15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ŞUBAT 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 Dünya Bankası 2. Başkanı geliyor • ANKARA (AA)- Pazartesı günü Ankara'ya gelen Dünya Bankası heyeti. Ankara'daki temaslanna devam ederken bankanın. Türkıye'nin de yer aldığı Avrupa bölgesinden soramlu Başkan Yardımcısı Johannes Linn'in, 16 Şubat Salı günü Türkiye'ye geleceği bildırildi. Linn'in Türkiye'nin Dünya Bankası'ndan istedigi malt destek konusunu ele alacağı belirtiliyor. Öte yandan Dünya Bankası'nın Azerbaycan, Tacildstan ve Özbekistan'dan sorumlu direktörü îshat Hüseyin'in 9-10 Mart tarihleri arasında lstanbul'a bir zıyaret gerçekleştirmesi bekleniyor. ümitet şiPketlep artıyor • ANKARA (AA) - Geçen aralık ayında 3 bin 729 yeni şirket kuruldugu, bunun 3 bın 214"ünün limitet şirket olduğu bildirildı. Devlet Istatistik Enstitüsü'nden (DİE) yapılan açıklamaya göre, aralık ayında toplam sermayesi 99.7 trilyon lırayı bulan 3 bin 729 yeni şirket ve 2 bin 238 yeni fırma açıldı. Bır öncekı yılın arahk ayına oranla yeni açılan şirket ve kooperatif sayısında yüzde 49.9 oranında azaldı Tekstil Konseyi kuruluyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TMMOB Tekstil Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Güngör Başer. sektöre yön verecek politikalann belirlenebilmesi için Türkıye Tekstil Konseyi oluşturulmasına karar verdiklerini bildirdi. Güngör, konsey ıçin vaklaşık 40 si\ il toplum örgütüne çağnda bulunduklannı kaydetti. Vergide kolaylık tarımatı • ANKARA (AA)- Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, gelir teşkılatından, vergide vatandaşa yol gösterilmesini, onlann ağır müeyyidelerle karşılaşmaması için sürekli bilgilendinlmesinı istedi. Temizel, 80 ilın defterdarlan ile Gelirler Bölge Müdürlüklenne. vergide vatandaşa nasıl davranılacağı konusundakı talimatlannı içeren bir genelge gönderdi. Var olan sistem bozuk, ancak 'doğrudan gelir desteği' de Türkiye koşullanna uygun değil Ihranda endişeli süreçRANU SALMAN / FATMA KOŞAR Dünya Bankasfnın. daha sonra kal- dınlmak üzere önerdıği "doğrudange- lir desteği'' yönteminin Türkiye koşul- larında uygulanamayacağı, ancak var olan sistemin de sürdürülemeyeceği belirtiliyor. Önceki günODTÜ'de gerçekleştiri- len 'Türkhe'de tanmsal destekleme politikalan' konulu panelın tartışmala- n hâlâ sürüyor. Dünya Bankası, devle- tin fiyat müdahaleleri. gübre gibi gir- di desteklerinin, düşük faizli kredi des- teklerinin kaldırılmasını, tarımsal KJT'lerin özelleştirilmesini öngörür- ken önerilen sistemin. tapu-kadastro sorunlan, küçük çiftçiye ulaşılamama- sı, kayıt dışılık ve kaynak sorunu ne- denleriyle üretımı durduracağı ıfade edilıyor. Hazıne ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) verilenne göre. 1997 yılında 394 trilyon lira olan Toprak Mahsulleri Ofi- sı, TEKEL, Türkiye Şeker Fabrikalan aracılığıyla yapılan destekleme alımla- n 1998 yılında 867 trilyon lira oldu. Aynı venlere göre tarıma yapılan toplam transferlerin yüzde 78-85 "i üre- ticilere gıdiyor. Hazıne KJT Genel Mü- dürü Ayşe Dönmezer ıse, tanm alanın- da yapılan desteklerin ortalama yüzde 40'ının üreticıye ulaşabıldığini bildir- di. Tanma yapılan transferlerin 1998 yı- lında yüzde 71.3'ünün tüketicilertara- • Dünya Bankası'nın, daha sonra kaldınlmak üzere önerdiği 'doğrudan gelir desteği' yönteminin üretimde aksamalara neden olacağı ileri sürülüyor. findan ödendiği ortaya konuldu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Erol Çakmak. DGD sistemi- nın uygulanamayacağını bildirirken, var olan sistemin de sürdürülemeye- ceğini ifade etti. Çakmak. tanma yapılan destegin miktannın değıl. nasıl daha etkin kul- lanılabileceğinin tarttşılması gerekti- ğıni vurgularken 1998 yılında tanma ya- pılan 14 milyar dolarlık destegin 11 milyar dolannın tüketiciler kanahyla sağlandığına dikkat çekti. Çiftçi kuruluşlanna danışümalı Çakmak. sınır müdahaleleri. ihracat sübvansıyonlan gibi destekleme yön- temlerine de başvurulabıleceğini bildir- di. Tanma yapılan desteklerin abartıldı- ğını belirten Çakmak, 1998 yılındaki 14 mılyar dolarlık destegin faız ödeme- len kadar destek olduğuna dikkat çe- kerek "Sanayi sektörü 1 ay önünü gö- remiyor diye, üretim kaynaklannın fi- nansai piyasalarda değertendirip üre- timden uzaklaşabiliyor. Aynı seçenek tanm sektörü için yok" dedı. Çakmak, tanmla ilgili politikalann çiftçi kuruluşlanyla birlikte oluşturul- ması gerektiğini vurguladı. 'Maliyet düşürülmelT Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Prof, Gürol Ergin. Türk üreticisinin "dünyadaki mali>etkrle ürün ekJeede- biür liale getirilmeden" destegin kaldı- nlmaması gerektığıni söyledi. Ergin, "Tanmııı belli bir noktaya ge- rjrilmesi ve özellikie maüyetlerin diişü- rülmesi durumunda taban fıy atlanyla destekvermekgereksizolur. Ancak ma- üyetlerin bu denli yüksek olduğu Tür- kiye'de destek olunması şart" dedi. Ergin. Türkiyenın "artıkfiyatyoluy- la destek vermesinin anlamsız olduğu- nun" öne sürüldüğünü, ancak bazı ger- çeklerin göz ardı edildigini vurguladı. Türkiye'nin et, süt, pirinç, bitkisel yağ gibi ürünler başta olmak üzere pek çok hayvansal ve tanmsal üründe dışa ba- ğımlı olduğunu dile getiren Ergin, üre- ticiye verilen destege son verilmesinin tanmsal ürün üretimini daha da düşü- receği ve başka ürünlerde de dışa bağım- lı olunacağı uyansında buhındu. AB planına tepki yürüyüşü Avrupalı çiftçi de reforma karşı Ekonomi Servisi - Bınlerce "öfkeK" Fransız çiftçi, Avrupa Birliği'nin tanm reformlaruu protesto etii. Avrupa Parlamentosu'nvm Stras- bourg'daki bmasını bin 200 traktörie kuşatan Fransız çiftçiler, AB 'nin Doğu Avrupa ülkele- rine doğru genişleme planı çerçevesindeki re- form paketinin parçası olan "OrtakTanm Po- tttikasTna (CAP) karşı gösteri düzenlediler. Alman çiftçilerin de Fransız çiftçilerle bir ara- ya gelerek gösteriyi sürdürmesi beklenirken, çift- çiler polısın yogun güvenlik önlemleriyle kar- şı karşıya kaldılar. Tanm reformlannın hayata geçirilmesi halinde Avrupalı çiftçilerin AB'den aldıklan sübvansiyonlann büyük bir bölümü- nün kesintiye uğrayacağı ifade edildi. Çiftçi- lerin AB Komısyonu Başkanı JscquesSanter, Avrupa Parlamentosu Başkanı Jose-Maria Gft- Robks ve AB'nin Tanm Komisyonu üyesi FranzFischlerie bır araya gelecekleri belirtil- di. Bir Fransız kanalına konuşan AB Komis- yonu Başkanı Santer, reformlann Avrupa'da tanmı daha rekabet edilebilir hale getireceği- ni ve küresel pazarda ihracatr arttmcı etkisinin olacagını kaydederek "Tanmürünkrinin fiyat- brmın küresel pazardarekabetedebilmek için azaltdması ve çiftçilerin kazançlannm artürri- ması için teiafi edici varduııUrgereknor" dedi. VERGI SORUNLARIMII Faizde vergi savaşını kim kazanacak? • Faiz gelirlerınin vergilendı- rilmesi ne zaman sorun yarat- madı ki! Maliye Bakanltğımız önce ani ve hızlı vergi düzenlemelen ya- pıyor, daha sonra da bu dü- zenlemelerin olumsuzluklarını gördükçe 'tebliğ çıkarmak' yotuyla yasalan değıştirecek 'zorlamalara' gidilıyor. Kimi çelişkiter de bu noktada başlı- yor. Çelişkiter arttıkça yargının önündeki dosyalar artıyor. Şim- dilerde, böyle bir çelişkiyi faız gelirlerindeyaşıyoruz. Ülkemiz- de faiz gelirierinin vergilendiril- mesine yönelik uygulamayı özetleyerek başlayalım. •Faiz gelirierinin kaynak- ta vergilendirilmesi: Faız ge- lirteri öteden beri 'elde edil- dikleri' tarihte banka tarafın- dan % 12 oranında gelir vergi- si ve bunun üzerinden %10 oranında fon payı kesintisi yo- luyla kaynakta vergilendirilmek- tedir. Bu yöntemle her 100 li- rafık faiz gelirinin 13.2 lirası ge- lirin elde edildiği yıl içinde ver- gi ve fon payı olarak kesilmek- tedir. Bu şekilde vergılendirilen 1998 yılı faız gelinne %78.7 'in- dirim oranı' uygulandıktan son- ra kalan tutar 2.500.000.000 TL'yi aşmıyor ise (1998 yılı için bu tutar 11.737.089.000 TL'dir) yukandaki toplam %13.2 ora- nında kaynakta vergilendirme 'son vergilendirme' sayılmak- ta, bu faiz gelirleri nedenıyle 'yıMık beyanname' verılmesi gerekmemektedir. (GVK. mad. 86) Faizlerin buraya kadar açık- lanan vergilendirilmesinde her- hangı bir sorun da yoktur. •Faiz gelirierinin beyan- name yoluyla ikinci kez ver- gilendirilmesi: 1998 yılında ke- sintı yoluyla vergilendirilmiş bu- lunan faiz gelirlerine %78.7 in- dirim uygulandıktan sonraki tu- tan 2.500.000.000 TL'yi aşıyor ise (1998 yılı için bu tutarın 1.737.089.000 T L olduğunu yukanda açıklamıştık) bu faiz gelirinin tamamının Mart 99 ayında 'yıllık beyanname' ile bildirilmesi. vergilendirilmesi gerekiyor (GVK. mad. 86). So- run bundan sonra başlıyor. •1997 yılı faiz gelirlerinde vergi iadesi uygulanmıştı: Yıl- lık beyanname ile bildirilen fa- iz gelirleri üzerinden 'hesapla- nan vergiden' yıl içinde 'kesin- ti yoluyla odenen vergilerin' indirilmesi, çifte vergılendirme- nin önlenmesi nedeniyle vergi yasalannca konulmuştur (GVK. mad. 121). Faiz gelirierinden yıl içinde kesilen vergilerin beyan- name üzerinden hesaplanan vergiden daha yüksek olması durumunda 'vergi iadesi' or- taya çıkmaktadır. llk kez 1997 yılında faiz gelirlerinde vergi ia- desi ortaya çıkmış olup, vergi iadeleri Maliye tarafından yü- kümlülere ödenmiştir. •1998 yılı faiz gelirlerinde farklı indirim uygulamasr. 1997 yılı yasal düzenlemeleri- nin aynısı 1998 yılında sürme- sine karşın, Maliye Bakanlığı 1998 yıltnda faiz gelirlerinde vergi iadesi ortaya çıkmaması için tebliğ yoluyla "Faiz gelir- ierinin indirim uygulanan bö- lümüne ilişkin olmak üzere, yıl içinde ödenen vergilerin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden indiril- mesini önleyici" düzenleme- ler yapmıştır (GVKGT seri no: 220). Bu düzenlemeye daya- nak olarak da GVK'nin geç. 39/5. maddesini göstermiştir. Oysa; sözü edilen yasal düzen- leme 1997 yılında da yürürlük- teydi ve buna rağmen faiz ge- lirlerinde ortaya çıkan vergi ia- deleri Maliye tarafından yüküm- lülere ödenmişti. • Son sözü kim söyteye- cek: Maliye Bakanlığı tebliğ yoluyla' yasaları zorlayarak 1998 yılında vergi iadesi orta- ya çıkmayacak, hatta 'vergi ödemesi' yapılacak şekilde şimdilik uygulamayı kendi ya- ranna çevirmiş görünmektedir. llk bakışta faizlerdeki Vergi sa- vaşını' bakanlık kazanmış gö- rünse de, bu işin burada bitme- yeceğini. son sözün iteride yar- gı tarafından soyteneceğini his- sediyoruz. İŞÇİNtN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Bir Çağn Kirli pazartıklar adına, kimliğini kaybeden siyasi partilerinbirbiçimdeoytoplayabilmesiadına, aşiret, çete, tarikat bağlantılı, yıldız adaylar peşinde listeler oluştuımalanna tepkiler cılız da olsa çoksesli çıkıyor. Kimileri, adayların kimliklerinı ortaya çıkarmak, ola- bilecek en ternizlerinin, niteliklilerinin parlamentoya, belediyeler yönetimlerine, meclislere seçilmelerini sağlamak üzere örgütlenmeye çalışıyor. Kimileri, ka- dın ağıriığını duyurmak üzere çırpınıyor. Bu arada sermaye cephesi bütün ağırlığı ile bütün siyasi par- tilere üstten yerleşiyor. Küreselleşme ideolojisinin içinde yeri olmayan emek cephesi iyice hafife alına- biliyor. Nasılsa ideolojisini kaybetmiş, örgütlü gücünün üzerinden silindir gibi ezilip geçilmiş emekçilerin, kendilerine de yabancılaşmış bilinçle oylannın dağı- lacağı varsayılıyor. Sermaye desteği için sermaye ağırlığı, asıl halk yığınlannın, ezilenlerin, emek cep- hesinin oylan için onlan uyutacak yıldız adaylar... Yıne de seçim zamanıdır. Sandıktan kazanacak- lan yoksullar, emek cephesi oylan çıkaracak. Kadın- lar kocalanndan bağımsız oy kullanabilirlerse seçim sonuçlan üzerinde önemlı değişiklikyapabilecekler. Seçmen vatandaşın ne diyeceğine herkesin kulak ka- bartma zamanıdır. Ekonomik ve Sosyal Konsey, beşji inisiyatifsizliğe dönüşen örgütlerin temsilcıleri ile toplanıyor; Ecevit hükümeti için önemli bir icraat(!) destek aracı oluyor. Demokrasilerde önemli işlerin kotanlmasında, sos- yal banşta rol oynayan, bizde en az bır 25 yıldır, öne- mi vurgulana vurgulana, demokratik oluşumunda bi- le uzlaşılamayan, heriktidarda en fazlaiki-üç kez top- lanıp hemen hemen hıçbir iş üretmeden dağılan bir kurul olma özelliğini koruyor. Bu kez de kamu çalışanlan, meslek örgütleri tem- sil edilmeden, hükümet ağırlığı ortadan kaldırılama- dan çarpık oluşumu ile toplandı. Yine görüşülecek konular ikili çalışmalara, bakanlıklara, komisyonlara havale edildi. Olsun. Maksat ımajı olsun. Dostlar alış- verişte görsün. Ne de olsa şimdi seçim zamanıdır. Işçi-işveren-hükümeti banş içinde, bir arada. iş ya- par gösterebilme yararlıdır. Bu arada kamu işyerterinin toplusözleşmeleri se- çimden önce kotanlabilirse Türk-lş yatıp kalkıp se- çime, Ecevit'e dua edecek. Ekonomik ve Sosyal Konsey kararian arasında sözü edilen, kriz nedeni ile desteklenecek sermayenin göstermelik de olsa bir mıktar işçiyı geri alması sağlansa kaymakla, balla yenmeyecek. Kriz öncesı kârlar cebe, krizde işçiler kapıya uygulaması yapanın yanına kaldı. Bütun kay- naklar krizden çıkış ıçin sermayeye desteğe aktan- lıyor. Çok merak ediyorum. Işten atılan deri işçileri ay- lardır soğuk çadırtarda Tuzla'da direnirken, sık sık jan- darma dipçiğine de hedef olurken, deri işverenlerini kurtarmak üzere ne gibi öncelikler gündemde? Hükümet, Petrol-lş'in TUGSAŞ ve İGSAŞ'ı özel- leştirme kapsamı dışına çıkarma çağnsına nasıl bir yanıt verecek? Laf ola ben gele bir çağn değil bu. Bir sendikanın üyelerini, işçilerin işlerini kaybetme kay- gılannı aşan boyutlan var... Türkiye zaten tanmında yeterli gübre kullanama- dığı için çok düşük üretim kapasıtesi ile tanmını sür- düren bir ülke. Bılimsel veriler yılda en az 20 mılyon ton derken 5.5 milyon ton kadar gübre kulanılıyor. Bu- nun da yüzde 40 kadan adı geçen iki kamu fabrika- sında üretiliyor. İki kamu fabnkası ortalama yüzde 80 kapasite ile üretim yaparken üretimin diğer bölümü- nü paylaşan özel sektör firmalan kamunun çok al- tında bir verimle, yüzde 60'lara inen kapasite ile üre- tim yapıyortar. Dışardan gübre ithal ederek daha çok kazanmayı seçiyorlar. İki kamu fabrikası da özelleştirildığınde ne olacak? Üreticiye ucuza gübre ulaştırmada aracı olan kamu- nun aradan çıkması ile gübre fiyatları akıl almaz bir şekilde pahalılaşacak. Üreticı bugünkü fiyatlaria güb- re alamıyor, düşuk verime katlanıyordu. Büsbütün ala- mayacak. Özelleştinlen çimentonun tekelleşmesi, fi- yat patlaması, bütün özelleştiımeler sonrası üretim- de genleme, fiyatta patlama sonuçlan meydanda. Türkiye'de gerileyen tanmın durumu, tanm üreti- cisinin, köylünün, tüketici olarak kentlinin durumu, yok- sullaşmalan ortada. Ne derşinız? Kamu yaran, ülke çıkan gündeme gelebilir; TÜGSAŞ, İGSAŞ özelleş- tirme kapsamından çıkanlabilir mi? Bu öneri ciddiye alınır mı?.. DELEGELERE, ULUSUMA TAAHHÜDÜMDÜR. Ulusçuluğu anlatabilmem ıçin CHP'den mıllervekillığine ada\ olmuş bulunmaktayım. Milletvekili seçildığimde ulusuma layık olabılmek için maaşunı şöyle bölüştüreceğun. Cçte bırini Türk Silahb Kuvvetleri gazilerine. üçte birini Darülaceze'ye. diğer üçte bınni de Çocuk Esirgeme Kurumu'na hıbe edeceğim. Seçilmem için CHP'Hlerin tercihlerinı bekliyorum. Hemşerilerimden ÇHP'ye oy vermelerini isterken ulusuma ve partime hizmet ederek benı yetıştiren öğretmenlenme. okuma-vazma bılmeyen arme ve babama, yiyecek ve içeceğinden keserek devlete \ergı \eren vatandaşlanma bu fedakârhklan karşüığı görevimi yapmak azim ve iradesiyle bu hizmete talibım. HALİSDİRİCAN İktisatçı 2. Bölge Milletvekili aday adayı ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEGLVAKF1 DERNEĞlMtZ 10 YAŞINDA CUMHURİYETİMİZ 75 YAŞINDA SEÇİMLER VT Sİ\İL TOPLUMÖRGÜTLERİ KONFERANS/SÖYLEŞİ/İMZA Prof. Dr. EMRE KONGAR Yer : İTÜ Sosyal Tesisleri - Maçka Tel. : 0 212 243 24 74 Tarih : 14 Şubat 1999 Pazar Saat : 1430 -17.30 Bilgiiçin : ÇYDDCenel merkezO 212 252 44 33 Girij serbesttir. Saat:17.00-19.00 Konuklarımızla söyleşip, kitaplannı imzalayacak İstiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim Tel: 252 38 81 ,'82 Maslak Gazeteciler Sitesi'nde SATILIK DUBLEKS DAİRE Tel: 0 212 27614 43 Hidavet öev ALTIN FIRSAT! T.C. Kültür Bakanlığı'ndan aldığım Küçük Balıklar fılminin sınema işletme belgesı kayıptır. Hükümsüzdür. KEDlFlLM' BARIŞ PÎRHASAN T.C. Kültür Bakanlığı'ndan aldığımız Yağmur Kaçaklan filminin sinema işletme belgesi kayıptır. Hükümsüzdür. YENİStNEMACILIK LTD ŞTİ. Bir yazanmız için kiralık ev anyoruz Tel: 251 42 44 25157 54 AHMET MURAT HEPER olan ismimi NEDİM MURAT GÖZENGİL olarak 4.Asliye Hukuk Mahkemesı karan ile değiştirdim. MAKSAT VATAN KURTULSUN Oktay Verel (Politik Güldürü) Yoğun istek üzerine 5. Baskısı ÇIKTI tSTEME ADRESİ: Sertaç Yayınevi, Bahçeli Sok. Sahrayıcedid Sabıt Pazan No. 77 ERENKÖY Tel: 0 216 467 II 91 Faks: 0 216 467 05 78 Üniversıte giriş kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. SİML4 TÜRKERDEN Nüftıs cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SAFtYE ASLIHAN AYDIN Pasaportumu kaybettim. Hükümsüzdür. SERKANAR.AVİ KAPS (Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması) Hizmet Sistemi Bilgi Hattı: 212 - 257 06 46 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. YASEMİN Y1LD1R1M İKTISAT BANCASI İKTISATTel: (0212) 274 16 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle