23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ARALIK1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk kadınma seçme ve seçilme hakkı tanınmasımn 65. yıldönümü kutlanıyor 'Kacbn, haklarım kuflanamıyor' Haber Merkea - Cumhurbaşkanı Süley- man Demirvl. Türk kadınına seçme ve se- çilme hakkı tanınışmın 65. yıldönümü ne- deniyle yavımladığı mesajda. '"Cumhuriyet bütünüvlebirtoplurnsaldÖnüşürn projesidir. Bu dönüşümün en önemli unsurlanndan bi- ri de kadınlann > aşamın her alanına erkek- krle eşit koşullarda kaülma hakkına sahip olmalandır. Ancak yasal alanda eksiksiz bir şekilde var olan haklann gündetik hayatta tam olarak kuHamlabildiğini söyleyemeyiz" dedi. TBMM Başkanı Yüdınin Akbulut, ''Türk kadınlannın bu detnokratik hakkı, dünyadalti pek çok uygar ülke kadınından daha önceeldeetöğini'' vurguladı. Başbakan Bülent Ece\it de. Türk kadınlannı kutlaya- rak "Bağımsızlık mücadelesinde zoriuklan eşit olarak pa\laşan kadınlanmızın. banş zamaıunda erkeklerin sahip olduklan hak- lara kavuşmalan ve toplumda eşit muame- • Cumhuriyetin bütünüyle bir dönüşüm projesi olduğunu belirten Demirel, bu dönüşümün en önemli unsurlanndan birinin kadınlann yaşamın her alanına erkeklerle eşit koşullarda katılma hakkına sahip olabilmeleri olduğunu söyledi. le görmeleri en doğal haklarrydı" dedi. Cumhurbaşkant Demirel dün yayımladı- ğı mesajda, Atatürk'ün dehası ve ileri gö- rüşlülüğüyle çağdaş, demokratik açılımlan mümkün kılacak dinamik bir yapıda kuru- lan cumhuriyetin, milleti yok olma noktasın- dan çağdaş uygarlığın onurlu ortaklanndan biri durumuna getırdığinı söyledi. Demirel. cumhuriyetin bütünüyle bir dönüşüm proje- sı olduğunu söyledi. Bu dönüşümün en önemli unsurlanndan birinin kadınlann ya- şamın her alanına erkeklerle eşit koşullarda katılma hakkına sahip olabilmeleri olduğu- na dikkat çeken Demirel, şu görüşleri dile getirdi: "Medeni Kanun'un kabulüyle Türk kadı- nımntopiumsalyaşama kanhrnııun yolu açıl- mış, takip eden devrimlerle bu hedef hayata geçirilmiştir. Türk kadını böylelikle milkti- mizin her alanda kalkınmasına erkeklerle eşit şarrlarda ve eşit hak ve sorumluluklan paylaşarak kablmış. büyük Atatürk'ün ifa- desivle milletimLrin gücü katianmıştır. De- mokratik > apının üç ana öğesi olan vasama. yüriitme ve yargı organlannda her seviyede yer alan. her meslekte büyük bir başanyla toplumumuza hizmct eden Türk kadını bu- gün modern Türkive'nin simgesi ve demok- ratik cumhuriyetimizin teminatKhr.'" Başbakan Bülent Ece\ it de Türk kadınla- nnı kutlarken "Bağımsızhk mücadelesinde zoriuklan eşit olarak paylaşan kadınlanmı- zın. banşzamanındaerkeklerin sahip oktuk- lan haklara kavuşmalan ve toplumda eşit tnuamele görmeleri en doğal haklarrydı" de- di. Kadını toplumun eşit bireyleri olarak görmek isteyen Atatürk'ün milli mücadele- nin ilk yıllanndan itibaren zihninde geliştir- diği bu düşüncesini, Medeni Yasa'da yapı- lan değişikliklerle ve Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasıyla gerçekleştir- diğini kaydeden Ecevit, bunun çağın ileri- sinde bir anlayışın sonucu olduğunu vurgu- ladı. Türk-İş Genel Başkanı, seçimden sonra yaptığı konuşmada birlik mesajı verdi Bayram Meral yeniden seçfldi ANKARA (Cumhuriyet Burosu)-Türk-tşin 1 Ara- lık'ta başlayan 18. olağan genel kurulunda Bayram Meral 224 oy alarak yeni- den genel başkan seçildi. Meral'in listesinden 4 aday yönetim kuruluna girerken Teksıf Genel Başkanı Zeki Polat'ın listesinde yer alan Genel Maden-lş Genel Başkanı Çetin Amın lıste- yi delerek yönetime girdi. Türk-lş Genel Başkanı Meral, genel kurulda kaza- nan da, kaybeden de olma- dığını belirterek "Kazanan Türk-İş'tir" dedi Türk-lş'in 1 Aralık'ta DSİ Toplantı Salonu'nda başlayan 18. olağan genel kurulu dün sona erdi. Sabah saat 09.00'da 6 sandıkta oylamaya geçilen genel kurulda sandıklar sa- at 17.OO'de açıldı. Seçim sonucunda geçerli 441 oyun 224' ünü alan Bayram Meral üçüncü kerz genel oaşlcan seçildT GeneTbaş- Kan adayı Teksif Genel Başkanı Zeki PoJat 201 oy, Sağhk-lş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu da 16 oy aldı. Türk-tş Genel Sekreterli- ği'ne Tek Gıda-tş Genel Başkanı Hüseyin Karakoç 234. Türk-îş Genel Eğitim Sekreterliği'ne Salih Kıhç 256. Genel Mali Sekreterli- ğe Tes-lş Genel Başkanı Mustafa Kumlu 249 oyla se- çilirken muhalefetin listesin- de yer alan Genel Maden-îş Genel Başkanı Çetin Altun 237 oyla listeyi delerek ge- nel teşkilatlandırma sekre- terliğine seçildi. Meral'in listesinde yer alan genel teş- kilatlandırma sekreten ada- yı Türkiye Maden-lş Genel Başkanı Hasan Hüseyin Ka- yabaşı ise 212 oy aldı. Muhalefetin listesinden genel sekreter adayı olan Kongreden notlar Türk-îş bugün ne yapacak? ŞÜKRANSONER Törk-tş Başfcuif Metai konuşrhasmda tepkisim. "Hükümeti biz getirdik. işi \ aprnayan onlar. Könı Idm? Bayrarn MeraL İnsaf; bu olur mu?" sozleri\ le dile getirdi. Türkiye Haber-lş Genel Başkanı Cengiz Teke 216. genel mali sekreter adayı Belediye-Iş Genel Başkan- vekilı Mustafa Solmaz 196, genel eğitim sekreter adayı Şeker-îş Genel Baş- kanı Ömer Çelik 187 oy al- dı. 'Kazanan Türk-İş' Yeniden genel başkanh- ğa seçilen Bayram Meral. yaptığı teşekkür konuşma- sında. genel kurulda kaza- nan da, kaybeden de olma- dığını belirterek "Kazanan Türk-tş'tir. Ülkemiz ve hal- kımız Türk-tş'ten çok şev beklemektedir. Türk-îş halkını düşünen bir kuru- luştur. Bir geminin içindey- er ahyoruz. Her şey bu sa- londa kalacaktır. Biz kar- deşiz. Süantüara ve sorun- lara karşı birlikte omuz omuza mücadefe edeceğiz" diye konuşru. Siyasilere seslenen Meral. "Ülkenin ve halkın sorunlannı çöz- dükleri sürece iktidarlara destek olacağız, yoksa de- mokratik tepkimizi ortaya koyanz. Türk-tş kavgacı kuruluş değüdir. Koltuğa oturunca halka sırt dönen- tere tepkimizi koyanz" de- di. Genel başkan adaylann- dan Teksif Genel Başkanı Zeki Polat "Kaybettim di- ye üzülmüyorum. Bayram Meral de kazandım diye se- vinmiyor. Önümüzde yı- ğınla sorun var. Meral iyi yaparsa her zaman yanm- daşız, kendisini destekle- riz" dedi. Adaylardan Mustafa Ba- şoğlu da Türk-ış'in gücünü bundan sonra da koruyaca- ğını söyledi. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel ile Başbakan Bülent Ecevit, yeniden ge- nel başkan seçilen Bayram Meral'e birer kutlama me- sajı gönderdiler. Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Yaşar Oku- yan da Meral ve yönetim kurulu üyelerine gönderdi- ği kutlama mesajında, "Ül- kemizin siyasal. sosyal ve ekonomik yapısına önemli katkılar sağlavan konfede- rasyonunuzun, bundan ön- ce olduğu gibi >eni dönem- de de demokrasimian kök- leşmesi, cahşma hayaünın banş, diyalog ve uzlaşma içinde sürdüriUmesi bakı- mından sağladığı büyük katlalann artarak devam edeceğineyürekten inanıyo- rum" dedi. Çîfler: Apo'yu Mandela yapıyorlar tstanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkanı Tansu Çüler, Abdullah Ocalan'ın ölüm cezasının infazıyla ilgili tartışmalara sert tepki göstererek 'Şehitlerin kam yerde kalmayacak' diyerek siyaset yapanlann Öcalan'ı Mandela yapmaya çalıştıklannı söyledi. Çiller. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasımn 65. yıldönümü nedeniyle DYP Istanbul II Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, şehit analannın yeniden gözyaşı döktüğünü söyledi. Çiller, " Şehitlerin kanı yerde kalmayacak div erek siyaset yapanlar, bugün bir teröristi. bir bebek katilini Mandela yapacak bir yola kendilerini adamış göriinüyoriar" dedi. Çiller, f ürkiye'yi gümrük birliğine sokarak Avrupa Birliği'ne giden yolu kendilerinin araladıklannı ifade ederek bugün bu yoldaki kararlılığın ve tutarlılığın devam ettiğini anlattı. Türkiye"nin büyük değişime ihtiyacı olduğunu kaydeden Çiller, "Ama bunu yaparken sadece Türldye'nin milli ve mane\i değerlerinden ödün verdiği baş eğdiği bir ortamda değiU hem inancımtzla. hem miüi ve manevi değerlerimizle, bayrağunızla oraya gideceğiz. Bundan ödün verecekler olursa, onlann karşısmda vine Türk kadını olacak" dedi. tlk günü gelenektendir. Kazananlar, taraftarlan ka- zanmanm sarhoşluğunda: Tûr-lş Genel Merkezi, kut- lamaya gelenîerin baskmında olur. Bilemiyorum, se- çilenler içinden gerçekten Türk-lş'in erimesinin kay- gısını taşıyanlar çıkacak mı? "ŞimdineyapacajyT" iyi niyetli arayışı olacak mı? "Ben küpûmü dotduntr,beUdde snasete sıçranm" diye düşünenlerin işi çok kolay. Ama "Sendikal hare- keti çöküşten kurtsrmah, kan kaybetmeyi durdur- maktan baslamakvız" diye düşünenlerin işi zor. Türk- lş Genel Kurulu bütünüyle yol gösterici, umut verici olmaktan çok uzakta kaldı. Siz siz olun, uzman kad- rolann kaleme aldıgı egitim programlanna, genel ku- rulun her dönem artan. güncelleştirilen karariar dizi- sine aldanmayın. Geçen genel kurulda alınan ltarar- lardan, dışimızi kumak üzere olsım sonuca ulaşrnış, 1f y4şama geçiribniş tek bir madde bile yoktu. Türk-lş'in geçen, ondan önceki çalışma dönemle- rinde işçiden yana sayılabilecek tek bir ciddi kazanı- mınm olmaması, delege çogunluğunun pek de umu- runda olmamalı ki.. başta emeklilik ve ücretlerin aşa- ğı çekilmesi, sendikasızlaştırma, özelleştirme. taşe- ronlaşhrma, durmadan üye kaybı, birçokbaşka önem- li alanda hak kaybı kimseleri utandırmıyor. Apzlar açık dinkndi Genel kuruhın son konuşmacısı olarakBayramMe- ral geçen üç yıllık dönemin hesabını vermek üzere kürsüye çıktığında çok rahattı. Karşı oy verecek dele- geîer bile agızlan açık, esprilerine gülüyorlardı. Bol dedikodulu, sendikal anlamda anlamh tek bir söz söy- lemeden. geçmiş kayıplann bir teki için bile birüzün- tü, özür belirtisi olabilecek söz söylemeden ağızlar açık dinlendi. Arada hiç değilse "Yapacaldanndan sözef* uyansı alsa da yakın gündemin en yakıcn so- runlanna yonelik bir tek mücadele, kararhlık blöfu da- hi olabilecek söz söylemedi. Yine de delegeler, konuş- masınm başından sonuna bol dedikodu olmasındaa, sendika başkanlan arasındaki özel ilişkilere yönelik bol polemikten çok hoşnuttular. Zayıfkonuşmalar Zaten genel kurulun iki gününü alan her sendika- nın sıra ile 15'er dakikalık konuşmalannın da genel havası, ölçüsü aynı idi. Polemiksiz, içerikli konuşma- lar '^ayıT'damgasmı yiyor, ucuz şovlarbeğeni alıyor- da Arada elbette deneyimli ve çok içerikli konuşma- lar da ilgiyi çekiyordu. Gelin göriin ki her sendika başkaîumn dev işçi sorunlan için 15-20 dakikalık ko- nuşma içinde hepsini özetleyerek söyleyecekleri ne kadar işe yarayabüir, ne kadar yol gösterici, yönlen- . dirici oîabilir?.. Daha üzücüolanı, genel kurul çahşmalannın başın- dan sonuna herkesin aklında yine sadece ve sadece kimlerin seçileceğinin hesabı vardı. Sendikal hareke- tin, Türk- lş'in dibe vurduğu. işçiler için yaşamsal so- runlar, yeni darbelerin gündernde olduğu bir dönem- de, "Ne y^pacagız'' sorusuna yanıt arama, genel ku- rulun en fazla bir saatlik gündeminı aldı. O da genel kurul dışında haztrlanmış. okunurken bile dinlenme- yen metinlerin okunup oylanması ile sınırlı olarak... IRMIKI AYDEN ENGİN aengin(n doruk.net.tr. Başbakan Bülent Ecevit, TGRT'nin "Siyaset Wrini"r\e çıktı ve kendisine yö- neltilen sorulan yanıtladı. Önemli soru- lardı ve önemli yanıtlar verdi. Nıtekim bu yanrtlar, pek de alışılmamış bir yaygınlık- la yazıh medyaya da yansıdı. Kimileri Ecevit'in yanrtlannı "doyuru- cu'bulabilir; "şeytanınavukatlığı'nage- rek olmadığını düşünebilir. Ama "Tırmık" biraz da "şeytanın avu- katı" işlevi taşıyor (gibi geliyor bana). Işlevini yerine getirsin. ••• Ecevit - Olası bir cumhurbaşkanı ada- yı üzerinde bir görüşmemiz olmadı. Ay- lar önce anayasada değişiklik yapılarak cumhurbaşkanının görev süresinin iki döneme çıkanlabilecegini ve büyük bir başanyla bu görevi yürütmekte olan De- mirel'in yeniden aday olup seçilebile- ceğini söyledim. 0 sözüm bugün de ge- çertidir... (Gene) Ecevit - Başkanlık sisteminin uygulandığı ülkelerde demokrasi gele- nekleri yerleşmemişse demokrasi açı- sından ciddi sorunlar ortaya çıkar. Cum- hurbaşkanını halkın seçmesine öteden Başbakan'ın Yanıtlarına Sorular beri karşıyım... Cumhurbaşkanhğı göre- vini büyük bir başanyla yürütmekte ol- duğunu söylediğiniz Süleyman Demi- rel, başkanlık sisteminin karartı birsavu- nucusu ve cumhurbaşkanını halkın seç- mesinin ısrahı takipçisi. Aranızda ciddi bir çelişki var. Buna rağmen Demirel'in adaylığında ısrannız da sizin çelişkiniz değil mi? Ecevit - Avrupa Birliği'ne üyelik hak- kımızı savunurken, idam cezasını Türki- ye'de geçerli kılmak bir çelişkidir. Türki- ye1 nin bu çelışkiden bir an önce annma- sı gerekiyor. Türkiye idam cezasını, Avrupa Birli- ği'ne üyelik hakkını savunduğu için mi, salt bu yüzden mi kaldırmalıdır? örne- ğin bir Orta Asya ülkesi olsaydık ve Av- rupa Birliği'ne katılmak gibi birsorunu- muzya da böyle birolasılık bulunmasay- dı, idam cezasının kaldınlması gerekmi- yormuydu? Daha da ötesi, Helsinki do- ruğunda Türkiye'nin aday üyeliği red- dedilirse ve Türkiye tümüyle ve sürekli olarak Avrupa'dan dışlanırsa, idam ce- zasının kaldınlmasına gerek kalmayacak mı? Ecevit - Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi a- day üyeliğe alma eğilimi büyük ölçüde arttı. Ama Yunanistan bir türlü tavrını açıklığa kavuşturamıyor. Biz ise adaylık konusunda herhangi bir siyasal baskıya boyun eğmeme karanndayız. Yunanis- tan'ın tutumundaki belirsizlik yüzünden ihtiyatlı konuşmak zorundayım. Avrupa Birliği yolunda Türkiye'nin önündeki engel Yunanistan mı; Kopen- hag ölçütleri dediğimiz, demokrasi, in- san haklan, azınlık haklan ve hukuk dü- zeni mi? Ayrıca Kopenhag ölçütlehne uyum sağlanmadıkça Türkiye'nin AB üyeliği- nin olanaksızlığı defalarca vurgulandı; altı hep ve çok kalın çizildi. Bu bir bas- kı, hem de siyasal bir baskı değil mi? Ben kendi adıma böylesi bir baskıdan çok hoşnutum. Ya siz? Ecevit - Ek vergiyi deprem olmasa da çıkaracaktık. Emek harcanmaksızın yüz- de 50'leri aşan bir rant geliri haksızlıktır. Devletin artan borçlan ülkeyi bir felake- te götürüyordu. Kaldı ki geçmişe dogru vergilendirme yöntemi bütün yeryüzün- de uygulanıyor. Çok doğru. Peki o zaman sizin başın- da bulunduğunuz bir hükümetin baka- nı olan Zekeriya Temizel damgalı şu ünlü "mali milat" yasalannı niye kuşa döndürdünüz? Üstelik Zekeriya Temi- zel'in yasalan bir bütünlük içeriyordu. Sizin şimdiki uygulamanız ise rantçı ke- simden 1.7katrilyonlukparasağmaktan öte bir bütünsellik içermiyor. Eklektik (yamalı bohça) bir vergi yasası çıkardı- nız. Bunun anlamı, ogünlerde Temizelya- nılıyor idiyse, bugün siz yanılıyorsunuz demek değil mi? Yok, Temizel haklı idiy- se, o günlerdeki sizin tutumunuz bir ya- nılgı değil miydi? Yani her koşulda yanılmış, yanlış yap- mış olan siz değil misiniz? Son söz: Sorulanma yanıt beklemiyo- rum. Yanıtlar sorulann içinde zaten var... Batık sanaykn Cavit Çagter, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel fle bir düğünde. 'Ana'yı bırakıp 'baba'ya bakalım TBMM kulislerinde cumhurbaşkanhğı seçimleri konuşulurken, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel in adı sık sık anılıyor. Başbakan Bülent Ecevit, Demirel'in bir dönem daha seçilmesinden yana tavır koyduysa da, kendi grubunda bu görüşte olmayan çok sayıda miltetvekili var. Nitekim, geçen günlerde bir grup toplantısının basına kapalı bölümünde söz alan Bursa Mılletvekili Ali Arabacı, İLKSAN tartışmalarının yaşandığı günlerde "Verdimse ben verdim" meydan okumasını anımsatarak Demirel'e yüklendi: - Bursa'da Cavit Çağlar a ait şirketçe yapılan Yeşilşehir konutlan ile ilgili mahkeme karaıian uygulanmadı. Daha da kötüsü, kaçak hale düşmüş, yasadışılığı belgelenmiş böyle bir yapının temeli, ısrarlı uyanlara karşın, Cumhurbaşkanı tarafından atıldı. Koç Üniversttesi'nin Rumelifeneri kampusu yine mahkeme kararianna karşın fiili durum yaratılarak tamamlandı. Hizmete açan kişi de yine Cumhurbaşkanı Demirel. Hukuka, hukuk devleti ilkelerine sahip çıkmayan, aksine bu kurallan çiğnemekte beis görmeyen bir devlet başkanımız var. Değişimi böyle mi gerçekleştireceğiz? TBMM'de memurların yargılanmasına ilişkin yasa tasansı görüşülürken, bir kez daha Demirel'in kulaklan çınlatıldı. Kürsüye çıkan FP Istanbul Miltetvekili Nazlı llıcak "Anasmı bırakmısız, danasıyla uğraşıyoruz. Biraz anaya, daha doğrusu, biraz babaya bakalım. Hiç kimsenin cumhurbaşkanı bile olsa kanunlaria alay etmeye hakkı yoktur" dedi. llıcak'tan sonra kürsüye gelen "Demirel'in rakibi, TBMM'de cumhurbaşkanlığı adaylığını ilk açıklayan kişi" olan DYP'li Kamer Genç altta kalmadı: - Cumhurbaşkanı dinlemiyor, gidiyor, yürütmenin durdurulması verilmiş bir orman arazisinde kaçak otarak yapılan inşaatı açıyor. Bu, bizim kanunlanmıza göre hapis cezasını gerektiren bir olaydır. Eğer bu Mecliste kişilik varsa -vardır ki kabul ediyorum- bu olayı vatana ihanet suçundan dolayı bir suç olarak kabul edip yargılamak lazım... Sîyasetçilerin 'tarih' unutkanlığı Başbakan Bülent Ecevit'in eylül ayında yaptığı ABD gezisi öncesinde "30 Ağustos Zafer Bayramı'nı" kutlaması ile ortalık karışmıştı. Gazetelerde günlerce Ecevit'in sağlığıyla ilgili haberlerin arkası kesilmedi. DYP lideri Tansu Çiller bile, "gaf" lanyla ilgili sorutara "Asıl Ecevit'e bakın" benzeri yanrtlar vermeye başladı. Ancak bu demecinden tam bir gün sonra Çiller, 20 Kasım kongresinde seçilen Genel Idare Kurulu üyeferiyle birtikte Anıtkabir'i zryaret ettikten sonra, Anrt özel defterini imzalarken "tarihi" gafını yaptı. Çiller, "30 Kasım'da" ziyaret ettiği Anrtkaoir Özet defterine "30 Ekim" diye kayrt düştü. Politikacılann tarih unutkanhğıyia Rahşan Ecevit varsa Hüsamettin Özkan yok DSP'nin Düzce depremi nedeniyle gecikmeyle gerçekleştirilen 14. kuruluş yıldönümü kutlamalannda tüm milletvekilleri hazır bulundu. Çoğunun eşi de yanındaydı. Ancak, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan böyle önemli bir günde ortalıkta yoktu. En ön sırada Başbakan Bülent Ecevit ve Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in yanında Genel Başkan Yardımcısı Tayfun Içli oturuyordu. Özkan af gerginliğinden sonra TBMM grubu üzerinde yönlendirici etkisini yitirirken, milletvekillerinin gözleri artık Içli'yi izliyor. DSP'Iİ milletvekillerine özkan'ın yokluğunun nedenini sorduğumuzda, şu yanıtı aldık: - Artık Rahşan Ecevit'in olduöu yerierde, Hüsamettin Ozkan yok... Anlayabilse yanıtlayacak TBMM Genel Kurulu'nda Deprem Vergisi'nin görüşmelerinde hararetli tartışmalar yaşandı. Muhalefetin "Deli Dumrul" vergisi diye nitelediği yasanın görüşmeleri sırasında MHP'li Nkiai Seven, o sırada hükumet sıralannda oturan Orman Bakanı Nami Çağan'a, yasayla ilgili bir soru yöneltti. Arna soruyu bakan Çağan dahtl hiç kimse anlamadı. Çağan, yanşma programlanndaki "Soruyu tekrartar mısınız" pozisyonuna da düşmemek için de olsa gerek, Seven'e soruyu yinetetmedi, ama yanıtı konusunda güvence verdi: "Tutanakiara baktıracağim, eğer soruyu aniayabilirsek, yanıtım da vereceğiz." ilgiti son örnek de MHP'Ji Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'e ait. Oksüz, 1 Aralık günü TBMM Genel Kurulu'nda deprem bötgesindeki çalışmaiaria ilgili bir soru önergesini yanıtlarken, "Konutiann bir kısrrn depremzede vatandaşlanmıza teslim edilmiş olup.. tamamının en geç 30 Kasım 1999 tarihinde bitirilmesine çalışılacaktır" dedi. Bir kez dili sürçtü denebilir belki ama, öksuz konuşmantn devamında da "Geçici iskân konutlannın yaptmı devam ediyor. En geç 30 Kasım 1999 tarihinde teslim edilecektir" diye yanlışını sürdürdü. Gerçi, 30 Kasım 1999 tarihi geride kalmıştı ama, Öksüz eiine tutuşturulan metni aynen okumakta beis görmedi... Rahşan Ecevit llıcak'tan hükümete 'tebrik' Fazilet Partisi İstanbul Mılletvekili Nazlı llıcak, TBMM Genel Kurulu'nda hükümeti "tebrik etti". Nedentni tutanaklardan aynen aktanyoru2: -(....}Ben, çıkan vergi yasasından dolayı hükümeti tebrik etmek tstiyorum. Son çıkanlan vergi kanunu, gerçekten devlet senetferinden yüz milyonlarca dolar para kazanananlann yakasına yapışmıştır. Ama, işte medyaya baktyorsunuz, yine aynı güç odaklan feryat fıgan; çünkü bu defa birtakım mukaddeslere dokunulmuştur, çok da iyi olmuştur... Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karako>ıın, Emine Kaplan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle