19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 MART 1999 ÇARŞAMB, HABERLER Türtan tarftşması • İZMIR (Cumhuriyet Ege Bûrosu) - Başbakanlık Takip K.urulu'nun olaya el koyması ûzerine Izmir'de türbana sıkı takip başladı. Türbana göz yuman ve yetkililere okulunda rürban sorunu olmadığını söyleyen Bergama Imam Hatip Lisesi Müdürû Burhan Aslan, Ilçe Kaymakamı Ali Şanlıer tarafından süresız açığa alındı. lzmir Konak Kız Imam Hatip Lisesi'nde tüıban çıkarmamakta direnen 63'ü lise. 36 sı llköğretim Okulu'ndan olmak üzere toplam 99 ögrencinin isim listesinin tlçe Milli Eğitim Müdüriuğü'ne gönderildiği bildirildi. Türbanda direnen 37 ögrencinin 2 ile 1 hafta arasında okuldan uzaklaştınlmaları gündeme gelirken, lzmır Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, iki müfettişin sürekli okullarda türban denetimı yaptığmı açıkladılar. Öpgüt operasyonu • TLRGUTLU(AA)- Manısa'nın Turgutlu ilçesinde. eylem hazırlığında olduklan bildirilen PKK üyesi 7 kişi çok sayıda molotofkokteyli ile yakalandı. tlçe Emniyet Müdürü Nihat Oral, yakalanan bu kişilerin sorgulamalannda PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirilmesini protesto amacıyla hazırladıklan molotofkokteyllerini çesitli yerlere atmayı planladıklannı itiraf ettiklerini belirtti. THY burosuna sakJırı • ROMA (AA) - Italya'nın başkentı Roma'da, 20 Şubat'ta Abdullah Öcalana destek gösterileri sırasmda Türk HavaYoIIan'nın(THY) Roma Bürosu'na bomba koyma olayıyla ilgisı oldugu öne sûrülen bir ltalyan gazeteci sorgulandı. Liberazione gazetesinin Annubi D'Avossa adlı muhabirinin polisin elindeki fotoğraflarda görüldüfû için sorgulandıgı bıldirildi. Gazete yönetımi muhabirlerini sorgulayan savcıhğı suçladı. Silafı yetkisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ateşlı Silahlar ve BıçakJar ile Diğer Aletler Hakkındaki Yönetmelik'te değişiklik öngören yönetmelik, dünkü Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, ateşli silahlar ve bıçaklara ilışkin ruhsat işlemlerinde illerde meydana gelebilecek anlaşmazlıklar, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yanı sıra Jandarma Genel Komutanlıgı'nın da göriisü ahnarak Içişleri Bakanlığı'nca çözûmlenecek. Jandarma bölgelenndeki bütün işlemler, Jandarma Genel Komutanlığı'nca yürütûlecek. Dlnamit facîası • BORÇKA(AA)- Artvin'in Murgul ilçesindeki Karadeniz Bakır lşletmeleri'ne ait maden sahasında. dınamitle parçalanan kaya parçalannın işçilerin sığındığı barakanın üzerine düşmesı sonucu işçilerden Recep Erdem (24) olay yerinde öldû. Ağır yaralanan Osman Özdemir (38) Hopa Devlet Hastanesi 'ndeki ilk müdahalenin ardından Rize Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Düzettmeve OZUP • Haber Merkezi - 8 Mart 1999 günü gazetemizin 7. sayfasmda "Cezaevi Öğretmeni Anlatıyor" başlıgıyla yayımlanan haberde adı geçen Enver Baydar, cezaevleri ile ilgili olarak yayımlanmış bir başka haberimiz nedeniyle okuyucu olarak gazetemizi aramış ve herhangi bir açıklama yapmamış olmasına karşılık yayımlanan haberde adına yaniışhkJa yer verilmiştir. Düzeltir, özür dileriz. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Savaş, HADEP'le ilişkisini Öcalan'ın da kabul ettiğini söyledi 'Hakblığım kanıtlanacak 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yar- gıtay Cumhunyet Başsavcısı Vural Savaş, hakkında kapatma davası açılan HA- DEP'in "tedbir olarak" 18 Nisan seçim- lerine sokulmaması isteminin Anayasa Mahkemesi'nce reddedilmesine karşın at- tığı adımın doğru olduğunu söyledi. Sa- vaş. "Haklıhğımı yaşayarak göreceğiz. HADEPin PKK ile ilişkisini Ocalan da söyledi*' diye konuştu. Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorulan- nı yanıtlayan Savaş. Anayasa Mahkeme- si'nin kaygılannı yennde bulmadığını söyledi. Savaş, "Telafîedilnıesizorbirdu- rum olabilir diyorlar. Bu yüzden HA- DEP'in seçimtere sokulmaması tedbirinin yanlış olduğunu söylüvorlar. AsıL, sokul- ması telafi edilmesi zor duruma neden ola- bilir. Öcalan büe HADEPIe olan bağlan- tılannı anlattı. Benim 5 sajfalık başvu- rumda ortaya koyduklarun bunun belge- Pek çok anayasa profesörünün de kendi düşüncesini desteklediğini söyleyen Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, "Sadece benim düşüncemle yetinilmesin, bilim çevreleri de benzer değerlendirme içinde" dedi. leri. RP'nin kapanlmasına ilişkin davada da nihai karar alınmadan. tedbir olarak RP'nin paraJaruıa el konmuştu. Özünde durum ajTU" diye konuştu. Savaş, HA- DEP'le ilgili davanın kapatmayla sonuç- lanması halinde TBMM'deki olası üyele- rinin düşmesiyle sorunun çözülmediğini belirterek şu düşünceleri savundu: 'Yerelyönetimler var.Giineydoğu'da se- çimlerin göriinümii bellL Daha şimdiden, kimi adaylar tehditie seçime sokulmuyor. Bu durumda, bölgede belediye başkanlık- lan blok HADEPin olursa, Avrupa baş- ka bir havaya girer. Bölgede biraz da zor- Lamayla oluşturulmuş bu dummu kullan- mak ister. O zaman ne yapacağız? Benim haklılığımı yaşayarak göreceğiz. Beledhe başkanlanıun oİağanûstü yetkileri var." _ HADEP Genel Sekreter Yarchmcısı AH Ozcan ise Anayasa Mahkemesi'nin ka- rarlannın kendilerine kısmen güven ver- diğini belirterek aynı turumun kapatma davasında da sürdürûlmesini umduğunu söyledi. Partilerinin seçim çalışmalanna daha önceden basladığını, var olan kaygı- nın yûksek mahkeme tarafından gideril- mesinin kendilerine moral verdiğini anla- tan Özcan. "Hukuksal açıdan bir kazanç- tır. Hem bizün için hem de Türkiye için se- vindirici" diye konuştu. Anayasa Mahkemesi'nce savunmasım hazırlanması için HADEP'e 5 Nisan 1999 tarihine kadar süre verilmişti. HADEP'in savunmasım yüksek mahkemeye sunma- sımn ardından Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı Savaş, esas hakkındaki değerlen- dirmesini yapacak. HADEP avukatlan- nın esas hakkındaki savunmalarının ar- dından Anayasa Mahkemesi'nde yapıla- cak duruşmada parti yetkilileri sözlü sa- vunmalannı yapacak. Anayasa Mahke- mesi bu süreçlerin tamamlanmasından sonra karanru açıklayacak. HADEP avukatlanndan Yusuf AJataş, kapatma davasının 18 Nisan'dayapılacak seçimlerden önce sonuçlanmasının ola- naklı olmadığını, mahkeme sonucunun seçimlerin çok sonrasma sarkabileceğini savundu. Ankara/Yeni Mahalle Cumhuriyetçi ve mücadeleci başkan adayı BARJŞ DOSTER Adı Abdurrahman Güzelgün. Kamu- oyu onu REFAHYOL hükümetinin ra- mazan ayında mesai saatlerinin iftar sa- atine göre düzenlemesini öngören karar- namesine karşı Danıştay'a açtığı davay- la tanıdı. Partilerin, sivil toplum örgütle- rinin sessiz kaldığı bu girişime karşı aç- tığı davayı kazanan Giizelgün, şimdi Iş- çi Partisi'nin Ankara'da Yenı Mahalle belediye başkan adayı. Giizelgün, ortaçağ karanlığına karşı mücadele etmek için solun, güç birliği yapması gerektiğini söylüyor. Ankara Iktisadi ve Ticari tlimler Akademisi Ekonomi-Maliye Bölümü mezunu olan Güzelgün, üniversite eğitımi almasına karşın 7 yıl taş ocaklannda ışçi olarak ça- lışmış. DenizGezmiş'in mezanna çiçek koyduğu için tutuklanmış, uzun süre iş bulamamış. Ama yaşamı boyunca dü- şünceleri uğruna savaşım vermekten ka- çınmamış. Emeklilikten sonra Cumhuri- yet, aydınlanma, Kemalizm. Kuvayı Mil- liye. şeriatia mücadele. bağımsızlık ko- nulanndaki tavnndan dolayı işçi Parti- si'ne üye oldufunu söyleyen Güzelgün, İ P bu konularda en içten, dürüst ve ça- hşkan parti. Şimdi arkadaşlanmla bbiık- te beledhe progranunuzı hazırlıyonım. Arük gömkk givip aianiara çjkacağız" diye konuşuyor. Cumhuriyetçi solda Atarürkçüluk ve 6 ok temelinde yapılacak bir güç birhğini. Türkiye'nin yakıcı gereksinımi olarak gören Güzelgün. sol güç birliğinin ger- çekleşmesi durumunda, güç birliğinin adayı lehine adaylıktan çekileceğini ve emrine gireceğini söylüyor. ODP'ttkadınlar8 Marth kutladı 8 Mart Dünva Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde, Özgürlük ve Dayaıuşma Partisi'nce (ÖDP) "8 Mart Kadınlar BuluşmasT adıyla gerçekleştirilen şenlik, önceki gece Osmanbey'deki La Bdla Diigiin Salonu'nda yapıldı. Şenlik öncesi vapıİması planlanan cadde üzerindeki meşaleli yüniyüşe Toplanti ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na aykın olduğu gerekçesi\le güvenlik güçlerince izin verilmedi. Şenlikte kadın evlemlcri dia gösterisi ile partili kadınlara sunulurken gecede Grup Kınhrmak'ın solistleri İlkav Akkaya ile Filiz Kerestecioğlu birer konser verdi. ÖDP üyesi Hürriyet Şener tarafından ÖDPU kadınlar' adına okunan bildiride, "1999 8 Martı'nda sokaklar kadınlara yasaklandı. Yaşamak yasak, sokaklar yasak, kendin olmak yasak.» Biz kadınlar kurtancı istemiyoruz. Bui kurtaracak olan kendi gücümüzdür" denildi. ÖDP'li kadınlann halavlar çekerek sanatçılara eşlik ettiği şenliğe erkekler alınmadı. Şenliğe, ÖDP Istanbul bin ükşehir belediye başkan adayı Vlcdan Baykara, kadın mületvekili ada>İan ile ilçe beiediye başkan adaylannın yanı sıra çok sayıda partili kadın kabldı. (Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜkKAYA) ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, seçimlerin ertelenemeyeceğini söyledi 4 MecIis'i toplama giıişiıııi naffle' DÜRDANE KIRÇU\:\L SAKARYA / HENDEK / AK- Y.4ZI-ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz, Meclis'i toplama giri- şımlennı boş çaba olarak nitelen- dirdi ve 5 hafta sonra sandığın hal- km önüne çıkacağını söyledi. Yıl- maz. yurttaşlardan tek başma ikti- dar istedi. Söğüt'teki ilk mitingin ardından geceyi Sapanca'da geçi- ren ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve eşi Berna Yılmaz, dün Sakarya'nın Hendek ve Akyazı il- çelerinde halka seslendi. Yılmaz, Ankara'da bazılannın seçim yapıl- maması için uğraştığmı belirterek "Ama burdar nafDedir. Beş hafta sonra seçim olacak, sandık önünü- ze getecek" dedi. Yılmaz. 18 Ni- san"da yapılacak milletvekili ve ye- rel seçimlerin önemine dikkat çe- kerek "Ülkenin kaderini belirleye- ceksiniz. Öyle babadan görme. ta- kjm rutar gjbi oy verme dönemi geçti. Tercihinizi doğru yapın. siz kimin \trdiği sözJeri tutruğunu. ki- min hizmet getireceginL kimin ül- keye huzursağla>acagını büirsiniz" diye konuştu. ANAP liden Yılmaz,yurttaşlar- dan memleketin huzuru ve gele- cek hizmeüeri düşünerek' oy kul- lanmalarını isterken ANAP'ın bü- tün bunlan yapacak kadrolannın bulunduğunu söyledi. Bu ülkede kavgayla halledilecek hiçbir soru- nun olmadığını savunan Yılmaz, yurttaşlardan yetki isterken **Ya- nm kalan işleri tamamlamak ve si- ze yeni hizmetler getirebilmek için yetki isfiyorum. Ama ö>1e yanm hükümet. koalisyon degil, tekbaş*- na iktidar için yetki istiyorunT di- ye konuştu. Memleketin derdiyle Anka- ra daki siyasetçilerin derdinin bir- binni tutmadığını söyleyen Yıl- maz. vurttaşlardan doğru tercihi yapabılmeleri için seçimı ikı turlu yapmalannı istedi. Yılmaz, "Seçi- min birinci turunu kafanızdan ya- pın, ikincisini sandık başında ya- pm. Size hizmet getirecek. ülkeye huzursağlavacak partiyew verin" dedi. Yılmaz, ANAP Hendek ilçe Imzaların arkasında Çankaya'nın olması endisesini taşıyoruz Çiller'denDemirel'e suçlamaANKARA (Cnmhuriyet Bfirosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çİlter, 116 miüetve- kilinin imzasıyla TBMM'nin olağanüstü topîantıyaçağnlmasını "milletin önüneku- nılmuş tuzak" olarak değerlendirirken Cumhurbaşkanı Sülevman Demiref i bu ge- lişmenın arkasında olmakla suçladı. Irnza toplayan miHenekilIeriııin hedefleri ara- sında Cumhurbaşkanhğı seçim yönteminin de yer almasıaın bu kaygılannı arttırdıgını kaydeden Çiller, "lîmanm bövfe bir şey yoktur"'dedi. Çiller, dün Hilton Oteli'nâe düzenlediği basın toplantısında partısinin u 2.Demokra- si Pn^ramı"nı açtkladı. Ptogramda yer alan 7 bölümden "Siyasal Hukukun De- mokratikleşmesi-, "Adalrt Devieti" ve "Devtetin Yeniden Yapdanması^ru konu alan ilk 3 bölümü anlatan Çiller, kalan bö- lümlerin her birini ayn bir ilde açıklaya- caklannı duyurdu. 19'u DYP'ü 116millet- vekilinin topladığı imzalarla TBMM'nin olağanüstü toplantıya çagnlmasını sert bir dille eleştiıen ÇiJJer şunJan söyiedi: -Biz bu hükümeti Ecevıt'm ülfceyi seçime götürroesi için kurduk. Yeni bir kompio, Türkiye'nin gûndemine imza toplama)la tuzak olarak geldi. Biz yine girer oraya, on- lan püskürtür çıkanz. Bizi asılüzen durum, bunlann arkasında Çankaya'nınolması en- ' dişeskKr." Çiller. imza toplayan milletve- killerinin gündeme getirdikleri konularara- sında Cumrrarbaşkanı "nın ikinci kez seçil- mesinin de bulunmasınm, endişelerini pe- kiştirdiğini belirtirken "Umannı böyte bfr şeyyoktor"dedi. Eleştirilerini medyaya da yöneken Çiller, 14 De\ letin tekeliniyıktım,şimdi dekarteü yı- kacağun" diye konuştu. Çiller, bunun ba- sınla kavgası olduğu anlamına gelmediği- ni belirterek medyada promosyonu kaldı- racağını, dağıtımdaki tekeli yıkacağını kay- detti. D\T lideri, medyanın devletle çıkar ilişkisine son verileceğini. ihaleJere girme- lerinin önleneceğini söyledi. Çiller aynca, ilk üç bölümünü açıkladı- ğı 2. Demokrasi Programı'n» aynntılandı- nrken anayasa, Siyasi Partiler Yasası ve Se- çim Yasası'nda yeni düzenlemeler yapa- caklannı, "toplum ahlakını bozucu yaym- lar yapan" basın organlannın denetlenece- ğini anJattı. Çiller '2. Demokrasi Programı'nı açıkladı. örgütünü ziyaretinden sonra gaze- tecılerin, Meclis'in olağanüstü toplanması girişimiyle ilgili soru- lannı yanıtladı. Yılmaz. ANAP milletvekillenni Ankara'ya çağır- dıklannı. cumartesi günü Meclis'te hazırolacaklannı belirterek "Top- lanti \etersayisini bulup bulmaja- caklanna bakacağız. Topianb sağ- lanırsa gireceğiz'' dedi. ANAP Iı- deri, milletvekili ve yerel seçimle- rin birbirinden aynlmasının ülke- de kaos yaratacağı görüşünü yine- ledı. Yılmaz, HADEP'in seçimle- re gırebileceği yolundaki Anayasa Mahkemesi karannm anımsatılma- sı üzerine de "Anayasa Mahkeme- si kararlanna saygthyız" demekle yetindi. Yılmaz. DYP lideri Tansu ÇU- ler'in, önde çıkan parfinin çatısı al- tında toplanma sözlerinin noterde onaylanmasına ilişkin önerisini de ciddiyetsiz bulduğunu söyledi. Yıl- maz. "Sözüne güvenilir insanlann notersenedine ihtiyacıytıktur" gö- rüşünü dile getirdi. Yılmaz, Akyazı ilçesine girer- ken yol boyunca vatandaşlan se- lamladı. Burada halka seslenen Yılmaz, Abdullah Öcalan'ın Sun- ye'den aynlmasıyla başlayan süre- ce değındi. ANAP lideri "Ne ben ne de Sayın Ecevit bu mesele>ı bir parti istisman yapmadık. Geçmiş- teki bazı (ideriergibi.terörle müca- dele bizim eserimi/dir. demedik. Ortada bir şeref varsa o da gazüe- rinüan. şehitlerimizindir" diye ko- nuştu. Yılmaz, ANAP-DSPazınlık hükümetinin ışbaşına gelmesinden önceki durumu anlatırken. "Dev- letin çaasındakavga çıkn, de>1et ne- reye gkfiyor diyesoruyordu herkes" diye sözlenni sürdürürken. akli dengesinin bozuk olduğu anlaşılan bir vatandaş bağirmaya başladı. Partililerin müdahalesi üzerine Yılmaz, "Durun yahu durun, kav- ga edin diye değil. banşın di>e söy- ledim bunlan'' dedi. GLOBAL POLntKÜLTÜR ERGİN YILDIZOGLU Kimi Partileri Dinlerken... Türkiye ekonomisi hasta! Sanayide sert bir reses- ycwi gelişiyor. Reel faizlerin yüzde 50'ye çıktığı gö- rü/üyor. Dış borçlariçin şimdilik "merak edilecek bir şey yok" deniyor. Ama bu ülkede iş işten geçene kadar, önce ısrarfa, üstelik gündemde seçim varsa, hep böyle söylenmez mi? Seçimlerden sonra kurulacak hükümetin günde- mini ister istemez bir istikrar programı, IMF onayı, sonra da bunu halka kabul ettirmek için "toplum- S3İ uzlaşma" gibi sorunlar işgal edecek. Ancak, ül- keyi yönetmeye aday partilerin, Türkiye'ye hiç ben- zemeyen ülkelerde gündeme getirilmiş ve de ipliği hemen pazara çıkmış programlan, Newt Ging- rich'in "Contract with America"sıpı (AmerikaSöz- leşmesi), Blair'in "Third Way"\ri\ (Üçüncü Yol) kop- ya etme çabalanna, halkjbu elden düşme program- lara layık görmelerine, "Özal'/n koyduğu hedefe u- laşmayı" amaçlamalarına bakarak iytmser olmak mümkün değil. Seçimlerden sonra ekonominin yö- netimi yıne IMF'ye teslim edilecek gibi görülüyor. Halbuki geçen aylarda dünyada yaşanan bir se- ri gelişme, bir ekonominin IMF yönetimine verilme- sinin, aslında o ülkede siyasi iktidann geçici bir sü- re de olsa ABD Hazine Bakanı'nın eline geçmesi, serbest piyasa ekonomisinin ve küreselleşmenin, aslında dünyanın geri kalanını ABD çokuluslu şir- ketlerinin kullanımına açması anlamına geldiğini gösterdi. Bu bağlamda, ikı örnek üzerinde kısaca durmak istiyorum. Biri, Brezilya seçimleri; diğen de muz sa- vaşları. Brezilya'da geçen ekim ayındaki seçimler- de Cardoso, Brezilya halkını real'i istikrara kavuş- turduğuna, enflasyonu denetim altına aldığına ve Asya krizini atlartığına inandırdı, oylann yüzde 54'ünü alarak başkan seçildi. Cardoso'nun inandı- rıcı olmasında ABD'nin real'i bir süre için destekle- mesi büyük rol oynadı. ABD, birtaraftan real'i des- tekledi, diğer taraftan da Işçi Partisi seçimleri kaza- nırsa Brezilya'ya yardım etmeyeceğini, o koşullar- da real'i korumanın mümkün olmayacağını, krizin engellenemeyeceğini söyledi. Ne ki real, seçimler- den sonra, ABD Doları karşısında değerinin yansı- nı yine kaybetti, enflasyon artmaya başladı, reel fa- izler de yükseliyor. Görüldüğü gibi, hem Cardoso hem de ABD'nin yalan söylediği kısa zamanda or- taya çıktı, ama iş işten geçtikten ve Cardoso baş- kan olduktan sonra. Şimdi Cardoso'nun toplumsal desteği de yüzde 25'e geriledi ve The Observer'den Gregory Pa- last'ın vurguladığı gibi, Cardoso'nun başkanlığı da pek bir anlam ifade etmiyor. Çünkü Brezilya ekono- misinin yönetimine ilişkin hemen tüm kararlar ve tedbirler IMF, bunun dizginlerini tutan ABD Hazine Sekreteri Rubin tarafından alınıyor. Palast, "Rubin fiilen Brezilya başkanı olmuştur hem de VJashing- ton 'dan hiç aynlmadan" diyor. Haksız mı? Tabii Ru- bin'in tek amacı Cardoso'yu başkan yapmak de- ğildi. Rubin, ABD'nin real'i sonsuza kadar destek- leyemeyecegini, real'in seçimlerden sonra çökece- ğini biliyordu. Rubin bu oyunu, Brezilya'da yatınm yapmış ABD çokuluslu şirketlerinin kaçmasına ola- nak sağlayacak kadar zaman sağlamak için oyna- dı. Şimdi de bu şirketlerin çok daha uygun şartlar- da geri gelmesinin koşullannı hazırtıyor. Daha önce Meksika'da da benzer bir oyun oynanmıştı. Şimdi Wall Street Joumal bile Meksika'yı kurtarma ope- rasyonundan halkın büyük zarar gördüğünü, 1994'ten bu yana alım gücünün yüzde 39 oranın- da gerilediğini ve günde 2 dolardan az kazanan en yoksul işçilerin sayısının dört milyon kişi arttığını teslim ediyor (8.3,1999). "Muz savaşlan" ise serbest piyasa ekonomisinin, yalnızca güçiüye, dolayısıyla ABD'ye hizmet eden bir orman kanunu olduğunu çok açıkça gösterdi. Pazartesi günü "muz savaşlannt" aynnttlı bir şekil- de irdeledim. Şimdi iki noktayı vurgulamak istiyo- rum. Bırincisi, Avrupa ve Ingiltere tarafından koru- nan eski sömürge, yoksul ülkelerin dış ticaret gelir- lerinin yüzde 60'ını Avrupa'ya yapılan muz ihracatı sağlıyor. Ikincisi, bunlar üretkenliği düşük, fakireko- nomiler; 500 dolara üretebildikleri muzu, Chiquite gibi ABD çokuluslu şırketleri 160 dolara üretebili- yorlar. ABD Ticaret Sekreteri Ron Brown tarafın- dan, dünyanın her yennde kontratlan ABD şirketle- rinin kazanmasını sağlamak amacıyia, devlet baş- kanından bakanlara ve CIA'dan konsolosluklara ka- dar tüm devletin enerjisini harekete geçirmek için başlatılan "ticaret savaş odası inisiyatifi" gereğin- ce. ABD muz konusunda da devreye girdi; Avru- pa'nın bu yoksul ülkelere desteğinin serbest piya- sa uygulamasına ters düştüğü için kaldınlmasını is- tedi. Bu arada, piyasa ekonomisi koşullannda re- kabete zorlandıklarında, söz konusu muz üreticisi ülkelerin ekonomileri tarumar olacak, sosyal yapı- lan çökecekmiş, kimin umrunda. Diğer taraftan, muz üreticisi dev ABD şirketleri- nin, ABD, iktidar ve hükümet partilerinin ikisine bir- öen yaptıklan büyük mali yardımlar da, bu serbest rekabet politikasının aslında nasıl satın alındığını, yu- kandan aşağıya, devlet eliyle yaşama geçirildiğini de aynca bize gösterdi. Serbest piyasa ekonomi- sinin, küreselleşmenin doğal ve kendiliğinden bir süreç olduğu, buna katılmak gerektiği gibi ifadeler tam bir yalan ve esas olarak ABD dış politikasına hizmet ediyor. Türkiye'yi uluslararası mali sermayenin denetim- siz kullanımına açan uygulama 1980'lerde başladı. Türkiye "dışa açılmayı", 25 Ocak "reformlanna", bunun miman Özal'a ve bu politikalann uygulanma- sını sağlamak için o zaman, başta solcular ve sen- dikalar olmak üzere tüm muhalefeti susturan aske- ri yönetime borçlu. Bugün Özal'ın hedefine ulaşma- yı vaat edenleri dinlerken bunlan da hatıriamak fay- dalı olur sanınm. Hükümete karsı sertlesecek Türk-Iş umutsuz ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Türk-Iş ile hükümet arasında 9 Şu- bat'tan bu yana göriişme- leri süren kamu toplu iş sözleşmelerindeki ücret bunalımı aşılamıyor. Türk-Jş, yann Izmir'de, gelecek hafta Diyarbakır ve Adana'da yapacağı bölge toplantılannda hü- kümete yüklenecek. Türk-Iş Genel Sekreteri ve Kamu Koordinasyon Kurulu Başkanı Şemsi Denizer, görüşmelerde ilerleme kaydedilmediği- ni belirterek "Başiadığı- nuz yerdeyiz" dedi. Türk-lş, yaklaşık 500 kamu işçisi adına hükü- metle yürüttüğü kamu toplu iş sözleşmelerinde Başbakan Bülent Ece- vit'ten umudunu kesiyor. Türk-Iş Genel Başkanı Bayram Meral, Başba- kan Ecevit'in sorunun çözümü için devreye gir- mesinin koşul olduğunu belirterek "BöJgetoplan- tıianndan sonra da sorun aşılamazsa başkanlar ku- rulunu toplayarak prog- ramımızı beliıieriz. Gö- rüşmeler olumlu veya olumsuz bir sonuca gide- cek" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle