16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2ŞUBAT1999SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Işçi sendikalan çokuluslu şirketlerin küresel dayatmalanna karşı ortak mücadele hazırlığmda Uhıslararası dayamşma• 115 ülkede örgütlü Uluslararası Kımya, Maden ve Genel Işçi Sendikalan Federasyonu'nun (ICEM) başlattığı "Uluslararası Sınıf Dayanışması" kapsamında Türk ve Amerikalı lastik işçileri bugün Bursa'da bir araya gelecek. tstanbul Haber Servisi - Alman şecek kucaklaşması. 115 ülkede ör- kökenlı çokuluslu lastik şirketi Contınental'ın Amerika'daki fab- rikasında sendıkal gerekçelerle ış- ten atılan işçileri temsilen ıki ışçi. aileleriyle aynı şırketin Bursa'daki fabrikasında atılan işçılen zıyaret edıyor. Türk ve Amerikalı lastik iş- çilerininbugün Bursa'da gerçekle- gütlü Uluslararası Kimya, Maden ve Genel Işçi Sendikalan Federas- yonu'nun (ICEM) baslartıği "Uus- lararası Sınıf Dayanışmasr kapsa- mında gerçekleşı>or. Işçi sendikalan. sermayenın kü- resel baskılarına karşı emeğin kü- resel dayanışmasını örgütleme ça- balannı sürdürüyor. DlSK'e bağlı Lastik-Iş Sendikası'nın da üyesı bulunduğu ICEM aynı sektörde ça- lışan işçılenn uluslararası dayanış- masını saglamak. çokuluslu şırket- lere karşı küresel boyutta ortak mü- cadele \ermek amacıyla "Ulusla- rarası Sınıf Da>anışması" kampan- yası başlattı. Bu kampanya kapsa- mında, dünyanın dördüncü büyük lastik üreticısı Continental'ın Amerika'daki fabnkasında sürdü- rülen grevı kırmak amacıyla işten çıkanlan ikı işçı ailesi. aynı şirke- te bağlı Bursa'da kurulu Ak- taş'Contitech işçileri ıle bugün Türkiye'de buluşuyor. Lastik-Iş Sendıkası'ndan yapılan açıklama- da. Aktaş/Contıtech fabrıkası çalı- şanlannın geçen kasım ayında sen- dıkalanna üye olduklan belirtıle- rek sendıkal örgütleme duyulurdu- yulmaz 47 sendikalı ışçiden 45'ınin işten çıkanldıgı vurgulan- dı. Continental şirketınin bir çok ülkede benzer sendıkalaşma karşı- tı yöntemleri uyguladığı savunulan açıklamada. Contınentai şırketinın Amenka'nın Charlotte kentindeki fabnkada çalışan 1450 ışçinın gre- ve çıkmak zorunda kaldığı, ancak işverenın grev kıncı işçileri çalış- tırarak grevı kırmaya çahştığı be- lırtıldı. DlSK'ın Bursa'daki temsıl- cilığinde bugün saat 11.00'de ger- çekleşecek Amenkalı ve Türk las- tik ışçilennın buluşmasına, Ameri- ka Lastik İşçileri Sendikası Baş- kanvekilı John Seller ve Lastik-lş Sendikası Genel Başkanı Vabdet- tin Karabay ile DlSK'e bağlı sen- dıkaların yönetıcılen katılacak. Prof. Dr Metin Kutal 'Sendikalarüye kaybediyor' EkonomiSenisi -Istanbul Ünıversıtesi tktisat Fakülte- si öğretım üyesı Prof. Dr MetinKutal Türkjye'desen- dikalann üye kaybettığını belirterek yüz bınlerce ışçi- nin memur statüsünde çalış- tınlarak sendikal haklannın ellerinden almdığını söyledı. Sosyal Sıgortalar Kuru- mu'nun (SSK) özelleştiril- mesinin sosyal devletanlayı- şına aykın olduğunu belirten Kutal, kurumun rehabılite edilmesı gerektiğini kaydet- ti. Prof. Dr. Metın Kutal, es- nek çalışma koşullan, sendi- kalann bugünkü durumu ve emeklılik yaşı konulannı de- ğerlendirdı. Kutal. "EsneK çalışma globalleşmenin bir sonucu olarak gündeme gi- rerken endüstri ilişkilerini de etkiledi" dıye konuştu. 'Esnek çabşmanın etküeri olumsuz' Esnek çalışmanın yaygm bıçiminin "lösmi çalışma" olduğunu kaydeden Prof. Dr. Metın Kutal. "Türkiye'deya- salarda esnek çauşmaya aiî hüküm bulunmuyor. Diğer J2Mw£A!İSTanıD en büvük esnektŞiTurkiy e'de uygula- ımor. İşveren istediği gibi ça- uşunyor. Bu esnek çalışma- nın $endikacılık üzerinde olumsuz etküeri vardır" de- di. Kutal, yasalardakı yeter- sızliklerin işverenlen cesa- retlendırdiğını vurgulayarak. "Türkiye'de işçilerin çalış- madıklan süreye ait ücretle- rini karşılayacak bir fon ya da işşiziik sigortası \oktur" dıye konuştu. Kutal, bazı çevrelerin, es- nek çalışmanın ortaya çık- masıyla sendikacılıgın da so- na erdığinı söyledıklennı anımsatarak şövle konuştu: "Emek-sermaye çelişkisi of- dnğu sürece sendikalann ör- güdenmesi de devam edecek- tir. Kuzev Avrupa ülkelerin- de görüldüğü gibi sendikala- nn yeni teknolojilerin ortaya çıkardığı sorunlan çözmede- ki başanlan sonucu üye sayı- lan artmaktadır." Emeklilik yaşının Türki- ye koşullanna göre smırlan- dınlması gerektiğini vurgu- layan Kutal, Avrupa stan- dartlarına göre yaş sının koymanın doğru olmadığını, ışyerlerindeki çalışma koşul- lannın Türkiye'de çok daha ağır olduğunu söy ledı. 'Atatürkçülüğü asla öldüremeyecekler' Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Atatürkçü Düşünce Derne^ Genel Başkanı Vekta Giingör Özden, Atatürk'ün. Türk ulusuna Tann'nın en bü> ük ödülü olduğunu belirterek, "Bi/i öldürebilirler ama Atatürkçülüğü asla öldüremezler" dedi. Sanat Çevresi dergisinin 20. vayın yılı nedeniyle derginin kurucusu gazeteci Hamit Kınaytiirk'ün ha/ırladığı "Ressamların Fırçasından Atatürk" konulu sergi Atatürk Kültiir Merkezi'nde açıldı. Serginin açılışına katılan Özden, "Çeteci, şeriatçı \e nıaha üyeleri ellerini kollannı sallayarak aramı/da dolaşıyvr. Âtatürk'e küfredenler, yedikleri ekmek ve soluduklan havayı, Atatürk'ün kurduğu düzene borçludur. l tanmadan demokrasiden >ana olduğunu sinkyen bu kişilerin W J i^-. _,oxjunlan,W/.v<)Jumu/^devamettikçe Atatürk devTİmlerini yıkamayacaktır" diye konuştu. TGC Başkanı Nail Güreli de konuşmasında, derginin Abdi İpekçi'nin öldürülüşünün 20. yıldönümünün aynı güne rastladığını \urgula\arak, "Atatürk, demokrasiye önem vermişti. Ipekçi suikastı ise demokrasiye yöneltildi. Sanatın. demokrasi \e özgürlük ortanıı içinde gelişeceğine, çağdaş laik cumhuriyetin sanat ve kültür dünyasındaki gelişmelerle çağdaş dümada layık olduğu yeri alacağına inanıyoruz" dedi. Mimar Sinan Cniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Başoğiu da Hamit Kınaytürk'ün, kurduğu Sanat Çevresi dergisiyle Türkiye'de sanarın gelişmesine önemli katkılarda bulunduğunu sö\ ledi. Ressarn Tüiin Kiper, yaptığı bir Atatürk portresini Özden'e armağan ettl 160 resmin \er aldığı sergi, 21 Şubat akşamına dek her gün 11.00-19.00 saatleri arasuıda gezüebilecdc^^ t.' '••>• (Fotoğraf: KADER TUĞLA) - -^r.V r,'- ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Irak ve Otesi...Öyle sanıyorum ki, ileride dünya tari- hi yazılırken, 20. yüzyıl, insanlık açısın- dan bir 'utançyüzyılı' olarak isimlendiri- lecek. Yüzyılın başında bırkaç Avrupa devleti, Afrika veAsya'yı aralannda pay- laşmaya çalışmışlar ve sonunda birbir- lerine girmişlerdı. Orta ve Latin Ameri- ka'yı, kendi 'arka bahçesı' olarak gören ABD'nin, bu 'kemık kavgası'nm dışında kaJması düşünülemezdi. Birinci Dünya Savaşı sonrasında orta- ya çıkan düzen, bazı ülkeleri memnun etmemişti. SSCB'nin kendi yaralannı sarma çabalanna ginşmesi ve ABD'nin 'izolasyon politikası'na dönmesi, mey- danı Ingiltere ve Fransa'ya bırakmıştı, Fakat sonunda tekrar binbirierine gırdı- ler. Ve insanlık açısından en buyük u- tanç olması gereken atom bombası, bu savaşın sonunda kullanıldı. Savaş son- rasında Ingiltere ve Fransa patronluk id- dıalanndan vazgeçince meydan ABD'ye kaldı. Kısa bir süre sonra SSCB bu ya- nşmada yer alacak, ama 1990'lann ba- şında meydanı tek başına ABD'ye bıra- kacaktır. ABD'nin 'tek patron' olarak kalması, gerçekten utanç venci birdonemin baş- langıcı oldu. Dünyanın diğer yorelerinde uyguladıkiarı polrtıka da pek 'matah'de- ğil, ama bizı ozellıkle Ortadoğu ve Irak politikası ilgilendırdığı için, bunlar üzerin- de durmak istıyorum. ABD'nin Ortadoğu politikası, önce I- rak'a Kuveyt'e girme konusunda yeşil ışık yakıp, sonra da Kuveyt'i 'kurtarmak' için 'ÇölFırtması' harekâtına girişmesiy- le gün ışığına çıktı. Yaklaşık yanm mılyon askenn katıldığı ve denız, hava ve kara kuvvetlerinin eşgüdümü ile yapılan bu operasyonun amacı, elbette Kuveyt'i kurtanmanın çok ötesinde idi. Ama bu a- maç hiç açıklanmadı. Aslında ABD'nin böyle bir harekâtta birkaç amacı vardı. Bunlardan en önem- lisı, bölgeye 'patron'un kim olduğunu göstermektı. Özellikle Almanya ve Ja- ponya, hemen tümüyle Ortadoğu petro- lüne bağımlıydılar. Buradan akacak pet- rolun kesilmesi demek, bu iki ülkenın ekonomisinin candamannın kesilmesi demekti. ABD'nin ikinci amacı, 'bölgeye yer- leşmek' olarak ısimlendirilebilir. 36. pa- ralelin kuzeyınde, Kürt ve Türkmenlere değgin kimi prpje ve politikalar ünstmek de bu amaç çerçevesinde değerlendiril- melidir. ABD, Çöl Harekâtı sonrasında Bağ- dat'a girebilir ve Saddam'ı devirebilirdi. Ama bunu yapmadı. Zira hem Sad- dam'ın yerine getırebilecekleri ikinci bir isim bulamamışlar ve hem de Irak'ın par- çalanmasından çekınmışlerdi. Irak Şiile- rinin Iran'a yakınlaşması, ABD'nin iste- yeceği en son şeydı. ABD, Bağdat'a gırmek yenne, Bağ- dat'ın boğazını sürekli bir biçımde sık- mayı yeğlemişti. insafsız bir ambargoy- la Irak halkını ve Saddam'ı zora sokar- ken kimyasal silah üretimini denetlemek bahanesiyle çok sayıda casusunu Irak'ın ttım sistemlerine soktu. Aynca bu denet- leme, ıkide bir 'kimyasal sılah üretıliyor' gerekçesiyle askeri harekât düzenlemek ve iç politıka malzemesı yapmak olana- ğını da sağlıyordu. Bundan âlâsı can sağlığrydı.. Irak buhranı çıktığı zaman, Türkiye'de dizginler Turgırt Ozal'ın ellerindeydi. Özal hem hayalperestti ve hem de 'el ke- sesınden hovardalık yapmayı' pek se- verdı. "Bir koyup üç alacağız" derken hıçbirşeyalamadık. Hatta Kuveytyöne- timi, bu dönemde kendısine yardımcı olan ülkelere basın kanalıyla teşekkür ederken Türkıye'yi hiç akıllanna getır- memişlerdi. Türkiye'nın hem Irak'a ıhracat yollan tıkanmış hem de petrol borv hattından sağladığı gelir tükenmıştı. Ganp ülke bu ABD. Irak'a ambargo- yu Ürdün deldığı zaman hıçbir itirazlan olmuyordu. Ama aynı şeyi Türkiye yap- tığı zaman kıyamet kopuyordu. Ur- dün'ün ambangoyu delmesine göz yum- malannın nedenı ya da gerekçesı de çok hoştu (!): "Onların gereksinimi var..." Sanki Türkiye'nın gereksinimi yoktu... Çöl harekâtı sırasında Incirlik Üs- sü'nün kullanılıp kullanılmadığı da tar- tışma konusu otdu. ABD Incirlik Ussü'nu elbette kullanıyordu. Zaten böyle bir du- rumda kullanmayacak olsa, o üssü ne- den muhafaza edecektı kı... Fakat genedeaçıkaçık, 'kullanıyoruz' denmiyordu. "Saltkeşıfıçın kullanılıyor" vb. gibisinden 'sudan açıklamalar' yapı- yoriardı. Ve o dönemde Irak halkına ya- pılan haksızlığı en yüreklı bir biçimde dı- le getiren sıyasetçi, şımdiki başbakanı- mız Sayın Bülent Ecevrt idi. Bir de bu- günkü durumuna bakın... Incirlik'ten savaş uçaklannın biri kal- kıyor, öbürü ıniyor. Hiç kımsenin hiçbir 'ınkâr' gayreti yok. Ve bugün 'sudan açıklamalar' yapma sırası Sayın Ece- vit'te. Insanlar nasıl oluyor da, bu kadar kısa sürede. boylesine köklü bir biçım- de değişiyoriar... Iki üç aylık bir ıktidar uğruna değer mrydi bütün bunlar? Inanın akıl erdir- mekte zorlanıyorum. Ve ABD bütün küstahlığıyla Irak'ı bombalamayı sürdürüyor. Ve Irak halkı- nın acısı da sürüp gidıyor... ! • • - V-l' m >•»• -i Pefin fiycrtmo öfaksit 12aya varan vadeler odeme indirimi Kapınıza teslim Bugünlerde istikbal'lerde yoğun bir trafik yaşanıyor. Çünkü İstikbal Oturma Grubu ve Kolfuk Takımları, şimdi benzersiz kampanya avantajlarıyla. Zevkinden, rahatından ve bütçesinden ödün vermeyen herkesin dikkatine sunulur. ArtzamtJunter Taktm, Dtsen- Utoh Maızt eÜcrrtn Ttfcpttci Hattı 080036] 5558 www isfikbal corr tr B u k a m p o n y n T C Sonayı Bokaniığ. rın 2 İ 0 5 1 9 9 i lonh v» 2 1 9 4 0 nrfilı ıtblığıne uygunduf Ka<npcn/a 1 2 ' 2 1 9 9 8 forıhKide bo»lamjj olup ureftm ve stoV .mlonkınylo sımdKİır l j l * l x j , û r û n l ^ ı u z v ı n d e o r a d e c fadirtı^lazın d e ğ ı y U k yapma kakkına «jhıpht bKkbal A J O S 8 U C d N o 1 3 3 8 0 7 0 K a y u r ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle