23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14-ŞUBAT H99PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Devlet Bakanı Yılmaz, TOKİ hakkındaki yolsuzluk iddialan üzerine soruşturma başlattı 6 Yaıdış yapan hesap verecek'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-De\ - let Bakanı !\fustafa Vıimaz. Toplu Konut Idaresi'ndeki (TOKİ) yolsuzluk iddiala- nna el koydu. ANAP'tan milletvekili ada- yı olmak için TOKİ Başkanlığf ndan is- tifa eden Mehıaet Kemal Ünsal ile diğer sonımlular hakkmda soruşturma başla- tan Yılmaz, "Fesapsız, kitapsız. kısa va- dede aferin dedirrmek için işler yapılmış. Toplu Konut tdaresi amacından sapbnJ- nnş, çiftük gibi \ Jnetilmiş. İdarenin bugün- kü açıgı 122 trilyon lira. Soruşturma baş- lafnk Yanbş y-apan besabını verecek, ce- zasuıı çekecek" dedi. Mustafa Yılrnaz, dün düzenJediği ba- sın toplantısında, ANASOL-D dönemin- deki icraatı eleştirerek. TOKt'nin vahim bir noktada olduğunu söyledi. Hiç hesap yapılmadan bazı işler yapıldığının anla- şıldığını kaydeden Yılmaz, devletin kurum- lannın harekete geçtigini ve soruşturma başlatıldığını bildirdi. Öncelikle idarenin mali durumu ile il- gili biJgi veren Yılmaz, TOKl'nin koope- ratifler aracılığiyla kredilendirdiği 160 bin 800 konutun tamamlanması için bu yıl 95.7 trilyon lıralık bir kaynağa, kendisi ta- rafindan yaptırılan ve 1998 yılında baş- latılan 8 bin 634 konut inşaarının tamam- lanabilmesi için de 70 trilyon liraya ge- reksinim bulunduğunu söyledi. İdarenin. 20 trilyon lira konut satışın- dan, 23.4 trilyon lira kredi geri ödemele- rinden dolayı gelıri olacağını belirten Yıl- maz, bu durumda. herhangi bir yeni pro- je başlatılmasa bile idarenin 1999 yılı açı- ğmın 122 trilyon lira olduğunu bildirdi. 'AynenJet-IV Idareye 1999 yıh genel bütçesinden ay- nlan ödeneğin ise yalnızca 1.5 trilyon li- ra olduğuna dikkat çeken Yılmaz, sözle- rinı şöyle sürdûrdü: "Bütçe getirieri hesaba kaülmadan boi keseden taahhüt altna girilmiş. bu taah- hütfcri karşılamak için yeni projeier dev- reye sokulmuş. Bu projelerfaı uygulama- yasokıtlınasi}taekfeed§enpeşinatiarla.ge- çfci bir rahatiama saglanmıs, ama hemen arkasından bu projeierin gerektirdiği da- ha büyükbu-haırarnayüküylekarşıkar- şıya gelinmistir. Sonuçta idare, taahhütie- rini yerine getiremevecek bir noktaya gel- miştir.Jet- Pa'nın saadetzinciri işteaynen bu manbğın ürünüdür. Emiak Bankası aynen bu manbğın sonucu batma nokta- sına gebniştir. Tophı Konut tdaresi bir ka- mu kurutnudur ve çiftiik gibi idare edile- mez." Toplu Konut'un yoksula, dar gelirliye konut yapmak, sözünde durmak gibi amaç- lanndan çok uzağa düştüğünüanlatan Yıl- maz, idarenin yenıden amacına uygun fa- aliyet yapması, güvencelerini yerine ge- tirmesi ve acil ödemeleri gerçekleştirebil- mesi için ilk olarak Ataköy'deki değeri 100 milyon dolann üzerinde belirlenen arsa- yı hisse karşılığı lûks konut üretimi için BtNLERCE KAMU ÇAIİŞAMSOKAĞA ÇKTI Memurlar lıaklan ıçın yüruduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Kamu Emekçileri Sendıkalan Kon- federasyonu'nca (KESK) düzenle- nen "Ekonomikve Demokratik Hak- bu-" mitingi, dün yurdun dört bir ya- nından gelen binlerce kamu emek- çisinin katıhmıyla coşku içinde ger- çekleştirildi. Sabahın erken saatle- nnde Hipodrom Meydanf nda top- lanmaya başlayan binlerce emekçi, Sıhhiye'ye kadar yûrüyerek, eko- nomik ve demokratik hak istemle- rini dile getırdiler. Dünyadaki ekonomik bunalımın yanı sıra yoğun borç ödemesiyle bu- nalan DSP azınlık hükümeti. ilk top- lumsal tepkiyi KESK'in Tûrkiye ge- nelinden Ankara'da toplanan üye- lerinden gördü. Miting için yurdun dört bir yanın- dan gelen binlerce kamu çalışanı, Sıhhiye'ye yüriidü. Yurttaş- lar da eylemcilere. balkon ve pencerelerden ıslık ve alkış- İarla destek verdiler. Bir avukatlık bürosundan MHP'nin "Bozkurt" işareti- nin yapılması üzenne eyîem- ciler Türkeş'in itleri yıldıra- maz bizieri. Hoşt hoşt köpek- ler, vatan sizden ne bekler?" slogantan attılar. Kortejdeki- lerin taşıdığı "INeremi neremi yediler, Üksanınu, tasarrufu- mu, emeğimi yediler: baskıy- la korkmayız,sürgünk vılma- yız" pankartı dikkat çektı. Sıhhiye Meydanı'na yer- leşmesi saatler süren eylem- ciler, burada davul-zurna eş- liğinde halay çekip türküler söylediler. Sıhhiye Meyda- nı'nı dolduran binlerce kamu çalışanı, ara sıra yağan yağ- mura karşın Grup Çığ' ın ver- diği konserle çoştu. Burada eylemcilere seslenen KESK Genel Başkanı Si>ami Erdem. "Kriz, onyülardırülkeekono- misineyön veren. uluslarara- sı ve yeıii sermaye adına da- \anlan küreselles.me politika- lannınsonucudur. Türkive'yi vaşanmaz hale getirenler emekçüer değil: LMF. Dünya Bankaa veuiuslararası flnans kuruluşlannın direktifleriyle hareket eden. talan ve rant uzerinden olusmuş siyasal erk odaklandır. Sermayenin de- ğjL üretenleriıı yönettiğj bir Ankara istiyonız" dedi. Sosyal de\let olmanın ge- reklerini kaldıranlann halkm değil, sermayenin bütçesini yaptığını söyleyen Erdem, "Bumı dayatan hükümeder de halkın değil serma\tnin hükümeüeridir" dedi. Erdem. bütçenin hazırlan- masında demokratik süreçle- rin ışletilmesini, kamu harca- malarının toplumsal yarar doğrultusundâ arttınlmasmı, toplumun kaynaklannın faiz olarak sermayeye aktanlma- sına karşı kamu hizmeti üre- ten, tüm flnansal işlemlerde vergi uygulamalan getiren ve faiz gelirlerindeki vergiyı art- tıran bütçe istediklerini söy- ledi. Bütçenin işsizliği ortadan kaldıracak bir anlayışla ha- zırlanmasını isteyen Erdem, si- lahlanmaya aynlan payın azal- tılması gerektiğinı belirtti. Zorunlu tasarruf kesintile- rini u yasalso>gun" olarak ni- teleyen Erdem, uygulamanm hâlâ son bulmamasının bütün partilerin "emekdüşmanlığj- nm" açık ifadesi olduğunu kaydetti. Grevli, toplusözleş- meli sendikal haklar müca- delesinin. siyasi iktidarlarca tuzaklarla engellenmeye çalı- şıldığını belirten Erdem, "ka- tüıma, çoğuku, açık bir siya- setin oluşmasım istemeyenle- rin. sivaseti tekeki sınıtiariçe- risinde tutmak isteyenlerin, kamu emekçilerinin siyaset DÜZELTME Dûnkü gazetemizin 3. say- fasında "Hacettepc Üniver- sitesi'nde döner sermaye vurgunu" başlığı teknık bir hata sonucu "ODTC..." ola- rak çıkmıştır. Düzeltiriz. yapma hakkını engeUemeye devam ettiklerini" söyledi. Türk-lş Genel Başkanı Bayrarn \feral de "Grevli. toplusözles,meli sendika hakkının vv- rilmesi için arkadaşlanıruza her tür- lü katki)ı sağla>acağız" diye konuş- tu. 12 kifi gflzaftmda Mıtmgın ardından Ankara Emni- yet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı ekipler. 9 kişiyi gö- zaltına aldı. Yasadışı örgüt üyesi ol- duklan iddia edilen bu kişilerden 3'ünün bazı suçlardan arandığı ile- ri sürüldü. Çeşitli illerden gelen ve miting sonrası Hipodrom'dan otobüs- lere binen memurlardan bir grup, polislerle tartıştı. Tartışma sonrası bu gruptan bildiri dagıtmak isteyen 3 ki- şi daha gözaltına alındı. Hipodrom Meydanı'nda toplanan binlerce emekçi, Sıhhiye'ye kadar yüriiyerek istemlerini dile getirdi satacaklannı bildirdi. Yılmaz, "tdarehîks koout üretmeyecek. Aksinesöz konusuar- sada üretilecek lüks konutlardan pay ala- rak, bu payi taahhütettiği kendisineaitsos- yal konut projejerinin bitirilmesi \e ko- opcratillerin av nı nitelikteki konudannın kredilendirilmesi için bir çarpraz finans- man araa olarak kullanacakor" dedi. Devlet Bakanı Yılmaz, bugün itibanyla 20 tnlyon lıralık acil müteahhit alacagını beklediğini belirtirken, önceUkle bu öde- melerinyapılacağını bildirdi. Yılmaz, bu- günden itibaren de kooperatifkredilerinin hak ediş sırasına göre ödenecegıni söyle- di. Yılmaz. "Tafimatıragereği, her \«ni du- rumda hak edişsıralanna ilişkin liste, ida- renin girisindekireklampanosuna asüa- rak ilan edikcek.Ödemeter- de, ilan edilen bu sıraya ke- snükle uyulacak" diye ko- nuştu. Mustafa Yılmaz, bir soru üzerine Kars'ta yapılan 200 toplu konutu bölge koşulla- nru dikkate alarak güvenlik güçlerine lojman olarak ver- meyi düşündüklerini söyle- di. Yılmaz, bir başka soru üzerine de Samsun'da yap- tınlan 500 konuttan 400'ûnün satıldığını belir- terek "KeşkeSamsunhılarnı ihtiyaçianna göre yaptınl- saydTdedi. " Eskı TOKİ Başkanı Meh- met Kemal Ünsal'm Sam- sun'dan milletvekili aday adayı olmasının bir tesadüf olup olmadığıyla ilgili soru üzerine de Yılmaz, "Bilmi- vorum. Bunu kendisine sor- manız gerekhor. Bu duru- mu. aday oktuğu ilin seçmen- leri değerlendirmetidir. MU- letvekili seçilirse dokunul- mazhk zırtuna girer. girmez seçmenlerin takdiridir'' gö- rüşünü dile getırdı. 3H.1 aşkın buluşma noktası It's fresh! HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Yanlış Yanlışla Düzeltilmez! Okumuşlar, hatta bazı saygın köşe yazarfan ara- sında, birsöylem dikkati çekmeye başladı. - Al birini vur ötekine.. Oy verecekparti yok.. San- dığa gidip oyatmak, kutsal oyu çöpluğe atmakla eş- değertL Hatta bir adım daha ileri giden dostlar da var: - Bizdeki seçme özgürfüğü, aslında "kendi hırsızı- nı seçme" özgürlüğüdür.. Öyleyse ne yapmalı? - Ya oy vermemeli.. Ya oy pusulasına kûfüryaz- malı.. Ya da kazanamayacak olan küçükpartilere fa- lan vermeli.. Doğru! Tam tamına öyte yapmalı ki en hırsızlann, cumhu- riyetin temellerine dinamıt koymak için en çok çaba gösterenlerin ekmeğıne yağ sürülsün!.. • • • Paro'lerimizin yapılan yanlış.. O yanlış yapılann üze- rine oturmuş olan genel başkanlann tutumu yanlış.. O yanlışlan her fırsatta ve en açık bir biçimde eleş- thmek doğru.. Ama yanlış yapanlan cezalandırıyorum diye, ağır aksak yürüyen bir "az gelişmiş" demokrasıyi tümden torpillemeye çalışmak da yanlış.. Demokrasiye bağ- lanan umutlann tükenişine katkıda bulunmak da yan- lış! Bir demokrasi, ancak yaşarken düzeltilebilir. Demokrasi karşıt fanatikler ve siyaseti çıkar için ya- panlar kenetlenmiş olarak oy kullanacaktır. Onlar ka- rarlı iken, kararsızlann sayısını artırmaya çalışarak demokrasi yaşatılabilir mi? Demokrasiden uzaklaşan umutlann demokrasi dı- şına yönelmesi önlenebilir mı? Herkesi ve her partiyi aynı sepete koymak ucuz bir yol. Çiller ile diğer önderlerin neresi aynı? FP ve DYP ile DSP ve CHP'nin neresi aynı? Örneğin Ecevrt ve Bayfcal'ın dürüstlüğü üzerine tek laf edebifen var mı? Siyah ile beyaz arasında hiç mi seçenek yok? Yelpazede hiç mi gri yok? Gri ile sıyah arasında hiç mi aynm yok? • • • Eğer Türkiye rejim sorununun yaşanmadığı, ciddi bir bunalımla karşı karşıya kalınmadığı bir dönemden geçiyor olsaydı, yaklaşımımız farklı olabilirdi. Daha iyi bir gelecek için, kısa süreli bazı "riskler kabul edilebilirdi. Ama ne yazık ki bugün Türkiye'nin böyle bir "lük- sü" yokJ Askeriikteki bir deyimle, "En yakın tehlike, en bü- yük tehlikedir". Çünkü o yakın tehhkeyi atlatamaz- sanız, ilerdeki daha büyük tehlikeye kadar zaten öm- rünüz yetmez. öyleyse ne yapmalı? Bir kere bir "ana tercih" yapmalı: Başta laiklik ol- mak üzere, cumhuriyetin temellerine gerçekten sa- hip çıkan partiler hangileridir? Devletin yozlaşması- na bulaşmamış olan partiler hangılendir? Bunlann için- de barajı geçme şansına sahip bulunanlar hangileri- dir? Ondan sonra sıra ikinci aşama tercihlere gelir. ~£ Hangisinin önderi ve kadrolan daha çok güven ve- rlyor? Oylar hangisindetopJanırsa laik demokratik currih" huriyeti savunanlar Meclis'te daha güçlü olur? Belediye başkanlıklan için de "aklın yolu" aynıdır. Ankara'da Karayalçın'ın mı şansı daha çok, Taş- deten'in mi? Izmir'de Piriştina'nın mı şansı daha büyük, Çakmur un mu? Tercihi belirlemesi gereken sorular bunlar olmalı- dır. İkinci tur olanağı bulunmadığına göre; kimin şan- sı daha çoksa oylar onda toplanmalıdır. EğerIstanbul'da solun şansı yoksa, oylann ANAP'ın "dinci olmayan" adayında toplanması da aklın ve demokrasiyi savunmanın gereğidır. • • • Aydın kimdir? Çok bilgisi olan mı? Doğru bildiğini -sonucunun ne olacağını hiç önemsemeden- her yerde ve her ortam- da söyleyip savunan mı? Yoksa kendisini "toplumundan sorumlu" sayan mı? Yani gerektiğinde, toplumunun yaran için kendin- den özveride bulunabilen mi? Ve kendini "entelben- c///«J/"nden kurtarabilen mi?.. Toplum yarannı, "ken- di kendini doyuma ulaşt/rma"nın ustünde tutabilen mi? Aydın, duygusal değil akılcı olmak zorunda olan in- sandır. Aydının kızjp, içindekileri boşaltıp rahatiama özgür- lüğü yoktuıi Iki sendika ortak hareket etti 30 bin işçiye yüzde 130 zam tstanbul Haber Servisi - Türk-lş'e baglı Tek Gıda-lş ve Hak-lş'e bağlı Öz Gıda- lş sendikalanrun, Ekmek Sa- nayii Işverenlen Sendikası ile sürdürdükleri toplu iş söz- leşmesi görüşmeleri anlaş- mayla sonuçlandı. tki işçi sendikası ile Ekmek Sanayii Işverenleri Sendikası arasın- da dün imzalanan sözleşmey- le 30 bin çalışanın ücretlerin- de yüzde 130 oranında artış sağlandı. Akgün Otel'de dün imza- lanan sözleşme töreninde ko- nuşan Hak-lş Konfederasyo- nu ve Öz Gıda-lş Sendikası Genel Başkanı Salim Lslu. toplu iş sözleşmesi görüşme- lerinin iki işçi sendikası ara- sında oluşturulan "Sendika- lararası YüksekKunıi" tara- findan sürdünildüğünü kay- detti. Uslu, iki rakip sendika- nın farklılıklarına rağmen ör- güt ve kendi çıkarlannı bir ke- nara bırakarak ortak hareket ettiklerini ve bir ilke imza at- tıklannı vurguladı. Her iki sendikanın siyasetçilere ör- nek oiacak bir ortak çalışma ortaya koyduğunu belirten Uslu, sendikalann rekabeti- nin sadece üyelerine daha ra- hat bir yaşam sağlamak ama- cıyla yapıldığını anlattı. Tek Gıda-lş Sendikası Genel Baş- kanı Orhan Baltada toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde her iki sendika arasındaki or- tak çalışmanın sonucunda kazançlı çıkanlann işçi kesi- mi olduğunu söyledi. Ekmek Sanayii Işverenler Sendikası Başkanı Muhar- rem Keçeli ıse Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlara rağmen kendılerinin öz\eri- de bulunduğunu öne sürdü. Sözleşme ile çalışanlann üc- retlerinde enflasyonun iki ka- tı kadar arîış sağlandığını sa- \Tinan Keçeli. "ekmekfıyat- lannın sık ak artnğı'' yönün- de şıkâyetier olduğunu anım- satarak "Bütün girdi madde- lerine zam gelirse. ekmek fi- yatlannın da artması nor- maldir" dedi. 1 Ocak'tan itibaren 2 yıl geçerli oiacak toplu iş söz- leşmesi ile tstanbuFdakı 2 bin 500 fınnda çalışan 30 bin ki- şinin ücretlerinde bırinci yıl için yüzde 130'luk artış sağ- lanırken ikinci yıl ise yüzde 70 zam yapılacak. Yenı söz- leşmeyle sosyal yardımlarda da artış sağlandığı bıldirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle