25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7KASIM 1999PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Melih Fereli, çatlak seslere ve küçük hesaplara boyun eğmeyeceklerini söylüyor 'Bienal işlevini sürdürecek' ESRA ALİÇAVUŞOĞLU Isanbul Kültür ve Sanat Vakfi Genel Müdürü Me- MhFereli, 6. Uluslararası Istanbul Bienali'ne yönelik eleştınlen cevapladı. - 6. Uuslararası tstanbul Bienali geçen yıllara oran- la daha çok elestiri aldı bu yıL Bu eleştirûer arasında küratör Paolo Colombo'nun •yetersizliği" ön sıralara yerieşiyor. Colombo'nun bu tûrden eleştiriİer almast- nı hangi nedenlere bağhyorsuııuz? MELİH FERELİ - Paolo Colombo'nun yeterli ve- ya yetersizliği üzenne tartışma açılmış olmasını yan- lış buluyorum. 'Yetersizlik' iddiasında bulunanlann 'yeterBlik' tanımını yapmalan gerekir. Bienallerde genelde sansasyonel, çarpıcı yapıtlann yer alması ge- rektifı beklentısi belkı de olumsuz eleştirilere yol aç- tı. Kanımca Colombo'nun dürust, alçakgönüllü. akın- tıya ters düşen söylemi doğrultusunda bienalde yer alan yapıtlann kolaycılıktan uzak bir okuma gerek- tirmesinin yanı sıra bienalin çoğulculuğu ve açıklığı sonucu bazı kişilerde (çe\Te!erde) rahatsızlık oluştu. Her bienalde sadece olumsuzluk arayan ve bu defa iyice saldırganlaşan bir anlayışın kaynağının değiş- medığini gözlemlıyorum. 'Ben yoksam, iji değüdir sav lan daha ziyade bir kapns. kıskançlık ve aczin ka- nıtı gibi görünüyor. Benzer tepkilerle Rene Btock ve Rosa Martincz'in küratörlüklerinde de karşılaşmış- tık. Istanbul Bienali kendini dünya sanat çevreleri önün- de kanıtlamış, tstanbul'u çağdaş sanat bağlamında gün- demin ilk sıralanna yerleştırmiştır. Tanıdık. bildik çatlak seslerin ve hatta küçük galeri ve eleştirmen he- saplannın yaygarasına terk edilmeyecek bir ciddiyet içinde ele alman bienal, işlevini yürütmeyi sürdüre- cektir. 'Colombo, seçiminde tamamen özgür' - Paolo Colombo Ccnevre Modern SanaÜar Müze- si'nde göre\ almasına karşın deneyimi daha çok "so- k>' sergilerden ibaret Colombo'nun küratöriüğü gün- deme geldi^inde bu özeüiği dezavantaj oldu mu? FERELİ- Colombo'nun bireysel sergiler üzerine odaklanmış deneyimi aslında bir avantaj olarak de- ğerlendırildi. Kendisınin atanmasında esas ölçütler, özgün yaklaşımı, sanat çevrelenndekı saygınlığı ve farklılığı oldu. 6. bienalin küratörlüğüne Harald Sze- emann atanmış olsaydı, ki kendisinin bu doğrultuda bir önerisi de oldu. bu defa da eminim yaratıcı olma- makla hatta kopyacılıkla suçlanırdık herhalde. -Bienalleri diger grup sergilerinden \e fiıarlardan ayıran en önemli farklardan biri sanırız seçilen sanat- çılann genç-deneyimli.tanınmış-tanınmanuş olmaan- dan çok,yapıtlann nitelikterL. Colombo;" Sanatçıla- nn seçiminde büyük teonk yapıtlardan çok, kitlesel ve şiirsel anlatımlan yeğledim'" diyor. -Colombo'nun sanatçı seçimini nasd değerlendiriyorsunıız? FERELİ - İKSV bienal küratörünü sanatçı seçımın- • "Istanbul Bienal kendini dünya sanat çevreleri önünde kanıtlamış, Istanbul 'u çağdaş sanat bağlamında gündemin ilk sıralanna yerleştirmiştir. Tanıdık, bildik çatlak seslerin ve hatta küçük galeri ve eleştirmen hesaplannın yaygarasına terk edilmeyecek bir ciddiyet içinde ele alınan bienal, işlevini yürütmeyi sürdürecektir." de tamamen özgür bırakmayı ilke edinmiştir. Soru- nuzla Colombo'nun seçimlerinin bir teori içermedi- ğmi kastediyorsanız. katılmıyorum. Birkaç yapıt dı- şında Colombo'nun seçimini son derece tutarlı. şiir- sellığinı ve duygusallığı kurumlaştırmaya yönelik bir yaklaşımın sonucu olarak değerlendiriyorum. Ne ya- zık ki, bu bağlamda da anlamsız buldugum 'doğru se- çim/yanlış seçim' tartışması yaşandı. Acaba 'doğ- ru'nun tanımı nedır kı? -6. Uluslararası İstanbul Bienali'nin eleştirflen yan- lanndan biri de 'deneyimb" sanatçılara çok yer verü- memesine \onelik... Aynca, bienalde Tiirk sanatçıla- nnın yeterince temsil edildigini düşünüyor musunuz? FERELİ - tstanbui Bienali dünya sanat ortamma yem sanatçılar kazandırabılmekten gurur duymakta- dır. Bu başarısıyla da övgü almakta ve diğer bıenal- lerden kendini cesaretle farklılaştırmaktadır. 'Önem- li sanatçı' tanımı eğer 'İstanbul sanat çevrelerince bi- linen' anlamında kullanılıyorsa. yine kısır bir nokta- dan hareket edilmiş oluyor. 6. bienalde yer alan pek çok sanatçı (ki sayılan 3O'u bulur) çağdaş sanatla il- gilendiğini iddia eden çevrelerce kolaylıkla 'ünlü ve deneyimli" sıfatmda algılanabilmelidir; böyle algılan- mamış olması o sanatçılardan ve Colombo'dan çok, algılama güçlügü içindeki kişileri/çevreleri bağlar. Türk sanatçılann seçünine gelince, bienal küratö- rünün amacı Türk sanat ortammm bir kesitini sunmak değildir. Dolayısıyla seçilen sanatçılarla Türk sanat ortamının yeterince temsil edılıp edilmediği sorusu- nu özünde anlamsız buluyorum. Burada önemli olan bienalin temasına uyum sağlayan 10 Türk sanatçısı- nın sergide yer alarak, bu uluslararası platformdan dün- yaya seslenmiş olmasıdır. 'Bütünlüğün korunmasuıa özen gösterildi' - Bienale katılan sanatçılann ön plana çıkmaması bilinçli bir vaklaşımın sonucu mu? FERELİ - Colombo seçiminde, serginin bütünlü- ğünü korumaya özen gösteren bir yaklaşımı esas al- dı. Bu nedenle -birkaçı dışında- sanatçılann yapıtla- nyla ön plana çıkmaması bilinçli bir yaklaşımın so- nucu. - Marmara Bölgesi'nde yaşanan deprem.dünya ba- sınının gözünü Türkiye'ye çevirmesine neden oldu ve bienalin açılışına çok sayıda yabancı basın mensubu katıldı. Ancak. Ömer Uluç dışında hiçbir sanatçının yapıtında depremin izierini göremedik. Bunu neye bağlıyorsunuz? FERELİ - Depremin izierini bienaldeki yapıtlarda aramak yanlış bir beklenti. Yapıtlann tümü deprem- den çok önce tasarlanmış, hatta bitinlmışti. Deprem- den sonra tamamlanan tek yapıt Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde Ömer Uluç'a aitti; bu yapıtını sanatçı, depremle son derece ilişkıli ve en sosyal içeriklı ya- pıtı olarak nitelendirmektedir. Depremin bienaldeki en olumsuz izı daha önce ta- sarlanmış olan afişimizle ilgili olduğu kadar şehir hatlan vapurlan için tasarianan yapıtlann, çeşitli per- formanslann ve 'eğtendirid' olarak algılanabılecek un- surlann iptalinin kaçınılmazlığı olarak belirdı. Dış ba- sın konuklanmızın büyük çoğunluğu geleceklerini zaten 17 Ağustos'tan önce teyıt etmişlerdi. Dünya basımnın bir kısmı ise deprem nedeniyle tstanbul'dan uzak durdu. Guggenheim Friends (15 kişi). Bordeaux Çağdaş Sanat Müzesi Dostlan (20 kişi), De Appel Kü- ratörlük Grubu (10 Kişi). PBS-TV Washington'ın düzenledif i tur, Roberto Bosco (II Giornale Dell'Ar- te Sanat Eleştirmeni), Roberta Smith (NY Times), Mil- ton Esterow (Art News), Jerry Saltz (Village Voice), Okwui Enwezor (XI. Documenta küratörü) ve daha niceleri deprem korkusuna yenik düştüler. Deprem sonrası bienale katılma karan alan çeşitli eleştirmen ve basın mensuplannın gerekçesi de son derece anlamhydı; zira onlar en zor günlerde dünya TV ekranlannda bitmeksizin gösterilen kaos ortamı- nın içinden oluşan bienaie destek \ ererek Türkiye'nin yanında durduklannı, evrensel değerleri savunabile- cek kadar zorluklara gögüs germek kararlılığını gös- teren Türk insanına inançlannı belirtmek için bura- daydılar. Bu desteği ve dayanışmayı anlamsızlaştırma çaba- lanna kapılmaktan kendini alıkoyamayan bir eleştir- men ise dış basında olumlu eleştirilerin yapılması olasılığına karşı pozisyon alma telaşı yaşadığı gibi. kendini 'beslenen karga' konumuna indirgemenin ötesine geçemedı. -18 Eylül'de Aya İrini'de gerçekleştirilen müzaye- dede toplanan paralar nasıl değeriendirilecek? FERELİ - Aya İrini'de gerçekleştirilen açık arttır- ma sonucu bienal sanatçılan tarafından bagışianan 20 yapıtın uluslararası koleksiyonculara satışından elde edilen 186.400 USD'nin yanı sıra vakfımıza yapılan çeşitli bağışlann toplamından oluşan 34.000 USD'lik fon, hem sanatçılann hem de alıcılann öne sürdüğü koşullar doğrultusunda depremzedelerin konut ge- reksinimlerini karşılayacak projelerde değeriendiri- lecek. îrdnlıyönetmen Abbas Kiarostdmiye yaşam boyu başarı ödülü olarak 'Altın Iskender' verilecek Selanik Film Festivali 40. yaşını kutluyor • Başkanlığını Theo Angelopoulos'un yürüttüğü festivalin 'Uluslararası Yanşma' bölümünde yirmi film gösterilecek. Yanşma programını ise Michel Demopoulos hazırladı. ASLISELÇUK 12-21 Kasım 1999 tanhleri arasında düzen- lenecek Uluslararası Selanik Film Festivali 40. yılını kutluyor. Selanik, bu yıl ikı cografya- da da yaşanan bir doğa afeti sonucunda iki komşu ülkenin. Türkiye ve Yunanistan'ın bir- birine yakınlaşmasından ötürü Türk sinema- sına özel bir bölüm ayırdı. Bu bölümde Ferzan Ozpetek'in "Harem Suare", Zeki Demirkubuz'un "Üçüncü Say- fa",YeşimLstaoğlu'nun "Güneşe Yolculuk fılmleri Yunan izleyici ile bulusacak. Bu film- lerin sayısı festivalin başlamasına kadar ar- tabilirde. Geçen yılda olduğu gibi bu yıl da festiva- lin başkanlığını "Ulis'in Bakışı" "Levteğin Geciken Adunı" ve 1998 Altın Palmiye Ödül- lü "Sonsuzluk ve Bir Gün" filmkrinden ta- nıdığımız usta yönetmen Theo Angelopoulos yürütüyor. Program yöneticisi Michel Demo- poulos've "New Horizons" (Yeni Ufuklar) bölümünün başkanı Dimitri Eipides yine bir- likte çalışıyorlar. Resmi bölüm yanşmalı ve yanşma dışı olarak iki bölümden oluşuyor. Yirmi adet yapımın gösterileceği Uluslara- rası Yanşma programını Michel Demopo- ulos düzenliyor. Yanşmalı bölümde ilk ya da ikinci filmlerini çeken yönetmenler yer alı- yor. Balkan fılnıleri ilgiyle bekleniyor Uluslararası yanşmada 14 film iki ayn ödül için yanşacak: 40.000 dolarlık Altın Is- kender ve 25.000 dolarlık Gümüş Iskender. Italyan senarist ToninoGuerra başkanlığında 7 üyeden oluşan uluslararası jüri tarafından bu ça- lışmalar değeriendirilecek. Uluslararası Yanşma'da yan- şacaklara gelince, filmlerin ba- zılan belirlendi: ABD'den Ed Ratke'in "The Dream Catc- her"ı (Rüya Avcısı), Çekoslo- vakya'dan Sasa Gedeon'un "The Retum of the Idiofu (Budala- mn Dönüşü), Kanada'dan Carl Bessai'nin "Johnııy''si. Meksi- ka'dan Alejandro Springall'in "Santito''su ve Çin'den Zhang Yang'ın "Shower"ı (Duş). Balkanlar'a Bakış bölümün- de gösterilecek Türk fılmlen dışmda Balkanlar'dan gelen si- nemacılann çalışmalannı da iz- leyeceğiz. Festivalin en çok il- giyle beklenen bu bölümünde Türk sinemasına ayrılan özel bölümde Ozpetek'in 'Harem Suare'si de yer afayor. Sırp yönetmen Srdjan Karanovic'in de film- leriyeralıyor. Bu bölüm Arnavutluk. Bulga- ristan, Bosna, Hırvatistan. Romanya ve Slo- venya'dan gelen yapıtlara yer veriyor. Özel Gösterimler'de Meksikalı usta Arturo Rips- tein'ın bir Gabriel Garcia Marquez uyarla- ması "Albaya Kimseden Mektup Yok" filmı. Romen Otar Iosseüani'nın "Adieu, Plancher des Vaches" (Elveda. Anakara) ve Fransız Catherine Breillafın ülkemizde gösterilen çelişkili ve tartışmalı çalışması "Romance" \ar. New Horizons" (Yenı Ufuklar) bölümü. her yıl olduğu gibi en son gelişmeleri içeren birprogramla,35 güçlü, bağımsız filmle se- yircinin karşısına çıkacak. Dimitri Eipides yönetimindeki, 1992'den ben büyüyen ve ge- lişen "YeniL'fiıklar", Selanik'e alışılmamış, yaratıcı, çatışmacı, ilgınç, sıradışı bir festi- val olma niteliği de kazandırdı. Bu bölümde yer alan filmlerden bazılan şunlar: 1999 Al- Almodovar'ın "Sinir Krizi Eşiği'ndeld Kadınlar' filmi de tın Palmiye ödüllü Luc ve Jean Pierre Dar- denne'ın "Rosetbfsı, oyuncu-yönetmen Tim Roth'un "The WarZone"u (Savaş Bölgesi). JohnCurran'ın "Praise"ı (Övgü). Christop- her Nollan'ın "FoUowing"i (Izleyen) Bakh- tiar Khudojnazarov'un "Luna Papa"sı (Av Baba). Lea Pool'un "Emporte MoTı (Götür Beni). Frederic Fonteyne'in "Une Liaison Pbrnographique" (Pornografik Bır İlişkı). Madjid Vladjidi nin "The Color of God"ı (Tann'nın Rengi). tranlı usta Abbas Kiarosbuni'nin 1999 Ve- nedik Film Festivali jüri özel ödüllü "The VVmd VVTD Carry Us" (Bizi Rüzgâr Taşıya- cak) da "Yeni Ufuklar" bölümünde. Festi- val, Kiarostami'ye yaşam boyu başan ödülü olarak bir Altın Iskender verecek. "YeniUfiık- lar"ın içinde yer alan Yeni Amerikan Bağım- sızlan 'nda sıra dışı yapımlar var. Amerika'da ticari kaygı taşımaksızın akıntıya karşı film yapan yürekli yönetmenlerin son özgün ça- lışmalan böylece görülebilecek. 3x3. Üç Yö- netmenden Üç Film'de ise Macar İküko En- yedi. Mısırlı Yousry Nasrallah ve Italyan Au- reiioGrimaldi'nin filmleri seyirciyle buluşa- cak. Yeni Fransız Sinemasf nda son dönem Fransız filmlerinden seçilmiş ilginç örnekler var: Bruno Dumont'un "L'Humantt'e" (In- sanlık), Erick Zonca'nın "Le Pctit Voleur"ü (Küçük Hırsız), Laurent Bounnik ın "1999 Madeleine"i, Jean ClaudeGiguet'nin "Pas- sagers"i (Gelip Geçenler). Pedro Almodovar'dan 14 film Festıval bu yıl da toplu gösteriler ve saygı bölümlerinde geçmiş. bugün ve gelecekten oluşan yapıtlara da yer veriyor. Bu gösteri- lerde Ispanyol yönetmen Pedro Almodo- var'dan 14 film. Portekiz sinemasının yönet- menleri Manoel de Otiveira, Joao Botelho, Fernando Lopez, Paulo Rocha, Joao Cesar Monteiro, Pedro Costa, Alberto Seisas San- tos'un 15 filmi gösteriliyor. Festivalin kır- kıncı yılmda da 3 saygı bölümü yeniden kar- şımızda. tlki uluslararası jüri başkanı ünlü Ital- yan senarist ToninoGuerra'ya aynlmış. Guerra'nın senaryola- nnı yazdığı unutulmaz filmler Michelangelo Antonioni'nin "Blow Up"ı (Cinayeti Gördüm), Frederico Fellini'nin "E La Na- ve Va"sı (Ve Gemi Gidiyor). Francesco Rosi'nın "Cadaveri EcceUenti"si (Saygıdeğer Ce- setler) peşpeşe izlenebilecek. Festival Israilli AnosGitai ve Yunan VassüisGeorgiades'e de saygıda bulunuyor. Ulusal Panorama bölümün- de Yunan sinemasının yerel ve ' yaratıcı 20 örneği gösteriliyor. Festivalin 40. yılında yer alan öteki etkinlikler ise Meksika Sineması Altın Çağı'nın Film Afişleri ve Yunanlı yapım tasa- nmcısı TasusZgoraftM'un mo- programda. delleri sergisi. 'Siyah beyaz tadında renklifotoğraflar' Kültür Servisi- Daha önce 13 fotografi Paris'te Biblioteque National de France'm koleksiyonuna alınan Ani Çevik Arevyan bu kez New York'ta SoHo- Gallery 'deki 'Bodies in Motion' sergisine katıhyor. Arevyan, uluslararası fotograf sanatçılannın işlerinden örnekJerin yer aldığı sergiye daha önce ikisi Istanbul Galeri Nev'de sergtlenmiş olan dört fotoğrafiyla katıhyor. 'Betweeo Life and Death' ve 'Chyrysalise' serilerinden seçilen fbtoğraflar sanatçının ışık ve formla yarattıgi görsel bir dil yanısıtiyor. 13 Kasım - 6 Aralık tarihleri arasında fotoğraflanyla New York'lu sanatsevrelerin karşısına çıkacak olan sanatçı işlerini siyah beyaz tadında renkli fotoğrafiar olarak tanımJıyoT. Kendisi için önemli olan sürrealist, olabildiğince yaluı bir anlatımla kişisel bir dünya kurmak: 'Benim için aıodein veya figürün gûzelfigi degiL gergin. sarscı, deforme edilmiş formlar lbtoğrafi oluşturur. Bu sürecin en önemli unsuru ışıkür. Fotoğraflarunda güde görülür athkiar \ardir' diyor Arevyan, 'Bazen yumusak \t hafîf dokulan se\erinı. çünkü banhuia beyaz bir diiş dünyası kurabilirim. Oysa sıkça kullandığım yumuşak görüntütü tûl aslmda metal teldir. Bu tflr zıtükiarla fotoğraflanmda gerilim ve dram yararmavı KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR Söze Nereden" II um:ag (Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik) Vak- fı iki önemli/değerti ve mutlaka okunması gereken kitap çıkardı ortaya bu hafta. Hödük olmayan aydın- lanmızın hepsinin bildiği gibi, Uğur Mumcu'nun ki- taplan birçok bakımdan Cumhuriyet tarihimizin tu- tanakları gibidir. Mumcu'ya ister hak verin, ister kar- şı çıkın, yazdıklarmın önemini değiştirmez bu. Pa- pa/MafyaJAğca üzerine ya da Liberal Çiftlik üzerine ya da 12 EylülAdaleti üzerine bir şeyler okumak is- terseniz, onun kitaplanna "bakmak" zorunda kalır- sınız. Şimdi urrrag'ın yayın bölümü, çok ilginç iki kitap- la karşımıza çıkıyor bu sefer. Uğur Mumcu'nun Söyleşileri... Bir bayram yeri gibi, usta bir gazetecinin Türkiye- li önemli/değerli insanlarla yaptığı soyleşiler. Kimler yok ki bu iki güzel kitapta? Sadun Aren var mese- la. Aziz Nesin, Mehmet Ali Aybar, Adalet Ağaoğ- lu var... Duran Karaca ıle yaptığı söyleşınin başlığı "Edebiyat Bilmeden Resım Olmaz". Sevgili Efendim Adalet Ağaoğlu: Roman olacaksa önce birey, son- ra kişi ve kişilik olacaktır, demiş. Aziz Nesin yine çok net: Hiçbir Müslüman, ben laikim demez, diyor! Müthiş bir kitap Uğur Mumcu'nun söyleşilerini içe- ren "Söze Nereden Başlasam?" başlıklı kitabı! Uğur Mumcu'nun "Söyteşı/er" dizisinin ikinci ki- tabı. daha büyük bir cümbüşü taşıyor okurun kuca- ğına... Birinci cilt aydın ağıriıkh; "Bu Düzen Böyle mi Gidecek?" başlıklı ikinci kitap ise Ferruh Bozbey- li'den Bülent Ecevit'e. Yahya Demirel den Deniz Baykal a Erdal Inönü'den Kenan Evren'e Nec- mettin Erbakan dan Ismail Cem e kadar toplu ve toplumsal hayatımızın çeşitli ve renkli ısimleriyle ya- pılan Mumcu söyleşilerini içeriyor. Gerçekten bir YA- KIN TARİH kitabı. Ben bu güzel kitaplan gülerek, hü- zünlenerek, kızarak, kızararak bozararak ve yeniden yeniden düşünerek okudum. Akıllı okuyucu bu söy- leşiler toplamını, bugünün süzgecinden geçirerek yeniden, yeniden değeriendirecektirelbette. um:ag'ı kutlamak gerekiyor bu iki çok önemli kitabı, yakın ta- rihimizin iki büyük belgesini okurlara sunduğu için. Mutlaka okunması gereken iki kitap. • • • Eğlenceli basınımızın bu aralarda iştigal ettiği bir konu: Stanley Kubrick'in son filmi. Ne güzel, ne gü- zel... herkesin gündeminde bu film var! Gözler açık mı, kapalı mı, faltaşı mı, sımsıkı mı, bütün mümtaz münevverlerimiz fikir beyan ediyor. Herkes Kub- rick'in bu filminin seks üstüne olduğunda hemfikir. Bütün yazılanları okuduktan sonra, ben de merak et- tim, gittim seyrettim filmi. Pek sevdim. Bence dört başı mamur bir sanat eseri. Bir-iki hafta geçsin, gi- dip yeniden göreceğim. Gözlerimi faltaşı gibi kapa- yarak. • • • Uğur Mumcu, Stanley Kubrick derken... bu pazar günü Kuşbakışf nı Isabel Allende'nin aşk ile yemek kültürü üstüne yazdığı olağanüstü kitabtndan bir ye- mek tarifiyie kapatalım. Akıl... ama takma akıl değil, gerçek akıl, her zaman dilimizle/damağımızla ilişki- lidir. Kekikten, naneden, dereotundan anlamayan bir akıl biraz topaldır insanlık karşısında. Allende, ki- tabının 261. sayfasında ODAUK SALATASI tarifini şöy- le veriyor: Bir soğanı ince doğrayın. Sirke, tuz ve acı biber sosunda on dakika bekletip üç dakika kayna- tın. Bir fincan suda Sonra sudan çıkarıp kâğıt pe- çetelerde kurulayın. Soğan dilimleriyle kalın kesilmiş portakal dilimlerini bir tabağa yerleştirin ve buzdo- labına koyun. Bunlann üstüne portakal suyu, bal, Grand Marnier ve iki kaşık zeytinyağı dökün. Sonra siyah zeytinlerte nane yapraklannı ekleyin. Işte size Odalık Salatası! Şu salatayı denemek gerek. O filmi görmek ge- rek. Bu kitapiarı okumalı. Bu arada ben de düşünü- yorum şimdi çocuk gibi: Söze nereden başlasam? Belki şimdi, bugünlerde, yirminci yüzyıl biterken, sö- ze sosyalizmden başlamak gerekiyor. Köhneliği eli- mizin tersiyle iterek. Yeniden. İnkılap Kitabevi ÖdültePi • Kültür Servisi - inkılap Kitabevi'nin şiir. roman ve öykü dalında düzenlediği ödüller sahiplerini buldu. Şiir Seçici Kurulu, ödülü Ali Hikmet Eren'in 'Turayazf ile Serkan Işın'ın 'tki Şehir Arası Gece ye Şeyler' isimli dosyalan arasında paylaştırdı. Öykü Seçici Kurulu, Kevork Kirkoryan'ın 'KevgirÖyküler' adlı dosyasını ödüle değer buldu. Roman Seçici Kurulu ise ödülün Mehmet Batur'un "Adamın Davku' ve Ersan Üldes'in 'Yerli Film' adlı dosyalanna verilmesini kararlaştırdı. KİTAP FUARTINDA BUGÜN A SALONU • 1130^13.00 - Gençlik Kitabevi'nin ödül töreni, Adnan Özyalçuıer, Muzaffer Uyguner, Feridun Andaç, Doğan Yancı ve Konur Ertop'un katılımıyla gerçekleşecek. • 13.00-14.30 - Ahmet Ümit okurlanyla "Suçun Edebiyata Yansunası' konusu üzerine söyleşecek. • 14JO-16J0 - Orhan Koloğlu'nun yöneteceği 'Osmanlı'da Aydınlanma' konulu panele Christopher Neumann. İlber Ortayh. Paul Dumont ve Ekmeleddin İhsanoğlu katılacak. 16JO-18.00- Tahar Ben Jelloun \e Nedim Giirsel 'Başka Bir Ülkede Başka Bir Dille Yazmak' konulu söyleşiye katılacak. • 18.00-20.00 - Doğan Hızian ın yöneteceği '2000'e Doğnı Türk Edebiyaü' konulu panele Fethi Naci, Semih Gümüş ve Enver Ercan katılacak. B SALONU • 1230-14.30 - 'Kıbns Türk Edebryatı'nda Aydınlanma ve îlişkîleri" konulu konferans izlenebilir. • 14JO-16.00 - İsmet Kemal Karadayı'nın yöneteceği 'Yaşam Edebiyah, Edebiyat Yaşamı Dışladı mı?' konulu açıkoturuma Osman Şahin, Feridun Andaç. Haydar Ergülen ve Özcan Karabulut katılacak. • 1630^1830 - 'Lubomir Levçev'in Şüri' konulu, Kemal Özer'in yöneteceği panele Lubomir Levçev, Özdemir İnce ve Ataol Behramoğlu katılacak. • 1830-20.00 - Cristina Comencini okurlanyla 'İtalya'da Bir Türk Se> dim' üzerine söyleşecek. CKK'INtN İMZA GÜNLERİ • Alev Coşkun ve Okta> Akbal 14.00-15.30, Hikmet Çednkaya ve Mİıstafa Balbay 16.00-17.30, Toktamış Ateş ve Gürgiin Say 18.00-19.30 saatleri arasında kitaplannı imzalayacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle