Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 MAYIS1999CUMA
14 KULTUR
Düşler Öyküler dergisinin düzenlediği 3. Ankara Öykü Günleri bugün başlıyor
iin ustalarıyla bir lıaftaANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) -
Düşler Öyküler dergisince düzenlenen
"3. Ankara Öykü Günleri" yann başlı-
yor. Edebıyat ustalannı bir araya geti-
recek etkinlik. bir hafta süresince baş-
kentlileri öykü evreninde gezdirecek.
Onur konuğu olarak Tahsin Yücd'i ağır-
layacak Öykü Günleri'nin bu yılki Onur
Ödülü Oktay Akbala verilecek.
3. Ankara Öykü Günleri programına
göre, bugün 11.00-15.00 saatleri ara-
sında Konur Sokak 11 A No'lu adreste
bulunan Bilim Sanat Kitabevi'nde Ay-
şe Kaiayctoğiıı/HaliI Genç, Yusuf Eradam,
llknur Özdemir ve Cürhan Uçkan'ın
"Öykü Saati" izlenebılecek. Gazetemiz
>azan Işık Kansu'nun hazırladığı "Ço-
cukluğa Yolculuk-Erendiz Atasü" baş-
lıklı etkinlik Selarak Caddesı 41 14 No'lu
adreste bulunan Çağdaş Sanat Merke-
zi"nde saat 15.00'te gerçekleştirilecek.
Mülkiyeliler Bırliği'nde saat 17.00'de
yapılacak *1980lerden 20001i YıHaraÖy-
kücülüğümüz" bajşlıklı panele konuş-
macı olarak M. Sadık Aslankara, Setnih
Gümüş, Feride Çiçekoğlu. Feridun An-
daç ve Tımour Muhidine katılacak. Pa-
neli Burhan Günel yönetecek.
AdnanÖzer. Feride Çiçekoğlu, Erdal
Öz, Haydar Ergülen ve Hakan Şeno-
cak'ın katılacağı "Öykü Saati" 22 Ma-
yıs Cumartesi günü 11.00-16.00 saatle-
ri arasında Bilim Sanat Kitabevi'nde ya-
pılacak. Gürhan Uçkan'ın "Panait Ist-
rati Öykücülüğü" konulu söyleşisi ay-
nı yerde saat 16.00'da gerçekleştirile-
cek. Ozcan Karabulut'un yöneteceği,
Erdal Öz, tnci Aral, Semih Gümüş. Se-
vinç Özer, Aydın Çubukçu, Hasan Öz-
toprak ye Kadir Yüksel'in katılacağı
"GençÖykücülerin Ağnnı Bıçak Açmı-
yor (mu?) Öykünün Sefaleti (mi?)" baş-
İıklı panel saat 17.00'de Mülkiyeliler
Birliği'nde yapılacak. Birlik'te saat
Okta\ Akbal Tahsin Yücel
ahsin Yücel'in onur konuğu olduğu Öykü Günleri'nin bu yılki Onur Ödülü Oktay
Akbal'a verilecek. Çeşitli yazarlan 'Öykü Saati'ne katılacaklan hafta süresince
1980'lerden 2000'li yıllara öykücülüğümüz, Istrati, Esendal, Orhan Kemal öykücülüğü,
genç öykücülerin ağzını bıçak açmıyor (mu?) öykünün sefaleti (mi?), şairler niçin öykü
yazıyor, öykünün sınırlan nerede başlar, nerede biter başlıklı paneller düzenlenecek.
20.30'da düzenlenecek törenle Oktay
Akbal'a Onur Ödülü verilecek. Töre-
nin onur konugu da Tahsin Yücel ola-
cak.
Etkinlik. 23 Mayıs Pazargünü. Sefana
Fındıkh/Nalan Barbarosoğlu. tnci Aral,
Asb Erdoğan, Halil Gökhan/Eray Kann-
ca'nın"Öykü Saati" ıle saat 11 ÖO'de Bi-
lim Sanat Kitabevi'nde başlayacak.
"Şairler Niçin Öykü Yazıyor?" başlık-
lı panel saat 15.00'te Mülkiyeliler Bir-
liği'nde izlenebilecek. Salih Bolat'ın yö-
neteceği panelde AhmetTefli. Haydar Er-
gülen, Tank GünerseL, Ali Cengizkan,
Şükrii Erbaş. Adnan Özer. Halim Şafak
ve Metin Celâl konuşacak. Aynı yerde
saat 17.00'de yapılacak panele de Tah-
sin Yücel, M Sadık Aslankara. Burhan
Günel ve HaBtSuiçmez katılacak. Bupa-
neli Cengiz Ertem yönetecek.
Lütfıve Aydın/İnci Gürbfizatik, Tank
Günersel, Necati Tosuner v e Belgin Öz-
can'ın "Öykü Saati" 24 Mayıs pazarte-
si günü 11.00-15.00 saatleri arasında
Bilim Sanat Kitabevi'nde izlenebilecek.
Işık Kansu'nun hazırladığı "Çocukhığa
Yokuluk-Lütfîye Aydın" başlıklı göste-
ri Çağdaş Sanat Merkezi'nde saat
15.00'te gerçekleştirilecek. Sevinç
Özer'in yöneteceği "Öykünün Stnırla-
n Nerede Başlar Nerede Biter?" konu-
lu panel Mülkiyeliler Birliği'nde saat
17.00'de başlayacak. Panele Erhan Be-
ner, Nazlı Eray. NecatiTosuner,Cemil Ka-
vukçu, Aslı Erdoğan ve Halil Gökhan
katılacak.
25 Mayıs Salı günü 11.00-17.00 sa-
atleri arasında Bilim Sanat Kitabevi'nde
yapılacak "Öykü SaatPnde, Sevil Ke-
simal/Gökhan Cengizhan. Öner YağcL,
Çetin Yîğenoğhı, Erhan Bener. Sevgi
Oze! ve Nazlı Eray okurlanyla buluşa-
cak. "Orhan Kemal Öykücülüğü" baş-
lıklı panelde Demirtaş Ceyhun, Osman
Şahin, Öner Yağc\. Aysu Erden, Çetin
Yiğenoğlu ve Sevengül Sönmez konuşa-
cak. Lütfıve Aydın'ın yöneteceği panel
Mülkiyeliîer Birliği'nde saat 17.00'de
başlayacak.
ArUla Şenkon/Vıldan Ertürk. N'ahit
Eruz, Demirtaş Ce>hun \e Nafıze Öz-
tok'un katılacağı "Öykü Saati" 26 Ma-
yıs Çarşamba günü 11.00-15.00 saatle-
ri arasında Bilim Sanat Kitabevi'nde
gerçekleştirilecek. Işık Kansu'nun ha-
zırladıği "Çocukluğa Yolculuk-Ozcan
Karabulut" başlıklı gösteri Çağdaş Sa-
nat Merkezi'nde saat 15.00'te izlenebi-
lecek. Mülkiyeliler Birliği'nde saat
17.00'de yapılacak "Memduh Şevket
Esendal Öykücülüğü** konulu paneli
Sevgi Özel yönetecek. Panele Feridun
Andaç, Aysu Erden, Sebna Findıkk, Ne-
cati Mert ve Mehmet Güler konuşmacı
olarak katılacaklar.
Etkinliğin son günü. 27 Mayıs'ta dü-
zenlenecek "Öykü Saati", Ayça Bil-
gin/Remzi Ozmen. Erendiz Atasü, Bur-
han Günel, Mustafa Balbay ve FarukBO-
dirid'yi konuk edecek. Etkinlik, 11.00-
15.00 saatleri arasında Bilim Sanat Ki-
tabevi'nde^yapılacak. Sevgi Özel'in yö-
neteceği "Oykü Dffi" konulu panel, Eren-
diz Atasü, Burhan Günel, KemalAteş, Ah-
metönel ve AttilaŞenkon'un katılımıy-
la saat 15.00'te Mülkiyeliler Birliği'nde
gerçekleştirilecek. Birlik'te saat 17.00'de
düzenlenecek panel de "Ankara Öykü
Günlerinde Sona Doğru (mu?)" başlığı-
nı taşıyor. Özcan Karabulut'un yönete-
ceği panele konuşmacı olarak Burhan
Günel, Sevgi Özel, Şükrü Erbaş, Hahık
Ergüven ve Serdar Oztürk katılacak.
Ankara Ekin Tiyatrosu, HalukIşık'ınyazdığı, Rüştü Asyalı'nınyönettiği 'Hasret'i sunuyor
Nâzim hn özünden ödün vermeden...Kültür Servisi- 11. Uluslara-
rası lstanbul Tiyatro Festivali
kapsamında Kenter Tiyatro-
su'nda 22 ve 23 Mayıs tarihle-
rinde oyannacak olan "Hasret"
Nâzim Hikmet"in Bursa Hapi-
sanesi'nde geçirdiği yıllan temel
alarak şairin Türkıye'den aynl-
maya zorunlu bırakıldığı günle-
re kadar olan süreci dramatik
bir kurguyla irdeliyor. Oyunda
Nâzim Hikmet rolünü Ankara
Devlet Tiyatrosu sanatçısı Rüş-
tü Asyalı üstlenmiş. Asyalı ay-
nı zamanda Hasret'in yönetme-
ni de.
- Ankara Ekin Tiyatrosu ilk
kez "Hasret" adlı oyunla Ulus-
lararası İstanbul Tiyatro Festi-
vali'nin konuğu oluyor. Oyun
Ankara "da sahnelendi. ama ora-
da çok az oynandı ve doğrudan
Anadolu turnesineçıkn. Bunun
bir nedeni var mı?
Önce şunu belirtmeliyim ki
Hasret'in Uluslararası tstanbul
Festivali'ne çağnlı olması benim
için çok anlamlı ve önemlidir.
Sonınuza gelince, evet. Hasret
Ankara'da altı kez (bir kez Mül-
kiyeliler Birligi için), tstanbul'da
bir kez (Nâzim Hikmet Vakfi
için) sahnelendi. Ancak Anka-
ra Ekin Tiyatrosu'nun oyun ser-
gileme düzenlemesinde, Anka-
ra "daki Ekin Tiyatrosu'nun oyun
sergileme düzenlemesinde An-
kara'da sürekli sahnelenmesi
gerçekleştirilemedi. Nedenini
şöyle yorumluyorum: Ankara
Ekin Tiyatrosu, Anadolu'nun
hemen her bölgesinde çeşitli
kuruluşlarla- kendi çapında sı-
cak ilişkiler kurmuş on yıllık
bir tiyatro... Bu yüzden de ürün-
lenni doğrudan Anadolu seyir-
cisine ulaştırmayı ve sunmayı
daha kolay başarabiliyor. Has-
ret'i de böyle değerlendirmeyi
düşündüler sanınm.
'Yeni projelerde yokuırT
Hasret'le gittiğimiz her böl-
gede. seyircimizin sıcak ve an-
lamlı ilgisı. hatta coşkusuyla
karşılaştık.Bu, sevindirici birol-
gu... (Ben de bu olguya 30 yıl-
dır alışkımm!) Oysa benim dü-
şüncem ve beklentim, Anado-
lu'nun yanı sıra Hasret'in An-
kara, lstanbul, Izmirgibı büyük
şehirlenmizde de tiyatro seyir-
cisiyle buluşmasmın gereği doğ-
rultusunda idi ve Ankara Ekin
Tiyatrosu ile anlaşmamda böy-
le idi. Amaanlaşmagereği ger-
çekleşmeyince "Hasret" büyük
ve önemli bir seyirci kesimin-
den uzak kaldı. Bu yüzden. ben
de önümüzdeki tiyatro mevsi-
minde Hasret'i Ankara Ekin Ti-
yatrosu dışında işbirliği yapaca-
ğım kişı, kuruluş ya da organi-
zasyonlarla değerlendirerek se-
yircilerimizle buluşturma kara-
nndayım.
- Yanıünızda buruk bir tat sez-
memek olanaksız. Oysa Ekin
Tivarrosu'vla uzun bir birlikte-
//al .aluk Işık'ın
'Hasret' oyununda,
Nâzim Hikmet'in
'mahpus' yaşamına,
dar açılı bir bakışla
yaklaşıyor yazar.
Elbette özünden
ödün vermiyor. Peki
özü ne? Hasret!
Nâzim'm hasreti!
Yönetmen Rüştü
Asyalı dâhi
Nâzim'ın dehasını
sahneye taşımanın
yolunun, sahnede
bir üstün insan
yaratmamaktan
geçtiğini savundu.
liğiniz var. Topluluğun yeni ça-
lışmalanndayine "konuk" ola-
rak yer alacak mısıntz?
Evet, Ekin Tiyatrosu ile uzun
sayılabilecek bir birlikteliğim
var. Dört tivatro mevsimi bo-
11.M0SİMMMSI
İSTUMIU.
ItYMRO rtSTtVJUJ
yunca yönetmen olarak Has-
ret'le de yönetmen ve oyuncu
olarak çalıştım. "Külrengi Sa-
bahlar", "Memleket Hikâyele-
ri"," Bir Anarşistin Kaza Sonu-
cuÖlümü" hem seyırcüerimiz-
den hem sanat çevresınden hem
de saygın eleştırmenlerimizden
olumlu eleştiriler alan, özgün
çalışmalanmdır. Ankara Ekin
Tiyatrosu ile paylaştığım dört
tiyatro mevsimini, yaşadıklan-
mızı ozümsemeye çalışarak ken-
di açımdan yeterli buluyorum.
Bu yüzden de yeni pröjelerde yer
aimam söz konusu değil.
- 1993te Nihat Asyalı'nınyaz-
dığı "Yanar Eller 'devineNâam
Madonna BBC için oynayacak
Kültür Servisi - Madonna. Thomas Hardy 'nin ünlü romanı 'The Ma-
yor of the Casterbridge'ın BBC tarafından çekilen yeni versiyo-
nunun önemlı bir bölümünde rol alacak. Geçen günlerde Ma-
donna ve BBC yetkılilen Cannes'da masaya oturarak anlaş-
mayı imzaladıîar. Romanın senaryosunu 'HUary ve
Jackie'nın de senaristliğıni yapan FrankCottreO-
Boyca üstleniyor. BBC yetkilileri Madonna'nın,
fılmin önemli bir bölümünde rol al-
masını prestij bakımından önemli bu-
luyor
Thomas Hardy'nin ünlü roma-
nı: çocuklannı ve kansmı fuarda sat-
f tıktan sonra büyük pişmanlık du-
yan ayyaş bir kocanm öyküsünü an-
latıyor. Yaşamının ilerleyen dönemin-
de valiliğe kadar yükselen. ancak geç-
mişinin kendisini sürekli rahatsız etme-
siyle yaşamı kâbusa dönüşen bir adamın ya-
şamı üzerine kurulu 'The Major ofthe Casterb-
ridge' BBC Fılm Bölümü Başkanı David Thomp-
son, projenin büyük ses getireceğini, bunda da
Madonna'nın payınm büyük olacağını söylüyor.
20 milyon pounda mal olacak film 'Kingdom Co-
me' adıyla sunulacak ve yönetmenliğini VVelcome to Sa-
rajevo ile tanıdığımız, bu yıl Cannes Fılm Festıvali'nde
de 'Wönderland' ile ilgi gören genç Ingiliz yönetmen Mk-
hael \Vinterbottom yapacak. BBC yetkilileri kurum için
daha önce Hardy'nin Jude romanını da beyazperdeye
aktaran Mıchael Winterbottom ile sıkı bir işbirliği için-
de olduklannı belirtiyorlar. The Major of the Casterb-
ridge daha önce 1977 yılında Dennis Potter tarafından
televızyona aktanlmış ve Alan Bates ile Anna Massey
rol almıştı.
Madonna ise geçen yıllarda 'Shanghai Surprise*
ve Alan Parker'in 'Evita' adlı filmiyle önemli bir
performansa imza atmıştı. BBC yetkilileri roma-
nın modernize edileceğinı, ancak kostümlerin dö-
nemi yansıtacağını belirtiyorlar.
/
Hikmet'lebuhjştunuz. "Hasret"
ikinci Nâzim çalışmamz.
1993 'te Nıhat Asyalı'nın yaz-
dığı "Yanar Eller" oyunu Nâzim
Hikmet'in yaşamına geniş açı-
lı (panoramik) bir bakışla yak-
laşıyordu. Burada, yazann bil-
gi ve birikimini göz ardı etme-
den diyelim ki elbette, Nâzım'm
düşünce, duygu ve davranışla-
nna, boyutlu bakarak. Drama-
tik kurgulu bir anlatıma dayana-
rak. Nâzım'ın özünden ödün
vermeyerek! Haluk Işık'ın "Has-
ret" oyununda, Nâzim Hik-
met'in "mahpus" yaşamına, dar
açılı (lokal) bir bakışla yaklaşı-
yor yazar. Elbette o da özünden
ödün vermiyor. Peki, özü ne?
Hasret! Nâzım'ın hasreti!
Nâzım'la hesaplaşma
- Nâzim Hikmet'le bir yönet-
men ve bir oyuncu olarak nasıl
hesaplaştınız bu oyunda?
Ölümünden bu yana (1963)
Nâzim Hikmet'in ve ona dair ya-
zılanlan okuruyum. Okumak
kolaymış meğer. Ama, iş başa
düşüp de Nâzım'a dair bir oyun
yönetmek ve Nâzim'ı oynamak
gündeme gelince, sorumluluk
bilinci omzumabindi. Sanatıy-
la üstün insan (dâhi) yaşamıy-
la sıra dışı insan (mahpus), in-
sanlar arasında da onlar gibi bir
insan olan Nâzim Hikmet'in,
sahne yaşamına Rüştü Asya-
h'ca taşınması nasıl olmalı so-
rusu, önce. yönetmen Rüştü As-
yalı'yı hesaplaşmaya itti, ken-
disiyle ve Nâzım'la! Ve... tanış-
maktan öte "anlaşmak"tan ge-
len bir "kolaylık" doğdu Nâzim
ve yönetmen arasında! Çünkü
yönetmen dâhi Nâzim' ın deha-
sını sahneye taşımanın yolunun,
sahnede bir üstün insan (dâhi)
yaratmamaktan geçtiğini savun-
du. Nâzim Usta da yönetmenin
bu yorumsal yaklaşımını doğ-
ru bulduğunu şu rubai (dörtlük)
ile dile getirdı: "Ben, bir in-
san/ben "Türk şairi", komünist-
Nânm Hikmet ben/tepeden ür-
nağa iman/tepeden brnağa kav-
ga, hasret/ve ümitten ibarrt ben."
Şairimiz Nâzim Hikmet'le yö-
netmen Rüştü Asyalı'nın he-
saplaşması. karşılıklı zorluk çı-
karmadan yoruma bağlandı. Gel
gör ki yönetmen, akla çağırdık-
ça, oyuncu Rüştü Asyalı- baş-
larda- duygulan ağır basan (he-
le duygular Nâzım'ın duygula-
nysa, alabüdığine ağır basan) bir
yorum sunmaya yeltendi. Ama
yönetmen bastırdı, oyuncu baş-
kaldırdı.
Sonunda yönetmenin dediği
oldu -her zamanki gibi- hakkı-
mı yemeyelim, oyuncu da (Nâ-
zim Hikmet konusunda) leb de-
meden leblebiyi anlıyordu!
- Yeni çahşmalannız?
Sırada, Haluk Işık'tan. yazma-
sını beklediğim, yine Nâzim
Hikrnet'e dair "Gurbet" oyunu
var.
YAZI ODASI
SELİM tLERİ
Pınar Kürie Söyleşi
Dünya Kitap dergisinin 91. sayısında -Aylık bir ki-
tap dergisi için doksan bir sayı; dile kolay!- Faruk
Şüyün'le Nevzat Kızıttan, Pınar Kür'ün konuğu ol-
muşlar. Ya da Pınar Kür derginin söyleşi konuğu.
Geçen ayki konuk da bendim.
Pınar Kür belki birçoğumuzun duyumsadıklannı,
düşündüklerini söze döküyor. Zaman zaman kapıl-
dığımız umarsızlığı, zaman zaman kendimizi, yazı-
mızı çizimizi, okuyuşlanmızı sorgulayışımızı Pınar'ın
sözlerinden aktarmak ıstiyorum:
%..) Ben artıkyeniden acı çekmekten korkuyonım.
Dolayısıyla yüreğim mutluluğa da kapalı.
Türkiye'nin ve dünyanın şu dönemde çektiğiacı-
lan, çok derinden yaşıyorum. Ve kendimde oyun
oynayacak gücü bulamıyorum.
(...) Hiçbir alanda, kendi söylemime karşıttk bula-
mıyorum... O zaman niye yazayım? Daktilo makine-
min yanına, çeviriyapmak için bile yaklaşmakta zor-
luk çekiyorum. Bir vakitler, bütün romanlanmı yaz-
dığım zamanlarda depresyonumu, yaratıma dönüş-
türebiliyordum. Ama artık, yaşam koşullan, bunun-
la suyun akması veya trafiği kastetmiyorum, kara bu-
lutlann ülkemizi kaplaması ve benim güneş ışığımı
görmek çabalarımın sonuçsuz kalması, artık neden
ve kimin için yazacağımı bir türiü belirieyememem
yüzünden yediyıldırbirşey yazmıyorum. (...)"
O coşkun günlere döndüm ister istemez. Yann
Yann yeni yayımlanmış, Her Gece Bodrum yeni ya-
yımlanmış. Pınar Kür'le Maçka Oteli'nin lobisinde
Attilâ llhan'ı bekliyoruz.
Attilâ llhan. Bilgi Yayınevi'nin editörü. Ankara'dan
gelmiş. Yeni yazariara, genç yazarlara olanaklar ta-
nıyor. Bir bakıma hepimize yol açıyor. Dediğim gibi
coşkulu, coşkun günler Bilgi Yayınevi çevresinde,
adeta yeni bir edebiyat ortamının temeli atılıyor.
Hepi topu yirmi-yirmi beş yılda bu coşkuyu mu yi-
tirdik, düşiediğimiztoplumsal-bıreysel ortamlar, ekin-
sel yaşam mı böylesine kınlıp sönükleşti, yazın dün-
yasının bugününe mi ayak uyduramadık, işte neler
olup bittiyse, neler düşbozumuna yol aldıysa, Bir
DeliAğaç yazan, yazmak ediminden handiyse uzak-
laştığını içtenlikle anlatıyor.
Bir Deli Ağaç'ın öykülerini düşündüm. Inanılmaz
güzellikteki "Yaz Gecelerinde Keman"... Pınar, bu öy-
küsünü de yorumluyor söyieşisırvde; neredeyse bir
'yaş kavramı'y\a yetinip geçiyor.
"Yaz Gecelerinde Keman"\ okuduğumda, öylesi-
ne etkilenmiştim ki bu öyküyle insanlann küçücük
dedikodularının artık sonuna gelindiğine inanmış-
tım. Insanlar, hele bir kesimin insanlan, hâlâ o ucuz,
kofçekiştirmelerle yaşayadursunlar. "Yaz Gecelerin-
de Keman" da hâlâ acısını, gizemini, gizlerini, etik
değer arayışını fısıldayıp duruyor.
'Neden ve kimin için yazmak'... Sormadım, duyum-
samadım, tartmadım değıl.
Yazmanın hiçbir şeyi degiştiremediğine, hele kısa
sürede hiçbir yaraya onma sağlayamadığına tanık-
lık ede ede, geriye çekiliyor yazar. Buna benzer bir
şey oluyor.
Ne var ki, yazmamak da yaralayıcı. Pınar Kür'ün
sözlerinde de yakaladım o yaralanmışlığı. Içinde ya-
şadığı dönem, gelecek umutlannı elbette bilemiyorj
ışıldatmıyor. Yine de yazmak... "Hayalet Hikâyeleri
adıaltında toplayacağım. öykülerim var..."diyorPı-
nar Kür. Bugünün televizyon ve şiddet ortamına hiç-
bir şey söylemeyecek öykülermiş. Pınar da biliyor ki,
öylesi hayalet okurtarı -çok şükür!'- hâlâ var.
Yıllarca susmuş, unutmuş/unutturulmuş Jean
Rhys'ı Türk okuruna Pınar Kür tanıtmıştı. Umarstz-
lığı ateşe dönüşen bir yazardı Jean Rhys. Neden ve
kimin için yazdığını bilmeden yazmak da, ateşten göm-
lek değil midir?
Takvimde tz Bırakan:
"Gerek dünya, gerek eski Türk dramatik edebi-
yatı okullanmızda edebiyat derslerinde okutuluyor,
bunlann adlan bu derslerde geçiyor. Yetişen genç-
lerin adlannı duyduklan buyazariann eserierini Dev-
let Tiyatrosu sahnelerinde görmek, haklan değil mi-
dir?" Metin And, Osmanlı Tıyatrosu (II. Baskıya ön-
söz'den), Dost Kitabevi Yayınlan, 1999.
TÜRSAK'ın 5. Olağan Kurucular
Kupuhı yapıkJı
• Kültür Servisi - Ülkemizde. görsel, işitsel iletişim
araçlannın toplumun kültürel değerlennin arttınlması
yolunda kullanımını teşvik etmek ve ülkemiz
sinemasının yurtiçinde ve yurtdışmdakı gelişimine
katkıda bulunmak amacıyla 1991 yılında kurulan
TÜRSAK Vakfı'nın 5. Olağan Kurucular Kurulu
toplantısı yapıldı. Resmı senedi uyannca yalnızca
kurucular kurulu toplantılannda ve vakıf üyelerinin
teklifî ile smırlı sayıda üye kabul eden TÜRSAK
Vakfi'na, bu yıl genç yönetmenlerden Ezel Akay, Nuri
Bilge Ceylan. Zeki Demirkubuz, Banş Pirhasan, Yeşim
Ustaoğlu, Derviş Zaim, sinema yazan Alin Taşçıyan.
Beykent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanveİcili
Mustafa Melek katıldı. Vakfin yeni dönem yönetim
kurulu başkanlığına yine Müjde Ar seçilirken başkan
yardımcıhklanna Engin Yiğitgil ve Fehmi Yaşar
getirildi. Dığer yönetim kurulu üyeliklerine ise Süha
Ann, Sevinç Baloğlu. Nesli Çölgeçen, Hilmi Etikan,
Necıp Sancı, Vecdı Sayar. Rekin Teksoy, Saim Yavuz,
Tunca Yönder ve Derviş Zaim seçildi. Yedi yıldır vakıf
yönetim kurulu başkan yardımcısı Engın Yiğitgil bu
dönemde de genel rnüdür olarak atandı.
K Ü L T Ü R » Ç İ Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I