18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7KASIM 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER İdari yargı kararlannı uygulamayan kamu görevlilerine cezai sorumluluk getirilmesi için yasa önerisi hazırlandı 'Geç kahnmış bir düzenleme'ANKARA / İZMİR (Cumhuriyet) - DSP Bursa Milletvekili AH Arabaâ'nın hazırladığıy asa önensınde, ıdari yargı ka- rarlannı uygulamayan kamu görevlilerine cezai sorumluluk getirilmesi istendı. Ara- bacı, yasa önerisini TBMM Başkanlığı'na sunarken Izmir Barosu Başkanı Çetin Tu- ran. "Öngörülen düzenleme, kendini 'hu- kuk devletı' olarak tanımlayan bir devlet- te geç kahnmtş bir duzenlemedir" dedı. DSP'li Arabacı'nın Idan Yargılama Usulü Kanunu'nda degişiklik yapılması- na ılışkın yasa önerisinde şu düzenleme yeralıyor "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yü- rütmenin durdunılmasına îUşkin kararia- nnın kaplaruıa göre idare. gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunma- ya mecburdur. Bu siire hiçbir şekilde ka- rann idareye tebiiğinden başlayarak30 gû- nü geçemez. Ancak. haciz veya ihtiyati ha- ciz uvgulamalan ileilgili davalarda verilen kararlar hakkında. bu kararlann kesinleş- mesinden sonra idarece işlem tesis editir. Mahkeme kararlannı kasten veya ihmaJ suretivie 30 gün içinde yerine getirmeyen kamu göreviileri. derecesine göre2 seneden 5 seneye kadar hapis ve 100 mihon liradan 1 milyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandınlır. Avnca memurivçtten temel- CHP'den tasarıya tepki 6 Meşrutiyet Yasası'ndan daha gerPANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreten Tarhan Erdem. TBMM Adalet Komısyonu'nda kabul edilen "memurlar ve kamu göreviilerinin yarguanması hakkında ya- sa tasansrnm me\ cut yasadakı sakıncalan gıdermediğinı be- lınerek "Tasan memurlan suça teşvik etmektedir" dedı. Erdem dün partisının genel merkezınde düzenlediğı basın toplantısında. Adalet Bakanı HikmetSamiTürk'ün "devrim" olarak nıteledıği. memurlann yargılanmasıyla ılgılı düzenle- meyı eleştırdı. Türk demokrasısının temel eksıklıklennden .bınnın Memunn Muhakemat Yasası, dığennın de düşünce Sosyalist ^j^M EntemasyonW™ kongresibaşhyor D olarak yoksun kıhnır." Arabacı, yasa önerisinin gerekçesinde şunlan kaydettı: "Mahkeme karannı uygulamayan ka- mu görevüsini yargıla>abümek, Memurin Muhakematı Hakkındaki Yasa nedeniyle kolay değüdir. ll ya da ilçe idare kurullan ya siyasi nedenlerie ya da başka nedenler- İe bu memurlar hakkında bir türlü karar verememekte, >ıllarca beklettikten sonra ya dos>ayı işlemden kaldırma >a da meni varlığına en büyiik darbeyi vurduğuna dıkkat çeken Arabacı, gerekçede şu görüş- lere de yer verdı: u Türki>-e'de küçük bir beledhe başka- nından bakanlara. başbakanlara kadar birçok kamu görevlisi ana>asaL >asal em- re karşın. idari >argı kararlannı ya hiç uy- gulamamakta ya da biçimsel olarak uy gu- lama yolunu seçmektedir. Hatta, hukuk kurallanna uymada vatandaşını örnckot- ması gereken Bakanlar Kurulu dahi, yar- dığjnı ya da eksik uygulandığmı'', öneri- nin bir an önce yasalaşması gerektiğini bildirdi. Turan, "Hukuk devieti ve huku- kun üstünlüğünden yana herkesin, her ke- simin bu önerinin yasalaşması için duyar- lı olması ve destek vermesi gereldr" dedı. 'Hukukun üstündeki sınıf Memunın Muhakematı Hakkındaki Kanun hakkında "Dokunulmazlar; Hu- kukun Üstündeki Sınıf" adlı kitap yazan • DSP Bursa Milletvekili Ali Arabacı yasa önerisini TBMM Başkanhğı'Ba sunaricen îzmir Barosu Başkanı Çetin Turan, "Öngörülen dözenleme, kendini "hukuk devleti' olarak tanımlayan bir devlette geç kahnmış bir dûzetJİemedir" dedi. Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanun hakkında kitap yazan hukukçu Ercan Tatar. "dokunuJmazlık" deyince akla ilk önce miHetvekillerinin geldiğine, oysa toplumda devlet gücünü kullanan ve yargıdan kaçınlan "atanmış dokunuimaz" kesimin genel nüfusa oranmın "50'de bir" olduğuna dikkat çekti. muhakeme karan vermektedir. Böylece, o- lay güncelligini vitirdiği gibL devletten ada- letbekleyenleri canından bezdirmekte, gû- ven duygusu yok ohnaktadır. Hele hefc, davadan etkflenen yaunm sahibi siyaseten ve ekonomik olarak güçlü ise yaurimcı-si- yasetçi-bürokrat işbirliğjnin çirkin yüzü- niin hukuk tanımazhğını görmek müm- kündfir ve o kamu göre\lisini yargılamak olanaksız gibidir." ldarenın. ışıne gelmeyen yargı kararla- nnı uygulamamasmın, bağımsız yargının gı karannı yerine getirmemek için 'Ba- kanlar Kurulu prensıp karan' adı aranda hukukta hiçyeri olmayan bir u>gulama içi- ne gidebilmektedir. Oyle ki, Türkiye'de idari yargı kararlannı yerine getirmeme bir ahşkanhk haline gelmiş ve uygulanma- yan yargı karan yüzJerce sayıya ulaşmış- ur.'"" tzmir Baro Başkanı Çetin Turan, öne- riyle ılgılı olarak yaptığı açıklamada, "bir- çok idare mahkemesi karannın idare ta- raftndan keyfi olarak ya hiç uygulanma- hukukçu Ercan Tatar, "dokunulmazlık" deyince akla ılk önce miHetvekillerinin geldiğine, oysa toplumda devlet gücünü kullanan ve yargıdan kaçınlan "atanmış dokunuimaz" kesimin genel nüftısa ora- nının "50'de bir" olduğuna dıkkat çekerek "Diğerlerinin yapbklanna ve bu yapuan- lar karşısında fazla eleştirilmediklerine ba- kıküğmda. millervekillerine yazık oluyor, diyesi geüyor insanın" görüşünü savunu- yor. Tatar, Memurun Muhakematı Kanu- nu'nun günlük yaşamdaki uygulamasını şu basıt örnekle açıklıyor: "Kendüerine ücret ödeyen halkına hiz- metetmekle vükümlü memurlann hizmet sırasında bir suç isJemesi durumunda, v«r- diği vergiler karşıhğında işveren duru- mundaki zarar gören halkm; suçlu memu- ru doğrudan doğruya savcılara şikâyet hakkının bulunmadıgını görûrüz. Yürür- lükteki yasalara göre, halkına karşı hiz- met sırasında suç işleyen memunın >argı- lanıpyargılanma\ acagına,gene kendisi gi- bi memur olan kişiler karar vermektedir- ler. Bu koşullar alünda türlü vöntemlerle suçlann örtbas edilmesi halinde bile; işve- ren durumundaki halk, kendisine karşı suç işleven memuruna ücret ödemeye de- vam etmektedir." 1913 yıltnda, parlamentonun kapalı ol- duğu brr zamanda, asken darbe ile işbaşı- na gelen hükümetin çıkardığı yasanın, adı geçıci olmasına rağmen hâlâ yürürlükte olduğunu vurgulayan Tatar."Yasanın çık- nğı zamandan bu zamana kadar 80 yıldan fazia bir süre geçtiği haJde, 21 maddeden oluşan vasanın sadece bir maddesi 1921 yı- lında, bir başka yasa ik kaJdınlmış. bir maddesi 1963 yüında, bir maddesinin de bir kısmı 1992 yıhndaAnavasa Mahkeme- si'nce iptal edilmişrir. Yasanın 18 maddesi 80 yıldan fazla bir süredir orijina! hab'yle yürüriükte bulunmaktadır" dedı UĞÜR HÜKÜM özgürlügüne getin- len smırlamalar ol- duğunu belirten Erdem. bu ikı ko- nunun Türkiye'yi Batı demokrasile- rınden ayırdığını söyledi. fasannın Memurin Muhake- mat Yasası'nın sa- kıncalannı ortadan kaldırmadığınıkay- deden Erdem, tasa- n ve yürürlüktekı yasanın hukuk kar- şısında eşıtliğe ay- kın olduğunu vur- guladı. Erdem, tasannın 1. maddesinin "memurlann gö- revleri sebebiyle iş- ledikleri suçlan" kapsadığını kayde- derek "sebep" söz- cüğünün "görev ve suç arasındaki iliş- kryi" açıkJayama- dığını söyledi. Er- dem şöyle konuşhr "Görevtanımın- da >azıh işlerin va- pılmasından doğ- muş. görevin doğal sonucu olarak orta- ya çıkmış suçlaıia görev yerinde vçgö- revin tammında ya- zıh olmayan fıille- rin ifasından doğan suçlan birbirinden ayırmak gereklidir. Ta- san görev sebebiyle diyerek görev yerinde işlenen bütün suçla- ra ayncank tanınuştır. Bu deyim Memurin Muhakemat Yasa- sı'nın 1. maddesindeki tanundan dahabelirsizdir. Bu haliyle ta- san 1913'teki Meşrutiyet Kanunu'ndan daha geridir" Tasannın bu konudakı temel sonınlara çözüm geürmediği gıbı Memunn Muhakemat Yasası'ndan genleme sayılabıle- cek hükümler ıçerdiğini kaydeden Erdem, tasannın memura yargı önünde ayncalık yarattığını söyledi. R-VRİS - "SosyalLst Enternasyo- nal"in 2i. kongresi 8-10 Kasım ta- rihleri arasında Pans' in yakın ban- liyösü ve Pans'm Manhattan'ı di- ye bılinen fc La Defense"ta yapıh- yor. "Daha İnsanca Bir Tophım. Daha Adil Bir Dünva İçin" başiı- ğını seçen bu kongreye 140 üJke- yi temsilen binlerce kişi ve heyet katılıyor. Bu üst örgütün Türkiye ayağı ise CHP. "Sosyalist Enternasvonal'"in başkanı 1992'den ben Pierre Ma- uroy. Bu tarihte başkanhğı Alman Hder WÎUy Brandt'tan lle\Talan Mauroy, 1981'de kııruJan Fransız sol hükümetin de ilk sosyahst baş- bakanı. Şu anda Lille kenti beledi- ye reisi olan eskı başkan, bu kong- rede bir kez daha başkanlığa aday ohnadığını açıkiadL Yerine Porte- kiz Sosyalist Partili Başbakan An- tonJoGuterres m seçilmesi bekle- niyor. Kurumun başkan yardımcı- lan arasında ıse Tony Blair. Lkmei Jospm, Fefipe GonzaJes. Massimo D'.AJema. Wlm Kok, Şimon Peres ve Erdal İnönü gıbi isimler de var. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel İSEDAK toplantısında könuştu"" 'Küresetteşmealtınjîrsat' Cumhurbaşkanı Demirel İSEDAK toplanüsırun açıhş konuş- masını yapüktan sonra Rauf Denktaş ile birlikte Bahçeşehu- Ünhersitesi'nin akademik yıhıun açüış törenine kaüldı. tstanbul Haber Servisi - Cumhur- başkanı Süleyman Demirel, Türkı- ye'nin Islam Konferansı Teşkilatı ül- keleriyle birlikte 21. yüzyılın ekono- mik gerçeklerine uygun işbirlığini güçlendirmek durumunda olduğunu belirterek "Türkiye'de btder kürcsel- lesmeyi bir tehlike defiL aksine alnn bir firsat olarak görmekteyiz" dedi. 15. Islam Konferansı Teşkilatı Eko- nomik ve Ticari tşbirliği Daimi Ko- mitesı (İSEDAK) toplantısı, Ataköy Crovvne Plaza Oteli'nde dün Kuran okunarak başladı. "Besmele" ile İSE- DAK Başkanı olarak açılış konuşma- sını yapan Demirel. Islam Konferan- sı Teşkılatı'mn (İKT) birbirinden çok farklı ulusal ekonomilerden oluştu- ğunu belirterek. yeni bir binyıla giri- lirken önemlı bir dönüm noktasında bulunulduğunu söyledi. Demirel. küreselleşmenin gerekle- nnı yerine getirmeyen ülkelerin 21. yüzyılda küresel rekabete uyum sağ- lamalannın güçleşeceğini söyledi. Demirel, bunun telafisinin ise 21. yüzyıla daha iyi hazırlanmakla ve ül- keler arasında daha fazla uluslarara- sı ışbirliğı ve dayanışmayla mümkün olabileceğını anlatarak, üye ülkeler arasındaki tüm girişimler ve bırikime karşın, ekonomik ve ticari işbirliği- nin. beklentılenn oldukça uzağında kaldığını belirtti. Demirel, teşkilatın organlan arasında daha etkin işbirli- ği ve koordinasyonun saglanmasının gerekli olduğunu kaydetri. Türkiye'nin, bölgesel işbirliğinin, uluslararası banş, istıkrar ve refahın anahtan olduğuna inandığını kayde- den Demirel, "Bu kapsamda İSE- DAK, ülkelerimiz arasında ekonomik ve ticari isbirliğini geliştirmeye yöne- Hk önemli bir kilometre taşuu oluştiır- maktadır'' diye konuştu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel, Avrasya'nın banş, istikrar ve re- fahında önemli rol oynayan Rusya'da demokrasinin, hukukun üstünlüğü- nün, açık rejimin ve serbest piyasa ekonomisinin gelişmesine büyük önem verdiklerini belirterek "Rus- ya'nın, Kuzey Kafkasya'daki gefişme- ler dahil. tüm sorunJannı bu zemmde, hukukun üstünlüğü ve insan haklan- na saygı çerçevesinde aşmasını bekli- yoruz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel daha sonra, KKTC Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş ile birlikte Bahçe- şehir Üniversitesi'nin ilk akademik yılı açılış törenine kaftldı. Demirel, Türkiye'de bugün ilkokula giren 100 çocuktan ancak 9'unun üniversite bi- tirebildiğini belirtti. Konuşmasının ardmdan, Üniversi- tenin Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, Cumhurbaşkanı Demirel'e gü- nün anısına bir plaket verdi. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş da, Bahçe- şehir Üniversitesi'nin ilk akademik yılının açılışında bir konuşma yapü. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI "Neden Kemalistiz?" Atatürkçülük yerine "Kemalizm" sözcü- ğünü kullananlar artıyor. Aslında aralarında bir aynm olmaması ge- rekir. Ama ben Kemalizm demeyi nıçin ter- cih ettiğimi her fırsatta açıklıyorum. Birinci neden, Kemalizmin -tıpkı Leninizm gibi-evrenselbirkavramolması... Ikinci ne- den, Atatürkçülük sözcüğünü, Marmaris'te- ki adam ve arkadaşlarının yıpratmış olma- sı... Önümde Almanya'dan yollanmış iki bildi- ri duruyor. Birincisini Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu, ötekisini de Tür- kiye Sosyaldemokratlan Derneği yollamış... Ikisinin de başlığı aynı: "Neden Kemalistiz?" ••• 10 Kasım 1995 günü, Hürriyet gazetesin- de "Gerdan Atatürkçülüğü" diye bir yazı çıkmıştı: Yazarın, bindiği uçaktaki dört hostesten ikisinin yakasında Atatürk rozetı bulunmak- tan rahatsız olduğu anlaşılıyordu. Bundan "Gerdan Atatürkçülüğü "nün "avamlaştığı" sonucunu çıkarmıştı... Kendisi de "açık kart" oynadığını ve "Atatürkçü veya Kema- list olmadığını" açıklıyordu. Çok hızlı, yetenekleri ve birikimı de çok sı- nırlı bir "numaracı cumhuriyetçi"n\n, "Ke- malistolmadığı" gibi müthış bir açıklama (!) yapması, Aziz Nesin'in bile düş gücünü aşan birolaydı. Nedense güldürü ustaları - kıskançlıktan olacak- "es" geçtıler. Ben de güldüm geçtim. Ama yazıdaki ilkelliğe yönelik -yurtiçi ve yurtdışı- tepkilerden, benım telefonum, fak- sım ve posta kutum da "fazlasıyla" payını aldı.. Ve o yazı, -PTT'nin yanı sıra- en çok da Atatürk rozeti satanlara yaradı. Her geçen gün, THY çalışanlarının daha çoğunun yakasında Atatürk rozeti görüyo- rum! • • • Makedon, Hırvat, Bulgar, Rus, Alman, Yu- nan, Ingiliz ve Rumen bilim adamlarının oluşturduğu bir "Balkan Bilım Derneği" var. Bırkaç ay önce yapılan genel kurulunu, Bul- gar başkan şu sözlerle açmıştı: "Atatürk'ü 20. yüzyılın en büyük dahisi kabulediyomz!.. Amacımız, Atatürk'ü hem kendi ülkelerimizde hem de bütün dünya- da tanıtmaktır." Dernek, "Atatürk'ü Düşümde Gördüm" isimli bir film yaptıracaktı. "Atatürk ve Bal- kanlar" kitabı hazırianıyordu. Harf devrimi- nin 70. ytlffnn 1998'de bütün dünyada kut- lanması sağlanacaktı. Balkan ülkelerinde "Atatûrk'ü Nasıl Tanıyorsunuz" konulu ya-'' nşmalar düzenlenecekti... Ve çeşitli Avrupa ülkelerinde şubelerı olan bir Atatürk Üni- versitesi kurulacaktı... Bir "32. Gün" izlencesinde, Vıetnam'da bir ilkokul gösterilmişti. Karatahtada "Ata- türk"yazılı idi. Ho Şi Min'in çocuklan, Mus- tafa Kemal'in devrimini öğreniyorlardı... Ve son haber: Kırgızistan'da Başbakan Yardımcısı Prof. Osmanakun Ibraimov yönetiminde "Ulus- lararası Atatürk Araştırma Vakfı" kuruldu. Azerbaycan da -Bakû ve Nahcivan'da- bir "Atatürk Araştırmalar Vakfı" kurulması ha- zırlıklan içinde. Özbekistan'ın StratejikAraş- tırmalarVakfı ise, Kemalizmi öncelikle ince- lenecek konular arasına aldı. • • • Kuzey Kıbns'ta yapılan ve çok sayıda ya- bancı bilim adamının katıldığı "3. Uluslara- rası Atatürk Sempozyumu"nun sonuç bil- dirisinde şu satırlar bulunuyor: "Atatürkçülük Türkmilleti için bir öze dö- nüş hareketidir. Atatürkçü düşünce, sade- ce Atatürk dönemi Türkiyesi'nin zohuklan- nı çözmek ve bütün esir ve mazlum millet- lere örnek olmakla kalmayan; akla, bilime ve fenne dayalı bir dünya görüşü olarak, gelecek yüzyıllara ışık tutacak bir sistem- dir." Bizim niçin Kemalist olduğumuz belli. Türkiye'de bir din devleti ya da etnik fark- lılıklara dayalı bir devlet kurma peşınde olanlann, neden Kemalizme karşı oldukları da belli. Inanca dayalı olduğu ölçüde, her iki tutu- ma da saygı duymak gerekir... Ama "ger- dan"dan yukanya çıkamayan "yeni manda- cılar"a saygı duyabilmek çok zorL. (Cumhuriyet, Aralık 1995 İstanbullular, alışveriş keyfiniz yakında dört köşe olacak.. Izmir fiyatlanyla alışverişin keyfî Levent, Arnavutköy ve Kartal'dan sonra çok yakında Beşiktaş'ta...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle