Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14ARAUK1999SALJ CUMHURİYET SAYFA
15
Ajanlık
Amerikan vatandaşı
olanlara müjde...
Üniversite diploması
olmak koşulu ile
Farsça, Çince ve
Urduca bilenler
'" yaşadı... Amerika,
CIA'da dolgun maaşla
çalışbrmak üzere ajan
anyor. Başvurular
Internetten
"www.cia.gov"
adresine yapılıyor...
Biraz zorianırsa
Arapçaya aşina eski
Türk vatandaşı
bayanlar da
başvurabilir... Hete
başında tûrbanı da
varsa!
BHIoğlu
Kozan Kaymakamı
Osman Ebiloğlu,
Haldun TanerMn tiyatro
oyununu yasaklayınca
ünlendi sanryorduk
meğer Tavşanlı
Kaymakamı iken ün
salmış. Ankara Ekin
Tiyatrosu kurucusu
Faruk Güvenç:
"1997'de
tryatromuzun
'Memleket
Hikâyeleri' oyununu
da yasaklamıştı. Dava
ettik, kazandık ve
tazminatı devlet
ödemek zorunda
kaldı."
Ö M Ü R T L T K *
rftar topçusunun
başı kel mi?
Jet-Pa onu da alsın!
Ömür E. Kurum
T«Ü 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Demiref,
depremzedelerden sabır
istemîş...
"Sabıria yaşamasını
öömnmeHviz!"
zun yıllar Brüksel'de yaşayan ve Belçika ile
Türkiye arasında lahana ticareti yapan gur-
betçi Hadi, Helsinki'de toplanan Avrupa Btr-
liği zirvesinde Türkiye'nin üyelik başvuru-
su kabul edilmeden birkaç saat önce gördüğü rü-
yayı yazıyor:
"Geçen gün bizde de pimpiriği çıkmış son 'nas-
yonal cumhuriyetçi'ler ve 'karanlıkçı'lıktan morarmış
Maocular 'evrensel demokrasi istemezük, yaşasın
yerli falaka, AB'den çıkalım' yaygarasını koparmış-
lardı da, fakülteyi Pekin'de okuyan torunum bunu
Internet'te öğrenince, 'Dede bunlarkim, anlatsana.
Tezime ekleyeceğim' diye canlı resim elektronik
posta göndermişti.
Ben de cevap vermiştim:
Geçen yüzyılın son ayında Helsinki'de toplanan
AB zirvesinden hemen önce gördüğüm harika bir
rüyayı bozmaya çalışmış olan meymenetsiz hortlak-
lar."
Ruya tabipi
Evladım Hadi... Güzel bir ruya görmüşsün fakat
sırtın açık kaldığı için rüya içinde rüya görmüşsün...
Fakat yine de iyi görmüşsün.
Rüyada dede olmak çpk güzel bir şeydir, her şey-
den önce hayra alamettir. Çok yaşayacağını göste-
rir. Sen çok yaşa emi!
Geleceğin parlak ama geçmişin seni rahatsız edi-
yor. Maoculuk içinde kalmış olmalı ki torununu bile
okuması için Pekin'e göndermişsin.
Çin artık eskisi gibi değil diyorsan da bir kere bi-
linçaltına girmiş; istesen de çıkmıyor...
Pimpiriği çıkmış nasyonal cumhuriyetçilerin yay-
garası karşısında kendini fazla zorlama, işte asıl o
zaman moramna olabilir.
Zoriandıkça meymenetsiz horHaklar görmen bu
yüzden. Ama korkmana hiç gerek yok. HorUaklar mey-
menetli de olsa meymenetsiz de olsa, senin gibi mey-
mun birine asla zarar veremez.
Gençler "meymun"u bilmez, "maymun" zanneder
diye yazıyorum; "kutlu" demektir. Senin gibi "kut-
lu" ve "uğurlu" olmak herkese nasip olmaz. Hort-
laklardan korkma evladım.
Torununun tezine gelince... Bu tez, senin tez el-
den bir doktora tezine konu olacağını gösteriyor.
llk sevişmesine giderken kızına kendi ellerinie pre-
zervatif vermiş olmalısın.
Anlaşılan iyi korunamamış!
Sen de rüyasını görüp genç yaşında torun sahibi
olmuşsun. Ama söylediğim gibi rüyada dede olmak
güzel bir şeydir. Uyanınca, yaşlandığını zannedip bu-
nalıma filan girme.
Aynada suratına bak, rahatlarsın.
Rahatlamazsan aman kendini fazla zorlama, mo-
rarma olabilir. Yine yaz, rahatlarsın.
MademAvtupaholuyoruz,Eu- /^J
\ Güzel Europa, uykudan uyan-
ropa'nın öyküsünüEdith Hamil- |İMŞ$ mtş, gördüğü düşû yorumlama-
ton'dan Ülkü Tamer'inçevirisiile%
^asX
~J
ya çalışıyordu. İki kıta, kadın tolı-
Genç diş hekimlerinin mezuniyet belgesi
tanıyalım:
Zeus'la sevişmesi yüzünden adı
coğmfyaya verilen tek kadın lo de-
ğildir, Europa'ntn ünü daha da yay-
gındır. h'nun yıllarca acı çekmesi-
ne karşılık Europa, bir boğa sırtın-
da denizSeraştv&menin
yarattığt birkaç saniye-
lik şaşkmlık ve korku bir
yana bırakıiırsa, hiç üzülmemiştir
denebilir. Europa 'nın Zeus 'la seviş-
tiği sıralarda Hera neredeydi, bilin-
miyor. BHİnen bırşey var. Tannlar tan-
nsı gamsız, tasasız, gönlü ne diler-
se onu yapıyordu.
Zeus bir ilkbahar sabahı gökteki
sarayında oturmuş, tembei tembei
yeryüzünü gözetiyordu. Gözlenan-
sızın, kendisi için çok ilgi çekici bir
yaratığa ilişti.
Europa (1)
ğmda, kendisinipaylaşmakistemiş-
lerdi düşünde. Europa 'yı doğurdu-
ğunu ileri süren Asya, onu kendisi
almak istemişti. Öteki kıta ise Ze-
us'un Europa'yı kendisine verdiği-
ni söylemişti.
Gördüğübuganpdü-
şûyorumiayamadt Euro-
pa; kendi yaştndaki krz
arkadaşlannı topladı; deniz kıytsın-
daki çiçek tahasına gittiler. Orada
oyunlar oynahar, sepetterini çiçek-
terte doldururtardı. Hepsi de bilirdi
ki, en güzel sepet Europa'nın sepe-
tidir. Hephaistos yapmıştı o sepeti.
Üstünde lO'nun öyküsü, inek ol-
muş, Argos'un öldürülüşü, sonra
Zeus'un lo'yu yeniden kadın kılığh
na sokuşu yazılıydı.
(Devamıvatj
Yeniden YÖK Başkanlığı'na getiri-
len Kemal Gürüz'e çalışmalarında
başanlar diliyor ve geçen görev sü-
resi içinde kayıtsız koşulsuz himaye
ettiği Osman Çakır'ın rektörlüğün-
deki Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde
neler olduğuna bakıyoruz...
Samsun'daki Ondokuz Mayıs Üni-
versitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde
dekan yok, dekan vekili var!
Fakat, dekan vekili diş hekimi de-
ğil! Vekil dekan Murat Ertûrk, bir ve-
teriner... Veteriner profesör!
Diş Hekimliği Fakültesi Dekan Ve-
kili veteriner profesörü Ertürk, Kara-
denizTeknik Üniversitesi'ndeki birsı-
nav için iki günlüğüne geçici görevle
Trabzon'a gidiyor.
Fakültede diş hekimi profesörter ve
doçentler olduğu halde dekan vekili-
nin yerinde olmadığı günlerde bir yar-
dımcı doçent; Hikmet Aydemir, ve-
killiğe vekâlet ediyor.
Ancak bu vekâletin sirkülerini gö-
ren olmuyor; isteyenlere de gösteril-
miyor.
işte bu sırada, fakülteyi bitiren öğ-
rencilere diplomalannı alıncaya ka-
dar kullanacakları ve birkaç yıl bo-
yunca muayenehanelerine asacakla-
n "mezuniyet belgesi" veriliyor.
Belgenin altındaki yetkili imza:
"Yrd. Doç. Dr. Hikmet Aydemir"
Dekan vekili, yerine bir yardımcı do-
çenti vekil bırakmış olsa bıle mezuni-
yet belgesinde bir profesörün imza-
sının bulunmaması bilim dünyası
için bir "skandal" niteliği taşıyor.
Kemal Gürüz umursamasa da
YÖK üyesi olan diş hekimi Prof.
Dr. Köksal Baloş'a soralım:
"Genç diş hekiminin muayene-
hanesine asacağı bu belge sizin içi-
nize siniyor mu?"
Tutuklu yakınlarından cağrı
'Cezaevi koşvılları
düzeltilsîn'
İstanbul Haber Servisi - Tutuk-
lu yakınlan, cezaevlenndeki uygu-
lamalan eleştırerek "Devlet elini
cezaevlerinden çekip deprem
bölgelerine uzatsın. (, ocukları-
raızın tek isteği üısenca yasa-
mak" dedıler.
Insan Haklan Demeği'nce ha-
zırlanan "Cezaevleri Rapo-
m
n
'nun basına tanıtınıı nedeniy-
le demeğin İstanbul Şubesi'nde
dûzenlenen toplanuda görûşlerini
açıklayan tutuklu yakınlan, ceza-
evlenndeki uygulamalann insan-
lık dışı olraasından yakındılar
" Yakınlanmıza bir dilim pasta,
börek götürürken bile götür-
düklerimiz, arama gerekçesiyle
50 parçaya bölünüyor. Karpu-
ZUD, domalesin bile içi aranı-
yor" diye konuşan tutuklu yakın-
lan, tek isteklerinin cezaevi ko-
şullannın düzeltilmesi ve uısanca
yaşama olanaklannın sağlanması
olduğunun altını çizdiler.
ÎHD tstanbul Şube Başkanı
Eren Keskin, AB'ye adaylığının
açıklanmasıyla birlikte Türkiye'de
de sivıl toplumun sesınin daha çok
çıkması gerektiğıne dıkkat çekti.
Türkiye'nin AB'ye giriş sürecıne
uygun davranması gerektığıne işa-
ret eden Keskin, bundan böyle ha-
zırladıklan tûm raporlan, dosya-
lan ve çalışmalan uluslarüstû or-
ganlara ve AB'nin ilgili birimle-
rineyoUayacaklannı kaydetü. Kes-
kin "AB de nasıl bir ülkeyi aday
ilan ettiğini bilmelidir" diye ko-
nuştu. tHD Ankara Şubesi'ncede
Ankara Merkez Kapalı Cezaevi
önünde yapılan basın açıklama-
sında, "Cezaevlerine insan hak-
larının hâkim olması" ıstendi
Polis tarafından önce engellenmek
istenen daha sonra izin verilen ba-
sın açıklamasının ardından grup
olaysız şekilde dağıldı.
SemaAdın davasına devam edildi
Tekstilbank Merter Şubesi Müdiresi Sema Adın'ı kaçırarak öl-
dürdükleri öne sürülen 9 sanığın yargılanmasına devam edildi.
tstanbul 4 No'lu DGM'deki duruşraaya, tutuklu sanıklar Erdinç
Kızılcık. Abdülkadir L'slu, Mesut Barlak, Muhammet Moroğ-
lu, Fatih Oran, Mehmet Bozoğlu ve tutuksuz yargılanan Meh-
met Uslu katıldı. Davanın diğer tutuksuz sanıkları Hasan Erke-
sim ve Orhan Yazan ise duruşmaya gelmedi. Sanıkların tahliye
istemlerini reddeden mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin gi-
derilmesi amacıyla duruşmayı erteiedi. (KEREM ILGAZ)
16 Mart davası
Ayukatların reddi hâkiııı
istemi kabul edilmedi
İstanbul Haber Servisi - 16
Mart davasmda müdahil avukat-
lann "reddi hâkim" istemi ka-
bul edilmedi.
tstanbul 6. Ağır Ceza Mahke-
mesi'ndeki duruşmaya tutuksuz
yargılanan Latif Aktı, Özgün
Koç ve gıyabi tutuklu sanık es-
ki polıs memuru Mustafa Doğan
katılmadı. Mahkeme heyeti baş-
kanı Neylan Feke, müdahil avu-
katı Cem Alpteldn'e, geçen otu-
rum "reddi hâkim" isteminde
bulunduğunu anımsatarak nede-
nini sordu. Bunun üzerine ko-
nuşan Alptekm, başkan Feke'ye,
kendisi hakkında, bu dava dos-
yasına sunduğu bir belge ile bu
belgeye ilişkin verdiği beyanat-
ta, "MtT'i tahkir ettiği" ge-
rekçesiyle İstanbul 5 Ağır Ce-
za Mahkemesi'nde dava açıldı-
ğmı hatırlattı. Neylan Feke'nin
dava öncesinde Beyoğlu 2. Ağu
Ceza Mahkemesi Başkanhğı gö-
revini yürüttüğünü vurgulayan
Alptekin, haklanda dava açılma-
sına Feke'nin başkanı olduğu
Beyoğlu 2. Ağu" Ceza Mahkeme-
si'nin karar verdiğini belirterek
"16 Mart davasmda verdiğim
belgelerin suç unsuru taşıdığı
görûşfindesmiz. 16 Mart da-
vasının avukatı da benim. Suç
işlenildiğini düşündüğûnfiz d»-
vada tarafsız olmanız imkân-
sız. O nedenle 'reddi hâkim' ta-
lebinde bulundum" dedı. "Red-
di hâkim" ıstemıni kabul etme-
yen mahkeme heyeti, dosyada-
ki eksiklerin giderilmesı ama-
cıyla duruşmayı erteiedi.
HAYVANLAR ISMAÎL CÜLGEÇ
ÇÎZGtLlK KÂMtL MASARACI
HARBÎ SEMtH POROY
MIRMIRLAR UĞUR DURAK
TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN NAralık
GÜNEYKUTBLTNUN KEŞFU.
19ff't>£ 8UGÜN, ÂJT KEZ, NOKVBÇ/J K3ALD
AMUNDS&4 GÜN£Y KUTVP HOKJAStNA ULAŞTt.
33 YAŞlHOAta D£NİZCJ,8İR SÜB£I>İK, İN6İÜZ
RDSefZr&COTT'LA/AYNI AMAÇ İÇİN YAJtfŞ İÇİN.
DeYDİ-OhiDAN 1O&ÜN ÖNCE, ZO£krMD€ YOlA
ÇJKAN AMUNOSEN VE 4- ABKAO4ŞI, St, IZÖPeSİN
ÇBtCTİĞİ KI2A/UA£lA,Ç£ŞirU YEIU£££ YİYeCEK.
DEPOLAVARAK İL£Jtl£DİL£R.SON8ALAftl, YİYE-
CEKLERİ A&UJ>&1 İÇİN fa6p£JO£XJN Sift KJS-
MIAJI ÖU3ÛKMEK. ZOKUNDA KALPUAR.. HAVA
ŞARTLARININ DA MIUMMfyiA KUTUP NOCmSI-
NA VAKplLAR.eiZ ÇAD/R Xueof,TEP£SiAt£
NOHVEÇ. BAYX*StNI Ç£KrİLEf!. OHIAR. PĞMÛf
•KHMNeAYKENfTMJtiSİZ SCOTÇAYNI A/OK-
TXYA GEJJP, 8ü 8AY8AĞI BULA CAKTtKİ.
ADANA 1. ASLÎYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 1998/1000
Davacı Yasemin Karataş vek. Av. Orhan Yıldınm tarafından davalı Selami Karataş aleyhıne açılan boşanma davasının mah-
kememizde yapılan açık duruşması sırasında:
Davalı Selami Karataş'm duruşmannı yapılacağı 31.12.1999 günü saat 09.00'da mahkemede hazır bulunması veya kendi-
sini temsilen bir vekil göndermesi, aksi takdirde hakkmdaki davanın gıyabında görûleceğinin bilinmesi tebligat yerine kaim
olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 25.11.1999
Basın: 63714
GÖRÜŞ
O N E R I . I L G A Z Y. Içmımar-Turizmolog
Nükleer ve Turizm
Nükleer santrallann hükümet karan ile Anado-
lu'nun birçok yerinde konuşlandınlması nihayet
gündeme geldi.
Enerji eksikliğimizin tam olarak ne olduğu açık-
lanmıyorsa da, göreceksiniz ki bu santrallann yer
seçimi ne hikmetse hep turizm alanlarında par-
sel bulacak. Türkturizmi 1985'lerden başlayarak
kazandığı ivmeyi son iki turizm sezonunda kay-
bettiği şaşkınlığıyla sarsıldı.
5000'den fazla seyahat acentesi, binlerce te-
sis, bunlara bağlı on binlerce yan sektör yılda 12
milyar dolar girdi sağlayabiliyor turizm sektörü-
ne. Ülke için Turizm Bakanlığı, seyahat acente-
leri biriiği dışında turizm işkolunda yaptınmı olan
başka bir kuruluş da yok.
Türkiye'nin en büyük talihsizliğini turizm sek-
törü yaşamıştır. Siyasiler bu sektöre hiçbir za-
man gereken desteği vermemişler, Turizm Ba-
kanlığı'nı sadece yandaşlanna kadro sağlayacak
bir "KtV olarak değeriendirmişlerdir. Karnu ara-
zilerinin turizm amaçlı yaünma açılması, turizm nos-
yonundan yoksun beyinlerin şekillendirmesiyle,
olabileceğin çok azını gerçekleştirebildi.
Türkiye turizmi, genç turizmci yapısı, genç te-
sisleri ve henüz çok fazla tahrip edilmemiş do-
ğasıyla büyük bir şansa sahip.
Ne var ki son iki yıldır turizmde yaşanan onca
olumsuzluklara karşın turizm sektörü ortak çözüm-
ler oluşturmak için bir türlü bir araya gelemiyor.
Bakanlığı, acentesi, otelcisi, meslek odalan, sen-
dikası, sivil toplum kuruluşian bir türlü organize
olup geleceğe çare aramıyor.Onlarca acente ka-
pandı, tesislerin çoğu boş, sektöre endekslenmiş
esnaf kan ağlıyor. Ama hiçbir önlem çalışması yok.
Paraya, çıkara, menfaata öylesine şartlandık ki tu-
rizm de kendine düşeni alıyor.
Ne pazariama ne tanıtım ne bakanlık ne fon..
bütün bunlann sağlanması turizmimizin kurtulma-
sına yetecek mi sanıyorsunuz? Tabii ki hayır.
Bodrum'da oteli dolu olanın umurunda mı Mar-
maris'teki boş yataklar. Fransa ile Incoming ya-
pan acentenin umurunda mı Almanya'yla çalı-
şan acentenin içler acısı hali. Turizm ülke bazın-
da ekip çalışması gerektiren bir sektör; ben ken-
dimi kurtarayım da ne olursa olsun başkasına
dediğinizde devamlılık öylesine zor ki turizmde.
Ülkemizde var olanlardan çok, henüz toprak al-
tında yüzlerce medeniyet kalıntılan var, 4 mevsi-
mi yaşayabilen ender ülkelerden biriyiz, deniz su-
yu, hava şimdiliktehlikeli boyutlarda kirli değil, ka-
lan yeşil örtüyü olduğu gibi korkuyabilirsek çev-
re faktörü turizme olumlu katkılar sağlayabilir.
Artık iç turizmde de son 15 yıldır büyük bir ge-
lişme yaşıyoruz.
Türkiye artık tatil kavramında kabuk değiştiri-
yor. Gelecek günlerde çalışanlann izinlerini tem-
muz-ağustostan diğer aylara kaydırmayı, öğren-
ci tatillerini turizm sektörüne katkı sağlayabilecek
periyotlara dağıtmayı seslendinneye başlayaca-
ğız.
2000 yılı inanç turizminde çok şeyler kazandı-
rabilir ülkemize. Kullanmayı bir türlü becereme-
diğimiz termal sulanmız gelecekte petrolden de
önemli olacak.
Turizm en az bir 20 yıl - 30 yıl daha ülkemize
para kazandıracaktır.
Yeter ki sektör kendine sahip çıksın, çevre de-
ğerierini kaybetmesin.Yanltş karartann karşısına
çıkabilsin?
Turizm banşa açılan penceredin din, dil, ırk,
renk gözetmeksizin insanlann tümünü içine alan.
Ve Türkiye doğasına, çevresine, turizmine sa-
hip çıkabilirse dünyanın turizm penceresi olup, ka-
natlannı ardına kadar açık tutabilir.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6SOLDAN SAĞA:
1/ Otomobilde,
silindirleri giriş
veçdaşlarabag-
layan boru. V
Zeki ve yara-
maz çocuk...
Eski Mısır'da
gûneş tannsı. 3/
"Herkes—-'sı-
na derman an-
yor/ Deva belli
değil dert belli
degil" (Ruhsa-
ti)... ABD'nin
bir eyaletı. 4/ Utanılacak
şey, ayıp... Devlet me-
murlannın maaşlannın
derece ve tutarlannı dü- 3
zenleyensistemveçizel- 4
ge. 5/ Sıcak bir içecek...
Üzerine yazı yazılan ta-
baklanmış ceylan deri-
si. 6/ Denizaym da de-
nilen bir fok türü. 7/
8
Kaynağı mitolojik çag- 9
lara dayanan kirişlı bu- çalgı... Don, şalvar. 8/ "Biz dün-
yadan gider olduk/ Kalanlara—- olsun" (Yunus Emre)...
Boru sesi. 9/ Bakteri öidürücü olarak kullanılan bir cins
antibiyotik.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Hafif ya da şiddetli kaşıntının eşlik ettiği deri iltüıa-
bı. 2/ Harman yervndekı tahılın taş ve toprakla kanşık ka-
hntısı... Bir peygamber. 3/ Bir meyve... "Sophia — " :
îtalyan sinema oyuncusu. 4/ Bir çağnyı yerine getirme...
Lantan elementinin simgesi. 5/ Bir nota... Afiika zenci-
lerinin çalı çtrpıdan yapüklan çardak gibi bannak. 6/ In-
sanın kendine karşı duyduğu saygı... Gaziantep yöresi-
ne özgü beyaz bir üzüm cinsi. II Bir bilim ya da sanat
dalında kullanılan özel anlamlı sözcük. 8/ Tiyatro nite-
liği taşıyan radyo ya da televizyon yayını... Gelecek. 9/
Ilenme, beddua... Sıtma tedavisinde kullanılan alkaloıt.
ÇEKÜL
"7 AĞAÇ ORMANLARI"
PENDİK - KURNA KÖYÜ'nde
Doğaseverleri ve "7 Ağaç Sahiplerini"
bekliyor.
FİDAN DİKİM GÜNÜ
15 Aralık 1999 Çarşamba
ÇEKÜL VAKFI
Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıima Vakfı
Tel: 0 212 249 64 64
EtkinltgİBiiz dikyen herkese açık ve ncretsizdir.