Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURtYET 21 MART 1999 PAZAR
14 KULTUR
Habib Bektaş son romanında bir Kürt çocuğuyla genç bir kadının dostluğunu anlatıyor
'Ne kadarçocuksako kadarinsatuz'• Yazar, çocuğun diliyle şiirselliği yakalayan
'Cennetin Arka Bahçesi' adlı romanı
Türkiye'nin toplumsal sorunlanyla da
harmanlıyor. Bektaş'ın 1997 yılında Inkılap
Kitabevi Roman Ödülü'nü kâzanmış olan
'Gölge Kokusu' adlı romanı da Atıf Yılmaz
tarafından beyazperdeye aktanlacak.
GÜL ERÇETÎN
Yurdu Türkçe Habib Bek-
taş'ın. Almanya'da yaşıyor, Türk-
çe yazıyor. Almanca bir edebi-
yat eseri yazacak kadar Alman-
ca bilgisine sahip olduğunu san-
mıyor ama "Çok iyi Almanca
bilseydim de Almanca yazmaz-
dım, çünkü Almanca yalnızca
bir itetişim araa benim için. Ama
Türkçede duyuyorum. Türk-
çe'de seviyorum, Türkçede âşık
oluyonım, Türkçe'de öfkeleni-
yonım, Türkçede yaşıyorum"
diyor.
Yazann Türkiye'de yayımla-
nan son kitabı 'Cennetin Arka
Bahçesi'' Can Yayınlan'ndan çık-
tı. Gölge Kokusu adlı romanıy-
la înkılap Kitabevi Roman Ödü-
lü'nü kazanarak Türkiye'de ödül
alan ilk 'Almancı' yazar olan
Bektaş, son romanını da Gölge
Kokusu'nda olduğu gibi bir ço-
cuğun gözüyle aktanyor okura.
Çocuğun diliyle şiirselliği ya-
kalayan roman Türkiye'nin top-
lumsal sorunlanyla da harman-
lanıyor. Romanın ana hatlan
köylerinden aynlmak zorunda
kaldıktan sonra Italya'ya gitme-
ye çalışan bir Kürt ailesinin ço-
cuğu Memo'nun (ayru zaman-
da Çakır) Istanbul'dan aynldık-
tan sonra bir kıyı kasabasmda
pansiyon işleten Öykü'nün ka-
yıt cihazına anlattıklanndan olu-
şuyor.
Bektaş'ın Gölge Kokusu ad-
lı romanı da AtıfYılmaz tarafın-
dan beyazperdeye aktanlacak.
Yazarla Izmir Kitap Fuan için
Türkiye'ye geldiği sırada ko-
nuştuk.
Çocuğun safhgı
- Romanlannızda çocuk ba-
kış açısını yeğleme nedeniniz ne-
dir? Yazınınızda bu bakış açısı-
nı yakalamakiçin nasıl bir yol iz-
tiyorsunuz?
Çocuklardaki tarafsızlığın, saf-
lığın gücüne inanıyonım. Biz
büyükler de biraz çocuğuzdur
zaten, hatta ne kadar çok çocuk-
sak o kadar insanız. Çocuktaki
o cevheri güçlü bir şey olarak
görüyorum. Çocuğun bakış açı-
sını yakalamak için de çaba gös-
termiyorum. Bende de çocuk bir
yön hâlâ var diye düşünüyorum,
Biraz da büyümemek için dire-
niyorum galiba. Daha yazına
başladığım ilk yıllarda bu cevhe-
n keşfetmiştim. 'Kim çocuk, kim
büyük' diye sormuştum. Çocu- •
ğun diline gelince kendi çocuğum
konuşmayı öğrenirken onu göz-
lemlemiş, yaklaşık birbuçuk yıl
notlar almıştım. Sonuçta ortaya
, saflıktan doğan bir şiirsel me-
tin çıktı. Şiirleştirdığim bu me-
tinleri çocuğumun ilk resimleriy-
le birleştirerek bir kitap çıkarttık.
Aradan yıllar geçti. kitabın ge-
nişletilmiş yeni baskısı yapıldı.
Son romanlanmda da o dönem-
deki gözlemlerim, çalışmalanm
öne çıktı.
türünde küçümser bir hava var-
dır bunda hatta biraz da prim ve-
rirler. Bundan konınmak zor.
Türkıye'den de böy Ie beklentiler
var. tyi niyetli de olsa Türkçemin
iyi olduğunun söylenmesini ga-
ripsiyorum. Ben bir yazanm ve
Türkçe yazıyorum, o zaman
Türkçem de iyi olmak zorunda.
Coğrafya olarak Almanya'da
yaşıyorum. Ama oraya gittikten
sonra Türkiye'yle dırsek tema-
sımı kaybetmedim. Bir de ben bu
topraklan seviyonım. Acısıyla
tatlısıyla... En önemlisi de bu.
Insam seviyorum... Ama insa-
nın iyisini seviyorum. Has insa-
nı. güzel insanı seviyorum. Bel-
li değerlere saygısı olan insanı se-
viyorum. Öyle ben insana âşığım,
insanı seviyorurn demıyorum el-
bette. Ben nıye seveyim ki haın
insanı, insanı ezen insanı.
Bölünmüşlüğün
zent
Almanya'da yaşay an Habib Bektaş, konulannı Türkiye'den seçiyor.
- Almanya'da yaşayan Türk
yazarlaria ilgili olarak genellikle
oradaki işçilerin yaşamlarını an-
latnıalanna yönelik bir beklenti
var. Oysa siz Türkiye'yi anlatıyor.
sosyoekonomikve polhikdüzen-
le ilgili saplamalarını/ı aktan-
yorsunuz. Konulannızı Türki-
ye'den seçme nedeniniz nedir?
Almanya'da da benzeri bir bek-
lenti geçerlı. Almanlara göre ken-
di topraklannda yaşayan bir Fran-
sız yazar Fransız yazardır. İngi-
liz yazar tngıliz yazardır, ama
bir Türk yazar konuk işçi edebi-
yatçısıdır. "Aman iyi işte körii
şey leıie de uğraşmıyor, yazsm"
derler. Aman maşallah ne güzel
- Romanlannızda da iyilerle
kötüleri çok belirgin çizgileıie
ayırma nedeniniz bu mu?
Belki de. Ama ne yapayım,
kötüler de hak ediyorlar. Ben de
yazarken zaman zaman düşün-
düm. Özellikle Cevdet'i yazar-
ken yahu bu adamın hiç mı iyi
tarafı, tutulacak bir yeri yok de-
dım. Düşündüm taşmdım yok,
bulamadım.
- Öy kü'yle Memo'nun başma
gelen bürün olumsuzluklara kar-
şın bir umut ışığı vakryorsunuzro-
manın sonunda. Özellikle Me-
mo için bu umudun kay nagı ne-
dir?
Belki çocukluktur, çocuk ol-
maktır. Yazarken kendime sordu-
ğum soru Öykü'nün yanından
bir çocuğun mu, iki çocuğun mu
aynlacağıydı. Giden Memo muy-
du, Çakır mıydı. Çakır, Çakır
olarak mı büyüyecekti, yoksa
Memo olarak mı? Bu bölünmüş-
lükten birini mi yeğleyecek yok-
sa bu bölünmüşlük o insanın bir
zenginliği mi olacak? Bu ülke,
bu devlet acaba o zenginliğın ya-
ratılmasına yardımcı olabilecek
mi? Aslında o zaman devlet ka-
zanacak. Türkiye kazanacak. O
Kürt kültürünün yeşermesinden
Türkiye kazanırdiye düşünüyo-
rum. Belki de bu umuttur roma-
nın sonundaki.
- Gölge Kokusu'nun fifan va-
pıbnası konusunda ne düşünüvor-
sunuz. \apıtınızın başka bir bo-
yuta geçecek olmasından bir ya-
zar olarak herhangi bir endişe
duyuyor musunuz?
Türk sınemasının böyle bü-
yük bir ustasmın romanımda bir
fılm görmesi beni keyiflendirdi.
Biraksaklık olmazsa eylül aym-
da çekimlere başlanacakmış. Ki-
tabın filme dönüşmesi konusun-
da hiçbir huzursuzluğum yok.
Atıf Bey'e güveniyorum. İyi bir
film yapacağını düşünüyorum.
Gelecekle ilgili projelere hep
umutla bakanm ben.
- Peki sizin yakın dönem pro-
jeleriniz neler?
Biraz dinlenmek istiyorum.
Öncelikle şiirle ilgileneceğim.
O sevgiliyi biraz danlttım. Onu
yenıden kazanmak. şiirle ann-
mak istiyorum. Üç dört yıldan be-
n bir buçuk sayfayı geçmeyen,
dile çok büyük özen gösteren,
biraz soyut. okurdan da çaba ge-
rektiren. okurla birlikte yazdı-
ğım öykülerim var. 30-35 tane ol-
dular. ama 30-35 öykü ancak 40
sayfa yapıyor. Onlan bu yıl ta-
mamlayıp kitapçık yapabilirsem
keyifleneceğim. Bu yılın sonun-
da ya da önümüzdeki yılın ba-
şında yayımlayabilirim. Ondan
sonra kafamda yine roman pro-
jeleri var elbette.
Virginia Woolf hakkında yeni iddialar
İntihann ardındakiİ
esraFperdesîKültür Servisi - Ünlü lngiliz
yazar Virginia VVoolfun intihan-
nın ardındaki esrar perdesi arala-
nıyor. Londra'nın tanınmış psiki-
yatrlanndan FeterDally'nin kale-
me aldığı 'Virginia \Voolf: The
Marriage of Heaven and Heir
(Virginia Woolf: Cennet ve Cehen-
nemin Evliliği) adlı biyografi,
Woolf'un kendini öldürmesine
yol açan akli dengesizliğin, yaza-
nn ailesinde dört kuşaktır rastla-
nan kalıtımsal bir rahatsızlık ol-
duğu savmı öne sürdü.
Böylece, yazann, kardeşinin
cinsel istismannın kurbanı oldu-
ğu yönündekı yaygınkanı da inan-
dıncılığını yitirdi.
•ondra'nm tanınmış
psikiyatrlanndan Peter
Dally'nin yazdığı biyografide
ünlü yazann kendini
öldürmesine ailesindeki
kalıtımsal bir rahatsızlığın
neden olduğu savı yer alıyor.
Bu yeni iddianın -tıpkı Syrvia
Plath'ın intihannda olduğu gibi-
kendilerine bir 'VVoolf miti' yara-
tan ve ünlü yazan erkek zulmü-
nün kurbanı olarak gösteren femi-
nistleri öfkelendirmesine kesin
gözüyle bakılıyor.
Londra'daki Westminister Has-
tanesi'nin yetkin doktorlanndan
Dally, kitabmda, kalıtımsal manik
depresyonun tipik bir örneği ola-
rak gördüğü Virginia Woolf un
yaşamöyküsünü anlahrken sık sık
tıbbi bılgilerine başvuruyor. Wo-
olf a ilişkin tüm kayıtlan tek tek
inceleyen doktor, yazann, ocak
ve şubat aylannda ortaya çıkan,
yaz aylannda ise en üst derecesi-
ne ulaşan bir depresyon türünden
mustarip olduğu teşhisini koydu.
Dally'ye göre eğer Woolf bu-
gün hayatta olsaydı. psikiyatri-
nin mucizevi ilaçlan Lithium ve
Prozac'ı kullanıyor, yoğun bir te-
rapi programından geçiyor ola-
caktı.
Woolf'un soyağacının da izini
süren doktor, yazann babası da da-
hil olmak üzere pek çok aile fer-
dinde aynı hastalığm bulgulanna
rastladı. Doktorun araştırmalan-
na göre, VVöolf 'un atalanndan.
17. yüzyılda yaşamış yazar Ja-
mes Stephen da, akli dengesizli-
ği sonucu tüm servetini
yitirmiş ve yoksulluk içe-
risinde ölmüştü.
1882'de doğan Virginia
Woolf, çok üretken bir ya-
zar olmasına karşın sık sık
gelen depresyon nöbetle-
nnden dolayı sıkıntı dolu
bir yaşam sürmüştü. Çek-
tiği acılara dayanamayan
yazar, 1941 yılında Sus-
sex'te Ouse Nehri'ne at-
layarak yaşamına son ver-
mişti. Woolf 'un üvey kar-
deşi George Duckvvorth,
Virgına'ya cinsel tacizde
bulunmakla ve onun bu-
nalımlannı körüklemek-
le suçlanıyordu. Ancak
doktor Dally'nin iddiası-
na göre. sanılanın aksine,
Woolf un kardeşiyle olan
ılişkisi sevgi ve şefkatte-
meline dayanıyordu.
"Cinsel taciz iddialan-
na katümıyorum" diyor
doktor. "Kardeşi George,
zaman zaman onun oda-
sına geliyor ve yanaklan-
na sevgi dolu öpücükler
konduruyordu,ancak Vir-
ginia bunlardan rahatsız
olduğunugösterir bir kar-
şılıkvermiyordu ona. An-
cak bu Uişki, feministler-
ce gerçek dışı bir iddianın
malzemesi olarak kulla-
nıldı. Birbirlerine karşı hep sevgi
duy dular. George öldüğünde \Tr-
giraa gerçekten derin bir kedere
bogulmuştu."
Woolf un yaşamıyla ilgili bili-
nenlerden biri de onun anoreksi
hastası olduğuydu. Ancak Lond-
ra'daki ilk anoreksi kliniğmin de
kurucusu olan doktor Dally, ya-
zann anoreksi hastası olmadığı-
nı, ancak tanımlanamayan bir ye-
me düzensizliği çektiğini söylü-
yor. Doktora göre, Woolfbelli pe-
riyotlarla, özellikle eşiyle arası-
nın gergin olduğu dönemlerde bu
rahatsızlığı çekiyordu.
Tı>atro daünda en iy i erkek oy uncu odiilüne. Tiyatro tstanbuTun sahnclediği 'Sanat' adlı oyundaki rolleriyle Cünejt Türel, Can
Gürzap ve Cihan Ünal değer bulunurken en iyi kadın oy uncu ödülü ise Yıldız Kenter'in oldu. (Fotoğraflar: KADER TUGLA)
Sadri Alışık ödülleri verildiKültür Servisi -1995 yılında yitırdığımız
sinema ve tiyatro oyuncusu Sadri Alışık'ın
adına düzenlenen 'Sadri Alışık Sinema Tivat-
ro ve Emek Ödiilleri'nın ılki geçen perşem-
be Küçük Sahne Sadn Alışık Tıyatrosu'nda
düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu.
Seçkin SelvL Tijen Par. Melisa Gürpınar,
Hakan Attıner. Yaşar İçsavaş, HamiÇağdaş
ve Selim tleri'nin oluşturduğu tiyatro jürisi-
nin değerlendırmesi sonucunda. tiyatro da-
lında en ıyı erkek oyuncu ödülüne. Tiyatro
tstanbul'un sahnelediği 'Sanat' adlı oyunda-
ki rolleriyle Cüneyt Türel, Can Gürzap ve
Cihan Ünal değer bulundu. Tiyatro dalmda
en iyi kadın oyuncuödülü ise Yıklı/ Kenter'in
oldu. Sadri Alışık Emek Özel Ödülü, Kent
Oyunculan'nın gişe sorumlusu Tuna Gök-
çimene verildi.
Sadri Alışık Sinema Ödülleri ise Atilla
Dorsay, Tuna Erdem, Fikret İnam ve Orhan
Oguz'un oluşturduğu seçici kurulun değer-
lendirmesi sonucunda sahiplerini buldu. Atil-
la Dorsay. sinema ödüllennin dağıtımında.
bu ödülü diğer sinema ödüllerinden ayırmak
için. Sadri Alışık'ın beyazperdedekı kişilı-
ğine uygun olarak. komedi \e fantezı ağır-
lıklı yorumlara öncelik verdiklerini belirtti.
Sinema dalında en iyi kadın oyuncu ödülü-
nü 'Kanşık Pizza' adlı filmdeki performan-
sıyla Meltem Cumbul, en iyi erkek oyuncu
ödülünü ise 'Ağır Roman' filmindeki rolüy-
le Okan Bayülgen kazandı. Onurödülleri ise
Neriman Köksal ve Hulki Sanere verildi.
Ödülünü Selim tlen'nin elinden alan Yıl-
dız Kenter. "Önce, yıllardır tiyatroma güze-
lim kostümleriyIe katkıda bulunan Çolpan İl-
han'ı kutiamak istiyorum: hem Küçük Sah-
ne'ye yepyeni yazarlaria yeniden can kazan-
dırdığı için, hem de Sadri AlışıkÖdülleri için.
Bu ödülün ilkinin bana nasip olması beni çok
onurlandırdı. Elbette ki kazandığun her ödül
çok değerli benim için, ama Sadri gibi büyük
bir sanatçının adına düzentenen bu ödülün
yeri bir başka. Bu ödüle beni layık görenlere
çok teşekkür edij'onım" dedi. Ödülünü ke-
man sanatçısı Suna Kan'ın elinden alan Ci-
han Ünal ise "Sanat adlı oyun. sahnelendiği
her ülkede çcşitli dallarda büviik ödüller al-
dı. Biz bu oyunu Türkiye'de iki yüdır oynu-
yoruz. İzkyici yönünden çok iyiyiz, ancak
ödül açısından çıt çıkımyordu. Neredeyse
kendimizden şüphe etmeye başlamışnk" de-
di.
Alışık'ın yakın arkadaşlan Müjdat Ge-
zen, Fikret Hakan ve Ekrem Bora'nın da
ünlü komedyen ile ilgili anılannı anlattıkla-
n gecede, Sadri Alışık'ın filmlerinden görün-
tülerin yer aldığı multivizyon gösterisi, sine-
ma ve tiyatro tarihinin artık hayattaolmayan
isimlerinin görüntülerinin yer aldığı bir gös-
teri sunuldu ve Alışık'ın yazdığı şiirler okun-
du. Gece, Emel Sayin'ın sunduğu dinletiyle
sona erdi.
ORKESTRAYI ŞEF EROL ERDİNÇ YONETIYOR
ÎZDSO'dan Manço'yu anma konseri
Kültür Servisi - İzmir Devlet
Senfoni Orkestrası (İZDSO). 6
Nisan'da saat 21 .OO'de Atatürk
Spor Salonu"nda şef Erol Er-
dinç yönetiminde Banş Man-
ço"yu anma konseri gerçekleş-
tirecek. Fatih Erkoç, Kurtalan
Ekspres ve tZDSO Çocuk ko-
rosu da konsere eşlik edecek.
Seslendirilecek parçalann or-
kestrasyonu şef Erol Erdinç'e
ait.
EsKi İzmir Devlet Senfoni Or-
kestrası Genel Müdürü ve yeni
Sanat Koordinatorü Numan Pek-
demir'in organizasyonunu üst-
lendiği. Kültür Bakanlığı ve
TV8"in katkılanyla gerçekleşti-
rilecek olan konserde Beetho-
ven'm 5. Senfonisi'nin birinci
bölümü, Mozart'ın Türk Mar-
şı. Korsakov'un Şehrazat ikin-
ci bölümü gibi yapıtlar ile Man-
ço'nun Unutamadım, Domates
Biber Patlıcan, Gibi Gibi, Affet
Beni, Halhal, Kara Sevda. Rü-
ya, Kol Düğmeleri, Gül Bebe-
ğim. Sakız Hanım ve Mahur
Bey, Müsaadenizle Çocuklar,
Can Bedenden Çıkmayuıca, Ar-
Konser6 Nisan'da gerçekleşecek.
kadaşım Eşek, Ayı, Gül Pembe
ve Dağlar Dağlar adlı yapıtlan
seslendirilecek. Konser biletle-
ri İZDSO gişesi, Karşıyaka Te-
mizocak Kuyumculuk. Vakko-
roma, Alsancak, Karşıyaka ve
Bornova D&R mağazalanndan
temin edilebilecek.
Konserle ilgili olarak düzen-
lenen basın toplantısında Kültür
Bakanı Istemihan Talay yaptığı
konuşmada, Banş Manço'nun
yerelliği ulusallığa, ulusallığı
evrensele taşıdığını vurguladı.
Manço'nun 7'den 77'ye Türk
halkının gönlünde taht kurdu-
ğunu belirterek sanat dünyasının
her zaman Banş Manço'yla bir-
likte olmak istediğini ve beste-
lerini toplumla birleştirme çaba-
sı içinde olduğunu söyledi.
Numan Pekdemir. Man-
ço'nun anıtsallaşmış bir sanat-
çı olduğuna değınirken sanatçı-
nın eşi Lale Manço da sanatçı-
lann anılannın böyle etkinlikler-
le yaşatılması gerektiğini ve bu
tür etkinliklerin diğer sanatçı-
lar için de yapılmasını söyledi.
Şef Erol Erdinç, parçalann
senfonik orkestra düzenlemele-
rini yapmanın hem kolay hem de
zor bir iş olduğuna değinerek
Manço'nun yapıtlannın Bah tak-
lidi olmadığım. yerel müziği-
mizden etkiler taşıdığını söyle-
di. Manço'nun yapıtlannda in-
san, doğa ve yurt sevgisini yan-
sıttığını vurgulayarak gerçek sa-
natçılann yapması gerekenin bu
olduğunu belirtti. Erdinç, sanat-
çılara orkestra düzeyinde par-
çalar yazarak bu işi ilerletmek
istediğini de sözlerine ekledi.
Selmi Andak'ın 60. sanat yılı
kutlamaları ertelendi
• Kültür Servisi - Besteci, müzik adamı ve gazeteci
Selmı Andak'ın 60. sanat yılı dolayısıyla yann
akşam gerçekleştirihnesi planlanan "Selmi Andak
99" adlı gece, sanatçının sağlık sorunlan nedeniyle
ertelendi. Gecenin yapılacağı tarih önümüzdeki
günlerde açıklanacak.
Eskidji'de halı ve kilim müzayedesi
• Kültür Servisi - Eskidji Muzayede Evi bugün saat
14. OO'te 'Halı ve Kilim Müzayedesi' düzenliyor.
Müzayedede Türkiye'de ve dünyada yüzyılın ilk
yansında yalnızca iki büyük usta (Agop Kapucuyan
ve Zare Benyamın) tarafından üretilen Kumkapı
halılanndan iki örnek satışa sunulacak. Toplam 285
adet halı ve kilimin satışa çıkanlacağı müzayedede
aynca Sine ve Buhara halılan, Karabağ kılimleri ile
daha pek çok nadide parça antika meraklılann
ilgisine sunulacak. (Paşabakkal Sokak, No. 28-34
Dolapdere, 0212 253 62 05).
Soyut resmin örnekleri bir arada
• Kültür Servisi
- Artium Sungur
Sanat Evi, soyut
sanatı tanıtmak
amacıyla 14
sanatçının
yapıtlanndan
oluşan bir sergi
düzenliyor.
'Çağdaş Türk
Resminden
Örnekler' başlığı
altında
gerçekleştirilen
sergi 17Nisan'a
kadar
görülebilecek.
Sergi de
'Leyleğin ÖJünıü'- Sabri Berkel
fil
Fahrelnisa Zeid, Hakkı Anlı, Sabri Berkel, Abidin
Dino, Selim Turan ve Komet'in yanı sıra Fermh
Başağa. Adnan Vannca, Leyla Gamsız, Nedim
Günsur, Orhan Peker, Adnan Çoker, Burhan Uygur
ve Ergin tnan'ın yapıtlan yer alıyor. (227 75 93)
Tiyatro sanatçılarından konser
• Kültür Servisi - 27 Mart Dünya Tiyatro Günü
dolayısıyla Antalya Kültür Merkezi (AKM)
tarafından düzenlenen Antik Oyunlar Haftası,
Istanbul Belediyesi ŞehirTiyatrolan'nın yann saat
21.00'de sunacağı bir dinletiyle sürüyor. Müzik
direktörlüğünü Selim Atakan'm yaptığı 'Tiyatro
Şarkılan ve Tangolar' başlıklı dinleti, 19. yüzyıldan
günümüze kadar geçen sanat döneminde iç içe
gelişen tiyatro şarkılannı, oyunlannı, operetleri,
müzikalleri anımsatmak amacıyla düzenleniyor.
Istanbul Şehir Tiyatrolan'nın oyunculanndan Suna
Pekuysal, Ani Ipekkaya, Ayla Algan, Zihni Göktay,
Funda Postacı, Kerem Yılmazer, Birsen Kaplangı,
Hüseyin Tuncel, Engin Algan, Şebnem Köstem ve
Tuğrul Arseven'den oluşan koroya şef Önder
Bali'nin yönetimindeki orkestra eşlik edecek. Neşe
Erçetin'in yönetiminde hazırlanan dinletinin
koreografisi Selçuk Borak'a, dekor tasanmı Banş
Dinçel.'e^giyşj tasanmı Nihal Kaplangı'ya ait. •'"
Özkan Merfin kitabı Isveççede
• STOCKHOLM (Cumhuriyet) - lsveç'te yaşayan
şair Özkan Mert'in şiir kitabı, Svartvitt adlı yayınevi
tarafından yayımlandı. Mert'in şiirlerini Isveççeye
Claire Kaustell çevirdi. Adı Türkçede
'Sürgün'ün Blues'u' anlamına gelen kitap,
Expressen gazetesinde Pia Zandelin imzalı yazıyla
tanıtıldı. Yazıda, Özkan Mert'in 26 yıldır lsveç'te
mülteci olarak yaşadığı ve bunun,
bir şiir kitabıyla 'halkı isyana teşvik ettiği için altı
yıl hapis cezasına çarptınlmış olmasından
kaynaklandığı' belirtildi. Yazıda aynca "O, her gün
sürgünlüğün efkânnı çekiyor ve bir gün geri
dönebilmenin özlemiyle yaşıyor. Mülteci hayatı
onun için, tarihi geçmiş gazetelerden ve
bir dostun ölüm habennden ibaret" ıfadesine
yer verildi.
Salâh Birsel için anma günü
• Kültür Servisi - Aziz Berker Halk Kütüphanesi
Müdürlüğü ile şair-yazar Sabahattin Kömürcüoğlu
tarafından. kısa bir süre önce yaşama veda eden
Salâh Birsel için anma günü düzenleniyor.
Salı günü 14.30'da Aziz Berker Halk Kütüphanesi
Müdürlüğü'nde gerçekleştirilecek anma ve şiir
etkinliğine 'Bostancı Salı ŞiirGünleri Şairleri'
kahlacaklar. Aynntılı bilgi için 0 216 337 95 25
mımaralı telefona başvurabilirsiniz.
ADOB Trabzonda
• TRABZON (AA) - Ankara Devlet Opera ve
Balesi (ADOB), 'Senfonilerle Dans' balesini yann
akşam Trabzon'da sahneleyecek. Trabzon
Cumhuriyet okurlannın organizasyonuyla
gerçekleştinlecek göstende Beethoven,
Ravel, Schubert'in yapıtlannın koreogTafileri tek
seans olarak sunulacak. Trabzon Cumhuriyet
okurlan geçen yıl da 'Dansa Davet' adlı balenin
sunulmasını organize etmişlerdi.
ff
Sessiz Arka Bahçeler"
adlı kitabıyla
Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülünü
kazanan
Gülten Akın'ı
kutluyoraz.
YAPI^CKREDi
KÜLTÜR SANAT
YAYINCILIK