Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 ARALIK1999 SAU
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
BenekgülKemfiniNeden
Öldiirdü?
Benekgül, daha 18 yaşındaydı. Güzeldi, ye-
tenekliydi, akıllıydı, içe kapanık değil, dışa açık
bir genç kızdı.
Babasını daha 9 aylıkken yitirmişti Benekgül.
Kuşkusuz böyle bir kayıp taze dimağda izler bı-
rakırdı.
Ama o Afyon'da annesi, kardeşleri, akraba-
lanyta bir arada, yaşayabildi çocukluğunu.
1869'da kurulmuş köklü eğitim kurumu Da-
rüşşafaka'ya yatılı olarak gitmesi, aile ocağın-
dan uzaklaşması, onu, içine kapanıp, dünyaya
küsmeye, sorunlann birbirine yumaklanarak
büyüdüğü, nefes alınması güç bir kısırdöngü-
ye itmedi.
Tam tersine, Benekgül sosyal yanı ağırbasan,
otistik çocukların eğitimi konusuyla uğraşan,
heykel ve resim yapan, web sayfası hazırtayan,
yaşamın, eğitimin, bilimin her yanıyla yakından
ilgilenen bir genç kızdı.
Sanat ile olduğu kadar, bilim ile de uğraşıyor-
du. TÜBlTAK'ın liseler arası yanşmasında ter-
moakustik soğutucu projesiyle ikincilik de ka-
zanmıştı.
Sonradan Okul Müdürü Azmi Özkardeş, Be-
nekgül'ü hep, "önünde iyi bir gelecek var" di-
ye motive ettiğini. onun yaşama dönük bir ya-
nt olduğunu söyleyecekti...
Sonradan, yani Benekgül Kavak intihar ettik-
ten sonra...
Evet Benekgül Kavak, bu cıvıl cıvıl kız, ardın-
da bir mektup bırakarak, 18 yaşında, canınakıy-
dı.
•••
Şimdi herkes soruyor: "Benekgül kendini ne-
den öldürdü?"
Benekgül'ün ölümü ile ilgili şimdilik elimizde-
ki tep ipucu, geride bıraktığı mektup.
"Size aç insanlannızla, betorv yığınlannız-
la, cicili elektronik eşyalannızia, 'özgürlük,
adalet, banş, insanhk, niye yaşıyoruz?' so-
rulanyla nice milenyumki yıllar diliyorum.
Ozgünüm sizinle yaşamak istemiyorum...
Yok hocam olmuyor, gücfim yetmiyor, ne-
fes alamıyorum; toplum, toplu top top ya-
malrytz. Ben kendime yer açanm bir nefes-
lik, ama ben yaşayamam insanlar pislik için-
deyken."
Benekgül cumartestgünü kendini yatakhane
penceresinden atarak, ölümü seçmesinin ne-
denlerini böyle açıklıyor.
Bir intihann anatomisini çözmek güçtür. Irrti-
hann ardında yalnız toplumsal nedenler ara-
mak, yapısal, zihinsel, bedensel bozukluklan
veya kalıtm izlerini görmezden gelmek bizi yan-
lışa da götürebilir.
Ama BenekgüPün intihannın gerekçelerine
katılmasanız bile, yaşam biçimimize karşı tik-
sintisini haykınşındaki gerekçelerin haklılığına
katılmayabilir misiniz?
Ardından soruyorlar ve sorguluyoriar hep:
"Değer miydi Benekgül?'
Benekgül, Sait Faik'in öyküsündeki dülger
balığı gibi, birazdahayaşasaydı, kişiliğini biraz
daha katılaştırsaydı, belki ölümü seçmeyecek,
değiştiremeyeceği koşullara isyanını frenleye-
cek, tiksintisini azaltıp dengeleyecek, hatta bel-
ki de kendini çevreleyen yaşama ayak uydura-
caktı.
Bizlerden biri olacaktı Benekgül, ölmeyecek,
fizik yaşamını sürdürecek, önündeki "iyi!" ge-
leceği değerlendirecek, yozlaşmış toplumun
yozlaşmış değerierinden payını alarak, onlaria
bağdaşıp uzlaşarak "iyi biryeriere!" de gele-
cekti.
Ne olacaktı o zaman?
Adı nüfus kâğıdma Benekgül Kavak olarak
geçen birey, fizik yaşamını sürdürecekti. Ama
bunu yapabilmek için de, önce içindeki Benek-
gül'ü öldürecekti.
Şimdi söyter misiniz bana lütfen, Benekgül
kendini neden öldürdü?
Cazi davası
AvukatLardan
savcıya eleştiri
AHMETŞEFİK
TRABZON - Trabzon
Agır Ceza Mahkeme-
si'nde sürdürûlen Gazi
davasında konuşan müda-
hil avukatlar, savcıhğın
savunma makanu gibi ha-
reket ederek savunmarun
bile ileri sürmediği gerek-
çelerle tutuklu sanığın
tahliyesini istediğüıi, an-
cak mahkemenin bu *tu-
zağa düşmediğiııi
r
' öne
sürdûler.
Istanbul'da Gazi Ma-
hallesi'nde 12-13 Mart
1995'te meydana gelen
olaylar snasmda 9 vatan-
daşm ölûmüne neden ol-
duklan gerekçesiyle 20
polısin yargılanmasına
Trabzon Ağır Ceza Mah-
kemesi'nde devam edildi.
Yinnialtıncı duruşmaya
sanık polislerden sadece
tutuklu olan Adem Albay-
rakkatıldı. Sanıklan Üha-
mi Yeiekçi ve Hurşit &-
yıksavunurken. duruşma-
ya müdahil olarak avukat
Remâ Kazmaz ile Metin
Narin katddüar.
Müdahil avukatlar tara-
nndan mahkemeye yapı-
laayazılı başvuruda, sav-
cımn tutumu eleştirildi ve
"aynı saflarda otanamız
gerekeniddiamakamıher
nanlssı ssvunma makaıııı
gtthareketetmektevesa-
n^ıııınııı lıilı ilııi iiıı
mediği gerekçelerie sanı-
ğın tamryesini takp et-
roektedJr" denildi.
Yazılı başvuruda, dava-
nın önemli kanıtlanndan
Adli Tıp Kurumu Balis-
tik Şubeye yazılan mü-
zekkereye henüz yamt
ahnmazken, olayda gör-
güye dayalı bilgüeri olan
ve daha önce tutuklu sa-
nıklann tahliye edikne-
siyle can güvenliklerin-
den duyduklan endişe ile
adreslerini değiştiren pek
çok tanık dinlenmemiş-
kefcr tutuklu tek sanığın
taİfiyesinin istenemeye-
ceği vurgulandı. Yazıda
"neyse ki saym mahkeme
bu tuzağa düşmemiştir"
denildi. Mabkeme heyeti
Adem Albayrak'ın tahli-
ye edilme istemınireddet-
ti ve mahkemeyi 28 Ara-
lık'a erteledi.
Genel Başkan Oymen, Cumhuriyet'in adaylık ve CHP'ye yönelik sorulannı yanıtladı
'AB adıniını Ismet Iııöııü aALtER
CHP Genel Başkanı Altan Öymen,
AB'ye koşullu adayhk statüsünü "rahat-
sKedkJ"bulmaklabirliktehükümetinka-
rannıonayladıklamu belirtti. AB yohmun
CHP hükûmetlerince başlanldığını vur-
gulayan Öymen, AB'nin ulus devlet için
bir tehdit oluşturmadığını ve Avrupa ûl-
kelerinin ulus devletten vazgeçmedikle-
rini kaydetti.
Gazetemizi ziyaret eden CHP Genel
Başkanı Öymen, AB adayhğı ve partisi-
ne ilişkin sorulanmızı yanıtladı:
-AB'ye adayhkta özeflOde Ege'deki so-
nınların Lahey'e götûrülmesi ve Güney
Kıbns'm AB'ye üyeliği konusundaki
ımMİriffcT tepkfleri cekti. Stz ne düsünü-
yonumız?
- Bu iki unsur da rahatsız edici. Bunla-
nn olmaması gerekirdi. Çünkü Tûrki-
ye'ye 1997'deki Lûksemburg karanyla
çifte standart uygulanmışü. Başka ülke-
lere şartkoşuhnayan unsuıiar Türkiye'ye
şart koşulmuş durumda. Şimdi Lûksem-
burg karanndaki yanlışuk telafi edilmek-
tedir. Bu iki noktanın işin içine gümesi
bu düzeltmeyi gölgeliyor. Ama hûkûme-
tin buna rağmen AB'ye adaylık statüsü-
nü kabul etmesi isabetü olmuştur.
-Bu karann Türtdyeiçin anlamı nedir?
Aynca CHP AB'ye nasılbakryor? AB, ni-
metlerinden yararianmak istediğimiz bir
ekonomik Uok mudur? Hukuk ve de-
mokrasi anlayışıyta çağdaş bir uygarhk
âstemi midir? ya da_
- AB, CHP hükümetlerinin başlattığı
yol sonucunda Türkiye'nin varması iste-
nilen bir hedefbr. Bu 1963 'te tsmet Paşa
hükûmetlerince Ankara Anlaşmasryla
açılan bir yoldur. 1963'te bu anlaşma nı-
ye imzalandı?Birkere, Avrupa'nın belırt-
tığınız gibi dünyadaki çağdaşlık çizgisi-
ni temsil ettiği düşünülüyordu. Bu hem
uygarhk seviyesi açısından böyleydi,
hem de ekonomik açıdan. Zaten Türki-
ye'nin daha önceki tarihlerinde Avrupah
ohna isteği hep çağdaşlıkla, ilericUıkle
özdeş bir halde olmuştur. Atatürk'ün işa-
ret ettiği Avrupa uygarlığmın ulaştığı
olumlu aşamalara vanlmak istenmıştir.
- Ulus dcvietle çeüşen bir yanı var mı?
- Ulus devletin dünyadan kalkması gi-
bi bir duşünce hayaldir. AB'dekı ülkele-
rin ulusal tutumlan eskisi gibi devam et-
mektedir. Bu kültürel alanda da böyledır,
ekonomik alanda da. Fransız kendi dilin-
den, kendı edebiyanndan vazgeçmiyor.
Hatta dihni yabancılaştmnaktan koru-
mak için kanun çıkanyor. Son örnek Al-
manya'mn'bazı şirketierinin Ingfliz set-
mayesi taranndan alınmasına karşı gös-
terdiğı tepkıdır. Bunun sonucundane ola-
cagı belli değil ama şu bir gerçektir ki
ulusal çıkariannı tûm ülkeler gözetiyor.
Aynca para bırlıği aşamasnıa bazı ülke-
ICT geçiyor, bazüan geçmiyor. Yani ulu-
sal devlet, ulusal çıkan koruyor. Tabii şu
bir gerçek; bazı açüardanbırhğe gıren ül-
keleraı kanunlannıve uygulamalannı or-
• Altan Öymen: "Avrupa Birliği, Türkiye'nin varması istenilenbir
hedeftir. Bu 1963'te îsmet Paşa hükûmetlerince Ankara Anlaşması'yla açılan
bir yoldur. Türkiye'nin daha önceki tarihlerinde Avrupalı olma isteği hep
çağdaşlıkla, ilericilikle özdeş bir halde olmuştur."
tak bir standarda getirmeleri gerekiyor.
Bu zemin üzehnde "karşıhkh bağunh-
hk" oluşuyor.
-Son günlerde partinizüye yenifemele-
rryle meguL Üyevenikmede nasılbiryön-
tem izliyorsunuz? Ozelfikk shil toplum
mücadelesinde öne çıkan isimleri partini-
ze üye yapmada bir gayretiniz var mı?
- Uye yeruleme süreci birkaç aşamah-
dır. Bırinci aşama bu pazartesi akşamı
(dün) sona eriyor. Bu aşamada partımizın
şimdiye kadar listelerinde yazılı olan
kimseler halen üye ohnaya devam edı-
yorlar mı, etmiyorlar mı? Bu sorunun ce-
vabı ortaya çıkacak. Bunun için üye lis-
teleri ilçelerde 49 gün askıda kaldı. Yön-
fa yazümış, öhnüş insanlarvar, başka par-
tilerden aday olmuş üyeler var, ya da o
isimde bir kımse yok ortada. Gelenler bi-
zim asd üyemiz. Kaç kişi geürse gelsin,
bunun sayısı şu da olsa bu da olsa hiçbir
ödün yok. Yalnız biz gerçeği bilelün.
Hangilen ilçe merkezine gelecek kadar
sorumluluk taşıyor. Eğer 49 gün içerisin-
debuzahmetekatlanmazlarsa bunlarsan-
dığa gitme zahmetine katlanmazlar. Git-
seler de başka partiye oylannı verirler.
tkinci aşaması da hakikatte üye olduk-
lan halde, üyesi olduldan partinin kuram-
lannda görev aldıklan halde listelerde
isimleri olmayanlar var. Parti meclisi lis-
tesınde bulunan 4 arkadaşunızm üye ka-
Bunu anlayacağız. Bir yandan da yeni
üyeler, paromize üye olmak isteyen genç-
ler geliyor. Bu zemin üzerinde partımızin
yapısmı yenilemiş olacagız.
- Bu süreçte daha önce partiye hiç ks-
yıt yapormamış olanlar da üye olabilryor
mn?
- Bu süreçte değil. 20 Aralık'tan itiba-
ren yenilere üye olma yolu açılacak. Bir
araverdikki yeniden üye olacaklarla üye-
liğini yenileyenler birbirine kanşmasm.
- Shü tophım örgütterinin önemli bir
bölümünün istemleri CHP fle örtöşûyor.
CHP'nin asd beslenmesi gereken kaynak-
b r bunlar. Ama sendikalarla. shil tophım
örgfideriyie CHP'nin üişkisi. ohnasıgere-
Öymen KESK'i ziyaret etti
CHP Genel Başkanı Altan Öymen, dün parti mecfisi
üyefcriylebirlkteKannı EmekçifcriSeodikalan Konfe-
derasyona (KESK) Gend Merkezi'ni ziyaret etti. CHP
Istanbul & Merkezi'nden Taksim'deki KESK Genel
MerkezTne yür^yerek giden Öymen ve PM öyeleri,
ICESKGentlBaşkiuuSrj'amiErdernveyönetirnkuru--
hı tyeleritaranndan karşılandı. ÖŞmen, ziyaretsırasın-
da yapOğı konuşmada CHP'nin emegm haklannm sa-
vunuhnasmda her zaman KESK'in yanında okTuğum
söytedi Memuriarm enfiasycm karpsmda sefalet son-
rmda olduklannı belirten Oymen "Ekonomik zorhık-
lan çahşanlarm sutına yükiemeyi hükümet bir pofiüka
haane grtinniştir" dedL KESK Genel Başkanı Si>ami
Erdem de CHP ziyaretini otaunla karşıladığım betirtti.
Sahtesendika yasasna kar^çdaş dönoninde CHP'den
d€5tekaklıklanm&de«knEnkra"Ekononuksıkın-
tüarâa fatura hep çahşanlara çıkanhnıştır" dedi.
(Fotoğraf: HATTCE TUNCER)
tem de şu: Askı listelerinde adı olan her-
kes nüfus kâğıdı sureti ve 3 milyon Uray-
labirlikte ilçeyemüracaatederek bir form
dolduracak Bizzat gelmezse o aktıf üye
ohnaktan çıkacak. Bu niçüı böyle? Çün-
kü eski listeler fevkalade düzensiz ve sağ-
uksız. Örneğin üye görünen kimse 7 de-
yıtlan bulunmuyor. Şahsen Beşiktaş de-
legesiydim. Partinin genel başkanıyun,
Beşiktaş listesinde adnn çıkmadı, Çanka-
ya'da çıku. 23 Nisan'a kadar bu aşama-
lartamamlanacak. Biz böylece bileceğız,
kaç aktif üyemiz var, kaç üyemize gözû-
müz arkada kalmadan görev verebUiriz.
ken düzeyin atanda değfl mi? Bu örgötfe-
rin katkdiannı, gücünü partiye katma yö-
nfinde özel bir çabanız oiacak mı?
- Biz demokratik kitle örgütleriyle ge-
nel başkanlığımdan beri yakın ilişkiler
içindeyiz. Bunlardan bir kısmıyla ortak
toplantüar düzenledik. Sendikalar top-
CHP'>
de üye kayıdarı son lıafta üdye katlaııdı
MUTLUSERELİ
ANKARA-
Yargıtay Cum-
huriyet Baş-
savcıhğı veri-
lerine göre 1
milyon 950 bin
üyeli CHP. başlattığı üye yenile-
me işlemlerinde ancak44 bin sa-
yısma ulaşabildi. CHP'de geçen
hafta içinde 21 bin üyenin kay-
duıı yenüediği ve kaydmı yeni-
leyen üye sayısının 44 bine ulaş-
üğı bildirildi. CHP Genel Sekre-
teri Tarhan Erdem. henüz genel
merkeze ulaşmayan başvurular
da eklendiğı zaman bu sayınm
70 bini bulacağını söyledi. Par-
tideyöneticilik yapnğı halde, as-
krya çıkanlan listelerde adlan ol-
madığı içinkaydını yenileyeme-
yenüyeler için, ocakya da şubat
ayında yeni bir başvunı takvimi
belirlenecek.
CHP'nin 25 Ekim'de "Türld-
ye'ye sahîp çık, ka>dun yeııfle''
sloganıyla başlattığı üye kayıt-
laruu yenileme kampanyası için
başvuru süresı dün akşam sona
erdi. Başvurulann genel merke-
ze ulaşması için tanınan süre ise
20 Aralık akşamı sona erecek.
Yaklaşık 1.5 ay içinde ancak 23
bin üye kaydmı yenilerken, ge-
çen hafta içinde başvurulann yo-
ğunlaştiğı ve 1 hafta içinde 21
bin üyenin daha kaydmı yenile-
diği bildirildi. 20 Arahk'ta ge-
nel merkeze ulaşacak başvuru-
larla birlikte bu saymın 70 bine
ulaşacağı tahmin edüiyor. Tûıki-
ye geneUnde başvurulann en yo-
ğun olduğu illerin Istanbul, An-
kara ve tzmır olduğu beürtıldı.
Ankara'da 5 Aralık'ta 6 bin 147
olan başvuru, bir hafta içinde 13
bin 648'e ulaştı.
Tarhan Erdem, başvurulann
son hafta yoğunlaşmasının iki
nedenden kaynaklandığını belir-
terek "Birmcisi, icefcr paralan-
nı göndermht)rlanü. Belli bir ra-
kama ıüaşma\ı beklnorlanü.
tldncisi de tophımumuzun genel
'son güne bırakma alışkanlı-
ğı'ndan kaynaklanryor'' dedı.
Erdem, dün öğle saatleri itiba-
nyla parası yannlan 44 bin üye
olduğunu kaydetti. Partiye yeni
kayıt olan ve aday üyelik süreci-
ni dolduran kişilerin de bu liste-
ye ekleneceğıni ammsatan Er-
dem, "2000 y * yaz ortasında
CHPûyderininsa>ısnun350bin
ie 500binarasmda otacağn tah-
min edryonnn" diye konuştu.
Başvurulann son hafta hızlan-
masrmn, ilçelerin, başvurular
için kişi başına 3 milyon lira ol-
mak üzere toplanan paralan *^e-
poya \-anrmak amaa>1a bektet-
mekrinden ka>nakiandığı'' ıleri
sürüldü. CHP Genel SekreteT
Yardımcısı Bekir VurdagüL bu
iddıanın doğru olmadığını, kayıt
yenileme işleminin parti denet-
menleri tarafindan da ızlendiği-
ni anımsatarak "DçelerimizİB
böyie bir şey yapacağmı sanmı-
ymraz" dedi. Partinin çeşitli ka-
demelerinde yöneticilik yapağı
halde, 25 Ekim'de askıya çıkan-
lan listelerde adlan bulunmayan
üyeler içinyeni bir formül geliş-
tirilmesi kararlaştınldı. Yaklaşık
3 bin kişinin bu durumda oldu-
ğu belirtilirken, 2000 yıh ocak
ya da şubat aylan içinde bu kişi-
ler için ayn bir başvTiru takvimi
düzenleneceği bildirildi. Bu uy-
gulamayla ilgUi kararParti Mec-
lisi'nin görüşmesinden sonra
netleşecek. Yeni üye yazım yö-
neüneüği ve genelgesinin de ha-
zırlandığı bildirildi. 1 Kasım'da
durdurulan yeni üye kayıtlanna,
yeni yönetmelik doğrultusunda
ocak ayının ikinci haftasından
itibaren devam edileceği belir-
tildi. 9 Eylül-1 Kasım tarihleri
arasmda partiye yeni kaydolan
30binkişiiçindeyeniyönetme-
lik doğrultusunda kayıtlannın
düzenleneceği bildirildi.
lantüanmıza katüıyorlar, biz onlann top-
lantılanna katüıyoruz. Partiye üyelik açı-
sından elbette ki bu kesimlerden katıum-
lann artması çok memnuniyet vericidir.
Ama bunu onlann tercihlerine bmıkıyo-
ruz. Bunun için zaten bütün örgüuerimi-
ze bu konuyu bildirmiş bulunuyonız.
Kendi bölgelerindeki, çevTelerindeki ör-
gütlerle, şubelerle temaslannı geliştirsin-
ler, bunu istiyoruz.
- CHP'ye yönefik eteştirikri yamttar-
ken, "Biz çok şey yapıyoruz ama medya
yansıtrruyor" yönündekiaçıldamamzdflt-
kat çetdcL CHP'nin halka ulaşmaktaki
tek araa kitle iletişim araçlan mKur?
Çiınlrii mpdva dpstfgnhnactan da ahnmg
başan örnekleri var. Örneğin MHP. Aym
şe\ FP için de geçeril
- Haklısınız. Ancak benim bu konuda-
ki açıklamam bır gazeteci olarak medya-
ya eleştiri niteliğinde. Çünkü, bakıyorum
gazeteciUk açısından enteresan şeyler
ohıyor mitingleTİmizde, çahşmalaruruz-
da. Onlar bunu nasıl fark etmediler diye
eleştiride bulunuyorum. Mesela bizım
Babaeski'dekitanmmitinginde lObinci-
vannda insan vardı. Söylenen sözler de il-
ginçti. Magazinsel olarak da ilginç sah-
neler vardı. Ayçiçeği demetleriyle, biçer-
döver üzerindekı çiftçi kadınlann göste-
rileriyle her açıdan enteresan görüntüler
arzeden bir mıtingdi.Hiçbirgazetede çık-
madı. Hâlâ hayretler içindeyim. Biz de
zaten daha çok gezilerde gördüğümüz il-
giye önem veriyoruz. Mesela 24 il gez-
dim parti merkez yürütme kunılundaki
arkadaşlarla birlikte. MYK toplantısuu
başka illerde yaptık. Biz halkın arasmda
faalıyet göstermeye gayret ediyoruz. Ba-
sımngeçmeyeceğini büe bile 3-4 gün ön-
ce depTem bölgesindeydik. Bolu, Düzce,
Kaynaşh. Bölgede Kadıköy Belediye-
si'nin kurduğu çadırda 500 kişiye yemek
veriyorlardı. Gazıantep Belediyesi'nin
büyük çadın var. Aym gün Ankara Çan-
kaya Belediye Başkanımız çay veren, tost
veren bir çadn- kurdu. Yenimahalle Bele-
diyesi Bolu'da kuruyor. Biz deprem böl-
gesinde bunlan davul zumayla yapmıyo-
ruz ama bütün bunlar bölgedeki gazete-
cilerin gözleri önünde oluyor, ancak yer
ahnıyor.
- CHP'nın barajı geçmemesini şans sa-
yanlar da oldu. Denildi ki: CHP'nin önü-
ne tarihi bir nrsat çıkü; sendikalan, srvü
tophım örgütlerini yanma alarak, tarihin
ea ÖBemli pariamento dışı demokratik
muhakfetini örgütleyebflir. Bunu yapar-
sa ksa sürede yeniden DcrJdar adayı obt-
bffic Bu doğru bir değeriendirme miydi?
- Burada sivil toplum örgütlerinin de
tavrmı göz önünde bulundurmak lazım.
Sendikalann sosyal güvenlikle ilgili top-
lantüanna kaüldık, otobüslerimizi ver-
dik. O hallerde gittiğıniz zaman organi-
ze edenin isteğine uymak gerekır. Mese-
la kimi toplantüarda partinin bayTak kul-
lanmasını istemediler. Çünkü onlar çeşit-
li gruplan toplamışlardı. Biz de kendi mi-
tinglerimize davet ederiz, onlardan da ka-
tüanlar olursa memnuniyet duyanz. Bu
ihşkileri iyice geliştinnek lazun. Mesela
biz Sosyal Güvenük Yasası konusunda
ortak komisyonda çalışmalar yaptık. Bu
çahşmalan ileride daha yoğunlaştıraca-
ğız. Sivil toplum örgütlerinin bazılan
"Biz siyasete katümavaeağH" diyor. Her
partiye eşıtiz dıyen örgütler de var. Ortak
noktalarvarsayine büiikte hareketetme-
miz lazun. Çünkü bünyeleri değişik bun-
lann. Siyasi partjler iktidara gehneyi he-
deflerler. Öteküer sivil toplum örgütü ola-
rak kalmak ve siyaseti etidlemek isterler.
Birlikte siyasi iktidara yönelme imkânla-
n da vardır. Bunlan kullanmak her iki ta-
rafin isteğine bağlıdır. Yanı sadece bizim
partinin "Hadi getin arkamdan" demesi
doğru ve gerçekçi olmaz. Sivil toplum
örgüûeri fevkalade önemlidir. Ama sivil
toplum örgütleri tek başına iktıdar ola-
maz. Siyasi partiyle birükte olmaya ihti-
yaçlan var. Siyasal partiler de tek başla-
nnaikn'dar olamazlar, onlann da srvü top-
lum örgütleriyle birlikte çahşmaya ihti-
yaçlanvardu-, . +
NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oralcalisiar@turk.net
Avrupa Biriiği'nde başımıza neler ge-
lecek korkusu içindeyiz. Anlaşılan, en
çok da mutfak küttürümüz, bu büyük
çağdaşlaşmadan nasibinialacak! Iddi-
aya göre ve cümle TV ve gazetelerimi-
zin 'magazin' ağıriıklı haberierine göre,
AB'ye girdiğimiz an kokoreç keyfimiz
sona erecek. Doğrusunu isterseniz, bu
konu beni pek ilgilendirmese de, halkı-
mızneyapacak merakından, tşkembe-
den atma, işkembe haberlerini merak-
la izliyorum.
Kokoreççilerin, endişe içinde bu ha-
berierden 'iş kaygısına' düşürüldükleri
görülüyor. Adamlar, işi gücü bırakıp
sanki bizim işkembelere sanlacaklar-
mış gibi bir hava yaratıldı. Halbuki, bir-
kaç haftaönce Strasbourg'da karşılaş-
tığım Avrupalılar, mutfak kültürümüz-
den çok, karakol kültürümüzle, yargı
kültürümüzle ilgileniyoriardı. Adam as-
ma konusundaki kararlılığımızdan vaz-
geçip geçmeyeceğimizle ilgileniyoriar-
dı.
Statükoyu savunantar Avrupa Birii-
ği'nden pek memnun değiller. Onlar,
şimdiye kadar kimsenin kanşmadığı
koşullarda yurttaşlanna istedikleri mu-
ameleyi yapabilmeninözgüriüğünü ya-
şıyorlardı. Belki de yaptıklan işkence-
terden sonra, kendilerini rahatlatmak
için bir işkembeciye gidip, işkembe
Kokoreç Yemeden Nasıl
Yaşayacağız?
çorbası içip kokoreç yiyorlardı. Onlan
tamamen anlıyorum. Bundan sonra, bir
de dışarıdan birileri gelip, "Yapma" di-
yebilecekler. Dayağa kanşacaklar, me-
mur maaşlarına kanşacaklar, mahke-
melere kanşacaklar, Yunanistan'la çı-
kan kavgalara kanşacaklar; velhasıl ne
kadar kanşmasını istemediğimiz şey
varsa karışıp işleri zoriaştıracaklar.
Sağcılann bir kesiminin, statükocu-
lann, despotlukyanlılannın yeni durum-
dan hoşnut olmamalarını anlamak
mümkün. Çünkü onlann tekerlerine ço-
mak sokulacağı. işlerini eskisi gibi yü-
rütemeyecekleri açık. Kokoreççileri de
anlıyorum; adamlartezgâhlannı, ekmek
teknelerini yitirebilirler. Ama, demokra-
si yanlılannı, özgürlük taraftarlannı, uy-
gar dünyanın bir parçası olmak iste-
yenleri, solculan, sosyalistleri anlamak-
tagüçlükçektiğimi belirtmeliyim. Yıllar-
ca 'Onlar Ortak Biz Pazar' sloganlan
atmış bir sosyalist olarak, Batı'nın ka-
pitalistlerin egemenliğindeki dünyası-
na girmeyi, bugünün koşulları açısın-
dan, emekçilerin ve tüm emeğiyle ge-
çinenlerin lehine oiduğu inancındayım.
Neden mi? Evet, AB kapitalistlerin
egemenliğinde. Ancak, bu ülkelerin
içinde yoğun bir işçi sınıfı ve sendikal
hareket var. Bu açıdan, Türkiye'nin
emekçi sınıfları kendi sınrfsal çıkarian-
nı savunmak açıstndan daha demokra-
tik bir ortam bulacaklar. Haklan, daha
sıkı güvence attına alınacak. Helsinki
zirvesine ev sahipltği yapan Finlandi-
ya'nın nüfusu 5.5 milyon civannda ve
bu nüfusun yüzde 25 kadan sendikalı.
Türkiye'nin nüfusu 65 milyon, neredey-
se Finlandiya'daki kadar, yani 1.5 mil-
yon sendikalı var.
Türkiye'deki emekçiler, oralarda ka-
zanılmış haklan kullanabilmek açısın-
dan daha fazla olanağa sahip olacak-
lar. Aynca, bugünün Türkiye'sinin te-
mel sorunu, bunuva haklannın kazanıl-
ması. Yani serbest pazarlık, özgürce
örgütlenme, demokratik bir siyasi par-
tiler yasası veseçim ortamı, insan hak-
lan, özgürlükler, demokrasi bugünkü
temel ihtiyaç ve hedeflerimiz. Avrupa,
yüzyıllar süren burjuva devrimiyte bu
haklan kazanmış. Türkiye ise tarihi geç
yaşıyor. Birçok hak, yukandan ve baş-
ka ülkelerin deneylerinden aktanlmış.
Tabii bütün bu haklann kazanılması için
de büyük mücadeleler verilmiş, büyük
acılar yaşanmış.
Türkiye'nin Avrupa Biriiği'neaday ol-
masının arkasında da iki yüz yıllık bir
demokrasi birikimi olduğunu unutma-
mak gerekir. Ancak, şimdi Avaıpa halk-
larının kazanımlanndan, onlann birikim-
lerinden yararlanacağız; onlann geçti-
ği yollan, onlann da desteğiyle daha kı-
sa sürede geçmek olanağını elde ede-
ceğiz.
Evet, kokoreç işi biraztehlikeye gire-
cek, kokoreçe alışmış kültürümüz zor-
lanacak, tıpkı işkenceye, halka kötü
muameleye alışmış görevliler gibi. Ne
yapalım, katlanacaklar.y\vrupa'nın ka-
pitalist birliğine karşı Avrupalı emekçi-
lerle yeni cepheler, yeni demokrasi ve
özgürlük kavgalan yapabilmek İçin
geçmişten daha güçlü olduğumuzu da
unutmayalım. Burada, bütün sorun
"milliyetçi" önyargılan hem solda hem
sağda nasıl aşabileceğimiz. Devlet gi-
bi düşünmek yerine yurttaş gibi düşün-
mek bütün mesele. Şimdi, sanki böyle
bir dönüşümü yaşayacağız gibi...
Çuvalda
3 ceset
bulundu
\urt Haberfcri Ser-
viâ - Bingöl'ün Genç
ilçesi Dedebağı knsa-
lmda çuvallar içerisin-
de, PKK'liîere ait oldu-
ğu bildirilen 3 ceset bu-
lundu. Araştjrmada, i-
ki erkek, bir kadm ce-
sedinin, PKKTilere ait
olduğu, militanlann
muhtemelen örgfit içi
hesaplaşma sonucu in-
faz edilmiş oldukları
belirtildi.
Yaklaşık fld ay önce
Hakkâri'nin Çukurca
ilçesinin Uzundere
bölgesinde PKK'lüer
tarafindan pusuya dü-
şürülerek kaçınlan 6
geçici köy korucusu
önceki gün serbest bı-
rakıldı. Geceyi dağda
geçiren koruculardan
biri donarak yaşamını
yhirdi.