22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MAYIS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TZOB Genel Kurulu'nda çiftçilerden bakanlara sert tepki sebze ve meyve tanıııa zarar veriyor'ANKARA(CumhuriyetBönosı.)-Türki- ye Ziraat Odalan Bırliği'nin (TZOB) 54. Genel Kurulu. çiftçilenn yoğun tepkisme sahne oldu. Bakanlann konuşmalan sık sık delegelenn, "Çiftçi kalmadı. Mazot alamı- yoruz.Girdi fiyatlan > üzde 100'ü geçtT söz- leriyle kesildi. Çiftçilenn dünya fiyatlan- na razı olmalan gerektığini kaydeden De- rairel, "Zenginleşeceğiz, hiç çaresi yok. Adım adım.3-5senesonraolacak, ama zen- ginleşeceğiz. Benim köylüm kendi pazannın nıüfterisi olacak" dedı. TZOB'run 54. Genel Kurulu, dûn TÜBİ- TAK Feza Gürsey Salonu'ndayapıldı. Tö- renin açılışında konuşan TZOB Başkanı Faruk Yücel, tanm kesıminin sıkıntılannı ozetle şöyle dile getırdi' "Tanmsal kredi faizleri enflasyonun çok üstündedir. Füıans çevTeierinden temin edi- kn yüksek faizü kredinin bedeünin bir las- mı tanm kesitnine ödetiliyor. Giibre deste- ği yûzde 50'den yûzde ^ ^ _ ^ _ 19.7'lere düşrü. Şekerpanca- nnda 300 bin ton açığumz var. Şekerpancan kotası kal- dınlmaİL verimin > iiksek ol- duğu yerierde kapasite artn- nlmalı ve yeni fabrikalar ya- pdmah. Pancar üretimindeki arös işsizliğe de çözüm geti- rir.Ithal sebze vemeyvetan- ma zarar veriyor. \ an 'dan gi- rip Trakja'ya kadar sorgu- ^^™^™"" suzsualaz gkliyor. Hal Yasası nedeniyie iire- üci, tüketim noktalanna ulaşamamaktadır. 250 bintona> çiçeğL, 150 bin ton ham yağsto- ku bulunmasına karşın hükümet bitkisel yağ ithalatına izin verdL Hayvanank kredi- lerinden büyükfinnalaryararlanmaktadır. Şekerpancan ve findık bedeUeri ile pamu- ğun destekleme priminin bir bölümü halen ödenmemiştir. Buğday fıyatlan hâlâ ilan edümemiştir. Hükümet kayıt dışı ekonomi lobtsini laramamaktadır. İ reticiler hayvan- lannı kesmek zorunda kalıyor. Polatlı'da her şün 400 kilo süt toprağa akıtılıyor. TZOB Kanunu 21. dönemde kanunlaşönlmabdır." Faruk Yûcel, Cumhurbaşkanı Demirel'in görev süresinin uzatılmasını ya da yan baş- <anlık sistemine geçilmesini ıstedi. Tanm ve Köyişlen Bakanı Mahmut Er- dir, hangi parti iktidara geldiyse çiftçıden yana olduğunu, faizleryüzde 130- 140'lar- iayken çiftçiye yüzde 60'la kredi verildiği- ıı, eldeki imkânlann kullanıldığını anlatır- ken delegelerin tepkisiyle karşılaştı. Çiftçi- lerin tepkisine Erdir, "Projeleri getirin, ku- ru tenkit olmasın. Girdi fiyatlanndaki arttş yüzde 19 ile \iizde 50-60 arasında değişiyor. Hububata 1996"da 18 bin lira, 1997'de38bin lira, 1999da 59 bin 900 lira ödemişiz. Bu ar- nşlar ülkemiz imkânianybı çok iyi veriler" yanıtını verdi. Divan Başkanı, "Sayuı Ba- kanım bu barut fiçısına ateşle yakbşmayıp birazdahasaldngider misiniz" dıye seslen- di. Erdir. kuraklık nedeniyie buğdayda bu yıl 18 mılyon 800 bin ton rekolte beklendı- ğini belirtirken "Hiçbirzaraan çiftçiyi mağ- dur etmedik. Desteklemelerde OECD iilke- leri içinde büinciyiz. Müsterih olun. hubu- batfıyadan en kısa zamanda açıklanacak" dedı. Sanayı ve Tıcaret Bakanı Metin Şahin ise ekonomidekı durgunluğun herkesi oldu- gu gibı çıftçılen de etkilediğını kaydeder- ken "Sağıriar diyaloğu gibi, ben bunu böy- vJenel kurulda bakanlann konuşmalan sık sık delegelerin "Çiftçi kalmadı. Mazot alamıyoruz. Girdi fiyatlan yüzde 100'ü geçti" sözleriyle kesildi. Çiftçilenn dünya fiyatlanna razı olmalan gerektığini kaydeden Demirel, "Zenginleşeceğiz, hiç çaresi yok. Adım adım, 3-5 sene sonra olacak, ama zenginleşeceğiz" dedi. le yaptıın, ben bunu böyle istivorum demek sorunlan çözmüyor. Hükümet kurulunca değerlendirme yapılacak" dedı. Şahın. de- legelenn "Pancar kotasınıkakünn r istem- leri üzerine, önceki gün yapılan 16 trilyon liralık ödemeyle Türkiye Şeker Fabnkala- n'nın aldığı 17.5 milyon tonluk üriin kar- şılığı olan 232 trilyon liralık ödemenin ka- patıldığını bildırdi. Kotayla amacın üretimi kısıtlamak olma- dığını belirtirken desteklemeye yenı yakla- şım gerektığini söyleyen Şahin, "Sabahla- n kadar her gün dışandan şeker gefiyor" tepkisi ûzerine, valılık ve Dış Tıcaret Müs- teşarlığı'ndan sınır ticaretiyle ithalatın de- netlenmesini istediklerini bildirdi. Şahin, Tanm Satış Kooperatifleri Birliklen'nin ge- çen yıl planlananın üzennde ürün aldığını, Hazine'nın kısıtlı olanaklan nedeniyie tüc- cara satılan pamuktaki primlenn ancak yüz- de 50'sinın ödenebıldığıni kaydetti. Şahin, bu ödemelerin döviz bazında olması nede- niyie değer kaybı oluşmadığtnı söyledi. Ziraat Odalan Orta Anadolu Bölge Baş- kanı AhmetAtaman'ın Cumhurbaşkanı sa- londayken söz almak ıstemesı üzerine Di- van Başkanı'nın "Cumhurbaşkanı sorun- lan biliyor" sözü, bir delegenın "On yüdır biHyor" tepkisine neden oldu. Demirel ıse köylü ve çiftçinın sorunlan- nnı ortaya çıkacağını, ilgilı mercilere ulaş- tınlacağını ve onlann da çare arayacaklan- nı belirtirken "Devtet,dünyanm hertarafin- da yeni fonksiyonlara. görevlere gidiyor. Devletin sanayi ve tıcaret içinde bulunma devri son bulu>or. Bunu anlayamazsak dün- yadan kopanz" dıye konuştu. Önemlı ola- nın sorunlann sayısını azaltmak olduğunu belırten Demirel, "Devlet, çiftçi ve köylü meselelerine bu kadar girmemiş olsa bu so- runlar devletin çözmesi gereken sorunlar otanaz" dedi. Demirel, yılda bir kez yapılan harmanın mmmmmmm^ çiftçinin harcamasını karşıla- mamasınm asıl sorun olduğu- nu belirtirken yüzde 85 olan tanm nüfusunun yüzde 45'le- re indırildığıne, ancak ABD'de bu oranın yüzde 3, Avrupa Birlığı'nde ise yüzde 10 olduğuna dıkkat çekn. De- mirel, "Halen 30 milyon insan maişesini topraktan belder. Bu ^ ^ ^ ^ ^ 30 milyon çoktur" dedı. De- ^^~^~ mirel, "GSMH satın alma gü- cü bakımından 400 mihar dolar. Adam ba- şuıa 6 bin dolara gelmiştir. 60 mih ar dotarı 30 milyon insan alıyor.Geriye kalan 340 mil- yan nüfusun yansı abyor" diye konuştu. Demirel, yılda ortalama 500 kilo buğday üretilmesı gerektiğıni belirtirken "15sene- dir aynı miktarda taml üretiyorsanız o in- sanların hayatseviyesiniaynıyerdetutuyor- sunuz demektir. İyi tohum kullanmalı>Tz. bir de gübre eksik. Bu sene geçen seneler- den daha az gübre kullanıldı" dedı. Türk ta- nmınm kredi gereksınıminin her zaman çok iyi karşılanamadığını söyleyen Demi- rel, yüksek taban fiyat belirlemeleri yerine üretime destek verilmesı gerektığini savu- nurken "Dünyafîyatlanııa razıolmadığınız müddetçe devletin aradaki farkı ödeme yo- lu\ la > ardımı sürdürmek miimkün değüdir. Bu besaplan hep beraber yapma zamanı gelmiştir. Devlet hesabında 5 büyük kara delik var" dedi, . ^ Nemrut Dağı dünyaya kültür mirası Istanbul Haber Servisi - Dünya çapında çok önemli bir yere sahip olan ve 1987 yılrnda UNESCO tarafindan "Düıça Kültür Mirası Listea"ne alman Nemrut Dağı ile ilgili hazırlanan "Nemnıt ProjesT' hayata geçiriliyor. Projeyi yürüten ekibin, Nemrut Dağı ve çevresinde çalışmalannı sürdürdüğü. haziran ayında Ankara ve Istanbul'da projenin geneî tanıtun toplanölannın yapılacağı belirtildi.Kültür ve Tabiat Varhklannı Koruma Genel Müdürlüğü, Adıyaman Valiliğı, Kültür vc Tabiat Varhklannı Koruma-Değerlendirme ve Geliştırme Vakfı, Türk Demokrasi Vakfi ve Nemrut Vakfi tarafindan yürütülen Nemrut Projesi, hazırlanan protokolün imzalanmasıyla hayata geçirildi. Projeyle ilgili çalışmalarda bulunan mımar Cengiz Kabaoğlu. haziran ayında Ankara ve Istanbul'da projenin genel tanıtun toplantılannın yapılacağmı belirni. Temmuz ayında da Kültür Bakanlığı ve Dünya Bankası tarafindan ilgili idari ve akademik çevrelerin katılacağı uluslararası düzeyde bir toplantı gerçekleştirilecek. Ogrenciler 6 Ok'u anlattı ^Tiirk gençliği laikliği korıuııab" • '80. Yılında Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Ilkeleri' konulu panel dün Işık Lisesi'nde gerçekleştirildi. Panele katılan öğrenciler, arkadaşlanna Atatürk'ün ilkelerini anlatarak cumhuriyete sahip çıkılmasını istediler. Istanbul Haber Servisi - 'eşitli liselerin öğrencıle- ı, öğrenci arkadaşlanna ıtatârk'ün altı ilkesini an- ıttı. Kurtuluş Lisesi öğren- isi Burak Sezerd, cumhu- yetin varlığmı sürdürme- inin temel koşulunun laik- k olduğunu belirterek Türk gençliği Atatürkçü üşünce sistemini tam ola- ak kavramah, laiklige sa- ipçıkmahve uyanık obna- dn-"dedi. Öğrencilerin konuşmacı larak katıldığı "80. Yüm- a Milli Mücadele ve Tür- iye Cumhuriyeti'nin İlke- Tf konulu panel dün Işık isesi'nde gerçekleştirildi. anelde Atatürk ilkelerini .mgeleyen 6 Ok'tan laiklik kesini anlatan Kurtuluş isesi öğrencisi Burak Se- ;rel, Osmanlı'da dine da- alı bir siyasal yönetim bi- imi olduğunu ve devleti öneten padişahm, şeyhü- slam fetvalanna dayalı ka- ırlar aldığını vurguladı. aiklık düşüncesinin Os- lanlı dönemınde Avru- a'ya öğrenım görmek için iden gençler aracılığıyla Ikeye aktanldığmı belir- m Sezerel, Mustafa Ke- lal'ın gençlik yıllaruıdan aşlayarak bu ilkeyle yetiş- ğini ve cumhuriyetle bir- kte devleti laikleştirdiğini iyledi. FMV Özel Işık Lisesi ğrencisi Oytun Sidal da tatürk'ün cumhunyetçi- k ılkesinin. demokrasi an- .yışınm temelinde yatan lısal egemenliği gerçek- ^tirmek ıçin ön adım ol- afunu kaydederek Ata- ut'ün ulusal egemenlik ulncini cumhuriyetçilikle jıieştirdikten sonra de- «ckrasiye geçmeyı öngör- jjüııü ifade etti. Sidal. devrimcilik ilkesi- ude Türkıye'nin evnmle ınan kaybedecek zamanı İ : obnaması nedeniyie sürek- li devrimi öngördüğünü vurgulayarak "Atatürk devTİmciliği statik değiL di- namiktir. Devrim, Türk toplumunun ihtiyaçlanna yanıt vermiştir" dedi. Notre Dame De Sion Li- sesi öğrencisi Gfll Çatır ise ulusçuluk ilkesinin, de- mokrasiyle kaynaşmış, va- tandaşlann etnik ve dinsel olarak aynlmadığı bir anla- yış olduğunu \iirgulayarak "Son yıllarda Türkiye'de yükselen milliyetçiliğin. top- lumsal yapunıza uygunlu- ğu tarbşmalıdır" dedı. Gü- nümüzde küreselleşen dün- yada uluslann varolma sa- vaşunı verdiklerine dikkat çeken Çatır, "Bu kavgadan trizi ne kökü dışanda, çağ- dışı dinciakımlar, ne yaban- cı budalalığı ahkoyamaz. Biz zor olan Atatürk'ün gösterdiği yoidan gidece- ğiz" dıye konuştu. Özel Ayazağa Işık Lise- si öğrencisi Deniz Esgin ise devletçilik ilkesinin, cum- huriyetin ilk yıllannda oluşmamış sermaye binki- mi ve 1929 dünya ekono- mik bunalımı nedeniyie olumlu sonuçlar veren bir uygulama olduğunu belir- terek bu nedenle kurulan KıT'lerin güçlenen özel gi- rişime devredilmesinin ön- görüldüğünü, günümüzde devletçiliğin 1930'lardaki biçimiyle uygulanmasa da halen geçerli olduğunu sa- vundu. Mecidiyeköy Lisesi öğ- rencisi Yasin Albayrak da halkçıhk ilkesinin sınıfsız, ayncalıksız bir toplum ya- ratmayı amaçladıgını belir- terek cumhuriyetin bu il- keyle egemenliği belli bir sınıf yerine tümüyle halka verdiğini söyledi. Albay- rak, halkçıhğın toplumsal dayanışmayı sağladığını kaydetti. Kumtel'den. mutfoğınıza lâyık bir ürün: Kumtel Barbekü. Yiyecekleri besin değerlerini ve doğal özelliklerini azaltmadan pişirdiği için sağlıklıdır. Eriyen KB6000 yağlar özel haznesine ekleyeceğiniz suya damlayacağmdan, koku ve duman yopmaz. Paslanmaz krom rezistanslan kolayca temizlenir. Kumtel Barbekü, canmızm çektiği her an size mangal keyfi yaşatmaya hazırdır. İşinin ustası olan olan bu mangaldan, her mutfakta bir tane bulunmalı. KUMTEL KF3125 UL401 LX7020 D A G m O L M BTANHJl: (AVMJPA Y«AS0(O21J)BAHÇEUEVial;»«lWSÛÇfVG£«a«' 556 621? • BAGCILM. SOTIU tTD S7T 659 2303 • 8EYOGUJ / « i » f r 6«M243 5574 • amaiGOHTU TK. 628 5028 • GUNGÛ«N / AltMAĞAM 1K 553 3082 • ME«TIR ' OZM LTD J77 539 7269 • SUHVUAJtn IKAMCA ZÜCCACtrt 5'2 996' • ŞIŞHANE I KATTtl PAZAKIAMA 251 5937 • ZEYIMeuKNU //UCOV TK 17D 664 74S7 . [AHADOIU TAHA5I1 (0216) F1ORTIK IÖZKA 338 79TS • KÜÇUKYAU/ TOÜTtl rUARL*MA>mmi»UALTlftlHWCfnCWin-KMS*<Q2-MTA}Çim J712553279 SATIŞ NOKMUMB1SHMUL{*VWPA VAKASB(0212/ftAûCMK GAWtlÛZGtA 634 2016 M«IWÛ/ÛZMEffTHMJÇEYtZ A^^ âZnH4UÇFT1?534 4961 • GttBSMANM^A; AVCUL Eİ£r7Wlf615 5220 • GUTIPt /ÖĞOfM TUHAflvt 2644576» M f 2 üOO/» 5 S I ) f 0 2 S M O Î İI 2 996 Ş Ş N E m J712553279 GAWtlÛZGtA 634 2016" M«IWÛ V /ÛZMEffT"HMJÇEYtZ5724848»ÇAOAİfM/KAYAHAU224 52O& *CATM.CA/HASHAVLTD 7895637 •ESÖtfH/ûU£*«GÖ«Û?645 3824' SEK3AAH£KMK451 842S» âZnH4UÇFT1?534 496 G t t B S N ^ C U L Eİ£r7Wlf615 5220 • GUTIPt /ÖĞOfM TUHAflvt 2644576» M&m{FUUUUtL1D. 641 3165 • ŞMNCVUR/ftÜİMEVGBVOİW652 3744» 2TrT1WUIWU/£B0V£İWT1Wr 547 7517 ' HKHCTELBCTHK510 1049» ff«12 yüKOO/» 5108877. lAN»DOUjr/«ASI)f021SİATAtt>r/TKMidZUCMOVf 443 25Î5.3EYKK OOİIUİK 313 19» • tOİTUKIIDOĞAM YIĞIRlkm I679'G02TE«/irUCU»OFrB355 1922 'ICBIENKÛV/MOOOKUOÛJ/416 7636- HEUTK. 380 3890' <*«I»l ' Sr/UISU HW 488 71&0 • HKMO MCDSBEU» 353 4222 • PAJUAHCE / 9»«M>£tU K 413 ' 354 • PENOK / AITK H4U IUMiHAlULUKOCLlUat3-6BlGK>GtU-nC}KV8e-WatMA<CİA£*btrVCfrA7 3 7655UimC378)»K417IC227 17a7IIlClCID228iar/U<Û2<22345IOUI:«OT4)n7tenC71147Sa>nvUEtrlC212 3337UIU<0^ 2542253'C«HAKM2l7M£CIC 573 2261 O N H C İ & l f i ^ 2G«GS2E'MnilD6UTBI>a»&Ö ETpSAfl 5U 005 • PtRSEIyBE IKOqJ& MOULYA 538 4008 • UEHUETYUMAZ 268 3654 * ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Çiîte Vatandaşlık Fazilet Partisi'nin başı iyice sıkıntıda. Siz liderle- rinin atp tuttuklanna ve "No 'oolmuş yani..." gibisin- den efelenmelerine aldanmayın. Faziletli seçmenin önemli bir bölümü, iki hanım milletvekilinin ABD va- tandaşı olmalarından rahatsız. Diğer hanım milletve- killeri olan Nazlı llıcak da, Fazilet'in kimi seçmenle- ri tarafindan zor "sindiriliyor". Şimdilik pek ses etmi- yoriar ama, Nazlı Hanım'ı "kendilerinden biri" olarak görmeyen Faziletlilerin sayısı epey fazla. Çifte vatandaşlık, dünyamızda çok rastlanan ve gelişen koşullar doğrultusunda, gitgide daha çok rastlanacağa benzeyen bir uygulamadır ve aslında, kötü bir şey de değildir. Fakat bizdeki milletvekili iki hanımın uygulamalan, çifte vatandaşlık kavramının ruhuna ve amaçlanna çok aykındır. Çifte vatandaşlığın amacı, vatandaşı olduğu ülke- nin dışındaki bir ülkeye "yerieşmiş" bulunan insan- lann, yaşadıklan ülkenin devletinin vatandaşlanna tanıdığı haklardan geri kalmamalan ve o devletin de vatandaşlık haklannı kullanabilmelen ıçin, bir duzen- leme yapılmasıdır. Bir başka ülkeye yerleşmiş ve yaşamlannı bir baş- ka ülkeye göre programlamış olan insanlann, vatan- daşı olduklan ülkelennde birtakım vatandaşlık hak- lan vardır. Özetlikle parasal konularda, salt vatan- daşlara tanınan kimi haklardan yararianmışlardır ve yararlanmaya devam etmek istemeleri doğaldır. Mi- ras hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku vb. gıbı alan- larda kanşıklığa yol açmamak ıçin, vatandaşlıklannı yitirmek ıstemezler. Oysaki yaşadıklan ve yaşamak istedikleri ülkeler- de de, salt vatandaş olmamaktan ötürü, yitirdikleri kimi haklan vardır. O ülkelerde vergi ödemekte, o ül- kelerde yaşıyor olmanın tüm bedellerini üstlenmek zorunda kalmaktadıhar. Buna karşılık, o ülkelerde yaşamanın getirdiği kimi haklardan yoksun kaldıkla- n gibi, sürekli olarak "oturma ve çalışma ızinlerinin" iptali gibi tehlikelerle karşı karşıyadırlar. Kısaca, "gü- ven duygusundan" yoksundurtar. Birtakım alanlar- da iş bulmak ve işe girmek konusunda da zorluk çekmektedirler. Başta seçme ve seçilme olmak üze- re, "siyasal katılımlan", çok ciddi bir bıçimde engel- lenmektedir. Işte çrfte vatandaşlık, bu tür sorunlara çözüm ge- tirebilmek amacıyla yaşama geçirilmiş bir uygula- madır. Belli koşullann yerine getirilmesi sonucunda, eski vatandaşlığını yin'rmeden, yeni bir vatandaşlığın kazandınlması söz konusudur. Bunun değişik yöntemleri vardır. Kimi ülkeler, va- tandaşlık için başvuran insanlann, eski vatandaşlık- larının sona ermesını ya da sona ermiş olmasını is- terler. Ömeğin günümüz Almanyası, böyle bir uygu- lama içındedir. Eski vatandaşlığını yitirmemek iste- yenler, buna karşı bir "hile-i şeriye" uygularlar ve ön- ce vatandaşlıklanndan istifa ederek, yeni devlet va- tandaşlığına geçerler, sonra eski devletlerine başvu- rarak yeniden vatandaş olurtar. Bunlar karşılıklı an- layışla gerçekleşen işlemlerdir. Ve hukuksal neden- leri olduğu gibi, duygusal nedenleri de vardır. Kimi ülkeler ise, vatandaşlık ıçin başvuran insan- lann eski vatandaşlıklannın kalkmasını ıstemezler, buna önem vermezler. Yeni vatanlanna bağlılık ko- nusunda bir "beyan" ya da "yem/n"le yetınırler. Za- ten bu tür ülkeler vatandaşlığa kabul ettikleri insan- lann, belli özellikleri ve nttelikleri olmasına özen gös- terirler. Kimi devletlerin uygulamasında, o devletin top- raklannda doğmuş olmak, o devletin vatandaşı ol- mak için yeterii bir ölçüdür. Kimi devletler, bunu hiç dikkate almazlar. Kimi "mıllıyetçi" ya da "solculann" çocuklannı başka ülkelerde doğurmak için çırpın- malannın kökeninde genellikle bu yatar. Kimi zaman da, vatandaşlık evlilıkle kazanılır. Türkiye, yurtdışında yaşamakta ve çalışmakta olan yurttaşlanna karşı. son derece anlayışlı bir ulkedir ve hele çifte vatandaşlık konusunda sonuna kadar an- layışlı davranmaktadır. Gurbette çalışan ve yaşamı- nı kurtarmaya çalışan vatandaşlannı, mümkün oldu- ğu kadar rahatlatmaya çalışmaktadır. (Bunun aksi- ne koşullanmış kimi bürokratlann, yaşamı cehenne- me çeviımek istemelerine rağmen...) Dikkat edilirse, yukardan beri çifte vatandaşlıkla il- gili yazdıklanm, ne Kavakçı ne de Akgönenç için geçerlidir. Zira, çifte vatandaşlığın mantığı, bunu ta- lep eden insanın, "o ülkede yaşaması ve yaşamım o ülkeye endekslemesini" gerektırmektedir. Bir başka devletin vatandaşı olduktan sonra, gelip milletvekıl- liğine sıvanmanın örneği olmasa gerektir. Kaldı ki, "kocamdan ötürü" vatandaşlık hakkını el- de ettim, diye yalan söylemenin ve seçilecek bir yer- den aday olduktan sonra gidip vatandaşlık yemini et- menin de, "ABD vatandaşıyım" diyerek, oturma ve çalışma izni alarak, yabancı uyruklulara tahsis edi- len yüksek kadrodan görev yapmanın, ne çifte va- tandaşlık kavramının ruhuyla ne de ahlakla hiçbir bağlantısı yoktur. Fazilet Partisi yönetimı, eğer seçmenini tanıyorsa, bu pisliği hemen temizlemek zorundadır. Eğer temizlemezlerse, kendileri bilir. Bana ne... Abdullah Catlı'nın sirketi almıstı 'Petrol çamuru' davası DGM'lik ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Susurluk kaza- sında ölen ülkücü katliam sanığı Abdullah Catlı'nın şirketi tarafindan alınan 230 bin dolarlık "petrol çamuru'' ihalesiyle iigili dava DGM'ye sevk edildı. BOTAŞ'ın 4 yıl önce aç- tığı "Sludge" adı verilen petrol çamuru ihalesini Catlı'nın ortağı olduğu Baysa Inşaat Taahhüt Sa- nayi Anonim Şirketi'nin kazanması konusunda Başbakanlık Teftiş Kuru- lu tarafindan suç duyuru- sunda bulunulmuştu. Ankara Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Yalçın, so- ruşturmayı tamamladı. Savcı Yalçm, dosyayla il- gili görevsizlik karan ve- rerek Başbakanhk Teftiş Kurulu Raporu'nda Haluk Kırcı ve arkadaşlannm si- lahlı çete kurduklan, çete- ye gelir sağlamak amacıy- la kamu kurum ve kuru- luşlannda açılan ihalelere katılanlardan haraç aldık- lan iddialanna yer verildi- ğini vurguladı. Savcı, aynı soruşturma- nın merkezinde olan Bay- sa'nın diğer ortağı AJunet Baydar ile katliam sanığı Haluk Kırcı 'nın aralann- da bulunduğu 5 kişinin ey- lemmin TCY'nin "devle- tin emniyetine karşı çete kurma" hükmünü öngö- ren 168. madde kapsamın- da değerlendirilmesini ön- gördü. Catlı'nın ortağı Ahmet Baydar, Eskişehir Ceea- evi'nde hükümlü Haluk Kırcı ile Şemsettin tlkay, Yunus İşler ve Kürşat Ti- muroğlu hakkındaki dos- ya Ankara DGM Cumhu- riyet Başsavcılığı'na gön- derildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle