23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURtYET 21 MART 1999 PAZAR 14 KULTUR Habib Bektaş son romanında bir Kürt çocuğuyla genç bir kadının dostluğunu anlatıyor 'Ne kadarçocuksako kadarinsatuz'• Yazar, çocuğun diliyle şiirselliği yakalayan 'Cennetin Arka Bahçesi' adlı romanı Türkiye'nin toplumsal sorunlanyla da harmanlıyor. Bektaş'ın 1997 yılında Inkılap Kitabevi Roman Ödülü'nü kâzanmış olan 'Gölge Kokusu' adlı romanı da Atıf Yılmaz tarafından beyazperdeye aktanlacak. GÜL ERÇETÎN Yurdu Türkçe Habib Bek- taş'ın. Almanya'da yaşıyor, Türk- çe yazıyor. Almanca bir edebi- yat eseri yazacak kadar Alman- ca bilgisine sahip olduğunu san- mıyor ama "Çok iyi Almanca bilseydim de Almanca yazmaz- dım, çünkü Almanca yalnızca bir itetişim araa benim için. Ama Türkçede duyuyorum. Türk- çe'de seviyorum, Türkçede âşık oluyonım, Türkçe'de öfkeleni- yonım, Türkçede yaşıyorum" diyor. Yazann Türkiye'de yayımla- nan son kitabı 'Cennetin Arka Bahçesi'' Can Yayınlan'ndan çık- tı. Gölge Kokusu adlı romanıy- la înkılap Kitabevi Roman Ödü- lü'nü kazanarak Türkiye'de ödül alan ilk 'Almancı' yazar olan Bektaş, son romanını da Gölge Kokusu'nda olduğu gibi bir ço- cuğun gözüyle aktanyor okura. Çocuğun diliyle şiirselliği ya- kalayan roman Türkiye'nin top- lumsal sorunlanyla da harman- lanıyor. Romanın ana hatlan köylerinden aynlmak zorunda kaldıktan sonra Italya'ya gitme- ye çalışan bir Kürt ailesinin ço- cuğu Memo'nun (ayru zaman- da Çakır) Istanbul'dan aynldık- tan sonra bir kıyı kasabasmda pansiyon işleten Öykü'nün ka- yıt cihazına anlattıklanndan olu- şuyor. Bektaş'ın Gölge Kokusu ad- lı romanı da AtıfYılmaz tarafın- dan beyazperdeye aktanlacak. Yazarla Izmir Kitap Fuan için Türkiye'ye geldiği sırada ko- nuştuk. Çocuğun safhgı - Romanlannızda çocuk ba- kış açısını yeğleme nedeniniz ne- dir? Yazınınızda bu bakış açısı- nı yakalamakiçin nasıl bir yol iz- tiyorsunuz? Çocuklardaki tarafsızlığın, saf- lığın gücüne inanıyonım. Biz büyükler de biraz çocuğuzdur zaten, hatta ne kadar çok çocuk- sak o kadar insanız. Çocuktaki o cevheri güçlü bir şey olarak görüyorum. Çocuğun bakış açı- sını yakalamak için de çaba gös- termiyorum. Bende de çocuk bir yön hâlâ var diye düşünüyorum, Biraz da büyümemek için dire- niyorum galiba. Daha yazına başladığım ilk yıllarda bu cevhe- n keşfetmiştim. 'Kim çocuk, kim büyük' diye sormuştum. Çocu- • ğun diline gelince kendi çocuğum konuşmayı öğrenirken onu göz- lemlemiş, yaklaşık birbuçuk yıl notlar almıştım. Sonuçta ortaya , saflıktan doğan bir şiirsel me- tin çıktı. Şiirleştirdığim bu me- tinleri çocuğumun ilk resimleriy- le birleştirerek bir kitap çıkarttık. Aradan yıllar geçti. kitabın ge- nişletilmiş yeni baskısı yapıldı. Son romanlanmda da o dönem- deki gözlemlerim, çalışmalanm öne çıktı. türünde küçümser bir hava var- dır bunda hatta biraz da prim ve- rirler. Bundan konınmak zor. Türkıye'den de böy Ie beklentiler var. tyi niyetli de olsa Türkçemin iyi olduğunun söylenmesini ga- ripsiyorum. Ben bir yazanm ve Türkçe yazıyorum, o zaman Türkçem de iyi olmak zorunda. Coğrafya olarak Almanya'da yaşıyorum. Ama oraya gittikten sonra Türkiye'yle dırsek tema- sımı kaybetmedim. Bir de ben bu topraklan seviyonım. Acısıyla tatlısıyla... En önemlisi de bu. Insam seviyorum... Ama insa- nın iyisini seviyorum. Has insa- nı. güzel insanı seviyorum. Bel- li değerlere saygısı olan insanı se- viyorum. Öyle ben insana âşığım, insanı seviyorurn demıyorum el- bette. Ben nıye seveyim ki haın insanı, insanı ezen insanı. Bölünmüşlüğün zent Almanya'da yaşay an Habib Bektaş, konulannı Türkiye'den seçiyor. - Almanya'da yaşayan Türk yazarlaria ilgili olarak genellikle oradaki işçilerin yaşamlarını an- latnıalanna yönelik bir beklenti var. Oysa siz Türkiye'yi anlatıyor. sosyoekonomikve polhikdüzen- le ilgili saplamalarını/ı aktan- yorsunuz. Konulannızı Türki- ye'den seçme nedeniniz nedir? Almanya'da da benzeri bir bek- lenti geçerlı. Almanlara göre ken- di topraklannda yaşayan bir Fran- sız yazar Fransız yazardır. İngi- liz yazar tngıliz yazardır, ama bir Türk yazar konuk işçi edebi- yatçısıdır. "Aman iyi işte körii şey leıie de uğraşmıyor, yazsm" derler. Aman maşallah ne güzel - Romanlannızda da iyilerle kötüleri çok belirgin çizgileıie ayırma nedeniniz bu mu? Belki de. Ama ne yapayım, kötüler de hak ediyorlar. Ben de yazarken zaman zaman düşün- düm. Özellikle Cevdet'i yazar- ken yahu bu adamın hiç mı iyi tarafı, tutulacak bir yeri yok de- dım. Düşündüm taşmdım yok, bulamadım. - Öy kü'yle Memo'nun başma gelen bürün olumsuzluklara kar- şın bir umut ışığı vakryorsunuzro- manın sonunda. Özellikle Me- mo için bu umudun kay nagı ne- dir? Belki çocukluktur, çocuk ol- maktır. Yazarken kendime sordu- ğum soru Öykü'nün yanından bir çocuğun mu, iki çocuğun mu aynlacağıydı. Giden Memo muy- du, Çakır mıydı. Çakır, Çakır olarak mı büyüyecekti, yoksa Memo olarak mı? Bu bölünmüş- lükten birini mi yeğleyecek yok- sa bu bölünmüşlük o insanın bir zenginliği mi olacak? Bu ülke, bu devlet acaba o zenginliğın ya- ratılmasına yardımcı olabilecek mi? Aslında o zaman devlet ka- zanacak. Türkiye kazanacak. O Kürt kültürünün yeşermesinden Türkiye kazanırdiye düşünüyo- rum. Belki de bu umuttur roma- nın sonundaki. - Gölge Kokusu'nun fifan va- pıbnası konusunda ne düşünüvor- sunuz. \apıtınızın başka bir bo- yuta geçecek olmasından bir ya- zar olarak herhangi bir endişe duyuyor musunuz? Türk sınemasının böyle bü- yük bir ustasmın romanımda bir fılm görmesi beni keyiflendirdi. Biraksaklık olmazsa eylül aym- da çekimlere başlanacakmış. Ki- tabın filme dönüşmesi konusun- da hiçbir huzursuzluğum yok. Atıf Bey'e güveniyorum. İyi bir film yapacağını düşünüyorum. Gelecekle ilgili projelere hep umutla bakanm ben. - Peki sizin yakın dönem pro- jeleriniz neler? Biraz dinlenmek istiyorum. Öncelikle şiirle ilgileneceğim. O sevgiliyi biraz danlttım. Onu yenıden kazanmak. şiirle ann- mak istiyorum. Üç dört yıldan be- n bir buçuk sayfayı geçmeyen, dile çok büyük özen gösteren, biraz soyut. okurdan da çaba ge- rektiren. okurla birlikte yazdı- ğım öykülerim var. 30-35 tane ol- dular. ama 30-35 öykü ancak 40 sayfa yapıyor. Onlan bu yıl ta- mamlayıp kitapçık yapabilirsem keyifleneceğim. Bu yılın sonun- da ya da önümüzdeki yılın ba- şında yayımlayabilirim. Ondan sonra kafamda yine roman pro- jeleri var elbette. Virginia Woolf hakkında yeni iddialar İntihann ardındakiİ esraFperdesîKültür Servisi - Ünlü lngiliz yazar Virginia VVoolfun intihan- nın ardındaki esrar perdesi arala- nıyor. Londra'nın tanınmış psiki- yatrlanndan FeterDally'nin kale- me aldığı 'Virginia \Voolf: The Marriage of Heaven and Heir (Virginia Woolf: Cennet ve Cehen- nemin Evliliği) adlı biyografi, Woolf'un kendini öldürmesine yol açan akli dengesizliğin, yaza- nn ailesinde dört kuşaktır rastla- nan kalıtımsal bir rahatsızlık ol- duğu savmı öne sürdü. Böylece, yazann, kardeşinin cinsel istismannın kurbanı oldu- ğu yönündekı yaygınkanı da inan- dıncılığını yitirdi. •ondra'nm tanınmış psikiyatrlanndan Peter Dally'nin yazdığı biyografide ünlü yazann kendini öldürmesine ailesindeki kalıtımsal bir rahatsızlığın neden olduğu savı yer alıyor. Bu yeni iddianın -tıpkı Syrvia Plath'ın intihannda olduğu gibi- kendilerine bir 'VVoolf miti' yara- tan ve ünlü yazan erkek zulmü- nün kurbanı olarak gösteren femi- nistleri öfkelendirmesine kesin gözüyle bakılıyor. Londra'daki Westminister Has- tanesi'nin yetkin doktorlanndan Dally, kitabmda, kalıtımsal manik depresyonun tipik bir örneği ola- rak gördüğü Virginia Woolf un yaşamöyküsünü anlahrken sık sık tıbbi bılgilerine başvuruyor. Wo- olf a ilişkin tüm kayıtlan tek tek inceleyen doktor, yazann, ocak ve şubat aylannda ortaya çıkan, yaz aylannda ise en üst derecesi- ne ulaşan bir depresyon türünden mustarip olduğu teşhisini koydu. Dally'ye göre eğer Woolf bu- gün hayatta olsaydı. psikiyatri- nin mucizevi ilaçlan Lithium ve Prozac'ı kullanıyor, yoğun bir te- rapi programından geçiyor ola- caktı. Woolf'un soyağacının da izini süren doktor, yazann babası da da- hil olmak üzere pek çok aile fer- dinde aynı hastalığm bulgulanna rastladı. Doktorun araştırmalan- na göre, VVöolf 'un atalanndan. 17. yüzyılda yaşamış yazar Ja- mes Stephen da, akli dengesizli- ği sonucu tüm servetini yitirmiş ve yoksulluk içe- risinde ölmüştü. 1882'de doğan Virginia Woolf, çok üretken bir ya- zar olmasına karşın sık sık gelen depresyon nöbetle- nnden dolayı sıkıntı dolu bir yaşam sürmüştü. Çek- tiği acılara dayanamayan yazar, 1941 yılında Sus- sex'te Ouse Nehri'ne at- layarak yaşamına son ver- mişti. Woolf 'un üvey kar- deşi George Duckvvorth, Virgına'ya cinsel tacizde bulunmakla ve onun bu- nalımlannı körüklemek- le suçlanıyordu. Ancak doktor Dally'nin iddiası- na göre. sanılanın aksine, Woolf un kardeşiyle olan ılişkisi sevgi ve şefkatte- meline dayanıyordu. "Cinsel taciz iddialan- na katümıyorum" diyor doktor. "Kardeşi George, zaman zaman onun oda- sına geliyor ve yanaklan- na sevgi dolu öpücükler konduruyordu,ancak Vir- ginia bunlardan rahatsız olduğunugösterir bir kar- şılıkvermiyordu ona. An- cak bu Uişki, feministler- ce gerçek dışı bir iddianın malzemesi olarak kulla- nıldı. Birbirlerine karşı hep sevgi duy dular. George öldüğünde \Tr- giraa gerçekten derin bir kedere bogulmuştu." Woolf un yaşamıyla ilgili bili- nenlerden biri de onun anoreksi hastası olduğuydu. Ancak Lond- ra'daki ilk anoreksi kliniğmin de kurucusu olan doktor Dally, ya- zann anoreksi hastası olmadığı- nı, ancak tanımlanamayan bir ye- me düzensizliği çektiğini söylü- yor. Doktora göre, Woolfbelli pe- riyotlarla, özellikle eşiyle arası- nın gergin olduğu dönemlerde bu rahatsızlığı çekiyordu. Tı>atro daünda en iy i erkek oy uncu odiilüne. Tiyatro tstanbuTun sahnclediği 'Sanat' adlı oyundaki rolleriyle Cünejt Türel, Can Gürzap ve Cihan Ünal değer bulunurken en iyi kadın oy uncu ödülü ise Yıldız Kenter'in oldu. (Fotoğraflar: KADER TUGLA) Sadri Alışık ödülleri verildiKültür Servisi -1995 yılında yitırdığımız sinema ve tiyatro oyuncusu Sadri Alışık'ın adına düzenlenen 'Sadri Alışık Sinema Tivat- ro ve Emek Ödiilleri'nın ılki geçen perşem- be Küçük Sahne Sadn Alışık Tıyatrosu'nda düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu. Seçkin SelvL Tijen Par. Melisa Gürpınar, Hakan Attıner. Yaşar İçsavaş, HamiÇağdaş ve Selim tleri'nin oluşturduğu tiyatro jürisi- nin değerlendırmesi sonucunda. tiyatro da- lında en ıyı erkek oyuncu ödülüne. Tiyatro tstanbul'un sahnelediği 'Sanat' adlı oyunda- ki rolleriyle Cüneyt Türel, Can Gürzap ve Cihan Ünal değer bulundu. Tiyatro dalmda en iyi kadın oyuncuödülü ise Yıklı/ Kenter'in oldu. Sadri Alışık Emek Özel Ödülü, Kent Oyunculan'nın gişe sorumlusu Tuna Gök- çimene verildi. Sadri Alışık Sinema Ödülleri ise Atilla Dorsay, Tuna Erdem, Fikret İnam ve Orhan Oguz'un oluşturduğu seçici kurulun değer- lendirmesi sonucunda sahiplerini buldu. Atil- la Dorsay. sinema ödüllennin dağıtımında. bu ödülü diğer sinema ödüllerinden ayırmak için. Sadri Alışık'ın beyazperdedekı kişilı- ğine uygun olarak. komedi \e fantezı ağır- lıklı yorumlara öncelik verdiklerini belirtti. Sinema dalında en iyi kadın oyuncu ödülü- nü 'Kanşık Pizza' adlı filmdeki performan- sıyla Meltem Cumbul, en iyi erkek oyuncu ödülünü ise 'Ağır Roman' filmindeki rolüy- le Okan Bayülgen kazandı. Onurödülleri ise Neriman Köksal ve Hulki Sanere verildi. Ödülünü Selim tlen'nin elinden alan Yıl- dız Kenter. "Önce, yıllardır tiyatroma güze- lim kostümleriyIe katkıda bulunan Çolpan İl- han'ı kutiamak istiyorum: hem Küçük Sah- ne'ye yepyeni yazarlaria yeniden can kazan- dırdığı için, hem de Sadri AlışıkÖdülleri için. Bu ödülün ilkinin bana nasip olması beni çok onurlandırdı. Elbette ki kazandığun her ödül çok değerli benim için, ama Sadri gibi büyük bir sanatçının adına düzentenen bu ödülün yeri bir başka. Bu ödüle beni layık görenlere çok teşekkür edij'onım" dedi. Ödülünü ke- man sanatçısı Suna Kan'ın elinden alan Ci- han Ünal ise "Sanat adlı oyun. sahnelendiği her ülkede çcşitli dallarda büviik ödüller al- dı. Biz bu oyunu Türkiye'de iki yüdır oynu- yoruz. İzkyici yönünden çok iyiyiz, ancak ödül açısından çıt çıkımyordu. Neredeyse kendimizden şüphe etmeye başlamışnk" de- di. Alışık'ın yakın arkadaşlan Müjdat Ge- zen, Fikret Hakan ve Ekrem Bora'nın da ünlü komedyen ile ilgili anılannı anlattıkla- n gecede, Sadri Alışık'ın filmlerinden görün- tülerin yer aldığı multivizyon gösterisi, sine- ma ve tiyatro tarihinin artık hayattaolmayan isimlerinin görüntülerinin yer aldığı bir gös- teri sunuldu ve Alışık'ın yazdığı şiirler okun- du. Gece, Emel Sayin'ın sunduğu dinletiyle sona erdi. ORKESTRAYI ŞEF EROL ERDİNÇ YONETIYOR ÎZDSO'dan Manço'yu anma konseri Kültür Servisi - İzmir Devlet Senfoni Orkestrası (İZDSO). 6 Nisan'da saat 21 .OO'de Atatürk Spor Salonu"nda şef Erol Er- dinç yönetiminde Banş Man- ço"yu anma konseri gerçekleş- tirecek. Fatih Erkoç, Kurtalan Ekspres ve tZDSO Çocuk ko- rosu da konsere eşlik edecek. Seslendirilecek parçalann or- kestrasyonu şef Erol Erdinç'e ait. EsKi İzmir Devlet Senfoni Or- kestrası Genel Müdürü ve yeni Sanat Koordinatorü Numan Pek- demir'in organizasyonunu üst- lendiği. Kültür Bakanlığı ve TV8"in katkılanyla gerçekleşti- rilecek olan konserde Beetho- ven'm 5. Senfonisi'nin birinci bölümü, Mozart'ın Türk Mar- şı. Korsakov'un Şehrazat ikin- ci bölümü gibi yapıtlar ile Man- ço'nun Unutamadım, Domates Biber Patlıcan, Gibi Gibi, Affet Beni, Halhal, Kara Sevda. Rü- ya, Kol Düğmeleri, Gül Bebe- ğim. Sakız Hanım ve Mahur Bey, Müsaadenizle Çocuklar, Can Bedenden Çıkmayuıca, Ar- Konser6 Nisan'da gerçekleşecek. kadaşım Eşek, Ayı, Gül Pembe ve Dağlar Dağlar adlı yapıtlan seslendirilecek. Konser biletle- ri İZDSO gişesi, Karşıyaka Te- mizocak Kuyumculuk. Vakko- roma, Alsancak, Karşıyaka ve Bornova D&R mağazalanndan temin edilebilecek. Konserle ilgili olarak düzen- lenen basın toplantısında Kültür Bakanı Istemihan Talay yaptığı konuşmada, Banş Manço'nun yerelliği ulusallığa, ulusallığı evrensele taşıdığını vurguladı. Manço'nun 7'den 77'ye Türk halkının gönlünde taht kurdu- ğunu belirterek sanat dünyasının her zaman Banş Manço'yla bir- likte olmak istediğini ve beste- lerini toplumla birleştirme çaba- sı içinde olduğunu söyledi. Numan Pekdemir. Man- ço'nun anıtsallaşmış bir sanat- çı olduğuna değınirken sanatçı- nın eşi Lale Manço da sanatçı- lann anılannın böyle etkinlikler- le yaşatılması gerektiğini ve bu tür etkinliklerin diğer sanatçı- lar için de yapılmasını söyledi. Şef Erol Erdinç, parçalann senfonik orkestra düzenlemele- rini yapmanın hem kolay hem de zor bir iş olduğuna değinerek Manço'nun yapıtlannın Bah tak- lidi olmadığım. yerel müziği- mizden etkiler taşıdığını söyle- di. Manço'nun yapıtlannda in- san, doğa ve yurt sevgisini yan- sıttığını vurgulayarak gerçek sa- natçılann yapması gerekenin bu olduğunu belirtti. Erdinç, sanat- çılara orkestra düzeyinde par- çalar yazarak bu işi ilerletmek istediğini de sözlerine ekledi. Selmi Andak'ın 60. sanat yılı kutlamaları ertelendi • Kültür Servisi - Besteci, müzik adamı ve gazeteci Selmı Andak'ın 60. sanat yılı dolayısıyla yann akşam gerçekleştirihnesi planlanan "Selmi Andak 99" adlı gece, sanatçının sağlık sorunlan nedeniyle ertelendi. Gecenin yapılacağı tarih önümüzdeki günlerde açıklanacak. Eskidji'de halı ve kilim müzayedesi • Kültür Servisi - Eskidji Muzayede Evi bugün saat 14. OO'te 'Halı ve Kilim Müzayedesi' düzenliyor. Müzayedede Türkiye'de ve dünyada yüzyılın ilk yansında yalnızca iki büyük usta (Agop Kapucuyan ve Zare Benyamın) tarafından üretilen Kumkapı halılanndan iki örnek satışa sunulacak. Toplam 285 adet halı ve kilimin satışa çıkanlacağı müzayedede aynca Sine ve Buhara halılan, Karabağ kılimleri ile daha pek çok nadide parça antika meraklılann ilgisine sunulacak. (Paşabakkal Sokak, No. 28-34 Dolapdere, 0212 253 62 05). Soyut resmin örnekleri bir arada • Kültür Servisi - Artium Sungur Sanat Evi, soyut sanatı tanıtmak amacıyla 14 sanatçının yapıtlanndan oluşan bir sergi düzenliyor. 'Çağdaş Türk Resminden Örnekler' başlığı altında gerçekleştirilen sergi 17Nisan'a kadar görülebilecek. Sergi de 'Leyleğin ÖJünıü'- Sabri Berkel fil Fahrelnisa Zeid, Hakkı Anlı, Sabri Berkel, Abidin Dino, Selim Turan ve Komet'in yanı sıra Fermh Başağa. Adnan Vannca, Leyla Gamsız, Nedim Günsur, Orhan Peker, Adnan Çoker, Burhan Uygur ve Ergin tnan'ın yapıtlan yer alıyor. (227 75 93) Tiyatro sanatçılarından konser • Kültür Servisi - 27 Mart Dünya Tiyatro Günü dolayısıyla Antalya Kültür Merkezi (AKM) tarafından düzenlenen Antik Oyunlar Haftası, Istanbul Belediyesi ŞehirTiyatrolan'nın yann saat 21.00'de sunacağı bir dinletiyle sürüyor. Müzik direktörlüğünü Selim Atakan'm yaptığı 'Tiyatro Şarkılan ve Tangolar' başlıklı dinleti, 19. yüzyıldan günümüze kadar geçen sanat döneminde iç içe gelişen tiyatro şarkılannı, oyunlannı, operetleri, müzikalleri anımsatmak amacıyla düzenleniyor. Istanbul Şehir Tiyatrolan'nın oyunculanndan Suna Pekuysal, Ani Ipekkaya, Ayla Algan, Zihni Göktay, Funda Postacı, Kerem Yılmazer, Birsen Kaplangı, Hüseyin Tuncel, Engin Algan, Şebnem Köstem ve Tuğrul Arseven'den oluşan koroya şef Önder Bali'nin yönetimindeki orkestra eşlik edecek. Neşe Erçetin'in yönetiminde hazırlanan dinletinin koreografisi Selçuk Borak'a, dekor tasanmı Banş Dinçel.'e^giyşj tasanmı Nihal Kaplangı'ya ait. •'" Özkan Merfin kitabı Isveççede • STOCKHOLM (Cumhuriyet) - lsveç'te yaşayan şair Özkan Mert'in şiir kitabı, Svartvitt adlı yayınevi tarafından yayımlandı. Mert'in şiirlerini Isveççeye Claire Kaustell çevirdi. Adı Türkçede 'Sürgün'ün Blues'u' anlamına gelen kitap, Expressen gazetesinde Pia Zandelin imzalı yazıyla tanıtıldı. Yazıda, Özkan Mert'in 26 yıldır lsveç'te mülteci olarak yaşadığı ve bunun, bir şiir kitabıyla 'halkı isyana teşvik ettiği için altı yıl hapis cezasına çarptınlmış olmasından kaynaklandığı' belirtildi. Yazıda aynca "O, her gün sürgünlüğün efkânnı çekiyor ve bir gün geri dönebilmenin özlemiyle yaşıyor. Mülteci hayatı onun için, tarihi geçmiş gazetelerden ve bir dostun ölüm habennden ibaret" ıfadesine yer verildi. Salâh Birsel için anma günü • Kültür Servisi - Aziz Berker Halk Kütüphanesi Müdürlüğü ile şair-yazar Sabahattin Kömürcüoğlu tarafından. kısa bir süre önce yaşama veda eden Salâh Birsel için anma günü düzenleniyor. Salı günü 14.30'da Aziz Berker Halk Kütüphanesi Müdürlüğü'nde gerçekleştirilecek anma ve şiir etkinliğine 'Bostancı Salı ŞiirGünleri Şairleri' kahlacaklar. Aynntılı bilgi için 0 216 337 95 25 mımaralı telefona başvurabilirsiniz. ADOB Trabzonda • TRABZON (AA) - Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB), 'Senfonilerle Dans' balesini yann akşam Trabzon'da sahneleyecek. Trabzon Cumhuriyet okurlannın organizasyonuyla gerçekleştinlecek göstende Beethoven, Ravel, Schubert'in yapıtlannın koreogTafileri tek seans olarak sunulacak. Trabzon Cumhuriyet okurlan geçen yıl da 'Dansa Davet' adlı balenin sunulmasını organize etmişlerdi. ff Sessiz Arka Bahçeler" adlı kitabıyla Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülünü kazanan Gülten Akın'ı kutluyoraz. YAPI^CKREDi KÜLTÜR SANAT YAYINCILIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle