16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞUBAT1999SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 TOFAŞ'ta zonunlu izin sona erdi • BLRSA(AA)- TOF^Ş'ta. iç piyasadaki ourgunluk ve bayılerde duşan stoklar nedeniyle ara \enlen otomobil üretimine, bu sabahtan iîibaren yeniden başlandı. Türk-İş'e bağlı Türk Melal Sendikası Bursa Şube Başkanı Sabri Özdemir, TOFAŞ'ta piyasa koşullan nedeniyle bir bölümü 9, bir bölümü de 13 gün önce zorunlu ızne çıkartılan isçılerin, bu sabah işbaşı yaptığını söyledı. Fabrikada. Kartal. Doğan, Şahin. Palio. Palio Weekend \e Siena başta olmak üzere tüm raode 1lerde üretime geçildiğini ıfade eden Özdemir. işçilerin yeniden zorunlu ızne çıkanlmasının söz konusu olmadığını. işverenden de bu konuda bir talep gelmediğinı bildirdi. TOFAŞ Otomobil Fabrikasf nda zorunlu izne çıkartılan yaklaşık 3 bin işçiye ızin döneminde sosyal haklarla birlikte aldıklan ücretin yüzde 76'sı ödendı. Fransa'da dev birleşme • Ekonomi Servisi - Fransa'da iki büyük banka. Societe Generale ve Compagnie Financiere de Paribas. Fransa'nın en büyük bankasını buluşturacak birleşme karannı açıkladılar. Iki bankanın birleşmesi ile toplam sermayenin 200 milyar frangı bulacağı, ortak gelirin ise 12 milyar franga ulaşacağı bildirildi. Öte yandan, Fransa'nın diğer önemli kamu bankası Credit Lyonnais'nin özelleştirilmesinden sonra, bu bankanın hisselerini almak için La Societe Generale-Paribas'ın oluşturduğu ortaklığın aday oldugu kaydedildi. Ford Otosan'da ücretli izin --* • tSTANBUL (AA) - Ford Otomotn Sanayi AŞ'nin, Istanbul \ e Inönü fabrikalan çalışanlanna, olumsuz piyasa şartlan \e artan stoklar nedeniyle bir hafta ücretli ızin verildi. Konuyla ilgili olarak İMKB'ye gönderilen açıklamada. piyasadaki talebm beklenenın çok üstünde düştüğü ve zorlu bir ocak ayı yaşandığı kaydedilerek "Fabrika müdürlüğü, sendika \e çalışanlanmızın karşılıklı anlaşmalanyla fabnka çalışanlanna 1-6 Şubat tarihleri arasında ücretli izin kullandırma karan alınmıştır" denildi Dojju kredi bekliyor • ERZURUM(AA)- Doğu Anadolu Bölgesi'nde çeşitli nedenlerle yanm kalan 345 tesisin ekonomiye kazandınlması ıçin 33 trilyon 222 milyar lira gerekıyor. Erzurum Ticaret Borsası'nın (ETB) Doğu Anadolu Bölgesi'nde yanm kalmış tesislerle ilgili araştırmasında, bölgede yarım kalmış 345 tesisin bulunduğu ortaya çıktı. Bu tesislerin tamamlanması için 33 trilyon 222 milyar liraya ihtiyaç duyulduğu belirtilen araştırmada, bunun gerçekleşmesi durumunda 15 bin 289 kişinin istihdam edileceği ve milli ekonomiye önemli katkı sağlanacağı vurgulandı. IZTO'nun anketi • İZMİR(AA)-İzmir Ticaret Odası Yönetım Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş. oda üyelerinin ekonomık durgunluktan ne ölçüde etkilendiğini belirlemek amacıyla, 3 bin 557 fjrmayı kapsayan bir anket çalışması gerçekleştirdiklerini bildirdi. Demirtaş, anket sonuçlanndan. Izmir piyasalannda durgunluğun kriz noktasına dayandığınm anlaşıldığını kaydeti Tekstil sektörüne yönelık daha önce alınan önlemlerin sonuç vermediğini savunan Demirtaş, yeni hükümetten "sonuç alıcı tedbır" getırmesıni beklediklenni söyledi. Yerli hayvancılığın 'idamı' anlamma gelen dışalım karan geri çekiliyor Et itlıalatma izfaı yok• Yeni Tanm Bakanı Erdir, 31 Ocak'ta sona eren ithalat yasağının üç ay daha uzatılması için yeni bir kararname hazırladı ve Bakanlar Kurulu'na sundu. SADULLAH USUMİ Yeni Tanm Bakanı Mahmut Erdir, et ithalatına kesın olarak izin vermeyeceğını açıkladı. Hat- ta 31 Ocak'ta sona eren ithalat yasağının üç ay daha uzatılma- sı için yeni bir kararname hazır- ladı \ e Bakanlar Kurulu'na sun- du. K.ararnamenin bugün veya yann imzaianması ve Resmi Ga- zete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor. Eğer Tanm Bakanı Erdir, ke- sin tav ır alarak yeni kararname- yi hazırlamasaydı, 1 Şubat'tan iti- baren Türkıye'yecanlı hayvan \e et ıthalatı başlayacaktı. Bu nedenle milyonlarca hay- van üretıcımız son günlerde kalp knzi geçırecek kadar kuşku için- deydı. Et ithalatının konuşulma- sı bile hayvan üretıcilerini çıle- Et ithalatının konuşulması bile hayvan üreticilerini çileden çıkarmaya yetiyordu. den çıkarmaya yetiyordu. Zira ithalat başladığı andan itibaren yerli hayvancılığımız bır ay gibi kısa süre içinde yok ola- cak. üç yıldan beri yapılan. 80 ve- ya 100 trilyon lıralık yatınmla- nn da kapılanna kilit vurulacak- tı.Aynca mily arlarca liralık tesıs- ler kuran üretıcilenmız, dışan- dan getınlen etlerle rekabet ede- meyecekleri ıçin ellerindekı yüz miryarlarca lira değerindeki hay- vanlannı yok pahasına en çok biray içinde kesime verecekler- di... Damlannda birkaç yüz bin be- si ve süt sığın bulunan Holstein damızlık birlikleri bile bu konu- da kesin kararlıydı. Böylece yerli hayvanlanmız kısa süre içinde tükenecek ve Türkiye pazarlan tamamen Al- manya'dan, Italya'dan, Hollan- da'dan, Fransa'dan, Irlanda'dan. Çekoslovakya'dan ıthal edilecek canh hayvan ve etlere kalacak- tı. Üstelik dış piyasalardan düşük fiyatlarla getirilen etler, piyasa- da ve marketlerde de ucuzluk yaratmayacaktı. Nitekim, daha önceki yıllarda yapılan ithalat sırasında da dış pi- yasalardan düşük fiyatlarla sa- tm alınan canlı hayvan ve etler, Türkiye'de ucuzluk yaratmamış, tam aksine, fiyatlann yükselme- sine neden olmuştu. Zira ithalat- çılar. getirdiklen etler ne kadar ucuz olursa olsun. iç piyasalan kendi istediklen biçimde ayarlı- yorlardı. Erdir. bu konudaki görüşleri- ni şöyle açıkladı: "Daha önce yapılan ithalat sı- rasında Türkiye've deli danalar- la birlikte, A\rupalının \emedi- ği. buzhanelerde bekletilmiş çü- rük çank ve hastalıklı etler yur- dumuza sokulmuştu. Gelen hay- vanlann birçoğu hastalandı ve öldü. Insanlanmızın da hasta- lıklı etlerden ne kadannı yediği- ni bilemiywruz. Çok acı olaylar ya- şandı. Yeni ithalatla da aynı şey- leri yaşamayacağımızı kimse id- dia edemez. Bu nedenle ben Ta- nm BakanlığVnda kaldığım sü- re içinde Türkiye've bir kik) bi- le etin girmesine kesinlikle izin vermeyecegiın.'' Bakan Erdir, bu arada trlanda Büyükelçisi'nin Türkiye'ye et satabilmek için yaptığı girişim- leri de reddetti. DawsmhundanfioM esinttkrSiyaset. iş ve ekonomi dünyasının önde gelenleri, îsviçre 'nin ünlü kayak merkezi Davos 'ta ana teması "Sorumlu küreselleşme " olan toplantılarda global krizin yol açtığı yaraları ve alınacak önlemleri tartışmayı sürdürüyorlar. Kimi kesimler tarafından "Dünyanın nabzı şu sıralar Davos 'ta atıyor" tanımlamasımn da yapıldığı toplantılarda her kafadan farklı seslerin çıktığı bir ortam yaşanıyor. Ani spekülatif dalgalanmalarla başladığı krizlerin başmimarlarmdan sayılan IMF yetkililerinin savunmalarından, ünlü spekülator George Soros 'ıın açıklamalarına. küreselleşmenin sancılarını en çok çeken kesinı olan gelişmekte olan ülkelerin liderlerinin beyanlanna kadar... Işin belki de en acı yönü bu kadar çok lideri ve uzmanı bir araya getiren bu toplantıların "somut adımlar" atılmadan sonuçlanacak olması. Çin 2000J de devalüasyonagidecek Çin'ın parabirimi "yuan"ın değenni düşürmek istediği, ancak 2000 yılına kadar devalüasyona gitmeyi erteleyecegi berirtfİdî. ' " Dünya Ekonomik Forumu için Harvard Uluslararası Geliştirme Şirket evliliJderi 'küreselleşmenin gerçeği' DaimlerChrysler Ortak Başkanı Robert Eaton, faz- la kapasite sorunu nedeniyle otomotiv sektöründe bir- leşmelerin kaçinılmaz bir gerçek olduğuna dikkat çek- ti. Dünya Ekonomik Forumu'nda konuşan Eaton, 1999 yılında otomotiv sektöründe genişlemenin beklenme- diğini belirterek "2010 yrima kadar yıkta ancak orta- lamayüzde 3oranında bfiyüme ohır" dedi. Eaton, yıl- iık üretim kapasitesinin 74 milyon adet olduğunu. an- cak 52 milyon adet talebin bulunduğunu söyledi. Enstitüsü tarafından ha2İrlaiıan "Asj-a'da Rekabet" konulu raporuna göre Asya krizini ucuz ihracat yaparak aşma çabasındakı ülkelere karşı rekabet avantajını kaybetmek istediği belirtildi. Raporda, yuan'da devalüasyonun krizdeki ülkelerin para birimlerinin değerlerini düşürmelerine karşı bir tepki olarak oluşabileceği bildirilerek "Ancak Çin devalüasyonu 2000 yılına erteler" denıdi. Yoksuldan zengineDavos bildirisi IMF savunntayageçti Gelişmekte olan ülkeler, Davos'ta. sana- yileşmiş ülkelere karşı birbildiri ile küre- selleşmiş ekonominın kurbanı olmayacak- lannı. ancak avantajlanndan yararlanacak- lannı duyurdular. Ekonomik knzin en yük- sek bedelini dünyanın en yoksul halklan- nın ödedığine dikkat çeken Mısır Devlet Başkanı Hüsnii Mübarek,"'Gdişmekteolan ülkeler adaletsizlik du>gusunu çok >oğun yaşıyoıiar. Yeni kürescl sistemin belki de en bü> ük eksiği zengin ile yoksul arasında ger- çek bir divaloğun asla oluşmuyor olması" dedı. Malezya Başbakanı Muhammed de, Asya'daki siyasi istikrann gözardı edildı- ğine dikkat çekti. Hindistan Maliye Baka- nı Yashvvant Sinha. küreselleşmenin. Af- nka'yı kendi içine katmak dışında başan- lı olamadığını belirtti. Davos'ta dün geç saatteki oturumlarda Afrika'nın sorunlan tartışıldı. Güney Asya'da patlak veren, ardından Rusya ve Latin Amerika'ya sıçrayan eko- nomik krizden sorumlu tutulan ve yoğun eleştirilere uğrayan Uluslararası Para Fo- nu (IMF). Davos toplantılarda bir çeşit "öz savunma" yaptı. Gelişmekte olan ülkelere yapacağı yar- dımlara karşılık dırettiği acı reçeteleri ve sosyal boyutlan göz ardı etmesi yüzün- den eleştirilen fonun başkan yardımcısı Stanley Fisher. yöneltilen suçlamalann kendileri için "bir anlam ifade etmediği- ni"söyledi. Dünya Ekonomik Forumu'nun düzenlediği toplantılarda konuşan Fis- her, "Her bir programı ayn ayn ele alıp içeriğine baktıgınızda, sosyal boyutların da kapsamlı bir şekilde ele alındığını gö- rürsünüz. Dolayısıyla bizeyöneltilen eleş- tirüeri boş laflar olarak tanımbyorum" dıye konuştu. Soros işini mi bırakıyor? Paranın sihırbazı olarak adlandınlan ünlü spekülator Ge- orge Soros, döv iz kuroranlanndaki dalgalanmalann tamamıy- la serbest bırakılmasma ızin \erilmemesi gerektiğıni söyle- di.Davos'ta konuşan Soros. mevcut küresel finansal mimari yapıyı eleştirerek. "Kur oranlannı serbestçe dalgalanmaya btrakamazsınız" dedı. Herhangı bır müdahale olmadan kur oranlannın ıstikrar- sız bır seyır izleyeceğini söyleyen Soros, "Ancak dalgalan- malan belli limitlerde sımrlandıracak sistemler de pek arzu edilmiyor" dıye konuştu. İç ve dış borç ödemeleri hükümeti sıkıştırırken IMF ile görüşmeler devam ediyor Fon'dan güven arayışı sürüyor• Maliye Bakanı Temizel, IMF heyeti ile 'finans boyutlu anlaşma' hedeflediklerini belirtti. 1 katrilyon 717 trilyon lira iç borç ödemesi için şubat ayında 1 katrilyon 800 trilyon liraya kadar iç piyasadan borç aranıyor. ANKARA (Cumhurivet Büro- su)-Uluslararası Para Fonu (IMF) heyeti, İstanbul'daözel sektörtem- sılcılenyle yaptığı görüşmelenn ardından Ankara'daçalışmalannı sürdürüyor. Hazıne, şubat ayında- ki 1 katnlyon 717 trilyon lira iç, 476 milyon dolarda dış borç öde- mesi için yıne iç piyasadan 1 kat- rilyon 400 trilyon-1 katrilyon 800 tnlyon lira arasında borçlanmaya çalışacak. Istanbul'da özel sektörle görüş- melerinı tamamladıktan sonra An- kara'ya gelen IMF heyeti. bir haf- ta süreyle ekonomi yönetımiyle teknik görüşmelenni yürütecek. Hazıne'de dün çalışmalannı sür- Finans Bakanı Malan 41.5 milyar doları az buldu Brezilya da yardım istiyorEkoDomi Servisi - Brezilya'nın ekonomik kur- maylan ile Uluslararası Para Fonu (1MF) yetkili- leri dün bir araya geldiler. Görüşmelerde. IMF'nin 41.5 milyar dokrlık kurtarmapaketinin hayata geç- mesi için ülkenin yeni ekonomik hedeflerinin sap- tanacagı belirtildi. Finans Bakanı ftdro Malan ve IMF'nin Güney Amerika 2. Başkanı Teresa Ter- Minassian arasın- da yapılan göruşmede. ülkeye daha fazla ödeme yapılması konusunda baskıda bulunduğu bildirildi. Görüşmelerde, ülkenin 1999 yılı ödemeler den- gesinin ve Merkez Bankası'nın rolünün artışıldı- ğı belirtildi. Öte yandan, Dünya Ekonomik Foru- mu'nda konuşan IMF Birincı Başkan Yardımcısı Stanley Fischer. Brezilya'nın bu ay parasını deva- lüe etmekte çok ileri gittiğini söyleyerek "ReaHn 6 Ocak'tan bu vana yüzde 40 oranında değer kay- betti. Ancak hükümet son iki haftada aldığı karar- laria ülkedeki para krizinin aşılmasıyoluoda önem- li aşamalar kaydetri" dedi. düren heyetin, bugün de Maliye yetkilileriyle bir araya gelmesi bekleniyor. Yakın izleme anlaş- ması çerçevesinde 1998 yılı ger- çekleşmelerini ve 1999 yılını de- ğerlendiren IMF. Bankalar Yasa- sı'nın çıkanlmasını istiyor. Hükümet Bütçe Yasasf nın önü- ne bankacılık sektörüyle ilgili dü- zenlemelen çekerken, hafta so- nunda topladığı Özelleştirme Yük- sek Kurulu'yla (ÖYK.) da özel- leştırmeler konusunda fona gü- vence vermeye çalıştı. Ancak. ÖYK'de özelleştirmenin varattığı toplumsal sorunlann da gündeme getirilmesı dikkat çekti. Temizel: Umutluyuz Maliye Bakanı Zekeriya Temi- zel, Cumhuriyefe yaptığı değer- lendirmede. bugün yapılacak gö- rüşmeden sonuç beklediklenni be- lirterek. "BizlMFilefınansboyu- tunu daiçeren bir anlaşma >apma- yı hedefliyonız. Ancak şu aşanıa- da netleşmiş bir durum yok. Tür- kiye 1998'de güven veren bir ülke oldu. I998'in başında \aptığımız programa aynen uyduk*" dedi. Tür- kiye'nin temel sıkıntısımn iç borç faizi olduğunu vurgulayan Temi- zel. "Ocak ayı içinde 5 milyar do- lar ödedik. Şubat ayında da aşağı yukan a\nı oranda ödeme var. Türkiye bu duruınu aşar. Ben şah- sen umuduyum. Ekonomi yöneti- minin tam bir uvum içinde olma- sının da bü\ ükönemi >ar" dıve ko- nuştu. Özel sektörün istemlerine ve ikna ginşimine karşın IMF, bu hükümet döneminde bir stand-by anlaşması imzaianması konusun- da umut vermedi. Pıyasalarda süren nakit sıkışık- lığına karşı Merkez Bankası'nın fonlaması sürerken; Hazine'nin geçen yılın sonunda bonolann tah- vıllerden daha ağırlıklı olan yapı- sını kırmaya yönelik uzun vade hedefıne karşın kısa vadeli borç- lanmalarda bile faiz oranlan çok yüksek düzeylerde seyrediyor. Hafta başında faizlerde düşme gö- rülmesıne karşın. bunun kalıcı ol- madığı yorumlan yapılıyor. Hazine. 3 aylık borçlanma prog- ramında şubat ayında 3 ihale ön- görüyordu. Ancak. uzun vade hedefine dö- nük olarak azalan vadeyle ihale yöntemiyle birlikte piyasalardan 5 kez borçlanmaya çalışacak olan Hazine. şubat ayındaki l katril- yon 717 trilyon liralık iç borç ve 476 milyon dolarhk dış borç öde- mesini karşılayabilmek için iç pi- yasalardan 1 katrilyon 800 trilyon İirav a kadar borç bulmaya çalışa- cak. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Arada... Arada güzel şeyler de oluyor. Ballıca'nın adını daha önce duymamıştım. Te- levizyonlann rating (!) getiren bol çığlıklı, gürül- tülü haberleri arasına bir iki kanalın haber prog- ramı arasına nasılsa sıkışmıştı. Ne de olsa kala- balık, parmaklıklar arkasından ilginç görüntüler, sloganlar vardı. Kadın kendini fabrikaya kapat- mış, kocası yiyecek paketi ile ziyaretine geliyor. Gerçi neden eylemde olduklan pek anlaşılmı- yordu. Yıne de işçi direnişinin haber yapılmış ol- ması bir şeydi. Dün Radyo Cumhuriyet için canlı telefon bağ- lantısı kurunca, direnişteki işcilerin dahayakın öy- küsüne ulaşabildim. Samsun sigara fabrikası ka- pandıktan sonra işcilerin önemli bir çoğunluğu zorunlu emekli edilerek kalanları Ballıca'da açı- lan yeni fabrikaya aktarılmışlardı. Modem tekno- loji ile en kalitelisinden sigara üretimi yapılması işten bile değildi. Anlaşılamaz nedenlerte önce fabrikanın adını taşıyan özel marka sigara, sonra da Ikibin üreti- minden vazgeçilmiş, kalite düşürülmüştü. Son- ra yine bir kısım işçi zorunlu emeklıliğe zorlan- mış, bir grup kadın işçi başka işyerine nakledil- mişti. Yetmemiş, 125 kadrosuz çalıştınlan işçi birtürlü kadroyaalınmamıştı. Birdeüstüne, ma- kineterin kullanımına bile uygun olmayan, toplusöz- leşme hükümlerine de aykırı, değişimli üçlü var- diya çalışma uygulamaya sokulmuştu... Ballıca Tekel çalışanları, genel müdürlüğün ve işletme yönetiminin, Tekel'in yabancılaştırılması politikasına aracı olarak kullanıldıkları. sonunda özelleştirmeye uygun koşullann yaratılmakta ol- duğu sonucuna varmışlardı. Kendilerini işyerine kapatma eylemini gerçekleştirdiler. Bir yandan üre- time devam ediyor, diğer yandan vardiyası biten- ler fabrikayı terk etmiyorlardı. Bunu öyle basit bir eylem sanmayın. Dün di- renişlerinin dördüncü gününde konuştuğum sa- atlerde, hastaneye kaldırılan, kimisi serum teda- visinden sonra geri dönen, kimisi de döneme- miş, hastalanmış 150'ye yakın işçi vardı. Çalış- manın ardından masalann üstünde, beton üze- rinde dinlenmeden yaşamak, uyuklamak, tekrar çalışmak öyle herkesin dayanabileceği bir durum değil. Hem de Anadolu'nun bır yöresinde, her yaştan kadınlı erkekli grup halinde. Ballıca işçileri çok kararlı, kesin güvence isti- yorlar. Haklannı alamazlarsa topluca Ankara'ya yürümeyı programlıyorlar. Tekel'in en kaliteli tü- tün üretiminde çok kazançlı konumda olabilecek fabrikasının gözden çıkanlmasına izin veımeme- de kararlı gözüküyorlar. Ballıca işçilerinin eylemi, dün gazetemizin man- şetinde yer alan, Tekel'in yabancılaştınlması pro- jesinden, özelleştirilmesinden geri dönülmesi ka- ran ile çakışıyor. Tekel'in, yasa bile çıkarma gö- ze alınamadan, yasaya karşı hile yolu ile ABD te- keli ortak alınarak yabancılaştırılması projesi sa- deceTekel çahşanı işçileri tehditetmiyor. Dün gö- rüştüğümüz Tek Gıda-iş Sendikası Başkanı Or- han Batta. bır kez daha, asıl /ıkımın tütün üre- ticisi milyonlarla aile üzerinde olacağını anımsa- tıyor. Zarar ettirme üzerine yapılan onca işe rağ- men, Tekel devlet bütçesine, kamuya, özellikle de ekonomiye çok önemli katkılar yapıyor. Eyüp Aşık'ın öne çıktığı, ANAP'ın yürüttüğü, Tekel üretiminin, tütünü ile birlikte ABD tekeline peşkeş çekilmesi projesi, en azından seçime ka- dar gündemden çıkmış bulunuyor. Ecevit hükümetinin bayram sonrası icraat söy- lemlerinde, kamu çalışanlannın sendikal hakla- rını verme adına geriye çekme anlamına gelen yasa taslağı da yok. Aynı derecede önem ve an- lamda, IMF'nin dayatması, 'sosyal güvenlik re- formu' adı altındaki, sadece kazanılmış haklan geri almayı hedefleyen, olmayanlan getirmeyen paketten de söz edilmiyor. Belli ki seçime gider- ken Ecevit hükümeti, emek cephesinin büyük tep- kisini alacak işlere girmeyi göze almıyor. En azından, geçen hafta gerçekleştirilen, sen- dikal konfederasyonların 'emek cephesi' top- lantısının ışe yaradığını düşünebiliriz. işçi ve ka- mu sendikalan ile meslek örgütlerinin emek cep- hesi oluşturma girişimi bile bir toparlanma geti- riyor. Bir de, söylemde buluşulan sorunlar konu- sunda sendikal konfederasyonların tarafları ger- çek ilkeli birliktelik oluştursalar... Söylemde, so- runlann saptanmasındaki buluşma, bilince ve ortak eylemliliğe dönüşebilse... Evet, arada bir umut veren güzel şeyler de olabiliyor.. LASİAD üyeleri şirket kurdu Laleli'nin umudu dış ticaret şirketi • Laleli Sanayici ve îşadamlan Derneği üyeleri, 180 milyar lira sermayeli şirketle sorunlannı aşmaya çalışacak. İSTANBUL(AA)- Laleli Sanayici ve Îşadamlan Derneği (LASİAD) üyelennden oluşan 30 firma, bir dış ticaret şirketi kurdu. LASlAD'dan konuyla ilgili yapılan açıklamaya göre, kurulan Laleli Giyim Sanayicileri Dış Ticaret AŞ'nin yönetim kurulu başkanlığı görevini, dernek başkanı Ayhan Karahan yürütecek. 180 milyar lira sermayesi bulunan ve ana sözleşmesi de 27 Ocak 1999tarihinde tescil edilen şirketin hedefleri şunlar: u thracatta KOBİ'Iere profesyonel ekip bilinciyle çabuk, emniyetli \e ucuz hizmet vermek. thracata yönelik devlet vardımlanndan öncelikle yararlanmak. KDV iadelerini zamanında KOBtTere aktarmak. KOBİ'ler arasında işbirliğinin sağlanması. İhracat, ithalat, araştırma- geliştirme ve kalite bilincinin genele yayılmasını sağlamak. Düşük maliyetlerie istihdam, üretim ve • pazarlama imkânlannı ihracata vansıtnıak. Ortaklan düşük faizli > E\imbank i kredilerinden favdalandırmak." Şirket yönetim kurulu başkanı Ayhan Karahan da, 'böfgenin olumsuz imajının giderilmesinde büyük etkisi olacağına inandıkları şirketin, ülkenin istihdam, üretim ve ihracatında da hak edeceği yere ulaşacağına inandıklanm' kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle