17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 5 MAYIS 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 .Alla Turca: Mehter'den Mozart'a Batı-Doğu etkileşimini ele alan bir program sunuyor Zaide operası ilk kez IstanbııTclaAStMAN KAFAOĞLU-Bİ KE \kbank"ın düzenledıği "Alla Turca: Mehter'den Mozart'a". 26- 3O Mayıs tarihleri arasında Top- hane'nin ilginç dekorunda kon- ser. panel \esergilerşeklindeOs- rnanlı lmparatorluğu'nunkurulu- şursdan 700 yıl sonra Batı-Doğu etkıleşımini ele alan bir program suDuyor. Osmanlı Imparatorluğu, sınır- lan içınde büzüldükçe Batı ülke- lennde Türklerın yarattığı korku, yenni ılgiye bıraktı. Avrupalılar 16&3'te VivanaVı Kara Musta- fa'dan geri aldıktan neredeyse yüz yıl sonraTürkler Viyana sarayın- da ve sosyetesinde moda oldular. Yeni açılan kahvehanelerde kö- püklü acı kahve ıçmek. lstanbu! zevkiyle ince işlenmış takılar tak- mak. oryantal kostümler içinde portre ressamlanna yağlıboya tab- lolannı yaptırmak. önemli herzen- gin ve soylu için kaçınılmaz olmuş- tu. Yapılanbıraraştırmada. 1780 ıle 1850 yılları arasında bestele- nerı her yedi operadan birinin ko- nusunu harem dekorlannın süs- )edi|i ortaya çıkıyordu. MctorHıı- go'nun da dediği gibi. Tann"nın yeryüzünde yarattığı cennetti Os- manlı topraklan. 1704 yıhnda "1001 Gece MasaJ- lan"nın ılk Fransızca çevinsıyle Dogu'ya üg' başladı. Lüks ıçın- de bütün gün (ve gece) güzel ko- kulu otlardan çıkanlan yağlarla masaj yapan canyerlerle dolu ha- remİCTOrta Avrupalı erkekJenn ha- yallenni süslüyordu. Yasak aşkın kışkırtıcı heyecanı, en samımı Hı- ristiyan inançlannı fantezı uğru- na ımutınalanna neden oluyordu. L Elbette bütün bu fantezıler doğru olmayan bilgilerle doluydu. Do- ğu denilen yerin farklılıkJan he- nüz anlaşılmamıştı; Arap, Hintli veya Türk arasındakı aynmı ya- pacak kadarbilgüı defillerdi. Bir keresinde operada. Bağdat ken- tinde geçen bir sahnede piramit- ler kullanılmıştı. Dekor ve kos- tüm Doğu'yu yansıttığında seyir- cilerin hoşuna gidiyordu, mitolo- jık konulardan arlık herkes sıkıl- mıştı. O dönem yazılan Doğu temalı operalara zamanla "Türk opera- larTdenilmeye başladı. En ünlü- len. Mozart'ın "Saraydan K E Ka- çırma" ve "Zaide". Rossini'nin "Cezajir'de Bir İtahan KızT ve "ttaiya'da Bir Türk" operalany- dı. Hâlâ oryantalist opera denin- ce ilk akla gelen örnekler bunlar- dır. Genelde "TürkOperalan''nda Türkler üç farklı şekılde canlan- dınlırdı: "Saraydan Kız Kaçır- ma"dakı Osmin gibi kötü niyet- li, fakat fazla akıllı olmayan ve bu yüzden kolay aldatılabilen; "Cezayir'de Bir taüyan KjzPnda- ki Cezayir Beyi Mustafa gibi saç- ma düzeyde komik ve ganp; ve nı- hayet "Saraydan KızKaçırma"da- kı Selim Paşa gibi ıvi kalpli. affe- den güçlü erkek... Harem konulannda da standart olarak kullanılan bazı öğelerolur- du: Tutsak güzel genç kız ıle onu gizliden gizliye seven genç erke- ğin aşkı: hareminde birçok kansı olduğu halde tutsak kıza sevdala- nan paşa; operanın sonunda tutsak- lann kaçması ve âşıklann kavuş- malan, operanın kazanacağı başa- nyı neredeyse garantılerdi. Kli- şelerle dolu Doğu izlenimleri, as- .stanbul'da Zaide operasının ilk seslendirilişini, şef Cem Mansur yönetiminde Akbank Oda Orkestrası, Tophane'de 29 ve 30 Mayıs geceleri gerçekleştirecek. lında hiçbir tarihi ve gerçek ola- yadayanmıyordu. Librettolaran- cak fantezi türü altına girebilirdi. Sanki Doğu ile ilgili tek özellik gü- zel cariyeler ve haremdi; bunun dı- şında kalan Doğu ile ilgili başka gerçek yok gibiydi. Mozart'ın "Zakte" operası da bu öğelerin çoğunu kullanır. fakat lıbretto kaybolduğu için ve Mozart bu eserini besteledikten kısa za- man sonra unuttuğu için tamam- lanmamış bir başyapıt sayılır. Hem tamamlanmamış olmasından, hem de çok zor sahnelenebilir unsur- lar taşımasından dolayı "Zaide" sahnelenmekten çok konser şek- linde sunulur. Istanbul'da opera- nın ilk seslendirilişini, şef Cem MansuryönetimindeAkbank Oda Orkestrası. Tophane'de 29 \e 30 Mayıs geceleri gerçekleştirecek. Zaide rolünü soprano Anna Ryberg seslendiriyor. "AJJa Turca"nın açılış konse- nnde ise Suna Kan, Mozart'ın 5. Keman Konçertosu'nu çalacak. Konserde seslendırilecek diğer eserlerFux'un "YeniçeriSenfoni- sT ve Haydn "m 100. "Askeri Sen- fonisi". Bu eserlerin ortak özelli- ği. bestecilerinin Batı'da "Janis- sar>'" denilen Yeniçeri müziğinden etkilenmişormalan. 18. yüzyılda neredeyse tüm Avrupa ordulan bu müziğe özeniyordu. Osmanlı Sul- tanı, Polonya kralına armağan ola- rak koca bir mehter takımı yolla- mıştı. Bunu kıskanan Rusya Im- paratonçesi, 15 kişiden oluşan bir bando takımı oluşrurmalan için elçilerini görevlendirmiştı. Bu- gün tüm Avrupa ordu bandolann- da, mehter takımından almmış müzik aletlen bulunur. Fux, Mo- zart \e Haydn'm eserlerini birara- da dinlemek ve mehter müziğin- den ne denli etkilendiklerini an- lamak dinleyıciler için çok ilginç olacak. "Alla Turca"da yer alan diğer konserler, 27 Mayıs gecesi Okay Temizve Mehteran; 28 Mayıs ge- cesi Mercan Dede Ensembie. Ay- nca "Kültür ve Sanatta 18. Yüz- >ıl Oryantalizmi, OsmanİHAvru- pa EtkUeşimi" başlıklı panel (29 Mayıs saat 17.00) ıle "Avrupalı Ressamlann Gözüyle Osmanh" adlı gravür sergisi yer alıyor. Çağdaş bir mit haline gelen Koltes'in yapıtlan ölümünün 10. yıhnda dünyanın birçok yerinde sahneleniyor Ben bir kcıtilmu aynı-jımandabir sahne canavan EMRE KOYU\CUOĞLl Yüzyılımızın ikinci yansının en önem- li yazarlanndan sayılan Fransız Ber- .nard-Marie Koltes'in eserleri bu yıl, ya- rild çok yerinde anısına sahnelenmekte. 41 yaşında AlDS'ten ölen yazann yaşamı ve sanatsal tavn bize Rimbaud ve Ge- net'yi hatırlatıyor. 1980'lerden itıbaren Avrupa'da kült yazar olarak uzun bır sü- re moda olan ve ölümünden sonra da çağ- daş bir mit haline gelen Koltes. günü- müz genç yazarlannı oldukça etkilemiş biri. Çağdaş Tiyatro Edebiyatı'nm siv- ri kişiliklerinden bın olarak tanınan Kol- tes'in biroyunu, Türkiye'de ilk kez Ulus- lararası Istanbul Tiyatro Festivali kap- samında Işıl Kasapoğlu yönetiminde Iz- mit Büyükşehır Beledıyesı ŞehırTiyat- rosu tarafından sahnelendi. Koltes'in ol- gunluk dönemı oyunlarından sayılan 'Roberto Zucco'nun prömiyerini fes- tivalde yapan Izmit Şehir Tiyatrosu, tam kadro oyunda görevli. "Roberto Zucco', gerçek birhayat hi- kâyesinden yola çıkarak yazılmış bir oyun. Bir katilin hayatından fotoğrafla- nn sunulduğu ve her fotoğrafta başka bir ınsanın tragedyasına tanık olduğunuz bu metin. hem sahneleme açısından hem de oyunculuk açısından oldukça zorla- yıcı. Özellikle de çağdaş tiyatro metin- leriyle fazla deneyimi olmayan tiyatro geleneğimizden bakarsak.. yola çıkar- sak... Ince çaüşılmış bir metin ~~ 'Roberto Zucco'. ister Lacan çözüm- lemesiyle, ister postmodern enti-Ham- let bakışıyla ya da basit bir katil öykü- sü olarak okuyun, her boyutundan ke- yif alacağınız bir metin. Alacağınız ke- yıf. daha sonra sizi ürkütecek bile olsa.. Oyunun yönetmeni Işıl Kasapoğlu; Iz- mit Şehir Tiyatrosu'nun bu prodüksi- yonunda da yıllardır çalıştığı ekibinden vazgeçmiyor. Oyunun çevirisi Ofcay Ku- nal ve Zeynep Avcı'ya ait. Olcay Ku- nal'ın Fransızcadan Türkçeyeözenli çe- virisi. Zeynep Avcı'nın Ingilizceden kar- şılaştırmalı çevirisi. 'Rober- to Zucco'yu üzerinde ince çalışılmış bir metin olarak karşımıza getiriyor. Kasa- poğlu-Avcı ismi zaten tiyat- romuzda yazar-yönetmen ilişkisine örnek oluşturmuş bir ikilı olarak anılmakta. Zeynep Avcı'nın çeviriye elinin değdiğıni. oyunun Türkçesinden fark edeceğı- niz pürüssüzlükten \e çevi- ri dilindeki bütünlükten an- layabilirsiniz. Oyunun mü- ziğini düzenleyen Joel Si- mon, Kasapoğlu'nun Fran- sa'daki ve Türkiye'deki bir- çok çalışmasına imza atmış bir müzisyen.' Roberto Zuc- co'yu oynayan Tardu Flor- dun'u ise geçen yıl Izmıt Şe- hir Tiyatrosu"nun ilk oyunu 'Hamlet'teki altı saatlikper- formansından ve 'Leopar'ın Kuyruğu' filmindeki ateş karakterinden hatırlayacak- sınız. •ParktakiKadın'rolün- de, tiyatro ve sınemada yap- tığı başanlı çalışmalanndan cEdebıiebıyatı nın sıvn ' kişiliklerinden biri olarak tanınan Koltes'in bir oyunu, Türkiye'de ilk kez Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında Işıl Kasapoğlu yönetiminde İzmit Şehir Tiyatrosu tarafından sahneleniyor. Koltes'in olgunluk dönemi oyunlarından sayılan. prömiyeri festivalde gerçekleşen 'Roberto Zucco' Taksim Sahnesi'nde son kez bu akşam izlenebilecek. dolayı birçok ödülün sahibi ZuhalGen- cer'i izleyeceksinız. Bütent Emin Ya- rar'ın yönettiği 'Lysistrata' oyununda- ki Lysistrata yorumuyla Ankara Sanat Kurumu'nun bu yılki 'Övgüye Değer Kadın Oyuncu Ödülü'ne layık göriilen genç sanatçı Esra Bezen Bilgin de 'Kü- çük K E ' rolüyle oyunda yerini alıyor. Oyunun çizgisel bir öyküsü yok. Ama kendine ait zamansal bir akışı var. Kla- sik anlamda karakterler yok. Karakter- ler hep başkalannın aracıligıyla kendi- lerini var ediyorlar. O başkalan da yine karakterierin kendini ve diğerini algıla- ma biçimiyle ilgili. Mekân bütünlüğü yok. Oyun. diyalog halinde varolan mo- nologlarla dolu. Oyunun temposu ise çok hızlı. Her sahneyi saniyelerle kur- tanyorsunuz. 5-6 saniye uzarsa. oyunun her sahnesi daha da uzamaya başlıyor Bu da oyunu yok ediyor. Metin içerik an- lamında çok dolu. Bu hızda çok yoğun an lar üst üste binmek zorunda kalıyor. Oyun birçok bireysel tragedyadan bü- yük bir tragedyaya dönüşüyor. Aralara ise absürd komik yaratacak 'ikiz' tiple- meleri yerleştirilmiş. Buikiztiplemele- n oyunun başında iki gardiyan, ortasın- da iki müfettiş, sonuna doğru ise iki po- lis olarak sahnede yerlenni alıyorlar. Pe- ki 'Roberto Zucco' gibi bir metin dra- maturjik açıdan nasıl ele almmalı? Oyun Carl Jung'dan bir alıntıyla başlıyor. Şöyle bırdüşünce hemen aklınıza geli- yor olabilır: "Oyunun dramarurjik ya- pısını "kendi gerçeğini arayan insan' üzerine kurabilirim. Analitik psikoloji- den yola çıkabilirim." Daha sonra oyu- nun yapısına bakıyorsunuz; 'dekonst- rüksiyon" metoduyla yazılmış çok post- modern bir yapı söz konusu. Kurguya bakıyorsunuz. 'RobertoZucco'yu, Nietsc- he'nin 'Zerdüşt'ü olarak görmeye baş- lıyorsunuz. Göndermelere bakıyorsu- nuz. 'Hamlet'in hareketegeçememe" so- rununa başka bir bakış üretiyor, diyor- sunuz. Zucco'nun replikJerinden ve Zuc- co'nun diğer karakterlerle ürettiği iliş- ki biçiminden yola çıkarak Lacan'ın •parçalanmış ayna \e egonun oluşumu' ilişkilendırmesıyle ilgili kuramı aklını- za geliyor. Bir oyunculuk şovu Özellikle Zucco'nun kendi ismiyle olan ilişkisi bu düşüncenizi tamamıyla doğruluyor. Küçük Kız'ın ısrarla ismi- ni ögrenmek istemesi. Parktaki Kadın'ın ona ismini kendisinden başka kimsenin hatırlatamayacağını haykırması, oyu- nun sonunda polislerin "Kimsiniz?" so- rusuna, Zucco'nun yeni edindiği adı söylemesi ("Ben bir katilinT) gibi... Tüm bunlar kimliğin oluşumuyla ilgili Lacan kuramının izdüşümleri.. Hayır, hiçbiri ve aynı zamanda tümü American Express Firması ile Dünya Anıt Fonu'ndan 100 bin dolarlık destek geldi Ayasofya'nın kııbbesine dış kaynakh yardım Kültür Servisi - Bizans döneminden günü- müze dek ulaşan en eski kült yapıt olan Ayasof- ya'da süren restorasyon çalışmalanna American Express firması ile merkezi New York'ta bulu- nan Dünya Anıt Fonu'ndan (World Monuments Fund. WMF) 100 bin dolarlık destek geldi. Fo- nun dört yıldır yürüttüğü ve American Exp- ress'in ana sponsorluğunu üstlendiği Dünya Anıtlanni fzleme Programı çerçevesinde yapı- lan para yardımı, Ayasofya'nın kubbesinin ona- rımı için kullanılacak. Ayasofya, Dünya Anıt- lannı Izfcme Programrnın, 1998-1999 dönemin- de yardun kapsamına aldığı 100 tarihi yapıdan biri. Ancak Ayasofya, programın 'hemen korun- mayaahnmasıgerekenanrtlar'liste.sine 1996 yı- hnda girmişti ve WMF'den yine 100 bin dolar- lık bir yardım almıştı. American Express'in ABD temsilcisi Connie Higginson, WMF üyesi Marihn Perry ve Ame- rican Express Bank'ın Türkiye baş temsilcisi No- dimHoma American Express'in. dünyanın bü- tün ülkelerindeki tarihi mirası korumak konu- sundaki duyarlılığına değinerek, "1996'dan bu yana 37 ülkede 60 siteye toplam 71 yardon yap- ük.Valntzbirkaçyîipıtaikikezyanüındabulun- dnk ve Ayasofya da bu ayncahkh >apıtlann ara- sında yer ahyor. \\usofya aynca. 200 bin dolar- hkyurdını yaptıgınuz üç tarihi>^pıttan biri. Rr- mamızın 25 yıldır hizmet verdiği Türkiye'deki insanlann A>asof>a'ya gösterdikleri ilgL bizim bu karan vermemizde betirievici etken oidu" dedi. '1500 yıldır ayaktaolması mucize' WMF üyesi Marilyn Perry de yaptığı konuş- mada Ayasofya'nın, inşa edildiğinden bu yana her dönemde dünyanın en büyük kült yapıtla- nndan biri olma niteliğini koruduğunu ve 1500 yıldır ayakta olmasının yalnızca birmucize ola- rak nitelendirilemeyeceğini söyledi. Perry,"Bu büyüleyici yapı İstanbul'un, Türkiye'nin ve hat- ta tüm Avrupa'nın biricik mücevheridir ve en az bin beş yüz yıl daha insanlan büyülemeye de- vametmdidir" dedi. Toplantının sonunda, Hom- si ve Perry, 100 bin dolar tutanndaki yardımı, sembolik bir çekle Bakan Talay'a sundular. 1965 yıhnda kurulan ve özel bir kuruluş ni- teliğinde olan Dünya Anıt Fonu, 1995'te kuru- luşunun otuzuncu yılı vesilesiyle 'Dünya Anıt- bnnı Ufcme Programı'nı başlatmış ve tüm dün- yada acil olarak korunma altına alınması gere- ken tarihi yapılara acil ve etkili yardım gönder- me misyonunu üstlenmişti. Program, ülkelerm kültür bakanlıklanyla, ABD elçilikleriyle, ulus- lararası, ulusal ve yerel örgütlerle işbirligi ya- pılarak yürütülüyor. Program kapsamında da- ha önce de, yine American Express şirketinin sponsorluğunda. tarihin en eski yerleşim yerle- rînden biri olan Çatalhöyük'teki çalışmalara 25 bin dolarlık yardun yapılmıştı. bu oyunu bir bütün olarak açıkJayamı- yor. Oyun, tüm bu saydıklanmı ve sa- yamadıklanmı içeriyor. Oyuncular için sorun çok. Peki oyuna nasıl yaklaşılma- h? Işıl Kasapoğlu, masa başı çalışmala- n sırasmda, daha önce yaptığımız 'Ham- let' çalışmasının tersine benden oyunun içeriğiyle ilgili oyunculara yük bindir- mememi istiyor. Ben ise oyun metninin ne kadar derin ve karmaşık olduğunu oyunculann biraz olsun hissetmeleri için ufak entelektüel uçuşlar gerçekleştir- mek niyetindeyim. Işıl ısrar ediyor "Sfc- temliduşünceve-ratio'ya çokfazla girme'. Zaten ben de oyunun gücünü ve sağ- lamlığını hissetmek dışında oyunda net ortaya konabilecek hiçbir şey bulamıyo- rum. Bu oyunun böyle bir şeyi verme- diğini söylemek, en doğru veri. Oyun- culara, onlann kafasını daha da kanştı- racak veriler veriyorum. "Oyun 15tab- lodan oluşuyor. İablolar arasında ka- rakterlerin du>gu çizgileri beUi bir içge- lişim üretmiyor. Karakteıierin sahnede bulunduklan an dışında geçmiş \e gele- cekleri yok. Durumun gerektirdiği bi- çünde\arolurken,o anlamiçindetüm va- roluş tragedy alannı aktamoıiar»" gibi açıklamalar. Ve sonunda ancak şuna \a- nyorum: Herkes yaşamak istiyor. Kim- se ölmek istemiyor. Herkes başkasını kullanarak, yok ederek, üzerine basa- rak varolmaya çalışıyor. Herkes kendi açı- sından bakjyor, kendi gerçeğini görüyor. Kendi rragedyasını yaşıyor. Yani, metin belkj çok entelektüel, ama çok vahşi... Herkes bir tür katil. Bir gün çalışmalar sırasında Işıl, Tardu'ya "fçindeki hayv-a- nı yeniden hatırla" diyor. "Kendi oyun- culuğunun özeUiğini haürla, seni Zucco yapan bu." O zaman çözüyorum. Oyu- na yalnızca oyuncunun alt-ego'sunu tü- müyle özgürleştirerek yaklaşabilirsin. Oyunun bütün bu entelektüel derinliği- ni oluşturan aslında bu hayvansı varo- luş biçimi. Işıl, baştan beri bunun peşin- de... O noktada da 'Roberto Zucco', oyuncunun inanılmaz zevk aldığı. aynı zamanda da herhangi bir noktada tıkan- dı mı da onu çatlatan. boğan bir metin olarak karşısında duruyor. Bir oyuncu- luk şovu. Oyuncunun kendisiyle çok ilgili. Ya- ni oyuncu için çok zor bir oyun. Oyuncunun elin- de hiçbir kolaylığı yok. Öğrenilmiş kahplann işe yaramadığı, hatta kulla- nıldığında fazlaca sınt- tığı bir oyun. Oyuncu gerçek olmak zorunda. Zucco, "Ben bir kati- Bm" dediği anda aynı za- manda "Ben bir sahne canavanyım" demeli... Türk Tiyatrosu'nda Koltes ilk kez oynuyor. 'Roberto Zucco' ilk kez sahneleniyor. 'Yeni ya- zarlar ve böylelikle yeni tiyatro' düşüncesini sa- nat politıkası haline ge- tirmiş tzmit Şehir Tiyat- rosu, bu yıl Uluslarara- sı İstanbul Tiyatro Fes- tivali izleyicisiyle karşı- laşacak. Bizim için ina- nılmaz keyif venci bir çalışmaydı. Umanm se- yirci için de öyle olur. Tüpsak'ın başkanlığına yeniden Müjde AP seçildi • Kültür Servisi - Türkiye Sinema ve Audiovisuel Vakfi (TÜRSAK)'ın 5. Olağan Kurucular Kurulu toplantısında Müjde Ar, dört yıldır sürdürmekte olduğu Yönetim Kurulu Başkanlığı'na yeniden seçildi. Vakfın yeni dönem, başkan yardımcılıkJan görevine ise Engin Yigitligil ve Fehmi Yaşar getirildi. Yedi yıldır Vakfın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Yiğitgil, bu dönemde de Genel Müdür olarak atandı. Türsak Vakfı üyelığine bu yıl, Ezel Akay, Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz, Banş Pirhasan, Yeşim Ustaoğlu. Derviş Zaım ile sinema yazan Alin Taşçıyan ve Beykent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Mustafa Melek katıldı. Osmanlı dönemi işleme sanatı • Kültür Senisi- Osmanlı dönemi işleme sanatından örnekler 26 Mayıs- 10 Temmuz tarihleri arasında Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi'nde sergilenecek. Osmanlı dönemi işleme sanatı, geçmişı Anadolu ve Akdeniz çevresinde MÖ7000'li yıllara, Mezopotamya uygarlıklanndan îran'a. Hititier'e, Frigya ve Lidya uygarlıklanna dek uzanan. Yunan, Roma ve Bizans dönemlerinde zengin bir geleneğe sahip olduğu bilinen işleme sanatının son halkası. Osmanlı'nın kuruluşunun 700. yılının kutlandığı bu yıl, Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi, çağdaşlaşma ve teknolojik gelişim, kadınlann iş hayatına atılmasıyla el emeğinin azalması ve üretimi çabuk olan eşyalara yönelimin hızlanması gibi nedenlerle üretimi giderek yok olan işleme sanatının. 16. yüzyıldan 19. yüzyıl Sonlanna dek uzayan döneminden ömeklerin yer aldığı bu sergiyı düzenliyor. Yapı Kredi koleksiyonundan derlenen sergi, kaybolmaya yüz tutmuş işleme sanatını eşsiz örneklerle yeniden gündeme getirmeyi hedefliyor. 2. Uluslapapası Eskişehir Sinema Günlerî başladı • Kültür Servisi - Anadolu Üniversitesi tarafından düzenlenen Uluslararası Eskişehir Sinema Günlen dün Frank Patterson'un Amerika yapımı Rose's adlı fılmiyle başladı. Bu yılki programın ağırlık noktalannı genç sinemacılann yapıtlan. sinemada yeni eğilimler, Fransız sinemasının klasik başyapıtlanyla yeni örnekleri. çeşitli panel ve söyleşileroluşruruyor. 'Dünya Sinemalanndan Yeni Eğilimler' bölümünde Bosna-Hersek, Belçika, Iran ve ABD'den genç sinemacılann filmleri var. "Bir Ülke ve Sineması: Fransa" bölümünde Traffaut filmlerinin toplu gösterisi ile genç Fransız sinemasından ömekler yer alıyor. 'Konuk Sinema Okulu' bölümünde Florida Devlet Üniversitesi Film TV Kayıt Sanatlan Okulu'nun öğretim üyeleri ile öğrencilerinin filmleri bulunuyor. Aynca Frank Parterson, 'Sinemada Oyuncu Yönetimi' konulu bir atölye çalışması düzenleyecek. 'Genç Fransız Sineması' komıt-unda konuk yönetmen ve yazar • Gerard Courant'ın karıldığı bir seminer gerçekleştirilecek. Panellerde ise 'Kültür Politikalannda Sinemanın Yeri' ve 'Belgeselcilerin Gözü ile Belgesel Dünyası' konulan işlenecek. Etkinlikler 31 Mayıs'adek sürecek. Çeviri Bülteni'nin yeni sayısı • Kültür Servisi - Bir uzmanlık alanı olarak çevirmenlik mesleği ve çeviriyi özendirmek, konuşulup yazılmasına ve mesleğin saygınlığının gelişmiş ülkelerdeki düzeyde yaygınlaşmasına ortam hazırlamak, üniversitelerin mütercim- tercümanlık bölümü öğrencilerine de profesyonel ipuçlan vermek amacıyla üç ayda bir yayımlanan Çevin Bülteni'nin yeni sayısı çıktı. Çeviri Bülteni'nin bu sayısında Sami Uzun. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Gündoğdu. Rafet Saltık. Yrd. Doç. Dr. Osman Aslan, Neşe Başar, Mark Bahar. Ümit Özaydın, AlperTaşpınar ve Ali Yahman'ın makale ve röportajlannın yanı sıra 1. Akşit Göktürk'ü Anma Toplantısı ve çeviri dünyasından haberler yer alıyor. (0212-288 30 76) TOBAV sanat etkinlikleri • Kültür Servisi - Tiyatro yaşamındaki deneyimleri, birikimleri, tiyatroya getirdikleri yeni bakış açılanyla Türk tiyatrosuna katkılan olan sanat insanlanyla yeni kuşak oyunculan buluşturarak karşıhklı düşünce ve duygu alışverişinde bulunmalannı sağlamak amacıyla TOBAV İstanbul tarafından bir atölye çalışması düzenleniyor. Çalışmanın ilk basamaği 27-28-29 Mayıs tarihlerinde saat 15.00-17.00 arasında Afife Jale Sahnesi. Ortaköy Kültür Merkezi'nde Macide Tanır'ın katılımıyla gerçekleştirilecek. BUGÜN • AKSANAT'ta saat 12.30'da laserdıskten Yehudi Menuhûı'ı anma konseri izlenebilir. (252 35 00) • ADAM KtTABEVİ YAYTNE\1 GÜNLERİ kapsamında saat 15.00'te Aslı Erdoğan, Kaan Arslanoğlu, Fethi Naci ve Semih Gümüş'ün katılacağı İki Romancı tki Eleştirmen' başlıklı söyleşi yer alıyor (293 41 05) • YAPI KREDİ SALI TOPLANTILARI kapsamında Turkcell Salonu'nda saat 18.30'da Artun Ünsal'ın yöneteceği; Oktay Ekinci, Emel Yıldız ve Ferhat Taylan'ın katılacağı İnsanın Halleri'TCavgacr başlıklı söyleşi gerçekleştirilecek. • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde saat 19.00"da Göknil Özkök (viola) ve Gülden Teztel (piyano) konseri izlenebilir. ULUSLARARASI İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ BUGÜN • Faust Düsseldorfer Schauspielhaus yapımı oyun saat 21,00'de AKM Büyük Salon'da izlenebilir. • Herakles Attis Tiyatrosu ve Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali ortak yapımı oyun saat 21,00'de Muhsın Ertuğrul Sahnesi'nde görülebilir. • Roberto Zucco İzmit Şehir Tiyatrosu'nun oyunu saat 21 .OO'de İzmit Şehir Tiyatrosu'nda izlenebilir. YARIN • İniş Attis Tiyatrosu ve Uluslararası tstanbul Tiyatro Festivali ortak yapımı oyun saat 21.OO'de Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde görülebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle