17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MAYIS 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 ALLECRO EVİN İLYASOĞLU Ankara'da görkemli şölen16. Uluslararası Ankara Festivalı ge- çen hafta görkemli bir açılışla başladı. Gerek orkestrası. şefi ve solisti, gerek- se seçilen yapıtlar açısından tam anla- mıyla bir şölen yaşandı. FazılSay'ın açılışta seslendirdiği Sa- int-Saens'ın 2. piyano konçertosunu da- ha önce CSO ve IDSO eşliğinde de din- lemiştik. Ancak ya şef ve orkestranın far- kı ya da aradan geçen sürede Fazil'ın ol- gunlaşması bu yoruma ayncalık getir- di. Belki de önceki yorumlardan sonra Fazıl'ın yoğunlukla Bach çalışması, Bach CD'si hazırlaması ona yeni bo- yutlarkazandırmıştı. Örnegin açılış ka- danzmda Bach yansımalan duymamak elde değildi. Anikülasyonda artan say- damlık da Bach birikiminin göstergesiy- di. Ve sonra o romantizmin aşın uçlar- daki duygulannı. ateşini, coşkusunu. kınlganlığını. içedönüklüğünü, çocuk- su saflıgını bir ıvmeye kaptırarak anla- tıyordu Fazıl. Yapit, Fazıl iletümleşıpyeniden doğ- muştu. Tüm nüanslar incelikle uç nok- talara tasınmıştı. Camille Saint- Saens kaldınyordu bu incelikli degişimi. Fran- sa Ulusal Orkestrası bir buçuk ay önce "Vktoire de la \1usique" seçmelerinde fınale kalan Fazıl'a yine bu konçertoda eşlik etmiş ve Ankara Festivali'nin açı- lışında aynı yapıtı çalmasını ıstemiş. Fazıl'ın bu "nüans ıştemelerine" ina- nılmaz bir titızlikle özen gösterip aynı söylemi sürdürebılmesi, onun yorum anlayışını bu denli paylaşması ve ünlü Amerikalı şef Dennis Russel Davies'in desteği, uyum içinde bir sonuç doğur- du. Şef Davıes ile Fransa Ulusal Orkest- rası da ilk kez birlıkte çalıyorlardı. Ve de tek prova ile "profesyoneUik'" buy- du herhalde. Ustalıklı ve işini bilen ki- şılerin bir araya gelmesi! Liszt'in Pre- lüdler'inde ve Berüoz'un Fantastik Sen- fonisi ile bis olarak çaldıkları Carmen parçasında sanki kırk yıldır birlikte ça- lışan şef ve orkestra izlenimini bıraktı- lar. Hele Fantastik Senfoni'de yaratılan duyarlılık uzun zaman kulaklanmızdan silinmeyecek. Bestecinin "sabit fildr" (ıdee fix) buluşunun altını özenle çize- rek bir romantik aşk öyküsûnü imge gü- cünün sınırlannda sundular. Programıyla, yorumculanyla ve sı- cacık dinleyici kitlesiyle gerçekten bir şölendi 16. Ankara Festivali'nin açılı- şı. Bundan sonra çellist Arto Nova,ke- mancı Oto Ughi,genç kemancıNicolo Lo- ud,Liege Filarmoni Orkestrası. Davies gibi bir başka ûnlü şef, Bartfaoiomee, Art- hur Grimaux Trio'su, King's Consort AterbaJetto, Israel Balesi, Enrico Maci- as ve tdil Biret, festivale katılacak ünlü sanatçılar arasında. Festivalin derli top- lu ve öz bir programı var. Ancak vokal müziğin eksikligi degöze çarpıyor. Bir opera temsili çok büyük ekonomik des- tek gerektinr, ama dünyaca ünlü bir şan- cı veya konser-opera şeklinde sunula- cak solistli-orkestralı bir yapıt bu eksi- ği kapatabilirdi. Doğal olarak yine ay- nı soru gündeme gelecek: Hangi salon- da. hangi sahnede? Ankara'nm yüz ağar- apıt, Fazıl ile tümleşip yeniden doğmuştu. Tüm nüanslar incelikle uç noktalara taşınmıştı. . Fazıl'ın bu 'nüans işlemelerine' inanılmaz bir titizlikle özen gösterip aynı söylemi sürdürebilmesi, şef Davies'in desteği, uyum içinde bir sonuç doğurdu. tıcı bir konser salonu olmayışı ınanılır gibi değil. Artık müziksever sponsorla- nn bir araya gelip bu konuya ivedi bir çözüm bulmalan gerekiyor. Uluslarara- sı olmak. her yönümüzle uluslararası düzeyde olmak anlamına gelmeli. 1999 Avrupa Festivaller Birligi'nin kitapçığındaki Ankara ve lstanbul fes- tivallerinin programlanna göz atarken, aranan sanatçılann buralarda da yer al- dığıru görmek güzel bir şey. Bu arada Berlin Festivali 49. yılını tümüyle Mah- ler'in toplu yapıtlanna ayırmış. Bir kon- ser mevsiminde tek Mahler dinlemeye Strugala yönetimindeki IZDSO 'nun solisti viyolonselci Robert Cohen y di Coşturucu birDvorakdinletisiÖNDERKÜTAHYALI İZMİR - Açılış dinletisi tele- vizyondan da yayımlanan 16. Uluslararası Ankara Müzik Fes- tivalı başladı. Ankaralılar açısın- dan belki en uygun zamanda ya- pılıyor. fakatbaşkentimizin dışın- da bulunan bizim gibi kişilerin. iş nedeniyle bu güzel festıvalden hiç olmazsa bazı kesıtler ızleye- bilmesı olanaksızdır, Her zaman yazıyorum: ulusla- rarası nitelık taşıyan festivaller, ülkemızın solungaçlandır. Biray sonra lstanbul ve tzmir'de de bu alanda heyecan verici etkinlik- lere tanık olacağız. Ankara Fes- tivali'ni düzenleyenlere. müzik sa- natını ınatla savunan kişiler ola- rak teşekkür borçluyuz. Televizyonda ızledigimız dinle- tide Paris Ulusal Orkestrası'nı ta- nımanın mutluluğunu yaşadık. Bana kıvanç veren başka bir olay da, Fazıl Say'ın. C. Saint-Saens sol minör 2. piyano konçertosu- na getirdiği üstün nitelikli yorum- du. Müzik su gibi aktı; teknik ku- sursuzdu. Fazıl, olgun ve dene- yimli uluslararası bir büyük piya- nist olarak hayranlık topladı. Anımsanacağı gibi. sanatçının geçen yıl Türkiye'ye gelişi basın- da ve televızyonlarda olay yarat- mış, kendisini haksız yere suçla- yan haberler çıkmıştı. Fazıl'ın çaldığı konçerto, onu hâlâ hari- ka çocuk olarak anlayanlara, ken- disine incirçekirdeğini doldurma- yan sorular yöneltenlere müzik- le verilmiş eksiksiz bir yanıttı. Yine geçen yıl Fazıl konusunda tolantılar düzenlenmiş; çeşitli suçlamalara karşı kendisini savu- nan belgeler. kabank dosyalarda toplanmıştı. Sanatçı, çaldıgı kon- çertoyla bunlara da gerek olma- dığını. ünlü birpıyanistin en iyi savunmayı sanatıyla yapabilece- ğini kanıtladı. Gururduyuyorum; Strugala yönetimindeki tzmir Devlet Senfoni Orkestrası, bir Antonin Dvorak dinletisi verdi. Dvorak'ın op 104 si minör viyolonsel konçertosunu Ingiliz viyolonselci Robert Cohen'den dinledik. Her yönden doyurucu bir yorum sunan Cohen'in yaptığı müzik sıcak, inandıncı ve avutucu bir söylem gibiydi. Strugala, 'Slav Danslan'yla coşturucu bir yorum sergiledi. candan kutlanm. Banş Manço v e 23 Nisan din- letilerinin çalkantısından sonra tZDSO. alıştığımız kimlıği ile bir kez daha karşırruza çıktı ve T. Strugala yönetiminde bir Anto- nin Dvorakdinletisi verdi. Prog- ramda. bestecinin op. 104 si mi- nör viyolonsel konçertosuyla op. 46 ve op. 72 olarak derlenen "Slav Danslan"ndan yedi tanesi vardı. Kendi sanatçılanmız dışında v irtüoz olarak Almanlan, Rusla- rı. Fransızlan ve ttalyanlan dü- şünmekle haksızlık ettiğimiz ge- çen haftakı dinletide bir kez da- ha ortaya çıktı. Ömeklerine her zaman rastlamadığımız Ingiliz soloculann da öbür ülkelerdeki meslektaşlanyla kolayca yanşa- bileceklerini gördük. Evet. Dvorak'ın bu ünlü kon- çertosunu, değerli bir Ingiliz vi- yolonseiciden, RobertCohen'den dinledik. Robert Cohen 1959'da Lond- ra'da doğdu ve beş yaşında viyo- lonsele başladı. 1968-78 arasın- da Wflliam Pleeth ile çalıştı. On iki yaşında Royal Festival Hall'da çaldı. Sonraki yıllar. kazanılan yanşmalarla ve ünlü Ingiliz or- kestralanyla verilen dinletilerle geçti. Sanatçının birlikte çaldığı şefler arasında Abbado, Dorati, Marriner, Masur ve Muti var. Viyolonsel dağanndaki her yapı- tın yüzlerce plak kaydı bulundu- ğuna göre Cohen, bunlara yeni- lerini eklemek yerine Ingiliz bes- tecilerin çalgısı için yazdıklan- nı CD'lere doldurmaktadır. Bizim soloculanmıza selam olsun. Cohen. her yönden doyurucu olan bir Dvorak konçerto yoru- munu ortaya koydu. Dolgun ve şarkısal tonuyla. güven veren tek- niğiyle dinleyenleri kendine hay- ran bıraktı. Yaptığı müzik sıcak, inandıncı ve avutucu bir söylev gibiydi. Teşekkür olarak da Pa- ganini'nin tek tel için yazdığı Musa Fantezisi'nden temayı ve bırkaç çeşıtlemeyi çaldı. Sanat- çı burada gerçek bir virtüöz ol- dugunu kanıtladı ve büyük alkış topladı. Strugala. Dvorak'ın "Slav Danslan'yla coşturucu ve dinlen- dirici bir yorum sergiledi. Müzik canlı. renkli ve gerekli yerlerde tempo yönünden esnekti. Biz müzik yazarlan sürekli olarak tstanbul dan. Ankara'dan ve tzmir'den söz ederiz. 21 Ni- san günü Eskişehir'de izlediğim resital, başka kentlerin de müzik yaşantımıza katkıda bulunmak- ta olduğunu göstermekteydi. DEÜ Devlet Konservatuvan Keman Profesörü Hazar Alapı- nar ile AÜ Devlet Konservatu- varı araştırma görevlileri viyo- locı Yusuf Gençay ve piyanist Çağdaş Alapınar Ğençay bir ba- rok dinletisi verdiler; ben de ko- nuşmacı olarak katıldım. Yusuf Gençay. Ecles ile Marcello'nun, H. Alapınar ise VTvaldi ile Ha- edel'in sonatlannı çaldı. Sanatçı- lann yorumlan temiz, içtenlik dolu ve pürüzsüzdü. Çağdaş'ın yaptığı eşlik. o dönemin ruhuna uygun olarak çembalo renkleri- ne yaklaşıyordu; ama asıl önem- li olan, dinleyicilerin, özellikle de konservatuvar öğrencilerinin il- gisiydi. Müziği tanımak istiyor- lar; yeni şeyler dinleyerek ufuk- lannı genişletmeye çalışıyorlar. Anadolumuzun Eskişehir gibi güzel kentlerine daha çok müzik götürmek gerek. Piyanist Toros Can'ın resitali AKM'deKültür Servisi - Piyanist Toros Can, 15 Mayıs cu- martesi akşamı saat 19.30'da Yapı Kredi Sanat Festi- vali çerçevesinde Atatürk Kültür Merkezi Konser Sa- lonu'nda bir resital verecek. 1971 yılında Ankara'da dünyaya gelen Can, ilk müzik derslerini Prof. Öhan Ba- ran'dan aldı. 1983 yılında HÜ Devlet Konservatu- van'nakabul edildi. GüherdalÇakırsoy'un öğrencisi oldu. 1990'da Amerikalı piyanist Tedd Joselson'ın özel davetiyle Ingiltere'ye gitti ve kendisiyle çalışma fırsa- tibuldu. Onyılhk konservatuvar eğitimisrrasındapek çok resital verdi. yanşmalara katıldı, TRT için kayıt- laryaptı. Genç piyanist. 1992-93 akademik yılında British Council burslusu olarak gittigi Londra'da Prof. Peter Katin ile çalıştı. Ertesı yıl London College of Musıc'te yine Katin ve Edvrin Rosburgh ile yüksek lisans ça- lışmalanna burslu olarak başladı. Modern oda müzi- gi topluluklannda yer aldı. Bu dönemde Marjorie & Arnold Zilî, Constant & Kit Lambert, Phyllis VVright ve Ebe & Leonard Cross Charitable Trust ödüllenni kazandı. 1993-94 yıllannda okul bünyesinde düzenle- nen Scarlattj ve Quilter yanşmalannda ikinci oldu. Çağdaş müzik alanında yapılan John & Jean Redclif- fe Maud yanşmasmda da iki kez ikincilik ödülünü el- de etti. I995'te Royal College of Music'teki egitimini tamam- ladı ve aynı yıl ABD'de Yale Üniversity School of Mu- sic'e burslu ögrenci olarak kabul edildi. Peter Frankl ile sürdürdüğü eğitimi sırasmda üniversitenin egitimi- nin ilk yılındaki en başanlı piyaniste verdigi Charles S. Miller ödülünü aldı. Sanatçı 1997 Mayısf nda Yale Üniversitesi'ndekı master egitimini tamamladı. Bu yıl Fransa'nın Orleans kentinde yapılan 3. Ulus- lararası XX. Yüz>il Piyano Yanşması nda binciligi el- de eden Toros Can. bu yanşmada en büyük ödül olan Blanche SeKackiülünün yanı sıra Chevillion Bonnaud- Fondation de France ve Fondation Yvonne Lefebure ödüllerine de değerbulundu- Can, halen Dallas'taki So- uthem Methodist Lniversity Meadovvs School of Arts'ta Joaqin Achucarro ile çalışmalannı sürdürüyor. Toros Can'ın resitali cumartesi saat 1930'da. dahi alışık olmayan bizler için özenil- meyecek gibi değil! Ne kültürbirikimi- dir ki bir ay boyunca (Eylül 1999) her gün Mahler'in bir başka yapıtını dün- yanın en önemli orkestralan. şefleri ve solistleri tarafından art arda sergileye- biliyor. Ankara'da bir başka coşku: Genç bestecüer Ankara'daki bir başka müzik coşku- su da, Devlet Konservatuvan Kompo- zisyon Bölümü öğrencilerinin ilk kez ses- lendirilen yapıtlannın konseriydi. Oku- lun müdürii Ali Doğan ve Kompozis- yon Ana Sanat Dalı Başkanı Muam- merSun tarafından düzenJenen bu kon- serler artık gelenekselleşti. Ve 27 Nisan 1999 tarihinde beşinci yılını tamamla- dı. Gencecik kompozisyon öğrencileri- nin bestecilige özendirilmeleri bir ya- na, işin en güzel yönü CSO salonunun tıka basa dolu oluşuydu. Yalnız öğren- cilerin aile ve arkadaşlan degil, CSO üye- leri, konservatuvann öğretmenleri, ope- ra sanatçılan. TRT elemanlan ve Anka- ralı konser meraklılan salonda yer al- mıştı. Gençlerin bu ilk coşkusunu pay- laşabilmek kıvanç vericiydi. Ankara Konservatuvan'nda yeni bir uygulama başlatılmış: Kompozisyonagi- ren ögrenciler bırinci yıllanndan başla- yarak "müzikal analiz" derslerinde mü- zik dinlemeyı ve tartışmayı öğrenmek- teler. (CemaJ Reşit Rey'in 1923'te Da- rülelhan'daki müzik analizi dersleri ge- liyor akla. Kuşaktan kuşağa anlatılır- dı.) tlk ortaya çıkardıklan yapıtlar da do- ğal olarak, dinleyip etkisinde kaldıkla- n yapıtlara öykünen içerikte. Smıflar büyüdükçe bu öykünme kendine özgü olmanın yolunu tutuyor. Hele geçen yıl- ki dinletınin CD'sinde duyduğumuz li- sansüstü öğrencilerinin sesleri artık ken- di imzalan olmaya başlamış bile. Okul yönetimi birkaç aylık öğrencinin dahi bu _ ^ ^ _ ^ _ geleneksel konserde sesini duyurmasını öngörmüş. Eğitim müzigi ve Türki- ye'de bestecilik ustüne araş- tırmalar yapmış, tezler, ki- taplar yazmış deneyimli bestecimiz Muammer Sun, önceki kuşaklan eğiten kompozisyon öğretmenle- rinin bu dalda çok az me- zun vermeyi yeğ tuttuklan- nı söylüyor ve çocuklann beste yapmaya özendiril- mediğinden yakınıyor. Bu- gün ülkemizde yaşanan "esereksikliğive hoca eksık- liğüıi" de kompozisyon bö- lümlerinin verimsizligine baglıyor. Gençlerin geçen yılki ve bu yılki orkestra yapıtlan- na değinecek olursak, genel- de 19. yüzyıl sonunda mü- zik anlayışının egemen ol- dugunu. yer yer Erkin ve Tüzün'ün ulusal renklerin- den de yararlaruldığmı gö- rüyoruz. Tamamlamakta ol- duğumuz yirminci yüzyı- lm sesini de bestelerine ka- tabilenler, doğal olarak, da- ha birikimli olan lisansüs- tü ögrencileri: Örnegin Ay- şeÖnder, Ebru Güner gibi. Kompozisyonda beşinci yı- lını tamamlayan MahirÇe- tiz'in orkestra yazısında da yer yer ileriye dönük pınl- tılar var. Geçen yılki "Or- kestra tçin Üç Parça"sında da bu yılki "Orkestra tçin Bu-Rarça"sındada... Mahir Çetiz 1977 dogumlu. Piya- no, viyolonsel ve orkestra için yapıtlar bestelemiş, 1992'den bu yana. İstemi- han Taviloğlu \ e Turgay Er- denerile çalısmış. Tüm kon- servatuvarlann ortak soru- nu olan kitaplığın ve nota ör- neklerinin eksikliginden ya- kınıyor. Ingilizce bildigin- den, yabancı kaynaklan kul- lanabilme şansı var. îlgi ala- nına giren besteciler ara- sında tlhan Baran, Kam- ran İnce, Bartok, L^eri ve Dutilleux gibi isimler sayı- yor. Konservatuvardaki or- tam için çok yoğun bir fi- kirahşverişi olduğunu be- lirtiyor. Ve kompozisyon bölümünün gerçek bir de- ğişim yaşadığımn altını çı- ziyor: "Dahaöncekidönem- lerde kompozisyon dersi di- ye bir şey sadece son sınıfta vardLŞuandakihocalanmı- zuı yönlendirmesiyle veya kendi istegimizk > apnğımız çabşmalar bu degişimi oluş- turuyor. Bundan yedi >ıl ön- ce bu bölümde bir şey yaz- maya kalksanız, size suçlu gözûyle bakarlardı" diyor. Okul yönetiminin özgür davranışı her dalda müzik yapan ögrenciyi yüreklen- dirmiş. Omeğin SeJçukSa- mi Cingi'nin caz toplulugu, konserin bu tür bir sürprizi idi. Bir de, okul orkestrası biraz daha prova yapmış olabilseydi, tüm senfonik yapıtlan daha iyi anlayabi- lecektik! Gelecek yıla daha çok besteci adayını dinle- mek üzere. Udo Zimmenmann Deutsche Open'in başına geçiyor • BERLİN (AFP)- Çağdaş Alman müziğinin en önemli bestecileri arasında yer alan ve şu anda Leipzig Operası'nın yöneticiliğini yürüten Udo Zimmermann. 2001'deBerlin'in en önemli operaevlerinden biri olan Deutsche Oper'in başına geçecek. Deutsche Oper, Berlin duvan yıkılmadan önce Berlin'in en önemiı operaevi olmasına karşın birleşmenin ardından Doğu Almanya'nın köklü opera kurumlannın yanında üvey kardeş muamelesi görmeye başlamıştı. Zimmermann, 20 yıllık yöteciliğinin ardından 2001 yılında operadan aynlacak olan Goetz Friedrih'in yerine geçecek. 55 yaşındaki Udo Zimmerman, daha önce yaptığı açıklamada, Leipzig'den aynlması için hiçbir neden olmadığını ve Berlin'in geç romantik müziği üzerine yoğunlaşan reperruvannın kendisi için uygun olmadığını belirtmişti. Pamela Rosenberg de Berlin Oper'in müzik yöneticısi Christıan Thielemann'ın tutucu yapısı nedeniyle Deutsche Oper'in yönetıcisi olmayı reddetmiştı. Zimmermann'ın yönetıci olmasıyla Deutsche Oper'in eski ayncalıklı ve yenilikçi konumuna yeniden kavuşması bekleniyor. 1leri Antik Mısır Seminerleri' • Kültür Servisi - Yeni Yüksektepe Kültür Derneği Şişli Şubesi'nde 7 Mayıs Cuma gününden itıbaren dört hafta sürecek olan 'Ileri Antik Mısır Seminerleri' başlıyor. Seminerlerde Antik Mısır'da piramitlerin inşasından mumyalama tekniklerine kadar bir dizi konu ele alınacak. Dernekte daha önce düzenlenen aynı başlıklı seminerlenn devamı niteliğindeki seminer dizisinı. araştırmacı Mehmet Dogan sunacak. Seminerlerin konu başlıklan şöyle: Osiris mitosunun genel karakteristikleri ve Plutark'ın Osiris mitosu, Mısır Ölüler kitabı \e 4 temel varyasyonun açıklaması, Anı Papiriisü. monoteizm ve politeızm, Ölüler kitabındakı tannlar. Mısır'da insıyasyon, ınsiyasyon ve gızlı konut ilişkisi, ölüm kavramı ve ölümün 14 evresi. Mısırda teknoloji ve teknik bilmeceler, piramitler ve boş lahitlerbilmecesi. yvîtliam Saroyan belgeseli İstanbulda gösterilecek • Kültür Servisi - Ünlü fotograf sanatçısı Paul Kallnian'ın yönettiği, yazar William Saroyan'ın hayatını konu alan "Bir tnsan Bir Yazar' adlı belgesel cumartesi günü saat 20.00'de Sahakyan Okulu'ndan Yetişenler Derneği'nde gösterilecek. Kallnian, AGOS gazetesi ve Sahakyan Derneği'nin işbirliğiyle gerçekleşecek olan gösterim nedeniyle Istanbul'a gelecek. Belgesel. Kallnian'ın 1976'da Saroyan ile tanışmasından 1981 'de yazann ölümüne kadar geçen sürede Kallnian'ın çektiği fotograflann kurgulanmasıyla oluşumuş Fotograf sanatçısı, filminde, hayran oldugu yazann yaşamını. çalışmaJannı. karakter ve felsefesini. yazann dogdugu ülke olan ABD'ye ve anavatanı olan Ermenistan'a olan sevgisini anlatıyor. 1991 'den itibaren dünyanın çeşitli yerlerinde 300 binden fazla kişinin izledigi belgesel. Philadelphia Uluslararası Film Festivali'nde 'En İyi Belgesel Ödülü' olmak üzere pek çok festivalde ödül kazandı. Yönetmen Kallnian, Istanbul'dan sonra Güney Amerika. Afrika, Mısır, Beyrut, Japonya ve Ermenistan'ı kapsayan turnesine devam edecek. (296 23 64-231 56 94) Samim Kocagöz Öykü ödülü • Kültür Servisi - Beşparmak kültür sanat dergisi tarafından düzenlenen 5. Samim Kocagöz Öykü Ödülü ve Salih Bilgin Şiir Ödülü'ne (yitirilen Sökeli ozanlar ve öykücüler anısına) başvurular başladı. Bu yıl sonuncusu düzenlenecek olan Samim Kocagöz Öykü Ödülü'nün seçici kurulunu Muzaffer tzgü. Burhan Günel, Öner Yağcı, Güven Pamukçu. Ziya Gürel ve Mucize Özinal oluşturuyor. Salih Bilgin Şiir Ödülü ise Özgen Seçkin, Altay Öktem. Güven Pamukçu. Şennur Çoban Panldar. Talat Avcı ve Ahmet Zeki Muslu'nun oluşturduğu seçici kurul tarafından verilecek. Her iki yanşmaya da daha önce hiçbir yerde yayımlanmayan yapıtlar katılabilecek. Yapıtlar bilgisayar ya da daktilo yazısıyla 7'şer kopya halinde. kısa özgeçmiş, adres. telefon numarası belirtilerek göndenlecek. Öyküler beş daktilo sayfasını geçmeyecek şekilde olacak. Yanşmalara katılmak isteyenler, en geç 2 Temmuz'a kadar yapıtlannı Güven Pamukçu. İnönü Bulvan. No: 24/13 Kuşadası Aydın adresine gönderecekler. (0256-614 69 99) BLGÜN __ • BORUSAN KÜLTÜR MERKEZİ nde 12.30 ve 17.30'da 'Yehudi Menuhin' adlı beleesel izlenebilir. (292 06 55) " . • BELGESEL SİNEMACILAR BtRLİĞİ nde Samib Fuat'ın yönettiği 'Ekrem Akurgal' adlı belgesel, 13.00'ten 19.00'a kadar her saat başı gösterilecek. (292 39 84) • İDOB, saat 20.00'de 'Carmina Burana' operasını sahneleyecek. (251 10 23) ARKEOLOJİ FİLMLERİ FESTİVALİ'NDE BUGÜN • İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ nde 16.00- 20.30 saatleri arasında Adem. Maymunlar Kralı- Fransa, Barri Höyüğü K 17: Hava Tannsı'nm Keşfı- 1talya. Zamana Açılan Yollar: Kan Damarları- Türkiye, Tel Hazor-İsraiL Firavunların Sım-lsveç. Inagine Son Demir-tsviçre gösterilecek CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDE BUGÜN • Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde düzenlenen söyleşi ve imza günleri kapsamında 18.00-20.00 saatleri arasında Emine Erbaş okurlarıyia buluşacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle