25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14ARALJK1999SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Meclis'teki Icottuk' davası • ANKARA (AA)- "TBMM Genei Kurul Salonu'nun yenilenmesi sırasmda görevlerini kötûye kullandıklan" gerekçesiyle eski TBMM Başkanı Mustafa Kalemlı, TBMM'nin eskı üst düzey 5 yöneticisi ve Emlak KonutAŞ'ninl3 yönetıcisüun yargılanmasına devam edıldi. Ankara 11. Aslıye Ceza Mahkemesı'nde görülen davanın dünkü duruşmasında yargıç Mehmet Berber, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden gelen dosyadaki keşif zapü ve rapordan birer ömeğin dosyaya konulmasına ve bu nedenle de TBMM'de keşif yapılmasına yer olmadığına karar vererek duruşmayı 2000 yılının şubat ayına erteledi. Demirenn lidertik sırlan • ANKARA (AA)- Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirel'in "liderlık sırlan", bir kıtapta toplandı. Gazeteci- yazar Celkl Kazdağlı'nın kaleme aldığı "Demirel'in Liderlik Sırlan", Cumhurbaşkanı'nın 50 yıldır siyaset sahnesınde lider olarak kalmasının altın sırlanru anlatıyor. Gelecek hafta okuyucuyla buluşacak olan kıtap, "profesyonel bir siyaset gözlemcısinin" gözlüğüyle Demirel'in "neden hep lıder olduğuaa" ışık tutuyor. Yenidede'nln davası duştii • ANKARA (AA)- Ankara 2 No'lu DGM, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde düzenlediği basın toplandsında, "halkı, din ve mezhep farldılığı gözeterek kin ve düşrnanlığa açıkça tahrik ettigı" gerekçesiyle 3 yıla kadar hapıs istemiyle yargılanan eski FP Denizli Milletvekili Ramazan Yenidede hakkındaki davayı düşürdü. Ankara 2 No'lu DGM'de görûlen davanın dün yapılan karar dunışmasında mahkeme Başkanı Mehmet Turgut Okyay, Yenidede'nin konusmasının anayasanın 83. maddesine göre "yasama dokunulmazlığı" kapsamı içerisinde değerlendirildiğini belirterek, CMUK'un 253/5. maddesi uyannca davannı düşürülmesine karar verildiğini büdirdi. SıtkıTıran toprağa verildi • ÇANAKKALE (Cumhuriyet)-MHP Istanbul MılJetvekiIi Bozkurt Yaşar Öztürk'ün danışmanı Merin Demir ile birlikte Balıkesir- Edremit karayolunda geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitirenMHP Çanakkale Milletvekili Sıtkı Turan, dogum yeri olan Çanakkale'nin Çan ilçesine bağlı Bahadırlı Köyü'nde toprağa verildi. Cenaze törenıne MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer, Sağlık Bakanı Osman Durmuş, MHP Genel Başkan Yardımcısı Nazif Okumuş,, Genel Sekreter Abdurrahman Küçük, MHP'li milletvekiUeri Ue Çanakkale milletvekiUeri Nevfel Şahin, Sadık Kırbaş, Turan'ın yakınlan ve 10 bine yakın yurttaş kanldı. Eski SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu: Kurum gözden çıkanldı 'Bakan yolsuzhıkları açıldasın' İLHANTAŞÇI ANKARA-Eskj SSKGenel Müdürü Ke- mal Kıbçdaroğhı. Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın son dönem- de SSK'ye ilişkin eleştirilenne dikkat çeke- rek, kurumun sağlık tesislerinın çalışmadı- ğı, bir anlamda gözden çıkanlması gerek- tiğı yönünde kamuoyuna mesaj verilmek istendığinı vurguladı. Kuruma cihaz alma- yanlann suçlu olduğuna dikkat çekenKılıç- daroğlu. "Sayın Bakan etrafina baknğmda kuruma cihaz aJdınnayanlan çok yakınra- da görûr. Arzu edhorsa tasarruf geneigeie- rinin alündaki imzalara baksuı yeter. Ken- di genel başkanı" dıye konuştu. Yolsuzluk- lann üzenne gitme diye bir olayın söz ko- nusu olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bir fatura ödenmediyse orada yotsuzhık yokturId" dedi. Küıçdaroğlu. SSK'nin hiz- met üretmesı yerine, dışandan sahn aknma- sının istenmesinin altmda yatan nedenin dı- şanya kaynak transferinı sağlamak olduğu- na dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, Okuyan'ın son günlerde SSK'ye yönelık "Opuyoriar,yoisuzluk var" yönündekı sözlennın altında yatan neden- len Cumhuriyet'e anjattı. Yolsuzluklann üzenne giden herkesi al- kışlamak gerektiğmi vurgulayan Kılıçdar- oğlu şu çarpıklığa dikkat çekti: "Ama bu olayda yolsuzluklann üzerine gitme diye bir şey yok. Çünkü ödenmeyen fotıındar basına gösterüryor. Bir fatura ödenmediyse orada volsuzluk yoktur kL. SSK'nin agiB hastanelerinde çuvaOarla do- hıdur. Her fatura gelir. gözden geçirflir; uy- gun olmavan geri gönderilk Bunun önlemi- nin alınması gerekir. Onleme ilişkin Ba- kan'ın söylediği bir şey yok. tki faturayı gö- rüp 'Katnlyonluk yolsuzluk var' diyor. SSK'nin 1998 yıiında dışandan aldığı hiz- met 111 trilyon lira. Şimdi 111 trihonun ta- mamı yolsuzluk olsa yine katrüyonu bul- maz. O zaman katruyonhık yolsuzluk nere- den çıkryor?" "ŞişirOıniş fatura" sorunu- nun tüm dünya ülkelerinın ortak sorunu ol- duğunu bildiren Kılıçdaroğlu, faturalan de- netleyen hekımlere gerçek dışı faturalarda- ki açıklamalan bulmalan durumunda yöne- tim kurulu karanyla ek prim ödendiğini 'Gürüz erken profesör oldu'scm ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Eskı YÖKBaşkanvekiliUy- gur Tazebay'ın ıddiala- n üzerine harekete ge- çen TBMM YOK Araşünna Komisyonu, Kemal Görüz'ûn pro- fesörlük unvanını pro- sedüre uygun alıp al- madığı konusunda bir inceleme başlattı. Ko- misyon YÖK'ten bu konuda belge istedı. YÖK'ün uygulama- lan ve iinıversitelerle ıl- gılı iddıalan araştırmak üzere TBMM'de kuru- lan komisyon, geçen hafta dinlediği bazı es- ki YÖK yöneticilerinin gündeme getirdiğı sav- lar üzenne harekete geçti. Alınan bilgiye göre eski YÖK Baş- kanvekili Uygur Taze- bay, "Gurüz'ün profe- söriök unvanını afaşm- da gerekli prosedure Hvufcnadığr savını dile getirdi Tazebay'ın bu iddiası üzerine hareke- te geçen Komisyon, Kemal Gürüz'ün do- çentlık ve profesörlü- ğüyle ilgili belgeleri YOK'ten istedi. Top- lantıda Gürüz'le ilgili eleştirilerini sıralayan Uygur Tazebay, ''Ke- mal GBTÜZ'ÜH OD- TÜ'de sıradan bir do- çentken hızia yüksekö- ğmi" savunarak bunu TÜSlAD'la üişkilerine bağladı. Tazebay, Ke- mal Gürüz'ün TÛSt- AD için bir rapor hazır- ladığını ve o tarihten iti- baren de önünün açıldı- ğuıı savundu. Uygur Tazebay, Ke- mal Gürüz'ün isteme- diği bazı rektörleri teh- ditle istifaya zortadığı- nı öne sürerek, kendisi- nin de zaman zaman bu tür görüşmelere tanık- lık ettiğini söyledı. Ta- zebay, " Gürüz'ün fete- mediği Idşileri 'Cum- hurbaşkanı seni istemi- yor. Eğer aynlmazsan seninle ilgili belgeleri açıklanm' diye tehdh ettiğİDe Mnnn ranyın şahit oldum" diye ko- nuştu. ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART söyledi. Açıklamalann devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığına işaret eden Kıhçdaroğlu, "Açridamalar SSK'de çahşanlan da rahat- SH edivor. Katrflyonluk yolsuzhıkları Ba- kan'm açıkiaması lazun. Hangi kurumun elemanı ödedi bu paralan? Ödenen para varsa bu Idşüerneden açığa ahnmıyor? Bun- brçokciddiiddialar.YapılmakisteneaSSK sağbk tesislerinin çahsrnadığı, bir anlamda gözden çıkanlması gerektiği yönünde ka- muoyuna mesaj vermek" diye konuştu. Kı- hçdaroğlu, bu mesajın işçi ve işveren kuru- luşlaruıca doğru algılanması ve kuruma sa- hip çıkmalan gerektiğini söyledi. Kıhçdaroğlu, kurumateknolojinin geliş- meleri doğrultusunda cihaz almayanlann suçlu olduğunu belirterek, Okuyan'ın çev- resıne bakması durumunda cihaz aldırmayanJann, çok yakmında olduğunu görece- ğini kaydetti. Okuyan'ın, ta- sarruf genelgelerinin altın- daki imzalara bakmasuun yeterli olacağmı vurgulayan Kıhçdaroğlu, "Hangibaşba- kan imzaladı bu tasarruf ge- nelgelerini, kendi genel baş- kanı" dedi. Sağpolıtıkalann SSK'nin hızmet üretmesi yerine, dışandan sann alın- masının ıstendiğini kayde- den Kıhçdaroğlu. amacmkay- nak transfen olduğunu söyte- di. Kıhçdaroğhı, SSK'nin bu tür faturalann önüne geç- mek için paket anlaşma yap- tığını belirterek yapılması gerekenleri şöyle anlattı "Paket anlaşmalannda bugün anjivo, by-pass fatn- ndanna yer yok. Hdnti aşa- masj üniversitevedevlet has- taneieriile bk>kanlaşmayap- makbr. Blok anlaşma pek çok ülkede gördüğümüz bir uygulama. Çünkü32 mflyon kişiye SSK'nin tek başma bakma şans yok. Üniversj- te, devlet hastaneterine has- ta sevkederken, bu tür ohım- snz faturalarla karşuaşma- mak için btokanlaşmayapd- maa laznn. Hacettepeve Ga- zi hastaoekri ile öngörüşme yapüdL ÜnKvrsttelerin yak- laşbğını gördük. Butür fitfu- ra oyunlan dediğimiz, bflgi- sayar hatalan denilen hata- lar kendinğinden ortadan kalkacaknr. Hasta sevkedi- Br, orada taburcu mu, ame- nynt mı ofaıra bakdmaz. Pa- ra bloku yaprinf 'SSK'yi öpüyorlar' diyen Okuyan'a Hakan Tartan tepki gösterdi 'Sorunlar şikâyetle çözülmez'ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -Çahşma ve Sosyal Güvenlık Baka- nı YaşarOkıryM'ın "SSK'yiöpmüş- ter" açıklamasıyla başlayan tartış- malarhükümetm DSP kanadında ra- hatsızlık yarattı. Eski Çalışma bakanlanndan, DSP Izmir Milletvekili Hakan Tartan,"SSK'nin w sosyal güven- iksistemininsorunianşikâyctedi- krek çözülmez. Her >il Türkiye nüfusununneredeysey^rKinabiz- metgöfüren birkonunu.3-5 mün- feritoâaynedeniyieyerlebiretmek, oba oba sosyal de\1ete darbe vnr- mak isteyen özeDestinne tutkunu birtakım çevreieriıı ekmegme yağ sürecektir" dedi. Tartan, hatalan düzeltmek için çahşmak gerekriğıne dikkat çeker- ken şu değerlendirmeleri yapö: "Çahşanian şikâyct etmek ve eJestirmek en kolay yotdur. Oysa doğnısu,20 bin eksikie sosyal dev- ktin gerekkrini yerine gebrmeye çakşan kurumun özerk bV yapıya kavıışınasıiçinmûcadeleetmekrir. SSK'deki saMirganbğm ve yanhş- brm en önendi nedeni pobtik baskı- br ve poiiuk tercihlerdir. Bunun ya- ptktağı her dönem, SSK'nin \e sosyal guvenMk asteminin zafivete uğradı- ğı dönem ohnuştur. Bu anlamda ku- rumu çağdaş ve verimli bir yapıya dönüşrürmenin temei yolu, özerldi- ği jtrieştirmektir.'' Tartan, kısa vadede yapılması ge- rekenlerden birirun özverili alışma sergileyen SSK'nin sağlık hizmetle- rini teknik ve kadro anlamında ge- liştirmek olduğunu söyledi Tartan, "Geçmişte haznianan bir kadro ya- saa beldemektedir. Kadro eksfliği tamamlaadığıveakyiipıeksikfkieri gkkrfldiği zamanbirçokSSKhasta- nesi örnek otacaknr" dedi Türkiye, Rusya'yı Çeçenistan saldırıları için uyardı Cem: Insanhktehdhaltmda ANKARA (Cumhuriyet Böro- n ) - Dısışleri Bakanı ismaO Cem, Rusya Federasyonu'nun Çeçenis- tan'da yaptığı operasyonlann *ia- santak dışı ve son derece tehHkea" olduğunu belirterek olaylann da- ha kötüye gidebıleceği uyansında bulundu. Cem, Çeçenistan'da ya- şanan tüm sivil halkın terörist ılan edilmesinin bütün insanlığa yöne- lik bir tehdit olduğunu da söyledi. EhşişJeri Bakanı Cem, dün dü- zenlediği basın toplanfisında ılk olarak Çeçenistan'da yaşanan ge- lişmeleri değerlendirdi. Rusya'nınGrozni'yi terketme- yen tüm srviDerin terörist sayılaca- ğı açıklamasınm çok kaygı verici olduğunu belirten Cem, şunlan kaydetti: bedef «hn«ıın hiçbtr anlamı ve meşruiyeti yoktur. Hem Avrupa (AGİT) hepimizin katkısryfaı oJuş- muş karan ortada>ton ve AGİT döoeaı başkanı Norveç Dtşlşkri Bakanı Knut Vollabaek'in Çcçe- rüsran'agranesmel-lgünkalnufr- ken Çcçeo hafkmın üzermdeki bu tarz bir tendidm bütÖB msanağa yönelikolduğudüsfincesindeyizve bukoüHda Türkrye'ninkarariıto- tumuBU bir kezdaha bütün dön- yaya duyuruıaktavız.'' Cem, Çeçenistan'daki olaylann Gürcistan'ı olumsuz etküemesi- nm de sözkonusuolduğunubüdir- di. IRMIKIAYDEV ENGtN [email protected]. Bu satıriar pazartesi sabahı yazılıyor. Türk ve AJman gazetelerinden oluşan kocaman bir tomar eşfiğinde yapılmış keyifli bir kahvattının ardından. Baş ya da başlıca konu gene Türki- ye'nin Avrupa Birliği'ne aday üye oluşu. Türk gazeteleri umut saçıyor. Biri "2004'e kalmadan tam üye///f"derken, öteki "Bizim Avrupa'ya değil, Avru- pa'nın bize ihtiyacı var" kerametini öne çfkarmakta; Avrupa - Asya köprüsü Türkiye'nin, genç ve dinamik nüfusu ile tüketici ve üretici olarak Avrupa'nın "açıkiannı" kapatacağından filan dem vuruyor. Herhalde vardır bir bildikleri. Alman gazeteleri daha sorgulayıcı. ön sayfalannda "Türklerin acelesi var"dedikten sonra Ecevit'in 2004'e varmadan tam üyelik beklentisini akta- nyorlar. Ama iç sayfalardaki daha derin ve ayrıntılı yorumlarda Türkiye'nin adaylığı bağlamında Kıbns düğümünün çözüm olanak ve olasılıklannı irdele- mekteler. Besbelli ki Kıbns, Türkiye'den görül- düğü gibi salt birTürk-Yunan uyuşmaz- lığı değil, Avrupa Biıiiği'nin belli başlı si- yasal sorunlanndan biri. Yani adaylık sürecinde, Türkiye'nin önüne, Kopenhag ölçütlerine uydun uy- madın tartışmasından önce Kıbns so- runu gelecek. Türkiye buna hazır mı ? Şu Kıbns Düğümünü Bir Daha Düşünsek mi ? Yunanistan buna haar mı ? Çünkü bu günden sezip çıkardığımı- za göre Avrupa buna hazır. Çok yalın bir takvım işleyecek: 2002'ye kadar sorunun siyasal çözümü için çaba gösterilecek. Oldu oldu. 01- madı, Kıbns düğümü Lahey'deki Ulus- lararası Mahkeme'nin önüne gelecek. Mahkeme, Birteşmiş Milletler Sözleş- mesi'ndeki ilkeler çerçevesinde bir ka- rar verecek. O zaman karar üç aşağı beş yukan belli:" Kıbns bağımsız bir cumhuriyet, egemen bir devlettir. Bir başka ülkenin silahlı gücünün o topraklarda üstlen- mesi ve kalması BM ilkelerine aykındır. Kıbns'ın geleceğine Türk ve Rumlar- dan oluşan Kıbns halkı karar verecek- tir" denecek. Helsinki'de alınan ilke ka- ranna göre de mahkemenin karan taraf- lar için bağlayıcı olacak. • • • Gençken "Kıbns Türktür, Türk kala- caktır" mitingleri duzenleyen, bugün si- yaset sahnesinde başrole çıkan ve ge- ne o kafayı taşıyanlarla tartışmak zor. O günkü ve bugünkü Kıbns, o günkü ve bugünkü Azerbaycan, Türkmenis- tan, özbekistan, Türkistan, Kazakistan ne kadar Türkse o kadar Türk'tür. Türkiye'nin o günkü ve bugünkü Kıb- ns üstünde, o günkü ve bugünkü Girit, Rodos, Midilli üstünde ne kadar hakkı varsa, o kadar hakkı var. Biz böyle düşünüyoruz ve doğrudan ya da dolayiı "Kıbns Türktür, Türk kala- caktır" diyen, bu iddialannı en çok "Ku- zey Kıbns Türk Cumhuriyeti" ile sınıria- maya yanaşanlaria tartışarak bir somut sonuca ufaşılabileceğini, bir uzlaşma düzlemınde buluşulabilecegini sanmı- yoruz. öyleyse geçelim. Gelelim, Türkiye'nin şovenlerinden, kaba milliyetçilerinden hiç de geri kal- mayan Yunan milliyetçiliğı ve şoveniz- mini anımsatıp, Kıbns'ta yaşayan 120 bin Türk'ün yaşam güvenceleri üstüne haklı soaı işaretleri taşıyanlara. Kıbns, Ingiliz egemenliğinden kurtu- lup bağımsız bir devlete dönüşürken imzalanan anlaşmalarda "garantör" devlet olarak uluslararası hukukça tes- cilli haklar ve sorumluluklar üstlenen Türkiye Cumhuriyeti'nin, Kıbns Türkle- rinin can ve mal güvenligini, siyasal ve demokratik özgürlüklenni güvenceye almakta titizlik göstermesi doğal ve haklı. Peki o zaman şu sorunun yanrtı ne? Avrupa Birliği'ne "tam üye" olmuş bir Kıbns'ta mı Türklerin can ve mal gü- venliği sıkı güvencelere bağlanın yok- sa AB'ye katılımı engellenmiş, "fede- rasyon mu - konfederasyon mu" itiş kakışı içinde yuvarianıp giden bir Kıb- ns'ta mı ? Tek ordu, tek güvenlik örgütüne adım adım ilerleyen, Helsinki'de bu konuda önemli adımlar atmış bir Avrupa Birli- ği'nin "tam üyesi" Kıbns'ta, Rumlann "Megalo idea"\an da, Türklerin anlam- sız Rum düşmanlığı da, dar ve fanatik gruplann, etkisiz ve umutsuz çabalan- na dönüşmez mi ? Yani... Yani haarhızırrnzı alıp, haddimizi aşıp uluslararası diplomasi alanında "tinvık- larken", dilimizin ucuna geleni söyle- mezsek olmayacak: Kıbrıs'ın AB'ye tam üyeliğini Yuna- nistan'dan önce ve Yunanistan'dan faz- la Türkiye'nin desteklemesi galiba en doğru diplomasi olacak... Hani Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın aklına gelmedi, gözünden kaçtıysa biz buradan bir anımsatıverelim dedik... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HÎKMET ÇETtNKAYA Kan Parası...Güz aylannda bozbulanık akar Munzur Çayı... Yaşam Ahmed Arif'in dizelerindeki gibidir. O der- ya dibindekı yangınlar, banşa ve bayrama hasrettir... Kaç yol ağlamaklı olunmuştur geceleri Munzur Dağı eteklerinde; kaç yol uçmuştur kuş tüyü hafifli- ğinde sevda!.. Bilinmez, çetele tutulmaz... Tunceli'nin Ovacık ilçesinin Söğütlü köyü, Mun- zur Dağlan'nın eteklennde acının, hüznün fotoğrafı- nı mor umutann arkasına yerleştirmiştir... Umut ve umutsuzluk... On iki yaşındakı Ünal Cilo hiçbirimizin bilmediği düşler kurmuştur Munzur Dağı'nın eteklerinde belki de... O on iki yıllık yaşamında gizli karanlığın kara tah- talanndan hep habersiz kalmıştır... Çocuksu evreninde ölümle yaşamı hiç ama hiç' ayırt edememiştir... Güz aylannda kar örter Munzur Dağı'nın yamaç- lannı... Başkaldıran bir rüzgâr dağlann eteklerinden ova- ya iner... < Geceler korku doludur. .- Sabah bir türlü gelmez... Ilk ışık bir umuttur. Zaten beklenen de gökyüzüne düşecek turun- cu birçizgidir... Korku PKK vahşetidir, terördür!.. Günün şafağı ovaya vurduğunda bilinmedik bir türkü yoksul Söğütlü köyünün kerpiç damlan üze- rinde yankılanır... Yaşamın o karanlık derinliği Ahmed Arif'in, Hasan Hüseyin'in dizelerinde yıllardır saklı olsa bıle onlar habersizdir... Oratarda yaşamak bir sevdadır, bir duman kendi-, ni Ötdüresiye her yeri viran etse bile!.. Dağlann, dağlann ardı nazlıdır... Hasret, uykularda o beklenen sabahlardadır... Anne Huriye, baba Cemal, Söğütlü köyünün aya- an da kara kışı beklerken, bir güz sonunda oğul Ünal Cilo'nun öldürüleceğinı hiç akıllanna getirme- mişlerdir... ••• Bir güz şabahında her zamanki gibi uyandı on iki yaşındaki Ünal Cilo... Tarih25Ekim1999'du... Annesı ve babası da ayaktaydı... Hava pusluydu. Gök gri yalnızlığın perdesı gıbıydi... Kimse bilmezdi Munzur'un krtlık ve kıran olduğu- nu.. tıpkı Çiçek Dağı gibi. Gül açmazdı, çağla dökmezdı ağaçlar da... Yangınlar, kahpe faklan, korku çığlıklan yaşamın içinde oynaşan gölgelerdi... Ünal Cilo, keçileri, koyunlan önüne koydu... Munzur Dağlan'nın ardından söktü şafak... Ünal Cilo, keçileri ve koyunlanyla ormanlık alana girdi... Yeşil Yazı Karakolu'na bağlı güvenlik güçleri or- •, manda kışlık ağaç kesıyorlardı... On iki yaşındaki Ünal Cilo ile güvenlik güçterinin arasında yüz metre mesafe vardı... ^ Erlerden biri fıriadı, sılahım doğrulttu ve ateş eder- ken de bağırdı... • '>-~y -""-^ *Terörist komutanım!.." '•' Ünal Cilo yere yığıldı, kanlar ıçindeydi, gözleri açık- ft... -. Yaşamıyordu Ünal!.. •>.. Çocuk bedeni buz kesmişti... Diğer erier, Ünal'ın başına toplandı. Onun bir çocuk olduğunu gördüler... Erlerden türnü Ünal'ı tanıdı... Çünkü küçük Ünal, karakolun elektrik işlerini ya- pan Cemal Cilo'nun oğluydu... Ünal'ın cansız bedeni Ovacık Devlet Hastanesi morguna kaldınldı ve aynı gün toprağa venldi... Anne Huriye ve baba Cemal perişandı... Para toplandı (500 milyon TLJ aileye verildi. İki gün sonra Ovacık Kaymakamlığı'ndan 250 milyon lira sosyal yardım da geldi... Acaba toplam 750 milyon lira kan parası mıydı? ••• Neredeyse iki ay geçtı aradan... Ovacık Cumhuriyet Savası'nın kamu adına açtığı soruşturmadan bir sonuç çıkmadı... Yetkililer, Cilo ailesini ziyaret ettiler... Dediler kı: , "Biryanlışlık oldu!" On iki yaşındaki Ünal Cilo, Söğütlü köyü mezanV ğında sonsuz uykusu içinde... O bilinmeyen mevsimler, o acılar, hüzünler, umut- , lar, umutsuzluklar Munzur Dağı'nın eteklerinden her " akşam Söğüttü köyünün üzenne iner... Aytşığı yan gecenin içindedir... Avrupa ınsan Haklan Sözleşmesi'nin ikinci mad- desi ise aynen şöyle der "Her bireyin yaşama hakkı hukuk tarafından ko- runur. Kanunun ölüm cezası öngördüğü birsuç ne- î denryfe bir mahkemenin verdiği ölûm cezasının in- . fazı dışında, hiç kimseyaşam hakkından kastenyok- sun bırakılamaz..." hikmetcetinkayacg cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 GOZLERIN POYRAZ Cumhuriyef k ı t a p I a r ı HHonetÇelHMI Gazeteci-Yazar Hikroet Çetinkaya'nın içındekı firhnalı evrende geliştırdiğı, duygu denızınde damıttığı yazılan. Bir solukta okunacak, kımı zaman bir nisan yagmuru altında. bazan poyraz yelinın soğuk sa\Tirganlıgında ya da karanlık bir gecenin yalnızlığında yenıden okunacak, yer yer okunacak bir kıtap bu kıtap Cumhurlyrt Çağ Pazarlama A Ş. Tûrkocağı Cad Mo:39/41 ^ kltap kulubu ! Ç ğ Ş ğ (34334)Cağaloğlu-!stanbul Tei (212)514 0196
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle