Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18MAY1S1999SALI 10 D I S H A B E R L E R <[email protected] KAVŞAK OZGEN ACAR Federal Almanya 50. Yılında Federa) AlmanyaCumhuriyeti Ana- yasası 23 Mayıs 1949'da yürüriüğe gir- di. Pazar günü 50. yıldönümü kutla- nacak. 20. yüzyılda dünyayı iki sa- vaşla kana bulayan, milyonlarca in- sanın ölümüne ne- den olan Almanlar, "Eski kuşaklann gö- revı, çocuklarına suçlannı miras ola- rak bırakmak değil, mirasın sorumlulu- ğunu anlatmaktır" diyortar. Eski kuşak, birincisi, "holocaust" denilen Yahu- di soykınmının, ikincisi ise Alman- ya'nın bölünmüşlüğünün soaımlulu- ğunu bıraktı. Savaş sonrasının 14 yıl görevde kalacak ilk Hıristiyan Demokrat Baş- bakanı Konrad Adenauer, 1952'de Yahudı göçmenlenne Israil'in açılma- sına destek verdi. Almanya, Fransa ile 1963 Elysee Anlaşması ile Yahudi haklannı, 1965'te de Israil devletini tanıdı. Almanya, 1955'ten bu yana Yahudilerie banşmak için 100 milyar markharcadı.Şim- di de Beriin'e diki- lecek soykınm anı- tının nasıl olması ge- rektiğini tartışıyor. Başbakan VVilly Brandt ise "Doğu Politikası (ostpoli- luluğuna el attı. 1972'de iki Almanya arasında ilke anlaşması imzalandı. 1989'da Beriin Duvan yıkık*, biryıl son- ra iki Almanya birleştı. Eski kuşağın günahlan ödendi. Almanya'nın önün- de, yeni bir gelecek var. Savaşla de- ğil, ekonomik güçle Avrupa'ya ege- men olmak! Almanya'nın yeni 'Ostpolitik'i Dünyaya, ABD, Almanya ve Ja- ponya gibi üç ekonomik güç ege- men. ABD, ekonomisi ve silahı ile "süper devlet". Ne Almanya, nede Japonya 3. Dünya Savaşı peşinde. Yeni Dünya Düze- ni'nin (YDD) öngör- düğü küresellikten sonra Brandt'ın ostpolitik'i de bi- çimdeğiştirdi.Ay- rupa Birliği'nin "ağabeyi" Alman- ya; Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan'ın NA- TO üyeliği ile Rus- ya karşısında doğu sınırtannda tampon bölge oluşturmak- la kalmadı; bu üç ülkeye AB'nin ka- pısını da araladı. Batıya doğru bü- yüyemeyen Al- manya'nın doğuya genişlemesi da- ha mantıksal değil mi? Ikinci aşama için Estonya, Letonya, Litvanya, Slo- vakya, Romanya ve Bulgaristan'ın AB üyeliği ile ekonomik nüfuz alanını genişletmeye yöneldl. Batıda AB başkenti Brüksel'e 30 km.'deki başkenti Bonn'u bırakıp doğuda Polonya'ya 60 km uzaklık- taki Berlin'e taşınması sadece sim- gesellikle açıkla- nabilir mi? Alman- ya, 8 Mayıs 1945'- te silahlı kuvvetle- rininkoşulsuztes- liminden bu yana ilk kez sınırian dı- şında ekonomik alandaki üstünlü- ğünü pekiştirmek amacıyla, NATO şemsiyesi altında, ostpolitik'inin bir parçası saydığı Bosna ve Koso- va'da askeri hare- kâta katılıyor. Al- manya küreselleş- mede payını do- ğuya açılarak al- maya hazırlanıyor. Silah kullanmak, sigara, eroin gibi birtutku. Yeşillerin, Yeşil Dışişlen Bakanı Joschka Mar- tin Fisher'e boya saldırısında bu- lunmaları da boşuna değil. Almanya iç savaştan korkuyor Türkiye-Almanya arasında "gele- neksel silah arkadaşlığından" söz edenlenn sayısı, gun geçtıkçe azalı- yor. Bugun, Alman meslektaşına "ge- leneksel silah dostluğundan" söz eden herhangi bırTürk bankacı, yü- züne yadırgı yadırgı bakıldığını gör- mektedir. Almanya, Doğu'yaaçılma- da, petrole ulaşmada "çıkar çatışma- sı" yerine tarih boyunca Türkiye'de "silah arkadaşlığı" yutturmacası ile "çıkar dengesi" politikası izlemiştir. 1961 de Almanya'ya başlayan Türk işçi akını, iki ülke ilişkilerine birbaş- ka yön verdi. Türkiye'de büyük kent görmemiş, köyünden çıkmamış Müs- lüman Türkler, Hıristiyan Almanya kültürü karşısında dinsel inançları çevresinde birleşerek. "geffo"lar oluşturdular. Bu olay, özellikle Ber- lin'de Almanlann da işine geldi. Doğu Al- manya içinde bir ada gibi duran, güvensiz- likten Alman nüfusu azalan Batı Berlin'in Türk işçi nüfusu, Do- ğu Bloku'na karşı gü- venliğini sağladı. Hıristiyan Demok- rat Parti iktidanna 16 yıllık başbakanlığı ile rekor kırdıran Hehnut Kohl'ün Türkiye ile yıldızı banşmadı. In- yan partilerden Avrupa'da en güçlü- sü Almanya'da. Turgut Özal, Kohl ile pek geçine- medi. Londra'ya, ekonomik, siyasi ve askeri ilişkilerde Almanya'nın yerini Ingiltere'nin almasını önerdi. Ingilte- re bu öneriyi "Tün\iye'nin, Alman- ya'nın nüfuz alanı içinde" olduğu gerekçesiyle "ağabeylik" önerisini reddetti. Daha sonraki yıllarda Kohl, Tansu Çiller'e "yalancı" gözü ile baktı. Mesut Yılmaz'ın Alman eği- timlı olması Kohl'u sevindirdi. Hatta Yılmaz'ı bir anlamda "Doğu 'daki oğ- lu"gözü ilegördü. Selefleri Alman hal- kına Yahudi soykırımı sorumluluğu- nu anlatmışlardı. Kohl, Hıristiyan seç- menine Müslüman Türk gerçeğini anlatmaktazorianfyordu. Kohl, Yılmaz ile buluşmasında "bu gerçeği seç- menine alıştırabilmesi için biraz za- mana gereksinim olduğunu " söyle- di. Bu konuda en ufak bir açıklama yapıp Almanya1 kamuoyunun ürkü- tülmemesi konusunda anlaştılar. Ne var ki Yılmaz, daha dönüş uçağında Kohl ile anlaşmasını bir Türk gaze- tecisine açıkladı. Ardından, bir res- mi demecinde Nazi tenminotojisinde- ki bir sözcükle. Türkiye'nin Alman- ya'nın "lebensraum (yaşam alanı)' ol- madığını söyledi. Kohl, "kaba" diye nitelediği bu tepkiyi, Yılmaz'dan htç beklemiyordu. Ipler koptu. Böylece, Türkiye'nin Avrupa Birli- ği beklentileri Lüksemburg doruğun- da kayboldu. Türk vatandaşlannın çifte vatandaşlık umutlan söndü. Kır- gın Türkiye, AB ilişkilerini gözden ge- çirmeye başladı. Brüksel, hatalı dav- randığını geç de olsa algıladığında, iş işten geçmişti. Bereket, Kohl iktidardan düştü. Sosyal Demokrat Gerhard Schrö- derveYeşilleriktidara geldi. 1 Ocak'ta Almanya'nın AB dö- nem başkanlığı baş- ladı. Yeni iktidarAn- kara'yı da tatmin edecek bir süreç başlatmak istedi. jam bu sırada Tür- kiye'de erken seçim- lere gidildi. 3 Hazi- ran'daABKölnDo- ruğu toplanacak. Ye- ni Alman Dışişleri Bakanı Rscher'in bir an önce Ankara'ya gelip, Türkiye'nin ke- sin tutumunu öğren- mek, eski hatayı gi- derecek süreci başlatmak istediği söyleniyor. Ankara'daki istikrarsızlık sürüyor. Almanya'nın başkanlığı ise haziran sonunda sona eriyor. Alman hükümeti için sorun, Türkiye'nin AB üyeliği ya da çifte vatandaşlık konu- sundan daha önemli bir sorun var. Al- manya, Apo'nun yakalandığı gün- lerde provası yapılan Kürtlerin kalkış- ması, yargılama sonunda idamı ile noktalandığında ülkedeki 2.5 milyo- nu bulan Türk-Kürt nüfusu arasında- ki kanlı çatışmalardan, Almanya ge- nelindeki bir iç savaşa sahne olmak- tan korkuyor. Çoğu Kürt olmak üze- re 400 bin siyasal sığınmacıyı kabul etmenin hatasını yeni anlayan Al- manya, şimdi bunu Türkiye'nin sır- tından gidermeye çalışıyor. Bu neden- le Alman hükümeti, Ankara'ya insan hakları çerçevesinde, Apo'nun ida- mının önlenmesi, Güneydoğu soru- nunun federal ya da özerklik düze- yinde düşünülmesi gerektiği gibi öne- rilerde bulunuyor. Türkiye açık veriyor Türk-Alman ekonomik ilişkileri, si- yasal ilişkiler gibi yoğundur. 6O'lı yıl- lann başında kurulan Türkiye'ye Yar- dım Konsorsiyumu'nun başını Al- manya çekmiş, Hindistan'dan son- ra en büyük yardımı 6.6 milyar mark- la Türkiye yapmıştır. Türkiye'nin dış ticaretinde Alman- ya birinci, Almanya'da ise Türkiye 16. sıradadır. Bu ilişkide açık veren Türkiye 80'li yıllann sonlarında artı- ya geçmiş, ancak 1996'da Gümrük Birliği'ne girdikten sonra çark aley- hine dönmüştür. (mityon dolar) Yıllar 1995 1996 1997 1998 Dışalım 5548 7.464 7.704 7.310 Dışsatm 5.036 5.167 5.190 5.449 Farfc -512 -2.297 -2.514 -1.861 Türkiye'de 748firmasıbulunan Al- manya'ya 2.7 milyar dolarlık yatınm izni verildiği biliniyor. Elmek: oacarfa superonline.com Fax:0312-46815 79 Türkiye, Kıbns'ta inisiyatifi ele almak isteyen Batılı ülkelere kaygısmı iletti Kıbrıs^ta G-8 sılvnıüsıANKARA (Cumhuriy^t Bûrosu) - Türki- ye, Kıbns sorununun çözümü için devreye gireceğini açıklayan G-8'lere, girişimden duyduğu sıkıntıyı iletti. Kıbns sorununun çö- zümü için Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin gözetiminde bir sürecin var olduğunu animsatan Türkiye, 'çözüm sûre- dnin başka ptatformlara kj^masmdan' kay- gı duyuyor. Ingiltere'nin Kıbns'ta iki ke- simli-iki toplumlu federal birçözümün sağ- lanması amacıyla anayasa taslağı hazırla- ma çabalan olumlu karşılanmadı. Batılı zengin devletlerin Kıbns sorununa çözüm bulmaya yönelik girişimleri Ankara'da tepkiyle karşılanıyor. Türkiye'de hükümetin henüz kurulmadığı bir dönemde. Kıbns'ı G-8 platformuna taşıma çabalanndan kay- gı duyan Dışişleri Bakanlığı. sıkıntısını • Ingiltere'nin, Kıbns'ta iki kesimli-iki toplumlu federal bir çözümün sağlanmasının temelini oluşturacak bir anayasa hazırlama girişimi Ankara'da olumsuz karşılandı. G-8 üyesi ülkelere (ABD, Ingiltere, Alman- ya, Fransa, Italya, Kanada, Japonya. Rusya) iletti. Diplomatik kanallardan iletilen mesaj- da G-8 üyelerine, BM Genel Sekreteri'ne ve- rilen iyi niyet görevi kapsamında bir süre- cin işletildiği anımsatılarak 'bu sürecin baş- ka plarformlara taşınmasının yarar sağla- ma>acağı' görüşüne yer verildi. Dışişleri Ba- kanlığı'ndan üst düzey biryetkili, G-8 giri- şimini tamamen olumsuz bir yaklaşım ola- rak karşıladıklannı belirterek, Türkiye'den beklenen ödünün sağlanması için daha yo- ğun bir baskı ortamının hazırladığını bildir- di. ABD'nin, Bosna banşına imza atan dip- lomatı Rkhard Hotbrooke aracılığıyla baş- lattığı yoğun ginşımin sona ermesinin he- men ardından G-8 fiknnin ortaya atıldığına dikkat çeken yetkili, "ABD geçen sefer tek başına yapmadığı işi şimdi zengin ortaklany- la gündemegetirmeye çalışı>»r'" değerlendir- mesini yaptı. İngütere'nin önerisine tepki .Ankara'da olumsuz karşılanan bir başka girişim de, Ingiltere'nin Kıbns'ta iki kesim- li-iki toplumlu federal bir çözümün sağlan- masının temelini oluşturacak bir anayasa hazırlama girişimi oldu. tngiltere'nin Kıb- ns'ta Rum Yönetimi 'ni destekleyen tutumu nedeniyle bu çalışmalann Türkiye tarafin- dan kabul edilemeyeceğini belirten yetkili, Londra'nın çabalannı 'bireysd' olarak nite- ledi. Türkiye ve KKTC, adada bulunacak ola- sı bir çözümün 'konfederasyon' sistemine da- yanabileceğini açıklamışlardı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıb- ns Özel Temsilcısi olarak DiegoCordovez'in yerine atanan yeni temsilcinin Kıbns'ta Türk ve Rum taraflan ile temaslannı sürdürdüğü kaydediliyor. ABD yönetimi, Türkiye'de hükümetin ku- rulmasımn ardından Türk başbakanmın Was- hington'da ABD Başkanı Bill Cttnton ile gö- rüşmesini önermişti. Diplomatik kaynaklar, bunun Kıbns sorununa somut biryaklaşımın sağlanması ile ilgili olabıleceğini bildirdıler. PENTAGON CLEVTON^ UYARDI Kara gücü için baskı artıyorD^HaberierServiâ-NATO'nun Yugoslavya'ya yönelik hava saldı- nlan 56. gününe girerken, ittifaka, kara operasyonunun'başlatılması yönündeki baskılar artıyor. ABD Savunma Bakanlığı, BaCfcrton yö- netimini. Yugoslav^a'da kara bir- likleri kullanılmadan hedefıne ula- şılamayacağı yönün- de uyardı. Newsweek dergi- sinin dünkü sayısm- da yer alan habere göre, ABD Genel- kurmay Başkanlığı, Savunma Bakanı VVafamCohenebtr- kaç hafta önce "WB- hington yönetiminin siyasi hedeflerine ulaşmasuu. sa- dece kara birüklerinin sağkyaca- ğT ifadesinin bulunduğu bir mek- tup gönderdi. Pentagon tarafindan haberle ilgili henüz biraçıklama ya- pılmazken Körfez Savaşı sırasın- da Amerikan Silahlı Kuvvetleri'ne komuta eden emekli Genelkurmay • Newsweek'in haberine göre, ABD Savunma Bakanlığı, kara harekâtı olmadan hedefe ulaşılamayacağını kaydetti. Başkanı Coin Powdl da, NATO'yu eleştiren sert bir açıklama yaptı. Amerikan NBC televizyonuna de- meç veren Povvell, NATO'nun, can kaybı riskinı göze alarak. çok yön- lü savaş açması gerektiğini söyle- di. Kara birüklerinin harekete geç- rhesi gerektiğini ifade eden Po- vvell, var olan strate- jinin iplerinin Miio- şeviç'in eline veril- diğini belirtti. Öte yandan, NATO'nun temmuz ya da ağus- tos aytnda Kosova'ya kara birlikleri gön- derebileceği kayde- dıldi. NATO'ya ya- kın kaynaklara göre ittifak, bölgeye 50 bin askerlik bir güç göndermeye hazırlanıyor. Bu arada. Avrupa Konseyi'nin aylık olağan toplantısı dün Brük- sel'de başladı. AB-Rusya Işbirli- ği Konseyi toplantısında da Rus- ya'yı Dışişleri Bakanı tgortvanov temsil etti. S ı r P güÇ' 6 " 11 " 1 ' Makedonya'ya geçme- y e q ^ n 2 b i n d o ı a y m d a S I ğ,n m a a n ııı bulunduğu bir rreni geri çevirdiği bildirildi \ ugoslavya sınınndan pat- lama sesleri geldiği de kaydedildL (Fotoğraf: REUTERS) însani yardım amaçlı sahra hizmet bölüğü, Durrçş'e bugün vanyorS, Türk birliği bugün Arnavutlıık^ta ANKARA (Cumhuriyet Büro- $u) - Genelkurmay Başkanlığı ile NATO arasında ittifak savaş uçak- lannın Yugoslavya'yı Türkiye'de- ki hava meydanlanndan vurması- na yönelik pazarlık sürerken, insa- ni yardım amaçlı sahra hizmet bö- lüğünün bugün Amavutluk'a vara- cağı bildirdi. Genelkurmay'danaske- — ri bir yetkili, Italya'da ko- nuşlu Türk F-16'larının bombaıdımana katılmadık- lannı bildirdi. Genelkurmay Başkanlı- ğı'ndan dün yapılan yazı- lı açıklamada, Arnavut- luk'a kurulan AFOR'a ka- tılacak insaru yardım amaç- lı sahra hizmet bölüğünün ilk bölümünün bugün Dur- res'e varacağı bildirildi. Ikinci bölüm hizmet bö- lüğünün de ileriki günler- de hareket edeceği kayde- dildi. Genelkurmay açıkla- masında, Türk F-16'lannın 16 Ma- yıs'ta 29 saat uçuş gerçekleştirdik- lerini, toplam uçuş saatlerinin de 1416'ya çıktığı kaydedildi. Pazarlıklar sflrii>t)r Asken yetkılilerden alınan bilgi- lere göre, Türk Genelkurmayı ile NATO arasındaki teknik pazarlık- lar sürüyor. Pazarlıklar kapsamın- da, Türkiye'nin Bandırma ve Ba- lıkesir üsleri ile Çorlu Havaala- nı'na ne kadar savaş ve lojistik amaçlı uçağın konuşlanacağı, üs- lerin kullanma prosedürleri ele alı- nıyor. Türkiye, Bandırma ve Balıkesir üslerinin kullanımına Ege'deki de- HeükopterlereKongre'den onay WASHINGTON (AA) - Türkiye'nin. ABD'nin Sikorsky Aircraft şirketinden almayı kararlaştırdığı 50 adet S-70 Black Hawk (Kara Şahin) tipi genel maksat askeri helikopterinin satış izni Kongre'den geçti. Pentagon tarafindan mayıs ayı başında Kongre'ye sunulan saüş bildirimi, 15 günlük yasal sürenın bir itiraz çıkmadan dolmasıyla birlikte, pazar günü onaylanmış oldu. Böylece, toplam değeri yaklaşık 560 miryon dolan bulan helikopterlerin satışının önünde yasal bir engel kalmadı. Türk Kara Kuvvetleri'nin ihtiyacı için, geçen sonbahar Sikorsky şirketinden 50 adet Black Hawk helikopteri almması kararlaştınlmış. daha sonra da sözleşme imzalanmışu. Teslimine bu yıl başlanacak helikopterlerin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin birlik intikal kabiliyetini büyük ölçüde geliştireceği bildiriliyor. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii TAl ve ASELSAN şirketleri de bu helikopterlerin üretimine 110 mih/on dolarlık parça katkısında bulunacak. netim uçuşlannda bir aksama olma- ması için sınırlama getiriyor. Tür- kiye, üslerin komutasının Türk su- baylannda kalmasına da ısrar edi- yor. Genelkurmay yalantadı Genelkurmay'dan askeri bir yet- kili. Itah/a'da konuşlu Türk F-16"la- nnın Yugoslavya'yı bom- baladıklarına ilişkin haber- lerin doğru olmadığını bil- dirdi. Yetkili, Türk savaş uçak- lannın görev yetkilerinin değıştirilmediğini kaydet- ti. NTV'de geçen gün çıkan bir haberde de NATO ile Genelkurmay yetkilileri arasında geçen hafta baş- layan görüşmelerde Türk savaş uçaklannın görevle- rinin değiştinlmesinin ele alındığı, ancak bombala- maya henüz başlanmadığı kaydedilmişti. Rugova 6 Birkaç yüzbin Arnavut kaldı 9 Dış Haberier Servisi - Kosovalı Arnavutlar'ın ılımiı lideri tbrahim Ru- gova. Kosova'da Arnavut kökenli birkaç yüzbin ki- şi kaldığmı söyledi. Bel- çika Dışişleri Bakanı Erik Derycke ile dün biraraya gelen Rugova, görüşme- den sonra yaptığı açıkla- mada. "Kosova boşaldı. Arnavut kökenli birkaç yüzbin kişiden başka kimse kalmadı" dedi. Rugova "Insanlann evi- ne dönmesi için çalış- mak ve buna imkan ya- ratmak için Kosova'dan çıktım. Çünkü Kosova, bugün maaiesefboş du- rumda" diye konuştu. Belçika Dışişleri Bakanı Erik Derycke' in sözcüsü de yaptığı açıklamada, Rugova'nın, Kosova'da kişi kaldığını söylediği- ni ttelirtti. Yugoslavya resmi ha- ber ajansı Tanjug, NA- TO'nun dün başkent Belgrad' ın kuzeybatısın- daki bir askeri havaalanı- nı vurduğunu duyurdu. Habere göre, bir fabrikay- la Cacak'ı Kraljevo'ya bağlayan demiryolunun hedef alındığı bombardı- manda, can kaybı olma- dı. Tanjug, Yugoslav uçaksavar sisteminin, ön- cekigece pilotsuzbirke- Şİf uçağını düşürdüğünü iddia etti. Ajans, Belg- rad'ın 200 kilometre gü- neydoğusunda bulunan Bor kentine düzenlenen bombardımanda bir kişi- nın öldüğünü, 5 kişinin de yaralandığını kaydet- ti. Kosova Kurtuluş Or- dusu (UÇK) tarafindan yakalanarak ABD'ye tes- İim edilen 2 Sırp savaş esirinin, "çok yakında" bırakılabileceği bildiril- di. ADAYUGIDESTEKLENEN VE ADAYIİGIDUŞUNEN ALTAPJ ÖYMİ'LE CHP'DE DEGİŞİM ÜZERİNE Y U U r i l YÜCE DJVAN YOLUYU SİYASİ HAMLESİ FAZİLET NEREYE GİDİYOR HAFIALAnDK KORKUNÇ SAVAŞN İÇIIDE OLAN GAZETECİ FUAT KOZLUKLU'NUN VİZÖRÜNDEN TÜM YÖNLERİYlf KOSOVA CEHENNEMi FUTBOL'DA ŞifRE ÇuZÜLÜVOR MU? ÇIZeil£RİYLE MUSA KART Nokta dergisı Internet Web Adresi: Mtp www medyatı Nokta dergisi. E-Mail Adresi: no<ta@ medya"ext.con ESKİŞEHİR ASLİYE 5. HUKUK MAHKEMESt HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1998/834 Davacı Melek Doğan tarafindan davalı Erdogan Doğan aleyhine açılan.bosanma da- vası sebebiyle; Tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen davalı Erdogan Doğan'ın duruşmanın bırakıldığı 17.6.1999 günü saat 9'da mahkemede hazır bulunması veya ken- dısıni bir vekılle temsil etttrmesi duruşmaya gehnediği takdirde gıyabında duruşmaya devam edıleceğı ve hükmün verileceği hususu (HUMK'nun 377 M) dava dılekçesi teb- liğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 21106 ADALET BAKANLIĞI UZUNKÖPRÜ İCRA VE tFLAS MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA tLANI DosyaNo: 1999/397 Bir borçtan dolayı hacızli ve aşağıda yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. l'inci arttırma 8.6.1999 günü saat: 11.00'de Sanayi Sitesi 5. Blok No: 11 Uzunköp- rü'de yapılacak ve kıymetinin %75'ini geçmediği veya ıstekli çıkmadığı takdirde 2'nci arttırmanın 9.6.1999 günü aynı yer ve saatte yapılacak, arttırmada kıymetinin %40'mı geçmek şartıyla en çok arttırana ihale olunacaktır. Ilan olunur. 4.5.1999 Kıymeti, adedı, cinsi, 5.000.000.000.- TL, 1, 22 HV 380 plakalı Toyoto 1.6 XEİ model mika iacivert renkliaraç Basın: 20985 ANKARA ASLİYE 17. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1998-533 KararNo: 1999/215 Davacı Zıya Bozlaırt tarafindan davalı Süveyla Bozkurt aleyhine açılan boşanma da- vasının yapılan duruşması sonunda: Davanın kabulü ile Aksaray ili, Sanyahşi ilçesi, Yenıdoğan Mah. C: 0005, K: Sıra No: 0002'de nüfusa kayıtlı bulunan 1.9.1959 D.'lu. Kemal ve Fadime'den ohna Ziya Bozkurt ile aynı yer nüfusuna kayıtlı 1.3.1962 D.'lu. Niyazi ve Zehra'dan ohna Süveyla Boz- kurt'un boşanmalanna, taraflardan olma, 19.9.1990 D.'lu Meral Bozkurt'un velayetinin davalıya verilmesine, taraflar aynı yer ve şehirlerde oturduklannda her senenın dinı ve milh bayramlann 1. gü- nü sabah saat: 9.00'dan akşam saat: 19.00'a kadar, taraflar ayn ayn yer ve şehirlerde otur- duklannda her senenin ağustos ayının 1. günü sabah saat: 9.00'dan 30. günü akşam saat: 19.00'a kadar küçüğün babası ile birlikte olmasına şahsi ilişkinin bu şekilde devamına, 596.000 TL bakıye harcın davalıdan alınmasına, davacının sarf etmiş olduğu 3.897.800 TL mahkeme masraflanmn davalıdan alınmasına, davacı lehine takdir edilen 20.250.000 TL. vekalet ücretinın de davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine daır venlen ılam ka- rar yenne kaim olmak üzere davalı Süveyla Bozkurt'a ilanen teblığ olunur. Basın: 21292