Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA. CUMHURİY1T 2ŞUBAT1999SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Bunlar Okuyorlar Paşam!.
ALİ DÜNDAR
1
942"nin nisan avmda Cumhur-
başkanı tsmet İnönü. Pazarören
Köy Enstitüsü'nü görmeye gel-
diğınde. ben. enstitünün revi-
rinde sıtmadan yatıyordum.
Cumhurbaşkanı. yöneticilere
"hastaçocuğunuzvar mT diye sormuş. Var-
lığını öğrenince revire geldi. Yanında Mil-
li Eğitim Bakanı Hasan-Âli Yücelve Ilköğ-
retim Genel Müdürü tsmail HakkıTonguç
vardı. Inönü'yü ilk kez görüyordum. Ya-
tanarkadaşlanmıza*geçınişolsuır dedik-
ten sonra başucumda durdu. Okumakta
olduğum kitaplara baktı. G. Retrov'un "Be-
yaz Zambaklar Memleketinde" kitabını
şöylebirkanştınnca,altınıçizdığim'4
ıne-
ne-tekeHares"in de ne demek oldugunu
bilip bilmediğimi sordu. "Bilnuyonım,
öğretrninirnesoracağırn~ deyince, yanm-
dakilere dönerek kendısi açıkladı: "Mene-
teket- fares. uluslann uyanışını anlatıyor,
çok yakında bütün krallık ve imparator-
luklar, tiranlıklar çökecek. ulusai biriikkr
doğacak demektir. Biz HarpOkulu'nda bu-
nu tartışırdık.." dedi. Rev ırden aynlırlar-
ken YüceTın "Bunlarda okuyorlar vetar-
tışıyoriar paşam!-" dediğini duydum.
İnönüvü. ikınci kez Ankara'da şımdi-
kı ODTÜ'nün kuruluş alanı içinde kalan
Karabiberier (, iftliği nde. Üniversıteliler
Askerlik Kampı'nda gördüm. Bır öğle
üzeri kızı Ozden i!e at üzennde kampımı-
za geldi. İnönü ile öğrenciler arasında şoy-
!e bir konuşma geçti:
İnönü-Nasılsınız iyı misiniz. sağlıği-
nız iyi mi?
Öğrenciler - Sağot Paşam. iyiyiz!..
İnönü - Erdal aranızda mı, sizinle mi?
Öğrenciler- Aramızda.bizimle Paşam!..
İnönü - Hayır hayır, hep sizinle mi, ge-
ce gündüz sizinle mi?..
Oğrencfler- Bizimle Paşam, gece gün-
düz bizımle!..
İnönü - Sizinle olmalı. hep sizinle ol-
malı. Onun babası da cephelerde hep si-
zin babalannızla, dedelerinizle beraberdi
çünkü" dedı.
İnönü. yerli ve yabanci konuklanyla
Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'ne sık
sık gelir, Yüksek Köy Enstitüsü'nün Gü-
zel SanatlarBölümü'nün sergilediği oyun-
ları ızlerdi. Oyunu bilmiyorsa, daha önce
bir başka yerde izlememiş ya da okuma-
mışsa. saatlerce önce gelir, bir odada teks-
tini okuduktan ya da birine okutup dinlet-
tıkıen sonra izlemeye çıkardı. Oyunlar.
çoğunlukla dünya başyapıtlanndan seçi-
lirdi. tnönü ve Yücel'in, bu yapıtlara yaz-
dıklan sunular. dönemlerinin birer dil ve
düşün anıtı gibidir. O sunu yazısında inö-
nü. "Eski Yunanhlardan beri. milletferin.
sanat ve fikir hayatmda meydana getir-
dikleri şaheserleri dilimizeçevirmek,Türk
milletinin kültüründe yer tutmak ve hiz-
met etmek isteyenlere en kıymedi vasıtayı
hazıriamaktır. kdebivatımı/da.sanatlan-
mızda ve fikirterimizde istediğimiz yük-
sekfigivcgenistiğibolyardımavasrtalariçin-
de yetişmiş olanlardan beklemek. en tabii
voldur. Bu sebeple tercüme küllivatımn
kültürümüze büyük hizmerkr yapacağh
na inaıuyoruz. (1-8.1944)" sözleriyle vur-
guluyordu. seçilmiş dünya başyapıtlan-
nın önemini, Yücel de çev iri yoluyla dün-
ya düşün ve sanat yapıtlanyla tanışmamı-
zın önemini vurgularken "Hümanizma
ruhunun ilk anlavış ve duyuş rnerhalesi
(aşamas), insan variığının en müşahhas (so-
mut) şekikJe ifadesi olan sanat eserlerinin
benimsenmeayle-" başlayacağına dikka-
timizi çekiyordu. Ne var ki o güzelim su-
nu yazılan yok şimdi. Milli Eğitim Bakan-
lığı yeniden bastığı Idasiklerden inönü ve
Yücel'in sözlerini kaldırarak büyük bir
ayıp işledi. O sözler ki düşün ve sanat ya-
pıtlanna hem Batıcıl bir yaklaşımı simge-
liyor hem de 1939 tarihli "1. Türk Neşri-
yat Kongresi"ne devletçe verilen önem ve
saygıyı gösteriyordu, belgeliyordu.
Başta büyük Ataürk ve İnönü olmak
üzere, devletimizin kurtancı ve kurucu
kuşağı. kişisel gözlem ve deneyimlerini ki-
tap kültürüylebütünleştirmiş, özümlemiş
kişilerdi. Onlannöncülükettikleri Anado-
lu Aydınlanması, bundan dolayı ussal ve
gercekçidir. bundan dolayı tüm çağdışı. us-
dışı saldınlara karşın dimdik ayakta dura-
bilmektedir. Osmanlınınyüzyıllardırulu-
sumuza dayattıgı ve "Lisaın azbülbeya-
m" yani tatlı dil, kuş ötüşlü dil diye okşa-
dığı. Arap. Fars ve biraz da Türk dilleri-
nin karmasmdan oluşan dilin, en klasik,
en çarpıcı ve başanlı yazılım örneğini,
Cumhuriyeti kuran ulusai aydınlanmacı-
larımız verdiler. Yüce Atatürk'ün "Bü-
yük Söyfev"i, hiçbir Osmanlı devlet ada-
mının, hiçbir Osmanlı ozan ve yazannın
başaramadığı. başaramayacağı denli sağ-
lam bir Osmanlıca, onlann tanımıyla, "1J-
sarn azbülbeyanî" anıtıdır.
KemalSaür,anlarmıştı. 1958'de Paster-
nak'ın "Doktor Jrvago"su Nobel Edebi-
yat Ödülü aldığında, ertesi gün tnönü, Er-
dal İnönü"ye gidip kitabı ıstemiş. Erdal İnö-
nü, daha yeni. henüz Türkçeye de çevril-
medi, deyince İnönü sinirlenmiş. Olmaz.
demiş. İlk kez bir Sovyet yazan Nobel ka-
zanıyor, kitabı hemen istiyorum. Kitabın
Fransızcasmı getirtip okumuş. Bugün han-
gi devlet büyüğümüzün kitaba karşı böy-
le bir ilgisi var. Atatürk'ün kitaplığının bir
bölümü Anrtkabir'de sergileniyor. Orada-
ki kitaplardan birini çekip bakınız. Kimi
satır altlan çizilmiş, çoğu sayfa kenarla-
nna not alınmış, kimi bölümce ya da söz-
ce çerçeve içine alınarak soru imiyle sor-
gulanmıştır.
Türk aydınlanma önderleri kı onlar hiç-
bir zaman "verdimse verdim" ya da "be-
ninı memunım işini bilir" deme ayıbını iş-
lemediler. SabihaGökçenanlatıyor: Ata-
türk, lnönü"yü asık suratla yakaladığı bir
gün sormuş, asık suratlılığının nedenini kur-
calamış. İnönü, Türk Hava Kurumu top-
lantısından geliyorum. Hesaplarda kırk
para (yani bir kuruş) açık var. Başkanı sı-
kıştırdım, bu bir kuruşu nereye verdikle-
rini bulamadılar, ona canım sıkıldı. Der-
hal o bir kuruşu bulmalannı istedım, onu
düşünüyorum. deyince Atatürk. "Bulark
para seni bu kadar üzdü, yordu ha.~ Hak-
İKin, bb cumhurn«i kurarken çokkırk pa-
ralara ihtiyacımız oldu. Bugün kırk para
yok olur. yann kırk kuruş. öbür gün kırk
lira,dörtyüz Bra_ Derken ipin ucu kaçar."
İnönü, o kırk para için Türk Hava Kuru-
mu'nun bütün görevlilerini seferber ettir-
miş, yanlışlıkla bir başka hesaba geçirilen
kırk parayı buldurmuş ve rahatlamış (1).
Devlet bütçesini yapma becerisi bile gös-
teremeyen Osmanlı, hem bütçe yapma
tekniğini öğrenmek hem de iyiden iyiye
bozulan Osmanlı Maliyesi'ni düzelttir-
mek için 1903'te Fransız Mösyö Loran'nı,
o beceremeyince de 1910'da bir Rus Ya-
hudisi olan ve "Pervus Efendi" adını tak-
tığı Akssander İsrad Hdphand'i çağırmak
ve devletin en temel birimlerinden mali-
yeyi, onun temel belgesi olan bütçeyi, ona
teslim etmek durumunda kalır. Ne var ki
hiçbir şey düzelmez. düzeltilmez. Çünkü
devlet, 6 Ekinı 1875karamamesiyle çeki-
len iflas bayrağını ındirebilme gücünden
ve istencinden yoksundur. Sonunda. Per-
vus Efendi başansızlığını itiraf etmek ve
"devlet ileri gelenlerinin para ve uçkur
düşkünlüğü"nü yüzlerine vurmak duru-
munda kalır (2).
İnönü, bundan 25yıl önce aramızdan ay-
nldı. Devlet adamlığmın ne demek oldu-
gunu bilmeyenler, devlet onurunu kavTa-
makta zorlananlar, Başbakan İsmet İnö-
nü'yü devlet işleri için Amerika'ya yol-
layıp, altından başbakanlık koltuğunu çek-
tiler. Yüce Atatürk'ün en yakını ve en say-
gınyardımcısıydı. Durağı uçmağolsun!..
(1) Sabiha Gökçen. Atatürk 7e Bir Ömür
Boyu, 1996.
(2) Türkiye'nin Malı Tutsakhğı, Per-
vus Efendi, 1977.
Evet, bir kere daha 'vurgulanmış'.
1
Nedir o? Kımler tarafından? Hangi amaçlar için?
-' Milli Güvenlik Kurulu belli tarihlerde toplanır, görüşür, tartışır, ka-
rarlar alır. Kimler imzalar? Başta cumhurbaşkanı, başbakan, ilgili
bakanlar. Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları...
Şu günlerde birtakım politıkacılar, '28 Şubat Süreci'nden söz
:ediyorlar. Kimine göre bu süreç bitmış, kimine göre daha yeni baş-
lamış... Anımsatmak isterim, 28 Şubat 1997 günü MGK'de o gün-
lerin Başbakanı Erbakan, yardımcısı Çiller ve DYP-Refah'h ba-
kanlarta kurulun asker üyeleri önemli bir kararda anlaşmışlardı. Bu,
gunden güne korkunç bır tehlike olarak yurt düzeyine yerleşen 'ir-
tica' ile savaşmaktı... 28 Şubat siirecini izleyen günlerde Erbakan-
.Çiller hukümeti bazı uygulamalara geçer gibi davrandı, ama sonu
gelmedi!
28 Ocak 1999 günü Milli Güvenlik Kurulu yine toplandı, yine bir
,karar aldı. 28 Şubat 1997'de alınan karara benzeyen yeni MGK
• bildırisini biriikte okuyalım:
. "Kurulun bu toplantısında ülke güvenliğıne yönelik irticai, bö-
lücü ve yıkıcı faaliyetlerle, organıze suç örgütlerine karşı yürütü-
len mücadele sonuçlan ve bunlara karşı alınması gereken önlem-
Ier, gözden geçırilmiş, devletimizin ülkesi ve milletiyle bölünmez
bütünlüğüne, cumhuriyetin anayasada belirtilen temel nitelikle-
rine, halkımızın huzur ve refahına; demokratik, laik ve sosyal hu-
kuk devletine yönelik her türiü terör odaklan ve yasadışı faliyetle-
re karşı yürütülen mücadelenin, aynı karariılıkla ve etkin olaraksür-
dürülmesi konusunda görûş birliği bir kez daha vurgulanmıştır."
Uzun, ama anlamlı bir bildiri! 'Birkez daha vurgulanan' bu ül-
kede laik cumhuriyet yönetiminin 'aynı kararttlıkla ve etkin olarak'
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Vurgulanan Süreç
sürdürüleceğidir... Bu, Türk Silahlı Kuvvetleri komutanları ile işba-
şındaki hükümet üyelerinin karandır.
Hani, 28 Şubat süreci bitmişti? Geçen gün Başbakan Ecevit bu
sürecin sona erdiğini söylemişti, ama bu sözünden iki gün sonra
aynı 'kararlılık' bildirisine imza atan yine Ecevit olmadı mı? Demek
biten bir süreç yok!.. Nasıl bitebilir ki? Amaç ülkenin, ulusun esen-
liği, yannlara güvenle yürüyüşü, hep bu sürece baglı. Bu sürecin
sonsuzluğuna, cumhuriyet devrimlerinin etkinliğine, gücüne, sü-
rekli atılımına...
• • •
Erdal inönö'nün geçen günkü konuşmasına gıdemedim. Ga-
zetelerde okuduğuma göre ilginç açıktamalar yapmış... SHP Ge;
nel Başkanı olarak çıktığı bir gezide, Ordu'nun Ünye'sinde halk 7/
olmak istiyoruz' diye bağırdığında partınin ileri gelenleri "Aman ik-
tidara geldiğimizde Ünye'nin ilyapılacağını söyleytn" diye fısıl-
damışlar, o da ister istemez halka il olma sözü vermiş!..
Sıra Fatsa'ya gelmış, orada da il olma dilekleri var. Aynı il içinde
iki ilçe nasıl il yapılır? Erdal Bey ne yapsın, ne desin? Paşa baba-
sının vaktiyle Fatsa'da yapttğı bir konuşmada il sozii verdiğini
anımsatmışlar. O da "Zaten babam bu sözü vermişti" deyip kes-
mış...
Ya, güçbirliğinin başına geçmesi önerisine verdiği karşılık: "Si-
ze... Başanlar dilerim"... Öyie ya her şey Erdal Bey'den beklene-
mez ki! Biraz da ülke sorunlanyla ilgilenenler kendi başlanna iş ba-
şarsınlar.
Gerçi şu günlerde CHP yanlılan Erdal Inönü'nün yeniden lider-
liğe geçmesini özlüyoriar. Hatta SHP'nin yeniden oluşturulup Er-
dal Bey'in başkanlığında eski gücüne kavuşmasını!.. Anımsaya-
lım, Erdal Bey, üç SHP kurultayında neden Baykal'ı alt etmişti?
Büyük politikacı olduğu için mi? Hayır. Dürüst, güven veren, ucuz
politik oyunlara sapmayan aydın bir kişi oldugundan...
Geçmiş dönemden bir anı canlandı bu konuya deginirken; 1954
seçimlerinde yazar Nizamettin Nazrf, Denizli'den CHP adayı idi,
CHP'nin bu ilde kazanması olanaksız... Nizamettin Nazif, İsmet
Paşa'ya "Biz burada bir koşulla seçimi kazanabiliriz" der. Paşa
"Nedir o?"... "Paşam siz kürsüye çıkıp şunu söyleyeceksiniz: Ben
iktidara geldiğimde Kıbns'ı kurtaracağım"... Paşa güler, "Yapa-
mam ki Kıbns'ı kurtaramam ki"... Nizamettin Nazif "Sunu ben de
biliyorum, ama siz böyle söyleseniz ne çıkar?" Paşa elbette böy-
le bir söz vermemiş, gülüp geçmiş!.. Ve seçimi de CHP kaybet-
miş!
Bir düzeltme:
30 Ocak Pazar günkü 'Sanklı Anayasa' adlı yazımın son parag-
rafı aşağıdaki gibi olacaktı, düzeltirim.
"Şu gerçektirkigençlerin, kaynağından dahazengin bilgileredin-
melerine devletin karşı çıkacağt, onlan smıriı bilgilerte bağlayacağı,
yeryüzündeki tek ders, din dersidir."
PENCERE
Tekel Kurtuldu mu?..
Sadullah Usumi, "Gönüllü Mehmetçik"t\r. Tür-
kiye'nin "özelleştirme" adı altında yağmalanma-
sına karşı elde kalem savaşımınt yürütüyor.
Usumi'nin dünkü Cumhuriyet'e manşet olan
haberi yüzümüzü güldürdü:
"Tekel satılmayacak!.."
Sanayi Bakanı Metin Şahin satışı durdurmuş;
dilerim kararından dönmez ya da yağmacılann
gücüyle defteri dürülmez; çünkü dava büyük ve
zoriu...
Niçin?..
Tekel'in özelleştirilmesi fetvasını veren bizden çok
Amerika'dır.
•
Amerika'da sigaraya karşı amansız bir savaş
yürütülüyor; 1976 ile 1980 yıllan arasında sigara
tüketimi artmış, 620 milyara (adet) yükselmiş;
1995'te 487 milyar sigaraya düşmüş...
Madalyonun bir yüzü bu...
Ya öteki yüzü?..
Amerika'da sigara tüketimi düşerken üretimi
yükselmiş, 745 mityar sigaraya ulaşmış, ihracat di-
ye bir şey var, dışarıda üretim yolu açık...
Aaz Nesin "Türklerin yüzde 60'ı aptaldır" de-
mişti ya, yalnız biz mi aptalız?.. Gelişmemiş ülke-
lerde gelişmemiş akıllı bir sürü insan yaşryor; Ame-
rika'nın tütün patronlan da kendi toplumlannı ze-
hiriemekten yoksun kalınca bizimki gibi ülkelerde
yuvalanıyorlar; aslan politikacılanmız komprador
sermayeciyle el ele Tekel'i parçalayıp Amerikalı or-
taklara satma karannı bu süreçte alıyorlar.
Adı ne bu işlemin?..
Sözüm ona özelleştirme!..
•
Eski ANAP'lı Bakan Eyüp Aşık, Tekel'i özelleş-
tirmenin başını çekiyordu.
Alaattin Çakıcı'yla ılışkisı ortaya çıktı.
Aşık havlu atınca kurtulduk.
Çakıcı işe yaradı.
Tekel Genel Müdürü'nün açıklamalanna göre
Tekel'in yıllık cirosu 430 trilyon lira, 1997 yılının kâ-
n yaklaşık 20 trilyon lira, Tekel'de çalışanlann sa-
yısı38 bin, ailecek200 bin kişilikbirkitleTekel'den
ekmek yiyor, geçimini tütünden sağlayan üretici
sayısı da üç buçuk milyonu geçiyor...
Sen kalk, hiçbir önlem almadan bu insanlan ca-
navara teslim et!..
•
Allahaşkına biz başta Tekel olmak üzere ulusai
kurumlanmıza neden düşmanlaştık?..
Test sorusu:
- Tekel özelleştirilmeli mi?..
'Evet' diyen ya konuya uzak kalmış, gerçekleri
bilmiyor..
Ya da vatan haini mi?.
İnsan katili mi?.
Eski kuşaklann yazında "mübalağa sanatröe-
dikleri yöntem bu gibi konularda hedefe ulaşmak
için çok yarariıdır.
1. Bölüm'e katılamayan dostlarımızı da
. aramıza alabilmek için...
CUMHURIYET MAHALLESÎ BÜYÜYORÎ
(Pumhuriyet Mahallesi'nin kurulacağı 150 dönümlük arazideki
233 parsel, gösterdiğiniz büyük ilgi sonucu, kısa bir süre içinde sahiplerini
buldu. Ancak, Cumhuriyet dostlarının istekleri sürüyordu.
Şu anda, bu istekleri karşılayabildiğimiz için mutluyuz.
Cumhuriyet Mahallesi'nin 1. Bölümü'ne istediği halde katılamayan
dostlarımızı da aramıza alabilmek için, satışı tamamlanan arazinin
hemen güneyinde bulunan 170 dönümlük bir araziyi sizlere sunuyoruz.
Cumhuriyet Mahallesi'nin 2. Bölümü'nün kurulacağı bu arazide
239 parsel bulunmaktadır. Büyüklükleri 400 m2
ile 600 m2
arasında değişen
parsellerin m2
fiyatı, 28 Şubat akşamına kadar 7.000.OOO.-TL'dir. Ödeme
yine 500.000.000.-TL peşinat ve 6 eşit taksitte olacak... Satışlar Cumhuriyet
Kitap Kulübü bürolarında yapılacaktır.
Cumhuriyet Mahallesi 1. Bölüm'den haberler...
Tasanm çalışmalan ilerliyor.
Cumhuriyet Mahallesi 1. Bölüm'e katılan tüm dostlarımızın, kendilerine
gönderdiğimiz anket formlarını doldurup bize bir an önce ulaştırmalarını
rica ediyoruz. Sorularımız yanıtlanıp tüm görüşler alındıktan sonra
geliştirilecek seçenekler arasından herkes kendisiyle en uyumlu olan ev
seçeneğini saptayacak. Böylece mahallemizin, hepimizin ortak beğenisini
ve ortak yaşama bilincini yansıtan bir mimari kişiliği olacaktır.
Tapu dağrtımı brtmek üzere.
Tapusunu henüz almayan 1. Bölüm
arsa sahiplerinin, aşağıda belirtilen
Cumhuriyet Kitap Kulübü
bürolarından birine bir an önce
başvurmalarını rica ediyoruz.
Bağlantı Büromuz açıldı.
Arsasını görmek isteyenlere yardımcı
olmak üzere, 1. Bölüm girişinde bir Bağlantı Bürosu oluşturduk. Ayrıca,
cumartesi ve pazar günleri saat: 12.00'de Cumhuriyet Gazetesi'nin
Cağaloğlu'ndaki merkezinin önünden araziye servis kaldırılıyor.
Ağaç dikme gezisi Şubatta!
Şubat içinde bir pazar günü, Mahallemizin kurulacağı arazide buluşup
tanışmak ve arsalarımıza kendi ellerimizle fidan dikmek için bir piknik gezisi
düzenlenecektir. Dikimde yardımcı olacak elemanları ve bedelini ödeyerek
satın alabileceğiniz fidanları biz sağlayacağız. Kesin tarih size yazılı olarak
bildirilecek, ayrıca gazetenizde de yayınlanacak.
Cumhuriyet m a h alles i
"Doğayla uygarlık buluşuyor"
l/AAftll IMt/-./ll
Cumhuriyet Mahallesi nerede kuruluyor?
•Cumhunyet Mahallesi istanbul'un batısında, Tekındağ-Çorlu yolu kavşağı üçgenincte, Çanta Köyû
beledıye sınırlan içinde kuruluyor. istanbul'a uzaklığı TEM yolundan 45 dakika, E5 yoiundan 55 dakikadır.
•1. Bölümüti hemen güneyinde yer alan 2. Bölüm arazisinin de elektriği ve stabiHze yollan vardır.
•Bu arazinin de yalnızca % 14'ü evtere aynldı. Kalan % 86'nın küçük bir bölümü yol ve otopark, çok
büyük bir bölümü ise bahçe ve park olacak.
Satış yapılan Cumhuriyet Kitap Kulûbü büroları:
Istanbuh Istiklal Cad.. Zambak Sok. No:4 Kat:1 Beyoğlu - İSTANBUL (Aksanat karşısı)
Ankara: Atatürk Butvan No: 125 Kat:4 Bakanlıklar - ANKARA
Izmin Halit ziya Butvan 1352. Sok. No: 2/3 Alsancak - İZMİR
Adana: Çınariı Mah. 5 Sok. No: 1/1 Aksu Han Dortyolağzı - ADANA
Tel: 252 38 81 -252 38 82 Faks: 252 38 62
Tel: 419 50 20 pbx Faks: 417 19 57
Tel: 441 12 20 pbx Faks: 441 91 17
Tel: 363 12 12 pbx Faks: 363 12 15