Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KARAUK1999SALJ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Oımhurbaşkam
seçmti
• İZMİR(AA)-Tûrk
Pdamenterler Bırliği,
Lznir Şubesı Başkanı
Nüstafa Öztin, "Bugünkü
parlamenter sistemde
cımhurbaşkanını Meclis'in
s<çmesi daha uygundur"
ddı. Sıyası partilerin
çcŞunda yetkilerin büyük
b r bölûmünün genel
başkanlann elinde
bUunduğunu ve önemli
kaarlann alınmasında tek
SÜZ sahibuun part başkanı
oktuğunu savunan Öztin,
scz konusu partilerin kendı
içjerinde demokratik
ofaıadıklannı kaydetti.
MecHs'te
ekonomihattası
• ANKARA (Cumhuriyet
Rrosu)- Hükümet
oıtaklan, 19 Aıalık günü
2(/00yılıbütçe
görüşmelennin başlaması
nedenıyle TBMM Genel
Kurulu'nu bu hafta sahura
kadar çalışarak IMF'nın
isıedıği Sermaye Pıyasası
Kunılu (SPK), bankalar ve
uluslararası tahkırn yasa
tasanlannı çıkarmayı
planlıyor.
Alparslan ;
Türkeş'in mezan
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- tkudarortağı
MHP, partinin kurucusu
Alparslan Türkeş'in
mezannın bakım ve
onanmının, "devlet
mezarlığı" statûsü
kapsamında yapılması ıçin
harekete geçti. MHP, geçen
dönem hüküınsüz kalan,
ancak BaşbaKan Bülent
Ecevit tarafmdan
yenilenerekbu dönem
TBMM'yö sevk edilen,
"Devlet Mezarhğı Dışmda
Defhedilen Bazı Büyûklerin
Mezarlaıı Hakkındaki" yasa
tasansı kapsanuna,
Turkeş'in mezannın da
alınması için yasa öneıisi
verdi.
Canhbomba
tutuklandı
• lstanbulHaber Servisi -
Bombalı ırtıhar saldınsı
konusunda «ğıukkktea
sonra lstanbul'a göndehlen
ve PKK üyesı olduğu
bildirilen Çimen Işık ile
kendisine yardım ve
yataklık eden Yasin
Adırbelli, çıkanldıklan
Nöbetçi 4 No'lu DGM'ce
tutuklandı. Sanıklardan
~ *•' - "oimaz ıse savcıhk
serbest bırakıldı.
Y
laberServia
klanU.
sonuç
Tilandı.
.000-2010,
,Uk Şiddetin
y
^ ı ' n ı n hazuianması"
çafnsınia bulunularak
uiıtal >e uluslararası
tbciardn kadına yönelik
şitüetlı mücadele eden
k*An Juruluş ve gruplanmn
övcelıUi olarık
yjrarkndıntaası belirtildi
ffolümGürses
Hnseriıde olay
İS*AS(Cımhuriyet)-
S^'ta öncaa akşam spor
sloıunda yaaılan Müslüm
(ünes konsmnde olaylaı
<kt. Gürses ın konsenne
fcşamasınıt ardından
tolilennıjLetleyenve
şknlık yajan ızleyiciler
ruında çansma çıktı.
•sın coplalığı gençler
tdan çıİHilırken konser
dildi.
1 laber Servisi-
il'ün eskıden
ısanatçı Zerrin
neaçtığı3
imanevi
.aasının
, .sia 10. asliye
jk mabemesinde
«oam edilı Mahkeme,
4osyadaki ssiklenn
lidenlmesî çin ertelendı
4 stanbuJaber Servisi-
A.uürkçü 'ûşünce Derneği
tstnbul Şueleri Gençlik
Kttıisyonıüyeleri üe
Istnbul Civersitelerindekı
ç
K.ılipleri,'ağunsız bir
îinıye iç nükleer
SaatallaraJffşı olduklannı
4xİLthler. itanbul Tabiç
«Dlaı Yöıüm Kunılu ca
ÎNikeer K-iıtı Platfonı'un
«cvnsrtesı toü
Ögînpkleşriıgı açıklarruya
rj>li:ın nuahale etmesni
Hknaiı.
Dışişleri Bakanı Cem, AB ile Kıbns'ın kanştınlmaması gerektiğini söyledi
'Rumlar cesaredendi'• Baştarafi 1. Sayfada
AB,GKRY'yecesaretverdi: BızKıb-
ns'la ilgili maddeye şiddetle karşı çıktık.
Kıbns konusunu biz AB konusundan
farklı tutmaktayız. Kıbns konusunda Tür-
kiyenuzinpolitıkasuu devam ettireceğiz;
değiştinnemiz söz konusu değildir. Kıb-
ns'tabizim tüm pohtikamızın KKTC'nin
varhğı ve devamlıhğı üzerine bina edildi-
ğini, bizım KKTC ile birliktehğımizin,
beraberliğımızin hiçbir olgudan etkilen-
meyeceğini, GKRY'nin AB adaylığına
yaptığı başvunı karşısında hukuki ve sı-
yası itırazımızın devam ertiğını ve devam
edeceğini kesin ve net bir bıçimde onla-
ra zaten açıkladık. Bu paragrafa şiddetle
karşı çıktık. Çünkü bu paragrafi koymak-
la AB, GKRY'yi büsbütün uyuşmaz ol-
maya, anlaşmadan kaçmaya, masadan
kalkıp gıtmeye teşvik etmiştır. Bundan
dolayı karşı çıkıyonız. Bir yandan New
York'ta aracı ile görüşme süreci, diğer
yandan AB'nin aldığı kararla, "Mesele
yok, kalk git ba masadan" anlamına ge-
lecek sözler söyleniyor.
Zaten New York'a gönülsûz gitmiş
olan, ne yapıp edelim masadan aynlalım
düşüncesinde olan GKRY, bu düşüncele-
rinde AB'den teşvik görmüş, güç almış-
tır. Korkanm artık Kıbns'ta iki tarafın
üzerinde uzlaşabıleceğı bir çözüm ıhti-
malinden AB'nin bu karanndan sonra
uzaklaşmıştır.
Adayhk koşuisuz: Helsinki, Türki-
ye'nın bütûn dığer adaylarla eşit koşullar-
da tam üyehğe adaylığı karannı almış ve
açıklamıştır. Bizim için asıl önemli olan
budur. Çünkü, önkoşul olması halinde,
Türkiye için özel koşul olması halinde bu
işte yokuz. Başka adaylara lütufta bulun-
ması, bıze ımtiyazlı muamele yapüması-
nı istemedik, beklemedik ve buna da ih-
tiyacımız yoktu. Ama başka adaylara kı-
yasla özel koşullar getirilmesini biz kabul
etmedik. Bunu iyi anlattık. Helsinki'de
Türkiye'yi dogrudan ilgilendiren bu ko-
nuda bir tereddüt yoktur.
Labey kantn: Helsinki karanmn 4.
maddesüıde sınır anlaşmazlıklanna atıf-
ta bulunuluyor. Burada 2004 yüı diye bir
tabir var. 2004 yüından ncyin kastedildi-
ği, Helsinki zirvesı devam ederken bu bı-
zım üzerinde titizlendiğimiz bir husustur.
Çünkü o maddeyi dikkatlı okuduğu-
muzda 2004 yılının aday ülkelerin zorun-
lu olarak sınır anlaşmazlıklanru Ulusla-
rarası Adalet Divam'na götürmeleri ıçın
konmuş bir tanh olmadığını, böyle bir
zorlayıcılığının olmadığını dikkatb oku-
yunca görüyorsunuz. 2004 yılı bu tarz an-
laşmazlıklann çözüme bağlanması için
AB Konseyi tarafindan değerlendirilece-
ğı tarih. Yoksa anlaşamadınız, 2004 yüı
geldi Lahey'e gidin değil. Bunu dikkatli
okuyunca görüyorsunuz. Bütünbu tartış-
malar sırasında çok ciddi kaygımız oldu.
Dayatma >»k: Kimsenin bize dayatma-
lar getirmesi, bunlar sonucunda Türki-
ye'yi cendere içine sokması söz konusu
değildir. Türkıyemizde endişe edilen ulu-
sal bütünlüğü tehlikeye atbrmak, bunlar
yoktur. Bir kere biz bunu zaten yaptırtma-
yız, kimsenm haddı ve gücü değildir.
AB 'nin de buna niyeti yoktur. Zaten Tür-
kiye, arük AB'nin dışındaki bir coğrafya
değildir.
Azmlıklar: Zannedilmesm ki Avrupa
gelecek, halkınızm bir kısmını azınlık
olarak ilan edin. Yok böyle bir şey.
AB'nin kendı anlayışı nedeniyle böyle bir
şey yok. AB'nin, kimsenin böyle bir şey
yapmaya gücü yok, yapmak gjbı niyeti
yok. Türkiye'nın ıse böyle bir zorunlulu-
ğu yok. Biz Türkiye olarak bazı eksikle-
rimızi düzeltmeye başladık ve buna de-
vam edeceğiz.
AB sadece buna olumlu etken olabilir
Türkiye açısından. Bazılan gelir bazı de-
meçlerde bulunur. Ama işın özünde böy-
le bır şey yoktur, olmayacaktır da. Zaten
Türkiye, işin özünde kendi vatandaşının
özgürlüğü ıçın her türiü gehşmeyi yap-
mak durumundadır.
AB'nin hernangi bir ülkesınde bireyin
özgürlükleri neyse biz kendı ülkemizde
onu vereceğiz. Ama butakım azmlıklar
yaratmak, yanhş anlayışlar getirmek böy-
le bir şey söz konusu değıl.
Devlete çekidüzen: AB'ye üyelik zor
bir süreç. Evet, bukaç yönden kendimize
çekidüzen vermemiz gerek. Hazırlanma-
mız lazım. AB'yekatılmamızı, üyehğjmi-
zı mümkün olduğunca erkene almak isti*
yorsak, çok ciddi çaba göstermeliyiz. Da-
ha disipUnli toplum olacagız. Bu dağuuk-
lıkla olmaz.
Daha üretken olan, daha eşitlikçi olan
bir toplum olacagız. AB'nin bir sosyal
şartı var. O sosyal belge AB ülkeleri eme-
ğine geniş alan var. Bu konulara da ger-
çekçi bakacağız. AB'ye üyehğırmzde en
büyük engel insan haklan değıl. Onlan
tahmin etnğimizden daha kısa sürede ger-
çekleştireceğız. Bütün sıkınormz bu mev-
zuatta olacak. lşçi konulan ne olacak?
Türkiye, kendi devlet yapılanmasında on
binlerce odacı ıstıhdamı yapamayacak.
Devlet mekanızmalan kendinı daha hıyiı
çabştıracak mekanızmalan sağlayacak.
K.endimizse çekidüzen vereceğiz. Dağı-
nıklığa, disıplinsizliğe son vermehyiz.
Bunlan kısa sürede gerçekleştırebileceğı-
mıze inanıyorum.
DUZYAZI
rry ı Ld~\ 1 Tk • »9 • • M«_ Külrür
lalay. Usmanh Froıesı m tanıttı naJ 7
° ra>T-MecidiyeKöşkündeKültûrBak»-
m tstemihan Talay'uı da katldığı basm toplanösıyla tanıüldL Projenin 646 müyar tirahk manyetinin 57 rrûharlık kısmının Kültûr
Bakanlığı'nca karşüandığı betirtüdl Hazuianan eserin ansiklopedi olmadığını belirten Bakan tala>.
u
Ansiklopediler sadece bflgi ve-
rir. Chsa bu eserdemeseieter veUişkiler üzerinde durulmuştur" dedi. Yurtdışından 221,Türkryeden ise968olnıakuzere toplam
1189 bilim adamının çahşmalanyla ohısan uluslararası nitetikteki bu proje, 12 ciltten oluşuyor. Toplanüda. Osmanb tmparatorlu-
ğu'nu sh^st, iktisadi, sos>-aL kültürçL bilim ve dûşünce açılanndan ele alan eserin hedef kitlesinin ünKersiteler. \akıflar, kürsü baş-
kanlan, bûyükeiçUer ve siyasetçüer olduğu beurtildi. Eserin editörü Güler Eren de projeden kâr elde etmeyi düşünmedikkrini vur-
gulayarak üretim maliyeti 93 mihon lira olan eserin, 90 mihon liradan satüacağuu söyledi. Yayın kurulunun başkantağını Osmanh
Tarihçisi Prof. Dr. Halfl tnakık'uı yapoğı projenin ikinci adimı ise eserin lngüizcc olarak basümasL (Fotograf: UGUR DEMİR)
Milli Savunma Bakanı Çakmakoğlu, Ecevit'in açıklamalarını değerlendirdi
^Başbakan hükümet adına konuştu9
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Milli Savun-
ma Bakanı Sabahattin
Çakmakoğtu; Helsinki'de
idamınkaldınlması gerek-
tiğini belirten Başbakan
Bölent Ecevit'ın hükümet
adına konuştuğunu söyle-
di. Çakmakoğlu, Genel-
kurmay'ın MSB'ye bağ-
lanması konusunda, Müsteşar Korgeneral Şener
Eruygur'un verdiğı bilgi notunu okuduktan son-
ra "I^penhag kriterieri hepimiz için geçeridir"
dedi. Çakmakoğlu'nun bu açıklaması, TSK'nin
Genelkurmay'ın Mılli Sa\Tinma Bakanhğı'na
bağlanmasma yöneük bir itirazı ohnadıgı bıçi-
mınde yorumlandı.
Dışışlen Bakanı tsmaü Cem, AB görüşmele-
rinın başlaması için ölüm cezasınınbulunmama-
sı gerektiğini behrterek MGK toplanolannda as-
keri kanadın zaman zaman sıvıllerden daha lı-
beral görüşleri savunduğunu söyledi.
Milli Savunma BakanıÇakmakoğlu, Macaris-
tan Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Ist-
van Tafla'yı kabulünde gazetecilerin sorulanııı
yanıtladı. Başbakan Bülent Ecevıt'in, Türki-
ye'nin AB'ye adaylığı ile
ilgili açıklamalan ve ıda-
mm kaldınlması yönünde-
ki taahhüdüne üişkin gö-
rüşlerini soran gazeteciyı
şöyle yanıtladı:
u
Açıklamalan Sayın
Başbakan, hfikümet ola-
rak hepimizin adına açık-
tamay-apnusür.AdayüDte-
lerin AB standardanna
uymasıgereküdir.tdam ce-
zalannm kaldınbnası ise
ayn bir konudur" dedi.
Çakmakoğlu, "Bunu Ece-
vft'in sozkrine kaoMığuuz
olarak anlayabiUr mhiz"
sorusu üzerine, "Avrupa
Birnğistaııdaraannaada>
ülkderin de uyması gerek-
tiği göruşö, akedJr" dedi.
Çakmakoğlu, Genel-
kurmay Başkanlığı'nın
Mılli Savunma Bakanlı-
ğı'na bağlanması yolunda-
• Çakmakoğlu, Genelkurmay'ın MSB'ye bağlanması konusunda
bir soruyu yanıtlarken önce Türkiye'nin kendine özgü koşullanna
dikkat çeîcti. Çakmakoğlu, Milli Savunma Bakanlığı Müsteşan
Korgeneral Eruygur'un ilettiği notu okuduktan sonra "Kopenhag
kriterleri hepimiz için geçerlidir" dedi. Çakmakoğlu, ölüm cezasının
kaldınlması gerektiğini söyleyen Başbakan'ın hükümet adına
konuştuğunu söyledi.
kı görüşün anımsatılması üzerine, "Bu konuda
herhanş bir çabşma >t>k, önûmuzde uzun bir y-
ol\-ar.Türkh'e'ninşartian veözeBiklerivie bir gi-
riş obnah" dedi Çakmakoğlu, Korgeneral Eruy-
gur'unuzattığı notu okuduktansonra, açvklama-
lannı sürdürerek "Kopenhag kriterleri hepimiz
için geçerlidir. Hukuk düzenimiz ve teşkibomı-
zm ilkeleri arasında AB değerierini ülkemize ta-
şnnakv-ardn-' dıye konuştu. Çakmakoğlu, MGK
konusunda da "Türkrye koşuDarma u>gun bir
çüzûm" bulunması gerektiğini söyledi.
Ismaıl Cem de, dünkü basın toplantısında ga-
zetecilerin sorulan üzenne, Türkrye'nin önünde
MGK sorunu olmadığını. 3 yıldır da kurul üye-
hği yaptığını behrterek bu süre ıçinde AB ölçü-
lerim rahatsız edecek hiçbir şey yaşanmadığını
söyledi. Türkiye'nin çok
yönlü güverdik sorunu bu-
hmduğunu kaydeden Cem
şöyle devam etti: "Türidye
bundan bir bnçak sene ÖD-
ceterörbdasrybcebeleşen,
komşu bir ülkedeki terör
mekanizmalanyia baş et-
meye çabşan, bir başka
komşu ülkenin topraldân-
na terorisöerins»ğınması ile uğraşan,Ban'dan te-
rör olaytanna cesaretlendirmegetenbir ülkeydi
ElberteMGK önemBdir. Askeriersiyasetemüda-
haleedhordenhvr. MGKnin tartaşmahnnda
askerier çoğu zaman benden daha liberal şe)1e-
ri savunuyoriar. Karşriarmdabazen kendimi da-
ha nrahafazakâr hisseftiğim zamanlar oWa"
Çem, idamın kaldınlması konusunda, öngö-
riilen düzenlemenın nasıl bır süreç ıçinde olaca-
ğını bilmediğıni behrterek "Ama idam cezasmı
Türkhe hem uygulamamaktadır hem de uygu-
lama\Bcağmı, uygulamaıun yanhş obcağnu da
taahhüt etmiştir. Yasal bir değişimin makul bir
süre içerisinde gerçekkşeceğini zannedrjmvm.
AB müzakerelerin başlaması için böyle bir
cezamn obnamast tazun" diye konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Türkiye'nin adaylığını kutladi
Chirac'tan DemireVeAB mektııbıı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Fran-
sa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Cum-
hurbaşkanı Suleyman Demirel'e bir mek-
tup yazarak Türkiye'nin Avrupa Birlıği
(AB) adayhğmı kutladı. Chirac, 2000 yılı
ilkbahannda Türkrye'ye geleceğird bildir-
di.
Türkiye'nin AB adaylığına en büyük
desteği veren üflcekrden olanFransa Cum-
hurbaşkanı Chirac'ın Demirere hitaben
yazdığı mektubun tam metni şöyle: "Aziz
dostum, AB oybiriiği ile Türkiye'ye aday
statüsânü tanı\*rak kardeşBk eHni uzat-
maya karar vermiştir. Kanuni Sultan Sü-
leymanvel Françoısdönemindeaberita-
ruteflkaynaklanançokyödnifa^kflerhıbir
nedcesi olarak Fransa, bn hedefe uUşmak
için hiçbir gayreöen kaçmmamiştır. Bu ta-
ribikaranlanfeviialadederinbirniHttalak
duymaktadır.
Tüm Tûrk mffleti 10 Arahk 1999 tarilü-
ni bir SOB değil aksine bir başlangıç nokta-
sı olarak görmelidir. Arük yeni bir döaeaa
l>aşJaınaktadır,budaTürkty^'yiûyenğegö-
tüırcekbtrortakakrır.BuçetinfakatuıiBâ
dolu yolda, Fransa saygı ve dosthdda Tir-
kiyeyeeş^edecektir.DavetİBİzeicabetfc
2000 yık akbahannda ülkenize yapacagm
devlet ayareti sırasında bu duygıdan Tûrk
miktmei&deetmektenmemnmiyetduya-
cağnTtS^ınCunıhurbaşkaJiı.enderin*iy-
gdanmm kabulünü rfcaederim."
51 sefer
THY'de
2000
iptali
Istanbul Haber Servisi-
THY'den yapılan açıklama-
da, yılbaşında 49'u dış hat ol-
mak üzere toplam Sl tarifeli
seferin, 31 Arahk ve l Ocak
2000 tarihleri için ıptal edil-
diğibildirildi Iptallerin >ol-
cu talebi ofanadığı'' gerekçe-
sıyle yapıldığı açıklanırken,
gerçek neden, THY'nin bılgj-
sayar sistemlerinın 2000 yılı-
na uyum sonınlannın tam
olarak çözümlenememesi
olarak gösterildı THY tara-
findan yapılan açıldamada, iç
hat seferlennin aynen devam
edeceğı kaydediürken ıptal
edilen seferler şöyle:
Uzun menzillı uçuşlar:
Chicago- Kuala Lumpur -
Osaka- Tokyo - Bangkok/
Singapur - Pekin.
Avrupa: Manchester-
Londra - Frankfurt - Münih -
Düsseldorf - Hamburg -
Stuttgart - Nümberg - Hano-
ver-Bernn - Amsterdam - Üs-
kûp-Moskova - Sarayevo -
Sofya.
Ortadoğu. Kahire - Cidde
Türk Cymhunyetleri: Aş-
kabat - Tiflis - Bişkek- Taş-
kent - Bakû.
TMMOB
'Avrupa'da
kendi
Mmliğimide
yer almahyız'
tstanbul Haber Servtsi-
TMMOB Mimarlar Odası
Genel Başkam Oktay Ekin-
d, Türkiye'nin en önemli
zengüüiklerinin "tarihsel
mins"UeH
kâhûrvedoğa"
değerleri olduğunu belirte-
rek, "Bunlanntükfitilmeden
yannlara aktanlması ise ge-
leceğin 'kişilikli Avrupa
üyesı' ohna hedefinin temel
gûvencesidir'' dedi. Ekıncı
yap&ğı yazılı açıklamada,
Türkiye'nin Avrupa Birli-
ği'ne "aday ûye" olmasını
sadece Türkiye için değil,
"Avrupa kültûrü" için de
geç kahnmış bir tarihsel ka-
zarum olarak değerlendirdi.
Helsinki'de alınan karar-
da Anadolu'nun binlerce
yılhk tarih ve uygarlık biri-
krnıimn dekaüası olduğunu
vurgulayan Ekincı, hükü-
metten başta "Avrupa Nfi-
mari Mirasının Korunması
Södeşmesi (1985)" olmak
üzere Türkiye'nin imza ata-
ğı uluslararası sözleşmeler-
deki sorumluluklan yerine
getirmesini istedi. Ekincı,
Kültür Bakanlığı bütçesinin
genel bütçe içindekipayınm
UNESCO'nun önerdiği o-
ran olan yüzde 1 'e çıkanl-
ması gerektiğini kaydetti.
Hükümetten, 1995'ten
itıbaren ilgilibakanlann im-
zasını bekleyen, "Tophı Ko-
nut Fonu'ndan Tarihsel
Semtierin ve Eski Evlerin
Sıhhleştirme ve Onarunma
Yantan" yönetmeliğinin
yürüriüğe girmesini isteyen
Ekinci, aynca Hasankeyf'i
sular altmda bırakacak olan
Ihsu Barajı projesinin yeni-
den ele alnımasmı bekledik-
lennı kaydetti.
ORHAN BİHGİT
9 Arahk Üzerine...Türkiye'nin AB'ye adaylığını açıklayan Helsinki zir-
vesinde, Kıbns ve Ege sorunlannda verdiğimiz özve-
ri üzerine mi öyle bır karara ulaşıldı?
Soruyu, daha başka bıçimiyle de sürdürerek, "Şa-
yet hükümet, adaylık için yapılan öneriyi kabul etme-
diğmizi söyleseydi, zirvede Kıbns ve Ege ile ilgili ola-
rak ulaşılan mutabakat başka türiü mü olacaktı?" di-
ye de bir beyin fırtınalaması yapmak elberte müm-
kündür. öyle bir sorunun yanıt da, Türkiye'nin hem
kendisıne açılan AB kapısını reddetmesi hem de o
kapının içinde bizimle ilgili Kıbns gibi, Ege gibi olay-
larda hiçbir biçimde görüş bildırme yetkısine sahip
olamayacağımıza nza göstermemiz biçiminde veri-
lecekti.
Hükümet bu burgaç içinde kalmamış, duygulan-
nın yerine mantıgını konuşturarak, inci bir diplomasi
stratejisi izlemiştir.
O stratejinin boyutlan, her geçen gün biraz daha
ortaya çıkıyor. Ama biz, şimdilik bildiklenmizle yani
kamuoyuna açıklananlaıia düğümün çözülmesine
yardımcı olalım:
Cuma akşamı geç saatlerde, izlenen baş döndü-
rücü trafik ve estihlen havanın telaşı ile Solana ve
Verheugen apar topar Ankara'ya geldıler. Başba-
kan Ecevit'e doruk bildirisinde Türkiye'yi kuşkuya
düşüren paragraflarla ilgili güvenceleri vermekle ye-
tinmediler; Başbakan'ın isteği üzerine aynı güvence-
lerdoruk toplantısına başkanlık eden Finlandrya Baş-
bakanı Upponen'in yazılı mesajı ile de yinelendi.
Ecevit, bu mesajı "birbelge" olarak nitelendiriyor
ve öyle olduğu için de Solana'nın itirazına rağmen
derhal kamuoyuna açıklıyor. Böylece hem beslenen
kaygılan gıdermeyi amaçlamaklayetinmiyor, aynı za-
manda Atina'nın ileride izleyebileceği bir stratejinin
de önünü şimdiden tıkamış oluyor.
Başbakan, AB üst düzey yöneticilerinin ve ABD
Başkanı'nın, Türkiye'nin adaylığı ile ilgili Helsinki ka-
rannı destekleyen güvencelerinı daha da açıklığa ka-
vuşturan asıl duşüncelerini, önceki geceTRT Vdeki
"Politikanın Nabzı" programtnda açıkladı:
"KKTC için Türkiye Cumhuriyeti var oldukça hiç-
bir tehlike söz konusu olmayacaktır. Dışandan gele-
cek her tehlikeyi göğüsleriz. Bir tehlike söz konusu
olabilir ama.. Eğer KKTC içinden ulusal dayayla ilgi-
li olarak görüş aynlıklan çıkarsa, o bir tehlikedir. Ve-
ya yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla bu-
na dış siyaset kanştınlırsa, bu tehlike olabilir. İçinden
gelen tehlikeleri önlemek KKTC'nin sevgili vatan-
daşlanna düşer."
Ecevit, o konuşmastnda Kıbns ve Ege sorunlan
için, daha önceki yıllarda Türkıye'ye "Su konularia il-
gili olarak önce Yunanistanla sorunlannızı çözün;
mahkemeye gidin, adaylığınızı ondan sonra düşü-
nürsûnüz" denildiğini de hatırlatıyor. Böylece, 9 Ha-
ziran gecesı Türkiye'nin çağnyı reddetmesi karşısın-
da AB açısından bir şeyin değişmeyeceğini belirt-
mekle kalmıyor, 2004 yılında Upponen'in yazılı gü-
vencesine rağmen Güney Kıbns'ın AB ile bütünleş-
mesine gidilmesi halinde ne yapılacağını da söylü-
yor. "KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti de o kadar bü-
tünleşir" diyor.
Başbakan'ın Kurtut Artuğ ile yaptığı söyleşide ay-
nı sorun için verdiği bir başka güvence de Bakû-ls-
kenderun boru hattı ile ilgili. Ecevit, bu projenin Tür-
kiye için yaşamsal önemini belirtmek için, Iskende-
run Körfezi'nin stratejik önemıne değinirken, körfe-
zin Kuzey Kıbns'ın tam karşısında olduğu gerçeğini
bir kez daha tekrartamakta yarar görüyor.
Başbakan'ın önceki gece devlet televizyonunda
söyledikleri, 9 Aralık Helsinki karannda Türkiye'ye
AB kapısını açanlann bilinç altlanndaki gerekçeleri de
ortaya koymaktadır. Türkiye'nin AB adaylığı için ödün
verdiğini ileri sürenlerin, bu konuşmadan sonra Ati-
na'dan herhangi bir tepki gelip gelmeyeceğini iyi kol-
lamalan gerekmektedir.
Tabii, önceki geceki televizyon söyleşisinde 57.
hükümetin AB adaylığından sonra yapacağı düzen-
lemeler arasında MGK'nin anayasadaki bugünkü ko-
numundan rahatsızlık duymadığının açıklanması ile
Helsinki kapılannın aralanışıyta türbanın resmi ku-
rumlarda "özgürlüğe kavuşacağım" savunmak için
acelecilik yapanlann fena halde yanılgıya düştükle-
rinin de özellikle vurgulandığını unutmamak gereki-
yor.
Ecevit, bu tür savlan ileri sürenlerin kendilerini al-
dattığını söyleyerek şöyle diyor: "AB, nüfusunun bü-
yük çoğunluğu Müslüman olan bir ülkeyi -hem de ra-
mazan ayında, tesadüi- kendi içine alıyor. Buna kar-
şı AB içinde ciddi tepkiler var. Özellikle tutucu ke-
sim, bu konuda aramızda din farkı, kültür farkı var di-
ye kaygılannı açıkça söylüyor. Fakat AB Paıiamen-
tosu'ndaki çoğunluk bu kaygılanaştı. Ama aşabilme-
si zor oldu.
Eğer 'Laikliği istemeyenlere de özgürlük tanınsın.
O zaman AB'ye gırmemiz kolaylaşır" diyenler varsa
kendilerini aldatıyoriar. Tam tersine zortaşır. Türkiye
nüfusu Müslüman olan ûlkelerarasında laikliğe, çağ-
daşlığa öncülük eden ülke o/masaydı, o bahsettı'ği'-
niz kişilenn kafasına uysaydık, bize ebediyen AB'nin
kapısı açılmazdı."
Türkiye, AB ile ilgili arşivinde Helsinki karartannı yo-
rumlayan Upponen'in mektubuna nasıl yer veriyor-
sa, AB ülkeleri de Ecevit'in önceki geceki konuşma-
sının tam metnıne aynı gözle bakmalıdır.
Faks:0 212 677 07 62
E-Mail:orhan.birgit@do.nettr.
Türkiye'nin ACSK tepkisi
'Mücadelemiz
NATO'da sürecek'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye, Helsin-
ki zirvesinde Avrupa Gü-
venük ve Savunma Kimli-
ği'nden(AGSK) dışlanma-
sına tepki gösterdi. AB
üyesi ohnayan NATO üye-
lerinin karar alma aşama-
sma katılamayacağına Uiş-
kin karann Ankara'yı tat-
min etmedığini belirten
Türkiye, bu konudakı mü-
cadelesıni NATO içinde
sürdüreceğıni kaydetti.
Dışişlen Bakanlığı"ndan
dün yapılan yazılı açıkla-
mada, AGSK ile ilgili ola-
rak Helsinki'de onaylanan
raporun Türkiye'yi tatmin
etmekten uzak olduğu be-
lirtüerek "Önümüzdeki
dönemdekaohmkonosun-
dakjbeklendkrimizinkar-
şuamnasına yönelik pjri-
şimlerimizi sürdüreceğiz.
Temennimiz AB'nin bizim
durumumuzdaki Avnıpah
mâttefîklerüı kaohmı ko-
nusundatatminkâr bir dü-
zenleme benrleme sağdu-
yusunu göstermesi vebuşe-
kikk tesisi öngörükn NA-
TO-AB ihşkflerinin moda-
Bteleriüzerindemutabakat
sağtanmasında güçlük çe-
kümemesidir'" denildi.
Dışişleri açıklamasında,
NATO'nun Avrupa güven-
ük ve savunmasının temel
örgütü ohnayı sürdÜTeceği
belirtılerek Türkiye'nin
Avrupa kıtasının savunma-
sında Avnıpalılann daha
fazla sonımluluk alması
gerekoği görüşünde oldu-
ğu kaydedildi
Dışişleri Bakanı Ismafl
Cem, NATO Dışişleri Ba-
kanlan toplantısına katıl-
mak üzere yann Brüksel'e
gıdiyor. Cem karar meka-
nizmalanna katılmaya yö-
nelik daha önce Anka-
ra'nm AB'ye sunduğu ve
yamt alamadığı önenleri
tekrar gündeme genrecek.