya kalksanız, size suçlu
gözûyle bakarlardı" diyor.
Okul yönetiminin özgür
davranışı her dalda müzik
yapan ögrenciyi yüreklen-
dirmiş. Omeğin SeJçukSa-
mi Cingi'nin caz toplulugu,
konserin bu tür bir sürprizi
idi. Bir de, okul orkestrası
biraz daha prova yapmış
olabilseydi, tüm senfonik
yapıtlan daha iyi anlayabi-
lecektik! Gelecek yıla daha
çok besteci adayını dinle-
mek üzere.
Udo Zimmenmann Deutsche
Open'in başına geçiyor
• BERLİN (AFP)-
Çağdaş Alman
müziğinin en
önemli bestecileri
arasında yer alan ve
şu anda Leipzig
Operası'nın
yöneticiliğini
yürüten Udo
Zimmermann.
2001'deBerlin'in
en önemli
operaevlerinden
biri olan Deutsche
Oper'in başına
geçecek. Deutsche
Oper, Berlin duvan
yıkılmadan önce Berlin'in en önemiı operaevi
olmasına karşın birleşmenin ardından Doğu
Almanya'nın köklü opera kurumlannın yanında
üvey kardeş muamelesi görmeye başlamıştı.
Zimmermann, 20 yıllık yöteciliğinin ardından 2001
yılında operadan aynlacak olan Goetz Friedrih'in
yerine geçecek. 55 yaşındaki Udo Zimmerman,
daha önce yaptığı açıklamada, Leipzig'den aynlması
için hiçbir neden olmadığını ve Berlin'in geç
romantik müziği üzerine yoğunlaşan reperruvannın
kendisi için uygun olmadığını belirtmişti. Pamela
Rosenberg de Berlin Oper'in müzik yöneticısi
Christıan Thielemann'ın tutucu yapısı nedeniyle
Deutsche Oper'in yönetıcisi olmayı reddetmiştı.
Zimmermann'ın yönetıci olmasıyla Deutsche
Oper'in eski ayncalıklı ve yenilikçi konumuna
yeniden kavuşması bekleniyor.
1leri Antik Mısır Seminerleri'
• Kültür Servisi - Yeni Yüksektepe Kültür Derneği
Şişli Şubesi'nde 7 Mayıs Cuma gününden itıbaren
dört hafta sürecek olan 'Ileri Antik Mısır
Seminerleri' başlıyor. Seminerlerde Antik Mısır'da
piramitlerin inşasından mumyalama tekniklerine
kadar bir dizi konu ele alınacak. Dernekte daha önce
düzenlenen aynı başlıklı seminerlenn devamı
niteliğindeki seminer dizisinı. araştırmacı Mehmet
Dogan sunacak. Seminerlerin konu başlıklan şöyle:
Osiris mitosunun genel karakteristikleri ve
Plutark'ın Osiris mitosu, Mısır Ölüler kitabı \e 4
temel varyasyonun açıklaması, Anı Papiriisü.
monoteizm ve politeızm, Ölüler kitabındakı tannlar.
Mısır'da insıyasyon, ınsiyasyon ve gızlı konut
ilişkisi, ölüm kavramı ve ölümün 14 evresi. Mısırda
teknoloji ve teknik bilmeceler, piramitler ve boş
lahitlerbilmecesi.
yvîtliam Saroyan belgeseli
İstanbulda gösterilecek
• Kültür Servisi -
Ünlü fotograf
sanatçısı Paul
Kallnian'ın yönettiği,
yazar William
Saroyan'ın hayatını
konu alan "Bir tnsan
Bir Yazar' adlı
belgesel cumartesi
günü saat 20.00'de
Sahakyan Okulu'ndan
Yetişenler
Derneği'nde
gösterilecek.
Kallnian, AGOS
gazetesi ve Sahakyan
Derneği'nin işbirliğiyle gerçekleşecek olan gösterim
nedeniyle Istanbul'a gelecek. Belgesel. Kallnian'ın
1976'da Saroyan ile tanışmasından 1981 'de yazann
ölümüne kadar geçen sürede Kallnian'ın çektiği
fotograflann kurgulanmasıyla oluşumuş Fotograf
sanatçısı, filminde, hayran oldugu yazann yaşamını.
çalışmaJannı. karakter ve felsefesini. yazann
dogdugu ülke olan ABD'ye ve anavatanı olan
Ermenistan'a olan sevgisini anlatıyor. 1991 'den
itibaren dünyanın çeşitli yerlerinde 300 binden fazla
kişinin izledigi belgesel. Philadelphia Uluslararası
Film Festivali'nde 'En İyi Belgesel Ödülü' olmak
üzere pek çok festivalde ödül kazandı. Yönetmen
Kallnian, Istanbul'dan sonra Güney Amerika.
Afrika, Mısır, Beyrut, Japonya ve Ermenistan'ı
kapsayan turnesine devam edecek.
(296 23 64-231 56 94)
Samim Kocagöz Öykü ödülü
• Kültür Servisi - Beşparmak kültür sanat dergisi
tarafından düzenlenen 5. Samim Kocagöz Öykü
Ödülü ve Salih Bilgin Şiir Ödülü'ne (yitirilen Sökeli
ozanlar ve öykücüler anısına) başvurular başladı. Bu
yıl sonuncusu düzenlenecek olan Samim Kocagöz
Öykü Ödülü'nün seçici kurulunu Muzaffer tzgü.
Burhan Günel, Öner Yağcı, Güven Pamukçu. Ziya
Gürel ve Mucize Özinal oluşturuyor. Salih Bilgin
Şiir Ödülü ise Özgen Seçkin, Altay Öktem. Güven
Pamukçu. Şennur Çoban Panldar. Talat Avcı ve
Ahmet Zeki Muslu'nun oluşturduğu seçici kurul
tarafından verilecek. Her iki yanşmaya da daha önce
hiçbir yerde yayımlanmayan yapıtlar katılabilecek.
Yapıtlar bilgisayar ya da daktilo yazısıyla 7'şer
kopya halinde. kısa özgeçmiş, adres. telefon
numarası belirtilerek göndenlecek. Öyküler beş
daktilo sayfasını geçmeyecek şekilde olacak.
Yanşmalara katılmak isteyenler, en geç 2 Temmuz'a
kadar yapıtlannı Güven Pamukçu. İnönü Bulvan.
No: 24/13 Kuşadası Aydın adresine gönderecekler.
(0256-614 69 99)
BLGÜN __
• BORUSAN KÜLTÜR MERKEZİ nde 12.30 ve
17.30'da 'Yehudi Menuhin' adlı beleesel izlenebilir.
(292 06 55) " .
• BELGESEL SİNEMACILAR BtRLİĞİ nde
Samib Fuat'ın yönettiği 'Ekrem Akurgal' adlı
belgesel, 13.00'ten 19.00'a kadar her saat başı
gösterilecek. (292 39 84)
• İDOB, saat 20.00'de 'Carmina Burana' operasını
sahneleyecek. (251 10 23)
ARKEOLOJİ FİLMLERİ FESTİVALİ'NDE BUGÜN
• İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ nde 16.00-
20.30 saatleri arasında Adem. Maymunlar Kralı-
Fransa, Barri Höyüğü K 17: Hava Tannsı'nm Keşfı-
1talya. Zamana Açılan Yollar: Kan Damarları-
Türkiye, Tel Hazor-İsraiL Firavunların Sım-lsveç.
Inagine Son Demir-tsviçre gösterilecek
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDE BUGÜN
• Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde düzenlenen söyleşi
ve imza günleri kapsamında 18.00-20.00 saatleri
arasında Emine Erbaş okurlarıyia buluşacak.