19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 MART 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Dicle'nin kurulları Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi'nde kılık- kıyafet yönetmeliği öyle "güzel" uygulanıyormuş ki, Eğitim Fakültesi'nde türbanlı öğrencilerin ifadesini almak üzere altı kişiden oluşan iki soruşturma L kurulu bile kurulmuş. Fakat, soruşturma kurullanndaki altı kişiden beşinin kansı ya türbanlı ya da karaçarşaflıymış... Türbanlı öğrenci sayısının giderek arttğı Dicle Üniversitesi'nin değerli rektörü ve soruşturma kurullan kuran Eğitim Fakültesi'nin kıymetli dekanı, YÖK Başkam'ndan "üstiin başan" plaketi hak etti artık! Kadı kızı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için ANAP Maltepe örgütünün hazırlattığı kutlama afişleri biraz aceleye gelmiş olmalı... Görenlerin anlattığına göre Maltepe'deki afişlerde "En kıymetli varlıklanmız kadılanmız" yazıyormuş. Eh, o kadar kusur zaten kadı kızında da olur! Teh 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektronft posta: [email protected] - Mesut Yılmaz kimseyle kavga etmeyecekmiş... "Bumuna vediği vumruktan ders almısa benzivor!" Ş u sıralar televizyonda bazı arkadaşlarımız gazetecilik ilkeleri üzerineant içmeye baş- ladılar. Bu çok hoşumuza gidiyor. Biz de ye- 1 min edip, ant içmek istiyoruz. Bir tür mil- letvekili yemini gibi birşey. Insan kendini millet önün- de kürsüye çıkmış gibi hissediyor. Çeşitli yayın gruplarında çalışmış arkadaşlar ka- fa kafaya verdik. Kendi tecrübelerimiz ışığında, ger- çekçilik ilkesini de esas alarak tutabileceğimiz bir "yemin metni taslağı" hazırladık. Bunu geliştirelim. Mesleğe yeni girenlere bu yemini ettirelim. Basın bay- ramında toplanıp törenle yemini tekrarlayalım. Bi- zim taslağımız şöyle: Medya Andı Gerçeğin yalnız gerçeğin peşinde koşacağıma, ama gerçeğin bulunduğum binanın bakış açısına göre de- ğiştiğini asla unutmayacağıma, objektif habercilik ya- pacağıma, ama her objektif haberin altında subjek- tif bir niyet yattığını bileceğime, bağlı bulunduğum Ben de isterem yayın grubunun o sırada desteklediği siyasi lideri öne çıkaracağıma, yayın grubumun desteklemediği si- yasi liderleri iç sayfalara atacağıma, rakip grubun des- teklediği lider ve önem verdiği konulara asla yüz ver- meyeceğime, yayın grubumun ihale, teşvik ve kre- di konulannı yakından takip edeceğime, o sırada bu- lunduğum grubun çıkarlannı zedeleyecek ekonomik haberleri çöpe atacağıma, grubumun desteklediği takımın haberlerini milli maç heyecanıyla vereceği- me, her gün birinci sayfaya bir kadın resmı bulmak için çaba harcayacağıma, bankacılık faaliyetinin ba- sın faaliyetinin doğal bir uzantısı haline geldiğini kavrayacağıma, genel yayın yönetmeninin sevme- diği sevimsiz konuları hemen öğrenip asla önerme- yeceğime, tiraj düşünce suçu promosyon servisine atacağıma; tiraj yükselince "iki manşet attık gaze- teyi zıplattık" havalan basacağıma, hatır haberleri- ni küçümsemeden gerekli büyüklükte kullanacağı- ma, patron hapisten çıktığı zaman sürmanşetten vereceğime, basının ikbalinin enerji, inşaat ve ileti- şim sektöründe yattığına inanacağıma, basın mes- lek ilkelerini yağmur yağmadığı sürece karada, ha- vada, denizde üstün tutacağıma ant içerim. Not: Ant içmek rakı içmeye benzemez. Ek Not 1: Yukarıdaki yazı "Not" dahil, Yeniyüzyıl gazetesinin birinci sayfasında önceki gün yayımla- nan yazıdır; tek değişiklik "Biz de istiyoruz" başlı- ğının "Ben de isterem" yapılmasıdır. Ek Not 2: Yeniyüzyıl'ın Dinç Bilgin adına kurucu genel yayın yönetmeni ve Korkmaz Yiğit adına es- ki sahibi Okay Gönensin yarın çıkacak bir gazete- de artık köşe pardon köşe yazarıdır. Ek Not 3: Yarın çıkacak gazetenin yazaıiarı ara- sında Pringles gibi dünyaca ünlü isimler de vardır. SESSİZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE Faziletli hanımlar Arapça ant içmeli! Fazilet Partisi. Meclis'e türbanlı mil- letvekili sokmaya hazırlanıyor. Istanbul'daki adaylar arasında dör- düncü sırada bulunan türbanlı Mer- ve Kavakçı'nın seçilme şansı olduğu söyleniyor. Fazilet, Meclis'e türbanlı birini so- kar mı, sokar... Çünkü Faziletliler'e göre, Meclis Iç- tüzüğü'nün 56. maddesinde "bayan- lar tayyör giyerler" diyor; "bayanlar türban takamaz" demiyor. Içtüzükte milletvekili seçilenlerin nasıl yemin edecekleri de yazıyor ama "Türkçe ant içilir" yazmıyor... Anımsarsanız, Leyla Zana sembol eşarbını takıp Kürtçe yemin etmişti! Fazilet'in hanımlanna yalnız türban değil Arapça yemin de pek yakışacaktır! Tabii ki bey- — lerine de... Hele beyler bir de kafalanna sa- rık ya da fes geçirdiler mi, Türkiye gerçek demokrasiye kavuşacaktır... KALa üç müfettişle soruşturma Istanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, Kadıköy Anadolu Lisesi'nde yönetim boşluğundan kaynaklandı- ğı iddia edilen konularla ilgili olarak soruşturma başlatıldığını açıkladı. Balıbey, gerek Milli Eğitim'e veri- len dilekçelerdeki iddialann gerekse basına yansıyan haberlerin açıklığa kavuşturulması için üç müfettişin gö- revlendirildiğini bildirdi. Umarız, soruşturma kısa sürede sonuçlanır ve bir zamanların Kadı- köy Maarif Koleji, eski güzel günle- rine döner! OKUR MEKTUPLARI İletişim: Zeynep E§iyok Faks: 0.212. 513 85 95 Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 tstanbul Toplu Taşımacılığa Katkı Payı... Bizler, 1992 yılından sonra ts- tanbul Valiliği tarafindan çeşitli ta- rihlerde açılan ihalelerle, çeşitli hatlardan ticari minibüs satın alan 1979 minibüsçü esjjafiyız. Istan- bul Büyükşehir Belediyesi söz konusu ihalelere itiraz etti ve vi- layet ile mahkemelik oldu. Bu ne- denle de şimdiye kadar bize ruh- sat vermedi. Ancak şimdi mahke- meyi kaybeden Büyûkşehir Bele- diyesi. bize ruhsat verebilmek için her minibüsçü esnafından 3 mil- yar 500 milyon lira para istiyor. 19 Şubat'ta tstanbul Minibüs- çüler Esnaf Odası'yla tETT Ge- nel Müdürlüğü arasında bir pro- tokol yapılmış. Bu protokole gö- re, 3 milyar 250 milyonu Toplu Ta- şımacılığa Katkı Payı, 250 milyo- nu da ruhsat parası olmak üzere her minibüsçünün 3 milyar 500 milyon lira ödemesi kararlaştınl- mış. Bu paranın 1 milyar 500 mil- yan 28 Şubat'a kadar. kalanının da 3 taksitle (Mart'tan başlamak üzere) ödenmesi kararlaştınlmış. Ancak bu konuda bize, ne tstan- bul Minibüsçüler Esnaf Oda- sı'ndan ne de tETTden bir tebli- gat yapılmadı. Kulaktan dolma duyduğumuz bilgileri araştırdığı- mızda konunun doğru oldugunu öğrendik. Büyûkşehir Belediyesi adına minibüs ruhsatını tETT veriyor. Buradan görüştügümüz Özel Ula- şım Şube Müdürü İsmail Yolcu, "Söz konusu peşinat 28 Şubat'a kadar ödenmezse gecikme ceza- sı uygulanacak. Kalan para Mart ayında başlamak üzere üç taksitte alınacak. Bu parayı öde- meyenler ruhsatlarını alamaz- lar" dedı. Bu para kesin olarak bizden haksız yere talep ediliyor. Ruhsat parasını kabul ediyoruz. tki kurum arasındaki sürtüşmenin cezasını, biz gecikmeli olarak cezasıylabir- likte ödeyeceğiz. Ancak 3 milyar 250 milyon lira Toplu Taşımacı- lığa Katkı Payı adı altında talep edilen parayı anlamakta güçlü çe- kiyoruz. Minibüsçülerden haksız yere alınacak birkaç trilyonu "se- çim parası olarak mı kullana- caklar?" diye şüphe ediyoruz. tstanbul Minibüsçüler Esnaf Odasf nın bu konuda biz esnafla- ra bir açıklama yapmamasını ve derdimizle ilgilenmesmesini de manidarbuluyoruz. Bu sorunumu- zu çözemediğimiz takdırde tstan- bul Büyükşehir Belediyesi'ni ve tETT'yi mahkemeye vereceğiz. Nurettin Cök-Mahmut Ertürk Medeniyet Karşıyaka'yı vurdu Sevimli Karşıyaka'nın se- vimli ınsanlanna sevimsiz bir hizmet sevimli olarak sunul- makta. Karşıyaka Spor Kulü- bü (KSK) arsasına 33 katlı Karşıyaka Plaza yapılması îz- mir Büyükşehir Belediye Mec- lisi'nce oybirliğiyle onaylan- mış. Ürkmeyin hemen 33 kat fılan diye, her şey kalıbına uy- durulur. 33 kere geçirirler bu sayıyı Karşıyakalımn önün- den de kimsenin ruhu duymaz. Şimdilerde görgüsüzlerin, bilgisizlerin. fakat ne yazık ki iktidarda olanlann medeniyet anlayışlan on kattan yukansı için geçerii. Yükselen yapdar- da hep onlann imzası var, Kar- şıyaka Plaza da, bu zihniyet- le. oybirliğiyle gûle oynaya Belediye Meclisi'nce onayla- mış. Dile kolay, 33 katlı bir tica- ri merkez bu onaylanan. Bu vahşi yapı o güzelim Karşıya- ka Spor Kulübü'nün tam orta yerine dikilecek. Çarşısı, dük- kânlan olacak. Kamu yaran- na olup olmadığmın, Karşıya- ka Spor Kulübü yöneticileri- nin istekleri yanında ne öne- mi yar ki. Üstelik Karşıyaka Spor Ku- lübü bu arsa üzerinde kiracı. yani devletin arsasında kirada oturuyor. Peki nasıl alımyor bu karar; işte onu anlamak mümkün değil. tmar planın- da, bu arsa spor tesisi olarak görünûyor. Olsun!.. Binanın arkasınabirde stadyum sıkış- tırınz, olur biter. Ama kent ölür. nefes alamaz, trafik akı- şı aksar. bu proje için, yollar, otoparklar yetersiz. Olsun, denizi doldurur, yo- lu genişletiriz. Bu kararla her- kes evini, bahçesini yıkıp kat istemez mi? Olsun, bunlann ne önemi var, Karşıyaka Spor Kulübü'ne gelecek olan para- lardan önemli mi? Öyle ya. futbolculann transfer ücretle- ri filan, bir sürü masraf var karşılanacak. Yetmiyor, daha fazlası lazım! Çala oynaya, ne istesek ya- panz. Kordon'a perde gibi du- var da çekeriz, göğe de yükse- liriz. istediğimiz yeri imara da açarız, yeraltına da gireriz, is- tersek Izmir'i yıkanz da yıka- nz! Kent plancılığk belediye işleri gün benim, gün senin meselesi otmamalı. Bu işlenden anlamadıklan, ortaya koyduk- lan eserlerden beili. Bu yanhşhklann geri dönü- şü yok. Yapıldıktan sonraki mahkeme karan kenti eski ba- lİnegetirmeye yetmiyor!.. Her şey bu kadar kolay olmamah. Bunlara dur demeli, ses çıkar- malıyız. Sonraki ahlann vah- ların faydası yok. Gerekeni yapahm, oylan- mızı çok düşünerek kullanalım. Bu çılgın gidişe bir son vere- lim, vermenin yollannı araya- lım. Lütfen bir şeyler yapa- hm! Ufuk Hamuroğlu / lzmir KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK behicaka turk.net ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI H A R B İ SEMtH POROY TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 10 Mart AYAS PASA -AYASMSA 10M/KT İSM 'OA, AYAS PAŞA, KANUNÎ SULTAM SÜLEYMAN TARAFtNDAN SAD- AA2AM OLA/iAK ATANPI. SUPEKUH'DA YBTİŞTİRİL£N AYAS PAfA, YAVUZ. SUİJAH SELİM ZAMANIMDA,ÖMC£ ÇAL0//BA/V S4- VAŞl'A/A,SOAJKA DA MISlR SEf=EGiNE KATILMIfrt. MeMLÜlC HÛKUUIOARI 7Z>- MAKJBAYU BİZzAr YAKADyAGAK SÜ- VÜK SEĞBAJİ TJDPLAYAN SULTAkJ SÛLEYMAM'tN TA+trA Ç Ş DAN SONRA ANADOLU SEYLCKSEYr OLMUŞ, ROPOS'UN FETHİNPE, MO- UAÇ SAVAÇI'NPA, VİYANA KUŞAr- MASI'NOA BULUNlAUfTU. ÜNLÜ SADKAZAM MAKBUL IB&- UİM PAfA, 0*Ptp4t//A/ eM&YLS İOAM BDİUMCe, AYAS PAŞA BU GÖB£VE ATBMMIÇTİ. ÜÇ YIL SOMKA VEgAOAKI ÖLEKJE OeĞİN SAOBAZAAA tiALACAK- Ttfi. AYAS PAŞA, EYÜPSUU7*N'M 60- MÛLECEK, DAHA SON&A BUKA- YA Mr'AAAg S/M4AS TA8AFIU- OAN eie rûeee YAPILACA/C- TTK. (KeSİMOe GÖeÜLÜYO/İ). İLEfUCİ y/LLAH, İSmHSUL'DA 7AKSİM İLE FfN&KLl AKAS/N- PA KAUUJ SEMTB, SA&ZA2A- MIAİ AfJISI iÇftJ"AYASPAŞA*ADI VERİLECZEKTTK.. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN KIYMET TAKDİR RAPORUNUN İLANEN TEBLİĞİ 1998/213 I.Ş. Ankara 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27.12. 1994 tarih ve 1993/26 esas 1994'1410 karar sayılı ilamı ile satılmak suretiyle hissedarlar arasındaki ortakhğın giderilmesine karar verilen Ankara Mamak ilçesi, Ekin Mahallesi'nde kâin 37813 ada 8 numaralı parseli teşkil eden 794 m2 miktanndaki arsa vasıflı taşınmazın satışına ilişkin olarak yapılan takip nedeniyle, tasınmazın müdürlüğümüzce satışa esas kıymet takdiri yapılmış olup, bilirkişilerce düzenlenen 13.1.1999 tarihli raporla taşınmaza 19.850.000.000 TL kıymet takdir edilmiş olup, taşınmaz hissedarlarından KEMAL ALTINOK - ÜZEYtR ALTINOK ve ISMAlL KANDEMİR'in adresleri tesbit edilemediğinden adlanna kıymet takdirinin ilanen tebligine karar verilmiştir. Karar gereğince yukanda isimleri yazılı hissedarlann işbu ilanın yayımından itibaren 7 günlük yasal süreye ilaveten 15 gün ki toplam 22 gün içinde varsa ıtirazlannı ilgili mercie yapmalan, olmadığı takdirde kıymet takdirinin kesinleşmiş sayılacağı, kıymet takdirinin tebliği ye- rine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 8.2.1999 Basın: 9341 PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Hepbert Ne Demek Istedi? Herbert'i anımsadınız mı? Geçen çarşamba size ondan söz etmiştim. Telefondaki "ağız dala- şımız"dan alıntılar yapmış, yazımı, "... söyledik- lerimi anladı mı, bilmiyorum. Beni bir daha arar mı? Bunu da bilmiyorum..." diyerek bitirmiştim. Doğrusu, bu kadar çabuk ses vereceğini hiç um- muyordum! Pazargünü Istanbul'a geldi. Tur operatörleri, "ölû mevsim"lerde Istanbul'a akıl almaz düşük fiyatlarla turist getiriyorlar. Tari- hi yarımadanın otelleri şu sıralar, çoğu geldikleri ülkelerdesosyalyardımlageçinen.cebidelikya- bancılarla dolup taşıyor. Herbert de bir gazetede "Düsseldorf-lstanbulgidiş-dönüş, dörtgece ko- naklama toplam 199 mark" ilanını görünce, 900 mark ödeyip tarifeli bir uçakla geleceğine, bu "ucuz fur"dan yararlanıp soluğu Yeşilköy'de al- mış. Biz gitsek, aynı paraya belki iki gece kala- bileceğimiz bu dört yıldızlı otelde, yabancılar na- sıl bu kadar ucuza kalabiliyor, merak ediyorum, neyse... Onu Yenikapı'daki otelin girişinde beni bekler- ken buldum. Barda kahvelerimizi içerken "Her- halde buraya boşuna gelmedin..." deyince, ağ- zından baklayı çıkardı. Haftalık bir dergiye hazır- ladığı "Türkiye 'de Seçim Hazırlıklan" yazısı için du- var afişlerine bir göz atıp malzeme toplayacak- mış. "Peki, afişlerinasıl anlayacaksın" soruma, "Sen varsınya!.. "yanıtını alınca, sanki başımdan aşa- ğıya kaynar sular döküldü. Çünkü onunla buna benzer bir olayı yıllar önce yaşamıştım. Her anım- sadığımda tüylerim diken diken oiurdu... Bir gün koltuğunun altında bir tomar Türk gazetesiyle çı- kıp gelmiş, "Bunlan bana üstünkörü de olsa, çe- viriver!" diye tutturmuştu. Renkli gazetelerdeki kimi yazılan ister üstünkörü, ister sözcük sözcük çevirin, bir yabancı için bazen hiçbir şey ifade et- meyebiliyordu. özellikle, iki yazıyı çevirirken anam- dan emdiğim süt burnumdan gelmişti. llki, "Ümraniye'de Çöp Patladı-27ölü" başlık- lı bir haberdi. Herbert, "çöppatlamasını" bir "ger- çek" olarak algılayıp kendi mantığında bir çözü- me vardıramadığından, çeviri ne kadar özenli olursa olsun, anlaması mümkün değildi. Dolaylı ya da dolaysız böyle bir "o/ay"a hiç tanık olma- mıştı. Diğeri ise Mehmet Artan'ın bir meslektaşı için yazdığı "Onursuz Bir Mega Alçak" başhğını taşryan bir köşe yazısıydı. Bu başlık neredeyse bir saatimi almıştı. Durup durup "Alçak sözcüğü zaten onursuzluğu da içerdiğine göre bu vurgu- lama sence özel bir anlam mı ifade ediyor" gibi- sinden sorular soruyor, anlayabileceği bir yanıt ala- mayınca, bir dizi "etimolojik seçenek"e başvur- duktan sonra dönüp yine aynı noktaya geliyor- du. Onu, o zaman ne yapıp edip "Türk Basının- da Sunular-Bir Rastlantısal Örnekleme" konulu araştırmasından vazgeçirmeyi başarmıştım. Al- man kamuoyu, onca derdimiz varken, bu yönü- müzü öğrenmese de oiurdu!.. Fakat itiraf etmeliyim ki, iki gün önce Yenika- pı-Eminönü arasında yürüdüğümüz yollann du- varlanndaki "seçim afişleh"ri\ çevirirken yaşadı- ğım çaresizlik, daha öncekihe kat kat raiimet okutmuştu!.. Bu afişleri daha önce de görmüş, okumuş, fakat üzerime almadığımdan, "taşıyama- yacağım" bir rahatsızlık duymamıştım. Ama tek tek okuyup, üstelik anlamlarını da açıklayarak başka bir dile çevirirken neredeyse boğulacak gi- bi oluyordum. Bana her afiş, Nâzım Hikmet'in, "Eğer duvardaki afış yalan söylüyorsa..." dizesi- ni anımsatıyordu. Evet, bu afişleryalan söylüyor- du! Bunlar sanki sanal bir ülkenin, sanal insanla- rı için hazırlanmıştı. Bu afişlerde insanlara. "ken- dilerinin dışında", başka bir dünya sunuluyordu. Insanlar bunlann karşısında kendi gerçeklilikle- rinden kuşku duyabilirlerdi. Teslimiyetin kaynağı da, insanın kendisinden kuşku duyması değil miydi? Dikkatle baktığınızda, afişlerdeki yüzle- rin, seslendikleri insanlarda bu duyguyu uyandır- mayı hedeflediklerini görüyordunuz... Insanlan, "cennet vaatleriyle" kandırıp teslim almak, "yö- netilmeye koşullandırmak" istiyorlardı. Aklımdan geçenleri Herbert'e sezdirmemeye ça- lışıyordum. Tansu Çiller'in "Bir celsede mahke- me!" afişinin karşısında durduğumuz sırada, elin- deki not defterini cebine koyup "Yeter" dedi, "ben bu işten vazgeçiyorum..." Şaşırmıştım. Nedenini sorunca, "Bunlardan yazı çıkmaz!" diye yanıtla- dı. Üstelemedim. Birlikte köprüden yürüyüp Ka- raköy'e geçtik, oradan da tünelle Beyoğlu'na çık- tık. Çinekop yerken de sormadım. Herbert bu sabah ülkesine döndü. Giderken, bana verdiği not- lanna hiç bakmadan çöpe attım. Ama, şimdi ken- di kendime sormadan edemiyorum: Bunlardan yazı çıkmaz!" derken acaba ne demek istemişti? Faks:0216-418 8410 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 1 2 3 4 5 6 7 SOLDAN SAĞA: 1/ Divan edebi- yatmda.birkasi- ' deye sıkıştınlmış 2 gazel bölümüne verilen ad. 2/ 3 Mantık... Hasta- A !ık,dert.3/Çürü- me, mayalanma 5 yadahastalıkla- _ ra yol açan tek ° hücreii canlı. 4/ 7 " — ü şeb Mec- nunmisaligeze- 8 rim her yeri" g (Gevheri)... tliş- kin. değgin. 5/ Ad kavmi hükümdan Şeddad tara- 1 findan cennete benzetile- rek yaptırılan efsanevi 2 bahçe... Bulgaristan'ın 3 para birimi. 6/ Birinden 4 birinin olacağı sanılan iki c iş için kullanılan bir bağ- laç...lritanelıbezelye. 7/ 6 Erzincan'ınKemaliyeil- 7 çesinin eski adı... Neodim Q elementinin simgesi. 8/ q Cinsel güçsüzlük. 9/ Bir y anda oluveren, apansız.. Kişinin dış dünyayla ilişkiyi red- dederek kendi iç dünyasına kapanması. YUKARIDAN AŞAĞrYA: 1/ Birden çok anlamı olan bir sözcüğün yakın anlamımn değil de uzak anlamının kulla- nılması sanatı. 2/ Bilinç... Beraberinde yağmur getirmeyen güçlü fırtına. 3/ Kocaeli ılinde bir ılçe... Küçük erkek kar- deş. 4/ Gözleri görmeyen... Animist dinlerdeki doğaüstü güç. 5/ İnsanın düşünme v« akıl yürütme yeteneklennin tümü... Japon lirik dramı. 6/ Kuran'ı güzel, yüksek sesle ve usulün- ce okuma. 7/ Şalvann üstüne giyilen ve önde uzun iki par- çası olan gıysi... Boru sesi. 8/ Bir tür taze ve tuzsuz beyaz peynir... Bir ilimiz. 9/"— Hayworth": ABD'li sinema oyun- cusu... Alanya yakmlannda bir çay. N E K R O P O L • 1 M R A H O R | S G | A F | L A R T B U K A L E M U N O T | D A N A | A L A P A N •K T M U R A N U S •M E 1TT | G A Y A K E T T Y O L O J T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle