17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MAYIS1999CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 "age-Schumacher işbirliğinin ürünü '8 mm' ucuz ve sığ bir kara film-gerilim bulamacı Porno cangıhnda adalet aramakSon Berlin festivalinde hayal kınklı- yaratan, N kolas Cage-Joel Schumac- ;rişbirliginınürünü'8mm-8Milimet- s\ daha çok evli çiftlerir. sonınlanyla |raşan, aldaıan ya da aldatılan kan- aca takibinde uzmanlaşmış. kendi ha- ndeki mazbut aıle babası, sıradan bır zel dedektifin, kanştığı porno endüst- sinin karanlık labırentlerindekı akılla- ı durgunluk vericı seriivenıni anlatı- or. Baştan sona karanhk, kasvetlı bır at- nosferde seyreden ve başlangıçta sıkı ıirkara film seyredeceğiz kanisıru uyan- lırdıktan sonra gıtgide irtifa kaybede- ek bezirgânca tezgâhlanmış, Hollyvvo- xi cilası çekilmiş ucuz bir geriüm de- lemesine dönüşen "8 Milimetre'. çar- 3ik özü ve içerdiğı şiddet öğesiyle genç iimağian zedeleyebilecek körü bir fılm ızlenimi verdi sonuçta bize, sansürcü güdülerimizi harekete geçirerek. Cinayet işlenen porno filmler Günün binnde ölen saygın, zengın, yaşlı kocasının kasasından çıkan. çıplak bir genç kızın. siyah den maskeli, sadist bir ızbandut tarafından işkence edilıp. kesilipbıçilereköldürüldüğü, 8mm'\ık bır fılm kasedının gerçek olup olmadı- ğını öğrenmek ısteyen yaşlı bir dul ha- nımefendi (Myra Carter) müşteri tara- fından bu ışi soruşturmakla görevlendi- rilen özel dedektif Tom NVells (Nicolas Cage). araştırmasını derinleştirdikçe 6 yıl önce çekilmiş 8 mm'lik fılmdeki ga- riban genç kızın gerçekten öldürüldüğü- nii öğrenıyor ve tıpkı 20 yıl öncesinin Dirty Harry-ClintEastwood'u ya da De- atfa VVTsh-Charles Bronsonu gibi, şid- dete başvurup bızzat adaleti dağıtmaya ginşiyor sonunda, yüzüne gözüne sıç- ramış kanlar içinde, kasaplığa soyuna- rak. SUNGU ÇAPAN 8 mm / Yönetmen: Joel Schumacher / Senaryo: Andrew Kevin Walker / Kamera: Robert Elsvvit / Müzik: Mychael Danna / Oyuncular: Nicolas Cage, Catherine Keener, Joaquin Phoenix, James Gandolfini, Peter Stormare, Anthony Heald, Mary Norton, Myra Carter/1998 ABD (WB) Video çağmdan çok önce 1950-60- 70"li yıllarda tüm dünyada yavgınlaşa- rak 'ev flfaüeri'y le hayatırraza girmiş, ai- le günlüğü tarzı kımi anılarımızın, özel bazı günlenmizın kaydedilip istendi- ğinde seyredilmesıne yaramasının yanı sıra özellikle piyasaya el altından gizlı- ce dağıtılan porno fılm sektöründe de uzun süre kullanılmıştı 8 milimetre for- matı. Tüm sapıkhkları, çarpıklıklanyla. yozluklanyla, bilınenin, zannedilenin de ötesinde bir yaygınlığa erişen, yeral- tma gömülmüş seks endüstrisının, söy- lentiden öteye geçemeyerek hıçbir za- man (doğal olarak) doğrulanmamış, çır- kef yanlanndan bın de ilk kez 1970'li yıllarda ortaya çıkan ve 'snuff movies' denılen, bir oyuncusunun çekım sıra- sında gerçekten öldürüldüğü bırtakım ci- nayetli porno filmleriydi. Kuşkusuz bu pornolan çekenler ka- dar sapık ve ahlaksız, zengin. meraklı bir kesim tarafından sürekli beslenen bu dehşetengiz 'snuff movie' malzeme- sınden yola çıkan, DavidFîncher' in ba- şanlı 'Seven'ına yazdığı senaryoyla dik- kati çekmiş senarist Andrevv Kevin Wal- ker, bu kez Hollyvvood'un, kahraman- lannın yasalan bir yana iteleyip adale- ti bizzat kendi elleriyle yerine getiren, yargısız infazcı, savcı, yargıç ve cellat oldugu, malum şiddet- intikam hikâye- leri anlatan, çeyrek yüzyıl önceki tutmuş, başan reçetelerini, eski kanlı klişeleri yi- nelemeyi yeğlemiş. Faşist bir içeriğe dümen kıran senar- yonun yandan itibaren çuvallamasıyla zıvanadan çıkan filmde, ahtapot gibi her yanı sararak Los Angeles'tan New Yorİc'a kadar uzanan devasa porno can- gılının katı gerçeklerine çarparak gitgi- de dengesini yitiren, küçük kız babası, sevecen koca, sempatik dedektıfımizin, porno kitabevi tezgâhtan bir gencin (Ja- oquin Phoenn) de yardımlanyla suç ce- zasız kalmamalıdır diyerek, çoktan öl- rneyi hak etmiş, baştan ayağa 'kötü' por- noculann hakkından gelmesini sürük- leyici bir biçimde anlatıyor anlatması- na iyi teknisyen Schumacher. ancak '8 Milimetre'den geriye kalan yoğun bir böğürtü-bulantı duygusundan öteye ge- çemiyor ne yazık ki. Uzak durmakta yarar var! Son dönemde Hollyvvood'un birinci liginde yer alan erkek oyuncular arasın- da öne çıkmış Nicolas Cage'in, porno çarkına girdikçe hayatı karmakanşık bir hale dönüşen ve kan dökücülüğü dep- reşen, haşin dedektif rolünde yine dök- türüp ondan isteneni veren performan- sı da kurtaramıyor filmi. Suçlunun cezasını veren adalet uy- gulayıcısı kahramanımıza. bir de keriz yerine koyduğu seyircıden de pişkurpiş- kin alkış bekleyen bu fılm tabii havası- nı alıyorbizden sonuçta. Pomografık ci- lasının çekiciliğiyle, deneyimli bir za- naatkânn dikkatı ve özeniyle, ünlü oyun- cusunun Hamlet oynarcasına kendini paralayarak çabalamasıyla tezgâhlan- mış karton karakterlerden, tekrarlardan geçilmeyen bu porno cangüına dalıve- ren beylık ve faşist, ucuz gerilim fil- minden uzak durmalı! Kılıç şakırtısı, macera ve aşk Daniel Auteuil ve Marie Gillain. ensestimsi bir ilişkinin kahramanlan. Le BOSSU / Yönetmen: Philippe De Broca / Senaryo: Jean Cosmos, Jerome Tonnerre, P.De Broca, Pauly Feval'ın romenından/ Kamera: Jean-François Robin / Müzik: Philippe Sarde / Oyuncular: Daniel Auteuil, Fabrice Luchini, Vıncent Perez, Marie Gillain, Philippe Noiret, Yann Collette, Claire Nebout /1997 Fransa (Filma). Yeni Dalga'nın ikinci planda kalan yö- netmenlerınden, sıkı sinemaseverlerin 1%0'h. 701i yıllardan kalma. Belmon- do'lu 'Cartouche', 'Rio'lu Adam', 'Le Magnifiqne'. vb. gibi ılgınç kostümlü- dönem ve aksiyon-macera filmleriyle anımsayacağı. şimdı 70'ine merdıven da- yamış. Philippe De Broca'nın îmzasını ta- şıyan, 1997 yapımı 'LeBossu-Kambur'. r bugün göstenme giriyor. 19. yüzyılın popüler Fransız yazarla- nndan Paul Feval'in ilk kez 140 yıl önce (1858'de) yayımlanıp yazanna büyük ün kazandırmış ve şimdiye dek sinemaya 5 kez uyarlanmış, inarulmazolaylarla ve çe- şitli tiplemelerle doldurulmuş, ûnlü ka- labalık romanı 'Bossu ou Le Petit Parisi- en'den uyarlanan 'Kambur', özene be- zene. akıllıca çekilmiş. iyi oynanmış, kı- PedroAlmodovar'ın olgunlaştığıfilmÖzeUikle 1995 tstanbul Festivali'nın Ustalara Saygı bölümünde gösterilen "Pepi, Lucî, Bom ve Diğer Kıriar". "thtiras Labirenti". "Arzunun Kanu- mı", "Sinir Krizinin Eşiğindeki Ka- dmlar'" ve sinemalarda Mzyon şansı bu- lan "Bağla Beni". "SKTİ Topuklar", "Kika" gibi eski-yeni filmleriyk ye- didenyetmışe tüm sınemaseverlerce be- nimsenmiş. lspanyol sınemasınm 'ha- şan çocuğu' Pedro Almodovarın bir dogum sahnesıyle başlayıp bır başka doğumla biten. 1997 yapımı 'Carne Tremula - Çıplak TeıTi. festival son- rasında ortalığı saran yeni fılm kala- balığının arasında öne çıkıyor. Almo- dovar'ın esrar, gerilim ustası, lngilız polisıye yazan Ruth RendeD'ın 'Live FTesh' adlı romanından çok serbestçe uyarladığı 'Çıplak Ten', bu ciiretkâr, civelek yönetmene özgü, tuhaf bir bi- çimde kurulmuş. Bu tuhaflığı. acayip- liği de bütün çekiciliğini ve ilgınçli- ğini oluşturuyor her zamanki gibi. Yıllann Angela Molina'sıyla Almodovar'ın yeni keşfı Liberto Rabal aşk derstnde. Hayranlannın merakla, heyecanla beklediği her Al- modovar Fıltni gibi sürprizler ıçeren 'Çıplak Ten'. öz- gûrlükleri kısıtlayan, baskıcı Franko dönemının karan- lıgının yansıdığı Ocak 1970'in Madnd'inde hamile bir hayat kadınının (PenelopeCruz) apartopar hastaneye ye- tiştirilirken sokaga çıkma yasağını delen çığlıklanyla baş- lıyor. Ve belediye otobüsünde hayata gözlerini açan kah- ramanımız Victor'la (Liberto Rabal, Bunuel ın gözde oy'uncusu Francisco Rabal' ın torunu olan genç bir yete- nek), alın yazılan çakışan ikı evli çiftin ilişkileri çe\re- sinde şekilleniyor kıvnm kıvnm. aradaki uzun yıllan boş- layıp 1990'laraatlayarak. Almodovanari kara fılm - melo karışımı Hayatı melodram, fahışe çocuğu. 1970 doğumlu Vic- tor'ın büyümesiyle birlikte, Franko sonrası, daha renk- li, özgür, canlı ve neşeli bir tspanya da doğuyor. Aşkı tanımakta geç kalmış, 20 yaşındaki bakır ve masum Vic- tor, bir gece kulübü tuvaletınde ilk kez sevıştiği diplo- mat tazı. beyaz'cı Elena'ya (Francesca Neri) fena hal- de se\dalanıyor. Ancak evine gittiğinde onu bir daha gör- mek istemeyen ve torbacısını bekleyen. harman kalmış Elena tarafından reddediliyor itiş kakış. Patlak veren ar- bedede Elena'yı kurtarmak isteyen polisi tabancasıyla yaralayan Victor, lncil"i hatmedeceği hapishaneye girer- ken vurulan polis Davıd(Geçen hafta ölen tngiliz aktör 'OBver Reed'in Ispanya şubesi) (Javier Bardem) teker- lekli sandalyede yaşamaya mahkûm oluyor. 1992 Barcelona Olimpıyatlarfnda dünya şampiyonu olan îspanya özürlüler basketbol takımında oynayan sportmen kötürüm David, Victor'ın tutkuyla sevdiği Ele- na'yla evleniyor, cimnastik yaparcasma seviştiği güzel miz "ÇıplakTen'de, Almodovar'ın bu bılinçli göndermesi, yerine cuk otu- ran bir 'referans'. Eskilerden Ado Kyrou'nun deyişiyle "gerceküstûcü çüguıbğıvia sessizijğin tepesiniatnran" Bunuel'ın, seramik fınnında, sevdiği kadının benzeri bir mankeni yakan, karşılaştığı kadınlan öldürmenin aşk yapmakla aynı anlama geldiği, dün- yadan kopup kendi şatosuna kapan- mış. iktıdarsız. saplantılı Archibaldo karakterinin yanında, Almodovar'ın Elena takıntılı Victor'ı, biraz karika- tür gibi kaçmış... Hapislerde pişerek, bahtsız, sessiz ve derinden giderek iş- tahla hayatı keşfeden ve gitgide ide- al bir Almodovar kahramanına dönü- şen. (ayrıca dünyanın en iyi sevişen erkeği olmak isteyen) genç Victor'ın cinsel eğitimini üstlenerek hem anaç hem de seksi, olgun sevgili ve dene- yimli yatak öğretmeni, mutsuz Cla- ra'nın (AngeiaMolina) da, tipik bir Al- modovar kadını oldugu söylenebilir. Carne Tremula / Yönetmen: Pedro Almodovar / Senaryo: P. Almodovar, Ray Loriga, Jorge Guerrigaechevarria, Ruth Rendell'ın "Live Flesh" adlı romanından / Kamera: Alfonso Beato / Müzik: Alberto lllesias / Oyuncular: Javier Bardem, Francesca Neri, Liberto Rabal, Angela Molina, Jose Sancho, Penelope Cruz, Pilar Bardem, Alex Angulo /1997 Ispanya (Avşar Film). kansını tatmin etmesine mani olmuyor sakatlığı. Aşk, intikam. kıskançhk sarmalına dolanmış Victor, 6 yıl sonra hapisten çıkhğında, David-Elena ve kötü polis-boy- nuzlu koca Sancho-Clara çiftlerinin hayatlan da kanşa- çaktır... Uyuşturucu beklerken âşık Victor'ın beklenmedik zi- yaretine bozuk çalan Elena'nın e\ indeki televizyonda, yıllarca baskıya, sömürüye. bilgısizliğe, yobazlığa kar- şı koyduğu filmleriyle sinema tanhindekj saygın yenni almış Luıs Bunuel ustanm, hastahklı toplumun saplan- tılı karakterlerıni sergilediği. Meksika dönemınin nam- lı filmlerinden 'Ensa>o De L'n Crimen - Archibaldo Del- la Cruz'un Suç Haj'at'ndan (1955) bölümler izlediği- Clara'nın anası gibi üstüne titrediği Victor-Clara ya da uzun süre kardeş gibi takılan Victor-Elena ilişkilerinin ensesti de çağnştırdığı filmde cinsellikten suçluluğa, maçoluktan kıskançlığa kadar her şeye el atıyor üstat. Canlı, duygusal. kışkırtKi ve sürükle>TCİ Genelde kara film türüyle melodramın harmanlandı- ğı "ÇıplakTen', estetilc, uyumlu sevişme sahneleriyle de göz alıyor. bacaklann (kötürüm koca itkisiyle) yalanma- sının, Godard'ın gürbüz Macha Merfl' i soyduğu ilk dö- nem fılmlerinden 'Evli Bir Kadın'ını hatırlatsa da. Iki erkeğin de terk edilmiş çocuklara bakan bir kreşi yöne- ten, ateşten buz-ışkadını Elena'ya kul köle oldugu, yö- netmenin malum uçuk. aşın. kitsch stilınin bu kez biraz törpülendiğı. alışıldıgı üzere alıntılarla. göndermelerle doldurulmuş, klişeden klişeye atlayarak yine karmaka- nşık ilişkilerle, kışkırtıcı, cüretkâr sahnelerle gelişen 'Çıplak Ten', bunca yıldır kadınlara daha bir duyarlı yaklaşıp farklı türlen kaynaştırarak kendine özgü bir stil yaratan Almodovar'ın artık biraz olgunlaştığını da örnekliyor. "Kimse gençliğinin gerçek sahibi değiktir ve beie hele sevdiği kadının da gerçek sahibi hiç değadir!" gibi fel- sefı diyaloglan da içeren, çağımızı yansıtan, canlı, duy- gusal ve sürükleyici kılınmış bu filmiyle Melanie Grif- fith'e ve Hollyvvood'akaptırdığı Banderas'ın yerini tu- tacak. yeni bir genç boğa'yı (libertoRabal) da lanse eden Almodovar'a bu kez ilgısiz kalmak pek olası değil kı- sacası. Değışmez konusunu, feleğin çemberinden geç- miş kadınlann oluşturduğu Almodovar sinemasından bu kez erkek ağırlıkh. Endülüs soslu. usta işi, şenlikli bır eğlencelik kısacası 'ÇıplakTen'. lıçlı kostümlü, dövüşlü, tam Fransız usu- lü, espnli bir eğlenceliğin tadını duyuru- yor. Özetle, düğünü basılarak entrikacı, hırslı kuzeni Gonzague (Fabrice Luchi- ni) tarafından öldürûlen Dûk de Nevers'in (Vîncent Perez') küçük kızı Aurore'u kur- tanp gezginci ltalyan tiyatro kumpanya- sına sığınarak yetiştiren şövalye Lagar- dere'in (Daniel Auteuil), 14. Louis döne- mindeki uzun yıllara yayılan, inanılmaz maceralannı konu edinen ftlm, romanı, sürükleyici ve eğlendirici iki saate sığdı- nyor. Popükr roman kahramanı... Fransız çocuklannın Üç Silahşörler ya da Monte Cristo Kontu gibi benimsedi- ği popüler roman kahramanlanndan olan şövalye Lagardere, kambur kılığına girip dükün mira- sına konan alçak Gonza- gue'nün güvenini kazana- rak, 16 yıl sonra can yol- daşının intikamını alarak, bebekliğinden genç kızlı- ğına kadar büyüttüğu dük kızı, güzel Aurore'a (Ma- rie Gillain) gerçek kimlı- ğini, unvanını, malını mül- künü verecektir sonunda, krahn çok yakmt. öteki ku- zen Dük d'Orleans'ın (Phi- lippe Noiret) huzurunda. tntikamın alınmasından sonra, kaçınılmaz şekilde baba-kiz arasmdaki ro- mantik ilişkinin mutlu so- na ermesiyle her zamanki gibi aşk da kazanıyor ta- bii ki. Amerikan sinemasınm Fransıztarihinı ve silahşör filmlerini yağmaladığı o gösterişli, hareketli ama ruhsuztarihsel serüven üs- tünyapımlannın yanında, kılıç şakırtısından, dört- nala koşturan silahşörler- den, eskrim gösterisi halin- deki. koreografısine epey- ce uğraşılmış kalabalık dö- vüş sahnelerinden ve ka- çınılmaz aşklardan geçil- meyen, gözahcı dekor-kos- tümleri, usta işi oyuncu- luğu, sürükleyici anlatımı ve güncel yorumuyla ilgi- siz kalınamayan, canlı kan- h, cıvıl cıvıî ve neşeli bir tarihsel seyirlik gibi duru- yor 'Kambur'. Beylik klişelerle bildik gelişmeler üstüne. basit ama sağlam kurulu, günü- müze de çağnşırn yaptı- I ran diyaloglarla örülü bu ^ Fransız işi epik denemesi, - fazla bir şey beklemeden keyifle tüketiliyor. Üç • oyuncusunun, bir kez da- * ha müthiş bir Lagardere - kompozisyonu çizen Da- niel Auteuil'ün, kötülük seçkisi halindeki Fabrice Luchini'nin ve babayiğit, soylu, silahşör Vincent Pe- rez'in yanı sıra babalığıy- la ensestimsi ilişki kuran Aurore rolûndeki taze gü- zellik Marie Gillain'in de çok şey kattığı 'Kambur' çok önemli değilse de ke- yifle izleniyor sonuçta. İstanbul Blues Kumpanyası yanın Babylon'da • Kültur Servisi - Farklı tarzlann ve disiplinlerin buluştuğu bir mekân olan Babylon'da yann saat 21.30'da tstanbul Blues lCumpanyası bir konser verecek. Mavi Jeans'in desteği ile gerçekleştirilecek olan konserin biletleri Vakkorama'larda, Tünel'de Lâle Plak'ta, Atlas Pasajı Kod Müzik ve Nişantaşı Akusta'da satışa sunuldu. Bilet fiyatlan ise mağazalarda 3 milyon, kapıda 4 milyon, öğrenciler için ise 2 milyon olarak belirlendi. 1993 yıhnda Sarp Keskiner ve Salih Nâzım Peker tarafından kurulan topluluk, başlangıçta Afro-Amerikan müzik geleneklerinden yola çıkarak ilk albümleri 'Kökler' ile Türkiye'de blues, soul, emprovize ve etnik müzıklerle ilgılenen müzisyenlere deneysel bir platform oluşturdu. İkinci albümleri Sair Zamanlar'da geleneksel Türk müziği melodi ve enstrümanlanyla blues müzıği harmanlanıyor. Beş müzisyenin yer aldığı İstanbul Blues Kumpanyası, Sarp Keskiner, Salih Nâzım Peker, Tugrul Aray, Vefa Karatay, Orçun Baştürk, Tolga Yenilmez ve Erkan Tekın'den oluşuyor. Altın Portakal Fılm Festivali Aflş Yarışmasısonuçlandı • Küttür Servisi - Bu yıl 36. düzenlenecek olan Antalya Altın Portakal Film Festivali Afış Yanşması sonuçlandı. Akın Önen, Onur Bayiç, Haluk Tuncay, Hakkı Mısırhoğlu ve Ahmet Naci Fırat'tan oluşan seçici kurul, yanşmaya katılan 46 yapıt arasından Mahmut Soyer'in çalışmasını binnciliğe değer buldu. Yanşmada, Ufku Evran ikincilik, Ömer Turgut üçüncülük ödülünü aldı. Mükremin Seçim ve Ömer Durgut'un mansiyon aldığı yanşmada 17 yapıt sergılenmeye değer bulundu. Antalya Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı tarafından 37. Altın Portakal Film Festivali'nin tanıtımında kullanılacak afışi belirlemek ve tasanm alanında çalışacak kişileri desteklemek amacıyla düzenlenen 2000 yılı afiş yanşmasına başvurular başladı. Son katılım tarihi 16 Ağustos olan yanşmanın yönetmeliği ve katılım formu İstanbul grafikerler meslek kuruluşu, güzel sanatlar fakülteleri ve vakıftan almabilecek. 1 1iyatro...Tıyatrof dergisinde festival oyunları • Kültür Servisi- Tiyatro... Tiyatro... dergisinin 91. sayısı çıktı. Derginin bu sayısı 11. Uluslararası istanbul Tiyatro Festivali'ne ağırlık veriyor. Tüm festival oyunlannın eleştiriler, tanıtım yazılan ve söyleşilerle tanıtıldığı 91. sayıda lstanbul'da ilk kez sahnelenecek olan 'Faust Süriim 3.0' da Sibel Aslan Yeşılay'ın kaleminden okuyuculara sunuluyor. Derginin dosya konusunu ise Kum, Pan, Ya Sahnesi'nin de yer aldığı İstanbul Sanat Merkezi'nin tahiiye sürecinin ardındaki politikası oluşturuyor. Savaş Dinçel'in bu sayıda başladığı "Shakespeare ile Necati'nin Serüvenleri" ise dizi olarak devam edecek. Dergi aynca tiyatro şarkılan notalan ve şarkı sözlerini ek olarak veriyor. Bengama Müzesi ziyarete açıldı • Kültür Servisi -1878 yıhnda Carl Human v e Alexander Conze'nin yönetıminde Bergama'da başlayan arkeolojik kazılarda ortaya çıkanlan yapıtlan koruma altma almak ıçin oluşturulan Bergama Müzesi ziyarete açıldı. Asklepieion'da yapılan kazılarla beraber kurulmasına karar verilen Bergama Müzesi projesi, 1932 yılında kazı ekibinde görevli rrumar H. Hanson tarafından tasarlandı ve B. Meyer tarafından eski bir mezarlık olarak bugünkü yerinde uygulandı. 1933 yıhnda Izmir Valisi Kazım Dirik'in istemiyle temel kazısma başlayan müze 1936 yıhnda açıldı. 1924 yılında Osman Bayatlı tarafından halkevı binasında oluşturulan ilk Etnografya Müzesi, yeni müze bmasma taşındı ve daha sonraki yıllarda müzenin arka kasımlanna depo, laboratuvar, fotoğrafhane, arşıv amacıyla kullanıian buimler eklendi. 1997 yılında Arkeoloji Salonu, bu yıl da müzenin avlusu onanm gördü. Müzede sergilenen yapıtlar arasmda Akropol, Asklepieion ve Bazilika, Gryneion (Yeni Şakran), Pitane (Çandarlı) ve Kestel'de yapılan kurtarma kazılannda çıkanlan yapıtlar ile Bergama çevresinden gelen buluntular yer alıyor. BUGÜN • BORUSAN KÜLTÜR VT SANAT MERKEZİ'nde saat 12.30 ve 17.30'da 'JoeCocker, Jazz, Soul, Rock* adlı belgesel gösterilecek. • tTÜ MAÇKA SOSYAL TESİSLER KAMPUSU Üst Toplantı Salonu'nda Prof. Dr. tlhan Başgöz ve Dr. Erdinç Köksalm katılacağı 'Yaşanumızda Mizalun Gücü' başlıklı konferans gerçekleştirilecek. • TEOMATN, saat 21.00'de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda konser verecek. 11. ULUSLARARASI İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ BUGUN • Romeo ile Juliet, İstanbul Şehir Tiyatrolan'nın oyunu saat 21.00'de Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde izlenebilir. • Kurbağa Öyküleri, Bilsak Tiyatro Atölyesi'nin yonımu saat 19.00'da AzizNesin Sahnesi'nde görülebilir. YARIN • Romeo ile Juliet İstanbul Şehir Tiyatrolan'nın oyunu saat 15.30'da Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde izlenebilir. • Hasret, Ankara Ekin Tiyatrosu'nun oyunu saat 21.00'de Kenter Tiyatrosu'nda görülebilir. CUMHURİYET KİTAP KULUBU'NDE BUGUN • Cumhuriyet Kitap Kulübü Taksım Sergi Salonu'nda saat 17.00-19.00 arası Gülsüm Cengiz kitaplannı imzalayacak, okurlarıyla söyleşecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle