Katalog

11 ŞUBAT 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Öğretmene yeni kart Milli Eğitim Bakanlığı, bugüne dek "pul" yapıştırılarak güncelleştirilen öğretmenevleıine giriş kartlarını yeniliyor. Avuç içi kadar kart için 300 bin lira isteniyor. Öğretmenevine girecek herkesin bir kart alması gerekiyor ki öğretmenler, eşleri, çocuklan, emekli öğretmenler derken kart yenileme "iş"i 1 trilyon liralık bir "organizasyon"a dönüşüyor! Vakıf GurebaHastalarını üfürükçüye gönderen Vakıf Gureba Hastanesi psikiyatri kliniği şefî Doç. Dr. Sefa Saygıh'ya Sağlık Bakanı Mustafa Güven Karahan'dan tepki gelmediğini yazmıştık. Gözümüzden kaçmış, bir demecinde "modern tıptan yana olduğunu" açıklamış. Bu arada Vakıflar Genel Müdürlüğü de, altından kalkamadığı hastaneyi Çapa Tıp Fakültesi'ne devretmeyi planlıyormuş... Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Etektronik posta: som6posta.cumhiiriyetcoffl.tr - IMF Türkiye'ye ödev vermiş... "Elektrikler özelleştirildi. calısamadım hocam!" kinci Boğaz Köprüsü'nün geçtiği Kavacık 1950'li ytllarda dağın başıyken gelip yerleşen- ler oluyor. Rüzgâriıbahçe mevkiindeki 803 ada 1 parseldeki 5 dönümlük arazide gecekondu- lar kuruluyor. 1980'li yıllara gelindiğinde gecekon- du kuran 14 aıle, imar affından yararlanıp tapu tah- sis belgesi almak için arsa bedellerini ödüyor. Bu aradaANAP'lı Beykoz Belediye Başkanı Ali Zen- gin'in döneminde belediye personeii için biryapı k o operatifi kuruluyor ve 5 dönümlük araziyi de içine alacak biçimde Kavacık Rüzgârlıbahçe'de 50 dö- nüm arazi kooperatife tahsis ediliyor. Kooperatif başkanı Ali Rıza Tuncer'in -ki aynı zamanda bele- diye başkan yardımcısı- belediye ile imzaladığı pro- tokolle, 5 dönümlük arazideki 14 gecekondu hak sa- hibine konut edindirme sözü veriliyor. Beledıyenin yanı sıra Beykoz'daki Adliye ve Tapu çalışanlarının da üyesi olduğu kooperatifin inşaatı başîıyor ve 5 dönümlük araziye gerek kalmadan ko- Kavacık'ta nutlar bitiyor. Gecekondularında oturan 14 aile ıse, 5 dönümlük arazi üzerindeki gelişmelerden haber- siz tapuya koyduklan şerh ile Boğaziçi öngörünüm bölgesindeki sorunlann çözümlenip tapu tahsis bel- gelerinin verilmesini bekliyor. 1993 yılında Beykoz'un SHP'li Belediye Başkanı Şevket Ankan döneminde, kooperatif başkanı Ali Rıza Tuncer -ki aynı zamanda belediye başkan yar- dımcısı- 5 dönüm arazideki gecekondu sahiplerine tahliye davası açıyor ve hemen ardından araziyi Ali Ihsan lyigün ve Tülay Eskikaya ya satıyor. Tahliye davası üzerine gelişmeleri öğrenen gece- kondu sahipleri de satışın iptali ve hak sahiplikleri- nin tescili için karşı dava açıyor. Gecekondu hak sahiplerinin açtığı dava, mahke- menin istediği belgelerin belediye ve tapudan za- manında gelmemesi, gelenlerin eksik ve yanlış ol- ması nedeniyle uzayıp gidiyor. Derken, gerçek bel- geler ortaya çıkıyor. Dava halen devam ediyor. Ko- operatifin açtığı tahliye davası ise gecekondu hak sahiplerinin açtığı tescil davasının sonucunu bekli- yor. Derken... 4 Şubat 1999'da, bir kısmı silahlı 15 ki- şi, kamyona yüklenmiş prefabrik bir "inşaat şirke- ti" yazıhanesi ile bölgeye geliyor. Gecekondu sakin- lerinin yazıhane kurulmasına itiraz etmesi üzerine çev- reyi kuşatan kişiler silahlarını ateşliyor ve biri ağır üç kişi yaralanıyor. Ortada üç yaralı, çok sayıda görgü tanığı, plaka numarası alınmış araç olmasına rağmen Paşabah- çe Asayiş Şube Müdürlüğü olayı, "basit bir yarala- ma vakası" olarak değerlendiriyor ve tanıkların ço- ğunun ifadesi bile alınmıyor. Arazinin 3 trilyon lira ettiği söyleniyor. SESSÎZ SEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE Çarkıfelek, Turnike ve örnek sanatcı Mizah yazarı arkadaşımız Ci- han Demirci "rating cephe- si"nden yazıyor: "Çarkıfelek için sonunda çok yerinde bir slogan bulundu: Çarkıfe- lek hayatınızı durduracak! Gerçekten de çok doğru ve yerinde bir slogan. Geçen akşam, bir tanıdığım evinde rahatsızlanmış ama Çarkıfelek ve Tur- nike yüzünden Istanbul'da telefonlar kilitlendiği için ambulans çağıramamış- lar... Bu ülkede Çarkıfelekler, Turnikeler sayesinde, birilerine hep havadan ne- diye dağıtılacak ve daha arsız bir top- lum yaratılacak diye, günün birinde si- zin de hayatınız durabilir. Bu arada ekranların yeni işgalcisi Banu Alkan, yine bir televizyon ka- nalındaydı ve ne diyordu biliyor mu- sunuz? 'Sanatçı topluma örnek ol- malıdır' diyordu. Birincisi... Sanatçı topluma örnek olmak değil, toplumun önünde olmak durumundadır. Ikinci- si... Banu Hanfendi, bu topluma 'ne- resıyle' örnek oluyor acaba?" S-300'lerin parası Türkiye'den! Dünya deniz ticaretinde önemli bir yer tutan konteyner taşımacılığında Avrupa, Amerika ve Uzakdoğu kal- kışlı gemiler, Akdeniz'de Malta, Güney Kıbrıs, Israil'i "aktarmalimanı" olarak kullanıyor. Büyük gemilerden boşal- tılan konteynerler, buralardan daha küçük gemılere yüklenerek Mısır, Yu- nanistan, Bulgaristan, Romanya gibi alıcı ülkelere ulaştırılıyor. Türkiye'nin ithalatı da Güney Kıbrıs üzerinden yapılıyor... Inanmayan, Haydarpaşa'da- u ki konşimentolara bakabilir! ÇKUR MEKTUPLARI ''"'.' Uetişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 Istanbul İETT Otobüsleri Bazı İETT şoförleri yasak ve yolculann selameti açısından tehlikelı olmasına rağmen direksiyonJ>aşında sigara ıçmektedir. Rama2atriryıt«fcr" - dumansız bir dönem geçirdik. Şimdi durum eskisinden daha fazla cereyan etmektedir. Bazı şoforler ana duraktan sigarayla binmekte ve yol boyunca 2-3 sigara yakmaktadırlar. Bir kaç kez araç kapı numarasını belirterek Araçlar Daire Başkanlığfna ve lstanbul Büyükşehır Belediye BaşkanlığYna yazdığım yazılardan bir sonuç çıkmadı. Yetkilılere tekrar sesleniyorum, "Beyler! Araçlann tüm camları kapalı, dumandan fazlasıyla rahatsız oluyoruz, personelinizin sigara içme yasağına uymasını lütfen sağlayınız" %nt Metcedestrtobüsler hariç diğerierinde hemen hemen "Imdat çekici" yoktur. Ihtiyaç duyulacağmı temenni etmem ama. bunun ne kadar gerekli olduğu bilinmektedir. Yasak olmasına rağmen seyir halinde bazı şoforler yol boyunca ahbaplanyla sohbet etmektedir. 80 kilometre hız yapıldığı ve keskin virajlann bulunduğu yerlerde de bu sohbet devam etmektedir. Yıldırım Keleşoğlu / Teşvikiye Milletvekillerini izleme komiteleri Ülkemiz genelinde uygulan- mav a başlanan, "Milletvekille- rini izleme komiteleri" kerva- nına her gün bir başka ilimizden yenılerinin katılması, demokra- simiz açısından çok olumlu bir gelişme olarak degerlendirilme- lidir. Halkımız uyanıyor artık. Yurttaşlık görevinin, yalnızca seçimden seçime sandık başına giderek oy kullanmakla sınırlı ol- madığı bilinci giderek yaygın- laşıyor. Halkımızın bu uyanışı, siya- si partilerimize de olumlu yön- de \ansıyacak, parti içi demok- rasınin uygulanması hayata ge- çirilerek, tabanın söz ve karar- Hangi ülkede ömür süründürüyoruz? Geçerli akçesi TL olan Türkiye Cumhu- riyeti'nde mi yaşıyoruz, yoksa dolar olan Küçük Amerika'da mı? TUS'a başvuru için; 30 dolar veya eşiti dövizin bir banka şubesine yatınlması is- teniyor. Şu kadar milyon TL yatınrsan ol- maz! lfade kesin bu şekilde algılanıyor. Sı- navda görevli olanlann ücreti de dövizle mi yapılacak? TL'nin adı geçmez oldu. Büyük ihaleler dolar bazından yapılıyor. Zamlar, dolar üze- rinden yapılıyor. Petrol, dolar bazından ya- n fiyatına indi. Kira sözleşmesinde TL'nin adı geçmiyor. Geçerli olan dolar. Özalizm; her köşe başına kara para yıkama büfeleri açtırdı. Döviz getir de nerden, nasıl getirirsen ge- tir. Isimsiz. kayıtsız istediğin kadar döviz /al-sat. Bu işleri bankalar yapamıyor muy- du? Yapıyordu amakayıt altına alarak. Ka- yıt işlerini sevmeyenlerin dahiyane buluşu- nun eseridir bu döviz bürolan! Devlet, bankalar yasasını elden geçirip, döviz bürolannı kara para aklama büfesi ol- maktan men etmedikçe, ûiize çıkacak eko- '-nomi hayaliyle yaşanz! Olkemizi saran dolar-mark hegomonya- sına son verecek ve ulusumuzun geçer ak- çesi TL'nin gönüllere taht kurmasmı sağ- . layacak devlet adamlannı ne zaman bula- . cağız? Hüseyin Akarca / Aİibeyköy / Eyüp larda etkili olması gündeme ge- lecektir. Milletvekili olacaklar, parti üst düzey yönetıcilerinin emirleriyle değil, ön seçım ya- pılarak tabanın hür ıradesi ile belirlenecektir. Ve işte o zaman milletvekil- leri. gerçekten halkımızın tem- silcileri olarak TBMM'de gö- rev yapma olanağına kavuşmuş olacaklardır. Bu hareket yaygınlaştığı za- man meclis, mılletvekillerinın dışında hazırlanan dayatmacı gündemlerle değit, ülkemizin ve halkımızın gerçek sorunlan- nı içeren ve milletvekillerinin de katkılanyla hazırlanacak gün- demlerle çalış- malannı sürdü- recektir. Böyle- ce egemenlik. gerçekten "ka- yıtsız şartsız" milletin olacak- tır. Son dönem- lerde saygınlığı büyük ölçüde zedelenen TBMM, bu uy- gulama sonucu gerçek saygınlı- ğına kavuşacak ve milletvekil- lerinin kamuoyu önünde yıpra- nan ımajlan dü- zelmiş olacaktır. tnanıyorum ki; Çok yakın bir gelecekte "mil- letvekilkrini iz- leme komitele- ri"ni oluşturma- mış ilimiz kal- mayacaktır. Bu konuda demokratik kit- le örgütlerine sorumluluklar düşeceği gerçe- ğinden hareket- le, haydi görev başına diyorum. Bekir Arda / Emekli bir yurttaş HAYVANLAR İSMAIL GÜLCEÇ mL ÖUcLÇ&ı \ wkifi#fo**tı^ y / KİM KtME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakirı turk.net ÇİZGİLİK KÎMİL MASARACI H A R B İ SEMİH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Şubat YALTA KONPERANSI Ko-ftransm yattldıŞı LivadiaSamyı. 134S'iEBÜ6ÜN, Klft/M'O* 8lK HAtTA&K »V/L- M t n OLAM•mtTAKONf£B*NSI SONA Eltt». SU KONF&eANSM, ABO, SSCS DEHt£&(BGOSEY£lT, STAÜN, VH SAI/AŞI SDHUNbA, OZELLIKLE AV/ZUPA 'M YENİ ELPE ETrilOE&l E6SMENÜK BÖL6ELEHİMI, NAZJ AUuWJWISI'UIN PAYLAŞlLMAStNt rABTtÇMIf, KA - HAKfi VARMIŞLAR&I. FRANSA 'HM DA SU KJONUPA HAK SAHlBl C&MASl ONAYLAMMIÇT1. ORTA VF DO- Su AVKUPA'DA STMnıKONUN TM/IAMEN DE6/f£- CE&İ ANLAÇILMtŞn.KPKfBlANSTaM, GENELOlAefiK, SOWETL£K 8İRÜĞİ, POĞU AVguPA 'Yl £6EM£NUİ/ NE ALABAK KAZAHÇU ÇtKMlÇ, AYBIOt U2AK DO6U- M BAZI 7CPBAIUAA1 BU>€ eVMİÇri. \ ÇkurtUıll.fleestvtH-veShılm MhîJaşerulüyor. DÜZ ÇİZGİ UMİT ZİLELİ Allah'ın İzniyle Götürenler!.. Bizim gurbetçimiz çok mu saf?.. Yoksa anasının gözü mü?!. Birtürlü ışin içınden çıkabılmiş değilim. Yıllardırta- nık olduğum ya da dinlediğim yüzlerce olaydan çı- kardığım sonuca göre gurbetçimizin kumazlığına di- yecek yok!.. Köylüsünün sigorta kartıyla 20 yıl fab- rikada çalışarak emekli olan ve Alman devletinden emekli maaşı alandan tutun da, madeni 5 marklan buz kalıbına yatınp buzdan parayla kumar makine- lerini soyup soğana çeviren dahi Türklerin efsane- leşmiş hikâyeleri hâlâ anlatılııi.. Avrupa'nın en açık- göz milleti Italyanlan bile çoğu zaman solladıkları bizzat Avrupalılar tarafından itiraf edilir!.. Ancak ta- sarruflannı değerlendirme konusundaki "dehalan- na" ilk kez tanık oluyorum. Öyle ya; dünyanın en güç- lü paralarının başında gelen Alman Markı'na yıllık yüz- de 30-40 hatta 50 faiz (ya da kâr payı) almak her ba- bayiğidin harcı değil!.. - Çift katlı ekmek kadayıfı!.. Dünyanın her yerinde en kabadayı şirket yüzde 6 ile 8 arasında kâr payı dağıtabilirken çantacılar ara- cılığıyla trilyonlar toplayan dinci holdinglerin verdiği oranlar, duyanın gözlerini yuvalarından uğratıyor. Vallahi bravo!.. Ancaak... Hasetinden çatlayanlar boş durmuyor tabii!.. Neymiş efendim; böyle bir kazanç dünyada yokmuş, beyaz kadın ticaretı yapsan yıne olmazmış, işin içinde kara paranın dik âlâsı varmış... Iddıalar tuy- ler ürpertici. Daha da ileri gidip bankerzedeleri, bankazedele- ri, titanzedeleri hatırlatanlar var. Hatta bir uyarı var ki; - Gurbetçinin eli böğründe kalacak... Titancılar bunlann yanında sütten çıkmış ak kaşık!.. ••• Önce Kombassan vardı!.. Bir emekli oğretmenin öncülüğünde Konya'da ku- rulan Kombassan Holding bırkaç yıl içinde inanılma- sı güç şekilde büyudü. Kaynak kendi deyimlenyle "ço^c ortaklılık" esasına dayanıyordu. Ortaklann çoğu ise Avrupa'dan, özellikle de Almanya'dandı. Ardından kamuoyu başka isimlertetanışmaya başladı. Yimpaş, Sayha, Endüstri, rttifak... Ve tabii Jet-Pa Holding. Hep- sinin ortak özelliği "ço^corfafc/rolmalan, paralan ge- netlikle yurtdışından çantacılar marifetiyle toplama- ları ve akıllara seza kâr payları dağıtmalanydı. Haa, bir özelliklerinin daha altını çizmek lazım. - Paralan Allah'ın izniyle toplamalan, kâr paylan- nı da Allah'ın izniyle dağıtmalan!.. Yaa işte böyle. Allah'ın izniyle gurbetçiden tokat- lanan, pardon toparlanan marklann "maşallah" de- nilecek boyutlara ulaştığı fark edilince ülkemizdeki "holding" sayısında müthiş bir patlama yaşandı. Yal- nızca Konya'da kurulan "holding" sayısı 31'e ulaş- tı!.. Örneğin aynı iş hanında yan yana odalarda beş altı tane holding kuruluverdi!.. Bu arada holding ke- limesinı gözünüzde büyütmeyin, 500 milyon Türk li- ranız varsa siz de kurabilirsiniz. Sonra gelsin mark- lar!.. Tabii dini değerleri iyi pazarlayabilmeniz önko- şuluylaL Dindar ya da çok para kazanmaya endeksli yurt- taşlanmızı avlamaya çıkan bu "holdinglerin" çalış- ma sahalan da, çalışma şekilleri de aynr. - Çantacılar!.. Bugün yurtdışında bu "A)O/d/ng/erin"temsilcisi sı- fatıyla kapı kapı dolaşıp gurbetçilerimizi "kafakola" alan, üstelik komisyonunu da peşin kesen yüzlerce "çantacı" mevcut. Allah'ın izni ve de peygamberin kavti ile mityonlarca markm "cep değiştirmesini" sağ- layan bu uyanıklardan bazılan Türkiye'ye giriş yapar- ken yakalanıyor. - Peki, ya yakalanmayanlar?!. ••• Son günlerde işin kokusu çıkmaya başladı. Sermaye Piyasası Kurulu akıl almaz kazanç vaadiy- le para toplayan şirketleri takibe aldı. Bunlardan al- tısı hakkında davalar açıldı. İlk dava bu alanda ön- cü olan Kombassan Holding yöneticilerine karşı ha- pis ve para cezası istemiyle açıldı. Kombassan'ın yal- nızca beş ay içinde 15 trilyon lira para topladığı ve 2 milyar dolar (750 tnlyon Türk Lirası) dolayında var- lığa sahip olduğu belirtiliyor. Soluk kesici değil mi?!. SPK'ye bildirmeksizin aracılık yapmak, halka arz ve evrakta sahtecilik gibi suçlamalarla haklannda dava açılan ve soruşturma yürütülen diğer "hol- d/no"lerin isimlerine de bir göz atalım. -lttifak, Sayha, KEDAŞ, Yimpaş, Endüstri. Son günlerin flaş ismi Jet-Pa'ya gelince; trilyon- lara hükmeden, Doğu Anadolu'da Jet-Pa milletve- killeri seçtirmek için yoğun çaba harcayan, doma- tes alır gibi futbolcu ve futbol kulübü satın alan bu şirketin temellerinin nerelere dayandığı da ortaya çıkmaya başladı. Paralann isviçre'de nasıl aklandı- ğı dünkü Cumhuriyef\r\ manşetiydi. Diğerlerinin sı- rada olduğunu anlamak için müneccim olmaya ge- rek yok! Buradaki soru başka: - Allah'ın izniyle toplanan paralar nereye gidiyor; hangi partiler ve örgütlerle bağlantıları var?! Email: ertacd superonline.com Faks ve mesaj: (0 212) 287 42 41 BULMACA SEDAT YAŞAYAS SOLDAN SAĞA: 1/Easulyeye ben- zeyen bir sebze. 2/ Su kıyılann- dayetışenvekö- kü hekimlikte kullanılan otsu bır bitkı... Yu- murta biçımin- 5 de olan. 3/ Mü- _ zikte ölçü kalıp- « lanna ait doğal 7 vurgu yapısının geçiciolaîakde- 8 ğişmesi... Mate- Q matikte kullanı- lan sabit bir sayı. 4/ "Eğı- lıp ahyorum ' Solgun bir — oluyor dokununca" (Behçet Necatigıl)... Bektaşilik ve Mevlevi- lik'te tarikat kardeşi. 5/ Gözlerigörmeyen...De- ,- nizcılikte "aşağı. alt" an- lammda kullanılan söz- cük. 6/ Bır nota... '"— Mumcu"': Gazetecı ve g yazanmız. 7/ Bir toplu- - lukta çahşan insanlann herbin... "Dario — ": Italyanoyunyazan. 8/Moğollar- da vergi toplamakla görevli devlet memuru... Tann. 9/ Yapıt... Atın ayağında genellikle bileğe ya da dize kadar çıkan beyazlık. YL'KARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yemeklerde tat vericı ola- rak kullanılan. hindistancevizi tohumlannın kabuğu. 2/ Tümcevi oluşturan birimlerden her biri... Mugla'nın bır ilçesi. 3/ Uskumru ıriliğinde birbalık... Havva'nın Batı dillerindeki adı. 4/ Panik.. Çıkar yol. çare. 5/ Alışılmış olan, normal. 6/ Kalın kısa değnek... Sıkıntı. 7/ Konut... Çağn, ilan... Bir nota. 8/ Büyük kent serserisi... Tuzak, kapan. 9/ Yatağa girme korkusu.