Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 ARALIK 1999 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK
H Baştarafi 1. Sayfada
Saptama doğru. Zira, AB üyeleri ara-
sında hiçbir ülkede enflasyon bizdeki gi-
bi rekor düzeyde değıl. Yüzde 1 ya da 2
arasında gezıniyor.
Bizde ise maşallahı var: Aylık enflas-
yon, adamlann yıllık enflasyonunu kat
be kat geçiyor.
Başbakan, ekonomiye öncelik ve
önem verirken; enflasyonu yüzde 70'ler-
de dolaşan bir ülkeyi AB'nin tam üye
olarak sindinmesindeki zoriuğa, hatta
olanaksızlığa işaret ediyor. Her çevre-
den yardım bekliyor.
Büyük holdinglere yakın yayin organ-
lanna göre; Koç ve Sabancı, bu yıl üre-
tecekleri mallara yüzde 20'nin üzerinde
zam yapmayarak hükümetin ekonomi
politikalanna yardımcı olacaklarmış!
Eğer haber doğruysa mizahçılara eş-
siz bir malzeme.
Türk insanına Avrupa'yı yeğlemenin
tipik bir örneği.
Onca otay arasında belki anımsama-
yacaksınız: Bir tanhte Mesut Yılmaz yi-
ne başbakandı. Hükümet programına
göre enflasyonu yüzde 25'lere çekmeyi
ön plana aldıklannı söyledi ve bu hede-
fe varabilmeye yardımcı olmalan için
holdinglerin üretecekleri mallara "birsû-
re belirii oranda zam yapmalannı" öner-
di.
Önerdi ama, öyle olumsuz karşı sal-
dınyla karşıiaştı ki.. böyle bir öneri yap-
tığına pişman oldu.
Büyük holdingler gözünde -o sırada-
enflasyonu aşağılara çekmeye girişen
bir ekonomik plan sıfır ölçekte başarı
şansına sahipti.
Her gün yükselen ftyatlarla pahalılık
altında ezilen bireyler iş çevrelerinin faz-
la umurunda değildi.
Ama şimdi... Tam üyelik gerçekleştiği
zaman işçimizin, insanımızın vizesiz di-
lediği gibi Avrupa ülkelerinde gezmele-
ri sağlanacağı gibi.. Türkiye'de üretilen
mallar Batı'da aynmsız kurallarda ser-
best dolaşma ve satış olanağı bulacak.
Enflasyonun aşağıya çekilmesıne yar-
dımcı olma duşuncesınde sözünü etti-
ğimiz olasılığın önemli bir yeri yok mu
acaba?
Sor işadamlanna veya onların sözcü-
lüğünü yapanlara; güncel koşullaria AB
kuralları arasında dönüp dolaşan yüzler-
ce gerekçe icat ederek, insanlanmıza
hizmeti, holding yarariarına yeğledikle-
rini söyleyecekler.
Fakat
SoTsuz siyaset yaşamının sağdaki ön-
derleri ise; "Dünü boş ver, bugüne bak"
felsefesi içinde holdingleri haklı çıkara-
cak türküler çığıracaklar.
AB'ye tam üyeliğin topluma birden
yansıyacak tek olumlu yanı, enflasyo-
nun aşağıya inme olasılıgı.
Halk, AB'ye endeksli tam üyeliğin
önkoşulu enflasyon masallanna inanır
mı inanmaz mı? Soruya olumlu yanrtver-
mek elinizi ateşe sokmak gibi bir şey.
Ne ki; AB'ye tam üyelik başka yönler-
den de devlet düzeninde hayli sarsıntı-
lara yol açacağa benzer.
llk örneğıni Adalet Bakanı Türk'ün
Alaattin Çakıcı'nın lade karanna bakış
açısını ızlerken gördük. Bakan, "Suçlu-
lann ladesine Dair Avrupa Sözleşme-
si'nin en önemli maddesi" diye sundu-
ğu "hususilik" kuralınadayanarak Çakı-
cı gibi Türk siyasal ve toplum yaşamını
etkileyecek bilgilere sahip olan bir insa-
nın sorgulanmasına izin vermiyor.
Bir insana çete aracılığıyla kimlerle iliş-
ki kurduğu, bu ilişkilerde neleretanık ol-
duğu veya hangi yüksek siyaset yapan
kişinin -ömeğin Türkbank'ın satışında-
değışık roller üstlendıği biryolu buluna-
rak niçin sorulamıyor?
Sorun niyete bağlı. Içişleri Bakanı
Tarrtan'ın Çakıcı'yı yargıya başka suç-
lardan göndermeyı amaçlamayan, an-
cak karanhkta kalan kımi gerçekleri ay-
dınlatmak için sorgulamaya ızin almagi-
rişimi bir olanak bulunarak mutlaka
olumlu sonuçlanmalı.
Önemli sorunlan çözmenin önüne Av-
rupa'yı ve kimi Batı ölçütterini sürekli
koymak her zaman geçerli olmayabilir.
Topluma, "Yetti artık Avrupalılık"
dedirtecek miyiz?
4
Ege sorunu 4 yılda çözülür'
• Baştarafi 1. Sayfada
dün partisinın grup toplantısmda de-
ğerlendirdi. KKTC Cumhurbaşkanı
Denktaş'ııı New York'tan çok olumlu
ızlenimlerle döndüğünü, Tüririye'nin
kararlı tutumundan duyduğu memnu-
nıyetı de kendılenne aktardıgını belir-
ten Ecevit, "Eğer New Yoktaki dotay-
h konuşmalara Helsinki toplanbsınuı
ve karannın gölgesi düşmeseydi belki
deKıbns konusunda baa somut adun-
lar atüabilirdL Fakat Helsinki'de ah-
nan karar, Güney Kıbns Rum Yöneti-
mi'ne (GKRY), nasl oka bizAB'yeüye
olacağız, umudumı verdi ve o umuda
dayanarakda GKRY ve onun temsüci-
si Glafkos Klerides kaü tutunnınu sür-
dürdü" dedi. Helsınkı zırvesının so-
nuç büdirgesınde Türkıye ve KKTC
açısından olumlu bır ifadenin yer aldı-
ğını kaydeden Ecevit şunlan söyledi:
"Bu biktirgede Kıbns'la i^ffi bir ka-
rar almırken, ilgili tüm faktörlerin göz
önünde tutulacağı belirtüiyor. Zirve bü-
dirgesinde yer alan bu ifadenin lafta
kalmayacağuu umanm. Kaktı ki, Tür-
Idye'ye rağmen olumsuz bir karar ah-
nırsa,bizimbilinen kararb rutumumu-
zu sürdürecegimizden hiç kimsenin
kuşkusu olmamalıdır. Asnnda Kıb-
ns ta Türk ve Rum taraflan arasında
anlaşmaya varabflmenin çok basit bir
gereği var. Bu da, Kıbns'ta iki ayn ba-
ğunsız devlet gerçeğinin göz ardı edfl-
memesi. Bu gerçek arnk zihinlere yer-
leşmeye başladı. VVashington Timesta
Denktaştan KKTC Cumhurbaşkanı
olarak söz ediHyor. Ingiliz The Times
gazetesi de bir yorumunda, Türki-
ye'nin AB üyeliğinin arük Kıbns'ta çö-
züm koşuluna bağlanaınayacağuun bü-
dirUdiğini ifade ettL Eğer KKTC ger-
çeği göz ardı edilmezse,yani AB kendi-
ni aldatmaktan vazgeçerse Kıbns'ta
uzlaşma çok kolavlaşmış olacakor."
'Ambargo bağışlanamaz*
KKTC'ye uygulanan ambargonun
Irak'a uygulanan ambargodan bıle da-
ha ağır olduğuna dıkkat çeken Ecevıt,
"Bu, bağışlanamaz. AB'ye adav ülke
olarak bu haksızhğın gkJerumesi için
daha etkin bir şekilde çabşma olanağı
bulacağız.Türidye'nin üyeolmadığı bir
uluslararası kuruluşa Günev Kıbns
Rum Yönetimi alınacakolursa ne ohır?
O zaman Kuzey Kıbns'ta ayn bir dev-
tet buhınduğu gerçeği fnlen kabul edü-
miş olur" dedi.
Helsinki .sonuç bildirgesinde Türki-
ye açısından olumsuz bir ifadenin yer
aldığım. ancak daha sonra AB Dönem
Başkanı Finlandıya Başbakanı Paavo
Lipponen'in mektubuyla sorunun çö-
züldügünü anımsatan Ecevit, "AnJap-
lan Yunanistan'uı Başbakanı bu mek-
tubun biüncine bir gün geç varmış ve
ona göre tepkisini yapmış. Sayuı Kos-
tas Sımıtıs, Lipponen'in mektubu AB
Dönem Başkanı sıfatıyla değü, Finlan-
diya Başbakanı sdatryla gönderdiğmi
iddia edjyordu. Ama lipponen, yapb-
ğı konuşmada bunu yalanladL Yuna-
nistan'uı bunu mesele yapmasına ge-
rek yoktur. 4 yıla kalmadan Ege sorun-
laruu mahkemesiz çözmek için eiimiz-
den geleni yapacağjz" dıye konuştu.
Ecevit aynca. para ve malıye politı-
kalanmn olumlu sonuçlanmn görül-
meye başladığmı, IMF ile anlaşmanın
kesinleşmek üzere olduğunu söyledi.
Bir ıki yıl bazı sıkıntılar çekileceğini.
ancak bunlann boşuna çekilmiş olma-
yacagını vurgulayan Ecevit "B« ka-
raru, tutarn- çahşmasıyla Türkiye, 20.
yûzyıhn son mucizesini yaratmaktadn*,
denflebilir" açıklamasını yaptı.
Hizbullah'a büyük gözalb
• Baştarafi 1. Sayfada
vatandaşlar daha sonra
evterine çekip gidiyor. An-
cak namazlardan sonra ge-
cebazı camilerde geç saatle-
re kadar kalan grupiar vac
Operasyoniarbuniarayöne-
Bkdüzenlenryor-''
Ancak bu operasyonun
ardından camilerdeki faalı-
yetleri engellenmeyen Hiz-
bullah militanlanna karşı
daha etkin önlemler alındı.
Polis operasyonlan nede-
niyle hareket alanlan kısıt-
lanan ve örgütlenme sıkın-
tısı çeken Hizbullahçılar,
hücre evleriyle şifre bağlan-
nlannı sıradan yurttaş gibi
camiye gelen milıtanlan
aracılığıyla sağlıyor. Gü-
venlik güçleri bunun engel-
lenmesi için örgütün hücre
olarak kullandığı camileri
sivil görevliler aracılığıyla
kontrol altında tutuyor. Ca-
milerin çoğu yatsı namazı-
nın ardından cemaatin da-
ğılmasından sonra kapatılı-
yor.
Diyarbakır Valisi Cemfl
Serhadh, Hızbullah'a yöne-
lık operasyonlarda başanlı
sonuçlann alındığını. örgü-
tün altyapısıyla ılgıli önem-
li bilgilere ulaşıldığını söy-
ledi. Serhadlı,Hizbullah'ın
Dıyarbakır'dakı camilerde
faaliyetlerimn engellenme-
si ve vatandaşlann ibadetle-
rmi rahathkla yerine getire-
bilmeleri amacıyla 140 ca-
mide güvenlik güçlerinin
görevlendinldiğinı belırte-
rek ş_u bilgileri verdi:
"Orgötün eğitim çalış-
malannda buhınduğu veya
bulunacagı istihbaraü doğ-
nıltusunda camilerde ge-
rekii öniemkri akük. Cami-
leri kontrol için çeşitli ön-
lemlerimiz var. Güvenlik
görevüsinin görevlendiril-
mesi debunlardan biri. Ör-
gütün faalryet gösterdiğive-
ya göstermeje çanşâğı yer-
lerde mficadelemiz devam
edjyor."
Örgütle ilgili olarak böl-
ge genelınde yoğun calış-
malar yapıldığmı bildiren
Serhadlı, örgütün son duru-
munun değerlendınlmesi ve
farklı yerlerdeki operasyon-
larda elde edilen bilginin
paylaşılması amacıyla 20
Aralık 1999 tarihinde Di-
yarbakır'da, Dogu ve Gü-
neydoğu'dakı 11 ilin emni-
yet ve jandarma uzmanlan-
nın katılacağı toplantı yapı-
lacağıru bildirdı. Toplantıya
örgütün faaliyet gösterdiği
Diyarbakır, Mardin, Bat-
man, Sıirt, Şırnak, Bıtlis,
Hakkâri, Bıngöl, Van, Şan-
lıurfa, Adıyaman illennin
üst düzey güvenlik yönetici-
leri katılacak.
AJıtik kentte mangal partisi
• Baştarafi 1. Sayfada
kan ve görüşleri alınmayan arkeologlar,
kılı kırk yararak çıkardıklan eserlerm,
"güreşen devekrin" ayaklan altında ezıl-
mesıni, dünyada ender bulunan "oturma
basamaklaruuD" tahnp- edjlmesını.
Efes'in tarihini değiştirecek seramiklenn
yok olmasını uzaktan üzüntüyle ızliyorlar.
Efes şimdi de 'lnanç Tutizmi Projesi'
kapsamjnda ABD ve Avrupa'dan gelecek
'mflyarder' tunstleri ağırlamaya hazırla-
nıyor. Kuşadası'na gemiyle gelecek 'mfl-
yarder' tunstlen ağırlamak için Kültür Ba-
kanlığı'ndan 'özel izin alan' Püıe Bay Ta-
til Köyü yönetıcılen, bın kışılik bır prog-
ram organize ettiklerini söylüyorlar.
l
Mi-
lenyum Partisi' adı venlen ve 'sıcakşarap'
ikramıyla başlayacak etkinlik çerçevesin-
de 'miryarder' turistlere barbekü partisi ve
saat 24.00'te de havai fışek gösterisi yapı-
lacak. Tatil köyü yetkililerinin verdikleri
bügiye göre daha sonra 'eğfence' canlı mü-
zik eşliğınde sürecek
Efes'te bu tür etkinlıkler yapılmastna
karşı çıktığı için "KüHür poütikamıza kar-
şı çıkryor, bizi yabana ülkelere ihbar edi-
yor" gerekçesiyle hakkında soru$turma
açılan Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği
Başkanı Prof. Dr. Ahmet Tırpan. "Geçen
yıl Kültür Bakanhğı Döner Sermayesi'ne,
antik kenüerden 18 triKon gettr saglandı.
Bırakın Efes'i. tarihi eserier için bu para-
dan ne kadan harcandı" dıye sordu.
Tunzm Bakanlığı'nın 'tuıizmgenn' için
kültürel varlıklan kullandığım, ancak bu
varlıklann korunup kollanması içm "beş
kuruş para harcamadığını
n
belirten Prof.
Dr. Tırpan, şu eleştınlerde bulundu:
"Eski eserden nasıl para kazanınm diye
düşünülürken, bu eserlerden eğitim amaç-
lı nasıl yararlanınm diye bir kaygı duyuî-
muyor. Efes'te konser düzenlenmesin diye
yazilar yazdığını için hakkunda soruştur-
ma açıldL Arkeologlar buraya çok emek
sarf ediyorlar. Öte yandan binlerce kişi tu-
vaküerini galerüere yapıyor, yerlere içki şi-
şeierini, kolakutulannı attyorlar, kimin ne-
rede dolaşüğı beDi değiL Biznnfirçaylate-
mizleyip özenle çıkardığımız eserieri hoy-
ratça kuDanıyorlar.
Biz buna karşıyız. Barbekü partisi ne de-
mek? Biz onların ülkelerine gittiğimizde,
eserierin yanına yaklaşürmaziar. Bu reza-
lete dur demek gerekiyor. Üç beş kuruş
kazanacağız diye bütün dünyayı bize gül-
dürüyorlar."
Alfemo fıediye çekleri
Alfemolanmzı çoklaştıracak,
yaşamının güzelleştirecekl
lpe~şîn]ıyaUna
)taksitie
iaya varan
Tvadekrle
Kalıte, uygun fiyat ve ödeme
seçenekleri gibi en iyi kampanyada
Alfemoda\
Şı'mdi, yatak odası takımlan, yemek odası
takımlan, oturma gruplan, kanepeler,
bebek ve genç odalan, yatafelar.
çok özel hediye çekleriyle
sizi bekliyor
Seçtiğiniz Alfemo'ya, hediye çekinizle
dilediğiniz Alfemo fıediyel
Üstelik, peşin fiyatına taksitle
yada 14 aya varan vadelerkl
Böyle kampanya gördünüz mü?
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi I. Sayfada
tan iki ay sonra yanrt gelmiş:
"ödenek yetersizlıği nedeniyle Ankara Savaşı
bu yıl yaptlmayacaktır!"
Istanbul'da deprem olacak-olmayacak tartiş-
malan bu fıkraya benzedi. Bir fay canavan yarat-
ük, arkadaş arada gidip geliyor.
14-17 Aralık arasında deprem olacak, söylenti-
sinin perde arkası ve sonrasında olup bitenler yu-
kandaki fıkradan farklı değil.
Litvanya Parlamentosu'nun jeofizikçi danışma-
nı Cakytis, Vılnıus'taki büyükelçimize bir yazı gön-
deriyor:
"74-17 Aralık arasında istanbul'da büyük bir
deprem olacak. Daha önce Los Angeles tahmini-
miz tutmuştu, bilginize..."
Büyükelçilik, mektubu kripto ile Dışişleri'ne bil-
diriyor. Dışişleri bir ön yazıyia Başbakanlığa ileti-
yor. Başbakanlık'ta hemen bir toplantı düzenleni-
yor. Mektup, Içişleri Bakanlığı'na iletiliyor. Içişleri
Bakanhğı fay hattını karga tulumba yakalayıp ge-
tiremeyeceğine göre, hemen ne tür önlemler alın-
ması gerektiği tartışılıyor.
Durum, Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Işı-
kara'ya iletildi. Mektuptaki bilgiler tatmin edici bu-
lunmadı. Prof. Ekranara, affedersiniz IşıkaraCaky-
tis'te görüştü. Bilgilerin tatmin edici olmadığmı vur-
guladıktan sonra devam etti:
"Gezegenlerin, güneşin ve ayın durumuna gö-
re tahmın yapan birisi böyle bir öngörüde bulun-
muş. Ciddiye alınacak tarafı yok."
Durum Ecevrt'e soruldu. Konu deprem olduğu-
na göre, dondurmayı üfleyerek yemek gerekir di-
ye düşünmüş olmalı ki, şu karşılığı verdi:
'Her türiü ihtimale hazırttklı olmak gerekir. Bize
bilimsel bir kuruluştan böyle bir haber ulaştı."
Içişleri Bakanlığı da hemen 20 ilin valisine ge-
nelge çıkardı:
"Deprem olasılıgı var, acil önlem alın..."
En hızlı hareket eden Eskişehir Valiliği oldu. Dep-
rem söylentisinin üzerine tatbikatla gitmek gerekir
diye düşünmüş olmalılar ki, bir gece yansı alarm
verildi. Bunu duvan vatandaş soluğu dışanda al-
dı. Böyiece tatbikat, uygulamalı eğitime dönüşmüş
oldu.
Letonya'dan Litvanya'ya yalanlama
Istanbul Valisi Erol Çakır da "aci\" notlu bir ge-
nelge yayımladı. Genelgenin nedeni sorulduğun-
da şu karşılığı verdi:
. "Başbakan bizi ikaz etti. Kendisinin, 'deprem
olacağı duyumunu aldık, inceliyoruz' açıklamalan
üzerine ilgili birimleri uyardık."
Içişleri Bakanı Sadettin Tantan Istanbul'da bir
toplantı yaptı. Alınması gereken önlemleri yerinde
inceledi. Bu tür çalışmalan hep yerinde yapmak
gerekir. Doğal olarak sayarken de yerinde saymak
gerekir!
Litvanya'dan gelen kötü habere inat, Leton-
ya'dan iyi bir haber geldı. Letonya Sismoloji Ens-
titüsü'nden Prof. Valeri Nikulin dedi ki:
"Litvanyalı uzmanın söyledikleri doğru değildir.
Zaten L/rvanya'da sismolojık araşr/rma yapan ku-
nım yoktur. Bu tür araştırmalar bizde yapılmakta-
dır."
Tam rahatlamıştık ki "fay kraliçesi" işleri kanş-
tırdı. Amerikan Jeolojik Araştırmalar Merkezi'nden
(USGS) Prof. Mary Lou Zoback, mesleğinin en
güzel kadını imiş, bu yüzden de kendisine "fay
kraliçesi" adı takılmış. Prof. Zoback dedi ki:
"Depremin Istanbul'a yakın olmasını bekliyo-
ruz."
Prof. Zoback'ın üyesi olduğu USGS ise daha
farklı düşünüyor. Onlara göre yakın gelecekte dep-
rem görünmüyor.
MTA da önceki akşam Pendik yakınlanndan bil-
dirdi:
"Buradaki enerji boşalmış. Şiddetli deprem ol-
maz..."
Bütün bu karmaşa içinde, olan Istanbulluya olu-
yor. Ne gece uyku var, ne gündüz rahat. Ben, ya-
kında gece yansı sokağa fırlayıp bağıracak bir Is-
tanbullu bekliyorum:
"Heeey fay canavan... Çık ulan ortaya. Yeralti
dünyasından çektiğimiz yetmedi mi, birdesenin-
le mi uğraşacağız? Ürkekçe değil erkekçe dav-
ran... Biz ki enflasyon canavannı koynumuza alıp
ehlilestirmişiz, senden mi korkacağız..."
Koç'tan hükümete destek
Haber Merkezi - Hükü-
metin "makro ekonomik"
hedeflerinı destekleme ka-
ran alan Koç Topluluğu enf-
* lasyon ve kiır hedefine uy-
gun davranacaklanm açık-
ladı. Sabancı Grubu da
2000 yüı programında de-
' ğişiklik yaptı. tkı topluluk
ürettikleri malın fiyatlannı
yüzde 20-30 bandından art-
bracaklar. Koç Holding tn-
şaat ve Maden Grubu Baş-
kanı Mustafa Koç, biı gaze-
tecinin Koç Holding'in ge-
çen yıl da hükümetin prog-
ramını desteklediğinı hatır-
latması üzerine, "Daha ön-
ce de enflasyonla mücadek
hedefini desteklemiştik. Tut-
madı ama azaldı. İnme baş-
ladL 2000-2001 'de Batıb an-
lamda bir seviyeyi görebilir
diye umuyoruz" dedi. Ayn-
ca, Tekfen Holdmg, Alarko
Holding ve Zorlu Holdmg
de programlannı değiştir-
mek üzere harekete geçti.
Hükümetin makro eko-
nomik hedeflerinı destekle-
me karan alan Koç Toplulu-
ğu Yönetim Konseyi, daha
önce yayımladığı "Iş prog-
rambın 2000yıhmakroeko-
noınikvarsayimlan
r
ndade-
ğişiklik yapmaya ve bunun
yerine Merkez Bankası ve-
nlerinı esas almaya karar
verdi. Hükümetin hedef al-
dığı para ve kur polıtikala-
rının kaçuıılmaz olduğuna
kanaat getiren Koç Toplulu-
ğu, enflasyonla mücadele
için de önlem alacak. Uy-
gulamadan sorumlu Koç
Topluluğu Yürütme Kurulu
üyesı Temel Atay. başkan,
başkan yardnncısı ve şirket
genel müdürlerine gönder-
dıği bir tamimle 2000 yüı iş
programlaruun Merkez
Bankası verilerine göre ya-
pılmasmı istedi. Topluluğa
dahil 98 şirkete ulaşan ta-
mım ile bu şirketler, 2000
yüı iş programlannı Merkez
Bankası'nın verilen doğrul-
tusunda yeniden düzenleye-
cekler.
Mustafa Koç, Ata Besi vc
TanmÜrünlenAŞ'ninhay-
vancıhk ve besi çiftlıği
kompleksi temel atma töre-
nınde. gazetecılerin Koç
Holdıng'in hükümetin mak-
ro ekonomik hedeflerini
destekleme karanyla ilgili
sorulannı yanıtladı Koç,
"Biz de etimizden geleni ya-
pıyoruz. tnşallah rutar.
Prensip olarak hükümetin
bu konudaki yaklaşumnı
destekliyonız, anlamlı ve
önemli buhıvoruz" dedi.
Habetieşmede 'milligüvenlik' izlenemeyecek
A L F E M O
II
bir ö m ür boyu
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TBMM Plan
ve Bütçe Komisyonu'nda Telekom'un özelleştınl-
mesine ilişkın yasa tasansı için oluşturulan alt ko-
misyon; telsiz, haberleşme ve telekomünikasyon
hizmetlerini "nuü güvenik ve kamu düzeni" ge-
reklen doğrultusunda izleyecek olan Haberleşme
Yüksek Kurulu'nun oluştumlmasına üışkin hukmü
"özelkştirme sürecinde ürkürücü otaır" gerekçe-
sıyle tasandan çıkardı. Yüksek kurulda, îçişlen ve
Ulaştırma bakanlannın yanı sıra MTT Müsteşan,
MGK Genel Sekreteri ve Genelkurmay Muhabere
Elektronik Başkanı'nın da bulunması öngörülü-
yordu.Alt komısyon, dün gece Telekom'un özelleş-
tırilmesıne ilişkın yasa tasansı üzerindeki çalışma-
lannı tamamladı. Komisyonda, özel şirketlerin de
baskısıyla özelleştirmeyi sekteye uğratacagı kay-
gısıyla Haberleşme Yüksek Kurulu oluştunüması-
na ilişkın hüküm tasandan çıkanldı. Bu hüküm,
şöyle: "Haberkşme Yüksek Kurulu. başbakanm
veya göreviendireceği bir devlet bakanmm başkan-
hğuıdatçişleriveLlaştınnabakanJanikMGKGe-
neJ Sekreteri,MİTMüsteşan veGendkunnay Mu-
habere Elektronik Başkanı'ndan ohışan bir üst ku-
ruldur. Kıınıhuı görevteribuyasave406sayıkTdg-
raf ve Tetefön Yasası'nda benrtiien esaslar çerçeve-
sinde. telsiz, haberleşme ve telekomünikasyon hiz-
metierinin mifli güvenlik ve kamu düzeni gerekleri
doğrultusunda yönlendirilmesi amacıyla ilgili mer-
cflere ya da kuruluşlara direktif vermek ve bu ko-
nulardaki uy^ulanıalan takip etmekmf