Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yaym Yönetmeni: Orhan Erinç
• Gene! Yayın Koordinatörü Hikmet
Çetinkaya # Yaznşlen Müdürü: Ibrahim
Yıldız • Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz
0 Haber Merkezi Müdürü: Hakan
Kara 9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
lstihbarat: Cengiz Yıldınm • Ekonomi: Özlem
Yüzak 0 Kültür: Handan Şenköken # Spor:
Abdülkadir Yüceiman • Makalcler: Sami
Karaören # Düzeltme Abdullah Yazıcı •
Fotograf: Erdoğan Köseoğlu • Bılgi-Belge:
Edibe Buğra • Yurt Haberleri Mehmet Faraç
Yayın ICurulu tltaan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şûkran Soner, Ergun Balcı,
Ibrahim Yıkbz, Orhan Bunah,
Miutafa Balbav, Hakan Kara.
Ankara Temsilcısi: Mustafa Balbav Atatörk Bulvan
No: 125, Kat.4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7
hat), Faks: 4195027 • IzmirTemsilcısi: Serdar Kınk,
H.ZiyaBlv. 1352 S.2/3Tel: 4411220, Faks:4419117
• AdanaTemsilcısi: Çetin Yiğenoğlu, lnönüCd. 119
S.No:l Kat:l,Tel 363 12 11, Faks: 363 12 15
Muessesc Müdürü- Dstün Akmen •
Koocdmator Ahnret Koruban • Muha-
setK' Bûlenl Vnıer • Idarc Huseyia
Gara-AtşleDne ÖwkrÇeUk«Bıİgı-
Işlem Nail Ual • Bılgısayar Sıstetn
Mirihet ÇDer • Sadş: FMÜM Kına
MEDVA C : • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdıjf Gülbin
Erduran • Koordınatör Reha
Işıtman t Genel MudurYaKUmeısv
Se\dȂoban Tel. 514 07 53 -
5139580-51384«Wl.Faks:5138463
Vayınlayaı \e Bsuan: Yern Gun Haber Ajansı. Basm %e Yayıncıhk A Ş
TuÂocağıCad 39 41 Cagaloglu 34334 1» PK:246 tstanbul Tel (0-212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95
14ŞUBAT1999 tmsak: 5.27 Güneş: 6.54 Öğle: 12.25 Ikindi: 15.15 Akşam: 17.43 Yatsı: 19.05
îvlatJık kurumu
çbktu'
• ANKARA(ANKA)-
Devlet Bakaru Hasan
Gemici, Sosyal Hizmetler
ve Çocuk Esirgeme
Kurumu'na e\ latlık almak
için başvuran ailelerin
tamamına yakınının 0-1
yaşlan arasında kız bebek
istediklerini belirterek.
"Ailelenn istekleri
nedeniyle evlatlık kurumu
yürümüyor" dedi. Hasan
Gemici, şu anda SHÇEK'e
evlatlık almak için başvuran
1100 aile bulunduğunu,
bunlardan 760'ının kız
çocuğu almak istediğini,
160ailenin erkek çocuklan
• tercih ettiğini bildirdi.
Eşmeservet
verdi
• LONDRA(AA)-Ünlü
ressam Pablo Picasso'nun
geçen yıl eşinden aynlan
kızı Paloma'nın, eski kocasi
Arjanünli oyun yazan
Rafael Lopez-Cambıl'e son
yıllann en büyük boşanma
tazminatmı verdiği ve en az
250 tnilyon sterlin ödedigi
öne sürüldü. Geçen yıl
gerçekleşen boşanmanın
ardından mahkemenin de
yardımıyla mal aynrtuna
gıden çiftin ellerindeki
moda ve kozmetik
fırmasının 500 milyon
sterlin değerinde olduğuna
dıkkat çeken tngiliz basını.
Paloma'nın bunun yansını
kocasına vermeyi kabul
etugıni öne sürdü. Paloma,
kocasına paha bıçilmez
tablolan vermeyi ise
reddetti.
Onarılmayı
bekliyor
• GAZİANTEP(AA)-
Fransızlann, Gaziantep'i
işgali sırasında top
atışlanyla yıkamadığı.
ancak bir süre önce çatı
katında elektrik
kontağından çıkan yangın
sonucu kullanılamaz
duruma gelen ve ibadete
kapatılan tarihi Hacı Nasır
Camıi onanlmayı bekliyor.
Osmanlı mımarisinin
yöredeki en güzel örnekleri
arasmda gösterilen Hacı
Nasır Camii, 200 milyar lira
kaynak bulunduğu takdirde
aslına uygun restore
edilebilecek.
ÇGD Genel Kurulu
• ANKARA (AA) -
Çağdaş Gazeteciler
Derneği'nın (ÇGD) 14.
Olağan Genel Kurulu'nda,
genel başkanlığa İsmet
Demırdöğen yeniden
seçıldi ÇGD'nin yönetim
kurulu üyeleri ise şu
isimlerden oluştu: "Vedat
Çuhadar, Mustafa Erdoğan,
Timur Türkkan. Göksel
Bozkurt, Celal Kazdağlı,
Ekrem Meral, Aytül Gürtaş,
Pmar Merinç, Murat
lnceoğlu. Nihat Dağdelen,
Metin Kayıhan, Ömer
Duru, Mehmet Ali Yılmaz,
Macit Sefiloğlu.'"
Petrol kipliliği
• MUĞLA(AA)-Muğla
Cnıversitesi öğretim üyesi
ve Ortaca Meslek
Yüksekokulu Müdürü Prof.
Dr. Niyazi Özdemir,
dünyada her yıl 4.5 ton
petrolün deniz, göl ve
akarsulara aktığını belirtti.
Özdemir. "Petrol atıklan
balık ölümlerinin yanı sıra
balık etı kalitesini de
düşürüyor'" dedi. Türkıye'de
su ürünleri konusundaki
araştırmalanyla tanınan
Prof. Dr. Özdemir,
'"Denizlere dökülen petrol
atıklan, denız yüzeyinde
kahn bır yağ tabakası
oluşturuyor. Bu tabaka da
havadaki oksijenin su
içındeki canlılara geçişini
engelleyerek fotosentez
olayını yavaşlatıyor" dedi.
Çene tedavisi
• KIEUSCHLESVV1G-
HOLSTEIN(ANKA)-
Almanya'dalci Christian-
Albrechts Universitesi
öğretim üyesi Prof. Dr.
Franz Harle; kaza. tümör
operasyonu ya da
enfeksiyon sonucu çene
kemiğinin bir bölümünü
yitiren insanlar için
bünyenin ürettiği bir
proteinle tedavi olanağı
doğduğunu bildirdi. Prof.
Harle, Almanya'da
kullanımına izin verilmeyen
'Bone Morphogenic
Protein"in (BMP) kemiğin
doğal büyümesini sağlayan
bir öncü madde olarak
kullanılabileceğini açıkladı.
Bugün Dünya Sevgililer Günü; insanlar duygulannı kendince anlatmanm yollannı arayacak
Âşk lıep vardı,lıep olacakANKARA(AA)- «Aşkeski bir yalan
/Adem'leHavva'dan kalan/Aşk eski bir
yalan / Ha\anma dolan"..
1970'li yıllarm sevilen şarkısındaki gi-
bi aşk, dünyanın en eski ve en güzel ya-
lanı... Dünya kuruldu kurulalı her şey
değişti ama kalan tek bir şey var: ugrun-
da ölünen, öldürülen, şiirler, övgüler
yazılan, şarkılar söylenen bir duygu;
aşk...
lnsanm insana verebileceği en değer-
li armağan olan sevginin kaybolmama-
sı için özel bir gün, yüzyıllardır kutla-
nıyor. Asırlar Öncesinden kalan bu özel
gün, 14 Subat "Sevgililer Günü"...
19001ü yıllann son Sevgililer Günü'nde
âşıklar. bugün, yeni bir yüzyıla sevgiy-
le "merhaba" diyecek.
En güzel şiirler, yüzyıllardır aşk için
yazılmış, en güzel şarkılar bu yüce duy-
guyu anlatmak için söylenmiştir. Ünlü
şair Attfla tlhan. şiirinde sevgilisine na-
sıl sesleniyor.
"Benhiç böylesni görmemiştim/ Vur-
dun, kanıma girdin, itirazım var / Sun-
sıcak bir merhaba dryecektim / Başımı
usukadizinekmacakrım /Dörtgün,dört
gece susacaknm / Duvardaki saat du-
racakn / Ben hiç böylesini görmemiştim
/ Vurduıu kanıma girdin İtirazım var_"
Sevgiliye bazen ona kendısıni anla-
tan değişik sıfatlarla seslenir âşık. Bed-
riRahmiEyüboğhı, sevgiliye "karadu-
tuıruçatalkaram, çingenerrr. Orhan Ve-
K Karuk, -alön dişlim" derken Cmit Ya-
şar Oğuzcan, canı kadar sevdiğine mek-
tubunda bakın neler yazıyor:
"... Senin için 'zalim' dedfler. Demek
zulmün de bu kadar gü/eli olurmuş di-
ye düşündüm. O>sa. biitün zalimlere
karşı kinJc dolu> du içim. Ben hiçbir zul-
me başegmedim. zalimlerden yana dur-
madun. Seni en istediğini anda gelme-
men. geldiğin zaman da bana acılann en
bü\üğünü tattırman beUd dezulümden
başka bir şey değil. Fakat ne >apa\ım
kionu bik kendine \akıştırabUhorsun."
Aşk, filmlenn de en büyük ilham kay-
nagı olagelmiştir. Beyazperdeninbüyü-
lü dünyasına konu olan aşk, belki de en
büyük ifadesini filmlerde bulmuştur.
Gözyaşlan icerisinde izlerken kimi za-
man Rhet ButtJer, kimi zaman Anna
Karenina olup çıkanz. tşte, herkese "ah
nerde böyleaşklar,sevdalar" dedirten bu
filmler ve efsane âşıklar:
• Rüzgâr Gibi Geçti: VTvien Leigh-
ClarkGaMe
• Casablanca: Ingrid Bergman-
Humphrey Bogart
• Kamelyah Kadın: Greta Garbo-
RobertTaylor
• Yaz Tatıli. KatharkıeHepbum-Ros-
sanoBrazzi
• Love Story: AK McGraw- Ryan
O'Nad
• The Way We Were: Barbra Stre-
isand-Robert Redford
• Uğultulu Tepeler: Marle Oberon-
Laurence Olivier
• K.raliçe Christine: Greta Garho-
JohnGilbert
Hiçbir aşk birbirine benzemez
"Muthıaşkyoktur" derler. Yüzyıllardan buyana aşk, her
zaman acıyla kardeştir. Acı çekilmeden, geceleri bıçak gibi
ortadan bölmeden yaşanan aşk, aşk olmazmış. Filmlerde.
şarkılarda, uzaklarda, kimi zaman da yanı başımızda yaşanan
aşkın türlü türlü halleri vardır. lşte, fılm karelennden, kitap
sayfalanndan, efsanelerden ve en yakınımızdan sevgili ve
aşk manzaralan:
•Ölümsüz Aşk: AMMcGnw-RyanO'Neal(Love Story)
• Ölümlü Aşk: PrensesDiana-DocMAlFwed#Çılgın Aşk:
Cannen-Don Jose • Yasak Aşk: Anna Karenina- Kont
Vronsky • Yanm Kalan Aşk: Romeove Juüette • Denizde
Aşk: KateWmslet-Le<HUrdoDiCaprio(Titanic)*Çölde
Aşk: Leyla ile Mecnun • Sarayda Aşk: Napoiyon ve
Josephine«ınternet'te Aşk: MegRyan-TonıHaııks(You\e
Got Maıl) • Gururlu Aşk: Scarfett O'Hara-Rhet ButtJer
(Rüzgâr Gibi Geçti) • Karşılıksız Aşk: Quasi Modo-
Esmanüda (Notre Dame'ın Kamburu) • tlk Aşk: Adem
ile Hat\-va • Efsanevi Aşk: OdyTss«B- Pendope• Edebi Aşk:
Kafka-Mikna • Müzikal Aj§k: John Lennon-YbkoOno •
Ömür Boyu Aşk: Rahsan- Bülent Ecevit
• SevTTiek Zamanı: SemaÖzcan-Müş-
fikKenter
• Çahkuşu: Türkftn Şora>- Kartal Tt-
bet
• Samanyolu: BeJgin Doruk- Göksel
Arsoj
• Kara Gözlüm: Türkin Şoray-Ka-
dirtnanır
• Titanic: KateVVTnslet-LeonardoDi
Caprio
• You've Got Mail: Meg Rvan-Tom
Hanks
Aşkın kurah yok
Aşk kural tanımaz. Sizin kurallannı-
za göre de oynanmaz. Kitaplara konu
olan aşk, özen ister, BİMt'nin ünlü *Car-
men"inin dudaklanndan dökülen arya-
daki gibi'
u
Aşk, öyle narin bir kuştur Id,
zora gehnez, Öv1egarip bir kuştur ki,is-
temezse kunseye gitmez. Âşık ohırsam,
korkun benden"...
Yine bir Sevgililer Günü... Bu güzel
gûnde sevgiliniz için ister serenat yapın,
ister ona Kızılderilı dilinde "Seni Sevi-
>tHTim" deyin ya da çağa uyup tnter-
net'ten aşk dolu bir mesaj gönderin. Bu-
gün sizin gününüz, ama her günü Sev-
gililer Günü gibi yaşayın. Günümüzün
sevgiden, aşktan giderek uzaklaşan. bü-
tün değerlerin kirlendiği dünyasında At-
tilâ tlhan'ın şiirindeki gibi, sevdiğinize
kuşun kanadmda küçük bir not yollayın:
"Size bu akşamı hazırladım, ayıp mı
oldu dersiniz? / Şu küçük yagmuru kir-
pilderinizde parlavan / tki üç ağaç bul-
dumgedrdJm/IhlamuragaçlarL_/Korn-
şulardan öfrendim bunlan severmiş-
siniz / Size bu akşamı hazırladım, ayıp
mı oldu dersiniz?"
Bizet, ünlü operasında, "Carmen"in aryasıyla aşkışöyietaıumbyor:
"Aşk, öyle narin bir kuştur ki, zora gelmez. Ö^ le garip bir kuştur ki, is-
temezse Idmseye gitmez. Aşık olursam, korkun benden"_
Fenerterim var...
Antika merakınız yoksa...
Eski TV'nizi 25.000.000 TL 'ye-fc
alıyoruz, yerine yepyeni bir
Telefunken veriyoruz!
Üstelik peşin fiyatına 8 ay taksitle!
I
Çalışır durumdaki eski renkli televizyonunuzu bu kampanyada mutlaka değerlendirin.
Kampanyamız 19 Mart 1999 tarihine kadar geçerlidir.
BOSCH Yetkili Satıcılarında
tıııııı ierkezi
AyrınbL bılgı ıçın
ûcretstz teletonumuz
0800 21140 29
GÖRÜNTÜ VE SES TEKNOLOJİSİNDE UZMAN
IŞILÖZGENTÜRK
Ona geçen yıl 14 Şubat
günü Istanbul'un en zengin
caddelerinden birinde, Ru-
meli Caddesi'nde rastladun.
Ortalık iyice kararmış, lüks
cafe ve mağazalann \itrinle-
rini süsleyen ışıklar yanmış-
tı. Caddede her zamankin-
den farklı bir kalabalık var-
dı. Her yaştan insan telaş
içinde, bir yeriere yetişmek
için koştunıp duruyordu.
O gün Sevgililer Gü-
nü'ydü. Herkes kannca ka-
derince sevdiklerine bir şey-
ICT almış, günün keyfıni ya-
şamaya çalışıyordu. O, o ka-
labalık caddede ansızın kar-
şuna çıkü. Bir elarabasının
içine yüze yakın gemici fe-
neri doldurmuş, usul usul
ilerliyordu. Gemici fenerle-
rinin bir kısmını yakmıştı.
Kalabalıkta tekbaşına yürü-
yen bir fener alayı gibiydi.
Once arabasına, sonra ken-
disine baktım. Çok yaşlı bir
adamdı. Fenerlerin aydınlat-
tığı yüzü en azmdan 75 ya-
şmı gösteriyordu. Yorgun bir
yüzdübu.
Elbette yorgundu, sabah-
tan beri kentin Asya yakası
da dahil gitmediği yer kalma-
mıştı. En zengin caddeler-
den en yoksul caddelere ka-
dar kilometrelerce yol git-
mişti. Ve herkesin herkese
bir şeyler aldığı bu gûnde,
kimseler onun gemici fener-
lerine rağbet etmemişti.
Oysa bugünün namını eş-
ten dosttan duymuş, olmadık
hayaller kurmuştu. En azın-
dan dört-beş fener satmayı
düşünüyordu. lyi fenerlerdi
bunlar. Kırmızı, san, mavi,
yeşil boyalan pınl pınldı. Bi-
razcık gazyağıyla en az yüz
voltluk ışık veriyorlardı. Os-
telik her yerde satılmıyordu
bu fenerleı. O, Tahtakale'de
yapımcısından yalvar yakar
almıştı. Ilk gördüğünde vu-
rulmuştu fenerlere. Hemen
bütün parasını onlara yatır-
mıştı. Yatırrmştı yatırmasına
da, parabirtürlügeri dönmü-
yordu. Ostelik torunlanna,
oğullannarezilolmuştu. On-
laragızbirliği etmişçesine bu
fenerlerin satılmayacağını
söylemişlerdi. Bu devirde,
şu koskoca medeniyet şehri
Istanbul'da kim onun fener-
lerine ihtiyaç duyardı ki...
Dedikleri de birer birer çık-
mıştı. lşte bugün bile, herke-
sin herkese bir şeyler aldığı
bugün bile fenerlerinı sata-
mamıştı.
Bu saatten sonra da canı
hiçbiı şey satmak istemiyor-
du. Dört-beş feneri inatolsun
diye yakmış, arabarun çeşit-
li yerlerine asmıştı. Böyle,
ışıklı bir arabayla dolaşmak
çok hoştu. Kendi kendine gü-
lümseyip duruyordu, sanki
çocukluk günleri geri gel-
mişti. Her yanı ışıl ışü şu kos-
koca caddeden geçıyordu iş-
te. Koca koca arabalar o geç-
sin diye durup yol veriyorlar-
dı. Bu caddeye ilk kez geli-
yordu. Yan sokaklarda do-
laşmış, ama bu geniş cadde-
ye girmeye cesaret edeme-
mişti. Ama şimdi giımişti iş-
te! Fener alayı gibi ışıltılar
sacarak yürüyüp gidiyordu
işte! Bugün torunlanna anla-
tacak ne çok şey görmüştü.
Ama bır tek fener satama-
mıştı. Satabilseydi kararlıy-
dı, gözünü kapayıp gördüğü
ilk şekercidenbirkilo lokum
alıp eve götürecekti. Olma-
mışt işte, satamamışn. Bir
ara düşüncelerinden sıynlıp
kaldınmdaki çocuğa dikkat-
le bakmaya başladı. Bu ço-
cuğubir yerlerdentanır gibiy-
di. Çocuk sekiz-dokuz yaş-
lanrrfaşipşirinbirkızdı. Elin-
de kâğıt mendil paketleri yol-
dan geçenleri çevirip, bir ku-
tu mendil almalan içinnere-
deyse yalvanyordu.
Birden her şeyi, arabayı,
yoldaki trafiği unutup çocu-
ğa doğru yürümeye başladı.
Sonundatanımıştı, bu büyük
kızı Zehra'ntn üçüncü kızı
Gülçin'di. Ama burada ne
işi vardı onun? Buralara ka-
dar nasıl gelebilmişti?
Şaşkın; arabayı bir kıyıya
bırakıp çocuğunun yanına
iyice yaklaştı. Hiç kuşkusu
yok, bu Gülçin'di. Aynen fo-
toğraflanndaki gibi siyah saç-
lı, siyah gözlüydü. Büyük
kızı sevdiği adama kaçtığın-
dan beri onu bağışlamamış-
tı. Kansı, kızlan gidip gelir,
büyük kızın bütün havadis-
lerini ona getirirlerdi.
Gülçin'den de böyle ha-
berdar olmuştu. Kansı kızın
fotoğraflannı getirip ona gös-
termişti. O fotograftaki kü-
çük kız bile yüreğinı yumu-
şatmamışt. Büyük kızinı öm-
rünün sonuna kadar affetme-
yecekti! Amaelindedeğildi,
şımdi bir şey onu küçük kı-
za doğru çekiyordu. İyice
yaklaşn, içi titreyerek bir şey-
ler söylemeye haarlandı. son-
ra birden durdu. Gülçin onu
hiç tanımıyordu ki...
Yutkundu, gözleri doldu,
çaresiz geri döndü, büyük
caddede arabasını itmeye baş-
ladı. Bu arada küçük kız bi-1
rilerine iki paket kâğıt men-
dil sattığı için kendi kendine
gülümsüyordu.
Sonrane mi oldu? Günler-
den 14 Şubat'tı. Sevgililer.
Günü'ydü. Hiç kimse onun
fenerlerinden almadı.
Bu hikâye de benim aklı- •
ma bugün düştü. Epey za- -
mandır unuttuğum bazı söz-'.
cükleri yeniden anımsadım::
"Kimselerin onlardan ha-
beri yok dcdilerse de inan-
mayuı. O gece gökte koca- -
man bir ay vardı ve o her şe-'
>i gördü. Bütün insan man-;
zaralan güneşin ve ayın beJ-•
leğine yazüdı." -
ısoz50@hotmaiLcom.
e-posta : tan (â prizma. net. tr