Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 ARALIK1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türk kadınma seçme ve seçilme hakkı tanınmasımn 65. yıldönümü kutlanıyor
'Kacbn, haklarım kuflanamıyor'
Haber Merkea - Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirvl. Türk kadınına seçme ve se-
çilme hakkı tanınışmın 65. yıldönümü ne-
deniyle yavımladığı mesajda. '"Cumhuriyet
bütünüvlebirtoplurnsaldÖnüşürn projesidir.
Bu dönüşümün en önemli unsurlanndan bi-
ri de kadınlann > aşamın her alanına erkek-
krle eşit koşullarda kaülma hakkına sahip
olmalandır. Ancak yasal alanda eksiksiz bir
şekilde var olan haklann gündetik hayatta
tam olarak kuHamlabildiğini söyleyemeyiz"
dedi. TBMM Başkanı Yüdınin Akbulut,
''Türk kadınlannın bu detnokratik hakkı,
dünyadalti pek çok uygar ülke kadınından
daha önceeldeetöğini'' vurguladı. Başbakan
Bülent Ece\it de. Türk kadınlannı kutlaya-
rak "Bağımsızlık mücadelesinde zoriuklan
eşit olarak pa\laşan kadınlanmızın. banş
zamaıunda erkeklerin sahip olduklan hak-
lara kavuşmalan ve toplumda eşit muame-
• Cumhuriyetin bütünüyle bir dönüşüm projesi
olduğunu belirten Demirel, bu dönüşümün en önemli
unsurlanndan birinin kadınlann yaşamın her alanına
erkeklerle eşit koşullarda katılma hakkına sahip
olabilmeleri olduğunu söyledi.
le görmeleri en doğal haklarrydı" dedi.
Cumhurbaşkant Demirel dün yayımladı-
ğı mesajda, Atatürk'ün dehası ve ileri gö-
rüşlülüğüyle çağdaş, demokratik açılımlan
mümkün kılacak dinamik bir yapıda kuru-
lan cumhuriyetin, milleti yok olma noktasın-
dan çağdaş uygarlığın onurlu ortaklanndan
biri durumuna getırdığinı söyledi. Demirel.
cumhuriyetin bütünüyle bir dönüşüm proje-
sı olduğunu söyledi. Bu dönüşümün en
önemli unsurlanndan birinin kadınlann ya-
şamın her alanına erkeklerle eşit koşullarda
katılma hakkına sahip olabilmeleri olduğu-
na dikkat çeken Demirel, şu görüşleri dile
getirdi:
"Medeni Kanun'un kabulüyle Türk kadı-
nımntopiumsalyaşama kanhrnııun yolu açıl-
mış, takip eden devrimlerle bu hedef hayata
geçirilmiştir. Türk kadını böylelikle milkti-
mizin her alanda kalkınmasına erkeklerle
eşit şarrlarda ve eşit hak ve sorumluluklan
paylaşarak kablmış. büyük Atatürk'ün ifa-
desivle milletimLrin gücü katianmıştır. De-
mokratik > apının üç ana öğesi olan vasama.
yüriitme ve yargı organlannda her seviyede
yer alan. her meslekte büyük bir başanyla
toplumumuza hizmct eden Türk kadını bu-
gün modern Türkive'nin simgesi ve demok-
ratik cumhuriyetimizin teminatKhr.'"
Başbakan Bülent Ece\ it de Türk kadınla-
nnı kutlarken "Bağımsızhk mücadelesinde
zoriuklan eşit olarak paylaşan kadınlanmı-
zın. banşzamanındaerkeklerin sahip oktuk-
lan haklara kavuşmalan ve toplumda eşit
tnuamele görmeleri en doğal haklarrydı" de-
di. Kadını toplumun eşit bireyleri olarak
görmek isteyen Atatürk'ün milli mücadele-
nin ilk yıllanndan itibaren zihninde geliştir-
diği bu düşüncesini, Medeni Yasa'da yapı-
lan değişikliklerle ve Türk kadınına seçme
ve seçilme hakkı tanınmasıyla gerçekleştir-
diğini kaydeden Ecevit, bunun çağın ileri-
sinde bir anlayışın sonucu olduğunu vurgu-
ladı.
Türk-İş Genel Başkanı, seçimden sonra yaptığı konuşmada birlik mesajı verdi
Bayram Meral yeniden seçfldi
ANKARA (Cumhuriyet
Burosu)-Türk-tşin 1 Ara-
lık'ta başlayan 18. olağan
genel kurulunda Bayram
Meral 224 oy alarak yeni-
den genel başkan seçildi.
Meral'in listesinden 4 aday
yönetim kuruluna girerken
Teksıf Genel Başkanı Zeki
Polat'ın listesinde yer alan
Genel Maden-lş Genel
Başkanı Çetin Amın lıste-
yi delerek yönetime girdi.
Türk-lş Genel Başkanı
Meral, genel kurulda kaza-
nan da, kaybeden de olma-
dığını belirterek "Kazanan
Türk-İş'tir" dedi
Türk-lş'in 1 Aralık'ta
DSİ Toplantı Salonu'nda
başlayan 18. olağan genel
kurulu dün sona erdi.
Sabah saat 09.00'da 6
sandıkta oylamaya geçilen
genel kurulda sandıklar sa-
at 17.OO'de açıldı. Seçim
sonucunda geçerli 441
oyun 224' ünü alan Bayram
Meral üçüncü kerz genel
oaşlcan seçildT GeneTbaş-
Kan adayı Teksif Genel
Başkanı Zeki PoJat 201 oy,
Sağhk-lş Genel Başkanı
Mustafa Başoğlu da 16 oy
aldı.
Türk-tş Genel Sekreterli-
ği'ne Tek Gıda-tş Genel
Başkanı Hüseyin Karakoç
234. Türk-îş Genel Eğitim
Sekreterliği'ne Salih Kıhç
256. Genel Mali Sekreterli-
ğe Tes-lş Genel Başkanı
Mustafa Kumlu 249 oyla se-
çilirken muhalefetin listesin-
de yer alan Genel Maden-îş
Genel Başkanı Çetin Altun
237 oyla listeyi delerek ge-
nel teşkilatlandırma sekre-
terliğine seçildi. Meral'in
listesinde yer alan genel teş-
kilatlandırma sekreten ada-
yı Türkiye Maden-lş Genel
Başkanı Hasan Hüseyin Ka-
yabaşı ise 212 oy aldı.
Muhalefetin listesinden
genel sekreter adayı olan
Kongreden notlar
Türk-îş bugün
ne yapacak?
ŞÜKRANSONER
Törk-tş Başfcuif Metai konuşrhasmda tepkisim. "Hükümeti biz getirdik. işi \ aprnayan
onlar. Könı Idm? Bayrarn MeraL İnsaf; bu olur mu?" sozleri\ le dile getirdi.
Türkiye Haber-lş Genel
Başkanı Cengiz Teke 216.
genel mali sekreter adayı
Belediye-Iş Genel Başkan-
vekilı Mustafa Solmaz
196, genel eğitim sekreter
adayı Şeker-îş Genel Baş-
kanı Ömer Çelik 187 oy al-
dı.
'Kazanan Türk-İş'
Yeniden genel başkanh-
ğa seçilen Bayram Meral.
yaptığı teşekkür konuşma-
sında. genel kurulda kaza-
nan da, kaybeden de olma-
dığını belirterek "Kazanan
Türk-tş'tir. Ülkemiz ve hal-
kımız Türk-tş'ten çok şev
beklemektedir. Türk-îş
halkını düşünen bir kuru-
luştur. Bir geminin içindey-
er ahyoruz. Her şey bu sa-
londa kalacaktır. Biz kar-
deşiz. Süantüara ve sorun-
lara karşı birlikte omuz
omuza mücadefe edeceğiz"
diye konuşru. Siyasilere
seslenen Meral. "Ülkenin
ve halkın sorunlannı çöz-
dükleri sürece iktidarlara
destek olacağız, yoksa de-
mokratik tepkimizi ortaya
koyanz. Türk-tş kavgacı
kuruluş değüdir. Koltuğa
oturunca halka sırt dönen-
tere tepkimizi koyanz" de-
di. Genel başkan adaylann-
dan Teksif Genel Başkanı
Zeki Polat "Kaybettim di-
ye üzülmüyorum. Bayram
Meral de kazandım diye se-
vinmiyor. Önümüzde yı-
ğınla sorun var. Meral iyi
yaparsa her zaman yanm-
daşız, kendisini destekle-
riz" dedi.
Adaylardan Mustafa Ba-
şoğlu da Türk-ış'in gücünü
bundan sonra da koruyaca-
ğını söyledi.
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel ile Başbakan
Bülent Ecevit, yeniden ge-
nel başkan seçilen Bayram
Meral'e birer kutlama me-
sajı gönderdiler.
Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Yaşar Oku-
yan da Meral ve yönetim
kurulu üyelerine gönderdi-
ği kutlama mesajında, "Ül-
kemizin siyasal. sosyal ve
ekonomik yapısına önemli
katkılar sağlavan konfede-
rasyonunuzun, bundan ön-
ce olduğu gibi >eni dönem-
de de demokrasimian kök-
leşmesi, cahşma hayaünın
banş, diyalog ve uzlaşma
içinde sürdüriUmesi bakı-
mından sağladığı büyük
katlalann artarak devam
edeceğineyürekten inanıyo-
rum" dedi.
Çîfler: Apo'yu Mandela yapıyorlar
tstanbul Haber Servisi - DYP Genel
Başkanı Tansu Çüler, Abdullah
Ocalan'ın ölüm cezasının infazıyla
ilgili tartışmalara sert tepki
göstererek 'Şehitlerin kam yerde
kalmayacak' diyerek siyaset
yapanlann Öcalan'ı Mandela
yapmaya çalıştıklannı söyledi.
Çiller. Türk kadınına seçme ve
seçilme hakkının tanınmasımn 65.
yıldönümü nedeniyle DYP Istanbul
II Merkezi'nde düzenlediği basın
toplantısında, şehit analannın
yeniden gözyaşı döktüğünü söyledi.
Çiller, " Şehitlerin kanı yerde
kalmayacak div erek siyaset
yapanlar, bugün bir teröristi. bir
bebek katilini Mandela yapacak bir
yola kendilerini adamış
göriinüyoriar" dedi.
Çiller, f ürkiye'yi gümrük birliğine
sokarak Avrupa Birliği'ne giden
yolu kendilerinin araladıklannı
ifade ederek bugün bu yoldaki
kararlılığın ve tutarlılığın devam
ettiğini anlattı. Türkiye"nin büyük
değişime ihtiyacı olduğunu
kaydeden Çiller, "Ama bunu
yaparken sadece Türldye'nin milli
ve mane\i değerlerinden ödün
verdiği baş eğdiği bir ortamda değiU
hem inancımtzla. hem miüi ve
manevi değerlerimizle, bayrağunızla
oraya gideceğiz. Bundan ödün
verecekler olursa, onlann karşısmda
vine Türk kadını olacak" dedi.
tlk günü gelenektendir. Kazananlar, taraftarlan ka-
zanmanm sarhoşluğunda: Tûr-lş Genel Merkezi, kut-
lamaya gelenîerin baskmında olur. Bilemiyorum, se-
çilenler içinden gerçekten Türk-lş'in erimesinin kay-
gısını taşıyanlar çıkacak mı? "ŞimdineyapacajyT" iyi
niyetli arayışı olacak mı?
"Ben küpûmü dotduntr,beUdde snasete sıçranm"
diye düşünenlerin işi çok kolay. Ama "Sendikal hare-
keti çöküşten kurtsrmah, kan kaybetmeyi durdur-
maktan baslamakvız" diye düşünenlerin işi zor. Türk-
lş Genel Kurulu bütünüyle yol gösterici, umut verici
olmaktan çok uzakta kaldı. Siz siz olun, uzman kad-
rolann kaleme aldıgı egitim programlanna, genel ku-
rulun her dönem artan. güncelleştirilen karariar dizi-
sine aldanmayın. Geçen genel kurulda alınan ltarar-
lardan, dışimızi kumak üzere olsım sonuca ulaşrnış,
1f
y4şama geçiribniş tek bir madde bile yoktu.
Türk-lş'in geçen, ondan önceki çalışma dönemle-
rinde işçiden yana sayılabilecek tek bir ciddi kazanı-
mınm olmaması, delege çogunluğunun pek de umu-
runda olmamalı ki.. başta emeklilik ve ücretlerin aşa-
ğı çekilmesi, sendikasızlaştırma, özelleştirme. taşe-
ronlaşhrma, durmadan üye kaybı, birçokbaşka önem-
li alanda hak kaybı kimseleri utandırmıyor.
Apzlar açık dinkndi
Genel kuruhın son konuşmacısı olarakBayramMe-
ral geçen üç yıllık dönemin hesabını vermek üzere
kürsüye çıktığında çok rahattı. Karşı oy verecek dele-
geîer bile agızlan açık, esprilerine gülüyorlardı. Bol
dedikodulu, sendikal anlamda anlamh tek bir söz söy-
lemeden. geçmiş kayıplann bir teki için bile birüzün-
tü, özür belirtisi olabilecek söz söylemeden ağızlar
açık dinlendi. Arada hiç değilse "Yapacaldanndan
sözef* uyansı alsa da yakın gündemin en yakıcn so-
runlanna yonelik bir tek mücadele, kararhlık blöfu da-
hi olabilecek söz söylemedi. Yine de delegeler, konuş-
masınm başından sonuna bol dedikodu olmasındaa,
sendika başkanlan arasındaki özel ilişkilere yönelik
bol polemikten çok hoşnuttular.
Zayıfkonuşmalar
Zaten genel kurulun iki gününü alan her sendika-
nın sıra ile 15'er dakikalık konuşmalannın da genel
havası, ölçüsü aynı idi. Polemiksiz, içerikli konuşma-
lar '^ayıT'damgasmı yiyor, ucuz şovlarbeğeni alıyor-
da Arada elbette deneyimli ve çok içerikli konuşma-
lar da ilgiyi çekiyordu. Gelin göriin ki her sendika
başkaîumn dev işçi sorunlan için 15-20 dakikalık ko-
nuşma içinde hepsini özetleyerek söyleyecekleri ne
kadar işe yarayabüir, ne kadar yol gösterici, yönlen-
. dirici oîabilir?..
Daha üzücüolanı, genel kurul çahşmalannın başın-
dan sonuna herkesin aklında yine sadece ve sadece
kimlerin seçileceğinin hesabı vardı. Sendikal hareke-
tin, Türk- lş'in dibe vurduğu. işçiler için yaşamsal so-
runlar, yeni darbelerin gündernde olduğu bir dönem-
de, "Ne y^pacagız'' sorusuna yanıt arama, genel ku-
rulun en fazla bir saatlik gündeminı aldı. O da genel
kurul dışında haztrlanmış. okunurken bile dinlenme-
yen metinlerin okunup oylanması ile sınırlı olarak...
IRMIKI AYDEN ENGİN aengin(n doruk.net.tr.
Başbakan Bülent Ecevit, TGRT'nin
"Siyaset Wrini"r\e çıktı ve kendisine yö-
neltilen sorulan yanıtladı. Önemli soru-
lardı ve önemli yanıtlar verdi. Nıtekim bu
yanrtlar, pek de alışılmamış bir yaygınlık-
la yazıh medyaya da yansıdı.
Kimileri Ecevit'in yanrtlannı "doyuru-
cu'bulabilir; "şeytanınavukatlığı'nage-
rek olmadığını düşünebilir.
Ama "Tırmık" biraz da "şeytanın avu-
katı" işlevi taşıyor (gibi geliyor bana).
Işlevini yerine getirsin.
•••
Ecevit - Olası bir cumhurbaşkanı ada-
yı üzerinde bir görüşmemiz olmadı. Ay-
lar önce anayasada değişiklik yapılarak
cumhurbaşkanının görev süresinin iki
döneme çıkanlabilecegini ve büyük bir
başanyla bu görevi yürütmekte olan De-
mirel'in yeniden aday olup seçilebile-
ceğini söyledim. 0 sözüm bugün de ge-
çertidir...
(Gene) Ecevit - Başkanlık sisteminin
uygulandığı ülkelerde demokrasi gele-
nekleri yerleşmemişse demokrasi açı-
sından ciddi sorunlar ortaya çıkar. Cum-
hurbaşkanını halkın seçmesine öteden
Başbakan'ın Yanıtlarına Sorular
beri karşıyım... Cumhurbaşkanhğı göre-
vini büyük bir başanyla yürütmekte ol-
duğunu söylediğiniz Süleyman Demi-
rel, başkanlık sisteminin karartı birsavu-
nucusu ve cumhurbaşkanını halkın seç-
mesinin ısrahı takipçisi.
Aranızda ciddi bir çelişki var. Buna
rağmen Demirel'in adaylığında ısrannız
da sizin çelişkiniz değil mi?
Ecevit - Avrupa Birliği'ne üyelik hak-
kımızı savunurken, idam cezasını Türki-
ye'de geçerli kılmak bir çelişkidir. Türki-
ye1
nin bu çelışkiden bir an önce annma-
sı gerekiyor.
Türkiye idam cezasını, Avrupa Birli-
ği'ne üyelik hakkını savunduğu için mi,
salt bu yüzden mi kaldırmalıdır? örne-
ğin bir Orta Asya ülkesi olsaydık ve Av-
rupa Birliği'ne katılmak gibi birsorunu-
muzya da böyle birolasılık bulunmasay-
dı, idam cezasının kaldınlması gerekmi-
yormuydu? Daha da ötesi, Helsinki do-
ruğunda Türkiye'nin aday üyeliği red-
dedilirse ve Türkiye tümüyle ve sürekli
olarak Avrupa'dan dışlanırsa, idam ce-
zasının kaldınlmasına gerek kalmayacak
mı?
Ecevit - Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi a-
day üyeliğe alma eğilimi büyük ölçüde
arttı. Ama Yunanistan bir türlü tavrını
açıklığa kavuşturamıyor. Biz ise adaylık
konusunda herhangi bir siyasal baskıya
boyun eğmeme karanndayız. Yunanis-
tan'ın tutumundaki belirsizlik yüzünden
ihtiyatlı konuşmak zorundayım.
Avrupa Birliği yolunda Türkiye'nin
önündeki engel Yunanistan mı; Kopen-
hag ölçütleri dediğimiz, demokrasi, in-
san haklan, azınlık haklan ve hukuk dü-
zeni mi?
Ayrıca Kopenhag ölçütlehne uyum
sağlanmadıkça Türkiye'nin AB üyeliği-
nin olanaksızlığı defalarca vurgulandı;
altı hep ve çok kalın çizildi. Bu bir bas-
kı, hem de siyasal bir baskı değil mi?
Ben kendi adıma böylesi bir baskıdan
çok hoşnutum.
Ya siz?
Ecevit - Ek vergiyi deprem olmasa da
çıkaracaktık. Emek harcanmaksızın yüz-
de 50'leri aşan bir rant geliri haksızlıktır.
Devletin artan borçlan ülkeyi bir felake-
te götürüyordu. Kaldı ki geçmişe dogru
vergilendirme yöntemi bütün yeryüzün-
de uygulanıyor.
Çok doğru. Peki o zaman sizin başın-
da bulunduğunuz bir hükümetin baka-
nı olan Zekeriya Temizel damgalı şu
ünlü "mali milat" yasalannı niye kuşa
döndürdünüz? Üstelik Zekeriya Temi-
zel'in yasalan bir bütünlük içeriyordu.
Sizin şimdiki uygulamanız ise rantçı ke-
simden 1.7katrilyonlukparasağmaktan
öte bir bütünsellik içermiyor. Eklektik
(yamalı bohça) bir vergi yasası çıkardı-
nız.
Bunun anlamı, ogünlerde Temizelya-
nılıyor idiyse, bugün siz yanılıyorsunuz
demek değil mi? Yok, Temizel haklı idiy-
se, o günlerdeki sizin tutumunuz bir ya-
nılgı değil miydi?
Yani her koşulda yanılmış, yanlış yap-
mış olan siz değil misiniz?
Son söz: Sorulanma yanıt beklemiyo-
rum. Yanıtlar sorulann içinde zaten var...
Batık sanaykn Cavit Çagter, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel fle bir düğünde.
'Ana'yı bırakıp 'baba'ya bakalım
TBMM kulislerinde cumhurbaşkanhğı
seçimleri konuşulurken,
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel in adı sık sık anılıyor.
Başbakan Bülent Ecevit, Demirel'in
bir dönem daha seçilmesinden yana
tavır koyduysa da, kendi grubunda
bu görüşte olmayan çok sayıda
miltetvekili var. Nitekim, geçen
günlerde bir grup toplantısının
basına kapalı bölümünde söz alan
Bursa Mılletvekili Ali Arabacı,
İLKSAN tartışmalarının yaşandığı
günlerde "Verdimse ben verdim"
meydan okumasını anımsatarak
Demirel'e yüklendi: - Bursa'da Cavit
Çağlar a ait şirketçe yapılan
Yeşilşehir konutlan ile ilgili mahkeme
karaıian uygulanmadı. Daha da
kötüsü, kaçak hale düşmüş,
yasadışılığı belgelenmiş böyle bir
yapının temeli, ısrarlı uyanlara karşın,
Cumhurbaşkanı tarafından atıldı.
Koç Üniversttesi'nin Rumelifeneri
kampusu yine mahkeme kararianna
karşın fiili durum yaratılarak
tamamlandı. Hizmete açan kişi de
yine Cumhurbaşkanı Demirel.
Hukuka, hukuk devleti ilkelerine
sahip çıkmayan, aksine bu kurallan
çiğnemekte beis görmeyen bir devlet
başkanımız var. Değişimi böyle mi
gerçekleştireceğiz? TBMM'de
memurların yargılanmasına ilişkin
yasa tasansı görüşülürken, bir kez
daha Demirel'in kulaklan çınlatıldı.
Kürsüye çıkan FP Istanbul Miltetvekili
Nazlı llıcak "Anasmı bırakmısız,
danasıyla uğraşıyoruz. Biraz anaya,
daha doğrusu, biraz babaya
bakalım. Hiç kimsenin
cumhurbaşkanı bile olsa kanunlaria
alay etmeye hakkı yoktur" dedi.
llıcak'tan sonra kürsüye gelen
"Demirel'in rakibi, TBMM'de
cumhurbaşkanlığı adaylığını ilk
açıklayan kişi" olan DYP'li Kamer
Genç altta kalmadı: -
Cumhurbaşkanı dinlemiyor, gidiyor,
yürütmenin durdurulması verilmiş bir
orman arazisinde kaçak otarak
yapılan inşaatı açıyor. Bu, bizim
kanunlanmıza göre hapis cezasını
gerektiren bir olaydır. Eğer bu
Mecliste kişilik varsa -vardır ki kabul
ediyorum- bu olayı vatana ihanet
suçundan dolayı bir suç olarak kabul
edip yargılamak lazım...
Sîyasetçilerin 'tarih' unutkanlığı
Başbakan Bülent Ecevit'in eylül
ayında yaptığı ABD gezisi
öncesinde "30 Ağustos Zafer
Bayramı'nı" kutlaması ile ortalık
karışmıştı. Gazetelerde günlerce
Ecevit'in sağlığıyla ilgili haberlerin
arkası kesilmedi. DYP lideri
Tansu Çiller bile, "gaf" lanyla ilgili
sorutara "Asıl Ecevit'e bakın"
benzeri yanrtlar vermeye başladı.
Ancak bu demecinden tam bir
gün sonra Çiller, 20 Kasım
kongresinde seçilen Genel Idare
Kurulu üyeferiyle birtikte
Anıtkabir'i zryaret ettikten sonra,
Anrt özel defterini imzalarken
"tarihi" gafını yaptı. Çiller, "30
Kasım'da" ziyaret ettiği Anrtkaoir
Özet defterine "30 Ekim" diye
kayrt düştü.
Politikacılann tarih unutkanhğıyia
Rahşan Ecevit
varsa Hüsamettin
Özkan yok
DSP'nin Düzce depremi nedeniyle
gecikmeyle gerçekleştirilen 14. kuruluş
yıldönümü kutlamalannda tüm
milletvekilleri hazır bulundu. Çoğunun
eşi de yanındaydı. Ancak, Başbakan
Yardımcısı Hüsamettin Özkan böyle
önemli bir günde ortalıkta yoktu. En ön
sırada Başbakan Bülent Ecevit ve
Genel Başkan Yardımcısı Rahşan
Ecevit'in yanında Genel Başkan
Yardımcısı Tayfun Içli oturuyordu.
Özkan af gerginliğinden sonra TBMM
grubu üzerinde yönlendirici etkisini
yitirirken, milletvekillerinin gözleri artık
Içli'yi izliyor. DSP'Iİ milletvekillerine
özkan'ın yokluğunun nedenini
sorduğumuzda, şu yanıtı aldık:
- Artık Rahşan Ecevit'in olduöu yerierde,
Hüsamettin Ozkan yok...
Anlayabilse
yanıtlayacak
TBMM Genel Kurulu'nda
Deprem Vergisi'nin
görüşmelerinde hararetli
tartışmalar yaşandı. Muhalefetin
"Deli Dumrul" vergisi diye
nitelediği yasanın görüşmeleri
sırasında MHP'li
Nkiai Seven, o sırada hükumet
sıralannda oturan Orman
Bakanı Nami Çağan'a, yasayla
ilgili bir soru yöneltti. Arna
soruyu bakan Çağan dahtl hiç
kimse anlamadı.
Çağan, yanşma
programlanndaki "Soruyu
tekrartar mısınız" pozisyonuna
da düşmemek için de olsa
gerek, Seven'e soruyu
yinetetmedi,
ama yanıtı konusunda güvence
verdi:
"Tutanakiara baktıracağim, eğer
soruyu aniayabilirsek, yanıtım
da vereceğiz."
ilgiti son örnek de MHP'Ji
Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'e
ait. Oksüz, 1 Aralık günü TBMM
Genel Kurulu'nda deprem
bötgesindeki çalışmaiaria ilgili bir
soru önergesini yanıtlarken,
"Konutiann bir kısrrn depremzede
vatandaşlanmıza teslim edilmiş
olup.. tamamının en geç 30 Kasım
1999 tarihinde bitirilmesine
çalışılacaktır" dedi. Bir kez dili
sürçtü denebilir belki ama, öksuz
konuşmantn devamında da
"Geçici iskân konutlannın yaptmı
devam ediyor. En geç 30 Kasım
1999 tarihinde teslim edilecektir"
diye yanlışını sürdürdü. Gerçi, 30
Kasım 1999 tarihi geride kalmıştı
ama, Öksüz eiine tutuşturulan
metni aynen okumakta beis
görmedi...
Rahşan Ecevit
llıcak'tan
hükümete 'tebrik'
Fazilet Partisi İstanbul
Mılletvekili
Nazlı llıcak,
TBMM
Genel Kurulu'nda hükümeti
"tebrik etti". Nedentni
tutanaklardan aynen
aktanyoru2:
-(....}Ben, çıkan vergi
yasasından dolayı hükümeti
tebrik etmek tstiyorum. Son
çıkanlan vergi kanunu,
gerçekten devlet
senetferinden yüz milyonlarca
dolar para kazanananlann
yakasına yapışmıştır.
Ama, işte medyaya
baktyorsunuz, yine
aynı güç odaklan
feryat fıgan; çünkü
bu defa birtakım
mukaddeslere
dokunulmuştur, çok da iyi
olmuştur...
Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karako>ıın, Emine Kaplan