Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 MART1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Faşist teröristin dosyası İtalyan Cumhurbaşkanı'na sunulacak. Hâkim ve savcılar farklı görüşte
Ağca'nm iadesi tarbşhyorYASEMİNTAŞKIN
ROMA - Papa IL Jean Paul'e 13 Mayıs
1981 'de suikast düzenleyen ve Türkiye'de
de gazeteci Abdi tpekçi'nin öldürülme-
sinden idama mahkûm olan Mehmet AH
Agca'nın af dosyası İtalyan Adalet Baka-
nı Otiviero Diliberto'nun özel kalem mü-
dûrü Loris D'Ambrosio'nun masasında,
Cumhurbaşkanı Oscar Luigi Scalfaro'ya
sunulacağı gûnü bekliyor. Vatikan'ın Ağ-
ca'nın affına ve Türkiye'ye iadesine kar-
şı olmadığuıın ortaya çıkrnası, kamuoyun-
da Ağca'nın çok yakın zamanda hapısten
çıkacağı şeklinde vorumlanıyor.
Bakanhk dosvayı inceledi
ttalyan Adalet Bakanlığı'na yakın kay-
naklar, Adalet Bakanı Oliviero Diliber-
to'nun önceki gün Ağca'nın af dosyasını
yardımcılan ile birlikte incelediğinı, tek-
nik açıdan bir problem olmadığını bildi-
riyorlar. Ancak Adalet Bakanlığı'nın
önünde bulunan problem sadece teknik
değil, politik bir sorun oluşturuyor. Ağ-
ca'nın af talebinin Türkiye'ye iadesi ko-
şuluyla kabul edilmesi tezi ağırlık kaza-
• Ağca'nın af talebinin Türkiye'ye iadesi koşuluyla kabul edilmesi
tezi Italya'da ağırlık kazanırken bir yandan da Türkiye ile yeni bir
sürtüşme konusu yaratmamak için Türk yetkililerden açık bir işaret
bekleniyor. Papa suikastı ile ilgili bir sonuç elde edemeyen îtalyan
hâkim Priore, Ağca'nın gereğinden fazla hapiste kaldığını söyledi.
nırken bir yandan da Türkiye ile yeni bir
sürtüşme konusu yaratmamak ıçin Türk
yetkililerden açıkbirişaret bekleniyor. Bu
yüzden Adalet Bakanı Diliberto da Ağ-
ca'nın iadesi karannı tek başına değil, hü-
kümeti ile birlikte almak karannda.
Bununla birlikte Mehmet Alı Ağca'nın
Türkiye'ye iadesi kaydıyla affı. Papa su-
ikastı ile ilgıh tahkikat yapan hâkimler de
dahil olmak üzere Vatikan çevrelerini de
ikiye bölüvor. Papa'yı rahıpliğinin ilk yıl-
lanndan bcn takip eden eski özel kalemi,
Kardınal Stanislao Dziwisz, "Vatikan'ın
eünden geteni yaptığuu, Ağca'nın öncelik-
le tüm gerçegi söylemesi gerektigini'' be-
lirterek bu konuda Vatikan'da sert tutum
takınanlann önderliğini yapıyor. Öte yan-
dan Vatikac'ın ilerici kardınallerinden Er-
silio Tonini ise Ağca'nın serbest bırakıl-
masının bir zayıfiık olarak algılanabilece-
ğini, oysa bunun bir güç gösterisi olaca-
ğını savunuyor. Tonini, Papa'nın Ağca'yı
affettiğini hatırlatarak "Bunda utaıulacak
bir şey yok. insana güveni iade etmek la-
am. hapishancnin görevi insana yeniden
özgürlüğünü kazandırmakür" dedi.
Papa suikastı ile ilgılı olarak üç ayn tah-
kikat yürütmüş olan ve bu tahkikatlann-
dan hiçbir sonuç elde edemeyen hâkim
Rosario Priore, Ağca'nın gereğinden faz-
la hapiste kaldığını ifade ederken delille-
ri yok etmesı, verdiği yalan ifadelerle da-
vayı çıkmaza sokması nedeniyle de ceza-
sının yeterince olmadığını savunuyor.
Ağca davasını ilk yıllarda izleyen sav-
cı Antonk) Marini ise Ağca'nın Türki-
ye'ye iadesine kesinlikle karşı olanlardan.
Papa suikastında ilk kez gazeteci Uğur
Mumcu'nun ortaya attığı Bulgar bağlan-
tısını savunan Marini, Ağca'nın geçen yaz
ayında kendisine bu konuda mektupla ba-
zı itiraflarda bulunduğunu belirterek Pa-
pa suikastına paralel bir davanın halen sü-
ren soruşturması nedeniyle Ağca'nın ser-
best bırakılamayacağinı belirtiyor.
Italya'yı 1970'li yıllarda kana boğan
terör örgütü Kızıl Tugaylar'la ilgili dava-
lara bakan eskı savcı Ferdinando Imposi-
mato ise Ağca'nın hapisten çıktığı takdir-
de kesinlikle öldürüleceğine emin olduğu-
nu belirterek serbest bırakılmasına karşı
olanların safında yer alıyor.
En son geçen pazar günü Ağca ile gö-
rüşen avukat Marina MagistreUi ise 18
yıldır müvekkilini ilk kez gülerken gördü-
ğünü belirterek Ağca'nın Türkiye'ye dör
nüp gazeteci Abdi Ipekçi'nin öldürülme-
si nedeniyle verilen cezasını çekmeye ra-
zı olduğunu belirtti. Magistreİli, Papa'nın
mayıs sonunda Ancona'ya bir katedralin
açılışı nedeniyle yapacağı ziyaret hatırla-
tıldığında Ağca'nın o tarihten önce ser-
best kalmasını umduğunu ifade etti. Pa-
pa'nın Ancona'ya ziyaretinden 3 gün ön-
ce, 27 Mayıs'ta ttalyan adli makamlan
Ağca'nın yan-özgürlük talebıne cevap ve-
recek.
Ağca'nın Türkiye'ye iadesi şartıyla af-
fı tezi, gün geçtikçe inanılırlık kazanıyor.
Ağca'nın avukatı Marina Magistreİli dün
yeniden Türkiye'nin Roma Büyükelçisi
Necati Utkan ile görüşerek Ağca'nın affı
konusunda italyan Adalet Bakanlıği'nın
öne sürdüğü değişik olasılıkian tartıştı.
İtalyan Adalet Bakanhğı, Ağca'nın tama-
men veya kısmen affı konusunda karan-
nı vermeden önce Ağca'nın her koşulda
Türkiye'ye ladesini garanti altma almak
istiyor. Mehmet Ali Ağca'nın affinm sa-
dece hukuki değil politik bir içerik taşı-
ması nedeniyle af talebinin Başbakan
Massimo D'Alema ve Dtşişleri Bakanı
Lamberto Dini tarafından da ele alınacağı
belirtildi.
Yurdun çeşitli bölgelerindeki trafık kazalannda 25 kişi öldü, 38 kişi deyaralandı
Trafık kazalanterördenbeterYurt Haberleri Servisi -
Yurdun çeşitli bölgelerinde
meydana gelen trafik kaza-
lannda 25 kişi öldü, 38 kişi
de yaralandı.
Sivrihisar'dan Afyon yö-
nüne giden Tayyar Alper
yönetimindeki 05 FE 055
plakalı kamyon ile Antal-
ya'dan Ankara'ya giden
Hüseyin Şener yönetimin-
deki 34 YKE 47 plakalı
Metro firmasma ait yolcu
otobüsü Sivrihisar çıİcışın-
da çarpıştı. Kazada kamyon
sürücüsü Tayyar Alper (53).
Setda Tonguç (27), Turan
Kuzey (46), Ibrahim Ser-
kan (46) ve otobüsün yedek
şoförü Feyzullah GÖksoy
$0) Öldü. Ölen iki kişinin
kimlik tespit çahşmalan sü-
rüyor. Kazada yaralananlar-
dan klmlikleri tespit edile-
bilenler ise şöyle:
Hüseyin Şener (otobüs
sürücüsü), Sıddık Çakır,
MeJek Bircan, HediyeTürk-
doğan, Songül Hurma,
Mustafa Hurma, Ceylan
Beker, tlker Türkdoğan,
Hüseyin Beker, tdris Kayla,
Kâzun Altan, Birol Akgün,
Leybı Kuzey, NuruHah Goo-
ca, Aytekin Altan, Zahide
Sezer, Hilal Sezer, Birsen
Şişman, Şeyda Şisman, Bflal
AyduvAbdullah Erhan, Er-
kan Gündoğan. Gurcan
Gündoğdu, Kâzun Taşpı-
nar, Dinçer Taşdoğan, Sü-
leyman Koyuncu ve FTrdevs
Şahin.
Eskişehir Devlet Hasta-
nesi'nde tedavi altına alınan
otobüs yolculanndan Nu-
rullah Gonca kazayı şöyle
anlattı:
"Karşı istikametten gden
kamyonun bizim şeride gir-
diğini gördüm. Bir anda
kamyonla karşı karşıya kal-
Eskişehir yakınlannda meydana gelen kazada 7 kişi yaşamını yitirirken çok sayıda yolcu da yaralandı.
• Yurdun çeşitli bölgelerinde meydana gelen trafik kazalannda dün m ı n d e k i 4 2 F Y 6 2 9
Pl a k a h
25 kişi yaşamını yitirdi, 38 kişi de yaralandı. Sivrihisar'dan Afyon
yönüne giden Tayyar Alper yönetimindeki 05 FE 055 plakalı kamyon
ile Antalya'dan Ankara'ya giden Hüseyin Şener yönetimindeki 34
YKE 47 plakalı Metro firmasına ait yolcu otobüsünün Sivrihisar
çıkışında çarpışması sonucu 7 kişi yaşamını yitirdi.
dık. otobüs şoforii kaçmaya
çaüsü ama kamyon bize
çarpo."
Yaralılardan Birsen Şiş-
man da otobüsün sağa-sola
sallandığını, şoförün olobü-
sü yolun kenanna kaçırma-
ya çalıştığım, daha sonra
büyük bir gürültüyle kam-
yonun otobüse çarptığını
belirtti.
Önceki gece saat 01.00
sıralannda Kadınhanı ilçe-
sinden Konya yönüne git-
mekte olan Ersin Cnlüer
yönetimindeki 06 GJ 900
plakalı otomobil, Kon-
ya'nm Kadınhanı ilçesine
18 kilometre uzaklıkta
akaryakıt istasyonundan
yola çıkan Ali Şen yöneti-
mmdeki 42 AB 808 plakalı
otomobılie çarpıştı. Kaza-
da, Ali Şen ile Sezai Ozşa-
hin, Abdulkadir Kıi, Olcay
Dönmez ve kimliğı henüz
belirlenemeyen bir kişi. o-
lay yerinde öldü. Ağır yara-
lı olarak Konya Numune
Hastanesi'ne sevk edilen
Ersin Ünlüer kurtanlamadı.
Konya'daki ikinci kaza 11-
gın ilçesinde meydana gel-
di. llgın'dan Akşehir'e gi-
den Alibey Karakiraz yöne-
timindeki 42 DP 952 plaka-
lı otomobil hatalı sollama
sonucu karşı yönden gelen
Ökkeş Küçükzeld yönetı-
kamyonun altına gırdi. Ka-
zada, Alibey, Sema, Vblkan
ve 2 aylık Gülsün Karaki-
raz olay yerinde öldü. An-
ne Güİsüm Karakiraz ise
ağır yaralı olarak Akşehir
Devlet Hastanesi'ne kaldı-
nldı.
Bursa'da, 16 AS 590 pla-
kalı otomobil ile Şükraniye
kavşağında. elektrik direği-
ne çarpan AB Cengiz olay
yerinde öldü.
Eskişehir'de. Alpu-Bey-
likova yolunun Çardakbaşı
bölümünde, Özer Ozdemir
(58). kullandığı 06 PFH 40
plakalı tankerin devrilmesi
sonucunda yaşamını yitirdi.
Şanlıurfa'da. Süleyman Taş
(34) yönetimindeki 63 T
0213 plakalı otomobilin
çarptığı Yusuf Talar(4) öl-
dü. Sürücü gözaltına alındı.
Bandırma-Gönen kara-
yolunda Cemil Tepccik'in
kullandığı 10TR 878 plaka-
lı minibüs, Buğdaylı belde-
si yakınlannda, aşın hız ne-
deniyle devrildi.
Minibüste bulunan Gûl
Karaca, araçtan dışan fırla-
yarak olay yerinde yaşamı-
nı yitirdi. Kazada ağıryara-
lanan Cemil Tepecik ile Sel-
ma Oztürk, Gönen Devlet
Hastanesi'nde tedavi altına
alındı.
lzmir'ın Narlıdere ilçe-
sinde Mehmet DenizÖngör
yönetimindeki 06 KYM 35
plakalı otomobil. Son Du-
rak mevkiinde, karşı yön-
den gelen Kağan HasanÖz-
demir'in kullandığı 35 TH
479 plakah otomobil ile çar-
pıştı. Kazada, sürücü Özde-
mır ve otomobilde bulunan
Mümin Pınar kaldın Idıkla-
n Dokuz Eylül Tıp Fakülte-
si Hastanesi'nde kurtanla-
madı. Aynı hastaneye kal-
dın lan yaralı sürücü Meh-
met Denız Öngör (54) ve
Bulent Kesim Ozkara (25)
tedavı altına alındı.
Çanakkale'nin Ezine il-
çesi Geyikli beldesınde Is-
mail Turan Önder yöneti-
mindeki 17 HL 034 plakah
kamyon manevra yaparken
denize uçtu. Kazada Ön-
der'in yanı sıra kamyonda
bulunan Sefer Kıak da ya-
şamını yitirdi.
Bugun etkinliklerle kutlanıyor
Çanakkale
Zafen'mn
84.yıldönümü
• Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hüseyin Kıvnkoğlu, teröre karşı büyük
başanlar kazanan Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin Çanakkale'de olduğu gibi
bugün de ülke güvenliğinin güvencesi
olmaya devam ettiğini söyledi.
ANKARA (Cumhuri- olumsuzgelişmelerekar-
yet Bürosu) - Çanakkale
Zaferi'nin 84. yıldönümü
bugün Başbakan Bülent
Ecevh'in de katılacağı et-
kinliklerle kutlanacak.
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hüseyin Kıv-
nkoğju, teröre karşı bü-
yük başanlar kazanan
Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'nin (TSK) Çanakka-
le'de olduğu gibi bugün
de ülke güvenliğinin gü-
vencesi olmaya devam
ettiğini söyledi.
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Kıvnkoğlu.
Çanakkale Zaferi 'nin 84.
yıldönümü nedeniyle
dün mesaj yayımladı. Ça-
nakkale'de dönemin ge-
lişmiş silah ve araçlany-
la donatılmış ordulanna
karşı tüm dünyaya "Ça-
nakkale geçilmez" dedir-
ten bir zaferin kazanıldı-
ğını kaydeden Knnkoğ-
lu, •'Çanakkale Zaferi,
vatamn bağımsızlığı söz
konusu olunca Türk mil-
letininve onun bağnndan
çıkan TSK'nin nekri ba-
şarabiieceğini bir kez da-
ha göstermiştir" dedi.
Kıvnkoğlu, birçok ba-
krmdan son derece özel
konumda bulunan Türki-
ye'nin, çevresinde yaşa-
nan tüm bunalım ve
şın "bir güç ve istikrar
adası" olmayı sürdürdü-
ğünü vurguladı. Kıvn-
koğlu, şunlan söyledi:
"Teröre karşı büyük
başanlar kazanan TSK,
Atatürk miUiyetçiliğine
bağlı demokratik ve laik
Türkiye Cumhurtve-
n'nin nhdiklerine. birük
ve bütünlüğüne kastede-
cek her türlü tehdit ve teh-
likeye karşı Çanakkale'de
olduğu gibi bugün de iil-
kemizin güvenliğinin te-
minab olma özelligini en
güçlü şekildekorumakta-
duv"
Atatürkçü Düşünce
Derneği (ADD) Genel
Başkanı Yekta Güngör
Ozdende, Çanakkale Za-
feri'nin yıldönümü nede-
niyle yaptığı yazılı açık-
lamada şöyle dedi:
"NasılÇanakkalegeçi-
tetnemişse kimsenin kuş-
kusu olmamalıdır ki Tür-
kiye de geçüemeyecektir,
Atatürk de geçilemeye-
cektir. Ulusumuz bans ve
dayamşma içinde tüm
güçlükleri yenecek, esen-
likîe yannian karşılaya-
cak. Atatürk ilkelerinin
onuru ve erdemiyle ku-
caklaşmıs bicimde yaşa-
mını sonsuza değin sür-
dürecektir."
ARAYIS
TOKTAMIŞ ATEŞ
Boşuna İnat
Bu satııian kaleme aldığım sırada, 18 Nisan genel
milletvekili seçimlerinin "encamı" henüz tam netleş-
memişti. Fakat her ne olursa olsun, bugün ele almak
istediğim konu, güncelliğini korumakta.
Fazilet Peırtisi'nin, kimi "örtülü" hanım adayı seçi-
lebilecek yerden listeye koyması, hiç gereği olmayan
ciddi tartışmalara yol açabilecek gibi görünüyor.
Dinselkonulann tartışmalanna girmekten pek hoş-
lanmadığımı bilirsiniz. Fakat şu "örtünme" konusunu,
bir türlü anlayamıyorum. Kuran'da, kadınlann "zinet"
yerlerinin örtünmesi emrediliyor. Ama zinet yerinin ne-
resi olduğu tartşmalı. Eğer örtünmek, Müslüman ol-
manın vazgeçilmez koşulu ise örtünmeyen milyonlar-
ca ve milyonlarca hanım, Müslüman değil mi?
Bu milyonlarca hanımı bir kenara bırakın; Fazilet
listesinden TBMM'ye gireceği garanti gibi görünen
Sayın Akgönenç ve llıcak bu konuda ne düşünüyor-
lar acaba? Eğer bu tutum "Allah 'ın emri" ise bu iki ha-
nım, Allah'ın emrine karşı mı geliyoriar?
Çok tutulduğum bir açıklama; "Onlar tercihlerini
öyle yapıyoriar..." Eğer Allah'ın bir emriyse, bunun
"tercih^ olur mu? Zaten bunu dile getirmelen bile, bu
konuda bir nettik olmadığının göstergesi.
Benim bugünkü amacım, bu konuyu tartışmak de-
ğil. Zaten geçen yıllarda, bu konuyu çok tartıştık. Be-
nim amacım, gereksiz tartışmalara yol açmanın do-
ğuracağı sıkıntlar.
1991 seçimlerinde, SHP'nin HEP milletvekillerini
TBMM'ye taşıması konusu çoktartışılmıştı. Doğrusu,
çok riskli bir tutumdu ve SHP bunun bedelini çok ağır
birbiçimdeödedi. Karadeniz'de, Marmara'da, Ege'de
ve Akdeniz'de oy yitirdi. Bu konu tartışılırken; ben de
kalemim yettiğince Erdal Inönü'nün politikasını des-
tekiemiştim. Zira ne denli oy yitirilırse yıtirilsin, Güney-
doğu Bölgesi'nde yaşayan vatandaşlanmızın, PKK
tuzağına düşmemeleri için, TBMM'de seslerini du-
yurmalannın yararlı olacağını düşünüyordum.
Fakat birdenbire, bambaşka birfotoğrafla karşılaş-
tk. "HalkPKK'ninetkisinegirmesin"derker\, PKK'nin
sözcüsü gibi davranan milletvekilleriyle karşı karşıya
kaldık. Daha ilk adımda, yemin töreninde, Türkçe dı-
şında bir dille yemin etmeye kalkışılınca, kızılca kıya-
met koptu. lyi mi oldu? Hayır, çok kötü oldu.
Yıllardan beri, "demokratik çözüm" diye konuşan-
lar, yazıp çizenler; en demokratik çözüm olanağının,
saçma bir gövde gösterisi uğaına nasıl harcandığını
unutmuş gibi görünüyorlar.
Yasa ve içtüzükte; "Kürtçeyemin edilmez" diye bir
maddenin olmadığı gerekçesinin ardına sığınmak is-
temişlerdi o zaman. Böyle bir madde olması mümkün
mü? Kürt kökenli vatandaşımız Kürtçe, Gürcü köken-
li vatandaşımız Gürcüce, Laz kökenli vatandaşımız
Lazca vs. vs. yemin etmeye kalksalar, o Meclis neye
dönerdi?
Şimdi, "örtülü" kimi milletvekillerini TBMM'ye sok-
maya niyetlenen Fazilet Partisi, aynı içtüzüğe dayan-
mak istiyor. Neymiş, hanım milletvekilleri "tayyörie gi-
rerier" ibaresi varmış da "örtülü olmaz" ibaresi yok-
muş. Hiç böyle bir mantık olur mu? Kamu yaşamın-
da öyte şeyler vardır ki "belirtilmesi" gerekmez. Bun-
lar Eşyanın doğasının gereği", kendiliğinden "belir-
lenir".
Bu konuda çok kalem oynatıldı. Bu bakımdan faz-
la üzerinde durmayacağım. Benim ele almak ıstedi-
gim husus, bu inadın kime ne yarar getıreceğinı tar-
tşmak.
"örtülü" bir milletvekilinin, TBMM kürsusüne çıka-
rak yemin "edemeyeceği", çok açık bir şey. 10 yaşın-
daki bir çocuk bile bunu tahmin edebilir. Peki o za-
man bu inat neden?
Nitelikleri ve değerini hiç tartşmadığım, örtülü bir
hanım; TBMM Genel Kurul Salonu'na girmek isteye-
cek ve engellenecek. Sert tartışmalar yapılacak, "Be-
ni buraya halk seçti" diyecekler, "Ne olursa olsun gi-
remezsiniz" yanıtını alacaklar, "Bu ne bıçim demok-
rasi.." sorulan ortaya atılacak...
Tüm bunlann kime faydası var? Ne bekliyorlar?
Mustafa Kemal'in kurduğu TBMM'ye, cumhuri-
yetimizin temel ilkelerine bağlı olmadığı izlenimini ve-
ren bir hanımefendinin giremeyeceği, çok açıktır.
Bu tarz bir yaşam sürmek isteyen insanlara karşı,
sonuna dek saygılıyım. Hiçbir itirazım yok. Fakat bu
yaşam tarzını ve sembollerini, kamu yaşamına aktar-
mak istedikleri zaman, "külahlan değiştihyoruz".
Bu tutumuma karşı çıkan kimi arkadaşlar, "Siz Is-
lamlyeti camiye hapsetmek istiyorsunuz..." diyorlar.
Çok yanlış. Cami hapishane mi?
Kaldı ki (bence) Islamiyet "Kul ve Tann" arasındaki
bir bağlantya dayanır ve "sevgi" temelinde oluşur.
Başkalan, başka biçimlerde yorumluyorlarsa, onlara
da mübarek olsun...
Fakat "O/mayacak duaya amin demenin" ve boşa
inatlaşmanın, kimseye yaran olmaz.
En büyük zaran da boşa inatlaşanlara olur.