18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet § tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönctmem. Orhan Erinç # Gcnel Yayın Koordınatönr Hikmet Çetinkaya # Yazıışlen Mudûrii Ibrahim Yıldız • Sorumlu Mudur Fikret llkiz Haber Merkezı Müdünr Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser tsühbarat: Cengiz Yüdınm • Ekonorru. Özlem Yözak» Kültür Haadaa Şenköken • Spor: Abdfilkadir Yicelman • Makaleler Sami Karaören • Düzeltme Abdnllah Ytncı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğtu • Bılgı-Bclge- EdibeBBğra#YurtHaberlen MehmetFaraç Yayın KunjJır tlhan Selçuk (Başkan), Ortan Erinç, Oklay Knrtböke. Hikmei Çetinkaya. Şöknuı Soner. Ibrahım > ıldız. OrhanBurjah,MustafaBilba>, Hakan Kara. Ankara Temsdcısı. Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No 125, Kat.4, BakanUdar-Ankara Tel 4195020(7 hat), Faks 4195027 •lzmırTemalcısı SerdarKıak. H ZıyaBlv. 1352 S 23Tel 4411220, Fafcs 4419117 • AdanaTemsücısı ÇetinYiğenoglıı. inönüCd. 119 S.No:lKat.l,Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Mûessese Müdurû. Üstün Akmen 9 Koordınatör Ahmct Konıkan • Muhasebe Büknt Yencr • tda- re Hüseyin Gürert Bılgı-lş- lem Nail Ina] • Satış: Fazilet KmiM MEDYA C: • Yönetım Kunılu Etaşkanı - Genel Müdür GBIbin Erdaru # Koordmatör Reha Iptmaa 0 Genel MüdürYardımcısı Sevda Çoban Tet 514 07 53 - 513 95 8O-513846M1, Fab.5138463 Yayımlayaa *e Basan: Venı Gün Haber Ajansj, Bssuı ve YayıncıJjk A.Ş TüAocagı Cad 39 41 Cagaloğlu 34334 laanbul PK 246 - Sırkecı 34435 taanbul Tel (0/212)51205 05 (20 hal) Faks (0(212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 14 ARALIK 1999 tmsak. 5.40 Güneş:7.14 Öğle: 12.05 Ikindi: 14.23 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.12 Şener Şen TYapolyon' • ANKARA (AA)- Pamukbank'ın yenı kredi kartı filmınde Şener Sen 'Napolyon' rolûnde. Şen, fılmde Napolyon kıhğında para yenne kredi kartı kullanımmı eğlenceli bır dille anlatıyor. Şen'in kostümü, Napolyon'un üniformasLnın aslına uygun özel olarak dikildi Tiınzmde tanıtım atağ. • ERZURUM(AA)- Tunzm Bakanlığı Müsteşan Nevzat Saygılıoğlu, 2000 yılında tunzmde hedefin en az 9 nulyonun üzennde turisti Türkıye'ye çekmek oldugimu belırterek "Ağırlığı insan olan yeni bır tanıtım atağı başlatıyoruz" dedi. 40 milyon dolarlık bir tanıtım bütçesi ayırdıklannı belırten Saygıhoğlu 10 proje üzennde çalışıldığını belırtti. • Saygıhoğlu "Tanıumda parolamız: Ceşıtlıliği kucaklama. Tarih, kûltür, insan ve diğer birçok şeydeki çeşitliliğirniz gözler önüne serilecek" dedı. Artvin'de su sorunu • AKTVİN (AA) - Artvin Beledıye Başkanı Emin Özgün, kentin en büyük sorununun sağlıklı içme suyu olduğunu. Naşop Deresı'nden sağljıan suda zaman zaman tenyaya rastlandığının belırlendıgını söyledi. Özgün, "Yosun ve hayvan dışküanndan dereye kanşnğını tahmın edıyoruz. Suyumuz istenilen sağlık ölçüsünde değıl Öncelıkle derenın üstünü kapattık. Suyun yabancı maddelerden anndınhnası ıçın standartlara uygun bir antma tesisı yapacağız" dedi. Dünyamn en büyük çanı • WASHEVGTON (AA) - ABD'nin Kentucky eyaletındeki Nevvport kentine yerleştırilecek 33 ton ağırlığındaki dünyanın en büyük çanının, ılk kez yeni yıla girerken çajtnacağı büdirildi. "Dünya Banş Çanı" olarak adlandınlan bronz çanın etrafinda, 31 Aralık günü sabahından ıtıbaren danslı kutlamalann başlatılması planlanıyor. Çanın ıçindeki ses çıkarmaya yarayan tokmağın ağırlığı 3 ton. Hîtft anıtı • KONYA(AA)- Konya'nın Beyşehir ilçesine bağlı Sadıkhacı beldesı yakınlanndakı Eflatunpınar Hitıt Anıtı ve havuzunda 3 yıldır aralıklarla yürütülen kurtarma ve temızlik çalışmalanrun bu yılkı kısrru tamamlandı. Anıtın büyük bölûmü gün ışığına çıkanldı. Arkeolog Sırn özenir 6.55 metre yüksekliğindekı anıtın önemh olduğunu belirttj. Özenir "Güneş tannçası, firtına tannsı, dağlann ve yeraltı su kaynaklannın tannlan ıle sadece yazıh metinlerden tanıdığumz pınar tannçalannı açığa çıkaran bu kaa Hıtitler'in aşağı ülkesınde, Hitit panteonuyla ılgili bılgilenmıze şımdiden yenilennı katıyor" dedi. UNICEF ve DÎE Raporu'na göre çocuk suçlulann yüzde 98'i yetişkin cezaevinde Çoculdarm kara tablosuANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bırleşmış Mıllet- ler Çocuklara Yardîm Fonu (UNICEF) ve DevletIstatis- tik Enstitüsü (DtE) tarafin- dan yapüan araştırma sonu- cu hazirlanan rapor, Türkı- ye'nin "ÇocukHaldanSöz- leşmesrnin gereklennı ye- rine getirmekten hâlâ uzak olduğunu ortaya koydu. "Türldye-deÇoculdarm Du- nunu" başhklı raporda, ül- kede sadece 6 çocuk mah- kemesı olduğu ve 1997 yı- lında hükıimgryen çocukla- nn sadece yüzde 2'sının ço- cuk ıslahevleri ve hapisha- nelerine alındığı vurgulana- rak "Çocuklann çoğu, ye- rkkinlprp aif hapfahanrintip tutulmaktadır ki bu da sos- yal ve psikotojik genpmkri açısındanyıkKHhr" denildi. Raporda, Tûrkiye'de 8 yıllık kesintisız temel eğin- me geçen Mıllı Eğıtım Ba- kanhğı'mn henüzlîkögreüm alanındakı taleparüşını kar- şuayacak fızıksel kapasıte ve eğıolmış personele sahıp ol- madığı belirtildi. Devlet okullannda eğıtmin parasız olmasına karşın aılelenn kı- tap maliyetlerinın altuıda ezilmeye devam etüğı vur- gulanan raporda, "Çocukto- n okula göndererek, çalış»- rakddeedebileceklerigEİr- den vazgeçmeniıı matryeti ekkndiğinde, eğitimin ma- Byeti görece yoksui aileier içjnengelkyiciotmaktadjr'' saptaması yapıldı. 1998- 1999 öğreüm yılında ilköğ- retim okullannın yansın- dan fazlasında buieştuılrfliş suııflarda eğıtım yapüdığı- na ışaret edilen raporda, "Bunlarm ysüdaşık yüzde 40'ında beşsuuf birarada eğüinı gönnûşkrdk Devnm- sızhk ve okul terk orantan Tûridye'dekaygı ayandinuı kooutardır.Otaıhıteıkeden larsalkesmdeki çocukbnn yüak25i,kerttekierinyüz- de 30'u okuDarm flgflerini çekmediğüıi söylemiştir" bulgulanna yer venldı. Raporda, arastırma so- nuçlanndan elde edilen şu saptamalara da yer verildi: • Türkiye'de okuma-yaz- ma bılmeyenlenn oranıyüz- de 26'dan yüzde 14'e in- miştir. Ancak toplumsal cın- siyetler arasmdakı fark hâ- lâ yüksektır. Okuma-yaz- ma bılmeme oranı kadın- larda yüzde 26, erkeklerde yüzde 6'dır. •Doğumlann yüzde26'sı kayda geçınlmıyor. • Özürlü çocuklann sayı- sı 1.1-3 milyon arasındatah- UNICEF'in raporuna göre Türkiye hala Çocuk Haklan Sözkşmesi''ııin gerekkrini yerine getiremryor. min edilmektedir. Bu çocuk- lannokuUaşma oranı ıse yüz- de 2. Ozürlûlerin eğitun ve ıstıhdamı sınırh. • Anne ölüm hızı son 25 yılda yüzde 75 azaldı. • Son 10 yılda bebek ölüm hızı yüzde 20 azaldı. Ancak bölgeler arasındakı farklıhklar sürmektedır. • Çocuklann yuzde 95'i anne sütüyle besleniyor. 5 yaş altı çocuklann yüzde 10'u düşük kıloludur. • 1993-1998'de bebek- lerm yüzde 19'u ıstenme- yen gebelıkle doğdu.» Her 100 gebeiıkten 15'i kürtaj- la sonlandınlıyor. • Türkiye nüiusunun yüz- de 20'sı yoksulluk suunnda. • 1987tarihhÇocukMah- kemelen Kanunu, her üdeve nüfusu 100 buu aşkın her ılçede çocuk mahkemeleri kuruhnasmı öngörmektedir. Oysa Tûrkiye'de şu anda 6 çocuk mahkemesı bulun- maktadır. Tûrkiye'de süa- yönetımbölgelerinde ve ola- ğanüstü hallerde suç ışleyen çocukJar, asken mahkeme- lenn kapsamına gınnektedir- ler. Bu nedenle de 1997'de 11-15 yaş arası çocuklann yüzde 40'ı çocuk mahke- melerinde yargılanmıştır. • KırsaJ kesımde çocuk- lann yüzde 15'i, kentlerde yüzde 4'ü çahşıyor. Talim Terbiye Kurulu, çağdışı, gayriciddi, bilimsellikten uzak ve önyargıh olmakla suçlandı OğtetmenlerbakanhğadavaaçhEBRUTOKTAR ANKARA - Milli Egirim Ba- kanlığı 'nın okutuhna sürelen do- lan lise edebıyat kıtaplannı çağ- daş bır anlayışla yenılemesı ıçin kendı öğretmenlerinden ohışturdu- ğu komısyon, "hazırtadığı Idtap- tann" Talim Terbıye Kurulu tara- findan "ga>Tİciddi,gerçekdıSJ,bi- tiınseflikten uzakveönyargdı" ge- rekçelerle reddedılmesı üzerine "Ankara Idare Mahkemesi"ne başvurdu. Lıse edebiyat ders kıtaplannı yenilemelen ıçm Ankara îl Millı Eğitun Müdürlüğü'nde görevlen- dınlenMûnewerOğaıı,AliTürk- seven,SanaŞafak, Mustafe Taner Gûzel, Sevda Tosun, Hür Pbiat, NecdetKök,ManmutYüceti,Gü- iayKüçüktepe,OğıızKavmık,Eser Demirkan'dan oluşan Edebiyat • Okutulma süreleri dolan lise edebiyat kitaplarını çağdaş bir anlayışla yenileyen öğretmenler Talim Terbiye Kurulu'nun raporunu gayriciddi olarak değerlendirerek söz konusu idare işleminin iptalini istediler. fedmisyonu; Milli Eğitim Bakan- hğı aleyhine Ankara İdare Mah- kemesi'nde dava açti. Hazırladığı kıtaplann TalimTer- biye Kurulu'nca gayn cıddi ge- rekçelerle reddedıldığme ışaret eden komısyon, söz konusu idare işleminin iptalini ıstedi Dava di- lekçesınde, "Gerek Milli Eğitim BakanhğıDersKjtapbn Yönetane- Uği'ne gerekse şartnameye uygun olarak hazuianan tastak Idtapia- rm; bffîmseffikten uzak,incdeyen- lerin sfibjektif ve Idşisel görüşİeri- ni yansrtan raporlara itibar edile- rekTalim Terbiye Kurulu'nca uy- gun bulunmamasına itişkin dava- h İdareişleminin iptaEgerekir dö- şüncesmdeviz" denildi. Gûnümüz yazarlanndan alınan okuma par- çalanrun Tahm Terbıye Kurulu'nca "ideoJojik sloganlar" olarak de- ğerlendınldığuıe işaret edilen di- lekçede,TalimTerbiyeKurulu'nun yanhş ve eksik bügileri de şöyle anlatıldı: "Davaafarm Atatürk ûn dBdev- rimİBe uygun birTürkçe kulbııa- rak hazırtadıkbın tasbk khapta, müfredat prognunmda adfauı ge- çen yazartenn eserlerinden abnü yapıkrken,' Nâzım Hikmet, Oktay Akbal, Nermi Uygur, Meüh Cev- det Anday gibi yazar ve ozanlar- dan söz edflmea, müfredat prog- ramma aykm oiarak görûhnekte veörnelderintektaraflıseçâd^ibe- Krtihnektedir. Adı geçen yazar ve (KanbnnbugünTürkçeninyeryü- zûndetanKataıasındakatkianyad- SDUunaz.IncelemedninIdşiselyo- rum ve düşünceleri ile banlann reddedOemeyeceği açıktnu Sinemasanaafleigfllolarak adı geçen Yılmaz Güneyhakkmda da 'Kürtçülük yaptığı ıçin yurtdışuıa kaçmıştır' yorumuyapdmıştır.Bu kkfiamn gerçekleri saptmnaktan öte bir anlanu yoktur. Atatürkçülük başlığı altında çok sayıda yazın, noktaiama ve hiıdebozakhığuyapıld^ıbdirtil- mişrir. Oysa alıntı, Atarörk'ün Söyiev inden kaynak beürtflerek yapümıştır. Bu da incdemednin dikkatinden kaçnuşDr" PEN'in açıklamaa PEN Yazarlar Derneğı Başkanı Alpay Kabacatada, Talim Terbiye Kurulu'nda çaödışı düşünüşve an- layışa geçerlik kazandırmaya ça- lışan, cahıl kımselenn çoğunluk- ta bulunduğunu öne sürerek, Mil- li Eğitim Bakanhğı'm eğitimin çağdaşlaşması içm gerekenlenyap- maya çağırdı. Kabacalı, şöyle de- dı "Ük ve orta ögretimleflgffiçok önendi kararlann böyle bir kurul tarafindan ahnmasmm sorunüusu, hiçkıışku$uz,Mflli EğitimBakan- hğı'dmBakanhğLeğitimin çağdaş- laşmasıyolundageRkealerivapnıa- ya bir kez daha dawt ediyoruz." 'Dünya çocuk Yayın Cünü' Ijode(Kgııniığiı isĞyoıiar tstanbulHaberSemsi- DünyaÇocukHaklan Söz- leşmesı'nm 10. yılı nedeniy- le Bırleşmış Mılletler Ço- cuklara Yardîm Fonu (UNI- CEF) tarafindan çeşitli et- kmhkler düzenlenryor. Et- kınlikJer kapsammda 12 Aralık "Dünya Çocuk Ya- ym Günü" ılan edildı. Dünya çapmda 191 ülke- ninimzaladığıÇocuk Hak- lan Sözleşmesı'nın 10. yıl- dönümü 20 Kasım günü çe- şıtlı etkınlıklerle kutlandı. Ancak UNICEF 191 ûl- kenm unzaladığı ve Bırleş- mış Mılletler tanhınde bu denli genış çapta kabul gö- ren uhıslararası ruteuldı ilk anlaşmanınlO yüırunkut- lanmasının tek günJe sınır- lı kalmaması ıçın etkınlık- lermi sürdürüyor. UNICEF Türkrye Mılh Komıtesı Ge- nel Müdurü SevnçKarasa- tmSaysal, 12 Aralıkgünü- nûn "DÖBva Çocuk Yayn GÜBÜ" ılan edildığını bıl- dirdi. Çocuk Yaym Gü- nü'nünÇocukHaklan Söz- leşmesi'nin hayata geçıril- mesindeki önemh araçlar- dan bin olduğunu kayde- den Soysal. "SözJeşmeye göreçocuklann kendiern ÜHketme,bigialmıvevcr- mewSdrkrninKdyaara- cAğıybdiegetirmehakb- n vardu-. UNICEF bu hak- hnn hayata geçirimea ve çocuktann kendi sorunb- nııdafege<ireUmelerianıa- cıvla T\' \* radvT) yaymah- ğmdaçocuklannseane•»- lak verflmesmi, kataamab- ğmmdestekknmesinsavv- nuyor" dedı. Tüm dünyada oldugu gıbı Türkiye'dekı yayın kuruluşlannda da ço- cuklann sonınlarma daha duyarlıyaymlaryapmasmm önem kazandığuıı kayde- den Soysal, basına çağnsı- nı şöyle sürdurdü. "Dünya- nm her yerinde oiduğu gi- bi, Tûrkiye'de de bulun- dukiançevTeviohuniuvön- dedegiştirmeye çabaJayan ve bunu başaran çocukbr dbettevacKamerave mit- rofoolarmızı onlarm hikâ- yesine çevnmeniz yeterE," Coşku ve cesaret İnsan Haklan Derneğı tstanbulŞubesı Çocuk Hak- lan Komısyonu'nun basın acıklamasındada çocukla- ra yönelik Uluslararası Rad- yoveTelevızyon Günü'nün çocuklann coşku, cesaret ve yaraöcıhklannm geüşti- nleceğı bırplatform olaca- ğı belirtildi. Açıklamada, "Radyo ve tdevizyoıriarB birgününüçocuktaraayır- mabumm, amaçbnan dü- şünceye hizmet edeceğbıe inamvoruz." denildi. e-posta: tan @ prizma. net. tr GOZUM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK GüveyinKolpAtişlon Arçetik Tiryaki. çayı tam kıvamında demler, paslanmaz fıltresiyle süzer. Suyu devamlı sıcak tutar. Kordonsuz kullanımıyla istenilen yere taşınır. Geleneksel çay keyfini, kolayca yaşamanızı sağlar. Çaylar her dem taze, her dem sıcak... H a y a t a . Şimdi ne oldu? Yıllardır. "girdJk gjreceğE" diye dertlenip, umutsuz- luğa kapıldığımız Avrupa Birliği'ne sonunda bızı aday üye olarak kabul ettiler. lçınde bulunduğumuz durum bir Nasrettin Hoca nkrasına benzi- yor. Hepimiz biliriz, Hoca birinden borç istemiş, adam da "veririm ama nasılödeyeceksin?" diye sormuş. Ho- ca kendınden emın yanıtlamış, "Bu parayla kendime dikenli tel alaca- ğun, sonra bu dikenli telleri, köyün koyunlannm geçtigi yoia tahta ka- zddarçakıp onlarm üstüne gereceğim. Koyunlar gelip ghükçe yıinleri tefle- re talolacak, ben de bu yünleri top- layıp, pazarda satacağmi—" Tabu Hoca'ya borç verme- ye bırazcık niyeti olan adam, bu sözler üstüne temellı vazgeçmiş. Doğrusu du- rumumuz Hoca'nın du- rumundanpek farkh de- ğil. Şimdi buadaylık ko- numunda bekle Allah bekleyeceğiz. Çünkü yapmamız gereken, de- ğışttrmemiz gereken çok şeylerin sayısı çok yüksek. Ben şimdi soruyorum: 1- Tümüyle karayoluna döktü- ğümüz ulaşun, her gün onlarca in- sanımızın öbnesine neden oluyor. Oysa girmeye çahştığnnız Avrupa Birliği ülkelennde demıryollan ülke- len gerçekten bir örümcek ağı gıbı kuşaünış, biz bu konuda neyı nasıl başaracagız, ne zamana kadar? 2- Aralanna girmeye çalışüğınuz ülkelerde, işçiler ve emekliler adam gibi yaşayacak parayı elde edıyor- lar. Biz bu sendlkasız işçilerimizle, yerlerde süriinen emeklilerimızle ne zaman neyinpazarhğıru yaptnayı dü- şünüyoruz? Ulkemizde hangi işveren kâr paymdan yüzde 20'lık bir ora- nm ışçilerine ve onlarm ailelerine gitmesine razı oluyor? Gülünç ol- mayalım. 3- Avrupa Birliği ülkelennde ço- cuklar ve emekliler baştacıdır. Bin- lerce çırağın asgan ücreün altmda çalışüğı, sokaklarda, kendıni satan ve süreklı tiner çekerek yaşayan "so- kak çocuklan"nın dolaşrığı bir ülke gerçeğini ne zaman unuttuk? Yoksa Türkiye 'yi ahşveriş merkezlerinde ve lüks lokantalarda vakit öldüren bir a\aıç insan mı samyoruz? 4- Soru sormaktan korkan, otonte karşıarKkboyunegrneviakşkanhkha- line getirmiş bir insan yığını oldugu- muzu herkes söylüyor, biz kendimiz ^&#$L bile. Bunun bınlerce örneği var, en çar- pıcı olam hiç kuşkusuz, ÇevikBir'in karşısmda ona soru soran sözüm ona bu ülkenin aydm ınsanlannın, gaze- tecilerinin sergilediği komedi. Paşa "höt" diye bağınyor, herkes bizaya giriyor. Onlarsoru sormaktan korku- yorsa, parasız, pulsuz, korumasız, arkasız zavallı halkım ne yapsın? Bu korkakJıkJa nasıl yurttaş oluruz. Oy- sa Avrupa Birliği sadece kendi için de olsa "insan haklanna' 7 önem ve- rir. Çünkü bu konuda taviz verildi mi bütün dengelerin altüst olacağmı bir yüzyıl boyu ögrendıler. Nazı kamplan da orada kuruldu, Yugos- lavya da orada parçalandı. 5- Gelelim yaşam kültürürıe. Dün- yamn başka köşelerini kirletseler de Avrupa Bırlığı ülkeleri kendi tarih- lerini ve kendi kültür miraslannı ko- rumaya son derece önem verirler. Mardin'i bilmeden Floransa evleri- ne hayran olan mirnarların, kendi şar- kılarmı bilmeden caz konserlen için neredeyse vahşi bir bilet bulma ya- nşına giren ve evini çevresindeki ta- rihi kale taşlanyia bu"güzel yapan Tür- kiye, neyi nasıl koruduğunu söyleye- cektir. Ostelik bütçenin binde 2'lik payınm sadaka gibi venldiği bir de Kültür Bakanlığı var. Bu konuda durum gerçekten umutsuz. Gazete okuyan- lar 60 milyonluk nüfu- sun 2.5 miryonu.. geri- sini vann sız düşünün. 6- Rüşvet, mafya, uyuşturucu ticareti, iş- te asıl sorular. Bunlar nasıl önlenecek? önlen- diğinde ortahkta dönen uyuşturucu ticareti parası nereye gidecek? Gerçekten ben bunlan merak ediyorum, daha birçok şeyi de. Ama bildiğım bir gerçek, milletin aday ol- duk diye nara attığı bu Avrupa Bir- liği'ne aday olduk olmasma da ne benim cebimdeki para arttı, ne ana- nun ne babamın cebindeki. Diyorlar ki, borsa vurmuş. Vay camna. So- kakta gördüğüm insanlar iftar sofra- sı için zeytuıı zor alıyorlardı, bu bor- sa kaç kişiye vuruyor, bır bılebilsem. Üsteük ben bu sevinç naralannm neden atddığmı da çok merak ediyo- rum. Dış kapıda duruyorduk, açtı- lar, "eşikte bekfc" dediler. Bu bekle- yiş de uzun sürecek. Ve nedeni biziz. Başkalan değıl. ısoz50(a hotmail.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle