23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18MAYIS1999SALI HABERLER DTMVADA BUGUN ALt StRMEN ZOP Dostum ZOP... Eğer Rahşan Ecevit'ın, değerli gazeteci dostum Fikret Bilâ ıle yaptığı söy leşıde, M HP' nin geçmişiy- le ilgili sözlerine kızdıysanız, elinizi vicdanınıza ko- yarak düşünün, siz de aynı kaygılan duymadınız mı ya da toplumun büyük bir kesimi o kaygılan paylaş- mıyor mu? Eğer Rahşan Hanım'ın, düşüncesizce konuşarak pişmiş aşa soğuk su katan münesebetsiz bir eş, tec- rübesiz bir politikacı olduğunu sanıyorsanız, onun partideki ve Ecevitler'in sıyasi yaşamındaki ağırlığı- nın en az Bülent Bey'inki kadar olduğunu, kocası- nın 40 yılı aşan parlamenterlik yaşamının parti üze- rindeki damgası tartışılmaz olan Rahşan Hanım'ın da deneyimi olduğunu anımsayarak karara vann. Ve düşünün ki Rahşan Hanım bu kaygılan dile getirmeseydi de bunalım yine patlak verecekti. Bu belki de hükümet kurulduktan sonra ortaya çıkacak bir gerilim olacaktı. Bir gerçeği görmemiz gerek: 18 Nisan seçimleri, iki partiyı öne çıkanrken çözüm değil çözümsüzlük üretmiştir. Ama demokraside. çözüm bulmaktan başka yol olmadığına göre, DSP ile MHP güç bir ko- alisyonu denemektedirier. Matematik olarak, birden, ikiden çok koalisyon modeli mümkündür. Ama pratikte, bunlann yaşama geçirilmesi çok güç görünmektedir. Herşeyden önce, uğradığı büyük yenilgiden ders almayan, rejim ile kavgasını bırakmayan, Türkiye'de laik sistemi yıkmaya kararlı olduğunu sürekli ortaya koyan, hırçın, gerginlık arttıncı, Türkiye'nin dış düş- manlanyla ittifak içinde bulunan ve kapatılan Re- fah'ın devamı olduğu açıkça görülen FP ile girilecek koalisyonlar. Türkiye'yi de, ona katılanlan da hızla çıkmazın dibine götürüp oturtmaya adaydır. Bu durumda da ortaya üç koalisyon modeli çıkı- yor. Bunlardan birincisi, kamuoyunun dasonucunu pekayrıntılı biçimde düşünmeden desteklergörün- düğü, Bülent Bey'in denediği DSP-MHP-ANAP ko- alisyonu idı. Son gerginlik, bu modelin büyük bir sarsıntı ge- çimıesine neden oldu. Bu durumda, DSP-ANAP-DYP koalisyonu gün- deme gelebilir mi? Matematik olarak mümkün görünen bu olasılığın en büyük sakıncası Tansu Çiller'dir Çiller'i yeniden iktidar ortağı yapmak, adı şaıbeli bir siyasi mevtayı canlandırmaya çalışmak, Bülent Ecevit'i de güç du- rumda bırakacaktır. Kaldı kı MHP'nin hem ANAP'ta hem de DYP'de sağlam askerleri bulunmaktadır. Böyle bir hükümetin büyük güçlüklerie karşılaşma- sı kaçınıimaz olacaktır. Ecevit'in hükümeti kuramaması halinde, Bahçe- li liderliğinde kurulacak olan MHP-ANAP-DYP hü- kümeti, Türkiye'nin yirmi birinci yüzyıla yeni bir "Mil- liyetçı Cephe" ile girmesi anlamını taşır ki doğura- cağı sakıncaları hemen hemen herkes görebilir. Eski MC'leri unutmuş ya da yaşamamış olanlar da böyle bir çözümün ortaya çıkaracağı sakıncalan kı- sa sürede göreceklerdir. Tavanı ne denli dikkatli davranırsa davransın, bü- tün uyarılara karşın MHP tabanının dizginlenmesi güç, hatta olanaksız bir görüntü sergilemesi, gele- cekteki tehlikelerin habercisidir. Yeni Milliyetçi Cephe, laiklik konusunda da FP'nin istediği adımlan er veya geç atacaktır. Üstelik bu gi- rişimler para-militer güçlerin desteğiyle daha dateh- likeli boyutlara ulaşacak, Türkiye kısa sürede bir re- jim bunalımıyla karşı karşıya kalacaktır. Ehven-i şer gibı görünen DSP-MHP-ANAP koalis- yonunun da çok uzun ömürlü olamayacağını gör- memek mümkün değil. Kısacası, seçimin hemen ertesinde, çoğunluğun, gerekçesini hiçbir zaman anlayamadığım iyimserli- ğine karşın Türkiye'nin işi zor hem de çok zordur. DSP'li hükümeti istemiyor Fazilet Partisi sağ blok için çalışıyor ANKARA (Cumhumet Bürosu)- Fa- zilet Partisi, DSP ve ANAP'h hükü- metlerin önünü kesmek için "MHP'li seçeneklere dışandan destek vermevi" de tartışıyor DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. dün FP Genel Başkanı Recai Kutan'la yaptığı görüş- mede, Meclıs Başkanlı- gı'na aday olan Ahmet lyimaya için destek iste- di. Kutan'ın. "Siz adayı- mız Nevzat- Yalçın'ı des- teklerseniz,bizdeMHP ile kuracağınız aanlık hiikii- metini destekleriz'" yanı- tını verdıği ileri sürüldü. FP Genel Idare Kurulu (GİK), DSP Genel Başka- nı ve Başbakan Bülent Ecevit ile Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ece- vit'in MHP'yi hedef alan açıklamalannın ardından gelişen durumu değerlen- dirdi. FP Genel Başkan Yar- dımcısı Abdullah Gül. yaklaşık 7 saat süren top- lantının ardından düzen- lediği basm toplantısında. gazetecilerin de sorulannı yanıtladı. TBMM'de 414 kişilik sağ blokun bulun- duğunu anımsatan Gül, "MHP, FP, ANAP ve DYT'nin inisiyatifalıp. hü- kümet kurnıa çalışmala- nnın bu çerçeve içerisinde yürütülmesi için FP'nin üzerine diişeni yapması görüşii ifade edilmiştir" dedi. DSP'yi Türkiye'nin tek sahibi gibi davranmakla suçlayan Gül. "Ecevit'in kaprisleri olmuştur. Daha önce FP'ye yaptrğı, şimdi de MHP'ye karşı bu tavn doğru değildir. FP'ye kar- şı sicil amirliği yapmaya kalkışan Ecevit'in, dün de (önceki gün) MHP'ye ay- nı tavn sergüemesi kabiıl edilemez" diye konuştu. Gül, Genel Başkan Recai Kutan'a hükümet kurma çalışmalan yürütmesi ko- nusunda tam yetki veril- diğini bildirdi. Gazetecilerin "Recai Kutan'ın çağrtsına yamt var mı" sorusuna Gül, "Çeşitii telefon görüşme- leri yapıldı. Bu çağn halk- ta da > ankı bulmuştur ve destek görmüştür" karşı- lığını verdi. "FP bir sağ iktidann içinde mi olur, yoksa d>- şandan mı destekler" so- rusuna Gül, "Bunlar ko- nuşulabiür. Önemli olan inisiyatifin kullanılması- dır. Bunlargörüşmeler ne- ticesinde ortayaçıkar" ya- nıtını verdi. Gül, "Sağbto- kun Mecüs Başkanhğı se- çiminde tavn ne olacak" sorusuna "MecBs Başka- m'nın nasıl görüşe sahip oiması gerektiğini siz de takdir edersiniz" karşılı- ğını verdi. Abdullah Gül, FP ile il- gili kapatma davasında nasıl hareket edilmesi ve Meclis Başkanhğı için milletvekillerinin nasıl davranması gerektiği ko- nulannın da görüşüldüğü- nü bildirdi. Gül, seçimden sonra dün ilk kez toplanan GtK'te, il ve ilçe teşkilat- lannın kongre takviminin, seçim sonuçlannın ve bundan sonraki parti poli- tikalannın tartışıldığını söyledi. Basına kapalı gerçekleştirilen toplantı- da. TBMM'de türban bu- nalımına neden olan FP'li Merve Kavakçı'nın duru- munun da değerlendirildi- ği öğrenildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı, Erdost dosyasmda düşünce özgürlüğü dersi verdi 'Düşünceyi açüdama suç olamaz'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanı Mater Kaban, yazar Muzaffer tlhan Erdost"un cezasının onanmasına karşı yazdığı muhalefet gerekçesinde. düşünceyi açıkJamanın suç olamayacagını VTirguladı. Propagandanm suç olarak değerlendirilebilmesi için gereken koşullan TMY'deki değişiklik gerekçesine atıfta bulunarak sıralayan Kaban, Erdost'un dava konusu kitabının "devletin ülkesi ve milletiyle bölûnmez bütünlüğüne yönelik açık ve yakın bir tehlikeyi savunan propaganda niteliği taymariıgı" görüşünü bildirdi. Yayıncı-yazar Muzaffer llhan Erdost'un bölücülük propagandası yaptığı gerekçesiyle mahkûm edilen Türkiye'nin yeni Sevr'e zorlanması odağında Sıvas'ı irdeledigi kitabının yargı süreci. yogun düşünce özgürlüğü tartışmalanna sahne oldu. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin, Ankara 1 No'lu DGM'nin karannı onamasmın ardından başsavcıhğın itirazı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafindan reddedildi. Ancak kurul başkanı Mater Kaban ret karanna muhalif kaldı. 'Sözter ahntT Ret karannda, Erdost'un savunmasında bölücülük olarak nitelendirilen alıntı sözlerin kendi görüşleri olmadığı kaydedilerek yazann, toplatma karan verilen yaym organlanndan aldığı ifadelere ilişkin yorum yaptığı anımsatıldı. Kurul, daire karanna itirazı içeren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığf nın başvurusunun reddedilmesinin gerekçesini şöyle belirledi: "Türldye Cumhuriyeti devietinin, Kürtler. Ermeniler, Araplar, Türkmenler, Alevi Türkler, Lazlar, Çerkezler. Gürcüler gibi halklardan oiuştuğuna değinmek suretiy le çeşitü etnik kökene sahip vatandaşlan, ırk temefine dayalı olarak ayn halklar olarak göstermiş, Türkiye Cumhuriyeti devleti parçalanıp dağıldığında, yaşayan bu halklann B soluk almaya başlayacağuıı ifade ederek devletin ülkesi ve milletiyle bölûnmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan propaganda yapmıştır." Coğunluk görüşüne katılmayan kurul başkanı Mater Kaban muhalefet şerhinde, düşünce özgürlüğünün "kişinin özgür biçimde bilghe ulaşabilmesi. başkalanna iletebilmesi ve ulaştiğı düşünceleri nedeniyle ' -A-y. ". suçlanamaması'' olduğunu belirterek, düşünce özgürlüğünün hak ve özgürlüklerin kullanımının temeli olduğunu kaydetti. Öğretide, "düşünce özgürlüğü" ile anlatılmak istenilenin düşünceyi açıklamak oldugunun kabul edildiğini belirten Kaban, anayasanın düşünceyi ifadeye ilişkin düzenlemeleri aşkan Mater Kaban, Muzaffer İlhan Erdost'un cezasının onanmasına karşı yazdığı muhalefet gerekçesinde, "Erdost'un kitabı, devletin ülkesi ve milletiyle bölûnmez bütünlüğüne yönelik açık ve yakın bir tehlikeyi savunan propaganda niteliğinde degil" dedi. içeren 25,26 ve 13. maddelerine gönderme yaptı. Kaban, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğüne anayasanın 13. maddesi uyannca getinlen sınırlamalardan birinin TMY'nin 8. maddesinin 1. fikrası olduğunu belirterek söz konusu maddedekı "hangi yöntem, maksat ve düsünceyle oiursa oteun" ibaresinin değıştirildiğini anımsattı. Kaban, maddenin değişikliğine ilişkin değerlendirmesini ise şöyle açıkladı: "Değişikliğin genel gerekçesinde, düşünce açıklama ve yayma özgürlüğü konusunda yaşanan somut bazı sonınlar karşısında öncelikk TMY ele alınmış ve bu yasanın düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğüne getirdiği aşm sınırlamalan gidermek. böylece söz konusu \asa\ı de\ letin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin, özellikk1 tnsan Haklan \e AvTupa Sözleşmesi'nin ve bu sözleşmeye göre kurulan tnsan Haklan Komisyonu ve lnsan Haklan Avnıpa Mahkemesi ile oiuşan uluslararası standartlara uygun hak- getirmek için gerekli değişikliklerin zorunlu hale geldiği belirtUmiş, madde gerekçesinde ise; bir fikrin açıklanması kuşkusuz suç olamaz. Tek başına bir fikir. düşünce ve kanaatûı açıklanmasının veya propagandasının suç sayümasL, düşünce özgürlüğüne \e dolayısıyla özgüriükçü demokratik anlayışa aykındır. Ancak bir düşünce, ifade ediliş biçimi itibanyla kişileri, devletin varhğını, sosyal düzeni tehlikeye yöneltecek ey lemlere teşvik edki nitelik taşıyorsa bu takdirde o düşüncenin. açıklanış biçimi yönünden sonuca ulaşırken her rejim gibi demokratik rejimin de varlığına yönelecek tehliketer karşısında kendini koruma hakkua sahip olduğu, bunun adeta bir meşru savunma oluşturduğu kabul edilmeli, maddede geçen propaganda bu çerçe\e içinde değertendirilmeüdir." Kaban, muhalefet şerhinde. gerekçedeki propagandanm suç olarak değerlendirilmesi için "düşünce ya da fikrin. açıklanış biçimi itibanyla toplum. devlet, rejim ve sosyal düzene yönelik olarak açık ve yakın bir tehlikeyi ortaya çıkanp çıkarmadığının ve buna bağlı olarak kişileri kanunlara ay kın ev lemlere yöneltid nitelik taşmp taşımadığmın saptanması" gerektiğini belirterek "her ne maksatia oiursa obun" ifadesinin ortadan kaldınldığını anımsattı. DSP ile koalisyon kapılajuu kapatan MHP, alternatifleri görüşmeye başladı MHP görevin iadesini beklîyor SERTAÇ EŞ ANKARA - MHP, koalisyon or- taklığı için DSP'ye kapılan kapattı. MHP kurmaylan DSP ile görüşecek hiçbir şeyin kalmadığını belirterek "Sayın Ecevit ile arttk çok zor. Görevi iade etme- sini bekh'yoruz" görüşünü dile getirdiler. tki parti arasında koalisyon oluşamayacağını gösteren gerilimin. MHP lideri Deviet Bahçeli ile DSP'li Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Ozkan arasında yapılan görüşmede ortaya çıktığı öğre- nildi. MHP ve DSP kurmaylanndan alınan bilgi- lere göre, "pazarhk süred" şöyle gelişti: - tki parti arasında ilk görüşme, 11 Mayıs'ta Devlet Bahçeli ile Hü- samettin Özkan arasında gerçekleş- tı. Görüşmede, MHP'nin istemlen gerginliğin başlamasına neden oldu. MHP türban konusunu "en fazla mevcut durumu De dondunna" gö- rüşünü bildirdi. Bahçeli, en az 2 bin 500 ilköğretim okulu müdürünün yerlerinin değiştirildiğini anımsata- rak Milli Eğirim Bakanlıgı'nı istedi. MHP, MEB başta olmak üzere bazı bakanlıklardaki kadrolannı "rahat- latacağını" gizlemedi. - Özkan, ertesi gün ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz ile görüştü. Mesut Yılmaz, "Ecevit'in sdanuhoi- duğunu ve hükümeti kurma görevi- ni iade edebileceğini'' söyledi. - Bülent Ecevit, 17 Mayıs'ta lider- lerle ikinci tur görüşmeyi yapmayı tasarladı. Ecevit tarafindan hazırla- nan koalisyon protokol önerisi, 13 Mayıs'ta basına sızdınldı. MHP'li- ler bunu, "ısrarlı olduklan konular- da kendilerini baskı amna alma ça- bası" olarak yorumladı. Protokolü okuyan Bahçeli'nin ilk değerlendir- mesi, "Taktik oynuytMİar" şeklınde oldu. - Özkan, Bahçeli ile ikinci görüş- meyi 14 Mayıs'ta gerçekleştirdi. Bu görüşmede de Bahçeli istemlerinde geri adım atmayacaklannı gösterdi. Ecevit, Özkan aracılığıyla gelen bil- gilerden, "MHP'nin kamuovunda yer alan bazı demeçlerin tersine, ta- • Rahşan Ecevit'in açıklamalanndan sonra MHP kurmaylan, DSP ile görüşecek hiçbir şeyin kalmadığını bildirdi. MHP'liler "Bülent Ecevit'in hükümet kurma görevini iade etmesini bekliyoruz" dediler viz vermez bir tmr sergileyebaeceği" izlenimini edindi. Bülent Ecevit'in üstü kapalı olarak Bahçeli'ye ilk görüşmede ilettiği "kaygüan", bu kez eşi Rah- şan Ecevit daha sert bir üslupla basına açıldadı. - Başından ben gehşmelerden haberdar olan Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL "Kan dava- lan bitirUnieli, geçmiş bir yana bırakılmalT diye- rek gerilimi yumuşatmaya çalıştı. Köşk'e yakın- lığıyla tanınan işadamı Emin Hattat'ın. Demirel- Bahçeli-Yılmaz arasında yumuşatma turlan so- nuç vermedi. MHP Başkanlık Divanı dün yaptığı toplantıda, DSP ile hükümet ortaklığının zora girmesinin ar- dından meydana gelebilecek gelişmeleri değer- lendirdi. Genel Başkan Yardımcısı TuncaToskay. Bülent Ecevit' in hükümet kuramaması durumun- da görevin kendilerine verileceğini, Türkiye'nin gereksinmelerine uygun güçlü bir hükümet kurul- ması için ellerinden geleni yapacaklann söyledi. tĞNELÎ FIRÇA ZAFERTEMOÇİN Aydınlardan Erdost a destek 'Mahkûmiyet büyük bir adli hata'Haber Merkezi - Aydınlardan, yazar-yayımcı Muzaffer tlhan Erdost'a destek geldi. 15 Mayıs 1999 günü. MülkiyelilerBirlıği'nin düzenlediği 'Muzaffer bhan Erdost ile Dayanışma ToplantBi'na katılanlar, aldıklan ortak bir kararla basın açıklaması yaptılar. "Büyük bir adli hatanın işlenmesini önlemek üzere son bir çağnda buhınmak istiyoruz" dıyen aydınlar şu acıklamayı yaptılar: "Yazar-yvyima Muzaffer tlhan Erdost, kitabında yer alan ve içeriğine kaülmadığınu hatta karşı olduğunu açıkça belirttiği bazı alınnlar nedeniyle mahkûm olinuştur. Cumhuriyet Başsavcıhğı'nin da beHrttiği gibi bu mahkûmiyet adaletc ve hukuka açıkça aykındır. Türk adaletini. önündeki en son firsaü yakalayarak, bu büyük haksızhğı ve adaletsidiği önlemeye çağu-ıyoruz." Acıklamayı imzala) anlann isimlen şö> le: Ahmet Aşkm Doğaa Av Ahmet Tan, Alaattin Bügi, Alaetnn Bay azıt, An Çilingir. \li Tartanoğlu, Alpaslan BayTamgil Dr. Alpaslan Berktay, Prof Dr. Alpaslan Işıkh, Alper Aktan, Prof. Dr. Aıul Çeçen, Ash Çoban, Attilla Aşut, Ayhan Şimşek. Aytekin Yarkın, Ayten Kafa, Canan Eronat Canan Koç. Prof. Dr. Cem Eroğlu, Cemal S. Pakoftu, Düek Sankaya, Emin Kaydırak, Erdem Özdemir, Ferhat Aslantaş, Güler Baran, Hasan Tahsin Benli, Hasan Valçın. Haydar Şahin, Hediye Dikmen, Hikmet Köşker, Hülya Emir, Hüseyin Akar, Hüsey in Atabaş, lşık Kansu. llsan Atar, Ihsan Güvenç, Kadir Paksoy, Kamber KuL, Kazun Ağm, Dr. Kemalettin Koç. Mahiye Morgül, Mahmut Tali Öngören, Mehdi Bektaş, Mehmet Tuğtan, Musa Eminoğlu, Mustafa ŞerifOnaran, Namık Çetin, Nazun Bayata. Prof. Dr. Nejat Kaymaz, Nevzat Helvacı, Nezahat Doğan, Nilgün Can, Nuray Dolunay. Orhan Tüleyboğlu, Osman Başsüllü, Ösman Tabak, Ömer Kazancu Özge Berbec^Pmar Özcan. Ramazan Talaş, Remzi İnanç, SadıkOzben. Prof. Sadun Aren, Salih Er. Selma Ağabeyoğlu, Serdar Şahinkaya. Seyhan Erdoğdu. Prof. Dr. Sina Akşin, Su Akar, Suay Karaman. Suphi Gürsoytrak, Suphi Karaman, Şakir Keçeli, Şerafettin Yarkın, Şükrii Erbaş. Cmit Sanaslan. Vahap Erdoğdu, Vecihi Tımuroğlu, Yalçın Doğan, Yddmm Kaya, Ziya Yümaz. ANAP yöneticüeri: DSP'siz olvu*, MHP'siz olmaz ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Bülent Ecevit'in DSP-ANAP-DYP koalisyonu öne- risine soğuk bakan ANAP; FP ve MHP tabanının aynı anda "sokak muhalefeti" yapmasından kaygıla- nıyor. ANAP lideri Mesut Ydmaz, Ecevit ile gö- rüşmeden önce partisinin başkanlık dıvanını top- layarak durum değerlendirmesi yaptı. Alınan bil- giye göre, bazı üyeler Ecevitler'in tutumunun si- yasi nezakete uygun olmadığını ve kabul edileme- yeceğini belirterek "DSP'ye rest çekeBm" öneri- sinde bulundular. Bu üyeler, TBMM'den ANAP'm da yer alacağı DSP'siz hükümet modelleri bulunduğunu belirtti- ler. Ancak bu öneri başkanlık divanı'nın diğer üye- leri ve Yılmaz tarafindan benimsenmedi. Yılmaz, MHP-ANAP-DYP modelinin yeni bir MC görün- tüsü yaratabileceğini söyledi. MHP'nin FP ile muhalefette bırakılmasının Tür- kiye'yi zora sokacagını kaydeden Yılmaz, DSP ile MHP arasındaki gerginliğin yumuşatılabileceğini belirtti. ANAP lideri Yılmaz, Ecevit'in çıkışıyla ilgili olarak DSP'ye yöneltilen eleştirilere de Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'in ağzıyla yanıt verdi. Yılmaz, "Cumhurbaşkanı'nın da dedigi gibi 'Ar- mudun sapı üzümün çöpü' dersekhükümet kuru- lamaz" dedi. Mesut Yılmaz, toplantıdan çıkarken yaptığı açıklamada da, "Türkiye'nin en fazlaçözüme ımıh- taç olduğu bir dönemde gereksiz bir kriz yaşadığı- ru düşünüyonız. Türkiye'nin ihtilafa değil acil hü- kümete ihtiyaa var. Çeşitii hükümet seçenekkri arasında hâlâ en geçerli hükümet formülü DSP- MHP uzlaşmasına dayah hükümet formülüdür" dedi. ANAP Genel Başkan Yarduncısı Erkan Mum- cu, DYP ile koalisyona karşı olmadıklannı. ancak MHP ile FP'nin birlikte muhalefette kalmasının ül- kenin zaranna olacağını söyledi. Mumcu. "MHP De FP'nin hükümet dışuıda kalmasını ülke çıkar- lan açısuıdan yararlı görmüyoruz. Toplumsal ger- ginliğin örmanacağı. muhalefetin sokağa taşınaca- ğı endişemiz var" dedi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı YaşarOkuyan da Ecevit'in dünkü açıkJamasının yanlış anlama- ya yol açabilecek biçimde eksik olduğunu söyle- di. Okuyan şu görüşleri dile getirdi' "Biz DYP ile koalisyon yapmak istemiyor değiliz. Ecevit'in açık- laması sanki biz DYP ile kavgalıy mışız. bir araya gehnek istemiyormuşuz gibi ama bu doğru değil. Biz, secmenin DSP ile MHP'yebirliktehükümet so- rumhıluğu verdiğmi düşünüyonız. MHP'nin FP ile birlikte muhalefete itilmesinin Türkiye'nin zaran- na olacağını söy lüyoruz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle