Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 ŞUBAT 1999 SALI
Öğretmen Ali Karlık, Kayabaşı îlköğretim Okulu ve 7 yıllık çağdaş eğitim savaşımmı anlattı
6
Ağacı yaşken kesemediler'ZEVNEPEŞtYOK
•'Türkhe"nineğitimle kuıtarüacağına ina-
nan", özlenen "çağdaşlaşma ve aydınlan-
raanın" gerçekleşeceğini düşünen ve De-
nizli"nin Kale ilçesine bağlı Kayabaşı köyün-
de 7 yıldır çağdaş eğitim adına savaşim ve-
ren Afi Karhk mücadelesini anlattı.
Türkiye'de eğitimin önemli olduğunu vur-
gulayan Ali Karlık, Kayabaşı köyünde yap-
tırdıklan okulla vermek istediği mesaji şöy-
le açıklıyor:
"Bizterhiçbirzamangüzel peneereter,du-
varlar yapmak için uğraşmadık. Bu çalış-
malarunız özlü bir inancın üriinüdür. Tür-
kiye'nin eğitimle kurtanlacağma inanıyoruz
ve biz dhoruz ki ülkenin bütiin köylerinde
Kayabaşı Cumhuriyet tlköğretim Okulu gi-
bi okullar oktuğusüreceöziediğiıniz çağdaş-
laşma ve aydınlanma gerçekleşecektir."
1992'de Güneydoğu'dan Kayabaşi'na gel-
dığinde köyû Doğu'yu aratmayacak durum-
da bulduğunu belirten Karlık, "Ben kim-
dîın ve ne iş yapıyordum? Günkrce düşün-
dükten sonra bir şeye karar vermem gerek-
tiğjni hissettim. Buişiyapacak mıydım. yok-
sa her şeyi bırakıp gidecek miydim?" dıye
konuşuyor.
Karlık, önce okulun çehresini değiştirdı.
getırttıği televizyon ve videoyla o çevrede
ılk kez görsel eğitim veren bir okul yarattı.
Ardından okulda çıkardığı, çe\Te köylere
ve Denizli'ye kadar ulaştırdığt "Kayaba-
şı'nın Sesr ısımlı gazeteyle öğrencılerin hıç
yaşamadıklan bir duyguyutatmalannı sağ-
ladı.
Yasakla gelen değjşim
Bir sayı basılan gazetenın Denizli'de top-
laülmastnın yarattığı etkıyi ise Ali Karlık şöy-
le anlatıyor:
"Cumhuriyet muhabiri Ömer Yurtsever,
gazetenin toplatılmasıy la ilgili 'Ağacı yaş-
ken kestıler' başlıklı bir haber yaptı. O gün-
den sonra Kayabaşı'nıntarihideğiştL Biitün
yerel ve ulusal basın Kayabaşı'na akın etti.
Birçok duyarlu çağdaş. Atarürkçü insan *il-
kokul çocuğunun çıkardığı gazete nasıl olur
dakapatılır' drye tepki vermeye başladı. Biz
de ikinci baskıyi "Ağacı yaşken kesemediler'
başhğıyla çıkardık. Kayabaşı'nm Sesi böye-
ce devam etmek zorunda kaldL"
Tüm bu tepkılcT sonucunda Içışleri ve
Mılli Eğitim bakanlıklannın yayımladığı
bildinlerle gazetenın yayınına devam ettiği-
ni belirten Karlık. "O zamanlar Atatürk il-
ke ve devrimterine sakbnlar yoğunlaşrtnştu
üstelik Uğur Mumcu da ötdüriilmüştü, bu
olaylar gazetenin bir çizgiye oturmasma ne-
denokhı"diyor.
'Güzel gflnler'
650 aboneye ulaşan Kayabaşı'nın Sesı
gazetesı, 17 sayı devam etti. Gazete devam
ederken Ali öğretmen öğrencilenyle tiyat-
ro çalışmalanna başladı. Hazırladıgı "Kemal
Paşa"nın Emri" isimlı ovunu önce Kale'de.
sonra da Denizh'de sergıledıler. Ali Karlık,
o günlen "meslek yaşamunın en güzel giin-
leri" olarak nitelıyor ve \erdığı mücadeleyı
şöyle anlatıyor:
"Atarürkçü Düşünce DemeğiAnkara Ge-
nel MerkezTnden davet geldi. Çocuklaıia
birlikte Ankara'ya gittik.Ogüne kadar mek-
tuplaşnğımız, telefonla görflştüğümüz ya da
gazeteye abone olan insanlarla orada karşı-
laşuğımızda çok duygulu anlar yaşadık."
1996 yıhna gelindiğinde Ali Karlık, kö-
yün muhtanyla birlikte yenı bir okul proje-
sınde çalışmaya başladı. O günleri Karlık.
"Okulun sadece Kayabaşı'na değiL, çevre-
deki tüm köylere hizmet \ersin ve çağdaş
eğftim koşullany la donatılnıış bölgedeki tek
okul olsun diye düşündük. Önce 5 derslikli
birokul planlamtştk. Sonra nasılobabirgün
8yühkeğitim yasallaşacak diyeana suufi.bil-
gtsayar odast, kürüphanesiyk' dört dörtlük
bir okul yapmak için kollan srvadık ve şim-
di bakıyorum da gerçekten bunu başardık
galiba" dıye anlatıyor.
Bugün Kayabaşı köyünde 3 katlı 8 ders-
lıklı, kaloriferli, Ali Karlık'ın deyimiyle
" KaJeveçevreüçderdebenzeribulunmayan
bir okul" ikinci dönem ıçın öğrencılennı
bekliyor. Yaklaşık 30 mılyar liraya mal olan
okula 68 Kayabaşı köylüsü. 448 Cumhun-
yet okuru, 40 kurum, 18 şirket bağışta bu-
lundu. Son olarak Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'ndan gelen 12 milyarlık yardımla okulun
son eksikleri tamamlandı.
AB Karfak: Türkiye'nin eğitim-
le kurtanlacağına inanıyoruz.
Ülkenin biitün köylerinde Ka-
yabaşı Cumhuriyet İlköğretim
Okulu gibi okullar olduğu sü-
rece özlediğimi/ çağdaşlaşma
ve aydınlanma gerçekleşecektir.
Engel Grubu
Gorme EnqeHiler
Ortopedik
Işitme
Zihinsel
özel Yetenekliler
Bilim ve Sanat Merkezı
Kaynaştırma ve Anaokulu
Toplam
Okul ve Kurum
Sayısı
10
4
49
180
2
4
1
250
Öğrenci sayısı
895
254
6.363
8.100
46
57
20
15.775
Ozeleğitim
gereksinimi
karşûanamıyor
• Türkiye'de özel eğitim verilmesi gereken
3 milyon çocuk ve gençten yalmzca 16
binine özel eğitim verilebiliyor.
tPEKYEZDANt
Türkiye'de 0-18 yaş gru-
bunda üç milyon çocuk ve
gencın özel eğitime gerek-
sinim duyduğu, bunlardan
yalnızca 16 binine bu eği-
timin verilebildiği belirtil-
di. Eğitim-Sen 2 No'lu Şu-
be Başkanı Alaaddin Din-
çer, engelh msanlarla en-
gelsizler arasındaki eşitsiz-
likleri ortadan kaldırmanın
bütün toplumun görevi ol-
duğunu belirterek, "Dün-
yanınçeşitü ülkelerindeçok
önemsenen özel eghim uy-
gulamasında, dünyada ya-
şanan gelişmeler, örgütlen-
me biçimleriveyasal düzen-
lemelergeciktirilmeden uy-
gulamava laınulmabdır" de-
di.
9 milyonu etküiyor
Eğıtim-Sen 2 No'lu Şu-
be Başkanı Alaaddin Din-
çer. "Engellilcr içinözeleği-
timin". çocuklann anne ve
babalan ile birlikte düşü-
nüldüğünde yaklaşık 9 mil-
yon kişiyi, yani genel nüfu-
sun yüzde 15'e yakınbölü-
münü ilgilendirdiğini ifade
ederek, "Böyle önemli bir
konuda çok az yol alındığı-
m" söyledi. Okul çağı nü-
fusu olarak düşünüldüğün-
de bu oranm yüzde 25'e
vardığma dikkat çeken Din-
çer, "Eğhim öğretim siste-
mini doğrudan ilgilendiren
bu konuya ilişkin ciddi ön-
lemler alınmasının zorun-
lulukhalinegeldiğinr vur-
guladı.
Türkiye'de Milli Eğitim
Bakanlığı'na bağlı 9, Sos-
yal Hizmetler ve Çocuk
fisirgeme Kurumu'na bağ-
lî 57 kurumda okul öncesi
Eğitimin verildigini belir-
. ten Dinçer, Batı Avrupa ül-
ltelerinde bu oranlann çok
dkha yüksek olduğunu söy-
lcdi.
• Alaaddin DinçeT, özel
«itim kurumlannda çalı-
şan personelin, çocuklann
Agel özelliklerine göre ye-
tlştirilmediğini ıfade ede-
rfck. bu alandaki personelin
^ıtim ve öğretim program-
lânnın da çagın gereklerine
ı^gun olarak yenilenmesi
şjfcrektığini bildirdi. Çalışan
ffcrsonelin ekonomik, sos-
5^1, özlük ve mesleki so-
rtınlannın da bulunduğuna
djkkat çeken Dinçer, "Bu
eğitim kurumlannda görev
yjıpan personelin ayrıca
ÖKcndirilmesi ve bu kurum-
lardan uzaklaşmalannın
nuşru.
Çöztim önerileri
Dinçer, özel eğitime iliş-
kin sorunlann çözümü için
önerilerinı şöyle sıraladı:
• Sorunluçocuk vegenç-
terinuygun eğhhnleriiçin en-
gel türü, derecesi. gereksi-
nimteri ve uygun ortamla-
nn düzenlenmesi
• Finans kaynaklarmın
oluşturulmasında başta de%-
let olmak üzere sorunla ıl-
gili bütün kurumlann so-
rumluluklannı yerine getir-
meleri ve kurumlararası eş-
güdümün sağlanması
• Bualandavarolanya-
sal boşluklann cngellilcrden
yana düzenlenmesi
• Çocuklann sosyal ak-
tivitelerini geliştirecek et-
kinliklere öncelik verilme-
si
• Özel egitim yürütülen
kurumlann, eğitim kalitesi-
nin artbrüarak sayüannın
çoğamlması
• Çalışan personelin dü-
zenli olarak hizmet içi eği-
timden geçirilmesi, ış güç-
lüğü değerlendirilerek ücret-
lendirmenin buna göre ya-
pılması
• Devietkurunüan ileözel
kurumlann çahşarmak zo-
runda olduğu engelli insan
sayısının arttınlması.
Bakan Bostancıoğlu: Politikayı okula, camiye ve kışlaya sokmayacağız
6
Laîk eğüjmden ödün yok'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli
Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu. 56.
hükümet olarak politikayı okula, camiye ve
kışlaya sokmayacaklannı belirterek tüm il
milli egitim müdürlerınin bu konuda çaba
göstermesini istedi. Eğitimin ulusal, laik,
çağdaş ve demokratik çiz.giden
saptınlmasına ızin vermeyeceklerini
kaydeden Bostancıoğlu, "Türk milli eğitimi.
yolunu akıl ve bilimin aydınlartığı. Atatürk'ün
bize gösterdiğî yolda devam edecektir" dedi.
tl mıllı eğitim müdürleri, 8 yıllık temel
eğitim çalışmalannı değerlendirmek. illerin
eğitim sorunlannı görüşmek üzere Başkent
Öğretmenevi'nde bir araya geldi
Toplantının açılışında konuşan Milli Eğitim
Bakanı Metin Bostancıoğlu, toplantının bir
amacının da kendisinin eğitim camiasıyla
tanışması olduğunu vurguladı. Atatürk'ün
Türk milletine manevi miras olarak hiçbir
kalıplaşmış hurafe, dogma ya da ayet
bırakmadığını kaydeden Bostancıoğlu, **Ulu
önderimizin Türk milletine bıraktığı manevi
miras bilim ve akddır. Milli eğitimüni/in
yolunu da bilim ve akıl aydınlatacakür'
1
diye
konuştu.
Çağı yakalama projesi
Bostancıoğlu, gelecek yüzyılın bilgi toplumu
olacağını belinirken 'EğMmde Çağı
Yakalama 2000 Projesi' ile de halkın çağdaş
ülkeleri yakalayacağını söyledi. 55. hükümet
döneminde yaşama geçirilen 8 yıllık
kesintısiz temel eğitimin, Türkiye'yi geri
kalmış ülkelerle birlikte anılmaktan
kurtardığını vurgulayan Milli Eğitim Bakanı.
17 aylık süre içerisinde çok önemli
çalışmalar yapıldığını anlattı. Bostancıoğlu,
geçmiş hükümetin Milli Eğitim Bakanı
Hiİunet Uluğbay'ın görev değişikliğinin
nöbet değişiminden başka bir şey
olmadığını. 8 yıllık eğitimle ilgili başlatılan
tüm yatınmlann kesintisız devam edeceğıni
söyledi.
Ortaöğretimde yeniden yapılandınlma
çalışmalan başlatıldığinı kaydeden
Bostancıoğlu, ortaöğretim sistemının
mesleki ve teknik eğitim ağırlıklı olarak
yeniden yapılandınlması ıçın 22-26 Şubat
1999 tarihleri arasında 16. Milli Eğitim
Şûrası'nın düzenleneceğıni söyledi.
Bostancıoğlu, 18 Nisan 1999 tarihinde
yapılacak yerel %e genel seçimler nedeniyle
Türkiye'nin yoğun bir siyası ortam
içerisinde olacağına işaret etti. "Biz, 56.
cumhuriyet hükümeti olarak politikanın
okula. camiye ve kışlaya sokulmaması gayreti
içerisindeyiz" diyen Bostancıoğlu, il milli
eğitim müdürlerinin bu konuda öğretmen ve
öğrencileri uyarmasını istedi.
FP'li belediyenin öğretmenevi oyıınu süriiyor
FP'li Üsküdar Belediyesi'nin. eski İstanbul Vah'si
Kutlu Aktaş'ın durdurduğu Vah'debağ
Öğretmenevi arazisi üzerindeki park inşaarını.
Marmara Üniversitesi'ne verme karanyla yeniden
başlatma ^rişimi süriiyor. Eğitim-Sen'U
öğretmenlerin, topladıklan im/alan Lsküdar
Eİelediyesi'ne üetmesinin ü/erinden yaklaşık bir ay
geçmesine karşın FP'li belediyenin unıursamaz
ta\n öğretmenlerin tepkisini çekiyor. FP'li Lsküdar
Belediyesi, arazi üzerinde başlattığı park inşaatımn
durdunılnıası üzerine amacına ulaşmak için geçmiş
yıllarda Marmara Üniversitesi'ne hastane alanı
olarak tahsis edilen 50 bin metrekarelik alan için
Belediye Meclisi'nden karar çıkarmış ve istediği
projey i gerçekleştirmek için Büy ük^ehir
Beledivesi'nin onayına sunmuştu.
Yetiskinler icin
AÇEV'in
kurs atağı
İstanbul Haber Servisi -
Anne Çocuk Eğitim Vakfı
(AÇEV). ilkokuîçağını geç-
miş 10 müyon kişinin oku-
ma-yazma bilmediği ülke-
mizde. Işlevsel Yetışkin
Okuryazarhğı Programı
(İYOR ile soruna çözüm
bulmaya çalışıyor
AÇEV ülkemizde çoğun-
luğunu kadınlann oluştur-
duğu okumaz-yazmazlann,
gündelik ve toplumsal bir-
çok etkinlikten yararlana-
maniası nedeniyle düzenle-
dıği lYOP'u, Milh Eğitim
Bakanlığı Çıraklık ve Yay-
gm Eğitim Genel Müdürlü-
ğü ile işbirliği içinde yürü-
tüyor. AÇEV'in 15 Şubat-
3 Mart tarihleri arasında dü-
zenleyeceği Gönüllü Oku-
mavazma Öğreticisi Semı-
neri tstanbul lstek Belde Li-
sesi"nde gerçekleştirilecek.
AÇEV eğitime gönül vermış
hse ve üniversite meztınla-
nnı 9 şubata kadar semine-
re katılmak için başvurma-
ya çağırdı. Başvurular, 0212
255 00 63-64 ile 0 212 234
02 00 numaralı telefonlara
yapılabiliyor.
F/BNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
Abdi Ipekçi, bu ülkenin en
önemli gazetecilerindendi. llım-
lı, demokrat yaklaşımı, meslek
kurallanna olan bağhlığıyla
önemli bir öncüydü. O, en ve-
rimli çağında öldürüldü. Onun
ölümü, askeri darbeye gidışin
dönüm noktalanndan birisi ol-
du. Birileri düğmeye basmıştı
ve bu ülkenin en önemli gaze-
tecisinin yaşamına kıyılmıştı.
Ipekçi'nin ölümünün üzenn-
den tam 20 yıl geçti. Bu ülkeyi
yönetenleronun katillerini yaka-
layamadılar. Yakalananları da
ellerinden kaçırdılar veya kaç-
malanna yardımcı oldular. Bu
ülkenin siyasi yaşamı, ülkenin en
önemli gazetecisinin katilini ya-
kalamamakla lekelendi. Katille-
rini cezalandırmamakla kirtendi.
Biz bu kirliliğin içinde yaşıyo-
ruz. Daha da kötüsü, bu cina-
yete çeşitli şekilde karıştıkları
konusunda kesine yakın bilgi-
lere sahip olduğumuz katillerin
ödüllendirilmesine tanık oluyo-
ruz. Onlar duruşmalarda bizle-
rin yüzüne gülümseyerek bakı-
Katillerin Ödüllendirildiği Ülkede Yaşamak
yorlar. Hesaplarındaki paralar
ise milyon dolaıiarla ifade edi-
liyor.
Bu manzara karşısında biz bu
ülkenin yurttaşlan kendımizi acz
içinde hissediyoruz. Böyle bir
ülkede yaşamaktan utanç du-
yuyoruz. Biliyoruz kı bu cina-
yetler, az-çok tanıdtğımız katil-
lerin kendi marifetleri değil. On-
ları birileri, bu cınayetlere az-
mettirdiler ve bu yolla askeri
darbenin yolunu açtılar.
ipekçi cinayetine karışanla-
rın, hemen hepsi askeri darbe-
den sonra yeşil pasaportlarla
yurtdışına gönderilmışler. Su-
surluk'tan sonra bu bilgi ve bel-
geler kesinlik kazandı. [pekçi ci-
nayeti sırasında Içışleri Bakanı
olan Hasan Fehmi Güneş, ka-
tilin (Ağca) yakalanmasını sağ-
lamıştı. Biraz daha üzerine gidil-
se belki bazı başka ılışkilere
uzanmak mümkündü.
Bakın Güneş bu konuda ne-
lersöylüyor: "Sorgulama süre-
cini tamamlamamıza izin veril-
medı ki... O dönemde sorgula-
ma süresini uzatmak için Sıkı-
yönetim Komutanlığı 'ndan izin
almması gerekıyordu. Ve Sıkı-
yönetim bize Ağca'yı sorgula-
maya devam etmemiz için ek
süre ıznini vermedı. Daha son-
ra da zaten cezaevinden kaçı-
nldı."
Kutlu Savaş'ın hazııiadığı Su-
surluk Rapooı'nda, Ağca'yı Mal-
tepe Cezaevi'nden kaçıranlar
arasında adı geçen Hamrt Kö-
kenç'in MİT ajanı olduğu sap-
tanmıştı. Ağca'nın kaçınlmasın-
da aktif rol oynayan Abdullah
Çatlı'nm 12 Eylül'den önce MİT
tarafından kullanıldığinı Meh-
met Eymür açıklamıştı.
Daha da ileri gidelim. Meh-
met Eymür, ipekçi cınayetinin
ve bu cinayet benzeri cinayet-
lerin faillerıni koruyan, onlara
yurtdışında olanaklar sağlayan
AbuzerUğurhj'nun, 1974-1979
yıllan arasında "Yıldınm" kod
adıyla MlTte çalıştığını söylemiş-
ti.
• * •
Buna benzer daha onlarca
belge ve bilgi, İpekçi cinayetiy-
le devlet içindeki bazı güçlerin
ilişkisı olduğunu gözler önüne
serıyor. Bu cinayetin katili, ona
yardım edenler biliniyor, ama
cezalandınlamıyor. Ömeğin Oral
Çelik i cinayet yerinde gördü-
ğü söylenen tanık devlet tara-
fından korunmuyor. Bunun so-
nucu tanık ifadesini değiştinyor
ve Oral Çelik serbest bırakılıyor.
Bütün bu gelişmelere baktı-
ğınızda siz ne <3üşünürsünüz?
Çok karmaşık olmayan birtab-
loyla yüz yüzeyiz. MİT'çı Meh-
met Eymür, İpekçi cinayetine
karıştığı anlaşılan kişilere neden
görev verildigini ve yeşil pasa-
portla ödüllendirildığini açıkla-
yabilir. Zamanın İstanbul Sıkıyö-
netim Komutanı Necdet Üruğ,
Hasan Fehmi Güneş'in belirtti-
ği Ağca sorguiamasının durdu-
rulmasında kimlerin etkin oldu-
ğunun saptanmasına yardım
edebilir. MlT'çı Eymür, Ipekçi'nin
katillerine pasaport ve görev ve-
rilmesini kendisine kimin em-
rettığıni açıklayabilir?
İstense İpekçi cinayeti ortada-
ki ıpuçlanyla hemen çözülür. Bu
ise şu anda mümkün görünmü-
yor.
Çünkü Ipekçı cinayetinin ar-
kasındaki güçler ortaya çıkan-
lırsa Türkiye'de işlenen bütün
büyük cinayetlerm arkasındaki
güçler de ortaya çıkacak. Yani
demokrasi düşmanı, özgurlük
düşmanı odak yakayı ele vere-
cek. Türkiye bu potansiyele ulaş-
tığı zaman, zaten demokrasi so-
rununu da çözmüş olacak.
Bu ülkenin en önemli gazete-
cilerınden birinin katilini bulma-
manın 20 yıllık utancıyla daha ne
kadar yaşayacağız? Bu acılar
yüreğımizi daha kaç yıl yaka-
cak?
Adana'da tartısma
Müdürlük
sınavında
kopya savıADANA (Cumhuriyet
Güney İlleri Bürosu)- Mil-
li Eğitim Bakanlığı'nm ata-
malardakı torpilın önüne
geçmek amacıyla uygula-
maya koyduğu müdürlük
smav ında Hakkâri ve Tun-
celi "den sonra Adana'da da
kopya çekildiğı ileri sürül-
dü. Toplam 850 egitimcı-
nin başvurduğu sınavı ka-
zanan 2"^ kişinin kâğıtlan-
nın incelenmesi istenirken
Adana Milli Eğitim Mü-
dürlüğü yetkilileri, kopya
iddialannın asılsız olduğu-
nu ve kazananlann eğitim
için Ankara'ya gönderil-
diğini belirttiler
^Ozensiz sınav
11
Süreyya-Nıhat Oral İl-
köğretim Okulu ve Erkek
Lısesı'nde 14 Kasım tari-
hinde gerçekleştirilen mü-
dürlük sınavında Adana"da
da kopya çekıldıği savlan-
dı. 22 yıldır ıdarecilik ya-
pan ve ismınin açıklanma-
sını ıstemeyen bir eğitım-
ci. smav ın oldukça özensız
bir ortamda yapıldığını öne
sürerek "Müdürlük sına-
vuıın da üniversite seçme
veyerleştirme sına\ı ciddi-
yetinde yapılması gerekir-
ken oldukçaciddiyetsiz bir
ortamda sınava girdik. Sı-
navgözcüleriher türlü kop-
yaya izin verdiler. Kimin ne
yaptığı belirsizdi. Hakkâri
ve Tunceli'de kopya çekil-
diğiortayaçıkn. Adana'da-
ki sınav kâğıtlanda inceten-
diğindc kopya çekildiği or-
taya çıkacaktır" diye ko-
nuştu.
'Iddialar asılsız
1
Öte yandan kopya iddi-
alannı asılsız olarak değer-
lendiren tl Milli Eğitim
Müdür Vekıli Turan Dön-
mezer, kendilerine bu yön-
de bir şikâyet ulaşmadığı-
nı söyledi. "Kopya olayı
kesüılikk söz konusu de-
ğil'" dıyen Dönmezer, sı-
navı kazanan 27 kişinin
eğitim için Ankara'ya gön-
derildiğini kaydetti. Dön-
mezer. kopya çekildiği yö-
nündekı iddialann kendile-
rine ulaşmadığını da vur-
gulayarak "Birtekbaşvu-
ru dahi gelse sınav sonuç-
lannıincelemeye ahnz. An-
cak bize yansıyan bir şey
yok. Böyle bir başvuru oî-
sa araşnrmak görevimiz."
Prof. Tezcan'a ödül
Marmara Ühivershesi Güzel Sanatiar FaküKesi Teks-
til Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Inci Tezcan'a, In-
giltere'de düzenlenen törenle The Textile lnstitute ta-
rafından "1998 Dünya Üstün Hizmet Madalyası" ve-
rildi. Prof. Tezcan. dünya çapında yaklaşık 110 ülke-
nin üyesi bulunduğu uluslararası bir kuruluş olan
TheTe\rilelnstitute'ninrnadalyaverdiğiilkTürkva-
tandaşı ö/.elliğini taşıvor. Kurum, her yıl çeşitli ülke-
lerden gelen sanayici. üniversite ve AR- GE kuruluş-
lan üyeleriveteksti! konusundaçahşan kişikre verüiyor.
Kutay'a fahri doktora
İstanbul Haber Servisi - îstanbul Üniversitesi (IÜ),
tanhçi Cemal Kutay'a bugün Merkez Bina Doktora
Salonu'nda düzenlenecek törenle Fahri Tarih Dokto-
ru unvanı verecek. Cemal Kutay 'a Fahn Tanh Dokto-
ru unvanı, IÜ Edebıyat Fakültesi'nin teklifi ve !Ü Se-
natosu'nun karanyla veriliyor. IÜ Rektörü Prof.Dr.
Kenıal Alemdaroğlu. IÜ Senatosu üyelerı, fakülte de-
kanları ve öğretim üyelerinin katılacağı tören, bugün
saat 11.00'de gerçekleştirilecek.
Boğaziçi Üniversitesi'nde
psikoloji seminerleri
İstanbul Haber Servisi - Boğaziçi Üniversitesi Psi-
koloji Merkezi (BÜPAM), 1998-99 döneminde 'Psi-
koloji Seminerteri' ve 'Çanşma gruplan' adıyla top-
lantı düzenlıyor. BÜPAM çalışma gruplanna katılım
ücretinin. öğle yemeğı dahil 15 milyon. öğrenciler için
10 milyon liraolduğu.psikoloji seminerlerinekatılım
ücretinin ise tam 3 milyon, öğrenci 2 milyon lira ol-
duğu belirtıldi.
BÜPAM'ın psikoloji seminerleri kapsamında4 Şu-
bat"ta 'İntihar ya da Sokrates'i Kim ÖMürdü", 4 Mart'ta
'Hasta-Terapist İlişkisinde Cinsel Taciz', 25 Mart'ta 'Po-
zitif Psikoterapi'. 6 Mayıs'ta 'Ben Değeri Tiryakiliği',
3 Haziran'da 'Travmatik Stresle İlgili Ruhsal Bozuk-
luklar' konulan ışlenecek. Semınerlere katılmak is-
teyenler 0 212 287 24 81 No'lu telefona başvurabile-
cekler.
'Üniversitede Banş'
kampanyası başlıyor
İstanbul Haber Servisi - Işçi Partısi (İP) Öncü Genç-
lik grubu. üniversitelerde yaşanan kavgalara engel ol-
mak ve banşı sağlamak amacıyla "Cniversitede banş
istiyoruz" slogamylakampanyabaşlatıyor. Sıyasetçiler,
aydınlar, yazarlar. sendikacılar ve sanatçılann da imza-
lanyla destek verdiğı kampanyada,
u
hakaretsiz,şiddet-
siz, özgür üniversite'' ıstenıyor.
Kampanya kapsamında hazırlanan broşür ve dergi-
leri tümevlere dağıtacak olan Öncü Gençlık üyelerinin,
yuntaşlann da desteğim isteyeceği belirtildı. Öncü Genç-
lik'ten yapılan yazılı açıklamada, 28 Şubat'ta düzenle-
necek "İJniversitede banş nasıl sağlanır" konulu fo-
rumda da ünıversıte için bir banş planı hazırlanarak
"Üniversitede Banşı Sağlama Komitesi'* kurulacağı vur-
gulandı. Çok sayıda bilim adamı. sendikacı, yazar, sa-
natçı ve eski gençlik liderlerinin destek verdiği "Banş
planı" özetle şöyle: • Öğrenci kimliğı olan herkes oku-
luna gırmelidir. • Her görüşten öğrenci fikrini özgür-
ce açıklayabilir. • Hiç kimse diğer görüşlere hakaret
edemez. • Hiç kimse diğer görüşten insanlara şiddet
uygulayamaz. • Üniversitede banşı sağlama komitesi
kurulmalıdır. • Komite, üni\ersite yönerimi, öğretim üye-
len. öğrenciler ve öğrenci velilerinden oluşmalıdır. • Ko-
mite, sürekli eğitim ve toplantılarla şıddeteengel olma-
Udır. • Komite. gergmlik anlannda taraflar arasında gö-
rüşmeler yaparak yatıştıncı rol oynamalıdır. • Komi-
te. medyayı sürekli bılgılendirmeli, şıddeti kışkırtanya-
yınlara izin vermemelidir.