Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 MAYIS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
TZOB Genel Kurulu'nda çiftçilerden bakanlara sert tepki
sebze ve meyve
tanıııa zarar veriyor'ANKARA(CumhuriyetBönosı.)-Türki-
ye Ziraat Odalan Bırliği'nin (TZOB) 54.
Genel Kurulu. çiftçilenn yoğun tepkisme
sahne oldu. Bakanlann konuşmalan sık sık
delegelenn, "Çiftçi kalmadı. Mazot alamı-
yoruz.Girdi fiyatlan > üzde 100'ü geçtT söz-
leriyle kesildi. Çiftçilenn dünya fiyatlan-
na razı olmalan gerektığini kaydeden De-
rairel, "Zenginleşeceğiz, hiç çaresi yok.
Adım adım.3-5senesonraolacak, ama zen-
ginleşeceğiz. Benim köylüm kendi pazannın
nıüfterisi olacak" dedı.
TZOB'run 54. Genel Kurulu, dûn TÜBİ-
TAK Feza Gürsey Salonu'ndayapıldı. Tö-
renin açılışında konuşan TZOB Başkanı
Faruk Yücel, tanm kesıminin sıkıntılannı
ozetle şöyle dile getırdi'
"Tanmsal kredi faizleri enflasyonun çok
üstündedir. Füıans çevTeierinden temin edi-
kn yüksek faizü kredinin bedeünin bir las-
mı tanm kesitnine ödetiliyor. Giibre deste-
ği yûzde 50'den yûzde ^ ^ _ ^ _
19.7'lere düşrü. Şekerpanca-
nnda 300 bin ton açığumz
var. Şekerpancan kotası kal-
dınlmaİL verimin > iiksek ol-
duğu yerierde kapasite artn-
nlmalı ve yeni fabrikalar ya-
pdmah. Pancar üretimindeki
arös işsizliğe de çözüm geti-
rir.Ithal sebze vemeyvetan-
ma zarar veriyor. \ an 'dan gi-
rip Trakja'ya kadar sorgu- ^^™^™""
suzsualaz gkliyor. Hal Yasası nedeniyie iire-
üci, tüketim noktalanna ulaşamamaktadır.
250 bintona> çiçeğL, 150 bin ton ham yağsto-
ku bulunmasına karşın hükümet bitkisel
yağ ithalatına izin verdL Hayvanank kredi-
lerinden büyükfinnalaryararlanmaktadır.
Şekerpancan ve findık bedeUeri ile pamu-
ğun destekleme priminin bir bölümü halen
ödenmemiştir. Buğday fıyatlan hâlâ ilan
edümemiştir. Hükümet kayıt dışı ekonomi
lobtsini laramamaktadır. İ reticiler hayvan-
lannı kesmek zorunda kalıyor. Polatlı'da her
şün 400 kilo süt toprağa akıtılıyor. TZOB
Kanunu 21. dönemde kanunlaşönlmabdır."
Faruk Yûcel, Cumhurbaşkanı Demirel'in
görev süresinin uzatılmasını ya da yan baş-
<anlık sistemine geçilmesini ıstedi.
Tanm ve Köyişlen Bakanı Mahmut Er-
dir, hangi parti iktidara geldiyse çiftçıden
yana olduğunu, faizleryüzde 130- 140'lar-
iayken çiftçiye yüzde 60'la kredi verildiği-
ıı, eldeki imkânlann kullanıldığını anlatır-
ken delegelerin tepkisiyle karşılaştı. Çiftçi-
lerin tepkisine Erdir, "Projeleri getirin, ku-
ru tenkit olmasın. Girdi fiyatlanndaki arttş
yüzde 19 ile \iizde 50-60 arasında değişiyor.
Hububata 1996"da 18 bin lira, 1997'de38bin
lira, 1999da 59 bin 900 lira ödemişiz. Bu ar-
nşlar ülkemiz imkânianybı çok iyi veriler"
yanıtını verdi. Divan Başkanı, "Sayuı Ba-
kanım bu barut fiçısına ateşle yakbşmayıp
birazdahasaldngider misiniz" dıye seslen-
di. Erdir. kuraklık nedeniyie buğdayda bu
yıl 18 mılyon 800 bin ton rekolte beklendı-
ğini belirtirken "Hiçbirzaraan çiftçiyi mağ-
dur etmedik. Desteklemelerde OECD iilke-
leri içinde büinciyiz. Müsterih olun. hubu-
batfıyadan en kısa zamanda açıklanacak"
dedı.
Sanayı ve Tıcaret Bakanı Metin Şahin
ise ekonomidekı durgunluğun herkesi oldu-
gu gibı çıftçılen de etkilediğını kaydeder-
ken "Sağıriar diyaloğu gibi, ben bunu böy-
vJenel kurulda bakanlann konuşmalan sık sık
delegelerin "Çiftçi kalmadı. Mazot alamıyoruz. Girdi
fiyatlan yüzde 100'ü geçti" sözleriyle kesildi.
Çiftçilenn dünya fiyatlanna razı olmalan gerektığini
kaydeden Demirel, "Zenginleşeceğiz, hiç çaresi yok.
Adım adım, 3-5 sene sonra olacak, ama
zenginleşeceğiz" dedi.
le yaptıın, ben bunu böyle istivorum demek
sorunlan çözmüyor. Hükümet kurulunca
değerlendirme yapılacak" dedı. Şahın. de-
legelenn "Pancar kotasınıkakünn
r
istem-
leri üzerine, önceki gün yapılan 16 trilyon
liralık ödemeyle Türkiye Şeker Fabnkala-
n'nın aldığı 17.5 milyon tonluk üriin kar-
şılığı olan 232 trilyon liralık ödemenin ka-
patıldığını bildırdi.
Kotayla amacın üretimi kısıtlamak olma-
dığını belirtirken desteklemeye yenı yakla-
şım gerektığini söyleyen Şahin, "Sabahla-
n kadar her gün dışandan şeker gefiyor"
tepkisi ûzerine, valılık ve Dış Tıcaret Müs-
teşarlığı'ndan sınır ticaretiyle ithalatın de-
netlenmesini istediklerini bildirdi. Şahin,
Tanm Satış Kooperatifleri Birliklen'nin ge-
çen yıl planlananın üzennde ürün aldığını,
Hazine'nın kısıtlı olanaklan nedeniyie tüc-
cara satılan pamuktaki primlenn ancak yüz-
de 50'sinın ödenebıldığıni kaydetti. Şahin,
bu ödemelerin döviz bazında olması nede-
niyie değer kaybı oluşmadığtnı söyledi.
Ziraat Odalan Orta Anadolu Bölge Baş-
kanı AhmetAtaman'ın Cumhurbaşkanı sa-
londayken söz almak ıstemesı üzerine Di-
van Başkanı'nın "Cumhurbaşkanı sorun-
lan biliyor" sözü, bir delegenın "On yüdır
biHyor" tepkisine neden oldu.
Demirel ıse köylü ve çiftçinın sorunlan-
nnı ortaya çıkacağını, ilgilı mercilere ulaş-
tınlacağını ve onlann da çare arayacaklan-
nı belirtirken "Devtet,dünyanm hertarafin-
da yeni fonksiyonlara. görevlere gidiyor.
Devletin sanayi ve tıcaret içinde bulunma
devri son bulu>or. Bunu anlayamazsak dün-
yadan kopanz" dıye konuştu. Önemlı ola-
nın sorunlann sayısını azaltmak olduğunu
belırten Demirel, "Devlet, çiftçi ve köylü
meselelerine bu kadar girmemiş olsa bu so-
runlar devletin çözmesi gereken sorunlar
otanaz" dedi.
Demirel, yılda bir kez yapılan harmanın
mmmmmmm^ çiftçinin harcamasını karşıla-
mamasınm asıl sorun olduğu-
nu belirtirken yüzde 85 olan
tanm nüfusunun yüzde 45'le-
re indırildığıne, ancak
ABD'de bu oranın yüzde 3,
Avrupa Birlığı'nde ise yüzde
10 olduğuna dıkkat çekn. De-
mirel, "Halen 30 milyon insan
maişesini topraktan belder. Bu
^ ^ ^ ^ ^ 30 milyon çoktur" dedı. De-
^^~^~ mirel, "GSMH satın alma gü-
cü bakımından 400 mihar dolar. Adam ba-
şuıa 6 bin dolara gelmiştir. 60 mih ar dotarı
30 milyon insan alıyor.Geriye kalan 340 mil-
yan nüfusun yansı abyor" diye konuştu.
Demirel, yılda ortalama 500 kilo buğday
üretilmesı gerektiğıni belirtirken "15sene-
dir aynı miktarda taml üretiyorsanız o in-
sanların hayatseviyesiniaynıyerdetutuyor-
sunuz demektir. İyi tohum kullanmalı>Tz.
bir de gübre eksik. Bu sene geçen seneler-
den daha az gübre kullanıldı" dedı. Türk ta-
nmınm kredi gereksınıminin her zaman
çok iyi karşılanamadığını söyleyen Demi-
rel, yüksek taban fiyat belirlemeleri yerine
üretime destek verilmesı gerektığini savu-
nurken "Dünyafîyatlanııa razıolmadığınız
müddetçe devletin aradaki farkı ödeme yo-
lu\ la > ardımı sürdürmek miimkün değüdir.
Bu besaplan hep beraber yapma zamanı
gelmiştir. Devlet hesabında 5 büyük kara
delik var" dedi, . ^
Nemrut Dağı
dünyaya kültür mirası
Istanbul Haber Servisi - Dünya
çapında çok önemli bir yere
sahip olan ve 1987 yılrnda
UNESCO tarafindan "Düıça
Kültür Mirası Listea"ne alman
Nemrut Dağı ile ilgili hazırlanan
"Nemnıt ProjesT' hayata
geçiriliyor. Projeyi yürüten
ekibin, Nemrut Dağı ve
çevresinde çalışmalannı
sürdürdüğü. haziran ayında
Ankara ve Istanbul'da projenin
geneî tanıtun toplanölannın
yapılacağı belirtildi.Kültür ve
Tabiat Varhklannı Koruma Genel
Müdürlüğü, Adıyaman Valiliğı,
Kültür vc Tabiat Varhklannı
Koruma-Değerlendirme ve
Geliştırme Vakfı, Türk
Demokrasi Vakfi ve Nemrut
Vakfi tarafindan yürütülen
Nemrut Projesi, hazırlanan
protokolün imzalanmasıyla
hayata geçirildi. Projeyle ilgili
çalışmalarda bulunan mımar
Cengiz Kabaoğlu. haziran ayında
Ankara ve Istanbul'da projenin
genel tanıtun toplantılannın
yapılacağmı belirni. Temmuz
ayında da Kültür Bakanlığı ve
Dünya Bankası tarafindan ilgili
idari ve akademik çevrelerin
katılacağı uluslararası düzeyde
bir toplantı gerçekleştirilecek.
Ogrenciler 6 Ok'u anlattı
^Tiirk gençliği
laikliği korıuııab"
• '80. Yılında Milli Mücadele ve Türkiye
Cumhuriyeti'nin Ilkeleri' konulu panel dün Işık
Lisesi'nde gerçekleştirildi. Panele katılan
öğrenciler, arkadaşlanna Atatürk'ün ilkelerini
anlatarak cumhuriyete sahip çıkılmasını istediler.
Istanbul Haber Servisi -
'eşitli liselerin öğrencıle-
ı, öğrenci arkadaşlanna
ıtatârk'ün altı ilkesini an-
ıttı. Kurtuluş Lisesi öğren-
isi Burak Sezerd, cumhu-
yetin varlığmı sürdürme-
inin temel koşulunun laik-
k olduğunu belirterek
Türk gençliği Atatürkçü
üşünce sistemini tam ola-
ak kavramah, laiklige sa-
ipçıkmahve uyanık obna-
dn-"dedi.
Öğrencilerin konuşmacı
larak katıldığı "80. Yüm-
a Milli Mücadele ve Tür-
iye Cumhuriyeti'nin İlke-
Tf konulu panel dün Işık
isesi'nde gerçekleştirildi.
anelde Atatürk ilkelerini
.mgeleyen 6 Ok'tan laiklik
kesini anlatan Kurtuluş
isesi öğrencisi Burak Se-
;rel, Osmanlı'da dine da-
alı bir siyasal yönetim bi-
imi olduğunu ve devleti
öneten padişahm, şeyhü-
slam fetvalanna dayalı ka-
ırlar aldığını vurguladı.
aiklık düşüncesinin Os-
lanlı dönemınde Avru-
a'ya öğrenım görmek için
iden gençler aracılığıyla
Ikeye aktanldığmı belir-
m Sezerel, Mustafa Ke-
lal'ın gençlik yıllaruıdan
aşlayarak bu ilkeyle yetiş-
ğini ve cumhuriyetle bir-
kte devleti laikleştirdiğini
iyledi.
FMV Özel Işık Lisesi
ğrencisi Oytun Sidal da
tatürk'ün cumhunyetçi-
k ılkesinin. demokrasi an-
.yışınm temelinde yatan
lısal egemenliği gerçek-
^tirmek ıçin ön adım ol-
afunu kaydederek Ata-
ut'ün ulusal egemenlik
ulncini cumhuriyetçilikle
jıieştirdikten sonra de-
«ckrasiye geçmeyı öngör-
jjüııü ifade etti.
Sidal. devrimcilik ilkesi-
ude Türkıye'nin evnmle
ınan kaybedecek zamanı
İ :
obnaması nedeniyie sürek-
li devrimi öngördüğünü
vurgulayarak "Atatürk
devTİmciliği statik değiL di-
namiktir. Devrim, Türk
toplumunun ihtiyaçlanna
yanıt vermiştir" dedi.
Notre Dame De Sion Li-
sesi öğrencisi Gfll Çatır ise
ulusçuluk ilkesinin, de-
mokrasiyle kaynaşmış, va-
tandaşlann etnik ve dinsel
olarak aynlmadığı bir anla-
yış olduğunu \iirgulayarak
"Son yıllarda Türkiye'de
yükselen milliyetçiliğin. top-
lumsal yapunıza uygunlu-
ğu tarbşmalıdır" dedı. Gü-
nümüzde küreselleşen dün-
yada uluslann varolma sa-
vaşunı verdiklerine dikkat
çeken Çatır, "Bu kavgadan
trizi ne kökü dışanda, çağ-
dışı dinciakımlar, ne yaban-
cı budalalığı ahkoyamaz.
Biz zor olan Atatürk'ün
gösterdiği yoidan gidece-
ğiz" dıye konuştu.
Özel Ayazağa Işık Lise-
si öğrencisi Deniz Esgin ise
devletçilik ilkesinin, cum-
huriyetin ilk yıllannda
oluşmamış sermaye binki-
mi ve 1929 dünya ekono-
mik bunalımı nedeniyie
olumlu sonuçlar veren bir
uygulama olduğunu belir-
terek bu nedenle kurulan
KıT'lerin güçlenen özel gi-
rişime devredilmesinin ön-
görüldüğünü, günümüzde
devletçiliğin 1930'lardaki
biçimiyle uygulanmasa da
halen geçerli olduğunu sa-
vundu.
Mecidiyeköy Lisesi öğ-
rencisi Yasin Albayrak da
halkçıhk ilkesinin sınıfsız,
ayncalıksız bir toplum ya-
ratmayı amaçladıgını belir-
terek cumhuriyetin bu il-
keyle egemenliği belli bir
sınıf yerine tümüyle halka
verdiğini söyledi. Albay-
rak, halkçıhğın toplumsal
dayanışmayı sağladığını
kaydetti.
Kumtel'den. mutfoğınıza lâyık bir ürün: Kumtel Barbekü. Yiyecekleri besin
değerlerini ve doğal özelliklerini azaltmadan pişirdiği için sağlıklıdır. Eriyen
KB6000
yağlar özel haznesine ekleyeceğiniz suya damlayacağmdan, koku ve duman
yopmaz. Paslanmaz krom rezistanslan kolayca temizlenir. Kumtel Barbekü,
canmızm çektiği her an size mangal keyfi yaşatmaya hazırdır. İşinin ustası olan
olan bu mangaldan, her mutfakta bir
tane bulunmalı.
KUMTEL
KF3125 UL401 LX7020
D A G m O L M BTANHJl: (AVMJPA Y«AS0(O21J)BAHÇEUEVial;»«lWSÛÇfVG£«a«' 556 621? • BAGCILM. SOTIU tTD S7T 659 2303 • 8EYOGUJ / « i » f r 6«M243 5574 • amaiGOHTU TK. 628 5028 • GUNGÛ«N / AltMAĞAM 1K 553 3082
• ME«TIR ' OZM LTD J77 539 7269 • SUHVUAJtn IKAMCA ZÜCCACtrt 5'2 996' • ŞIŞHANE I KATTtl PAZAKIAMA 251 5937 • ZEYIMeuKNU //UCOV TK 17D 664 74S7 . [AHADOIU TAHA5I1 (0216) F1ORTIK IÖZKA 338 79TS • KÜÇUKYAU/ TOÜTtl
rUARL*MA>mmi»UALTlftlHWCfnCWin-KMS*<Q2-MTA}Çim J712553279
SATIŞ NOKMUMB1SHMUL{*VWPA VAKASB(0212/ftAûCMK GAWtlÛZGtA 634 2016 M«IWÛ/ÛZMEffTHMJÇEYtZ
A^^ âZnH4UÇFT1?534 4961 • GttBSMANM^A; AVCUL Eİ£r7Wlf615 5220 • GUTIPt /ÖĞOfM TUHAflvt 2644576» M
f 2 üOO/» 5 S I ) f 0 2 S M O Î İI
2 996 Ş Ş N E
m J712553279
GAWtlÛZGtA 634 2016" M«IWÛ
V
/ÛZMEffT"HMJÇEYtZ5724848»ÇAOAİfM/KAYAHAU224 52O& *CATM.CA/HASHAVLTD 7895637 •ESÖtfH/ûU£*«GÖ«Û?645 3824' SEK3AAH£KMK451 842S»
âZnH4UÇFT1?534 496 G t t B S N ^ C U L Eİ£r7Wlf615 5220 • GUTIPt /ÖĞOfM TUHAflvt 2644576» M&m{FUUUUtL1D. 641 3165 • ŞMNCVUR/ftÜİMEVGBVOİW652 3744» 2TrT1WUIWU/£B0V£İWT1Wr 547 7517 ' HKHCTELBCTHK510 1049»
ff«12 yüKOO/» 5108877. lAN»DOUjr/«ASI)f021SİATAtt>r/TKMidZUCMOVf 443 25Î5.3EYKK OOİIUİK 313 19» • tOİTUKIIDOĞAM YIĞIRlkm I679'G02TE«/irUCU»OFrB355 1922 'ICBIENKÛV/MOOOKUOÛJ/416 7636- HEUTK. 380 3890' <*«I»l
' Sr/UISU HW 488 71&0 • HKMO MCDSBEU» 353 4222 • PAJUAHCE / 9»«M>£tU K 413 ' 354 • PENOK / AITK H4U
IUMiHAlULUKOCLlUat3-6BlGK>GtU-nC}KV8e-WatMA<CİA£*btrVCfrA7 3 7655UimC378)»K417IC227 17a7IIlClCID228iar/U<Û2<22345IOUI:«OT4)n7tenC71147Sa>nvUEtrlC212 3337UIU<0^
2542253'C«HAKM2l7M£CIC 573 2261 O N H C İ & l f i ^
2G«GS2E'MnilD6UTBI>a»&Ö
ETpSAfl 5U 005 • PtRSEIyBE IKOqJ& MOULYA 538 4008 • UEHUETYUMAZ 268 3654 *
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Çiîte Vatandaşlık
Fazilet Partisi'nin başı iyice sıkıntıda. Siz liderle-
rinin atp tuttuklanna ve "No 'oolmuş yani..." gibisin-
den efelenmelerine aldanmayın. Faziletli seçmenin
önemli bir bölümü, iki hanım milletvekilinin ABD va-
tandaşı olmalarından rahatsız. Diğer hanım milletve-
killeri olan Nazlı llıcak da, Fazilet'in kimi seçmenle-
ri tarafindan zor "sindiriliyor". Şimdilik pek ses etmi-
yoriar ama, Nazlı Hanım'ı "kendilerinden biri" olarak
görmeyen Faziletlilerin sayısı epey fazla.
Çifte vatandaşlık, dünyamızda çok rastlanan ve
gelişen koşullar doğrultusunda, gitgide daha çok
rastlanacağa benzeyen bir uygulamadır ve aslında,
kötü bir şey de değildir. Fakat bizdeki milletvekili iki
hanımın uygulamalan, çifte vatandaşlık kavramının
ruhuna ve amaçlanna çok aykındır.
Çifte vatandaşlığın amacı, vatandaşı olduğu ülke-
nin dışındaki bir ülkeye "yerieşmiş" bulunan insan-
lann, yaşadıklan ülkenin devletinin vatandaşlanna
tanıdığı haklardan geri kalmamalan ve o devletin de
vatandaşlık haklannı kullanabilmelen ıçin, bir duzen-
leme yapılmasıdır.
Bir başka ülkeye yerleşmiş ve yaşamlannı bir baş-
ka ülkeye göre programlamış olan insanlann, vatan-
daşı olduklan ülkelennde birtakım vatandaşlık hak-
lan vardır. Özetlikle parasal konularda, salt vatan-
daşlara tanınan kimi haklardan yararianmışlardır ve
yararlanmaya devam etmek istemeleri doğaldır. Mi-
ras hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku vb. gıbı alan-
larda kanşıklığa yol açmamak ıçin, vatandaşlıklannı
yitirmek ıstemezler.
Oysaki yaşadıklan ve yaşamak istedikleri ülkeler-
de de, salt vatandaş olmamaktan ötürü, yitirdikleri
kimi haklan vardır. O ülkelerde vergi ödemekte, o ül-
kelerde yaşıyor olmanın tüm bedellerini üstlenmek
zorunda kalmaktadıhar. Buna karşılık, o ülkelerde
yaşamanın getirdiği kimi haklardan yoksun kaldıkla-
n gibi, sürekli olarak "oturma ve çalışma ızinlerinin"
iptali gibi tehlikelerle karşı karşıyadırlar. Kısaca, "gü-
ven duygusundan" yoksundurtar. Birtakım alanlar-
da iş bulmak ve işe girmek konusunda da zorluk
çekmektedirler. Başta seçme ve seçilme olmak üze-
re, "siyasal katılımlan", çok ciddi bir bıçimde engel-
lenmektedir.
Işte çrfte vatandaşlık, bu tür sorunlara çözüm ge-
tirebilmek amacıyla yaşama geçirilmiş bir uygula-
madır. Belli koşullann yerine getirilmesi sonucunda,
eski vatandaşlığını yin'rmeden, yeni bir vatandaşlığın
kazandınlması söz konusudur.
Bunun değişik yöntemleri vardır. Kimi ülkeler, va-
tandaşlık için başvuran insanlann, eski vatandaşlık-
larının sona ermesını ya da sona ermiş olmasını is-
terler. Ömeğin günümüz Almanyası, böyle bir uygu-
lama içındedir. Eski vatandaşlığını yitirmemek iste-
yenler, buna karşı bir "hile-i şeriye" uygularlar ve ön-
ce vatandaşlıklanndan istifa ederek, yeni devlet va-
tandaşlığına geçerler, sonra eski devletlerine başvu-
rarak yeniden vatandaş olurtar. Bunlar karşılıklı an-
layışla gerçekleşen işlemlerdir. Ve hukuksal neden-
leri olduğu gibi, duygusal nedenleri de vardır.
Kimi ülkeler ise, vatandaşlık ıçin başvuran insan-
lann eski vatandaşlıklannın kalkmasını ıstemezler,
buna önem vermezler. Yeni vatanlanna bağlılık ko-
nusunda bir "beyan" ya da "yem/n"le yetınırler. Za-
ten bu tür ülkeler vatandaşlığa kabul ettikleri insan-
lann, belli özellikleri ve nttelikleri olmasına özen gös-
terirler.
Kimi devletlerin uygulamasında, o devletin top-
raklannda doğmuş olmak, o devletin vatandaşı ol-
mak için yeterii bir ölçüdür. Kimi devletler, bunu hiç
dikkate almazlar. Kimi "mıllıyetçi" ya da "solculann"
çocuklannı başka ülkelerde doğurmak için çırpın-
malannın kökeninde genellikle bu yatar. Kimi zaman
da, vatandaşlık evlilıkle kazanılır.
Türkiye, yurtdışında yaşamakta ve çalışmakta olan
yurttaşlanna karşı. son derece anlayışlı bir ulkedir ve
hele çifte vatandaşlık konusunda sonuna kadar an-
layışlı davranmaktadır. Gurbette çalışan ve yaşamı-
nı kurtarmaya çalışan vatandaşlannı, mümkün oldu-
ğu kadar rahatlatmaya çalışmaktadır. (Bunun aksi-
ne koşullanmış kimi bürokratlann, yaşamı cehenne-
me çeviımek istemelerine rağmen...)
Dikkat edilirse, yukardan beri çifte vatandaşlıkla il-
gili yazdıklanm, ne Kavakçı ne de Akgönenç için
geçerlidir. Zira, çifte vatandaşlığın mantığı, bunu ta-
lep eden insanın, "o ülkede yaşaması ve yaşamım o
ülkeye endekslemesini" gerektırmektedir. Bir başka
devletin vatandaşı olduktan sonra, gelip milletvekıl-
liğine sıvanmanın örneği olmasa gerektir.
Kaldı ki, "kocamdan ötürü" vatandaşlık hakkını el-
de ettim, diye yalan söylemenin ve seçilecek bir yer-
den aday olduktan sonra gidip vatandaşlık yemini et-
menin de, "ABD vatandaşıyım" diyerek, oturma ve
çalışma izni alarak, yabancı uyruklulara tahsis edi-
len yüksek kadrodan görev yapmanın, ne çifte va-
tandaşlık kavramının ruhuyla ne de ahlakla hiçbir
bağlantısı yoktur.
Fazilet Partisi yönetimı, eğer seçmenini tanıyorsa,
bu pisliği hemen temizlemek zorundadır.
Eğer temizlemezlerse, kendileri bilir. Bana ne...
Abdullah Catlı'nın sirketi almıstı
'Petrol çamuru'
davası DGM'lik
ANKARA(Cumhuriyet
Bürosu) - Susurluk kaza-
sında ölen ülkücü katliam
sanığı Abdullah Catlı'nın
şirketi tarafindan alınan
230 bin dolarlık "petrol
çamuru'' ihalesiyle iigili
dava DGM'ye sevk edildı.
BOTAŞ'ın 4 yıl önce aç-
tığı "Sludge" adı verilen
petrol çamuru ihalesini
Catlı'nın ortağı olduğu
Baysa Inşaat Taahhüt Sa-
nayi Anonim Şirketi'nin
kazanması konusunda
Başbakanlık Teftiş Kuru-
lu tarafindan suç duyuru-
sunda bulunulmuştu.
Ankara Cumhuriyet
Savcısı Hüseyin Yalçın, so-
ruşturmayı tamamladı.
Savcı Yalçm, dosyayla il-
gili görevsizlik karan ve-
rerek Başbakanhk Teftiş
Kurulu Raporu'nda Haluk
Kırcı ve arkadaşlannm si-
lahlı çete kurduklan, çete-
ye gelir sağlamak amacıy-
la kamu kurum ve kuru-
luşlannda açılan ihalelere
katılanlardan haraç aldık-
lan iddialanna yer verildi-
ğini vurguladı.
Savcı, aynı soruşturma-
nın merkezinde olan Bay-
sa'nın diğer ortağı AJunet
Baydar ile katliam sanığı
Haluk Kırcı 'nın aralann-
da bulunduğu 5 kişinin ey-
lemmin TCY'nin "devle-
tin emniyetine karşı çete
kurma" hükmünü öngö-
ren 168. madde kapsamın-
da değerlendirilmesini ön-
gördü.
Catlı'nın ortağı Ahmet
Baydar, Eskişehir Ceea-
evi'nde hükümlü Haluk
Kırcı ile Şemsettin tlkay,
Yunus İşler ve Kürşat Ti-
muroğlu hakkındaki dos-
ya Ankara DGM Cumhu-
riyet Başsavcılığı'na gön-
derildi.