20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MART 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Isparta'da Atatürk Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in memleketi Isparta'da üniversite, havaalanı, orman, bulvar gibi devletin büyük yatınmlan "Demirel" adını taşıyor. Bu arada kentin girişinden çıkışına uzanan bulvar kent merkezindeki Özkanlar kavşağından geçerken, yolun iki yanından bir tak gibi yükselen 15 metre enindekiu tabela"da olabilecek en iri harflerie "Süleyman Demirel Bulvan" yazıyor. Kavşağın bir yanı da "Atatürk BulvarTna açılıyor. Fakat "Atatürk Bulvan" tabelası u Demirel"in yanında o kadar küçük ki görülmüyor bile... Sonunda Ispartalılar dayanamamış vilayete, belediyeye dilekçe vermişler, Atatürk'ün adının da Demirel kadar yazılmasım istemişler. Hem de cumhuriyetin 75. yılını gündeme getirerek, Atatürk'ün adına layık bir tabela yapılmasını önermişler. Sonuç: Atatürk'ün kurduğu devletin Isparta ilindeki yöneticiler yanıt bile vermemişler! Bektronik posta: som«postacumhuriyetconı.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Küskünler, asker kaçağı milletvekilini affetmiş.. "Çıkarlan denk düşerse Apo'yu da affederier mi dersiniz!" ırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ni bitır- dikten sonra aynı üniversitenin veteriner programı anatomi ana bilim dalında akka- raman koyunu ile kıl keçisi anatomisi üze- rine doktorasını yapan veteriner Sait Bilgiç'in, Sam- sun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne geldikten son- ra Tıp Fakültesi'nde insan anatomisi konusunda önce doçenthğe ardından profesörlüğe yükseldiği- ni biliyoruz... Biliyoruz çünkü belgeler öyle diyor! Sait Bilgiç gibi Fırat Üniversitesi kökenli veteriner Cemil Çelik'in de doktorasını sığır karaciğeri üze- rine yapmasına rağmen yine Samsun'da tıp profe- sörü olduğunu görüyoruz. Doçentlik Sınav Yönetmeliği'nde "tıp ana bilim dallarının birinde doçentlik sınavına başvuran aday- ların ana bilim dalına bağlı bir bilim dalını göstere- bilmeleri için bu bilim dalında doktora yapmış olma- sı veya tıpta uzmanlık yetkisini almış bulunması" Pasteur!koşulu arandığını da biliyoruz. Türkiye'de Sait Bilgiç ve Cemil Çelik gibi 13 kişi- nin ana bilim dalına bağlı olmaksızın veterinerlikten tıp profesörlüğüne sıçradığını duyuyoruz. Bu konuda, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektö- rü Osman Çakır'dan ve YÖK Başkanı Kemal Gü- rüz'den açıklama bekliyoruz ama yanıt alamıyoruz. Acaba bu kişileri atayan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e mi başvurmalıydık diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz! Yanıt alamıyoruz ama "iftira atıyorsun" diye "ce- vap ve düzeltme metnidir" alıyoruz Sait Bilgiç'ten; aynen Osman Çakır'ın Samsun'daki mahkemeden bir zamanlar gönderdiği "tekzip" üslubunda... Şimdi biliyoruz ki, Sait Bilgiç de aynı yöntemi iz- leyecek ve "cevap ve düzeltme metnidir"ini yayım- lamadığımız için Samsun'daki mahkemeden "tek- zip" gönderecek. Ve yine biliyoruz ki Samsun'daki mahkeme de itirazımızı kabul etmeyecek; Sait Bil- giç'in kendisini ünlü bilim adamı Louis PasteurMe kıyaslamasına karar verecek! Giderek daha iyi anlıyoruz. YÖK'te düzen, üniver- sitelerdeki bir usulsüzlük kamuoyuna yansıdığı, öğ- retim üyeleriyle ilgili bir iddia gündeme geldiği za- man görmezlikten gelip, ilgilisine de "tekzip gönder" demek üzerine kurulmuş. Cumhurbaşkanı Demirel'in bir yurtdışı gezisinde karşılaştığımız Kemal Gürüz'eyönetmelik kuralları- nı anımsatıp Samsun'da "üç hilalle birtürban" kar- şılığı dağıtılan profesöriüğü sormuştuk da umursa- maz bir tavırla "olmuşsa olmuş" gibisinden bir ya- nıt vermişti; "verdimse ben verdim"i çağrıştıran. N'apalım... Onlann işi usulsüzlük iddialannı örtmek ise bizim işimiz de usanmadan yazmak... SESSİZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Türk usulü demokrasi: Her kahveden bir ses çıkıyor! Açıköğpetim sınavında türban maddesi Anadolu Üniversitesi Açıköğretım Fakültesi'nin ara sınavına girmışti. So- ru kitapçığının arkasındaki sınavda uyulması gereken kuralları okurken 5. madde ilgisini çekti: "Sınava başörtüsüyle giren bayan öğrencilerın numaraları görevliler x tarafından sınay tutanağına yazıla- cak ve Anadolu Üniversitesi bu öğren- ciler hakkında yasal ışlem başlata- caktır." Demek ki sınava tutanağa geçmek kaydıyla başörtüsüyle girilebiliyordu. Zaten salonda çok sayıda türbanlı öğrenci vardı ve fakat tutanak tu- tulduğunu görmedi. Belki de tür- banlıları rahatsız etmemek için gizli- ce tutuluyordu! Müftülüğün ağaçlam hacdara kurban Görgü tanıklannın anlattığına göre Süleymaniye'deki istanbul Müftülü- ğü'nün bahçesindeki ağaçlar, hacı adaylarının otobüslerine yer açmak için önce kökleri açıkta kalacak biçim- de tırpanlandı, sonra fena halde bu- dandı. ardından budanan kısımlan ya- kılarak imha edildi. Bütün bunlar Faziletli İstanbul Be- lediyesi'nin Park ve Bahçeler Mü- dürlüğü marifetiyleyapıldı. Pey- ' gamberin, ağaçların korunma-^ sıyla ilgili sözlerini anımsayanlar - müftülük ve belediyecilerin yap- tıkları karşısında acı acı gülümsemek- ten kendini alamadı! 200 bin dolar ve 37 milyar lira Adın 9 ın zanlıları banka dolandırmaktan yargılandı İstanbul Haber Servisi - Teks- tilbank Merter Şubesi Müdiresi Sema Adın'ın katil zanlılan ara- sında da yer alan 7 sanığın. sahte kimliklerle çeşitli bankaları 200 bin dolar ve 37 milyar hra dolan- dırdıklan iddiasıyla "suç işlemek için çete oluşturmak*' suçundan yargılanmasına dün devam edildi. İstanbul 6 No'lu DGM'deki du- ruşmaya tutuklu sanıklar Erdinç Kızücık, Mesut Barlak, .Mehmet Bozoğlu vetutuksuzsanıkOrhan Yazan katıldı Tutuklu sanıklar Abdülkadir Dslu, Muhammet Uslu ve Fatih Oral ıse duruşma- yagelmedi. Duruşmada tanık ola- rak dinlenen Tekstilbank Merter Şubesi Operasyon Müdürü tbra- him Ziya Yağtu, Sema Adın'ın talimatı üzerine 200 bin dolar tu- tarmdakı paranın sahte kimlıkli Mesut Barlak'a ödendiğini söyle- di. Barlak'ı duruşmada teşhis eden Yağtu. Adın'ın 200 bin doların bankadan çekilmesinden sonra ban- kaya bir daha gelmediğini anlattı. Bankanın veznedarlan da Mesut Barlak'ı sanıklar arasından teşhis ettıler. Daha sonra söz alan sanık Mesut Barlak dana önce mahkeme- de verdiği ifadenin "yalan" oldu- ğunu belirterek ailesinden ve mah- kemeden özürdiledi. Polisteki ifa- desinin geçerli olduğunu söyleyen Barlak, cezaevinde aynı koğuşta kaldığı Uslu'nun kendilerine iş- kence yaptığını ve bu nedenle ya- lan ıfade verdiğinı söyledi. Duruş- ma. dosyadaki eksıklenn gideril- mesi için ertelendi. Adın'ın öldürülmesiyle ilgili da- vaya ise pazartesi günü İstanbul 6 No'lu DGM'de başlanacak. SPK suç duyurusunda bulunmuştu HilalAltıntaş tutuklandı İstanbul Haber Servisi - Sarı- ver'de öldürülen kumarhaneci Ömer Liitfîi Topal'm imam ni- kâhıyla yaşadığı eşi Birsu Hilal Al- tıntaş, hakkındaki gıyabi tutuk- lama karannın vicahiye çevrilme- si sonucu tutuklandı. Altıntaş, Ba- kırköy Kadın ve Çocuk Tutuke- vi'ne konuldu. Sermaye Piyasası Kunılu (SPK) avukatı Aynur Konuralp'ın. ara- cı kurum yasal defterlerinı usulü- ne uygun tutmadığı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na verdiğı şikâyet di lekçesi ne- deniyle önceki gün gözaltına alı- nan Emper Menkul Değerler AŞ'nin yönetim kurulu üyesi Bir- su Hilal Altıntaş, mali şube müdür- lüğünden, İstanbul Adliye Sara- yı'na sevk edildi. Burada SPK'nin şikâyeti konu- sunda soruşturmayı yürüten İstan- bul Cumhuriyet Savcısı Osman (Jludüz'e ifade veren Bırsu Hilal Altıntaş, "Türk Ticaret Kanu- nu ve Sermaye Piyasası Kurulu Kanunu'na muhalefet" suçla- masından dolayı savcılık tarafın- dan serbest bırakıldı. Altıntaş. daha sonra Emper Menkul Değerler"e ait bir arsayı sattığı, ancak bunu şir- ket kayıtlanna geçirmediği gerek- çesiyle yargılandığı davada. 12 Mart 1999'da gıyabi tutuklama ka- ran veren İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesı'ne götürüldü. Altıntaş'ın avukatlarından Ta- ner Berksoy müvekkilinın şirke- te miras yoluyla ve diğer mirasçı- lann ikna etmesi sonucu sahıp ol- duğunu belirtti. Altıntaş'ın teknik bilgiden yoksun olması nedeniy- le satış bedellerinı kontrol edeme- diğıni kaydeden avukat Berksoy, Mardin Horuloğlu'nun satış be- dellerini zimmetine geçirdiğini ya da başka yere aktardığını sandık- lannı söyledi. Kurye Dilek yargı önünde Atatürk Havaalanı'nda Türkiye'ye uyuşturucu parası sokarken yakalanan kurye Dilek Örnek ile 8 sanığın "teşekkül oluşturarak uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan yargılanmasına dün devam edildi. Mahkeme heveti. savcının esas hakkındaki görüşiinü hazırlaması için duruşmayı ertelcdi. (Fotofraf: BERTAN AGANOĞLU) HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ KİM KÎME DUM DUMA BEHIÇ AK •V [email protected] ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI \ r r HARBİ SEMtH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN AKCÜSTS YEMİN VE ÖLUMUNDEfJ fc/SA süee ÖN. 18 Mart SATIKADIN'IN ÖLÛMÛ.. 13S6 'DA 8UGÛN, CUMHUHÎYEr TAB.IH/MİZİN İLK KA&IN MlLLErVEKlU OLAN SATt KADtN(AStL SOYAPI, Ç/KPAhl) ÖLOÜ. TÛRK KAPtNLAe/HA SeÇME VE SEÇİLME UAKJ&NfN TAN/HDIĞI flL (j934-~) ANKAGA YAKINLARINC*Kİ HALKA- VUN BUCAĞINDA ATATÜRK'LE TAAİt$MIŞT>. O SlMLAR K4ZAH KÖYÜNÜN MUUTARl OLAN SATI K4O/AI, UYANI*: V£~ B£CE/?İIO.İ M4İ.I İLE BÜ- YÜIC ÖMOEKİN DiKKATlNİ Ç£KMİÇT/~. 193S YIU 8A$LARWC>A,ArATÜ&l{'ÛN ÖN£K/SİyL£, SATI K4D/M, TÜRXtr£ &ÜYÛK MİLLET MEC- LlSİ'NE ANKA8A MİU£TVEKJU OLABAK *X- TILACAKTfR. O, MECL/STEKİ İLK K4D/M MfL- LETVEMÜLİ, AYNI ZAMANOA, BÖYLE &İ# 60- RBI/E £ELA4t$ İCK AZÖYLLİ KA&tNPI. DÜZ ÇİZGİ UMİT ZİLELİ İlke ve Fazilet!.. Bu Faziletlilere ancak şapka çıkanlır!.. - Müthişler, müthiş! Bir işaretle, disiplinli asker krtası gibi TBMM'ye gittiler, istedikleri önergeyi kabul ettirip isteme- diklerini reddettirdiler. Meclis çalışmalarının de- vamını sağladılar. Kısacası, koca parlamento- yu, küskünüyle, karşıtıyla400'eyakın milletve- kilini parmaklannın ucunda oynattılar. - Hiç abartmıyorum, çünkü gözlerimlegördüm. Tanığım!.. - Peki, nasıl başardılar?.. Dikkatettim; Faziletliler, "ço/cyüz/ü"olmanın, bunu bilmenin ve içine sindirmenin rahatlığıy- la hareket ediyorlardı!.. O gün Meclis'teydim. Seçilme şansını kaybetmiş, listelere bile gi- rememiş üzgün, süzgün ve de öfkeli milletve- killerinin Faziletli arkadaşları tarafından nasıl "kontrol altına alındıklannı" gördüm. - Utanç vericiydi!.. • • • Bir kere, Faziletliler çok ilkeli. Ve de kararlı!.. Tek vücut halinde haykınyor- lar: "Her türiü ahval ve şerait altında dahi hoca- mızın yasağı kalkacaktır. Bu yolda daha önce ver- diğimiz hiçbir sözün önemi ve değeri yoktur. Biz kullann karan böyle biline.." Doğrusunu söylemek gerekirse bu "ilke"doğ- rultusunda kararlı adımlarla yürüdüklerini inkâr eden çarpılır!.. Başlangıçta FP yönetimi biraz ikircikli görü- nüyordu ama onlara da "hakyolu " bir güzel an- latıldı. Ne yapmaları gerektiği gösterildi. Recai Kutan aldığı dersi ne ölçüde kavradığını şu söz- leriyle cümle âleme ilan etti: - 312 kalkmazsa seçim de olmaz!.. Işte o kadar! Faziletli kardeşlerimiz bu "ilke"yi yaşama geçirebilmek için değişik zaman dilim- lerinde "değişikyüzlerini" sergilemekten de ka- çınmadılar. Bir kısmı küskünleri pişpişlerken, bazıları hükümet kanadına koşup en sevimli ta- vırlannı takınarak olağanüstü tekliflerini yapıver- diler: - 312'yi kaldıralım. Küskünleri satalım. Seçim- leri yapalım!.. "İlke" uğruna katlandıklan siyasi ahlak düş- künlüğünü görünce ister istemez insanın göz- leri yaşanyor. Boğazına bir yumru geliyor, mıh gibi oturuyor!.. Hükümet kanadından, "pazartık yok" yanıtı- nı alınca bu defa küskünlere koşup şu teklifi yap- tjJar: - 312'yi kaldıralım. Hükümeti yıkalım. Hükü- met kurmanıza destek olalım. Seçimleri de er- teleyelim!.. Adıyla bu kadar örtüşen parti az bulunur!.. ••• Kü8künlera-geUnce; denizde kum onJarda il- ke!.. Örneğin Yalım Erez'i ele alalım. Cumartesi gü- nü TBMM'de kendisine sordum; - Hoca ile görüştünüz mü?.. - Hayır görüşmedim. Yazılanlar yalan. - Peki görüşür müsünüz?.. - Talep gelirse tabii ki görüşürüm! - Siz değil miydiniz, REFAHYOL hükümetini yıkan kişi olarak demeçler veren? - O, o günün şartlarıydı. Şimdi ülkenin gele- ceği duruyor önümüzde. Yalım Bey, "ülkenin geleceğini kurtarma ilke- si" uğruna küskünlerden oluşan parti kurup Fa- zilet desteğinde Başbakanlık koltuğuna oturma- ya bile razı! Bu duruma ulaşmak için yalnızca 312 değil, tüm maddelerin değiştirilmesine bi- le evet diyebilir! - Tabii ki yalnızca "ilke" için!.. Ancak, bize kalırsa ilkeleri uğruna kendileri- ni parçalayan bu milletvekilleri başarılı olama- yacak. Seçimler yapılacak. Beni üzen; bunca toz duman arasında gerçekten değerli isimle- rin de kaynayıp gitmesi. Ahlak yoksunu birta- kım tiplerte aynı potada değerlendirilmesi. Peki bu dönemin kime zararı olacak? - Başta Faziletli kardeşlerimiz olmak üzere, "ilke" adını verdikleri menfaatleri uğruna her türiü boyaya boyanan küskünlere. Haa, bir de son derece "kurnazca " destek verdiğini zanne- den bazılarına!.. Email: zileli(a garanti.net.tr Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41 BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAGA: 1/ Vara yoğa ağlayan, sulu gözlü. 2/ Güney 2 Ege ve Akde- o niz bölgeleri- mizde çipura 4 balıgına verilen c ad. 3/ Sahip... " — pezik de- 6 ğil mi ' Yürek j ezik değil mi / Bensevdimel- 8 ler aldı ' Bana çj yazık değil mi' 1 2 3 4 5 6 7 (Tûrkü). 4/ Bir çalgı... Gözleri göımeyen. 5/ -| Gösteriş, caka... Man- dayavTusu. 6/EskiMı- sır'da güneş tannsı... Fal.7/"Kırmızı,kızıl" 4 anlamında eski söz- 5 cük... Argoda karnı aç 6 ya da parasız kimse. 8/ Ilişkin, değgin... Tellür elementinin simgesi. 9/ Önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Sık ve küçük taneli birçeşit ekşi üzüm. 2/ Mehmet Âkif Ersoy'un şiirlerini derleyen yapıtı. 3/ Bir nota... Nikel elementinin simgesi... Rus köylü topluluğuna verilen ad. 4/ Eskişehir'in bir ilçesi... Son derece kav- gacı olan gözde bir akvaryum balığı. 5/ Asya'da bir ülke. 6/ Unvan... Bir renk... Kuzu sesi. II Turşusu ya- pılan birtüryaban soğanı. 8/Afrika'dayaşayanbiran- tilop... Itici neden, güdü. 9/ Sıcak parçanın ansızın su içine daldınlmasıyla elde edilen çatlak cam türü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle