Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 ŞUBAT 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
Unlii
^ Ayakta ya da
l T \ oturarak tek
P W başına
^Tf^ komiklikyapan
- ^ son zamanların
en tinlüsü,
uluslararası büyük
otellerden birine artık
alınmıyor. Oteli
aradığında, "Bütün
odalanmız dolu
efendim, kral dairesi
bile" denilmesi
kararlaştırılmış ayakta
ya da oturarak tek
başına komiklik yapan
son zamanlann en
ünlüsüne. Otel
odasında ayakta iken
halının üzerine küçük
şeyter yapmanın
sonu, yattığı yatağa
büyük şeyier yapmaya
vannca böyte bir
karar alınmış ayakta
ya da oturarak tek
başına komiklik yapan
son zamanlann en
ünlüsü için! Yarın ne
olur bilinmez ama
bugünler pek güzel
geçmiyor anlaşılan...
Manço
Banş Manço,
bildiğimtz kadarıyla
sağlığına çok dikkat
ederdi ve sigara
içmezdi. Televizyon
programlannda bile
sigara karşıtı
propaganda yapardı.
Sigara içmeyen Barış
Manço 56 yaşında
kalbine yenildi ve
hayata veda etti.
Sigarasız da
ölündüğünü gösterdi.
D E N İ Z S O M
Etektronik posta: [email protected] Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Fazilet'te belediye başkan
adayları güreşle
belirleniyormuş...
"Kadm adavlar için de
camur aüresi vaomalılar!"
srarengiz para kaynağı ile kamuoyunun
gündemine giren •'Jet-Pa"nın patronu Fa-
dıl Akgündüz, Siirt'i kalkındırmaadına bü-
yük organizasyonlar yapıyor. Ancak, ne ya-
tırım yapacağını kimse bilmiyor. Daha önce yaptık-
ları yapacaklarının teminatı ise sonucun hiç de iyi
olmayacağı anlaşılıyor.
Memleketi Siirt'ten 10 yıl önce arkasında bır yığın
dolandıncılık dosyası bırakarak ayrılan Akgündüz'ün
geçen yıl Ağustos ayında Siirt'e geri döndüğünde
eski birtamirhaneyi boyayıp, otomobil fabrikası gı-
bi açtığı görülüyor!
Esrarengiz para kaynağı ile piyasada büyük rek-
lamı yapılan Proton marka otomobillerin Siirt'te sa-
tış patlaması gerçekleştirdiği açıklanırken, otomo-
billerin çoğunun bedava dağıtıldığı biliniyor.
"5x5" sloganı ile trafik kazası dahil 5 yıl garanti ve-
rilen otomobillerin aslında Jet-Pa'ya bağlı bir sigor-
ta şirketinden kasko yaptırmak koşulu ile satıldığı
Jet-Pa ve Siirt
ise pek bilinmiyor.
Spora da el atan ve bazı ünlü futbolcularla futbol-
cu eskilerine milyarlarca lira veren Akgündüz, Siirt
Köy Hizmetleri Spor Kulübü'yle övünüyor ama ku-
lubün Siirt Valiliği bünyesinde olduğunu ve maddi
sorunlar nedeniyle geçen yılki kongrede Vilayet'in
izni ile başkanlığa Jet-Pa'cı birinin getirildiğini çok
az kişi biliyor. Bilenler, Jet-Pa'nın kulüpten temizlen-
mesinin olağanüstü bir kongre ile her an gerçekle-
şebileceğini söylüyor.
Siirt, küçük yer... Siirtli, Siirt'in adı kullanılarak ül-
kenin asılsız işlerle meşgul edildiğini anlatıyor; Si-
irt'in adının Jet-Pa organizasyonlarında kullanılma-
sı Siirtli'yi huzursuz ediyor.
Kente bir çivi bile çakmayan Jet-Pa'nın esraren-
SESSİZ SEDASIZ (!) NUMİ KURTCEBE
giz sermayesi ile ekonomik yatırımlara değil politi-
kaya soyunduğu çok rahat anlaşılıyor.
Geçen yıl 30 Ağustos'ta Siirt'te düzenlediği ba-
sın toplantısında Fadıl Akgündüz'ün, cumhurbaşka-
nı ve başbakana haraketten gözaltına alındığını ve
halen yargılandığını anımsayanlar, son günlerde viz-
yona giren oyunun sonunu merakla bekliyor.
Bir yandan da Siirtli, Siirt Valısi Osman Acar'ın her
yönden sürdürdüğü kalkınma hamlesine omuz ve-
riyor. Siirt'te 50 bin kadına verilen eğitim. seracılı-
ğın başiatılması, meslek edindirme kursları, yeni iş-
yerlerinin açılması insanları umutlandırıyor. Okuma
yazma ve dahi konuşma kurslarına katılan kadınla-
ra dağıtılan 5 bin el radyosu evlerin başköşesinde
duruyor. Siirt'ten yayın yapan "Kadının Sesi Radyo-
su" eğitim, kültür vesağlık programlarıyla Batman'a
dek yöredeki tüm kadınlara sesleniyor.
Jet-Pa Siirt'in adını kullansa da Siirtli kendi yolun-
da emin adımlarla ilerliyor.
Osmanlı'nıntitrettiği kuyruğa takrianlar
baka, Sevr'i savunup Lozan'ı
yenilginin tescili olarak niteliyor.
Böylesi bır tavrı, Kurtuluş Savaşı
yıllanndaki haınlerin bile
göstermediği akla geliyor.
Hiç olmazsa eski hainlerin, Lozan'ın
imzalanmasıyla birlikte kuyruklarını
kıstırıp oturduğu biliniyor.
Şimdi görüyoruz ki, yeni yetme
hainler "büyükbaba"larından kalan
kuyruk acısıyla debelenip duruyor;
kuyruklu yalanlanyla ihanet
kusuyor.
Yeni yetme hainler, Osmanlı'nın
kuyruğu titrettiğini bile kabul
etmeyip, emperyalizmin yanm kalan
hesabı için birilerine açık açık
kuyruk sallıyor.
Kuyruklarına teneke bağlanması
bile onlar için fark etmiyor!
Çünkü, "yurttaşlık onur"unu yitiren,
her kılığa girebiliyor!
Osmanlı'nın 27 Ocak 1299'da
kurulduğu varsayımıyla 700. yılı
kutlanıyor.
Sonradan bir imparatorluğa adı
verilen Osman'ın bile gerçek kimliği
tartışmalıyken, 27 Ocak 1299'u kim
nasıl bulduysa tarih bilimine
katktlanndan dolayı en büyük ödülü
haketmiş olmalı...
Ya da, tarihteki böylesi bir büyük
uydurma nedeniyle rezil edilmeli!
Neyse...
Osmanlı'nın 700. kuruluş yılı
bahanesiyle düzenlenen
televizyon programınlarında
boy gösteren sözde
aydınlar da kendilerince
"tarih yazmaya" devam ^
ediyor.
Bunlardan bin ibret verici bir sahne
sergiliyor.
Adam, milletin gözünün içine baka
OKUR MEKTUPLARI
Iletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 8S 95
Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 htanbul
Donkişotlar (!) göreve
Bırkaç gün önce tele\ izyonda iz-
lemiştim. Pazarlardadolaşıphalklagö-
rüşen gazeteciye bir vatandaşımızın
verdiği yanıt ülkenin durumunu özet-
Sergibiydi;
"L'cnz, ucuz. çok ucuz... Ka'ra
pauya-ucuz, alınterine pahalı!..."
Gerçekten de tutsağı olduğumuz
dış borç kıskacı. ıç borç sarmalı Tür-
kiye'yi bir rantiye cenneti yapmış.
Toplum kesimleri arasındakj gelirda-
ğılımı bir sosyal patlamayı çağınrca-
sına adaletsiz; arada uçumlar var...
Üretrneden tüketme eğilimi; yağ-
maya, talana, kara paraya dayalı bir
ekonomik yapı oluşturmuş. Çeteler.
mafya örgütlen bu yapının doğal so-
nuçlan olarak yerlerini almışlar; ken-
di hukuklannı konuşturuyorlar.
En üst düzeyde Susurluk'la özdeş-
leşen. Devlefle içiçe geçmiş çete uy-
gulamalan, dalga dalga günlük ya-
şantımıza girecek biçimde kurumlaş-
mış... Sıradan birboşanmadavası sı-
rasında bile eşlerden birinin mafya-
ya başvurduğuna tanık olabiliyoruz.
Ankara'nın yakın çevresi, ayncahk-
h koşullarla arsa özgülenmesınden
yararlanan çoğunlukla etkin göre\-
lerdeki bürokrat ya da politikacılara
peşkeş aracı olarak kullanılan koope-
ratif villalan ile doludur.
Yolsuzluklar, soruşturmayla yü-
kümlü makamlarca ya duymazlıktan
gelinmekte ya da "efendim, konu
sonı$turulmaktadır..." denilebilmek
için göstermelik soruşturmalaraçıla-
rak durum kurtanlmaya çalışılmak-
tadır.
Kuşku yok kı. tüm bu olumsuzla-
n ancak anılan yapı ile bütünleşme-
miş; çetelerle, kara parayla, her türlü
hukuksuzlukla savaşımı göze alabi-
len bir "siyasal irade" yok edebilir,
böylebırsiyasal irade ise elbette top-
ium desteğine gereksinim duyar.
Bu nedenle "temiz toplum" için
toplumsal bilinç ve duyarlılık bir ön
koşuldur. Doğal olanın, bu çete yapı-
lanmalan olduğu inancı kitlere yer-
leştikçe, temiz toplumaulaşmaumu-
du da o ölçüde güç yiürecektir.
Tüıkiye ne yazık ki bu sürece de
girmiştir. lnsanlar artık ülke sorunla-
nnın çözüleceğine. yolsuzluklara dur
denileceğine inanmaz olmuşlardır.
Bu inanmazhk, onlan da talandan
alabıldiğınce pay kapma yanşına sok-
makta, trilyonluk kara para > anşında
bir"büfe"cik kapabilen sıradan yurt-
teş da sesini kesip oturmaktadır.
Zâmatf zamâfi*
a
erdemli" davra-
nışlar sergiteyenler. çevreleri tarafın-
dan "sen mi kaldın bu işleri diizel-
tecek... Don Kişot musun?" denıle-
rek uyanlmakta; bu kişi erdemlı da\ -
ranışlannı savaşım boyutuna taşıdıği
zaman ise bir takım güçlerce "tehdit"
edilerek durdurulmaktadır.
YıUardar "Yûce yargıçlar... hu-
kukun üstünlüğü... kutsal savun-
ma hakkı..." söylevleri verilen tö-
renlerde bile artık, hem de en yetkılı
ağızlardan "cüzdanı ve vicdanı ara-
sında sıkışmış yargıçlar..."dan söz
edilmektedir.
Bu olumsuz gidişe "dur" demenin
zamanı gelmiş geçiyor. Yapılacak iş;
Cumhuriyetin temel niteliklerinı ve te-
mel kazanımlannı çıkış noktası alan
sol güç bırliğinı gerçekleştirmek ol-
malıdır. Bu güçbirhği gerçekleştiğin-
de toplumdaki yılgınlık \e teslimi-
yetçilik yerini ınanç \e umuda bıra-
kacaktır. Bellı bir süre gerektirebile-
cek bu güç bırliği gerçekleşene kadar.
siyasal partilerin aday arayışlan sıra-
sında talandan pay kapmayı değil. ya-
lan ve talana karşı sa\'aşımı öne almış.
bu konuda olumlu sınav \ ermiş kad-
rolan öne çıkarmalan zonınlu ve çok
önemli bir adım olacaktır.
Parti genel merkezleri ve de ön se-
çim delegeleri. geleceğe olan umut-
lan ve halka olan saygılan adma ken-
dilerini harcarcasına temiz kalmakta
direnen kadrolan araştırmak. onlan
belli görevlere getirmek sorumlulu-
ğundadırlar.
Temiz toplum özlemindeki her ki-
şi de bireysel sorumluluğun gereğinı
yerine getiımeli. tanığı olduğu yolsuz-
luklara kendi çapında karşı çıkmalı.
tepkı göstermelidir.
Bu davTanışıyia en azmdan top-
lumsal duyarhlığın canlı tutulmasına
katkıda bulunacaktır.
tnanıyorum ki tak tak Donkişot'luk-
lar (!) da. parlayacak topiumsal sa\ a-
şımyalazı için birerkıvılcım olacak-
tır.
Muhsin Eren / Hukukçu
Bozyazı balıkçılaru
Bizler Bozyazı kıyı balıkçılanyız.
Akdeniz Foklan, Carettave Chelonia
gibi tehlike altındaki canlılarla yakın
geçmişe kadar aramızda önemli prob-
lemler olmaksızın aynı denizde kader
ortaklıgı yapmaktaydık. .\ncakson yıl-
larda gıderek artan yasak ve uygun-
suz avcılık yöntemleri nedeniyle de-
niz ekosistemindeki yıpranma sonu-
cunda ortak geçim kaynağımız olan
balık stoklan son derece azalmıştır.
Bunun sonucunda fok ve kaplumba-
ğalann av ve av araçlanmıza verdik-
leri zaran karşılamamız günden gü-
ne güçleşmektedir.
Bölgemize tahsis edilen tek Sahil
Güvenlik botu göre\ sahasının çok ge-
niş olmasından ötürü yalnız ve yeter-
siz kalmaktadır. Bizler de kendi ge-
leceğimiz olan denizlerimizi elimiz-
den geldiğince kaçak troller. gırgır-
lar, dinamitçiler, zıpkıncılara karşı
korumaya çalışmamıza rağmen sa-
hip olduğumuz imkânlann yetersiz-
liği nedeni ile bugüne kadar hep aciz
kaldık. Denizde rastladığımız ka-
nunsuz avcılık yapanlan. karaya ula-
şıp, kolluk ku\Tetlerine bildirip, on-
lann bölgeye intikal etmesini sağla-
yana kadar uzun zaman geçmekte ve
suçlular hiçbır zaman yakalanama-
maktadır. Bu durum karşısında da bu
yöntemleri uygulayanlara cavdıncı
hiçbir yaptınm kalmadığından bu-
gün her taşın başında dınamitçıye.
her sahilde kaçak avlanan bir trole
ya da gırgıra rastlanmaktadır.
Bu yılın başında yerel \ öneticiler-
le yaptığımız toplantı sonucunda böl-
gemizde kaçak avcıhklamücadelenin
en etkin yolunun yöneticilerle yaptı-
ğımız toplantı sonucunda bölgemiz-
de kaçak avcıhkla mücadelenin en
etkin yolunun K.aymakamhk. Emni-
yet Müdürlüğü. Jandarma Komutan-
lığı Sahil Güvenlik botu ve bizler ara-
sında kurulacak yerel denetim ağı
olacağına. bu amaçla Sahil Güvenlik
Botu, Kaymakamlık ve balıkçı tekne-
lerine karada ve denizde en etkin ve
güvenli haberleşmeyi sağlayabilecek
birer cep telefonu verilmesine karar
venlmiştir. Bu amaçla finansal des-
tek arayışlarımız başlamış bugüne
kadar herhangi bir gelişme sag-
lanamamıştır.
Aşkın Bolat / Bozvazı
Küçük Kıyı Balıkçıları adına
HAYVANLAR ISMAÎL GLLGEÇ
ÇtZGÎLÎK KÂMlL MASAR.AC1
HARBİ SEMÎH POROY
Vr
MIRMIRLAR tĞLR DURAK
D o
TARİHTE BUGUN MIMTAZ ARIKAN 2Şubat
BURSA'DA fABR/KA AÇİUŞI
1938'C>£ BUGÜH, ATATÛRK, 81/BSA
f Ç. SAAT
KAVA SİDEN A7MTÜBK.,AÇİUŞI rAPABAK ÖZEL
OeFTE/er fMZAlAAAtpy (SOLOA). DAt4iLİY£Qç-
İŞL£Ri),NAFlA(lBAy/NP/RUK)/ JKTİSAT VEKİL-
L£4?r ve BAŞVBKJLLE BİRLİKTE BURSA'YA 6İV-
Mif OLAM Am7İİIZjc'E,HALK rARAFlNMN SÜ-
YÛK SeisSl 6a£T£/£ÎL£G/ MP/LMIfTI.
MÇRlMOS Y/4PA6ISI /ÇLİYeCEK OLAN Su İP-
LİK FA&Zİ&lSt, S EKİPLE 24 SHAr ÇAUÇfl -
CAK, 8ü A&ADA 16ŞO /fÇ/Y£ l'f AIANI /tÇH-.
M/Ş OLACAİCTTR(YÜZ£>E SEKSENİ KADIN) ..
BİR. SÜMe/SSAfJtc KU&ULUŞü OLAN FAB.R.İM
NIN, ÜLKE İPUK SERSKSİNİMİhlİN SÜYÜK KJS
MtMI KAHŞILAMAS) BefOENMEKTEyPİ
SARIYER ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ
EsasNo: 1998/662
Mahkememizin 29.12.1998 tarih. 1998'662 esas. 1998/779 karar sayılı karan ile Fuat ve Şükran'dan olma 29.7.1961 doğumlu Şima
Füsun Turancıol'un ısmi ve soyismi Şima Turna olarak düzeltilmesine karar verilmiştır.
Ilan olunur.
Basm. 2999
GÖRÜŞ
A. LMIT ALOGLU
8 Yılla Gelen
Son elli yılın, denilebilir ki en önemli reformu olan
'Sekiz Yıllık Kesintisiz Eğitim' uygulamaları daha
şimdiden olumlu sonuçlar vermeye başladı.
Gerçi bu ülke, bir yandan artık nitelikleri, yani
uygulandıkları ülkeleri nerelere götürdüğü her-
kesçe bilinen IMF reçetelerinin kıskacında global-
leşen dünyamızın beklenen krizine doğru dolu-
dizgin koşarken, hemen bunun yanında batık
bankalan nasıl kurtarabilırim, Susurluk'u Fadi-
me'nin gözyaşlanna nasıl boğdurabilirim, ortadi-
reğin hâlâ beli kırılmamışlan varsa onların da bel-
lerini Sosyal Güvenlik Yasalan gibi adı güzel bir-
iki yasa çıkararak kırabilir miyim planları kurulu-
yor. Öbür yandan sevgili siyasilerimiz yarattıkla-
rı -kimin elinin kimin cebinde olduğunun bir tür-
lü anlaşılmadığı mı desem, yoksa bütün oyunla-
rının halkla alay etmekten başka bir anlam taşı-
madığı mı desem- seçim ortamında tozu duma-
na katarken, ilköğretim okullarımızda sessiz se-
dasız bir şeyier oluşuyor.
Öğrenciler, yolunu bilmedikleri kütüphanelerin
kapısını aşındırmaya başladılar (Ülke genelinde
özellikle gençlere seslenen kitapların satışında
artış oldu mu diye meraklanıyorum). Öğretmen-
ler, daha bir yıl öncesine kadar "Öğrencilerim şu
kadar test çözdüler" diye övünürlerken şimdi ar-
tık "Bakın, çocuklarım ne kadar güzel yazıyorlar,
birde sınıfta tartışmalannt görseniz" demeye baş-
ladılar. Artık eskiden olduğu kadar birbirleriyle
uğraşmıyorlar. "Ben heryıtşu kadar öğrencigön-
deriyommAnadolu liselerine" tafrası da gitmiş yüz-
lerinden.
Görebildiğim birkaç okulun bahçesinde bir-iki:
dal maydanoz, bir-iki kök soğan, sarmısak, laha-
na yetiştirilmeye çalışılıyordu. Birkaç okulun iş-
liklerinde de kâğıt hamurlarının. çamurların, yap-
ma çiçeklerin arasında atölyelerinde eli ayağı bo-)
yalı sanatçılar gibi çalışan çocuklar gördüm. .
Hemen hepsinin duvar gazeteleri, okul dergi-.
leri vardı. 1
Bütün bunlardan daha önemlisi, öğrencilerın yüz-
!
lerinde, yüreğinde çocuk sevgisi olanlann katla-'
namadıkları, o çocukluğunu yaşayamadan büyü-
müş izlenimi veren gönül karartıcı gerginlik göz- '
lemlenmiyordu.
Öğrencilerin gözlerinde, çocuklara özgü seve- •
cenliğin, çocuklara özgü sevincın en iyi göster- >
gesi olan yürekşenlendirici pırıltılar görülüyordu. ı
Hemen her okulda küçüklü büyüklü canlı tab- ,
lolar, skeçler, oyunlar sahneleniyordu. ;
Bir zamanlann 'Köy Enstitüleri'n\ kapatanlar, •
sözüm sizlere, aman tezelden kapatın ilköğretim
okullarını, hiç değilse eski hallerinedöndürün, ne-
bıleyim ben, bir şeyier yapın. Bu sistem bir otu-'
rursa, derslikti, işlikti, atölyeydi, öğretmen eksiği;
idi. ders kitaplarıydı.. tamamlanırsa, (hatırlatırım,
halk da destekliyor) başınıza neler gelir bilemem.
Benden söylemesi: ilköğretim okullarında, ül-
kedeki yazımı sayfalara sığmaz olumsuzluklara rağ-
men sessiz sedasız bir şeyier oluyor.
:
Ulusseverlerin sevineceği, ötekilerin üzü|ece-,
ği bir şeyier. Biline! ••••••• •
!
—
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN
SAĞA:
1/ Gerçekleşti-
rilmesi düşü-
nülenetkinlik-
ler bütünü. 2/
Gece yapılan
sinema ya da
tiyatro gösteri-
si... ABD pro-
fesyonel bas-
ketbol ligi. 3/
Kripton ele-
mentinin sim-
gesi... Tıp di-
linde derinin kanlan-
masına verilen ad. 4/
Hastalık derecesinde
tırnak kemirme eyle-
mi. 5/ Boyun eğen. 3
kendini başkasının 4
buyruğuna bırakan...
"Geyik dağdan dağa
atlarken güzel — da-
lında diş diş çatlarken
güzel" (C. S. Tarancı). 8
6/ Matematikte kulla- 9
nılan sabit bir sayı...
İcar. 7/ Gümüşbalığmın küçüğü... Kâfi gelmeyen. 8/
Yayla ya da bahçe kulübesi... Elçilik uzmanı. 9/ ka-
lıpta pişen bir tür meyveli pasta... Tavlada bir sayı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Yüzgeçlerinde yakıcı dikenleribulunan. eti lezzet-
li bir balık. 2/ Nefesli bir çalgı... Borsada belli mik-
tardaki hisse senedini belirtmekte kullanılan işlem
birimi. 3/ Bir nota... Afrika'da yaşayan ve çok hızlı
koşabüen bir antilop. 4/ Amaç... tran'tn plaka işare-
ti. 5/ Ünlü bir Roma imparatoru... Kalkan ve zırh gi-
bi korunma aracı. 6/ Hastalıktan kurtulma. iyileşme.
7/Genellikle tek parçalı kadın giyeceği... Bir sporta-
kımının gözde oyuncusu. 8/ Bir renk... Ürperme. 9/
II. Dünya Savaşı'nm sonlannda Japonlar tarafından
kullanılan intihar uçaklanna \ erilen ad.
BAKIRKÖY 1. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ
(Mahkemece verilen ara kararın ılanen tebüSi)
DosyaNo: 1998/777
Mahkememizce verilen 21.12.1998 tarih, 1998 777
esas. 1998/1208 sayılı karar ile Malatya. Doğanyol nü-
fusuna kayıtlı Memet Ali ile Jale'den olma 1979 doğ.
Ömer Erdoğan"ın hacrine, kendisine annesi Jale Erdo-
ğan'ın velayetı altına konulmasına karar verilmiş olup
işbu karara itirazı olanlann kanuni süresince itiraz ede-
bılecekleri, itiraz vaki olmadığı takdirde hükmün aynen
kesinleşecegi tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olu-
nur. Basın: 3064
KARABURUN ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞl'NDEN
DosyaNo: 1997/155
Davacılar Seyit Alı Ok. Kemal Ok. Ertuğrul Ok vs. \ekilleri
tarafından davalılar Ha>-riye Yüney, Ali Saim Yüney. Ahmet
Salim Yüney ve Atiye Sıddıka Yüney aleyhine açılan tapu ıp-
tali ve tescil davasının yapılan yargılaması sırasında \erilen
ara karan gereğince; Karaburun ılçesi Yenılıman köyünde otu-
ran davalılann yapılan tüm aramalara rağmen tebligata yarar
açık adrcslerinin tespitinin yapılamadığından adı geçen davalı-
lar Hayriye Yüney-Ali Sami Yüney-Ahmet Salım Yüney ve
Atiye Sıddıka Yüney'in duruşma günü olan 9.3.1999 gûnü sa-
at 10'da mahkememizde hazır bulunmalan veya kendılerini
bır vekılle temsil ettırmeleri. aksi takdirde yargılamaya devam
olunacağı dava dilekçesi yerine ilanen tebliğ olunur.
Basm: 10852