Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 KASIM 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Depremzedeler, 12 Kasım'daki felaketten sonra başkalannın yardımına muhtaç duruma düştü
DepreıiL, yaşaııılan değiştircliYUSUFZİYAAV
KAYNAŞLI-GÖLYAKA - Deprem, Bolu'ya
bağlı Kaynaş.lı ve Gölyaka'daki insanlann alışkan-
lıklannı kökünden değiştirdı. Depremzedeler, 12
Kasım'daki felaketten önce söz sahıbi olduklan ya-
şamlannı anyor.
Düzce ve çevresinde 12 Kasım'da meydana ge-
len deprem, bölgedekı yurttaşlan, yaşamak için
başkalanna muhtaç duruma düşûrdü. Bölgede ya-
şayan GfinerTaylan adlı zengın bir finn sahibi, ek-
meğın artık ücretsiz dağıtılması nedeniyle işsiz
kaldı. Evi ve finnı yıkılmasına karşın yine de ge-
nde kalan kamyon ve arabalan ile bankadaki pa-
rası sayesinde yaşama yenıden başlayabileceğinı
söylüyor.
Depremzede zor durumda
Çaduicm
subiistı
Ancak diger depremzedeler onun kadar şanslı
değil. E>epremde e\'lerini kaybetmenın ötesinde ya-
şamlan alt üst olan depremzede yurttaşlar, kışm
aniden bastırmasıyla bir kazak, bot, yağmurluk ve
palto bulamamanın sıkıntısını yaşıyor. OnJar, ya-
şamak ıçin büyük zorluklarla mücadele ediyor.
Acılı ve çaresiz depremzedeler, uzak köylerden so-
gugun, yağmurun ve çamurun yarattığı zorluklara
katlanarak yemek ve yardımlann dağıtıldığı kriz
merkezlenne geliyor.
Kriz merkezleri eliyle dağıtılan yardımlann ya-
nı sıra Istanbul, Ankara gibi büyük kentlerden kam-
yon ve otomobilleriyle gelen yardımsever yurttaş-
lar da gehrdikleri gıyecek ve yiyecekleri doğrudan
balka dağıtıyor. Yardımsever yurttaşlar, kalabalık
içinden uzanan muhtaç bir eli bile boş bırakmamak
için çabalarken getirdiklerini herkese eşit dağıta-
bılmenın güçlüğünü çekıyor Depremzedeler ül-
kenin her yerinden gelen yardımlardan pay alabıl-
rnek için kimi zaman aynı kaderi paylaştıklan in-
sanlara bile acımasız davranıyorlar. Depremzede-
ler, ihtiyaç duyduklan giyecek ve yıyeceklerden bi-
raz daha fazla alabiLmek için çoğu zaman diğer
depremzedelerle kavga ediyor. Depremde her şe-
yini kaybetmenin etkisiyle ihtiyaçlanndan fazla
ekmek ve yiyecek maddesi alan bazı depremzede-
ler, ihtiyacını giderdıkten sonra artan bu yiyecek-
leri sokağa döküyor. Yardımlann ziyan olmasına
neden olan bu tutumun yanı sıra kullamlmış, eski
ve yazlık giyeceklerin deprem bölgesine gönderil-
mesi de yardım çabasının boşa çıkmasına neden
oluyor.
Depremden sonra bölgede artık çadır hayatı ya-
şanıyor. Kimi depremzede Kızılay'ın seyyar mut-
faklannda pişen yemeklerı alırken, kimi deprem-
zedelerde çadırlarmda yemek yapıyor. Ailenin yû-
künü de normal zamanlarda olduğu gibi yine an-
ne olarak kadınlar taşıyor. "Ev kadmı" yerine "ça-
(hr kadını" haline gelen depremzede kadınlar, ai-
lenin çamasırlannı çadır önlerinde, sokakta yıkı-
yor.
Kızılay ve gönüllü kuruluşlann yanı sıra askerler,
depremzedelenn hem sağlık sorunlanna yardımcı
oluyor hem gelen yardımlan dağıtıyor hem de asa-
yişi sağhyor. Depremzede yurttaşlar, askerlerin yû-
rüttûğû tüm hizmetlerden memnun olduklannı be-
lirterek, onlann çaresiz günlerinde yanlannda olma-
sının kendilerine güven verdiğini söylüyor.
Yurt Haberieri Servisi -
Marmara'dakı depremın ar-
dından, 12 Kasım'da 7.2 bü-
yûklüğündekı depremle bir
kez daha sarsılan Bolu'da,
önceki geceden bu yana ara-
lıksız devam eden sağanak
yağışın yanı sıra yüksek ke-
simlerde kar yağışı da baş-
ladı. Sağanak yağış nede-
niyle depremzedelerin ba-
nndığı çadırlan su bastı.
Depremzedeler gece boyun-
ca çadırlanndaki suyu te-
mızlemeye çahşırken Meh-
metçik de kenarlanna kanal-
lar kazarak çadırlara su gır-
mesini önlemeye çalışıyor.
Bolu'nun Karaçayır, Sağlık,
Kavaklık, Sümer ve Kara-
manlı mahallelerindeki ça-
dırkentler, hâlâ süren yağ-
mur nedeniyle adeta göle
döndü.
Kocaelı ve Sakarya'da da
önceki akşam saatlennde
baslayan ve aralıksız devam
eden sağanak yağış, dep-
remzedelen güç durumda
bıraktı. Gölcük'ün Değir-
meadefe beldesinde kuruİan
Izmır Çadırkenti, yağmur-
dan en çok etkilenen çadır-
kent oldu. Yazlık çadırlarda
bannan depremzedeler, ça-
dırlan su basması sonucu
geceyi uykusuz geçirdi. Eş-
yalan da ıslanan depremze-
deler, üzerlerinde sadece
naylon muşamba bulunan
çadırlarda. sabaha kadar so-
ğuk ve yağmurla mücedele
ettiler. Depremzedeler, kış-
lık çadırlann bir hafta önce
getirildiğıni, ancak kurul-
madığını öne sürerek çadır-
kent yönetımının duyarsız
davrandığını belirttıler.
Adapazan'nda da önceki
akşam saatlennde baslayan
ve aralıksız devam eden sa-
ğanak yağış yüzûnden dep-
remzedeler zor durumda
kaldılar. özellikle dün ak-
şam saatlennde firtınayla
birlikte baslayan yağış so-
nucu ana caddelen su bastı.
Kaldınlması planlanan, an-
cak prefabnke evler ve kış-
lık çadırlar kurulamadıgı
için boşaltılmayan çadır-
kentler de suyla doldu. Bu
arada, Beşköprü'de yapımı
süren 352 konutun bulundu-
ğu prefabnke konutlara,
elektrik ve su verilmeden,
ızolasyon yapılmadan dep-
remzedeler yerleştırilmeye
başlandı. tzolasyonu yapıl-
madığı için beton zemıni su
alan konutlara yurttaşlar,
"çadırdan iyi" dıyerek yer-
leşmeye başladılar. Öte yan-
dan, bu konutlann anahtar-
lanrun sabah teslim edilece-
ğinin söylenmesi üzerine
konut alanına giden dep-
remzedeler, anahtarlann ge-
cikmesi nedeniyle yetkilile-
ri protesto ettıler.
Meteoroloji tşleri Genel
Müdürlüğü'nûn hava tah-
min raporuna göre deprem
bölgesinde çok bulutlu ve
yağışh hava bugün de etki-
sıni sürdûrecek. Havanın
çokbulutlu ve zaman zaman
yağmurlu olduğu Bolu ve
Düzce'nin yüksek kesimle-
rinde karla kanşık yagmur
ve kar yağışı devam edecek.
Başbakanlık Kriz Yöne-
tim Merkezi, depremde
ölenlerin sayısını 749, yara-
lananlann sayısını ise 4 bın
948 olarak açıkladı.
Deprem nedeniyle her gün yüzlerce aile Istanbul 'u terk ediyor
i •* JWJ| ~
5
V
Gölcik merkezfi depremin 300 can aMığı ve binlerce hasarfa konutun bulunduğu Avatar'ı, bu
kez blftmftdamlannm"tstanbul'da yıkan gâcü yüksek deprem bekfiyoruz" apkiamaa vurdu.
Göç tersine döndü
AIİER
Depremkorkusu nedeniyle Istanbul'dan her gün
yüzlerce kişi Güneydoğu başta olmak üzere gel-
diği bölgelere geri dönüyor. 17 Ağustos depremi-
nin Istanbul'da en çok etkıledıği Avcıiar, Düzce
depremının ardından hızlanan göç sonucu gide-
rek tenhalaşıyor. Hemen her bınada •'kffahk".*^a-
tihk" afışlerinin göze çarpnğı ilçede emlak satışı
tamamen durdu, kıralar yan yanya düştü. Anado-
lu'dan istanbul'a son 50 yıldır süren göç dalgası-
nın durulduğu belırtilırken, hükümetin bu firsatı
iyı değerlendırip göç edenlen gıttikleri yerde tu-
tacak önlemler alıp almayacağı merak ediliyor.
Merkez üssü Gölcük olan 7.4 büyüklüğündeki
depremden sonra tstanbuFda kentın daha güven-
li olduğu belirtilen kuzey kesimlerine ve Anado-
lu'>-a bas^-an göç, 12 Kasım Düzce depremin-
den sonra hızlanarâk sürüyor.
Her yıl sonbahar ve taş aylannda Anadolu kent-
lcrineyolcu bulunmazken, Esenler'dekı şehırlera-
rası otogar şimdilerde dolup taşıyor. Ağndağı ve
KırşehırSeyahatotobüs işletmeleri yetküisi Meh-
met Hanefı Toktavt, Ağn'ya her gün çeşitli fir-
malara aıt 6 tam dolu otobüsün sefer yaptığını be-
lirtiyor. Toktaylı, göçe ilişkin gözlernlerini şöyle
anlatıyor:
"30 yıkür bu işi yapıyonun, Hk kez böyle bw şe-
ye tanık oJuyorum. Bu nıev^tmde yolcu bulamaz-
dık, şfandi yolcuy» yer bulmakta zoriamyoruz. Sa-
dece Ağn'ya değü, her yere göç var. Istanbnlttaki
AğnlılanndörtteücügöcettidiyebüJriffl.dahada
sürüyor. tşi nedcni\k gidemcyen, aüesüû, çocuk-
lannı gönderiyor. Ben de eşimi, çocukknmı göo-
dmtira. tsadamlan da gkfiyor.Adapazan'ndapas-
tafinnıolan bir arkadaşım vardı,finranıAğn'ya
taşıdı. Başka gidenler de varmq. Getenlerden aJ-
Agmuz bfl^ye göre ihracatbileyapyoriarmış. Te-
rör bitti ya abi, şimdi daha çok giden olur. Çok s»-
kmtı çeku'k, inşailah bundan sonrası iyi ohıîf
Doğu Karadeniz'e çalışan Genç Tunzm otobüs
işletmesinden Necali Esen de göçün Güneydoğu
Anadolu ıle sınırlı olmadığını, Samsun. Ordu, Fat-
sa ve Giresun'ayoğun göç akıru bulunduğunu be-
lirtiyor. Göç eden aileler için özel otobüs kaldır-
dıklannı anlatan Esen, "Göç sürüyor. Güneşü'den,
Bagcıteı
J
âanbugünferde4otobüsdahak>idiraca-
ğn" diyor.
Bağcılar'da e\'den eve nakliyat ışlen yapan Ke-
lebek Nakliyat yetkılısı Kemal Demirbikk de son
günlerde yaygınlaşan "tstanbul'da deprem da-
cak" söylentılennm göçü daha da hızlandjrdığı-
m, 13 yıllık meslek yaşamında ılk kez Anado-
lu'ya yoğun göçe tanık olduğunu söylüyor. 28 bi-
nanın yıkıldığı, 5 bin konutun ciddı hasar gördü-
gü ve 300 kışinın yaşamını yıtirdiği Avcıiar boşa-
lıyor. Geçen yıllarda eylül ayından itibaren kira-
lık ev bulmak neredeyse olanaksızken. şimdiler-
de 'Idrabk' yazılı afışlerden geçilmiyor. kıralar
ise yan yanya düşmüş durumda. Avcılar'ın en ha-
reketli emlakçılen arasında yer alan Gül Emlak'te
karsılaştıgımız Hüsamettin Bozkurt, "Kirada 9
dairem vanfa,6*81boşakü. VerinegdenotanadL Ya-
salarüşorarunagörell7mihonliraalmaınlazım,
7 5 i h ^ d û k i b t a ' d i
kınıyor.
Bilgi işlem üssü hâlâ ayda*32 dolar!
Arçeliki seçenlerin
keyfi yerinde.
Kampanyaya
katlanlarintemete
bağlandı bile!
Ûsteiık, Arçelik uzmanlanmn
sunduğu ücretsiz montaj ve
servıs avarrtajianyia.
Gösterdiğınız ılgi ûzerine
devam ettığımiz kampanya
için son günler. Hâlâ
katlmadıysanız, acele edin!
24
3 900 261 SS İ3
PC
BCITIK
HOTI
Bil^isayar
• Intel Ceteron
«OMHzO'U
• 32 MB SORAM
•64GBEIDEHOD
• 40XCD-ROM
• 3D Ses Kartı
•810dipset
Tümleşik
3DGrafikModüf
• 15" l^onıtör
• 56K Fax-Modem
• Win98Türicçe
işletim Sistemi
• 220VVPMPO
Stereo Hopariör
• 2000uyumkı
• Üç tujlu joysticlt
• Renkli inkjet yazıa
' Ko^net üzerinden
3 yıllık sınırsız internet
• 1200 dpi flatbed tarayıa
İlginize teşekkür ederiz!
KOCBANK
ARCELIK
H a y a t a
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Onlar, Işığıdır Bu Yurdun...
Dün 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutladık.
Ne kutlamaama...
Akşam sofraya ne koyacağını düşünen, çrjcu-
ğunun sabah sütünün endışesi içinde olan "öğret-
menimize" kutlama yaptık...
Ama tüm olumsuzluklara karşın, umudumuz ge-
ne öğretmenlerimizde ve onlann yetıştirecekleri
öğrencilerde. Başka güvenecekneyımizvar, kimı-
miz var?
Türkiye'de öğretmenlerin içinde bulundukları
maddi ve manevı rahatsızlıkların başlangıç nokta-
sını, Milliyetçi Cephe hükümetlen oluşturuyor. Zi-
ra öğretmen yetiştiren kurumları faşizan bir örgüt-
lenme içine iten de, öğretmen örgütlenmesini kır-
mak için çabalayan da, onlar oldu.
1980 öncesinde eğitim enstitülerinin büyük bir
kısmı, ülkücü işgal altındaydı. Farklı düşüncelere
asla izin vermeyen, heyecanlı bir örgütlenme sağ-
lamışlardı. Hiç unutmam; o zamanlar haftada bir
giderek ders verdığim Bursa'da, o zamankı adıy-
la Bursa Üniversıtesı ve gene o zamankı adıyla
Bursa Eğitim Enstıtüsü'nün, bir futbol maçı vardı.
öğrencilerimı kıramayarak, ben de maça gitmiş-
tim.
Ünıversitede hertürden öğrenci vardı. Ama ağır-
lık solcu öğrencilerdeydi. Zaten maça gelen sağ
eğilimli üniversite öğrencileri de; eğitim enstitülü-
lerin saldırganlığı karşısında, "siyasal kimliklerini"
bir yana bırakarak, "kurum kimliklenni" benımse-
mışlerdi.
Maçın sonucunu anımsamıyorum. Ama Eğitim
Enstitüsü takımı bir gol atınca, önce "gooool..." di-
ye bağırmış ve ardından hamasi marşlar okuma-
ya başlamışlardı. Doğrusu hayretler içinde kalmış-
tık. Bu çocuklar için, her şey siyaset demektı. Şım-
dı kimbilir nerelerdedlher ve hangi düşünceleri sa-
vunmaktadırlar?
Bu soru, gerçekten çok önemli bir soru. Zira ül-
kücü geçmişı olan pek çok öğretmen, bugün yurt-
sever duygulannı ve düşüncelerini korumakla bir-
likte, siyasal yelpazenin bambaşka yerlennde boy
gösteriyorlar. Hele, "ülkücü mafya" adını benim-
seyerek, mafya yöntemlerını ülkücü düşünceyle
birieştirenleri gördükten sonra...
•••
MC'nin öğretmen hareketine vurduğu ikıncı dar-
be, öğretmen örgütlenmesini zorlaştırma konu-
sundakı çabalarıyla oldu. Onlann başladığı ışı, 12
Eylül yönetimi tamamlayacak ve öğretmen örgüt-
lenmesinin belinı kıracaktır. Veyüz binlerce öğret-
meni örgütleyen ve "vurduğuyerden ses getiren"
TÖB-DER kapatılacak; lıder kadrosu ağır baskıla-
ra uğratlacak ve paralanyla malvarlığına da el ko-
nacaktır.
Aslında Türkiye'de öğretmen örgütlenmesi ilk
kez 1961 Anayasası'nın özgürlük ortamı içinde,
Türkiye Öğretmenler Sendıkası'yla (TÖS) başla-
mıştı. Diğer "öncü öğretmenlerimizin" yanı sıra,
Fakir Baykurt'un büyük gayret ve katkısıyla, kısa
sürede bir çığ gibi büyümüş ve etkili duruma gel-
mişti. Hatta Türkiye çapında bir de ders bırakma
eylemi gerçekleştirmişler ve personel yasasının
olumlu bir biçımde değişimını sağlamışlardı. Ah o
özgürlük günleri...
r
"
>
«'
Fakır Baykurt'un ölümünden beri, Cynun hakkın-
da bir şeyler yazmak ve gençlerimize O'nu anlat-
mak istiyordum. Bunu öğretmenler günü nedeniy-
le yapabildığim için, gerçekten mutluyum.
Fakir Baykurt adı, TÖS'ü anımsattığı kadar; Köy
Enstitüleri ve bu enstitülerin "aydınlığını" da anım-
satryor. Gerçekten Türkiye'nin kırsal kesimınin ze-
ki çocukları; o kırsal kesime, o köylere ışık götür-
mek amaç ve programıyla yetiştirilmişlerdi. Köy
Enstitülerini kapatan zihnıyetin asıl amacı, bu "ay-
dınlanmayı" engellemek ve karartmaktı.
Fakır Baykurt, o "kavruk" çocuklardan birıydı.
Doğrusunu isterseniz başka isim vermek istemi-
yorum. Çünkü bazen öyle isimleri unutuyorum ki,
çok ayıp oluyor. Ama şu kadannı söyleyeyim. Fa-
kir Baykurt, edebiyat alanında öne çıkan yüzlerce
isimden sadece biriydi.
Ancak Fakir Baykurt'un "örgütçü" yönü, edebı-
yatçı yönünden çok daha ötededir. Ve bizım super
zekâlı "sivil toplumculanmız", yüz binlerce öğret-
meni çatısı altında toplayan TÖS'ü pek dıllenne ge-
tirmezler. Ne hikmetse?..
•••
öğretmenlenmız, bu yurdun ışığıdır. Ve bunun bi-
lincinde olan Mustafa Kemal; Cumhuriyet öğret-
menine, verilmesi gereken degeri veren, gösteril-
mesı gereken saygıyı gösteren bir liderdi. Büyük
bir liderdi Mustafa Kemal...
Ders çıkışı, pazarda çorap satan öğretmenini
gören öğrencinin kafasında nasıl fırtınalar esebıle-
ceğini anlardı. O öğrencinin "değer yargılannın",
nasıl alt üst olacağının ayırdındaydı. Ve o öğret-
men, öğrencilerınden ve onlann velılerinden kaç-
mak için pazar yerinde kovalamaca oynarken duy-
duğu utancı, kendi utancı sayardı.
Bızım fakülteden bir meslektaşımız, yıllarca ön-
ce bir araştırma yapmış ve Atatürk zamanındaki bir
öğretmenin aldığı maaşı, ulusal gelir oranına en-
deksleyerek, ortaya inanılmaz rakamlarçıkartmış-
tı. Bugün; ücret bazında, arada uçurumlar var.
Ama her şeye karşın, umudumuz tükenmedi. Ve
herşeye karşın, benim şu satırlan kaleme aldığım
saatlerde, ülkemızın dört bir yanında öğretmenle-
rimiz, "bebelerimizi" eğıtmenin savaşımı içinde-
ler. Eğer bugün, "Türkiye'nin insan potansiyeli"
diye nutuklar atıyorsak, bunu o öğretmenlerimize
borçluyuz.
Onlar, ışığıdır bu yurdun...
Makine Mühendisleri Odası
Soba ile ısınırken
alınacak önlemler
Istanbul Haber Servisi -
TMMOB Makine Mühen-
disleri Odası Istanbul Şu-
besı, soba zehirlenmesın-
den kaynaklanan ölümle-
rin artması karşısında çe-
şitli etkinlikler gerçekleştı-
riyor.
Sobalann yanmaya baş-
lamasıyla birlikte zehırlen-
meler de kamuoyuna yan-
sımaya başladı ve îstan-
bul'da Ümraniye ve Bur-
sa'da 4 kişı hayatını haya-
tını kaybetn. Makine Mü-
hendıslen Odası Istanbul
Şubesı, Esenyurt'ta yurt-
taşlara uygulamalı soba
eğitimı vermeye başladı.
MMO'ca yapılan açıkla-
mada, soba yakılırken alın-
ması gereklı önlemler şöy-
le sıralandr
Soba rutuşturulurken
yakıün üstten yanroası sağ-
lanmalı. Soba ılk tutuştu-
rulurken aşın doldurulma-
malıdır. Ilk rutuşturulma
sırasında kömür üzenne az
mıktarda kâğıt, bunlann
üzenne de kolay yanacak
çıra ve odun konmalıdır.
Sobanm dörtte üçünden
fazlası doldurulmamalıdır.