Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 MART 1999 PA2AR
8 HABERLERİN DEVAMI
GLNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
örneğin, Apo'nun yakalandığı, hakim önüneça-
kanldığı. hemen her duruşması "tarihsel birgün"
sayılmayacak mı?
Medyanın günlerdir yazıp çizdiğine göre, TB-
MM'nin olağanüstü toplantısından sonraki günler
de tarihsel niteliğiyle anılanmizda yerini alacak!
Her günü sürprizlerte geçen Türkiye'de yann
neler olacağını kim kestirebilir?
Ne ki, dünkü tarihsel günde TBMM'de neler ola-
bileceğıni daha önceden az çok kestirebiliyorduk.
Tabii, sahneye saçma sapan içerikten yoksun
konuşmalar, örneğin Kamer Genç girmeseydi,
belki de gerçekten tarihsel bir gün yaşamanın ta-
dına varacaktık.
Ama nerede? Öyle konuşmalar yapıldı ki, ola-
ğanüstü sıfatlı toplantıyı partizanlık adına sabote
ediverdı.
Oysa, her şey usulüne uygun başlayabilirdi.
TBMM Başkanı oturumu açar, karar yeter sayı-
sı olup olmadığını saptamak için yoklama yapar,
184'ün üzerindeki bir sonuç Meclis'in çalışmala-
ra başlamasına olanak sağlardı.
184 rakamı bulundu ve geçildi. Fakat, her za-
manki, klasik yönteme başvuruldu. Küskünlerie
onlara destek veren FP'liler dışında ANAP'tan,
DYP'den ve hatta CHP'den milletvekillerinin de
oturuma katıldıklan anlaşıldı.
Hedef neydi ve amaç ne olabilirdi? Olağanüstü
toplantının usulüne uygun çağnlmadığını kanıtla-
mak!
Saatler boyu bu konuda vıdı vıdı edebiyatı ya-
pıldı. Hükümetin dünkü oturuma katılmayacağını
bizzat Başbakan Ecevit açıklamıştı.
Oturum açıldıktan bir süre sonra görüldü ki, ka-
rar değişmiş. Görüşmeleri izlemeye gelen hükü-
met üyelerinin başında bizzat Ecevit bulunuyor-
du.
Ecevit tüzük görüşmelerinden sonra oturumu
terk edip gidecek miydi?
Böylece, hükümetin genel kurulda bulunmama-
sı nedeniyle önergeyle ilgili öngörüşmeler başka
bir güne mi ertelenecekti?
Hayır. Tersi oldu: Ecevit öngörüşmeye yeşil ışık
yaktı.
Oysa, Meclis Başkanvekili sıfatıyla yansız kal-
ması gereken DSP'li Uluç Gürkan'ın medyadaki
açıklamalanna koşut küskünlerie FP kanşımı cep-
heye karşı Başbakan'ın sözünü ettiği "birp/an'ın
yürürlüğe girmesi bekleniyordu.
Planın özü şuydu: Meclis Içtüzüğü'nün kimi
maddelerini kullanarak hükümet ve destekleyici-
leri, olağanüstü toplantıyla gündeme getirilen is-
teklerin bir aya yakın sürüncemede bırakılmasını
sağlayacaktı.
Ya yeni bir parti?
Genel görüşme için tüzüğün saptadığı süreleri son
limitinde kullanacaklar ve böylece, Meclis'ten her-
hangi bir karar, yasa çıkması engellenecekti.
Kurban Bayramı gelip geçtikten sonra zaten se-
çim günü gelip çatacaktı!
Gürkan'ın içtüzüklü engelleme planı buydu.
Fakat küskünler de boş durmuyorlardı.
Bugün veya yann "birpartide buluşmak için" ha-
rekete geçmeyi planladıklan söyteniyordu.
örneğin, yeni parti işlemleri zaman alacağı için, bir
şemsiyenin altında toplanabiliıier. Solcusu sağctsı
küskün milletvekillerinin bir bölümü DTP'li olabilirdi.
Ecevit ya işitti ya da hissetti: Partisinin seçim bil-
dirgesini açıklarken, olağanüstü toplantının kimi "ya-
pay partilere" yol açabileceğini söylüyordu.
Bu ve benzeri varsayımlar söylenedursun, FP'liler
ile küskünlerden şaşırtıci, ancak acayip bir hareket
geldi.
Verdikleri genel görüşme önergesini yine kendile-
ri reddettiler.
Fakat bu sonucun başka bir hesaba dayandığı
sonradan ortaya çıktı.
FP'nin TBMM'nin çalışmalannı sürdürmesini içe-
ren önergesi, hükümet ve yandaşlanna karşın kabul
edildi.
Böylece yeni bir döneme giriliyor. Yeni tarihsel gün-
lere!
Çünkü küskünlerie bir parti doğarsa, TBMM'de
komisyonlardaki iktidar çogunluğu dahil pek çok şey
değişecek demektir.
Ola ki hükümet de düşebilir.
Ola ki FP'nin dıştan desteklediği yeni bir hükümet
dönemine girilebilir.
Olaki?...
Türkiye'de tarihsel günler hiç biter mi?
(f) YEŞİL ELMA
F
W\ S * -Tll«i »»IjııljfcHrd» Jlrtct nçmtet...
5 gün-4 gece • * • • 7 gûn-6 gece
28 Mart/3 Nisan
Taksım: 10212) 249 5211* Kalamıs: (0216) 345 05 31 • Ankara: (0312) 440 56 00
ELMAft
H
Taksim: (0212) 249 5211* Kalamıs: (0216) 345 05 31 • Ankara: (0312) 440 56 00
Arkadaşımız
SAVAŞ KÜRKLÜ'nün babası
HİLMÎKÜRKLÜ
vefatetti. '
; r
' '~
Ailesinin ve sevenlerin başı sağolsun.
CUMHURtYET ÇALIŞANLARI
Kadıköy'de terör dehşetiİstanbul Haber Servisi - Kadıköy Göztepe'de-
ki Mavi Çarşı adlı 7 katlı alışveriş merkezine dü-
zenlenen molotofkokteylli saldında 13 kişi öldü,
6 kişi yaralandı. Binada yangın merdiveninin bu-
lunmayışının can kaybını arttırdığı bildirildi.
Yangını söndûrmek için olay yerine gelen iljc it-
faiye aracında "merdiveninin" bulunmadığı.
ikinci itfaiye aracının da geciktiği ileri sürüldü.
Görgü taruklan ve yetkililerin açıklamalan-
na göre, Fahrettin Kerim Gökay Caddesi üzerin-
de bulunan 7 katlı Mavi Çarşı alışveriş merke-
zine dün saat 16.30 sıralannda biri kadın 4 kişi
mağazaya geldi. Iki kişi dışanda gözcülük yap-
tığı sırada içeri giren 2 saldırgan, girişteki tûm
müşterileri silah zoruyla diğer katlara çıkardı
Daha sonra benzin bidonlan ile giriş katını tu-
tuşturan saldırganlar, kaçarken binanın birinci
katına 2 adet molotofkokteyli attılar. Binada çı-
kan yangın, itfaiye ekipleri tarafindan güçlükle
söndürüldü.
ttfaiye erleri, binanın çatı katında 10, beşinci
katında da 3 olmak üzere toplam 13 kişinin ce-
sedini buldu. Olayda 3 kişinin yanarak 10 kişi-
nin de dumandan zehirlenerek öldüğü belirtil-
di. Yangın sonucu üst katlarda mahsur kalan
yurttaşlar. itfaiye merdiveni ile kurtanlırken bi-
nanın yangın merdiveni olmamasının ölü sayı-
sının artmasına neden oldugu belirlendi
Olenlerden 12 kişinin kimliğî belli
Saldında yaşamını kaybedenlerden onikisinin
isimleri şöyle: Mağaza sahibi tbrahim Taslı. sa-
tış elemanlan Ayşe Akın, Seval Balcı. mağaza ça-
lışanı Zeynep Nezaket BeyazgüL müşterı İ'mit
Ayyürek, Sonnur Atalay, Şen Veşildağü. Meltem
Özkıhç. FiBz Toydemir, Ilknur Keleş, Sonnur
Atalay, Mete Rusçuk. Olayda yaralanan Fevzi-
ye Şahinöz (36), Remziye Şahinöz, Selarai De-
mirei (36), Senem Ayyürek (26), Tolga Ak ve
Hakan Savcı kaldınldıklan SSK Göztepe Has-
tanesi'nde tedavi altına alındılar. Yaralılardan
mağaza müdiresi Fevziye Şahinöz'in beyninde-
ki ödem nedeniyle Selami Deveci'nin de belin-
deki kınk nedeniyle ağır yaralı oldugu belirtil-
di. Senem Akyürek'in ise gazdan etkilendiği
kaydedildi. Görgü tanıklan, yangını söndûrmek
için olay yerine gelen ilk itfaiye ekibinin mer-
diveninin bulunmadığını, takviye olarak gelen
ikinci itfaiye aracının da geciktiğinı belirttiler.
İstanbul Valisi Erol Çakır ve İstanbul Emni-
yet Müdürû Hasan Özdemir olay yerine gelerek
incelemelerde bulundu. istanbul Valisi Erol Ça-
kır, binada yangın merdiveninin bulunmadığı-
nı söyledi. Çakır. "Can kaybının artmasında
yangın merdiveninin bulunmayışı da etldli oldu.
Bu binaya kim ruhsat verdf" dedi.
Binaya molotofkokteylli saldın düzenleyen 3
kişi daha sonra siyah bir Şahin marka otomobil-
le kaçtı. Polis. 1.70-1.75 boylanndaki 3 saldır-
ganın öğrenci görünümlü, birinin esmer, zayıf,
diğerinin de yün bereli olduğunu belirlediler
Vali uyarmıştı
İstanbul Valisi Erol Çakır, 5 Mart'ta yapılan
Bölge VahlerToplantısf nda PKK lideri Abdul-
lah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesinden bu
yana İstanbul'da 200'ü aşkın molotofkokteylli
saldın gerçekleştirildiğini, olaylarla ilgili olarak
yaklaşık 100 kişinin de gözaltına ahndığını söy-
lemişti. Çakır, mart ayinda da terörist faaliyet-
lere uygun 45 olayın meydana geleceği konu-
sunda uyanda bulunmuştu.
Göztepe'de bulunan Mavi Çarşı alışveriş merkezi dün terörün son
hcdefiydi. Vangın merdiveninin bulunmayışı ise ölü sayısının art-
masında en büyük etken olarak gösterildi. Vangında bina tamamen
iskelet haline getirken İstanbul Valisi Erol Çakır. olay yerine gelerek
incelemelerde bulundu. Çakır, İstanbullulan bu tiir saldınlar
karşısında uvanık olmaya çağırdı.
Merdiven olsa ölmezlerdi
• Baştaraft l. Sayfada
Mavi Çarşı terörün hedefi oldu.
Mavi Çarşı'ya atılan molotofkok-
teylleri, bu İcez masum 13 kişinin
canına mal oldu. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. saldınnın ha-
ince ve sinsice yapıimış olduğunu
söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel
şöyle konuştu:
"İstanbul'da bir süreden beri de-
vam eden \e bütün Tûrkiye'yi üzen
olaylar. bugün yeni bir şekle girdi.
Türkiye'nin hangi çeşit bir belayia
karşı karşı> a oldugu esasen bilinhor.
Bu efim ve çirkin hadiseler bu olayın
daha çok bilinmesine vardımcı ola-
cakbr. Vatandaşlanmıza yazık ol-
mustur. Ama Türkiye Cumhuriyeti
Devleti ve Türk milteti bunlann kar-
şısında yügınlığa düşmez. Çok kısa
zamanda bunlann hepsinin haklan-
dangeünz."
Başbakan Bülent Ecevit de cinaye-
ti işleyenlerin kısa sürede yakalana-
caklannı söyledi. İstanbul Büyükşe-
hir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı
Sabri Yahn. kendilerine saat 16.23'te
ihbar yapıldığını ve müfreze ve Ka-
dıköy gmbunun aynı anda saat
16.28'de olay yerine çıktıklannı be-
lirterek şöyle konuştu:
"Ancak traflk ve başka neden-
lerden dolajı müfreze, olay yerine
Kadıköv grubundan önce geldi.
Müfrezede zaten yangın merdiveni
obnaz. Binanın ne yangın merdive-
ni ne de diğer güvenlik sistenıleri
yoktu. Geç kalmamız söz konusu
değiL Seri şekilde olav yerine geMik.
Yangını 35-40 dakikada kontrol al-
tına aldık. Şayet bu binada yangın
merdiveni olsavdı ölen olmazdı. Bu-
ravn ruhsat verenler hakkında tah-
kikat başlatıldı. Benzin ve molotof-
kokteyli nedeniyle tüm bina aynı
anda harladı. Alevler tüm kadan
sardığı için ekiplerüniz alttan mii-
dahale edebiMi."
Oztürk'ten açıklama
Kadıköy Beledıye Başkanı Selami
Oztürk. binanın işyeri ruhsatına ta-
bi olmadığını söyledi. Öztürk şunla-
n belirtti:
"Bu yer işyeri ruhsaüna tabi değil.
Ancak bu ve benzeri işyerterinin tü-
münün tabi olması gerekir. Söz konu-
su yer, projesine uygun olarak >apıl-
mıştir. Bu )asal bir boşluktur."
Her gün ortalama 70-80 yangının
8 yılda 32 kişi öldü
• Baştarafı 1. Sayfada
ciıii'de bulunan Shop in Shop'a atılan molotofkokteyli sonucunda
yangın çıktı. ancak yangın erken müdahale sonucu söndürüldü.
-10 Mart 1998: Bakırköy Carousel alışveriş merkezinin yakınla-
nnda taksiye konulan bombanın patlaması sonucu 1 kişi öldü, 8 ki-
şi yaralandı. Aynı günün akşarru Ataköy-Atrium Iş Merkezi'nin oto-
parkına konulan bombanın patlaması sonucu çok sayıda araç yandı.
çıktığı Istanbul'da, itfaiye teşkilatı
yangmlara yetersiz personel ve araç
filosuyla müdahale ediyor.
İtfaiye araçlan, yaklaşık lOOOara
sokağa ise giremıyor. İstanbul Itfa-
iyesi, günümüzde yangın istasyon-
lan başta olmak üzere çeşitli araç
gereçlerin yetersızliği gibi birçok
sorunla birlikte yangınlara karşı
mücadcle ederek hizmet vermeye
çalışıyor.
İtfaiye araçlan İstanbul'da 1000
ara sokağa giremiyor; bu sokaklar-
daki yangın musluklarmın yetersiz-
lığı nedeniyle de gerektiğinde ya-
rarlanamıyor. Su musluklannın İs-
tanbul sokaklannda yok denecek
kadar az olması, çoğunluğunu ah-
şap evlerin oluşturduğu ara sokak-
lardaki yangınlarda, insanlanmızın
nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya ol-
duğunu açıkça gösteriyor.
Gökdelen tipi evlerdeki yangın
merdivenlerinin yetersizliği, İSKJ
ve tGDAŞ"ın gerçekleştirdiği kazı-
lar, itfaiyenin işini zorlaştıran diğer
olumsuzluklan oluşturuyor. 35 olan
yangın istasyonu sayısının ise 100'e
ulaşması gerekiyor.
stratejistler. Türkiye'nin bölgede aktif rol oynamasını istedi
w
Batı; Türldye, Irak ve Suriye'yi bölmek istiyor'
İstanbul Haber Servisi - Türki-
ye'nin Balkanlar, Ortadoğu ve Kaf-
kasya'da ekonomik ve askeri içerik-
li paktlann kurulmasında aktif rol
oynaması ve 21. yüzyılda süper güç-
lere karşı bir direnç noktası oluştur-
ması gerektiği belirtildi. Bu çerçe-
vede Atatûrk'ün dışpolitikasını Kaf-
kaslar'ı da katarak genişletmek ge-
rektiğini savunan stratejistler, bölge-
deki en güçlü ülke olan Türkiye'nin
ulusal çıkarlan açısından herhangi
bir süper güce angaje olmak yerine
çok seçenekli ve uluslararası denge-
leri gözeten bir dış politika yapılan-
ması içine girmesi gerektiğıni kay-
detti.
Ulusal devletlerin tasfıye edilme-
si gerektiği söyleminin Batılı mer-
kezler tarafindan üretilen bir "palav-
ra" olduğunu vurgulayan stratejist-
ler, bu söylemin neden lngiltere. Al-
manya, ABD gibi ülkeler yerine yal-
nızca yoksul ülkeler için geçerli ol-
duğu sorusunu gündeme getirdiler.
Dünya sisteminin bu nedenle Türki-
ye gibi ülkelerde etnik ve dinsel so-
runlan kaşıdığını vurgulayan strate-
jistler, bu çerçevede insan haklannı
bir diplomasi unsuru olarak kulla-
nan Batı'nın. söylemlerinde yoksul-
luktan kesinlıkle bahsetmediğine
dikkat çektiler.
İTÜ Rektörlüğü ile Aydınlanma
1923 Dergısı'nin üniversitenin Maç-
ka Sosyal Tesısleri'nde düzenlediği
"21. Yüzyü'da Türkive'nin Jeopoliti-
ği \e Ulusal Dış Politika Sempozyu-
mu" dün yapıldı. Semgozyuma ko-
nuşmacı olarak Doç. Umit Özdağ,
Prof. Faruk Sönmezoğlu. Yard. Doç.
Emin Gürses. Prof. Anıl Çeçen, ka-
tıldı. Dr. Erol Mütercimler ise rahat-
sızlığı nedeniyle gelemedi.
Doç. Ümıt Özdağ, "Ortadoğu ve
Kafkasva'daki değişimlerin 21. yüz-
yıldakietkileri"' başlıklı konuşmasuı-
da, Türk Silahlı Kuv\'etleri'nin Gü-
neydoğu'daki düşük yoğunluklu sa-
vaş nedeniyle vuruş gücünün olağa-
nüstü geliştiğini belirterek, Türki-
ye'nin askeri gücünün reel ekono-
mik gücünün çok daha üstüne çıktı-
ğinı ifade etti. ABD'nin Kuzey
Irak'ta bir Kürt devleti planmın Ba-
tı'da destek bulduğunu belirten Doç.
Özdağ, 1994'teki Paris Konferan-
sı'nın ardından Türkiye'nin "Kuzey
Irak bizûn arka bahçemizdir" açık-
lamasını yaptığını anımsatarak, Tür-
kiye'nin bu plan karşısında ciddi bir
engel olduğunu kaydetti. Doç. Öz-
dağ, Batı'nın gelecek 50 yılda Irak'ı
altıya, Suriye'yi üçe ve Türkiye'yi
de bir Kürt devletiyle ikiye bölme
planlan olduğuna dikkat çekti.
Yard. Doç. Emin Gürses de soğuk
savaş sonrasmda etnik ve dinsel
gruplann kontrol edilmesinin ege-
men devletler açısından önem kazan-
dığını vurguladı. Bunun da "insan
haklan diplomasisi" ile yapıldığını
belirten Dr. Gürses, şunlan söyledi:
"BaOh ülkeler insan haklan bağ-
iamında kültürel. siyasal haklardan
söz eder ama yoksuİluktan kesinlik-
le bahsetmez. Uluslararası Af Örgü-
tü gibiörgütlerde Ban' nın insan hak-
lan diplomasisi için bir piyon olarak
kullanılır. Kendilerini Marksist ola-
rak tanımlayan bazı solcular da bu
söylemin arkasına takılır. Yoksulluk-
la mücadele etmesi gereken Mark-
sisüerin etnik haklarla ne ilgisi var?"
Etnik kimliklerle o>Tiamanm Ba-
tı'nın bir hastalığı olduğunu ifade e-
den Dr. Gürses. "Etnik kimliklerle
insan haklan bahanesiyle oynayan
ban, Türkiyegibi ülkeleri uhıslarara-
sısisteme boyun eğdirmeye çahşıyor"
dedi. PKK bitinlse bileBatı'nı'n bu
kez "Hfebul-PKK''yi çıkarabilece-
ğini savunan Gürses, bunun daha da
tehlikeli olduğunu söyledi.
Prof. Anıl Çeçen de, yabancı kay-
naklann da kabul ettiği gibi 21. yüz-
yılın süper gücünün Avrasya'nın
enerji kaynaklanru kontrol eden ül-
ke olacağını vurgulayarak, buna aday
olarak Türkiye, Iran ve Israıl'in gös-
terildiğini söyledi. Prof. Çeçen,
iran'ındaTürkıye-lsrail-ABDüçge-
nine karşı Avrupa'yı denge unsuru
olarak yardıma çağırdığını anlattı.
Atatûrk'ün Kara Harp Okulu'na girişinin 100. yıldönümü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Atatûrk'ün Kara Harp Okulu'na girişinin
100. yıldönümü kutlamasında, Türk
ulusunun tarihe gömdüğü "Sevr
Andaşmasrnı canlandırma ginşimlenne de
dikkat çekilerek Atatûrk'ün yeni yüzyılda
da Türkiye'nin ışığı oldugu vurgulandı.
Kara Harp Okulu'ndaki törene, Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral AtiOa Ateş,
Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral
Hilmi Özkök. MGK Genel Sekreteri
Orgeneral Ergin Celasin. Kara Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Necdet Timur ile üst
düzey komutanlar, Atatûrk'ün manevi kızı
ve ilk Türk kadın pilotu Sabiha Gökçen ile
öğrencilerkatıldı.
'Atatürk'ün Ukeleri ışık olacak'
Kara Harp Okulu Komutanı Tümgeneral
Işık Koşaner törende yaptıği konuşmada,
"En Büyük Harbiyeli" Mustafa Kemalin
100 yıl önce dün l"8 yaşmda "1283" apolet
numarasıyla Harp Okulu'na katıldığını
anımsattı. Atatürkçü düşünce sisteminin
vatanın bölünmezliği ve laik demokratik
Cumhuriyetin korunmasında birleştiğine
işaret eden Tümgeneral Koşaner, "Onun
ilke ve de\ rimleri 21. yüzyılda da yolumuzu
avdınlatmaya ve bir ışık olmaya devam
edecektir. Laik ve demokratik Türkiye
Cumhuriyeti. Harbivelinin değişmez
Ukesidir. t ü m HarbiyelUer bu ilkeyi
korumaya haztrdırlar" diye konuştu.
Tümgeneral Koşaner'ın konuşmasının
ardından öğrencilerden oluşan tiyatro ekibi,
Mustafa Kemal'in Harbiye'ye girişi,
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet dönemini
konu alan "Güneş Harbiye'den Doğdu" adlı
oyunu sahneledi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
nebilir: . "
Sapla saman birbirine kanşmış durumda'
Görünüme bakıp kimin sap kimin saman tarafın-
da olduğunu aktarmaya çalışalım.
TBMM dün farklı bir yelpaze içindeydi. Liderier
bloku ile küskünler bloku kendi içınde değişik renk-
lere bürünmüştü. üderler bloku kendi içinde iki ana
gruba aynlmıştı:
- Genel başkan ne derse o olur. Bunun dışında ha-
reket edilemez, diyenler. Bu kesimdekilerin çoğu lis-
tenin seçilecek yerlerindekilerdi.
- Şu aşamada genel durum genel merkezden ya-
na olmayı gerektiriyor. Listenin seçilemeyecek yerin-
de olsam bile, partim iktidara gelince bana başka bir
koltuk düşebilir, diyenler.
Küskünler bloku ise çok daha değişik parçalar ha-
lindeydi. Şimdi bunlan parçalara ayıralım:
- En önemli dilimi FP'liler oluşturuyordu. FP'lileri
küskünler blokunda görmeyenler var. Onlann farklı
hedeflerinin oldugu söyleniyor. Ancak FP'lilerin Re-
cai Kutan ve çevresinin değil de Erbakan'ın iste-
miyle hareket ettiklerini, Erbakan'ın Kutan'a yan küs
olduğunu dikkate almak gerekiyor.
- FP'ye bir parça daha ayırmak durumundayız. Zi-
ra bu parti Meclis'e parçalı girdi. Giren-girmeyen
FP'liler içinde Erbakan'ın siyasi yasağının kaldınlma-
sı için çaba harcayanlarla 'Erbakan'ın kişisel olarak
öne geçmek istemesi hareketimizezarar verir' diyen-
ler başka bir ikiliği oluşturuyordu.
- Küskünlenn ortak paydası doğal olarak seçim-
lerin ertelenmesiydi. Ancak buna ulaşmada izlene-
cek yol ve hazır seçimin ertelenmesi gündeme gel-
mişken elde edilebilecek yeni olanaklar konusunda
bakışlar aynydı. İleri gidenlerin başında, hükümeti
de düşürüp bir hükümet kuralım diyenler geliyordu.
TBMM kulislerinde küskünler arasında başbakan
adaylan bile konuşuluyordu.
- Hükümeti düşürecek kadar ileri grtmeyelim, sa-
dece seçimi erteletebilir miyiz ona bakalım, diyenler
çogunluğu oluşturuyordu. Bu kesime FP'liler de göz
kırpıyordu. Çünkü FP'lilerin amacı ne üzüm yemek
ne bağcı dövmekti. Daha önce çıkanlmış bir dağcı,
affedersiniz bağcı da bağa girmek istiyordu; amaç
istemeyenleri budamaktı.
- Meclis'in toplantıya çağnlması için imza atanla-
ra ek olarak 100 kadar milletvekili daha dün genel
kurula girip toplantı yeter sayısını tamamladı. Bu ikin-
ci 100 kişilik dilimde, görünüme bakıp dalgalanma-
nın içinde ben de yer alayım, sonuç ne olursa olsun,
diyenler de önemli bir dilimi oluşturuyordu.
Kıyak ve dokunulmaz hayat
Daha pek çok dılimleme yapılabilır. Burada kese-
lim.
TBMM'nin dün saat 15.00'te toplanmasına kadar
geçen zamanda yaşananlar böyleydi. Toplantı yeter
sayısının bulunmasından sonra ise olağanüstü bir
usul tartışmasına tanık olduk.
Herkesin bir usulü vardı. FP'liler usul usul başka
usuller öne sürüp, kendi istemlerini seçimin ertelen-
mesi tartışmasından da öne almaya girişiyordu. Her
partinin içindekı bölünme genel kurula da yansıdı.
Saat 21.00 sıralarında sonuçlanan görüşmelenn
ardından küskünleri arkasına alan FP'nin dediği ol-
du. Genel görüşmeye konu olan terör şip-şak bitiril-
di. Kaderin cilvesine bakın ki, küskünlenn terörü
amaçlarına alet ettiği saatlerde, terör Kadıköy'de 13
can alryordu. Salı günü çalışmalann devamı karar-
laştırıldı. Önümüzdeki hafta yoğun bir taktik savaşı-
na tanık olacağız. Rakamlar kilit partinin CHP oldu-
ğunu gösteriyor.
Yazıyı bir Cumhuriyet okurunun faksıyla noktala-
yalım. Dr. Güngör Karagözlü, o çok bilinen şarkıyı
bizim vekillere uyarlamış:
"Dönülmez seçimin ufkundayız; vakit çok geç.
Bu son şansındır ey seçmen; nasıl seçersen seç.
Meclis'e bir daha girmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz böyle bir teselliyle.
Geniş koltuklan önümde pespembe açılan
Ve 'hesap sorulmayan', 'büyük kapı'dan geçince
başlayacak
Kıyak ve dokunulmaz hayat..." •
Şarkı uzayıpgidiyor...
Milletvekılleri toplumdaki saygınlıklannın azalma-
sı için ellerinden geleni arda koymuyor!
Avııkallardan
başvuru yağmuru
• PKJC lideri Abdullah Öcalan davasını izlemek için
çok sayıda ülkeden yüzlerce gazeteci, araştırmacı,
hukukçu ve parlamenter başvurdu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Abdullah Ocalan
davasında, sanık avukatı sa-
yısı ile müdahil avukatı sayı-
sının eşit olacağı öğrenildi.
Davada müdahil avukat ol-
mak için Ankara Barosu'na
üye 100'e yakın avukatın
Ankara 2 No'lu DGM'ye
başvurduğu bildirildi. Mah-
keme yetkilileri, davada
"eşraik ilkesi
n
nin göz önün-
de tutularak. sanık avukatı
sayısı kadar müdahil avuka-
tına izin verileceğini belirtti-
ler. Yetkililer, müdahillik
başvurusunun artabilecegini
belirterek duruşmada fazla
avukatın bulunmasına gerek
olmadığını, bu nedenle her
iki tarafta görev yapacak
avukat sayısının sınırlı, an-
cak terörde yakınını kaybe-
den şehit ailesi sayısının faz-
la tutulacağını söylediler.
Alınan bilgiye göre, Ankara
2 No 'lu DGM 'de şu anda da-
vada müdahil olmak için
mahkemeye başvuran şehit
ailelerine davetiye hazırlanı-
yor. Öcalan'ın savunmasını
yapmak için de çok sayıda
avukatın Ahmet Zeki Okçu-
oğlu ile temasa geçtiği öğre-
nildi. Ahmet Zeki Okçuoğlu
ile avukat kardeşi Settin Ok-
çuoğlu, Öcalan'ın savun-
manlığını yapmak için Mu-
danya Noteri Haabey Erdo-
ğan'dan vekâlet almışlardı.
Ocalan davasını izlemek için
çok sayıda yerli ve yabancı
basın mensubunun başvur-
duğu, katılacaklan ise Baş-
bakanlık Kriz Merkezi ile
Basın-Yayın ve Enformas-
yon Genel Müdürlüğü'nün
belirleyeceği bildirildi.
Öğrencilere tüketici
bilinci aşılanıyor
İstanbul Haber Servisi - Tüm Tüketicileri Koruma Derne-
ği (TTKD), 4 okulda vereceği tüketici konferansında öğren-
cilere, kendilerine mikroplu peynir yedirenleri nasıl mahke-
meye vereceklerini öğreterek gıda maddesi dağıtacak.
TTKD'nin 15 Mart saat 11.00'de Svvissotel'de düzenleye-
ceği törende 4 tüketici örgütünün onayıyla Pınar Tereyağı.
Namlı Pastırma, Adela Et,Kartepe Peynir ve Bilsak Hazır Ye-
lem firmalanna tüketici ödülü verilecek. Törende aynca İs-
tanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Özer Ergün, Kent TV'den Banu Zorlutuna. Kanal 9'dan
Tülin Köksal ve Flash TV'den Girav Duda'da tüketici hare-
ketine yaptıklan katkı nedeniyle tüketici ödülü ile ödüllendi-
rilecek. TTKD, 16 Mart'ta Mehmet Akif Ilköğretim Oku-
lu'ndan 1300, 17 martta Refhan Tümer Lisesi'nden 850,18
Mart'ta Şair baki Ilköğretim Okulu'ndan 2 bin 200 öğrenci-
ye tüketici bilinçlenmesi konusunda konferans verileTek, gı-
da maddesi dağıtılacak.