25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS1999CUMA 14 KULTUR Düşler Öyküler dergisinin düzenlediği 3. Ankara Öykü Günleri bugün başlıyor iin ustalarıyla bir lıaftaANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Düşler Öyküler dergisince düzenlenen "3. Ankara Öykü Günleri" yann başlı- yor. Edebıyat ustalannı bir araya geti- recek etkinlik. bir hafta süresince baş- kentlileri öykü evreninde gezdirecek. Onur konuğu olarak Tahsin Yücd'i ağır- layacak Öykü Günleri'nin bu yılki Onur Ödülü Oktay Akbala verilecek. 3. Ankara Öykü Günleri programına göre, bugün 11.00-15.00 saatleri ara- sında Konur Sokak 11 A No'lu adreste bulunan Bilim Sanat Kitabevi'nde Ay- şe Kaiayctoğiıı/HaliI Genç, Yusuf Eradam, llknur Özdemir ve Cürhan Uçkan'ın "Öykü Saati" izlenebılecek. Gazetemiz >azan Işık Kansu'nun hazırladığı "Ço- cukluğa Yolculuk-Erendiz Atasü" baş- lıklı etkinlik Selarak Caddesı 41 14 No'lu adreste bulunan Çağdaş Sanat Merke- zi"nde saat 15.00'te gerçekleştirilecek. Mülkiyeliler Bırliği'nde saat 17.00'de yapılacak *1980lerden 20001i YıHaraÖy- kücülüğümüz" bajşlıklı panele konuş- macı olarak M. Sadık Aslankara, Setnih Gümüş, Feride Çiçekoğlu. Feridun An- daç ve Tımour Muhidine katılacak. Pa- neli Burhan Günel yönetecek. AdnanÖzer. Feride Çiçekoğlu, Erdal Öz, Haydar Ergülen ve Hakan Şeno- cak'ın katılacağı "Öykü Saati" 22 Ma- yıs Cumartesi günü 11.00-16.00 saatle- ri arasında Bilim Sanat Kitabevi'nde ya- pılacak. Gürhan Uçkan'ın "Panait Ist- rati Öykücülüğü" konulu söyleşisi ay- nı yerde saat 16.00'da gerçekleştirile- cek. Ozcan Karabulut'un yöneteceği, Erdal Öz, tnci Aral, Semih Gümüş. Se- vinç Özer, Aydın Çubukçu, Hasan Öz- toprak ye Kadir Yüksel'in katılacağı "GençÖykücülerin Ağnnı Bıçak Açmı- yor (mu?) Öykünün Sefaleti (mi?)" baş- İıklı panel saat 17.00'de Mülkiyeliler Birliği'nde yapılacak. Birlik'te saat Okta\ Akbal Tahsin Yücel ahsin Yücel'in onur konuğu olduğu Öykü Günleri'nin bu yılki Onur Ödülü Oktay Akbal'a verilecek. Çeşitli yazarlan 'Öykü Saati'ne katılacaklan hafta süresince 1980'lerden 2000'li yıllara öykücülüğümüz, Istrati, Esendal, Orhan Kemal öykücülüğü, genç öykücülerin ağzını bıçak açmıyor (mu?) öykünün sefaleti (mi?), şairler niçin öykü yazıyor, öykünün sınırlan nerede başlar, nerede biter başlıklı paneller düzenlenecek. 20.30'da düzenlenecek törenle Oktay Akbal'a Onur Ödülü verilecek. Töre- nin onur konugu da Tahsin Yücel ola- cak. Etkinlik. 23 Mayıs Pazargünü. Sefana Fındıkh/Nalan Barbarosoğlu. tnci Aral, Asb Erdoğan, Halil Gökhan/Eray Kann- ca'nın"Öykü Saati" ıle saat 11 ÖO'de Bi- lim Sanat Kitabevi'nde başlayacak. "Şairler Niçin Öykü Yazıyor?" başlık- lı panel saat 15.00'te Mülkiyeliler Bir- liği'nde izlenebilecek. Salih Bolat'ın yö- neteceği panelde AhmetTefli. Haydar Er- gülen, Tank GünerseL, Ali Cengizkan, Şükrii Erbaş. Adnan Özer. Halim Şafak ve Metin Celâl konuşacak. Aynı yerde saat 17.00'de yapılacak panele de Tah- sin Yücel, M Sadık Aslankara. Burhan Günel ve HaBtSuiçmez katılacak. Bupa- neli Cengiz Ertem yönetecek. Lütfıve Aydın/İnci Gürbfizatik, Tank Günersel, Necati Tosuner v e Belgin Öz- can'ın "Öykü Saati" 24 Mayıs pazarte- si günü 11.00-15.00 saatleri arasında Bilim Sanat Kitabevi'nde izlenebilecek. Işık Kansu'nun hazırladığı "Çocukhığa Yokuluk-Lütfîye Aydın" başlıklı göste- ri Çağdaş Sanat Merkezi'nde saat 15.00'te gerçekleştirilecek. Sevinç Özer'in yöneteceği "Öykünün Stnırla- n Nerede Başlar Nerede Biter?" konu- lu panel Mülkiyeliler Birliği'nde saat 17.00'de başlayacak. Panele Erhan Be- ner, Nazlı Eray. NecatiTosuner,Cemil Ka- vukçu, Aslı Erdoğan ve Halil Gökhan katılacak. 25 Mayıs Salı günü 11.00-17.00 sa- atleri arasında Bilim Sanat Kitabevi'nde yapılacak "Öykü SaatPnde, Sevil Ke- simal/Gökhan Cengizhan. Öner YağcL, Çetin Yîğenoğhı, Erhan Bener. Sevgi Oze! ve Nazlı Eray okurlanyla buluşa- cak. "Orhan Kemal Öykücülüğü" baş- lıklı panelde Demirtaş Ceyhun, Osman Şahin, Öner Yağc\. Aysu Erden, Çetin Yiğenoğlu ve Sevengül Sönmez konuşa- cak. Lütfıve Aydın'ın yöneteceği panel Mülkiyeliîer Birliği'nde saat 17.00'de başlayacak. ArUla Şenkon/Vıldan Ertürk. N'ahit Eruz, Demirtaş Ce>hun \e Nafıze Öz- tok'un katılacağı "Öykü Saati" 26 Ma- yıs Çarşamba günü 11.00-15.00 saatle- ri arasında Bilim Sanat Kitabevi'nde gerçekleştirilecek. Işık Kansu'nun ha- zırladıği "Çocukluğa Yolculuk-Ozcan Karabulut" başlıklı gösteri Çağdaş Sa- nat Merkezi'nde saat 15.00'te izlenebi- lecek. Mülkiyeliler Birliği'nde saat 17.00'de yapılacak "Memduh Şevket Esendal Öykücülüğü** konulu paneli Sevgi Özel yönetecek. Panele Feridun Andaç, Aysu Erden, Sebna Findıkk, Ne- cati Mert ve Mehmet Güler konuşmacı olarak katılacaklar. Etkinliğin son günü. 27 Mayıs'ta dü- zenlenecek "Öykü Saati", Ayça Bil- gin/Remzi Ozmen. Erendiz Atasü, Bur- han Günel, Mustafa Balbay ve FarukBO- dirid'yi konuk edecek. Etkinlik, 11.00- 15.00 saatleri arasında Bilim Sanat Ki- tabevi'nde^yapılacak. Sevgi Özel'in yö- neteceği "Oykü Dffi" konulu panel, Eren- diz Atasü, Burhan Günel, KemalAteş, Ah- metönel ve AttilaŞenkon'un katılımıy- la saat 15.00'te Mülkiyeliler Birliği'nde gerçekleştirilecek. Birlik'te saat 17.00'de düzenlenecek panel de "Ankara Öykü Günlerinde Sona Doğru (mu?)" başlığı- nı taşıyor. Özcan Karabulut'un yönete- ceği panele konuşmacı olarak Burhan Günel, Sevgi Özel, Şükrü Erbaş, Hahık Ergüven ve Serdar Oztürk katılacak. Ankara Ekin Tiyatrosu, HalukIşık'ınyazdığı, Rüştü Asyalı'nınyönettiği 'Hasret'i sunuyor Nâzim hn özünden ödün vermeden...Kültür Servisi- 11. Uluslara- rası lstanbul Tiyatro Festivali kapsamında Kenter Tiyatro- su'nda 22 ve 23 Mayıs tarihle- rinde oyannacak olan "Hasret" Nâzim Hikmet"in Bursa Hapi- sanesi'nde geçirdiği yıllan temel alarak şairin Türkıye'den aynl- maya zorunlu bırakıldığı günle- re kadar olan süreci dramatik bir kurguyla irdeliyor. Oyunda Nâzim Hikmet rolünü Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçısı Rüş- tü Asyalı üstlenmiş. Asyalı ay- nı zamanda Hasret'in yönetme- ni de. - Ankara Ekin Tiyatrosu ilk kez "Hasret" adlı oyunla Ulus- lararası İstanbul Tiyatro Festi- vali'nin konuğu oluyor. Oyun Ankara "da sahnelendi. ama ora- da çok az oynandı ve doğrudan Anadolu turnesineçıkn. Bunun bir nedeni var mı? Önce şunu belirtmeliyim ki Hasret'in Uluslararası tstanbul Festivali'ne çağnlı olması benim için çok anlamlı ve önemlidir. Sonınuza gelince, evet. Hasret Ankara'da altı kez (bir kez Mül- kiyeliler Birligi için), tstanbul'da bir kez (Nâzim Hikmet Vakfi için) sahnelendi. Ancak Anka- ra Ekin Tiyatrosu'nun oyun ser- gileme düzenlemesinde, Anka- ra "daki Ekin Tiyatrosu'nun oyun sergileme düzenlemesinde An- kara'da sürekli sahnelenmesi gerçekleştirilemedi. Nedenini şöyle yorumluyorum: Ankara Ekin Tiyatrosu, Anadolu'nun hemen her bölgesinde çeşitli kuruluşlarla- kendi çapında sı- cak ilişkiler kurmuş on yıllık bir tiyatro... Bu yüzden de ürün- lenni doğrudan Anadolu seyir- cisine ulaştırmayı ve sunmayı daha kolay başarabiliyor. Has- ret'i de böyle değerlendirmeyi düşündüler sanınm. 'Yeni projelerde yokuırT Hasret'le gittiğimiz her böl- gede. seyircimizin sıcak ve an- lamlı ilgisı. hatta coşkusuyla karşılaştık.Bu, sevindirici birol- gu... (Ben de bu olguya 30 yıl- dır alışkımm!) Oysa benim dü- şüncem ve beklentim, Anado- lu'nun yanı sıra Hasret'in An- kara, lstanbul, Izmirgibı büyük şehirlenmizde de tiyatro seyir- cisiyle buluşmasmın gereği doğ- rultusunda idi ve Ankara Ekin Tiyatrosu ile anlaşmamda böy- le idi. Amaanlaşmagereği ger- çekleşmeyince "Hasret" büyük ve önemli bir seyirci kesimin- den uzak kaldı. Bu yüzden. ben de önümüzdeki tiyatro mevsi- minde Hasret'i Ankara Ekin Ti- yatrosu dışında işbirliği yapaca- ğım kişı, kuruluş ya da organi- zasyonlarla değerlendirerek se- yircilerimizle buluşturma kara- nndayım. - Yanıünızda buruk bir tat sez- memek olanaksız. Oysa Ekin Tivarrosu'vla uzun bir birlikte- //al .aluk Işık'ın 'Hasret' oyununda, Nâzim Hikmet'in 'mahpus' yaşamına, dar açılı bir bakışla yaklaşıyor yazar. Elbette özünden ödün vermiyor. Peki özü ne? Hasret! Nâzim'm hasreti! Yönetmen Rüştü Asyalı dâhi Nâzim'ın dehasını sahneye taşımanın yolunun, sahnede bir üstün insan yaratmamaktan geçtiğini savundu. liğiniz var. Topluluğun yeni ça- lışmalanndayine "konuk" ola- rak yer alacak mısıntz? Evet, Ekin Tiyatrosu ile uzun sayılabilecek bir birlikteliğim var. Dört tivatro mevsimi bo- 11.M0SİMMMSI İSTUMIU. ItYMRO rtSTtVJUJ yunca yönetmen olarak Has- ret'le de yönetmen ve oyuncu olarak çalıştım. "Külrengi Sa- bahlar", "Memleket Hikâyele- ri"," Bir Anarşistin Kaza Sonu- cuÖlümü" hem seyırcüerimiz- den hem sanat çevresınden hem de saygın eleştırmenlerimizden olumlu eleştiriler alan, özgün çalışmalanmdır. Ankara Ekin Tiyatrosu ile paylaştığım dört tiyatro mevsimini, yaşadıklan- mızı ozümsemeye çalışarak ken- di açımdan yeterli buluyorum. Bu yüzden de yeni pröjelerde yer aimam söz konusu değil. - 1993te Nihat Asyalı'nınyaz- dığı "Yanar Eller 'devineNâam Madonna BBC için oynayacak Kültür Servisi - Madonna. Thomas Hardy 'nin ünlü romanı 'The Ma- yor of the Casterbridge'ın BBC tarafından çekilen yeni versiyo- nunun önemlı bir bölümünde rol alacak. Geçen günlerde Ma- donna ve BBC yetkılilen Cannes'da masaya oturarak anlaş- mayı imzaladıîar. Romanın senaryosunu 'HUary ve Jackie'nın de senaristliğıni yapan FrankCottreO- Boyca üstleniyor. BBC yetkilileri Madonna'nın, fılmin önemli bir bölümünde rol al- masını prestij bakımından önemli bu- luyor Thomas Hardy'nin ünlü roma- nı: çocuklannı ve kansmı fuarda sat- f tıktan sonra büyük pişmanlık du- yan ayyaş bir kocanm öyküsünü an- latıyor. Yaşamının ilerleyen dönemin- de valiliğe kadar yükselen. ancak geç- mişinin kendisini sürekli rahatsız etme- siyle yaşamı kâbusa dönüşen bir adamın ya- şamı üzerine kurulu 'The Major ofthe Casterb- ridge' BBC Fılm Bölümü Başkanı David Thomp- son, projenin büyük ses getireceğini, bunda da Madonna'nın payınm büyük olacağını söylüyor. 20 milyon pounda mal olacak film 'Kingdom Co- me' adıyla sunulacak ve yönetmenliğini VVelcome to Sa- rajevo ile tanıdığımız, bu yıl Cannes Fılm Festıvali'nde de 'Wönderland' ile ilgi gören genç Ingiliz yönetmen Mk- hael \Vinterbottom yapacak. BBC yetkilileri kurum için daha önce Hardy'nin Jude romanını da beyazperdeye aktaran Mıchael Winterbottom ile sıkı bir işbirliği için- de olduklannı belirtiyorlar. The Major of the Casterb- ridge daha önce 1977 yılında Dennis Potter tarafından televızyona aktanlmış ve Alan Bates ile Anna Massey rol almıştı. Madonna ise geçen yıllarda 'Shanghai Surprise* ve Alan Parker'in 'Evita' adlı filmiyle önemli bir performansa imza atmıştı. BBC yetkilileri roma- nın modernize edileceğinı, ancak kostümlerin dö- nemi yansıtacağını belirtiyorlar. / Hikmet'lebuhjştunuz. "Hasret" ikinci Nâzim çalışmamz. 1993 'te Nıhat Asyalı'nın yaz- dığı "Yanar Eller" oyunu Nâzim Hikmet'in yaşamına geniş açı- lı (panoramik) bir bakışla yak- laşıyordu. Burada, yazann bil- gi ve birikimini göz ardı etme- den diyelim ki elbette, Nâzım'm düşünce, duygu ve davranışla- nna, boyutlu bakarak. Drama- tik kurgulu bir anlatıma dayana- rak. Nâzım'ın özünden ödün vermeyerek! Haluk Işık'ın "Has- ret" oyununda, Nâzim Hik- met'in "mahpus" yaşamına, dar açılı (lokal) bir bakışla yaklaşı- yor yazar. Elbette o da özünden ödün vermiyor. Peki, özü ne? Hasret! Nâzım'ın hasreti! Nâzım'la hesaplaşma - Nâzim Hikmet'le bir yönet- men ve bir oyuncu olarak nasıl hesaplaştınız bu oyunda? Ölümünden bu yana (1963) Nâzim Hikmet'in ve ona dair ya- zılanlan okuruyum. Okumak kolaymış meğer. Ama, iş başa düşüp de Nâzım'a dair bir oyun yönetmek ve Nâzim'ı oynamak gündeme gelince, sorumluluk bilinci omzumabindi. Sanatıy- la üstün insan (dâhi) yaşamıy- la sıra dışı insan (mahpus), in- sanlar arasında da onlar gibi bir insan olan Nâzim Hikmet'in, sahne yaşamına Rüştü Asya- h'ca taşınması nasıl olmalı so- rusu, önce. yönetmen Rüştü As- yalı'yı hesaplaşmaya itti, ken- disiyle ve Nâzım'la! Ve... tanış- maktan öte "anlaşmak"tan ge- len bir "kolaylık" doğdu Nâzim ve yönetmen arasında! Çünkü yönetmen dâhi Nâzim' ın deha- sını sahneye taşımanın yolunun, sahnede bir üstün insan (dâhi) yaratmamaktan geçtiğini savun- du. Nâzim Usta da yönetmenin bu yorumsal yaklaşımını doğ- ru bulduğunu şu rubai (dörtlük) ile dile getirdı: "Ben, bir in- san/ben "Türk şairi", komünist- Nânm Hikmet ben/tepeden ür- nağa iman/tepeden brnağa kav- ga, hasret/ve ümitten ibarrt ben." Şairimiz Nâzim Hikmet'le yö- netmen Rüştü Asyalı'nın he- saplaşması. karşılıklı zorluk çı- karmadan yoruma bağlandı. Gel gör ki yönetmen, akla çağırdık- ça, oyuncu Rüştü Asyalı- baş- larda- duygulan ağır basan (he- le duygular Nâzım'ın duygula- nysa, alabüdığine ağır basan) bir yorum sunmaya yeltendi. Ama yönetmen bastırdı, oyuncu baş- kaldırdı. Sonunda yönetmenin dediği oldu -her zamanki gibi- hakkı- mı yemeyelim, oyuncu da (Nâ- zim Hikmet konusunda) leb de- meden leblebiyi anlıyordu! - Yeni çahşmalannız? Sırada, Haluk Işık'tan. yazma- sını beklediğim, yine Nâzim Hikrnet'e dair "Gurbet" oyunu var. YAZI ODASI SELİM tLERİ Pınar Kürie Söyleşi Dünya Kitap dergisinin 91. sayısında -Aylık bir ki- tap dergisi için doksan bir sayı; dile kolay!- Faruk Şüyün'le Nevzat Kızıttan, Pınar Kür'ün konuğu ol- muşlar. Ya da Pınar Kür derginin söyleşi konuğu. Geçen ayki konuk da bendim. Pınar Kür belki birçoğumuzun duyumsadıklannı, düşündüklerini söze döküyor. Zaman zaman kapıl- dığımız umarsızlığı, zaman zaman kendimizi, yazı- mızı çizimizi, okuyuşlanmızı sorgulayışımızı Pınar'ın sözlerinden aktarmak ıstiyorum: %..) Ben artıkyeniden acı çekmekten korkuyonım. Dolayısıyla yüreğim mutluluğa da kapalı. Türkiye'nin ve dünyanın şu dönemde çektiğiacı- lan, çok derinden yaşıyorum. Ve kendimde oyun oynayacak gücü bulamıyorum. (...) Hiçbir alanda, kendi söylemime karşıttk bula- mıyorum... O zaman niye yazayım? Daktilo makine- min yanına, çeviriyapmak için bile yaklaşmakta zor- luk çekiyorum. Bir vakitler, bütün romanlanmı yaz- dığım zamanlarda depresyonumu, yaratıma dönüş- türebiliyordum. Ama artık, yaşam koşullan, bunun- la suyun akması veya trafiği kastetmiyorum, kara bu- lutlann ülkemizi kaplaması ve benim güneş ışığımı görmek çabalarımın sonuçsuz kalması, artık neden ve kimin için yazacağımı bir türiü belirieyememem yüzünden yediyıldırbirşey yazmıyorum. (...)" O coşkun günlere döndüm ister istemez. Yann Yann yeni yayımlanmış, Her Gece Bodrum yeni ya- yımlanmış. Pınar Kür'le Maçka Oteli'nin lobisinde Attilâ llhan'ı bekliyoruz. Attilâ llhan. Bilgi Yayınevi'nin editörü. Ankara'dan gelmiş. Yeni yazariara, genç yazarlara olanaklar ta- nıyor. Bir bakıma hepimize yol açıyor. Dediğim gibi coşkulu, coşkun günler Bilgi Yayınevi çevresinde, adeta yeni bir edebiyat ortamının temeli atılıyor. Hepi topu yirmi-yirmi beş yılda bu coşkuyu mu yi- tirdik, düşiediğimiztoplumsal-bıreysel ortamlar, ekin- sel yaşam mı böylesine kınlıp sönükleşti, yazın dün- yasının bugününe mi ayak uyduramadık, işte neler olup bittiyse, neler düşbozumuna yol aldıysa, Bir DeliAğaç yazan, yazmak ediminden handiyse uzak- laştığını içtenlikle anlatıyor. Bir Deli Ağaç'ın öykülerini düşündüm. Inanılmaz güzellikteki "Yaz Gecelerinde Keman"... Pınar, bu öy- küsünü de yorumluyor söyieşisırvde; neredeyse bir 'yaş kavramı'y\a yetinip geçiyor. "Yaz Gecelerinde Keman"\ okuduğumda, öylesi- ne etkilenmiştim ki bu öyküyle insanlann küçücük dedikodularının artık sonuna gelindiğine inanmış- tım. Insanlar, hele bir kesimin insanlan, hâlâ o ucuz, kofçekiştirmelerle yaşayadursunlar. "Yaz Gecelerin- de Keman" da hâlâ acısını, gizemini, gizlerini, etik değer arayışını fısıldayıp duruyor. 'Neden ve kimin için yazmak'... Sormadım, duyum- samadım, tartmadım değıl. Yazmanın hiçbir şeyi degiştiremediğine, hele kısa sürede hiçbir yaraya onma sağlayamadığına tanık- lık ede ede, geriye çekiliyor yazar. Buna benzer bir şey oluyor. Ne var ki, yazmamak da yaralayıcı. Pınar Kür'ün sözlerinde de yakaladım o yaralanmışlığı. Içinde ya- şadığı dönem, gelecek umutlannı elbette bilemiyorj ışıldatmıyor. Yine de yazmak... "Hayalet Hikâyeleri adıaltında toplayacağım. öykülerim var..."diyorPı- nar Kür. Bugünün televizyon ve şiddet ortamına hiç- bir şey söylemeyecek öykülermiş. Pınar da biliyor ki, öylesi hayalet okurtarı -çok şükür!'- hâlâ var. Yıllarca susmuş, unutmuş/unutturulmuş Jean Rhys'ı Türk okuruna Pınar Kür tanıtmıştı. Umarstz- lığı ateşe dönüşen bir yazardı Jean Rhys. Neden ve kimin için yazdığını bilmeden yazmak da, ateşten göm- lek değil midir? Takvimde tz Bırakan: "Gerek dünya, gerek eski Türk dramatik edebi- yatı okullanmızda edebiyat derslerinde okutuluyor, bunlann adlan bu derslerde geçiyor. Yetişen genç- lerin adlannı duyduklan buyazariann eserierini Dev- let Tiyatrosu sahnelerinde görmek, haklan değil mi- dir?" Metin And, Osmanlı Tıyatrosu (II. Baskıya ön- söz'den), Dost Kitabevi Yayınlan, 1999. TÜRSAK'ın 5. Olağan Kurucular Kupuhı yapıkJı • Kültür Servisi - Ülkemizde. görsel, işitsel iletişim araçlannın toplumun kültürel değerlennin arttınlması yolunda kullanımını teşvik etmek ve ülkemiz sinemasının yurtiçinde ve yurtdışmdakı gelişimine katkıda bulunmak amacıyla 1991 yılında kurulan TÜRSAK Vakfı'nın 5. Olağan Kurucular Kurulu toplantısı yapıldı. Resmı senedi uyannca yalnızca kurucular kurulu toplantılannda ve vakıf üyelerinin teklifî ile smırlı sayıda üye kabul eden TÜRSAK Vakfi'na, bu yıl genç yönetmenlerden Ezel Akay, Nuri Bilge Ceylan. Zeki Demirkubuz, Banş Pirhasan, Yeşim Ustaoğlu, Derviş Zaim, sinema yazan Alin Taşçıyan. Beykent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanveİcili Mustafa Melek katıldı. Vakfin yeni dönem yönetim kurulu başkanlığına yine Müjde Ar seçilirken başkan yardımcıhklanna Engin Yiğitgil ve Fehmi Yaşar getirildi. Dığer yönetim kurulu üyeliklerine ise Süha Ann, Sevinç Baloğlu. Nesli Çölgeçen, Hilmi Etikan, Necıp Sancı, Vecdı Sayar. Rekin Teksoy, Saim Yavuz, Tunca Yönder ve Derviş Zaim seçildi. Yedi yıldır vakıf yönetim kurulu başkan yardımcısı Engın Yiğitgil bu dönemde de genel rnüdür olarak atandı. K Ü L T Ü R » Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle