26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 ARAUK 1999 ÇARŞAMBA O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R [email protected] Depremin Depreştirdiği Gerçekler Mlirat ÇAK îst. Üni. îktisatFak. M armara Bölge- si'nde 17 Ağus- tosl999'dayaşa- nan deprem fela- keti sonucunda başta Sakarya ve Kocaeli i1leri olmak üzere Bolu ilinin Dûzce (12 Kasım 1999 tarihinde söz konusu ilçe meıkezli 7.2 büyüklüğün- de yeni bir deprem yaşanmıştı), Kay- naşlı ve Gümüşova ilçeleri ile Istan- bul'a bağlı Avcüar ve Bağcılar'ın bü- yük hasar gördüğü herkesçe yakın- dan biliniyor. Meydana gelen doğal afetin ertesin- de, devlet ve devlete bağlı kurumla- nn basiretsizlik ömeği sergilemeleri- nin de teşvik ettiğı büyük bir halk da- yaruşması yaşanıruş, özellikle aynî yardunlaı konusunda başanlı sonuç- lar alınmıştır. Depremden etkilenen bölgenin ge- rek coğrafi alanınınve nüfusunun bü- yükJüğü, gerekse Türkiye ekonomisin- de sahip olduğu önem nedeniyle böl- genin kalkındınlması için ciddi mad- di kaynaklar gerekmektedir. Özellik- le deprem bölgesı dahilinde bulunan ve depremden ağır bır şekılde etkile- nen Sakarya ve Kocaeli illeri, toplam GSMH içindeki paylan ve yarattıkla- n katma değer dikkate alındığında il- ler bazında en üst sıralarda yer almak- tadır. Bu iki ilin Tûrkiye'nin toplam GSMH'si içindeki payı yüzde 6.3 ve yaratrjklan sınaı katma değer ise yüz- de 13.1 civanndadır(*). Yine Kocaeli ili Türkiye <de kişi ba- şına düşen gelir miktannın en fazla ol- Maliye Bölümü Araştırma Görevlisi duğu il olmakla birlikte en fazla ver- gi tahsilatı yapılan iller sıralamasın- da da ikinci durumdadır. Sakarya ve Kocaeli illeri istanbuTa olan yakınlık- lan, deniz ve kara taşımacılığının bir- likte yapılabilmesi neticesinde sağla- dıklan ulaşımkolaybklan, organize sa- nayi bölgeleri açısından zengin olma- lan ve çok sayıda kalifiye işgücüne sa- hip buîunmalan vb. özelliİderi sebe- biyle gerek kamu, gerekse büyük öl- çekli özel sektör girişimcileri açısm- dan yoğunluk arz eden illerdir. Depremden zarar gören bölgenin Türkiye ekonomisi için bu denli önem- li bir bölge olması, meydana gelen maddi kaybın büyük olmasına ve or- taya çıkan zararlann telafısi için kat- lanılması gerekli fedakârlıklann art- masına sebebiyet vermektedir. Dep- rem, sanayi, tanm ve hizmet sektör- lerinin tamamı üzerinde etkili olmuş, deprem nedeniyle konut, ticari ve sı- nai altyapı, ulaştırma vb. alanlarda ciddı hasarlar meydana gelmiştir. Deprem bölgesinde depremden son- ra çoğu küçük ve orta ölçekli olmak üzere birçok işyeri yıkılmış veya çe- şitli nedenlerden ötürü faaliyetierine son vermiştir. Faaliyetierine devam eden işyerle- rinin ise kapasite kullanım oranlann- da depremden sonra belirli bir düşme eğilimi gözlenmiştir. Adapazan Sana- yi ve Ticaret Odası'nın (ASTO) yap- tirdığı bir araştırmaya göre sadece Sa- karya'da yıkılan işyeri sayısı 7.625, oturulamayacak dunımda hasar gö- ren konut sayısı ise 49.724'tür. Böl- gedeki vasıflı işgücünün deprem ne- deniyle meydana gelen ölüm vakala- n ve bölge dışına yapılan göçler ne- ticesinde azalması, bölgede kalan iş- gücünün ise özellikle psikolojik neden- lerle depremden etkilenmesi (söz ko- nusu psikolojik unsurlardan en sık karşılaşılanlan geleceğe ılışkin bek- lentilerin yitirilmesi ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı düşünceleri- dir) işyerlerindeki verimliliği ve ka- pasite kullanım oranlannı doğrudanet- kilemektedir. Tanm kesiminde hasar, göreli ola- rak mühim olmamakla birlikte mev- cut hasar, bazı hayvan kayıplan, mo- torlu zirai araçlarda meydana gelen ka- yıplar nedeniyle hasadın gecikmesi veya yapılamaması vb. kayıplardan ibarettir. Tanm kesiminde meydana gelen zarann az olmasınm sebebi dep- remden etkilenen bölgenin sanayi yo- ğun bir bölge olmasından kaynaklan- maktadır. Hizmet sektöründe ise özellikle ka- munun sunduğu sağlık, eğitim, iletı- şim hizmetlerinin gerek hîzmet bina- lannın gerekse hizmet veren persone- lin zarar görmesi, özel kesimin sun- duğu cep telefonu servislerinin ise bu alana yapılan yatınmlanndan daha fazla abonelerinin olması ve bölgede bulunan uydu alıcı istasyonlannın za- rar görmesi neticesinde aksadığı göz- lemlenmiştir. Meydana gelen bütün bu zararlann yanı sıra gerek bölgedekı nüfusun azalmasma ve işyerlerinin kapanma- sına, gerekse bölgede bulunan mev- cut mükelleflerin terkin taleplerine bağh olarak gerçekleşecek olan ver- gi hasılatındakı azalma, söz konusu maddi zararlann telafısinde kamunun gelir imkânlannı azaltmaktadır. Ger- çi mevcut zarariann karşılanması ama- cıyla yurtiçi ve yurtdışından Türki- ye'ye ciddi anlamda bağış ve yardım- larda bulunulmuşsa da ortaya çıkan bı- lançonun vahameti, söz konusu za- rarlann fınansmanı için kamunun ek gelir temin etmesi zorunluluğunu be- raberinde getirmiştir. Bütün bu ek gelir arayışlan bütçe- nin üzerindeki faiz yükü de dikkate alındığında hükümeti borçlanma dı- şındakı kaynaklara yöneltmiş, sonuç itibanyla bedelli askerlik uygulama- sı ve kamuoyunda depremvergisi adıy- la anılan kanun metni ortaya çıkmış- tır. Bu kanun metninde, ek gelir ve ku- rumlar, ek emlak, ek motorlu taşıtlar, özel işlem, özel iletişim vergileri ile devlet iç borçlanma senetlerine yüz- de 4-19 arasında değışen oranlarda getirilen faiz vergisi yer almaktadır. Faiz vergisi bu alana getirilen ilk vergi uygulaması olması dolayısıyla memnuniyet vericıdir, fakat yasa çı- kanhrken vergi mükellefierinin gele- cek zamanlarda beklenmedik vergi yükleriyle karşılaşmalannı önlemek amacını güden vergi kanunlannm geç- mişe yürütülememesi prensibine uyul- maması devlete olan güveni sarsacak- tır. Yine yasanın muafiyet ve istisnala- nna ilişkin hükümler incelendiğinde Avcılar'm deprem bölgesi içerisine dahil edilmemesinin bir sonucu ola- rak söz konusu muafiyet ve istisnalar- dan yararlandınlmaması yasanın eleş- tirilebilecek yönlerinden biri olarak görülmektedir. Tüm bu vergileme ve bedelli askerlik uygulamalanndan 3 milyar dolarlık gehr temini beklen- mektedir. Depremin yarattığı tahribatm fi- nansmaru için yapılması düşünülen veya yürürlüğe konulan uygulamalar neticesinde elde edileceİc gelirlerin deprem bölgesine aktanhp aktanlma- yacağı, Türkiye'ye gönderilen dış yar- dımlara rağmen halkın içinde bulun- duğu koşullarda yeterince iyileşmenin olmaması nedeniyle bölge halkında ciddi sıkıntılar yaratmaktadır. Kendi- leriyle ilgili olarak ülke çapmda aü- nan kararlara deprem bölgesinde bu- lunan belediyelerin ve yörede yaşayan halkın katılmaması, bölge için alman kararlann etkinliklerini tartışmaya açık hale getirdiğı gibi psikolojik açı- dan da bölgede yaşayan insanlan de- rinden etkilemektedır, Sonuç olarak bölgede çeşitli kamu- ya bağlı ya da özel kurumlann yap- tırdığı anketler ve bölge halkıyla ya- pılan bire bir görüşmeler, bölge hal- ktrun merkezı idareden daha fazla ma- haüi idarelere güven duyduğunu, dep- remden sonra yöre halkının sıyası par- ti tercihinde büyük bir değişikliğin sözkonusu olduğunu ortaya koymak- tadır. Elde edilen bu sonucun politikacı- lar üzerinde bölgeye götürülecek hiz- metler açısmdan teşvik edici bir un- sur teşkil etmesi ve bölge halkımn bir an önce hiç değilse maddi kayıplan- m, alınan kararlar ve götürülen yar- dımlar vasıtasıyla karşılaması dile- ğiyle... Kurşun Geçmez Düşünceler Vedat GUNYOL E lli-altmış yıldır, ne elli-altmışı, yüz- iki yüz, belki de daha uzun süredir, özgür düşünce kurşunlanıyor ülke- rruzde. 31 Mart diye adlandınlan olay- dan bu yana, akıl dışı basma kahp inançlarla, eğitimsiz halkı kandınp devlet yöne- timıni ellerine geçirerek kör olası ben'lerini do- yurma yolunda, alçaklığın dik âlâsında direnen- lerin egemen okna istekleri, günümüzde gemi azıya ahnış görünüyor. Çağdaşlığa gönül vermiş Türkiyemizin, yıl- lar ve yıllar boyu, tek ve önemli sorunu, bilim- le bilim dışı temelsiz inançlar arasındaki çatış- madır. Bugüne değin bu çatışmada, sivil aydın- lar yanında, ta H. Mahmut döneminden bu ya- na yer almakla birlikte. 28 Şubat 1997 kararla- nyla, yeniden cesurca ortaya atılan asker düşü- nürler yüreğimize su serpiyor ve Atatürkçü dü- şüncelerini, kurşunlanmadan ileri sürebiliyor- lar. Kurşunlanmadan diyorum, evet kurşunlan- madan. Çünkü bu aydın askerlere kurşun sıkma- run, kendilerine ne denh pahalıya oturacağını bi- liyorlar. Şimdi, sivil aydınlanmızın kurşunlanan düşün- celerine bir bakalım. Neydi kurşunlanan aydın- lanmızın dertli başı? Demokrasinin kök salması, bilim düşüncesi- nin egemen olması, laikliğin yerleşmesi, düşün- ce özgürrüğünün yaşaülması, dinin poütikaya ka- nştınhnaması. Bugünkü ortamda, yani aşın dincilerin, şeri- atçılann seslerini yükselttıkleri ortamda, bir emeklı generalımız "Ben ibadetimi Arapça de- ğil, Türkçeyapmakistiyonım" dıyebıliyor, hem de kurşunlanmadan... Atatürk de çok önceleri, aym şeyi istememiş miydi, ezam Türkçe okutarak. Böyle bir savı, si- vil bir aydın kurşunlanmayı göze almadan söy- leyemezdi. Ezam Türkçe okutmak isteyen Atatürk, Türk- çemizi, Arap-Acem etkisinden kurtSrmak ısti- yordu. Yurdumuzda halktan kimsenin, ama kim- senin anlamadığı Arapçayla tapınma utanılası bir durumdur. Bildığim kadanyla, Müslüman tran'da ezan Arapça değil, Acemce okunuyormuş. Bu, bir ülkenin ulusal büinci ve kendi diline olan say- gısınm bir göstergesidir. Aynca şu da var ki, Ku- ran'da Tann Araplara "Bu kitabı anlayabflesiniz diye sizlere Arapça olarak nazil edryonım" diye seslenmiş. Buna baküırsa, Arapcanın bizde ne işi var? Za- ten, Arapça ve Acemce karması Osmanhca ad- h uydurûk bir dil, oldum bittim halktan uzak kal- mıştır. Gelin bir olalım, ulusal bilincin aydınlı- ğmda Türkçemize sahip çıkalım. Halkımız ya- kanlanm (dualannı) zaten Türkçe yapıyor. PENCERE Yüzyılın Soygunu!.. Uzman btr dost, altı ay önce IMF'y© ilişkin bek- lentiyi şöyle özetliyordu: - IMF'den 10 milyar dolar sağlanırsa, iç bor- cun bir bölümû dış borca dönüştürûlürse dev- letin üstûndekiyüksek faiz baskısı hafifler, birso- lukalınz. Beklenti gerçekleşti, 10 milyar dolar değil, be- lirii bir sürede 7 milyar dolara varan bir destek sağlandı; yeterii mi, değil mi, bilinemez. IMF'nin tarihinde sanınm en büyük destek Meksika'ya dönüktür. Kanada-Meksika-Ameri- ka üçlüsünün kurduğu NAFTA'nın bir ayağı çö- küyordu; Amerikan sermayesi yoksul güney konv şusuyla al takke ver külah ilişkileri içine gimniş- ti; VVashington'un buyruğu aîtındaki IMF, tarihi- nin en büyük "kurtarma" girişimine yöneldi. Rusya krizinde ise IMF ikinci büyük "kurtarma" işlemine geçti; 25 milyar dolar çapındaki destek karannın gerekçesi daha çok siyasakjı; ama, so- nuç ne oldu?.. Meraklısı araştınr. Türkiye'ye sağlanacak 7 milyar dolarlık bir pa- yanda da azımsanamaz. • Gazeteterin yazdtklanna bakılırsa Türkiye 17 kez IMF'den geçmiş... IMF İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kuruldu, yanm yüzyılda 17 kez IMF'den geçmek ne de- mek?.. Üç yılda bir IMF'ye 'lyi Niyet Mektubu' vermişiz. Maşallah ne de iyi niyetliymişiz?.. Ne var ki iyi niyet beş para etmiyor, bizim ha- yatımvzı IMF avucunun içine aldı, iflas üstüne if- lasla geçen süreçlerin sonunda 2000 yılına eriş- tik; bu ne brtmez tükenmez bir macera imiş?.. Peki bu kez sonuç ne olacak?.. Tûrkiye'de "enflasyon /ofc>/s/"nin işkembesi doiduysa bir umut var... Lobinin işkembesi doldu mu?.. Medyada çeşitli rakamlar uçuşuyor, beş ban- kada deve edilen paranın çapı kimine göre 7 milyar dolar, kimine göre 6 milyar dolar!.. Ulus- lararası çapta bir soygun bu!.. Hesabı sorulamıyor!.. Neden?.. Çünkü soygunu pariamentodaki siyaset baba- lan kırışıyoriar, çete politikaya egemen... Yüzyılın soygunu gerçekleşiyor... Koalisyon, IMF ile 7 milyar dolara anlaşıyor, 7 milyar dolan bankacılık mafyastna dağrtryor... • Ne Osmanlı'da ne de Cumhuriyet'te devlet böylesine bir soyguna aracı edilebildi. Dünyada bir taneyiz... Yüzyılın soygununu "bir hükümetin başansı" olarak alkışlayacak başka ülke var mı?.. Fırsat varken • >•*•' * Bellona, eskimiş yatak örtünüzü, uyku setinizi, nevresim takımınızı 3 milyona alıyor. Çifr Kişilık i Yerine, Bellona ev tekstil koleksiyonundan zevkinize uygun bir ürün öneriyor. Hem de en uygun koşullarla; peşin fiyatma 5 taksitle, 11 aya varan ödeme seçenekleriyle. Bir Bellona sahibi olmak için, en degerli fırsat, bu kampanyada. Mutlaka yararlanın. \ Kampanya, Bellona kanepeler, koltuk takımları ve yatakiar için de geçerlidir. Değiştirme kapsamtndaki ürünler ve diğer kampanya koşullarıyla ilgili ayrıntıfı biigiyi Bellona satış noktalarından alabilirsiniz. BELLONA Ht^tk * . * --! * t 1 Bukompanyo. TC.SonayiBokcm!>9ı'nm25 05 199* tarihv» 25940 «OyıU tablij KükiıM»tio« uyçon ^ ^ olofol yopıimoktodır 22 11 99 lorihı ilibonyb bosloyon tompoiyo, Sntim va ılok imtanlorıyto f* aaa ttf^HK unKİıdtr BOYIAS A $ O.S B. 8 Cd No.U 38070 Koyterı V www.belbna.com.tr Beste Çift KifUik Yatak örtüsü, Desen: Semira Kahve
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle