Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 MART 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Düzgören ve
Akbal'a hapis
cezası
• ANKARA (AA)-
Genelkurmay Askeri
Mahkemesi, "Düşünceye
Özgürlük" kitabını
imzalayan gazetecı-yazar
Koray Düzgören ile sanatçı
Nilüfer Akbal'ı, -'Halkı
askerlik hizmetinden
soğutma yönünde yayın
yapmak" suçunu işledikJeri
gerekçesiyle, 2'şer ay hapis
ve 1 milyon 520 bın lira ağır
para cezasına çarptırdı.
Fadıl Akgündüz'e
sonuştupma izni
• ANKARA (AA) - Adalet
Bakanlığı, Ankara
Cumhuriyet Bassavcılığı'na
"10-20 milyar liraya
milletvekili satın
alabileceği"ne ilişkin sözleri
nedeniyle Jet-Pa Holding
sahibi Mehmet Fadıl
Akgündüz hakkında,
"TBMM'nin manevı
şahsiyetini alenen tahkir ve
tezyif etmek" suçundan
soruşturma yürütme ızni
verdi. Adalet Bakanı Selçuk
Öztek'in imzasını taşıyan
soruşturma izni, dün Ankara
Cumhuriyet BaşsavcılığYna
ulaşırken başsavcılık,
Akgündüz'ün ifadesinin
alınması için tstanbul'a
talımat yazdı.
Kutan'dan FP
adaylarına öğüt
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - FP Genel Başkanı
Recai Kutan Ankara'da bir
araya gelen partisinin
milletvekili adaylanndan
"seçime kilitlenmelerini"
isteyerek "Bu seçim bizim
için son derece avantajlı.
Kırgınlıklar. eski yeni aynmı
ortadan kalkmah" dedi.
Kutan, Tûrkiye'nin FP'nin
tek başına iktidara
gelmesine ihtiyacı oldugunu
savundu.
Motorine yüzde
6.7 zam
• ANKARA (AA)-
Motorinin perakende satış
fiyatma bugünden itibaren
ortalama yüzde 6.7 zam
^apiWı. Petrol Ofisi AŞ'den
yapılan açıklamaya göre,
motorinin litre fiyatı,
Ankara'dalöObinlOO
. liradan 170 bin 800 liraya.
.'lstanbul'da 160 bin 900
; liradan 171 bin 600 liraya.
; Izmır'de 159 bin 600 liradan
•170 bin 300 liraya
• yükseltildi.
7 pofis memuru
• ANTALYA(AA)-
Antalya Emniyet Müdürii
Natık Canca, Antalya'da,
çocuğunu hastaneye
yetiştirmek isterken ters
yöne giren bir vatandaşı
tartakladıklan gerekçesiyle
7 polis memurunun açığa
alındığını ve haklannda
soruşturma başlatıldığını
bildirdi. Canca, "Kendini
bilmeyen 5-6
memurumuzun, hoş
obnayan yanlış davranış
biçimi yüzünden, 3 yılın
emeği bir anda yıkıldı. Buna
kimsenin hakkı yok" dedi.
Kayıp
1 trilyon davası
• ANKARA (AA)-
Kapatılan RP'nin Genel
Başkanı Necmettin Erbakan,
genel başkan eski
yardımcılan Şevket Kazan
ve Ahmet Tekdal'ın da
aralannda bulunduğu 79
kişinin, 1997 yılı Hazine
yardımını 71 il teşkilatına
makbuz karşıhğı dağıtıhnış
gibi göstererek "kamu
kurumunu dolandırdıklan ve
bu yolla Siyasi Partiler
Yasası'na aykın
davrandıklan" gerekçesiyle
yargılanmalanna bugün
devam edilecek.
Özerdem asker
kaçagı çıktı
• GÖLBAŞI(AA)-
Budapeşte'de kaldığı otelin
lobisinde ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ı
yumruklayan ve yargılaması
sonucu delil yetersızliğinden
beraat eden Veysel
Özerdem, asker kaçagı
olduğu gerekçesiyle
Adıyaman'ın Gölbaşı
ilçesinde gözaltına alındı.
Özerdem'in llçe Jandarma
Bölük Komutanlığı'nda
gözaltında turulduğu, 9
yıldır asker kaçagı olduğu.
Elazığ Askerlik Şubesi'ne
çekilen faksın yanıtı
geldiğinde, belirtilen
birliğine mevcutlu olarak
götürülüp teslim edileceği
bildirildi.
Konrad Adenauer Vakfı'nın araştırmasına göre gençliğin en önemli sorunlan belirlendi
"Issizlik ve yetersiz eğitim'Istanbul Haber Servisi - Kon-
rad Adenauer Vakfı tarafindan
yaptınlan araştırmada gençler.
yaşamı en anlamlı kılan değerin
aileden sonra "eğhûn" oldugunu
belirttiler. Araştırma sonucuna
göre gençler, ülke sorunlannı bi-
rinci olarak eğitimcilerin, ikinci
olarak da gençlerin çözebilece-
ğine inanıyor. Gençliğin en
önemli sorunlan arasında ise bi-
rinci sırayı yüzde 70"le "ijszfik",
ikinci sırayı yüzde 64'le ''yeter-
siz eğitim",üçüncü sırayı da yüz-
de 60'la "yoksufluk" alıyor. Tür-
kiye'deki gençlerin yüzde 72'si-
nin ölüm cezasına karşı olduğu,
Alman gençler arasında yapılan
başka bir araştırmada ıse Alman
gençlerinin yüzde 84'ünün ölüm
cezasından yana olduğunun or-
taya çıktığı bildirildi.
Konrad Adenauer Vakfı tara-
findan Istanbul Mülkıyeliler
Vakfı Sosyal Araştırmalar Mer-
kezi'ne yaptınlan "Türk Genç-
Kği 98- Suskun KitJe Büyüteç Al-
nnda" başlıklı araştırmanın so-
nuçlan, dün The Marmara Ote-
li'nde düzenlenen toplantıyla
açıklandı. Toplantıya. Konrad
Adenauer Vakfı Türkiye Temsil-
cisi Dr. YVulf Schönbohm, Istan-
bul Mülkiyeliler Vakfı Sosyal
Araştırmalar Merkezi Genel Ko-
\akfin araşürmasında, gençlerin yüzde 72'sinin ölüm cezasına karşı olduğu ortaya çıkta.
ordinatörü Cenap Nuhrat ile
Türk Demokrasi Vakfı Başkanı
Bülent AkarcalTnın da aralann-
da bulunduğu vakıf üyeleri katıl-
dı.
Türkiye'de 11 ilde 15-27 yaş
arasında toplam 2 bin 223 gen-
cin görüşünün alındığı araştır-
manın sonuçlanna göre gençle-
rin ortalama eğitim düzeyinin
9.8 yıl olduğu belirlendi. Araştır-
maya göre görüşülen gençlerin
yansı bilgisayan, yüzde 82'sı de
înternet'i hiç kullanmamış.
Gençlerin boş zamanlannı etkin
bir şekilde doldurmadığının be-
lirtildiği araştırmada, en çok ya-
pılan boş zaman etkinliğinin ise
"Idtap vedergi okumak" olduğu
bildirildi. Araştırmada, gençle-
rin yüzde 47'sinin spor yaptığı.
yüzde 70'inin hiçbirkulübe, der-
neğe ya da benzer bir kuruluşa
üye olmadığı. yüzde 29'unun ise
sevgilisi ya da kız/erkek arkada-
şı olmadığı belirlendi.
Gençler, en anlayışlı kişi ola-
rak "anneterini", en anlayışsız
kişi olarak ise "öğretmenlerini"
görüyorlar. Gençlerin eğitimde-
ki başlıca şikâyetleri "ezberin
eğirimdeki ağu-ngT; gençlerin
yansından fazlası ise "okuDarda
gençlerin kişOiğinin geüşmesinin
engeüendiğûıi*' düşünüyor.
Gençler ıçın yaşamı anlamlı
kılan değerler sıralamasında da
birinci sırayı ailevi değerler,
ikinci sırayı entelektüel değerler,
üçüncü sırayı toplumsal değer-
ler, dördüncü sırayı bireysel de-
ğerler. beşinci sırayı dinsel de-
ğerler, altıncı sırayı ise maddi de-
ğerler alıyor.
Araştırmaya göre gençlerin
yüzde 70'i görücü usulü evliliğe
karşı, yüzde 83 'ü aile planlama-
sından yana, büyük birkısmı ise
"Ailenin geçim sorumluluğunu
kan-kocanın ortaklaşa üstlen-
mesi" konusunda modern yak-
laşımı benimsiyor.
Gençlerin devletten beklenti-
leri arasında en önemli grubu
yüzde 39 ile "İş ve maddi des-
tek". yüzde 27 ile "EğftmT, yüz-
de 19 ile "Sosyal hizmet, insana
saygı,flgi,yardun", yüzde 8 ile de
"Demokrasi, özgürtük ve inanç
özgüriüğü" alıyor.
Araştırma sonucunda, gençle-
rin yansından çoğunun Tûrki-
ye'nin AB üyeliğinden yana ol-
duğu, AB üyeliğinden yana
olanlann dabeşte ikisinin Tûrki-
ye'nin "Avrupa'ya bel bağla-
maksızın kendi kendini geKştir-
mesi"" gerektiğini düşündüğü or-
taya çıktı.
Araştırmada, gençlerin ya-
şamlanndaki memnuniyetin
"orta" düzeyde olduğu, çoğun-
luğunun da "Gelir dağılımında-
ki eşitsizUğin daha da derinleşe-
ceği" yönünde kaygısı bulundu-
ğu belirlendi. Gençlerin yakla-
şık yansı, hiçbir partinin gençle-
rin sorunlanyla ilgilenmediğini
belirtirken yüzde 30'u da anket
tarihinde bir seçim olsaydı oy
kullanmayacaklannı ya da ge-
çersiz oy kullanacaklannı söyle-
di.
Tekstil fabrikasmda, erkeklerle aynı işi yaptıklan halde daha az ücret almaktan yakınıyorlar
'Kadınlarevdede işyerindede sömüriiliiyor
9
tPEKYEZDANt
New Yorklu kadın dokuma işçilerinin
1857'de "eşit işe eşit ücret" sloganıyla baş-
lattığı kadın mücadelesini, 142 yıl sonra
"hâlâ" sürdüren, biri sendikacı, dört kadın.
Tekstil işçileri aynı fabrikada çalıştıklan
erkek işçilerle "aynı işi yapıp" onlardan
"daha az" maaş alıyorlar. Tekstil İşçileri
Sendikası 2 No'lu Şube Sekreteri Mfimt-
neHancan (42), tekstil işçileri Özen Demir
(26), Ayşe Kalkan (23) ve Fatma Durdu
(30) ile işten, emekten, çalışmaktan, erkek-
lerden. kocalann kıskançlığından, kısaca
"kadın dertterinden" konuştuk:
- tşci kaduılann başlıca sorunlan neter-
dir?
Mümine - Işyerlennde de maalesef ai-
lede olduğu gibi her zaman ikinci sınıf mu-
amelesi görüyoruz. Her ne kadar kadın ça-
lışma yaşamına eskısinden daha çok girse
de. bizler evde. işyerinde, sokakta. her an-
lamda sömürülüyoruz; cinsel tacize, hak-
sız yere işten çıkanlmaya'maruz kalıyo-
ruz. Fabrikalarda, doğum yapan kadınlar
ilk önce işten çıkanlan kadınlardır. Çocu-
ğu olan kadmlara "Çocuğun hasta olur, isj-
ni itamal edersüı" gibi bahanelerle iş veril-
miyor. Ben bu yüzden çok kapılardan dön-
düm.
- Ev işierini bölüşüyor musunuz?
• Tekstil İşçileri
Sendikası Şube
Sekreteri Mümine
Hancan, "Sokakta
kadın haklannı
savunup evde
benim hakkıma
tecavüz ediyorsa
ben böyle kocanın
8 Mart'ı
savunmasını
istemiyorum" dedi. Fatma Durdu, Mümine Hancan ve Ozen Demir sorunlannı anlatular.
Mümine - Ben günde 12 saat bile çalış-
sam, eve geldiğim zaman yemek yapılma-
mıştır, bulaşık. çamaşır duruyordur. Hatta
çocuklann okul veliliği bile duruyordur.
okuldakı bır toplantıya dahı adamlar git-
mez.
u
Benim tşimvar" der. Nereye gidiyor-
sun? "Kahveyegidiyoruın." Niye okul top-
lantısına gitmıyorsun? Senin de çocuğun
bu. Çocuklann bakımı, yemeği, ekmeğı.
evin temizliği, ütüsü. herşeyı kadına bakı-
yor. Akşam oldu mu erkek alıyor eline ku-
mandayı, bir güzel uzatıyor ayaklannı, ya
maç izliyor ya da kahveye gıdiyor. Ama ka-
dının ne bir sosyal hayatı ne bir sinemaya
gitme şansı var. En fazla. dedikodu yapmak
için üst kattaki komşuya çıkabilirsin.
Ayşe-Evlendikten sonra sosyal hayat bi-
tiyor zaten. Ben nişanlıyım şu anda, ancak
evlenmeye korkuyorum açıkçası. Buraya
gelirken bile nişanlımdan izin almak duru-
munda kaldım. Nişanlanmadan önce arka-
daşlarla toplanıp sinemaya falan gidiyor-
duk, şımdi o da yok.
Mümine-Ben, mesela sendikada ilk ça-
lışmaya başladığım zaman eşim bana çok
destek verdi. Ancak iki ay sonra, eve geç
gidiyormuşum, zaman ayırmıyormuşum
diye eşimle düşman olduk. Çünkü önceden
ben sekiz saat çalışıyordum, erkenden eve
geliyordum. yemek yapıyordum, önüne ha-
zır yemek koyuyordum. Kendisi "flerici,
demokrat, solcu' oldugunu söyler. ama bu
demokratlar arasında çoraplannı çıkanp
kansına yıkatanlar bile gördüm ben ma-
alesef. Mesela 8 Mart Kadınlar Günü'nde
eşim dışan çıkıp afışleme yapardı, ama ak-
şam eve gelince de çorabını bana yıkatır-
dı.
Eğer senin hakkını sokakta savunup ev-
de benim hakkıma tecavüz ediyorsa, ben
böyle kocanın 8 Mart'ı savunmasını iste-
miyorum kardeşim. Işte bu yüzden bu işe
bizim sahip çıkmamız lazım. 8 Mart Dün-
ya Emekçi Kadınlar Günü, gerçekten içi
doldurularak kadınlann sahip çıkması ge-
reken bir gün. Çünkü bu mücadelenin baş-
langıcında da kadınlar vardı.
- Kadınlar kocalanyla eşit haklara sahip
olmak için ne yapmalı peki?
Özen - Bana göre, bir kadın çalışıp ger-
çek anlamda ekonomik özgürlüğünü ka-
zanmalı ki erkekle eşit olabilsin. Başka tür-
lü neyin kavgasını yapacaksın yani? Otu-
rup bir erkekle "Ben seninle eşitfan" de-
mekle olmuyor. Erkek sana köle gözüyle
bakıyor.
Ayşe - Nişanlım ne çalışmamı ne de iş-
yerinde mesaiye kalmamı istemiyor, bu
yüzden çok kavga ediyoruz. Ama ben ev-
lendikten sonra da çalışacağım. Çalışma-
ya, kendi kazandığımı harcamaya alıştım
artık, o sıkıntıya gelemem. Bu, kocamı sev-
mediğim anlamma gelmez.
Doc Dr. Ali Simsek
' 1950 öncesi eğitim
sistemi sonraki
dönemdenbaşarılı'
tstanbul Haber Servisi
- TÜSlAD'ın mesleki
eğitimle ilgili raporunu
hazırlayan Doç. Dr. Ali
Şimsek. 16. Milli Eğitim
Şûrası'na sunduklan ra-
pordaki önerilerin, şûrada
alman kararlarda yüzde
90 oranında etkili oldu-
gunu söyledi. Şimşek.
1950'ye kadar yaşanan
Kemalıst dönemde eği-
tim konusunda yapılanla-
nn, günümüzde dünyarun
yeni uygulamaya başladı-
ğı etkili yöntemler oldu-
gunu söyledi.
TÜSİAD'ın 16. Milli
Eğitim Şûrası'na sundu-
ğu "Türkiye'de Mesleki
ve Teknik Eğjtimin Yeni-
den Vapılandınlması" ad-
lı raporun yazan Anado-
lu Unıversitesi Iletişim
Bilimleri Fakültesi Öğre-
tim Üyesi Doç. Dr. Ali
Şimşek, gazetecilerle
söyleşi yaptı. Şimşek.
TÛSlAD için hazırladık-
lan raporun 16. Milli Eği-
tim Şûrasf nda etkili ol-
dugunu belirterek çok
amaçlı liseler kurularak
sayılan 70'e ulaşan fark-
lı adlı lise türlerinin azal-
tılması önerilerinin kabul
edildiğini söyledi.
Okullarda tam gün-
tam yıl eğitim verilmesi.
modüler kredili sisteme
geçihnesi, ders kitapla-
nnda cinsiyet aynmcılı-
ğına dayalı içeriklerın
kaldınlması, okullarla iş-
letmeler arasında meslek
lisesi mezunlannın istih-
damı konusunda birimler
kurulması gibi şûra karar-
lannda hazırladıldan ra-
porun da etkili oldugunu
kaydetti.
Türkiye'de 1950'ye ka-
dar yaşanan Kemalist dö-
nemde eğitim konusunda
çok yoğun ve etkili çalış-
malar yapıldığını vurgu-
layan Şimşek, 1920'liyıl-
larda genç cumhuriyetin,
günümüzde Batılı ülkele-
rin yeni uygulamaya baş-
ladığı uzaktan eğitim ko-
nusunda çalışmalar yap-
masının, Kemalist dö-
nemde eğitime verilen
önemi gösterdiğini söyle-
di.
Köy Enstitüleri'nin nü-
fusun mesleki eğitiminde
ve göçün önlenmesinde
çok önemli katkılan ol-
dugunu anlatan Şimşek,
eğitim alanında 1950 ön-
cesi Kemalist dönemin,
1950 sonrası dönemden
daha başanlı oldugunu
söyledi. 1950 sonrasmda
imam hatip lisesi sayısı-
nın. "mesleki eğitim ve-
ren okul sayısını arttırryo-
ruz" denılerek arttınldı-
ğını belirten Şimşek, an-
cak bu okullann imam ve
hatip olamayan kız öğ-
rencıleri aldığını vurgu-
ladı.
Üniversiteye gireme-
yen klasik lise mezunJan-
nın büyük oranda işsizlik
sorunu yaşadıklannı vur-
gulayan Şimşek, meslek
lisesi mezunlannın bü-
yük çoğunluğunun ıse
üniversitede farklı for-
masyonlan tercih etmele-
rinin, mesleki eğitımde
kendileri için yapılan har-
camanın boşa gitmesıne
neden oldugunu söyledi.
Üniversitelerarası Kurul'da lisansüstü eğitim konusu ele alındı
Master sıııavlanmla değişiklik
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Baş-
kanı Kemal Gürüz. lisansüstü eğiti-
mi için üniversıteler tarafindan yapı-
lan bilim sınavının kaldırılmasını
önerdi.
Üniversitelerarası Kunıl (ÜAK),
Uludağ Üniversitesi Rektörii ve
ÜAK Başkanı Prof. Dr. Ayhan Kızıl
başkanlıgında toplandı. ÜAK üyele-
rine bir açıklama yapan Prof. Dr. Gü-
rüz, lisansüstü eğitimini kapsayan
master ve doktora programlan için
üniversiteler tarafindan yapılan bi-
lim sınavının kaldınlmasını önerdi.
YÖK"ün bu konuda hazırladığı Li-
sansüstü Eğitimi Yönetmeliği'nde
yapılması öngörülen değişiklik hak-
kında bılgi veren Gürüz, master ve
doktora için bundan sonra Lisansüs-
tü Eğitim Sınavı'nın (LES) ağırlıklı
olmasının planlandığını bildirdi. Gü-
rüz, LES'ın yanı sıra, master ve dok-
tora için ahnacak öğrencilerle görüş-
me yapılıp yapılmayacağına ve not
ortalamasına bakılıp bakılmayacağı-
na üniversitelerin karar vermesinin
önerildiğini kaydetti. Gürüz'ün öne-
risi, toplantıda tartışıldıktan sonra
karara bağlandı. ÜAK toplantısında
S p o n s o r f i r m a l a r u y a r ı l d ı
Reklam durdurma cezasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Reklam Kurulu, aralannda "Çarktfe-
tek"in de bulunduğu 3 televizyon prog-
ramındaki sponsor firma reklamlanna
durdurma cezası verdi. Kurulun kara-
rına uymayan fîrmalara 54 miryar lira
para cezası verilebilecek.
Reklam Kurulu, son toplantısında
Kanal D'de yayımlanan "Çarkrfetek",
HBB'de yayımianan "ÖnceSağnk" ve
NTV'de yayımlanan "1STV Yol" adlı
programlarda yer alan sponsor firma-
lann program desteklemesini. 4077 sa-
yılı Tüketicinin Korunması Hakkında
Yasa'nm 16. maddesine aykın olarak
yaptıklannı sa'ptadı. Bunun üzerine ku-
nıl, programlan destekleyen sponsor
firmalann reklamlanna, yasalara uy-
gun düzenleme yapılıncaya kadar dur-
durma cezası verilmesini kararlaştırdı.
Reklam Kurulu Başkanı Mehmet
Akif Ersin. bu programlarda "destek-
laae'' ad» altında tamamıyîa sponsor
firmalann reklamlanmn yapıldığmı
kaydetti. Radyo ve Televizyonlann Ku-
nıluş ve YayinJan Hakkında Yasa'nın
23. maddesi uyannca sponsor firmanın
adının programınbaşında ya da sonun-
da uygun bir biçimde gösterilebilece-
ğini kaydeden Ersin, içerikte, fınna
ürünJerinin tanıtımı, reklamı ya da sa-
tın ahnmasını destekleyecek herhangi
bsr unsur kullamlmasının kabul edile-
meyeceğini bildirdi. Ersin şunlan söy-
ledi:
"Türkiye'de kurallar, sanki uyulma-
mak için konuhnuş. Hukuk devietinde
kurallar vasalarlabelirlcnir\c ilgili olan
herkes, beğensin beğenmesin bu kural-
lara uyar. Hukuka saygı bunu gerekti-
rir. Şayet o hukuk kuralının haksızlığı-
na vedeğ^mesi gerektiğine inanryorsa-
nız bunun k,in gerekli her türhı çabayı
harca>ahilirsinİ7. Ancak o kural deği-
şene kadar ona uymak zorundasuıız.
Sizin çıkaıiaruuza u\ nıuyor diye, o ku-
rallan çiğneyemezsiniz."
Kurul, geçen yıl haziran ve ağustos
aylannda yaptığı toplantılarda ses sa-
natçılan SibelCan'ın "Aman". Mah-
sun KırmızıgüJ'ün "Taşraü". Aşkın
Nur Yengi'ın "Yabani", Izd'in *Ema-
net", Çeük' in "Aynlık Deme Bana" ve
"Sevdan Gözümün Bebeği" ile Musta-
fa Sandalın "Araba" adlı klibinde,
sponsor firmalann yasaya aykın rek-
lamına ilişkin durdurma cezası vermiş-
ti.
aynca, tıp fakültesi öğrencilerine ye-
terlilik getirilmesine yönelik konu
gündeme geldi.
Üniversitelerarası Kurul, tıp fakül-
telerinin 5. smıflanna merkezi bir ye-
terlilik sınavı getirilmesini kararlaş-
tırdı. Yılda 2 kez yapılacak sınavı ba-
şaramayan öğrenciler, 6. sınıfa (aile
hekimliği dönemi) devam edemeye-
cek. Sınavın şekli ve zamanı bundan
sonra yapılacak ÜAK toplantısında
görüşülecek.
ÜAK Başkanı Prof. Dr. Ayhan Kı-
zıl, sınavın gelecek yıl uygulanması-
nm ilke olarak benimsendiğini belir-
terek "5. sınıflarda yapı-
lacak >ctcrlilik sınavı, ül-
ke genelinde yapılacak
milli bir snıava da hazır-
lık olacak" dedi
Başansız olan öğren-
cilerin yeniden sınava gi-
rebileceğini kaydeden
Kızıl, sınavla her fakül-
tenin bilimsel açıdan de-
ğerlendirilmiş olacağmı
söyledi. Aynca tıp fakül-
telerinin haritasınm or-
taya çıkacağını anlatan
Kızıl, öğrencilerin seçim
yapmalannda kolaylık
sağlanmış olunacağını
kaydetti.
Kızıl, toplantıda, mas-
ter ve doktora için üni-
versiteler tarafindan ya-
pılan bilim sınavının kal-
dınlması ve Lisansüstü
Eğitim Smavı (LES) ile
öğrenci alınmasının be-
nimsendiğini bildirdi.
Buna göre, master ve
doktora yapmak isteyen
öğrencilerin LES'ten en
az 45 puan alması gere-
kiyor. LES'in yanı sıra
not ortalaması ya da gö-
riişmeyle de öğrenci alı-
nabilecek. Toplantıda
aynca hukuk fakültele-
rine de sınav konulması
benimsendi.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Özalcılığa Tamam mı,
Devam mı?Menderes'ten Özal'a, 22 yıl içinde Türk Lirası
dolara karşı sadece 5 kat değer yitirmişti. Özal'ın
ekonomiye damgasını vurduğu Ocak 1980'den
Ocak 1999'a 19 yıl geçti.
VeÖzalcı 19 yılda...
Türk parasının dolara karşı değeri yaklaşık 7850
kat düştü.
Yoksulluk sının altında yaşayanların oranı yüz-
de 26'ya ulaştı. Türkiye dünyada gelir dağılımı en
bozuk on ülke arasına girdi.
Sadece sınıflar arasında değil, bölgeler arasın-
da da dengeler daha da bozuldu.
özelleştirme Güneydoğu'da işsizliği arttırdı. P-
KK terörünün toplumsal bağlannı güçlendirdi.
Ve çok partili yaşama geçildiğinden bu yana, ilk
kez dinci ve ırkçı sağın oylannın "ılımlı sağ'm oy-
lannı geçip geçemeyeceği tartışılıyor...
Tamam mı, yoksa devam mı?
•••
önümde, iktisatçı-bankacı Teoman Yazgan'ın
çok ilginç bir raporu var.
"Serbest piyasa ekonomisi" acaba niçin tcat
edilmiştir? Normal olmayan fıyat artışlannı, reka-
bet sayesinde önleyebilmek için.
örneğin Almanya'da, bir renkli TV'nin 20 yıl ön-
ceki fiyatı yaklaşık 3 bin DM iken, şimdi 800 DM
dolayındadır. Aynı mal ya da hizmeti üretenlerin
aralannda anlaşarak fiyat arttırmaları. gerek
ABD'de gerekse Avrupa'da büyük suçtur.
Oysa Türkiye'de...
Otomotiv sanayiinden inşaat sektörüne kadar,
başlıca firmalar aynı günlerde aynı oranda zam
yapariar. Örneğin beş ünlü lastik üreticisi, her ayın
ilk haftasında, aynı oranda fıyatlarını arttınr.
Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyo-
nu'na bağlı meslek odalan, her uygun gördüğün-
de kendi tarifelerini kendisi belirler. Bütün üyeleri-
ni de buna uymak zorunda bırakır...
Hani, nerede "serbest rekabet?"
•••
O zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu,
1994 yılında 16 büyük çelik üreticisi firmaya tam
117 milyondolarceza verdi.. "Anlaşarak fiyatsap-
tadıklan vepazaıianpaylaştıklan" için!
Sayın Teoman Yazgan, raporunda şöyle diyor:
"Avrupa ve Birleşik Amerika 'da aynı malı satan
firmalar, anti-tekel yasalannın da zorlamasıyla, bir
malı olabildiğince ucuz satmak, Türkiye'de ise
198O'lı yıllardan beri olabildiğince pahalı satmak
savaşı içindediher. Bu uygulama, ister istemez
Türkiye 'yi benzeri görülmeyen bir yapay ve zoria-
ma enflasvon batağına doğru sürüklemektedir."
Devfet Istatistik Enstitüsü verilen ortada.
Inanılmaz ama gerçek!.. 19 yıllık Özalcı ekono-
minin Türk halkına armağanı, yüzde 785 bin'lik bir
enflasyon!
Peki Özal bunu niçin yaptı?
Halkın elindeki "fazla kaynağın" büyük serma-
yenin elinde toplanması ve bunun da yatırıma dö-
nüşmesi için. Ama fıyat artışlan başını alıp gider-
ken, yatınmlar da beklenen düzeyde gerçekleşme-
di. Çünkü zam yapmak yatınm yapmaktan daha
kârlı oldu.
Sanayiciler, daha az üretip daha çok zam yapa-
rak, bir yıl öncekinden daha çok kazanmanın ta-
dına vardılar...
• • •
ABD'de kendi adıyla anılan yasanın gerekçesi-
ni savunan Senatör Sherman, daha 1890 yılında
şöyle demişti:
"Biz Amerikan toplumu olarak, bütün siyasal
güçleri elinde toplamış birkrala, diktatöre nasıl ta-
hammül edemiyorsak, bütün ekonomik güçleri
elinde bulunduran, denetleyen bir ekonomik kra-
la ya da krallara da aynı şekilde tahammül ede-
meyiz. Ekonomik diktatörter olan tröst ve kartel-
lerden mutlaka kurtulmak zorundayız."
Gücün gücü dengelemediği yerde demokrasi
olmaz!
özal'ın -Teoman Yazgan'ın deyimiyle- "Ortakla-
şa fiyat artışı yapılabilen tröst ekonomisi"n\n bu-
gün ülkeyi getirdiği noktadaki gibi... biryozlaşma
batağı olur.
Ve seçimlere bir ay kalmışken bile...
Önde gelen hiçbir parti, bu çarpıklığı gündeme
getirmeye cesaret edemez!
TÜRSAB'dan hazırlık
Güneydoğu için
turizm kampanyası
Istanbul Haber Servisi -
Türkiye Seyahat Acenta-
lan Birliğî (TÜRSAB)
Başkanı Talha Çamaş,
"Güneydoğu'ya yeniden
turizm" kampanyasının
ikincisini Van'dan başla-
tacaklannı belirterek
amaçlannın, Güneydoğu
Anadolu için oluşan
olumsuz imajı değiştire-
rek bölgenin esas özelliğı
olan zengin tarihsel ve
kültürel değerleri ile ta-
nınmasım sağlamak oldu-
ğunü kaydetti.
TÜRSAB, "Güneydo-
ğu'da yeniden turizm"
kampanyasının ikincisini
Van'dan başlatacak. Talha
Çamaş, kampanyayla ilgi-
li yaptığı yazılı açıklama-
da, geçen yıl açılan ve il-
ki Urfa. Mardin ve Diyar-
bakır'da gerçekleştirilen
kampanya ile bölgenin
uluslararası pazara çıka-
nlması için ilk girişimi
baslattıklannı anımsara-
tak "Bu kampanya ile
amacumz, tarihsel ve kül-
türel miras açısından dün-
yanın en zengin bölgeterin-
den biri olan Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'ni eski-
den olduğu gibi yeniden
bir turizm destinasyonu
haline getirmektir" dedi.
Çamaş, TÜRSAB ola-
rak açtıkları kampanya
çerçevesinde uygulamaya
konulacak projelerin,
dünya turizm pazanndaki
yeni trendlere de uygun
olacağı için ihtiyaç duyu-
lacak finansmanın daha
kolay temin edileceğini
ifade ederek açıklamasın-
da, hükümetin bölge için
hazırladığı projeler kapsa-
mında buraya yapılacak
yatınmlara gerekli kaynak
aktanldığında, bölgenin
çok kısa sürede turizmde
eskiden olduğu gibi yine
en cazip bölge olacağma
dikkat çekti. Çamaş şunla-
n söyledi:
"Amacımız, Güneydo-
ğu Anadolu için oluşan
olumsuzimajı değiştirerek
bölgenin esas özelliği olan
zengin tarihsel ve kültürel
değerleri ile tanınmasını
sağlamakür."
Çamaş, hükümetin Gü-
neydoğu Anadolu'nun ye-
niden kalkındınlması kap-
samında hazırladığı ön-
lemleri değerlendirirken
de. bölgenin en önemli ta-
Ieplerinden biri olan yeni
iş alanlannm açılması ve
bu yolla bölgenin ekono-
mik ve sosyal gelişmesi-
nin sağlanması için turiz-
min ideal alan oldugunu
bildirdi.