17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MAYIS 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA E K O N O M I / ekonon,.l,a cumhuriyet.com.tr 13 Geçici vergtden 288 trilyon • ANKARA(AA)- Maliye Bakanlığı, geçici vergi uygulamasmın birinci döneminde 228 trilyon liralık vergi tahsilatı yapıldığını bildirdi. Maliye Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, yılbaşında yapılan tahminlerde 223 trilyon lira beklenen geçici vergi uygulaması mayıs ayı tahsilatı beklenen rakamın üzerinde gerçekleşti. 228 trilyon liralık tahsilatın 207 trilyon lirasını kurumlar geçici vergisi, 21 trilyon lirasını da gelir geçici vergisi oluşturdu. Erdenrir'e kötü haber • SOFYA(AA)- Bulgaristan hükümeti ve Özelleştirme Ajansı, ülkenin en büyük demir çelik tesisi "Kremikovtsi"nin özelleştirme yoluyla satışı ile ilgili ihalede, Erdemir'i devre dışı bırakabilecek bir karar aldı. Hükümet karanna göre, Kremikovtsı'nin satış ihalesinde Erdemir'in rakibi olan Bulgar "Daru Metal" şirketine öncelik hakkı tanınacak. Kararda, her iki şirketin verdiği teklifler arasında önemli bir fark bulunmaması halinde Kremikovtsi'nin "Daru Metal"e satılacağı belirtildi. IMFP Arjantin'i övdü • VVASHINGTON (AA) - IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fischer, Arjantin skonomisindeki geîişmeleri övdü. Stanley FischeT, VVashington'da yaptığı açıklamada, Arjantin hükümetinin, büyük durgunluğa rağmen, bütçe açıgının artmasını ânlemeye dönük. övgüye değer bir gayret içinde alduğunu kaydetti. Arjantin ıle yapılan anlaşma jyannca 2.2 milyar iolarlıkmali yardımın3. iılimini onaylayan Fischer, Arjantin'in stediği zaman 1.3 milyar iolarhk kredi jekebileceğini ifade etti. Küreselleşmenin anayasası için çalışmalar farklı zeminlerde sürdürülüyor MATden sonra TEOSERKAN DEMİRTAŞ ANKARA- Serbest ticaretin önündeki engellenn kaldınlması ve çokuluslu şirket- ler lehinekolaylaştınlmasınayönelik çalış- malar yeni bir taslağa büründü. Çoktaraflı Yatınm Anlaşması (MAI) girişiminin ba- şansızlıkla sonuçlanarak askıya alınması- nın ardından Dünya Ticaret Orgütü (WTO), ABD ve Avrupa ülkeleri hazırladıklan ye- ni düzenlemeleri WT0'nun Aralık 1999'da Seattle'de yapacağı Bin Yıl Toplantısı'nda (Millenium Round) 131 üye ülkeye dayat- mayı planlıyor. Çokuluslu şirketlerin yabancı ülkelerde yapacaklan yatınmlann hiçbir engelle kar- şılaşmadan yürütülmesi, daha fazla kaza- nım sağlamalan için hazırlanan ve "küre- seDeşmeninanayasası'' olarak bilinen düzen- lemelerin 2000 yılına girmeden yaşama ge- çirilmesi planlanıyor. MAI'nin yoğun ka- VVTO'ya taşinmaya çallŞlliyor Çokuluslu şirketlerin yabancı ülkelerde yapacaklan yatınmlann hiçbir engelle karşılaşmadan daha fazla kazanım sağlamalan için hazırlanan ve "küreselleşmenin anayasası" olarak bilinen düzenlemelerin 2000 yılına girmeden yaşama geçirilmesi planlanıyor. muoyu tepkisi nedeniyle rafa kaldınlması- nın ardmdan, şimdi de ABD ile Avrupa Bir- liği (AB) arasında geçen yıl imzalanan Tran- satlantik Ekonomik Ortaklığı (TEO) prog- ramını temel alan bir anlaşma WTO aracı- lığıyla dünyanın geri kalanına kabul ettiril- meye çalışılıyor. 'Tjcaretin özgûrleştirilmesr ABD ile AB arasında büyük pazarlıklar sonunda onaylanan TEO, bu çalışmalann ilk ayağını, yıl sonundaABD'nin Seattle ken- tinde düzenlenecek Bin Yıl Toplantısı da ikinci ayağııu oluşturuyor. "Ticaretin özgfir- leştirilmesi" ile ilgili düzenlemeler konu- sundaki pazarlıklar ve içerikleri şu unsur- lardan oluşuyor: - TEO, Avrupa Komisyonu'nun yönetim kademelerinde görevli ve Thatcher'cı ola- rak bilinen Leon Brittan ile ABD'li uzman- lann ABD 0e AB arasında serbest ticaretuy- gutamasmın başlaülmasuıayöoetik hazırlan- dL 15'ler TEO'yu önce kabul etmediler an- cak yapılan değişiklikler sonunda 18 Mayıs 1998'de kabul edildi. Rapor taraflar arasın- daki ticaretin serbestleşmesini önleyen tek- nikengeflerin aşümasını öngörüyordu. Amaç kamu sözleşmekri, eğidnı, sağlık gibi hizmet Bakırcıhk can çeldşiyor BEKİRŞAHİN GAZİANTEP -Ülkemizde yok olmaya yüz tutan el sanatlan 1 arâyMfciflcatrtSrArgirdi. ÖzeHîide Gaziantepie eMSnemli el sa- natlan arasında yer alan bakırcılıkla uğraşan esnaf sayısının son üçyıl içerisinde 400'den 210'a düştüğü öğrenildi BakırcılarOda- sı Başkanı M. Burhan Kervancıoğlu, "Nesümiz tükeniyor"" dedi. Gaziantep'in bakırcıhk ve bakır el sanatlan ile tanmdığını vur- gulayan Kervancıoğlu, bakırdan yapılan mutfak eşyalannm gü- nümüzde artık kullanılmadığını, hediyelik eşya olarak yapılanla- nn da bölgeye yeterii turist gelmemesi nedeniyle sanşının çok azal- dığını belirterek şunlan söylcdi: "Mutfakta aruk bakır kullanılnuyor. HediyeHk süs eşyası ola- rak igi var aaıa bu çok y«tersk kalıyor. Böhitıııuüf laı iiıi esnı sa- VBI az,deniz de yok, tabü ki gelen turist sayisı da az. Bölgedeki tüm taribieserlerturizme açıkolsa olay biraz farkü ohır." Esnafın üret- tiğini çok az bir kârla satmak zorunda kaldığını sözlerine ekleyen Kervancıoğlu, "BaJarcılıkta emek çok, kâr az. Böyk ohınca yeni nesil gençfer 'Para az' diyerek baba meslekleri de olsa yanaşmı- yorlar. Kısacasımeslekcançekişiyor. Bizkrsonnesliz 7 " dedi. ve ürünlerin pazarianna her rürlü yöntem- lekoşulsuz birşekilde ulaşmasını sağlamak- ü. Böylece AB'nin bu konulardaki koruma duvarlan yüaldL - TEO toplantılanna katılan uluslararası şirketler. başta Transatlantik Iş Diyaloğu (TABD) olmak üzere birçok kurumda lobi yaptılar. Bu arada tüketici gnıplan, emek sahipleri ve çevre örgütlerinin şüphelerini engellemek amacıyla bu kurumlarla diya- log kuracak organlar oluşturdular. - ABD-AB arasında imzalanan anlaşma- nın asüamacu düzenlemeteriyıl sonundaya- pılacak zirvede dünyanın geri kalanına ve özeUikle de Gûney ûlkeierine empoze ettir- mek. Bu çaba, hükümetlerin uluslararası şirkederdcn aldığı destekle bir savaş gibiyü- rütüldü ve bu aşamaya gelindi. - WT0, Seattle toplantısını geniş bir kü- reselleşme fuanna çevirmek ve sermayenin serbest hareketinin önündeki son engelleri kaldıracak biranlaşmayı paldırküldürtamam- lamak amacında. Böylece ön göriişmeler bile yapılmadan kamu sözleşmeleri, reka- bet, ürünlerin kontrolü ve yatınm konulan- nın; 1994'te Fas'ın Marakeş kentinde yapı- lan toplantıda alınan tanm, hizmetler ve sa- nayi ürünleri ile ilgili kararlann yenilemek için gündeme getirilmesi planlanıyor. Açlığa karşı stok yasak WT0 toplantısında alınacak kararlarla şöyle değişiklikler ojabilecek: Sanayi mülldyeti: ÖzeUikle soya ve trans- genic pinnç gibi Amerika'nıntekelindebu- lunan tohumlar için patent haklanna mut- laka uyulacak. Aynı zamanda üye ülkele- nn, açlık riskine karşı stok yapmasına da sı- nırlamalar getirilecek. Kamu sözleşmeleri: Yabancı şirketler, ya- tınm yaptıklan ülkenin ulusal ya da yerel şırketleriyle aynı haklara sahip olacak. Rekabet: Ülkelerin, yabancı şirketlerin ka- muya yönelik alımlan veya teklifleri konu- sunda denetımi olmayacak. Ticaretin kolay- laştınlması için limanlar ya da havaalanla- nndaki denetimler bir konteyner ya da bir tek üriin örneği ile smırlı olacak. Yenistandarnan Sanayi ürünleri, hizmet- ler, kamu sözleşmeleri ve fıkri mülkiyet gi- bi konulan içeren üzerinde uzlaşılan anlaş- malarla adım adım her konuda standart ve düzenlemeler getirilecek. Uluslararası bunalımdan etkilenen ve Uluslararası Para Fonu'na (IMF) bağımlı olan yoksul ülkelerin WTO'nun baskılan- na direnmesinin olanaklı olmadığı değer- lendirmeleri yapılıyor. Üyelerden zirvede görüşülmesini iste- dikleri konularla ilgili başvurulannı hazi- ran sonuna kadaryapmalan istendi. Anlaş- malann çoğu, çok sayıdaki gayri resmi top- lantılarda ele alınacak ve güçsüz ülkelerin sessiz kalmalan yoluyla kabul edildiği iz- lenimi verilecek ve resmi toplantıda im- zaya açılacak. tnterbank'ın alacağına ilişkin hisseler, başka şirketlere devredildi Yağımır gibi haciz yağıyor JIVENTGENCELL! BURSA - Eski Bursa bağımsız milletvekilı Cavit Çağlarve dayısı Şükrii Şankaya'nın, 'göz önünde bu- unan' şirketlerdeki hisselerinin çok önemli bölü- nünü 1998'deki operasyonla başkalarına devrettik- ;ri, Interbank'ın 600 trilyonluk alacağına yönelik ha- iz işlemlerinin 'devredilen' hisselere yapıldığı belir- aıdi. Çağlar'ın çeşitli şırketlerine ait 49 aracın, gün- ;r öncesinden haczedilmesine karşın bağlana- ladığı da öğrenildi. Çok sayıda araca yö- elik haciz talebi açılırken Bursa polisinin adece Olay televizyonunca kullamlan bir racı otoparka çektirebildiği. diğer araçla- ın ortadan kaybolduğu öğrenildi. Kaynaklar, Çağlar'ın daha önce de dev- ît bankalan tarafindan uygulanan haciz işlem- îrinden 'kiriı' çıktığını anımsatarak. "Türk lcaret Yasası acısından tüm önlemler alındı. lu a^ıdan endişeli değil, Çağlar'ın çekindiği, "ürtCeza Yasası'nı ilgilendiren konular" di- e konuşuyorlar. Çağlar'ın, hukukçulanna özeUikle geliş- •»eleri Türk Ceza Yasası acısından değerlen- irrreleri talimatmı verdiği, ifade alma ya da özaltı operasyonunun başlatılmadan önce arekete geçilmesini istediği de iddıalar ara- ındt. ok sayıda araca yönelik haciz talebi açılırken Bursa polisinin sadece Olay televizyonunca kullamlan bir aracı bulabildiği, diğer araçların ortadan kaybolduğu öğrenildi. Çjğlar'la ilgili haciz işlemlerinin Istanbul merkezli yürütül- ügüni, Bursa'daki işlemlerin de 'talimarla' yapıldığını bildi- ;n bukukçular, ortadan kaybolan 49 otomobilin, 'istendiginde' ıhalıkla bulunabileceğini savunuyorlar. Bursa polisinin üst ilzey yöneticileri de Çağlar'la ilgili dosyaya yönelik sorulan eçistiriyorlar. Bursa polisindeki beklenti, soruşturmanın Istan- ul folisi tarafmdan yürütülmesi yolunda. »irtefler de boşaltıldı Inerbank'ın Çağlar'ın şirketlerine yönelik başlattığı haciz- :rir.devarn ettiği, bu arada çok sayıda şirketin 'kâğrt üzerinde'' el değiştirmesi sonucu hacızlenn 'göz önündeki şirket- lere' uygulanabildiği de bildiriliyor. Bursa'daki Inter- bank avukatlanyla Çağlar'ın avukatlan arasında hu- kuk mücadelesinin sürdüğü de aktanlıyor. Interbank'm, 26 Mart 1999'da Nergis Holding'e bağlı Aksoylar, Nergis, Sifaş, Polylen, Yeşim adında- ki tekstil firmalanna da Cavit Çağlar ve Şükrü Şanka- ya'ya yönelik haciz yaptığı ve bu haciz sırasında hisse devirleriyle karşılaştığı ortaya çıktı. Cumhuriyet'e ulaşan belgelere göre ln- terbank'ın avukatlanndan Metin Kıhç ile Çağlar'ın avukatlanndan Doğan Anar'ın im- zaladığı 'haciz tutanağı'nda, Interbankavu- katı Kılıç, hisse devirleriyle ilgili itirazda bulunuyor ve dava açma hakkının saklı tu- tularak kalabilen hisseler üzerinde haciz uygulattığı görülüyor. Cavit Çağlar ve dayısı Şükrü Şankaya'nın bü- yük şirketlerdeki hisselerini, 1998'in 6. ayından sonra devretmeye başladıklan, İnterbank'ın de- virlere karşın İcra Iflas Kanunu'nun 99. mad- desine göre masraflar hariç 27 trilyon 799 mil- yar 563 milyon 429 bin 907 Türk Liralık haciz yaptıklan da belgelerden ortaya çıkıyor. Çağlar'ın hisse devri operasyonuna başladığı 1998'in Ha- ziran ayında Nergis Havacılık'a ait tüm hissesini dayısıyla birlikte devTettiği, yine aynı yılın Ey- lül ayında da bu ikilinin bu kez Aksoylar ve Bankanın eski sahibi Cavit Çağlar'uı300friht)n liranın üzerinde kredi açöğı ve kefil olduğu 5 milyar lira sermayeli 17 şirketin aynı adreste faaliyet gösterdiği ortaya çıktL Bankanın el degiştirdigi ocak ay ında 54 trflyon tirahk ilk haciz yapüan Çiçek TekstiL Orsa Uluslararası Ticaret, Can Dış. Ticaret, BeyGıdave Benler Gıda'nın ardından hafta başmda 249 trilyon liralık haciz konulan 12 şirket de resimde görülen Esentepe Kasap Sokak'ta bir binada bulunuyor. 300 trilyon lirayı aşan haciz işlemi başlatüan 17 şirketin toplam sermayesinin sadece 90 milyar lira olduğu beliriendi. Vurgununyankısı sürüyor İnterbank Genel Müdürü Kadir Günay, 'Çağlar'ın parası varsa gelsin ödesin' dedi TARIKYILMAZ Yeşim Tekstil'deki hisselerini devrettikleri tutanaklarda yer aldı. Paravan şirketlerde bir poiis Cavit Çağlar'ın Interbank'tan kefaletiyle kredi kullandırdı- ğı şirketlerinin ortaklan arasında yanında çalıştırdığı bazı isim- ler öne çıkıyor. Bunlardan biri de, kurdurulan şirketlerde his- sesi bulunan Ahmet Madran. 1980 öncesınin Bursa'daki ünlü polis şeflerinden olan Madran, kentte 'Kütatayah Ahmet' ola- rak biliniyor. Bursa'daki tüm işadamlanmn 'Ahmet abi'si ola- rak tanınan Madran, Özal'ın ANAP'ında Bursa Belediye Mec- lisi üyeliği yaptı. Bursalı işadamı ve eski milletveki- li Cavit Çağjar'ın sahibi olduğu inter- bankT ta yaptığı vurgunun yankılan sü- rerken bankanın genel müdürü Kadir Günay Esentepe Kasap Sokak'ta gö- züken 17 şirket gibi daha birçok "pa- ravan"şirketin olduğunu söyledi. Çağ- lar'm önceki gün hacizlerle ilgili ola- rak "Miktar önemli değil, anlaşılır" açıklamasını da Günay "Madem öyle, gelsin ödesin" diye yanıtladı. 'Bu rezaletçözühneli' tstanhılHaberServis-DİSK-Tekstil Işçileri Sen- dkası Genel Başkanı Sükyman Çetebi, işadamı ve eki bakanlardan Cavit Çağlar'ın, gerçekleştirdiği licatrilyon liralık vurgunun, sigorta primi ve vergi torçlannın da eklenmesiyle daha da büyüyeceğini blirtti. Vurgunun bütçede öngörülen açığm yüzde D'unu oluşturduğuna dikkat çeken Çelebi, Tûrki- y *nin iç ve dış borçlannın nedeninin bu ve benze- r vurgualar olduğunu ifade etti. "Fatıra sadece Cavit Çağjar'a mı kesüecek, en smdan bazı siy asetçilerin, bürokratlann bu işte prmag ohnası gerekmijTir mu" diye soran Çele- İ " Yoisa bu skandal da bir Amerika seyahati ile û nokmanacakur?" dedi. Söylemez, Taner ve Hazine J yisuçladı A^rcARA(C^lInhuriyetBü^offl)-DYP, eski mil- letvekili, işadamı Cavit Çağlar'ın sahibi olduğu in- terbank soygununu Meclis gündemine getirme ka- ran aldı. REFAHYOL döneminde, içi boşaltılmaya başlanan interbank olayıyla ilgili savunma yapan dönemin Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı ve DYP Izmir Milletvekili Ufiık Söylemez, bakanlığı döne- minde, soygunu engellemek için aldığı bir dizi ön- lemin daha sonra göreve gelen ANAP'lı Bakan Gü- neş Taner tarafindan kaldırıldığını söyledi. Söylemez, bu konuda Meclis araştırması ya da soruşturması açılması için önerge vereceklerini bil- dirdi. DYP Genel Başkanı Tansu ÇiBer de konunun Meclis gündemine taşınması talimatını verdi. Bakanlığı döneminde interbank'ınriskinin250 mil- yon dolar olduğunu belirten Söylemez, ANASOL- D hükümeti döneminde bu riskin 1.5 mih/ar dolara çıktığını ifade etti. Söylemez'in gündem dışı yaptığı konuşma üze- rine, "sataşma" olduğu gerekçesiyle söz alan ANAP Istanbul Milletvekili Taner ise bakanlığı dönemin- de bankanın daha kuvvetli duruma getirildiğini, an- cak piyasadaki olumsuz gelişmelerden etkilendiği- ni söyledi. Şube açılmasında 1 milyon dolar serma- ye koşulu getirildiğini anlatan Taner, "Daha sonra- ki inceJemelerde teminatsız kredi verdiğuün ortaya çıkması üzerine 13 milyar dolarhk teminat banka sa- hipterinden ahnarak bankaya konmustur" 'dedi. Yönetimi Tasarruf Mevduatı Sigor- ta Fonu'na geçen Interbank'la ilgili Hazine'nin hazırladığı rapor. dikkatle- rin kuruma çevrihnesine neden oldu. Günay. "Banka oJarak alacaktmuzYe- şim Tekstil veya diğer büyük gnıp şir- ketkri değil kL Bize borçlananlar Esen- tepe Kasap Sokak'ta toplanan para- van şirketler" dedi. Dginç buluşma Öte yandan dün Kasap Sokak'ta fa- aliyet gösteren ve paravan denilen şir- ketlerde yoğun bir hareketlilik göz- lendi. Çağlar'ın şirketlerindeçalıştık- lannı söyleyen 50'ye yakın kişi bura- da bulunmalannm "bir gezi'' olarak açıklarken Nergis Holding'in muha- sebe müdürü, aynı zamanda Kasap Sokak'ta faaliyet gösteren Orsa Ulus- lararası Dış Ticaret'in ortak ve yöne- tim kurulu üyelerinden Doğan Cengiz basında çıkan haberlere ilişkin olarak gazetelerin yalan yanlış haberler yaz- dığını iddia etti. "5 milyar lira sermayeli 17 şirket İnterbank'tan nasd oluyorda 300 tril- yon lirayı aşan kredi alabiliyor" şek- lindeki sorumuza ise Doğan Cengiz, "Kefaieder tamam, banka üzerine dü- şen görevi yapmışür" yanıtını ver- mekle yerindi. ÇtFTÇİ DOSTU SADULLAH USUMİ Özgürlük Kimin İçin? Çok partiii döneme geçtiğimiz 1945 yılından bu yanagerçek demokrasiye kavuşamadık. Geçmış yıl- larda bir Ingiliz parlamenteri Türkiye'dekı gelışme- leri değeriendirirken "Biz demokrasinin içine doğ- duk. Siz hâlâ anyorsunuz" demişti. Bu gerçekçi sözleri dinlerken içimiz burkulmuş- tu, ama verecek yanıt bulamamıştık. Gene geçmış yıllarda Ege Bölgesi'nde bir kasa- bada yapılan toplantıda basın özgürlüğü tartışılırken işittiğimiz şu sözler bizi çok şaşırtmıştı: "Bizim karnımızaç... Gazeteciler özgürlük peşin- de. Basın özgürlüğü kann doyurur mu? Ne halleri varsa görsünler..." Toplantı oldukça kalabalıktı. Ne yazık ki yansın- dan fazlası "Özgürlük kann doyurur mu" görüşünü destekliyordu. Onlara basın özgürlüğünün nasıl ka- nn doyuracağını anlatmaya çalıştık. Elbette artık 20 veya 25 yıl önceki Türkiye'de ya- şamıyoruz. Insanlanmız değişti ve gelişti. Demok- rasiyi ve düşünce özgüriüğünü savunanların sayısı arttı. Ama ne yazık ki Batılı ülkelerde olduğu gibi ihti- yaç haline gelemedi. Halkımız hâlâ yaşama imkâ- nını bulamadığı gerçek özgürtüğün tadına varama- dı. Yazariar, çizerlercezaevlerini boylarken konuşan- lar gene gazeteciler ve konuyu kendileri için görev sayan üç veya beş değerli hukukçu. Halktan, sivil toplum örgütlerinin bir kısmından, tanm kesimini temsil eden oda ve kuruluşlardan, ne yazık ki işçi sendikalanndan ses yok. Yaprak kıpır- damıyor. Halbuki düşünce özgürlüğü gazetecilerden çok onlar için gerekli. llhan Selçuk, Çetin Artan, llha- mi Soysal, Doğan Avcıoğlu yıllar yılı cezaevlerin- de neden yattılar? Meslek hayatlannın bir kısmını ne- den mahkeme kapılarında geçirdiler? Hepsı de Türkiye'nin yetiştırdığı büyük değerler. Türkiye'nin okuyan ve yazan ınsanlan. Dünyaya açı- lan pencereler... Hiçbirinin aklından zoru yok. Hep- si inançlannın doğrultusunda başına gelecekleri bi- lerek yazdılar. • • • Şimdi gazetemiz yazaıianndan Oral Çalışlar gün- demde. Bir röportajı yayımlandı ve mahkûm oldu. Eğer Yargıtay onaylarsa cezaevine girecek. Muzaf- fer Erdost'un karan ise onaylandı. Işık Yurtçu ve Ragıp Duran cezaevinde yattılar ve çıktılar. Eğer yasalar değiştirilemezse bu arkadaşlanmız da son olmayacak. Yeni isimler gündeme gelecek. Onlar da cezaevlerinde yatacaklar. 50 yıldan beri de- vam eden bu üzücü tablo belki bir 50 yıl daha sü- rüp gidecek. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli bu ko- nuda Meclis'i, hükümetleri, partileri kaç kez uyardı. Son olarak da Oral Çalışlar ve Muzaffer Erdost ne- deniyle uyanyor "Artık düşünceyi açıklamak suç olmaktan çıka- nlmalıdır. Her konu özgürce tartışılabilmelidir. Tür- kiye'nin imzaladığı ve yasa hükmünde olan ulusla- rarası sözleşmelerin öngördüğü hukuksal düzenle- melerin bir an önce yapılması gerekiyor..." Güreli devam ediyon "Asıl istemimiz tüm basın yayın yolu ile ilgili ya- salann gözden geçirilerek, yasal mevzuatın demok- ratikbiryaklaşımla, evrensel ölçûtlere uygun biçim- de lletişim Yasası altında tek yasada toplanması- dır. lletişim özgüriüğünü kısıtlayıcı hiçbir yasanın çıkanlamayacağının anayasada yeralmasıdır..." Istenen ve beklenen özgürlük lûtuf değildir. Üs- telik gazetecinin kişisel beklentisi de değildir. Ga- zetenin ve gazetecinin, ülkenin ve milletin haklannı koruyabilmek için sınırsız birözgürlüğe ihtiyacı var- dır. • • • Düşünce özgürlüğünden kimler korkar? Vurguncular, soyguncular... Devleti hortumlayanlar... Çeteler, katiller... Yasadışı iş yapanlar... Yalancılar, sahtekârlar... Peki, kimler yararlanır? Ülke ve ülkede yaşayan işçisi, memuru, emekli- si, çiftçisi, dar gelirlisi, işsizi ile tüm namuslu insan- lar... Bu nedenle düşünce özgüriüğüne kavuştuğumuz zaman, çiftçiler ürünlerini daha gerçekçi fıyatlarla sa- tacak. Işçiler, memurlar, emekliler, dar gelirliler da- ha iyi ekonomik koşullara ulaşacak. Işsizlik ve hat- ta açlık sona erecek. Böyle birTürkiye isteyen işçi sendikalan, tanm ke- siminin temilcisi ziraat odalan, ziraat mühendisleri odası, biriikler, sivil toplum örgütleri sessizliğini boz- malı ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güre- li'nin "özgürlük" çağnsına katkıda bulunmalıdır. Eğer toplum hareketlenirse hükümetler, siyaset- çiler direnemez ve düşünce özgüriüğünü kısıtlayan tüm yasalan değiştirmek zorunda kalır. Ingiliz demiryollarında 'skandal' Özelleştirilen şirket yatınmyapmak yerine 'Mrh seçti EkonomiServisi-lngil- tere'nın özelleştirilen de- miryolu şirketi Railt- rack'in hizmet yetersiz- liklerine karşın rekor dü- zeyde kâr elde etmesi 'skandal' olarak nitelen- di. Üç yıl önce özel- leştirilen şirketin günlük 1.2 milyon sterline denk gelen rekor kâr açıklaması, şirketin ya- pım, sinyalizasyon ve is- tasyonlarla ilgili yeter- sizlikleri, hükümetin ise denetim eksiklıği büyük eleştirilere yol açh. BBC'de yer alan ha- berde, Railtrack Şirketi Genel Müdürü Gerald Corbett kânn yeni yatı- nmlar için gerekli oldu- ğunu söylerken şirketin performansının iyi oldu- ğunu savundu. Özelleştir- me sonrası hizmetlerin yetersiz ha- le gelmesi nedeniyle Ingiltere Başbakanı Tony Blair. şubat ayın- da yaptığı bir konuşma- da, demiryolu şirketini uyarmış ve performansı- nı düzeltmediği takdirde şirketin sözleşmesinin ip- tal edilebileceğini vur- gulamıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle