16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 ŞUBAT 1999 PAZAR • • • • 8 HABERLERIN DEVAMI GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada rekor armağan etti. Bu sonuç, kimi olumsuzluklan beraberinde ge- tiriyor. DYP'nin Ecevit'e; Türkiye'nin içte ve dışta kar- şı karşıya kaldığı olumsuz sorunları göğüslesin di- ye hükümet şansı tanımadığı ortaya çıkıyor. DYP'nin, bir hükümet olsun, ama nasıl olursa ol- sun, mantığıyla hareket ettiği, Ecevit'in isteklerine gösterdiği isteksiz davranışlaria kanıtlanıyor. 61 milletvekilli, sıralamada dördüncülüğe gelen bır parti, Meclis'ten zorunlu gördüğü yasaları ge- çıremiyor. Başbakan Ecevit, hükümeti kurduğu günden be- ri altinı çizerek, hatta "o/mazsa o/maz" diye dıren- dıği bankalar yasasını çıkaramıyor. Bankalar yasasında partiler arası uzlaşmaya kar- şın.. Meclis'te son gün, bir türtü "kararyeter sayısı" sağlanamıyor. Neden o kadar basit ki; Ecevit her gün ANAP li- deri Mesut Yılmaz'la telefonla görüşüyor. Yıl- maz'la hükümet arasındaki muhabbete karşın ANAP milletvekilerinin DSP liderine destek vere- cekleri yerde, partinin seçim kampanyasında bu- lunmak için Istanbul'a gittikleri anlaşılıyor. DYP'liler ise azınltk hükümetinin dışa ve içe ver- diği tek söz olan bankalar yasası görüşmelerinde bulunmamayı yeğliyor. Böylece Ecevit "Meclis'ten tekbiryasa çıkara- mayan bir hükümet başkanı" olarak cumhuriyet ta- rihine geçiyor. Kuşkusuz; 20. dönem çalışmalarını kapayan TB- MM; kimi önemli sorunlan biryana bırakalım, ban- kalar yasasını çıkarmayarak "küçük tasamıfsahip- lerinin mütevazı biıikimlerini" tehlikeye atıyor. Söylendiğine göre bu yasa Haziran 1999'a ka- dar çıkanlamazsa boşluk başiıyor, bankalar üze- rindekı "devlet güvencesi" kâlkıyor. Oysa, piyasa söylentilerıne göre en az 10 ban- kadan kırmızı alarm ışaretleri alınıyor. Türkiye'de bakkal dükkânı açılırcasına bankalar türetildi. Bu kadar çok bankanın 10'u Yılmaz-Ecevit or- taklığında açılıyor ve uyumlu ikili bir başka rekora daha imza atıyor. Hazirana kadar bankalar sorununa yasal yeni önlemler getirilmezse küçük tasarruf sahibinin ba- şına neler geleceğini kestirmek gerçekten güçle- Devlet mi parti mi? Bu arada Ecevit hükümetinin Irak politikası ilgiy- le izleniyor. Her zaman övünerek söyleriz; Türkiye'nin dış sorunlara bakışı, son aşamada MGK'de saptanan temel ilkelere bağlıdır. Uygulamalardaki küçük farklılıklar dışında, ge- nelde hemen her iktidar "devlet politikalanna" uya- geldi. Oysa, azınlık hükümeti Irak politikasında kendi- ne özgü bır yol izliyor. Olabılir ki "devlet politika- sında"bizim bilmediğimiz, basınayansımayan ge- lışmeler geldi geçti. Örneğin son MGK'de veya daha önceki toplantılarda Saddam'a karşı Türk politikalanna yeni öğeler katıldı. Örneğin, Irak'a yönelik politikalara Bütent Ece- vit'in muhalefette iken tasarlayıp hazıriadığı "plan" eklenmiş olabilir. Açıklandığı günlerde ilgi çekmeyen "DSP'nin Irakplanı "nı Ecevit tek başına hükümet olunca raf- tan indirdi. DSP liderinin bir değil, birkaç kez açıkladığına göre; partinin muhalefette iken hazıriadığı Irak pla- nı üzerinde Dışişleri Bakanlığı'nda "hummalı bir çalışma" sürdürülüyor. Resmi söylemlere göre Saddam'ın bir numara- lı adamı Tank Aziz'in Ankara'ya geleceği pazar- tesiye kadar plan üzerindeki çalışmalar tamamla- nacak. Demek ki Türkiye'de dış politikalann saptanıp uygulanmastnda yeni bir dönem başlamış bulunu- yor. "Birpartinin, DSP'nin Irak'la ilgiliplanı" -açıkla- malara göre- "devlet politikası "na dönüşmüş ve uygulamaya alınıyor. Yaran, yararsızlığı şimdilik tartışma dışı. Ama, ilginç bir gelişme! SPK'den tslami şirkeüere inceleme • Baştarafı 1. Sayfada bulunmadığını belirtir- ken "Bazılan hakkında kurulumuzca inceleme başlatümaktadır" açıkla- masını yaptı. Bu şirketlerin çoğun- luğunun Konya'da bulun- duguna dikkat çekiliyor. SPK.. TBMM Genel Kurulu gündeminde bu- lunmasına karşın seçim- ler nedeniyle "kadük" olacak Sermaye Piyasası Yasası degişiklik tasan- sında. tslami şirketlerin başvurduklan halktan para toplama uygulama- sına ilişkin şu düzenle- melerin yer aldığinı bil- dırdi: "Halktan usulsüz para toplanması ağır şe- kilde cezalandırılmakta. Kurulun denetim yetkisi genişletilerek usulsüz pa- ra toplama ve usulsüz kullanımın tespiti müm- kün kılınmakta. anında müdahakye imkân tanı- v an idari tedbirler getiril- mekte. Kaydi değer siste- minin getirilmesi ile top- lanan paralar ve sermaye sahipleri kayrt altına alın- makta, bu şekilde senetle- rin usulsüz tedavüliinün tam olarak önüne geçil- mektedir." SPK. Başkanı Prof. Dr. Muhsin Mengütürk'ün daha önce yaptığı açıkla- maya göre de yukanda isimleri sayılan şirketle- rin hisse senedi ve diğer menkul değer satışı yo- luyla halktan para topla- yabilmeleri için "SPK'ye başvuruda buluıunalan, kurul tarafuıdan yapıla- cak incelemeden sonra menkul kıymetlerin kay- da aluınıası. kurulun kay- da alma tarih ve sayısııun şirketlerin menkul değer saüsı nedeniyle gazeteler- de yapacaklan ilanlarda belirtilmesi, vatandaşla- nn menkul değer karşıb- ğı ödedikleri paralann şirket adına bir bankada açıbnış özel hesaba yab- 0101351" gerekiyor. Ancak bu şirketlerin kurulda kayıtlan bulun- madığı için halktan para toplarken SPK'ye başvu- rulması gereğini yerine getirmeyerek yasaya ay- kın da\Tandıklan ortaya çıkıyor. Teröristler 2 kişiyi kaçırdı TOKAT(AA)- Tokat'ın Erbaa ilçesi kırsal kesimın- de. avlanmaya çıkan ve aralannda Fındıcak Köyü Muhtan Mustafa Aydın'ın da bulunduğu 15 kişilik grup. Keçeli Köyü kırsal kesiminde yasadışı TKP-ML TİK.K0 örgüt üyesi 10 kişiyle karşılaştı. üzun namlulu silahlarla etkisiz hale getirdikleri gruptakilerin av tüfekleri ve değerli eşyalannı alan te- röristler Mustafa Aydın ile Selahattin Oztürk adlı va- tandaşlan da yanlanna alarak kaçtılar. ÖDP'li Oluç: Diyanet'in bütçesi beş bakanlık bütçesine eşdeğer SoL, siyasal Islamı tarbşbtstanbul Haber Senisi - ÖDP Ge- nel Başkan Yardımcısı Sanıhan Oluç. siyasal Islamcılığın etkisinin, yeni liberal politikalardan vazgeçil- medikçe önlenemeyeceğini söyledi. Marmara Üniversitesr(MÜ) öğretim üyesi Doç. Dr. Fulya Atacan, 28 Şu- bat sürecinın, devletin 12 Eylül son- rasında sola karşı desteklediği Türk- Islam sentezi ideolojisinin kınlması olduğunu söyledi. Gazetemiz yazan Prof. Dr. Toktamış Ateş, MGK'nin, 28 Şubat'ı, halkın Susurluk sonrası temiz toplum taleplerine dayanarak gerçekleştirdiğini savundu. Pir Sultan Abdal Demekleri Genel Başkanı Ne- cati Yılmaz ise MGK'nm laiklik ko- nusundakı sicilinin bozuk olduğunu öne sürdü. Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf tarafından düzenle- nen "Türkiye'ye Soldan Baktş" konu- lu konferansta "Siyasal İslam ve La- iklik'' konulu oturumda konuşan Sa- ruhan Oluç, laik devlette. din eğitimı- nin devletçe verilmemesi ve kamusal görevde bulunanlann dinsel simgeler taşımamalan gerektiğini söyledi. Türkiye'de bu duruma aykınbklarya- şandığını ve Diyanet Işleri Başkanlı- ğı'nın S bakanlığın bütçesi tutannda bütçesi olduğunu vurgulayan Oluç, laik olduğunu söyleyen Türkiye'nin anayasasmda zonmlu din eğitiminin yer aldığına dikkat çektı. Oluç, laik devletin, tüm inanç gruplanna eşit uzaklıkta olması gerekirken Türki- ye'de Sünnıliğın devletin resmi dini haline getirildiğini söyledi. Oluç, 80'li yıllardan itibaren uygulanan ye- ni liberal politikalarla Anadolu'daki küçük Islarn sermayesinin büyüye- rck siyasal Islamcılığın etkisini arttır- dığını savundu. Doç. Dr. Atacan dadevletin 12 Ey- lül sonrasında solu tasfiye etmek için kullandığı Türk-tslam sentezi ıdeolo- jisinden 28 Şubat süreciyle birlikte vazgeçtiğini ve geleneksel laik ide- olojiyi uygulamaya koyduğunu kay- detti. Atacan. 28 Şubat'la birlikte o tarihe kadar doğal karşılanan Islam- cı sermaye, yayın, vakıf ve demekle- rin irticacı olarak görülmeye başlan- dığını belirtti. Toktamış Ateş de kendisini de- mokrat olarak tanımlayan bir insan için MGK'nin yaptınmlannın des- teklenemeyeceğini, ancak MGK'nin 28 Şubat'ta siyasal Islama karşı yap- tığı doğru uygulamalan yadsımanın siyasal pratik açısından doğru olma- dığını savundu. Necati Yılmaz ise MGK'nin, 12 Eylül'le sayısının ço- ğalmasına neden oldugu Kuran kurs- lan, imam-hatıp liselen ve camılerin durumu açısından laiklik sicilinin bo- zuk olduğunu öne sürdü. Yatılı öğrenciye parasız eğitüıı EBRU TOKTAR DhARBAKIR - Milü Eğitım Bakanı Metin Bostancıoğlu. gelecek yıldan itibaren yatılı ilköğretim bölge okullannı (YİBO) bitiren ögrencilerin meslekı ve teknik egi- tim liselerinde ücretsiz ögrenim görebilece- ğini bildirdi. Bostancıoğlu. gelecek hafta- dan itibaren kutlanmayabaşlanacak "Banş Manço 7-den 77'ye Ağız ve Dis Sağuğı Haf- tası" kapsamında tüm ögrencilerin ağız ve diş taramasından geçirilerek diş macunu ve diş fırçası verileceğıni belirtti. Bostancıoğlu, dün 75. Yıl Yatılı İlköğre- tim Bölge Okulu'nu açmak üzere Dıyarba- kır'a gitti. Bostancıoğlu, Türkiye genelin- de bulunan 214 Y'lBO'yu bitiren ögrenci- lerin mesleki ve teknik liselerde ücretsiz olarak öğrenim göreceğini müjdeledi. Bu öğrencilerden isteyenlerin de genel liselere gidebileceğini kaydeden Bostancıoğlu, okula devam etmek istemeyen ögrencilerin ise bir yıllık modüler programlara alındık- tan sonra çıraklık ve yaygın eğitim merkez- lerine gönderileceğini söyledi. Bostancıoğlu, öncelikli amaçlannın çağ- daş insan yetiştirme olduğuna dikkat çeke- rek yatılı okullarda okuyan yaklaşık 67 bin öğrencınin eğitim-öğretim ve tüm sağlık gi- derlerinin de\let tarafından karşılandığına işaret etti. Bostancıoğlu. yatılı okuldaki kız öğrencılere seslenerek "tçinizden birini ka- dm bakan olarak görmek istiyonım. Bu ko- nuda bana söz veriyor musunuz" dedı. Bostancıoğlu, kırsal bölgelerdeki kız öğ- rencilenn eğitim görmesinı sağlamak ama- cıyla YİBO sayısını 1 'den 8'e çıkardıklan- na işaret edetek ''Amacımız kız öğrendkre de fırsat eşitüği sağlamak" diye konuştu. Diyarbakır'da güvenliğin sağlandığını da vurgulayan Bostancıoğlu, kapalı okul sayı- sının 2 bin 555"ten 654'e düşürüldüğünü belirtti. Bostancıoğlu, gelecek yıl güvenlik nedeniyle kapalı okul bulunmayacağını, sorunun tamamen çözümleneceğini söy- ledi. Inönü, diyabet merkezini açtı tstanbul Haber Senisi - Kadıköy Bekdiyesi, Türki\« Diyabet Tedavi ve Eğitim Vakfi iie Uhistararası Lions Kulüpleri Biriiği 118 E Yönetim Kurulu Çcv resi'nin işbûiiği Ue yapönlan "Kadıköy Diyabet Tedavi Eğitim MerkezT, Prof. Dr. Erdal İnönü'nün de katıldığı törcnle Mzmete açıldı. Her şeyden önce bir eğitimci olarak merkezi çok beğendiğini ifade eden tnönü şöyle konuştu: "Burada eğitim de veriüyor. Diyabetk birlikte nasıl vaşanır? tasaıîlar bunu iyke öğrenh orlar. Bilginin gücüne, büginin değerine inanan bir insanım ve insanlann en büyük özelliklerinden birinin bu olduğunu düşünüyorum. Bikrek vaşamak, bilerek bir şey yapmak, sağhklı olmak... Burada, onu yapma oianağuu sizlere veriyoriar." Törene. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk. Kadıköy Kay makamı Hüseyin Eker ve Türkiye Diyabet Tedavi ve Eğitim Vakfi Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz iieJkalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı. Tören sonunda, Tfirkiye Diyabet Tedavi ve Eğitim Vakfi adına, katkılanndan dolayı tnönü \t Öztürk'e birer plaket verildi. Merkezde, şeker hastalan ile 65 y^şn üstündeki herkese 13 Şubat-5 Vİart tarihleri arasında ücretsiz grip aşKi vaçüacak. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTUL) HoUandOy Öcalan hn sığınma isteminiyine reddetti ANKARA/AMSTERDAM (Cumhuriyet) - Gü- ney Afhka'da oldugu sanılan Abdullah Öcalan'ın Avrupa ülkelerinde sığınma arayışı sürüyor. Öca- lan'ın avukatının sığınma başvurusu Holjanda hü- kümeti tarafından ikıncı kez reddedildı. Öcalan' ın havada uçak turu sonrasında 2 Şubat'ta indiği Rusya'dan 10 Şubat'ta aynlarak "geçici ola- rak" Güney Afrika'ya gıttiği bildinliyor. Başbakan Bülent Ecevit. Rusya'nın Öcalan'ın iadesi konusunda dosya istediğine ilişkin haberlerin asılsız ol- duğunu söyledi. Ecevit, "Bu haberlerin hiçbir aslı yok. Hiçbir esası yok. Nereden kav naklandığını da bimıiyo- ruz" dedi. Başbakanlık Merkez Bi- nası'ndan çıkışta gazeteci- lerin sorulannı yanıtlayan Ecevit, Öcalan'ın Güney Afrika'da olabileceğinin söylendiğının hatırla- tılması üzerine de şöyle konuştu: "Bilemiyo- rum. Çeşitli söylentiler duyııyoruz bizde. Er geç ortaya çıkacak. Ortaya çıksa da yok olacak, çık- masa da yok olacak, Siyasal anlamda... Biraz da- ha sabredin. Elbette bu dünyanın bir yerinden sesi çıkacak." Ecevit. "Rusya'dan bir mesaj gel- oıedi mi" şeklindeki soruya karşılık olarak da "Hayır, hayır. O son iki gündür çıkan haberlerin gerçekle hiçbir ilgisi yok" dedi. Bir gazetecinin "Mesaj size ulaşmadı mı" sorusuna Ecevit, "Bi- ze ulasmadı, hayir" dedi - . Bask, topkmtıda kararlı MADRİD (AA) - Bask Parlamento- su Başkanı Juan Maria Atutxa. sözde Kürt parlamentosunun temmuz aymda düzenlemek istediği toplantıya. Ispan- ya hükümetinin muhalefetine rağmen ev sahipliğı yapacaklannı belirtti. Atut- xa, Madrid'de yaytmlanan El Pais ga- zetesinde dün yer alan demecinde, "Bask parlamentosu bagımsızdır ve kimseden izin abnayacaktır*" dedi. tspanya hükümetinin, sözde Kürt parlamentosunun toplantısını önlemek için mümkün olan bütün adli yollara başvurmayı düşündüğünün hatırlatıl- ması üzerine Atutxa. "Bize engel olabi- leceklerine kimse inanır mı" sorusunu yöneltti tspanya hükümeti, sözde Kürt parla- mentosunun ülke topraklannda toplan- tı yapmasına, Türkiye ile ilişkilerde kri- ze yol açacağı endişesiyle kesinlıkle karşı çıkıyor. Alınan bilgiye göre. Öcalan'ın Alman asıllı Hol- landah avukatı B. Böhler 10 Şubat Çarşamba gü- nü, terör örgütü liderine sığınma hakkı tanınması için Adalet Bakanı BenkKorthals'a başvurdu ve insani nedenlerle sığınma hakkı sağlanmasını is- tedı. Başvuruda, Öcalan'ın gızlendiği ülkeyi, çar- şamba günü terk etmek zorunda oldugu. kalmak- ta oldugu ülkenın Türkiye'ye iade tehdıdınde bu- lunduğu ve bunun için Hollanda'ya gelmesine ızin verilmesinı istediği belirtıldi. AA'nın haberine göre, Öcalan, bu isteğinin ka- bul edilmesi için Hollanda Adalet Bakanı'na yal- vardı. Adalet Bakanı Kort- hals ise, avukatın bu başvuru- sunu kabul etmeyerek, Öca- lan'ın Hollanda'da istenme- yen kişi konumunda olduğu- nu anımsattı ve ülkeye girişi- r.e izin verilmeyeceğini bil- dirdi. Öteyandanönde gelen ltalyan gazetelerinden Le Re- pubblıcada dün yayımlanan haberde Öcalan'ın 16 O- cak'ta ltalya'dan nasıl aynl- dığı anlatıldı. Vıncenzo Nigro imzalı habere göre Öcalan, o- lay günü Ciampino Askeri Havaalanı yakınmdaki Gi- acobbe adlı restorana geldi. Öcalan daha sonra restoranın arka tarafinda bulunan hangarlardan birini kulla- narak uçağmabindi. Öcalan böylelikle terminal bi- nasına uğramadan uçağma binme firsatı yakaladı. Habere göre ltalyan gizli haber alma teşkilatlan, restoranın yakınmdaki söz konusu hangarlan önemli kişilerin gizli olarak ülke dışına çıkanlma- sı sırasında kullanıyor. BİNALARIN CAMLARI KIRILDI Baro önündeki patlamada iki kişi hafif yaralandı tstanbul Haber Servisi - Istan- bul Barosu'nun önüne önceki ge- ce bırakılan parça tesirlı bomba- nın patlaması sonucu 2 kişi hafif şekilde yaralandı. tstanbul Baro- su Yönetim Kurulu. Istanbul Ba- rosu'nun. demokrasiyı ve insan haklannı savunduğu için hedef seçildiğıni, ancak demokrasinin kalesi olmayı sürdürecegini be- lirtti. Beyoğlu Istiklal Caddesi Orhan Apaydın Sokak'ta bulunan Baro Han'ın önünde önceki gece saat 22.05 'te patlama oldu. Çevredeki bazı binalann camlannın kınldı- ğı patlamada, Celal Demirci (43) ile tbrahim Boğaçhan Türker (29) hafif yaralandı. Yaralılar Taksim llkyardım Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Istanbul Em- nıyet Müdürü Hasan Özdemir, o- lay yerinde incelemelerde bulu- narak bilgi aldı. Patlamayla ilgili araştırma devam ederken eşkâli verilen bir şüphelinin arandığı öğ- renildi. Bomba imha ekıpleri, o- lay yerinde yaptıklan ,ınceleme- de, patlamanın hanın önünde bı- rakılan parça tesirli bombadan kaynaklandığını belirlediler. lstanbul Barosu Yönetim Ku- rulu, dün yaptığı yazılı açıklama- da, saldınnın hukuka ve savun- maya yönelik oldugu belirtildi. ts- tanbul Barosu'nun savunmanın kalesi olmaya devam edeceği vur- gulanan açıklamada, saldınlar ko- nusunda herkesin duyarlı olması gerektiği kaydedildi. ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜMÜ Antma tesisi yapmayan fabrikaya ruhsat yok NAtM ÖRÜ/ERDAL ÖZCAN TEKtRDAĞ - Tekırdağ'da, 2 gün süren "Çevre Sorunlan ve Çözü- mü" toplantısı sona erdi. Topîantı- da. Trakya'dakı belediyelerin. ant- ma tesisi çalışmalarını başlatması karan alınırken çevTeyi korudukla- n belirlenen 14 fabrikaya teşekür plaketi verildi. Çev re Bakanı Fevzi Aytekin'in de katıldığı toplantıda, uzmanlarTrak- ya'nın çevre sorunlarını tartışarak çözüm yollannı ele aldı. Toplantı- dan sonra yayımlanan sonuç bildır- gesinde, 1999 yılında yapılacak ça- lışmalar belirlenerek temiz bir Trakya için çözüm yollan açıklan- dı. Trakya'da (Ergene-Meriç Hav- zası) çevTe sorunlarının çözümü için "Trakya Çevre Sorunlarının Çözümü Hizmet Birliği"nin kunıl- ması ve çalışmalann Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli valilerinin ko- ordinasyonuyla yürütülmesinın ge- rektiği belirtilen bildiride şu göruş- lere yer venldı: "Araşurma, geüştir- me projeleri kapsamında. Çevre Bakanlığı'nın koordinasyonuyla ünKersiteler.gönüllükuruluslar.va- iilikler. il çevre müdürlükkrinden oluşan karma bir kurul oluşturula- rak Trakya'da çevreyle ilgili olarak yapılnuş ve yapılmakta olan bütün projeler bir araya getirilerek ele aJınmaİL Yapılması gereken araşür- ma-gelistirme projeleri belirlenerek ÇevreBakanlığı tarafuıdan. Ergene Havzasıçev redüzeniplanı yapüma- G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ama hiç kuşku yok ki önümüzdeki kuşaklar, yeni çağlar yaratacaklar. Insanlığın tarihine bakarsak geleceğin derinliği önümuze serilir. M.Ö. 3500'de yazı bulunduğunda dönemin in- sanlan toplanıp durumu yorumlamıştır "Çağımız yazı çağı. Birbirimizle konuşmadan derdimizi anlatabileceğimiz büyük bir keşif bu... ötesi var mı?" M.S. 100-200'lerde kâğıt bulunduğunda döne- min insanları toplanıp durumu yorumlamıştır "Çağımız kâğıt çağı, Düşüncemizi yazıp bizden sonrakilere bırakabileceğimiz bir keşifbu. ötesi var mı?" 1454'te matbaa bulunduğunda dönemin insan- lan toplanıp durumu yorumlamıştır "Çağımız matbaa çağı. Artık elleyazıma son. Kı- sa zamanda binlerce kitap basabileceğiz. Bundan ötesi var mı?" 18. yüzyıldaki sanayi devrimi insanlığın yaşam bi- çimini değiştirdi. Dönemin insanlan toplanıp duru- mu yorumlamıştır: "Sanayi diye birşey doğdu. İnsan dinin değme- diği üretimler yapılıyor. Bundan ötesi varmı?" 19. yüzyılda elektrik ve telefonla tanıştık... Bu yüzyılı anlatmaya gerek yok. yaşıyoruz. Insanlık yaşam bıçimıni hep değiştirdi, yeniledi. Ama bir şey değişmedi; insan ilişkileri. Sevgi, aşk, dostluk, nefret... Platon'un yüzlerce yıl önce yazdığı, "Seni gör- mek için hermevsim, gökyüzü olmak isterdim" di- zesini bugün de sevgilimize söyleyemez miyiz? Çağımız biigisayar çağı, bilgi çağı... Ama ilgisa- yar çağı, ilgi çağı bütün çağların üstünde... Halime'yi sohbet odasında bastılar! Bilgisayann hakkım da tümüyle yemeyetim... Biigisayar günümüz insani için öylesine beliıie- yicı bir yaşam biçimi haline geliyor ki aşklar da In- temetaracılığıylayaşanıyor. Eski dönemlenn, "gö- rücü usulü" adım adım yerini şuna bırakıyor: "Biz Internet usulü ile evtendik..." Erken biten bir aşkı yine biigisayar tantmlayabi- lir: "Aşkımız bir 'tık' kadar kısa sürdü!" Anlaşmazlıkla bıten bir ilişkinin de zemini biigi- sayar olabilir: "O bıryazılım hatasıydı!" Güzel bir halk türkümüzdür "Halime'yi samanlıkta bastılar, fistanını güldalı- na astılar..." Bu sözler 70-80'li yıllardaki gençlik için şuna dö- nüşmüştü: "Halime'yi diskoda bastılar, taytını vestiyere as- tılar..." Bugün ilişkiler değişti: "Halime'yi sohbet odasında bastılar, klavyesini kordonundan astlar..." Halk türkülerimiz biigisayar çağına geçer de sa- nat müziğimiz geri kalır mı: "Beni sohbet odalannda mesajsız bırakhn..." Şaka bir yana, insan yaşamını etkileyen her ye- ni buluş, genel kullanımasunulmasının ardından in- san ilişkilerini de etkiliyor. Kimbilir 21. yüzyılın kuşakları kendilerini ne tür "aracılarla" ifade edecekler? .Araçlar, aracılar hep degışecek, yenişmttk^a- ma insan Hişkilerindeki öz değişmeyecek: Sevgi... ', ; Sevgiyi üretebilen bir yazılım programı henüz yok. Onu ancak insan üretebiliyor. Sevgi bir çiçek- se, ilgi de onun dalı... Dalı olmayan birçiçek ne ka- dar canlı kalabilir? llgiyle bilgiyi sevgili yapıp konumuza dönelim: "Toplumu bilgisizlik, insani ilgisizlikyıpratır..." Sevgililer Günü'nü bir dilekle noktalayahm: Hiç silgiye gereksinmeniz olmasın... Yaşamınız silgisiz olsun... llgisız olmasın... CumortesiAnneleri engeüendi Güvenlik gücleri, dün bir kez daha, gözaJönda kayfoedilen yakınlan için sessiz orunna eylemi düzenlemek isteyen Cumartesi Anneleri'ni engelledi. Eylemin 196. haftası nedeniyle Galatasaray İisesi'nin önünde toplanan ve aralannda Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak, İHD Kayıplar Komisyonu üyesi Nimet Tannkuhı ile sanatçı Suavi"nin de bulunduğu bir grubun etrafi Çevik Kuvvet Şube Müdüriüğü'ne bağfa polisler tarafından çevrildi. Polis. eUerindeki karanfilleri lisenin önüne bırakan kayıp yakmlannı tartaklayarak Galatasarav 'dan uzaklaştırdı. (Fotoğraf: ALPER TURGUTj Karakaya DYP'den aynldı ANK\R\ (Cumhuriyet Muğla Milletvekili Ya- Bürosu) - DYP'de Genel lım Erez'e yakınlığjyla bi- Başkan Tansu Çiller"in Iınen Karakaya, birsüredir "radikalsöylemristıfage- yakın çevresine politikayı tirdı. DYP'nin muhalifle- bırakabileceğini söylüyor- rinden Uşak Milletvekili du. Hasan Karakaya. dün "DP Hasan Karakaya'nın isti- ve -\P misyonunu ywk eden fasından sonra TBMM'de zihniyetlesiyasetedevam et- milletvekili dağılımı şöyle menin yanlıs olduğunu dü- oldu:FP: 144, ANAP. 138, şünerek partisinden istifa DYP: 98, DSP: 61, CHP: ettiğraraçıkladı. Böylece. 55, DTP: 11, BBP: 8, DYP'nin milletvekili sayı- MHP: 3,DP: 1,DEPAR: 1, sı 98'e düştü. Bağımsız: 21, Boş: 12. Sayısal Loto çekildi ANKARA (AA) - Sayısal Loto'nun 118. hafta çeki- lişinde 6 bilen 4 kişi, 108 milyar 994 milyon 75'er bin lira ıkramiye kazandı. Büyük ikramiye 3, 5, 7, 19, 38 ve 41 numaralara isabet etti. Çekilişte toplam 1 trilyon 453 milyar 250 milyon 475 bin lira ikramiye dağıtıldı. Çekilişte, 6 bilen 4 kişi 108 milyar 994milyon 75'er bin lira, 5 bilen 563 kişi 722 milyon 900'er bin lira, 4 bilen 27 bin 442 kişi 7 milyon 505'er bin lira, 3 bilen 528 bin 535 kişi ise 765'erbin lira ikramiye kazandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle