25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2S KftSM 1999 PERŞEMBE • • • • CUMHURlYET SAYFA HABERLERIN DEVAM istanoul Edirre Koca*fı Çanackae Izmir Manisa Aydır Denizi K PB K PB B B B B •4 0 4 4 11 8 9 7 TÜRKIYE Sinop 5 Adana B 16 0 Samsun Trabzon Giresun Ankara PB 3 8 Eskişehir PB 2 Konya PB Sıvas K 1 ZongMa*. K 4 Antalya B 14 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B Y PB Y Y Y Y 14 10 14 11 12 5 5 bulutlu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada rik everi <ardan soğuktan önce yetiştirmesini isti- yotiar Depremden 100 gün sonra sonuç: Başbakan'a göre elde kışa dayanaklı yeterince çadır var. Ama depremzedeye göre çadır yokl Devletn üzerine düşen sorumluluğun gerekleri- ni yeme getirdiğini toplumsal ıstırabı yaşayan bi- reylers nasıl anlatacağız? Var'larta yok'lan kıyaslamamıza neden olan öy- le olaylar yaşanıyor ki... Türk kamuoyu aylardır IMF ile imzalanacak stand-by tartışmalannı izliyor. Sor gün stand-by'ı sağlayacak niyet mektubu- muzun "akıbeti" belirsizleşti. Nedenlerle ilgili çeşitli biigiler yayıldı. örneğin, IMF'nin "uçuk" bulduğu vergi hedefi- ne ulaşabilmemiz için hükümetin çıkarmayı dü- şündüğü "ek vergi" dahil bir dizi vergiyle önlem alınmasını istedıği öne sürüldü. IMF ile aramızda kimi konularda anlaşmazlık ol- duğu yadsınmadı. Anlaşmazlık noktalan kapalı ka- pılar arkasında kaldı. Şimdi acar bir gazetecinin uz- laşılmayan öğeleri öğrenip yazması bekleniyor. Başbakan'ın Clinton'dan da "etkisini kullanma- s//7/"ricaetmesinekarşın; IMF, "kredimiktannı"art- tırmadı. Ne ki üç yılda 4 bile değil, 3.5 milyar do- lar! Daha önce gönderdiği 500 mityon dolarlık acil yardım kredisini 4 milyardan kesiverdi. Buluşma Carlo Cottarellj hükümetimizin programını "ga- yet iddialı" buluyor. "Iddialı gayret" içinde vergile- rin artacağı, devlet kapısında artık iş cHmayacağı, tatlı faize son verileceği gibi toplumsal yaşamı et- kileyecek sıkıntı verici öğeler var. Olsun! Çoğumuzun canı yanacakmış ne gam. Kimilerimiz rahatlayacak ya, ona bakın. Bir başka var-yok olayı, Avrupa Birliği'ne aday- lığımızla ilgili diplomatik kulvartarda yaşanıyor. Tartışmanın bir yanında (Batı görüşünü ulusal yarariar açısından yansıtan) Aimanya Büyükelçisi Dr. Hans Vergau var. Diğer yanda, Başbakan Ecevit. Avrupa Birliği'ne adaylığımızı sağlamak için Ba- tı'nın sıraladığı koşullan devleti yönetenler ağzına almıyor. Ama, Büyükelçi Vergau Izmir'de AB Helsinki top- lantısından önce, yenilir yutulur cinsten olmayan irdelemeler yapıyor: "Apo asılırsa Avrupa Birliği'ne tam üyeliği unu- tun" diyor. Yargıtay'm Apo davasını karara bağlamasından iki gün önce diplomatik nezakete uymayan bu gö- röşü söyterken, Türkiye'nin iç esentiginUalan gö- zetmiyor büyükelçi. AB için söylediği gerekçede çağ atlamayan Al- man bencilliği sırıtıyor. Bencillik o denli sırıtıyor ki; "Sizin bir Kürt sorununuz yoksa bizim var^ diye açıklama yapıyor. Ulusal yargıyı, Türk yasalannı bir yana atıveren, kendi penceresinden olaylara bakan büyükelçinin sözlerini, yöneticilerimiz bir yabancının sözleri di- ye sineye çektiler diyelim.. Ya Başbakan'ın aynı günkü açıklamasına ne demeli? Ecevit, "Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nin erteleme isteği geiirse ona göre tavnmızı belirti- riz" diye konuşuyor. Koşul öne süren Alman... Yargı süreci sürerken AlHM'nin kararına göre tavnmızı belirleyeceğimi- zi söylerken... Apo kararını şöyle veya böyle yoldan er- teleyebileceğimizi duyumsatan Ecevit... Bir noktada buluşmuyorlar mı? Yurdun Kuzey ve Doğij ke- Stfnlen çok bukjtlu Mar- mara'nm doğusu, İç Ana- dotunun kuzeydoğusu, Karademz «e Doğu Anado- lunun kuzey ve doğusu ya- gıçl 1 oeçec«k. Yağışlar, yağmur, Karadeniz'ın ıç kesimlen ile Doğu Anado- lunun kuzeydoğusunda kariakanş*ya9murvekar şekJnde oiacak. Hava st- caUğıiçkesMerdefese- dilr derecede dmak üzere bütün yurtta azalacak- DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam BrükseJ Paris Bonn K K K PB PB PB PB PB 1 -1 2 10 8 6 7 0 Berlin PB -1 Budapeşte PB 2 Madrid PB 12 Viyana PB 1 Belgrad PB 0 Sofya PB 1 Roma Y 12 Atina PB 16 Münih PB 0 Zürih PB 0 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire HB PB PB PB Y PB K PB -6 10 -15 6 11 -5 4 26 PB 22 k ÇokbUutlu Yağmurtu fcrt . GökgûrûltOU ABD'den, NATO önerisine hayır • Baştarafı 1. Sayfada sırasında Türkiye, bu projenin ek- seninin genişletilmesi ve bir NATO çalışması olarak gelişmesi istemi- ni dile getirdi. Ancak ABD, bu isteme, "ÜdM dü- zeyde yapmamızda daha büyük ya- rar var" dıyerek karşı çıktı. İki ülke arasında geliştirilen proje kapsamın- da 3 Türk generali, ileriki günlerde füze tehditleri konusunun ele alına- cağı ABD'de yapılacak bir toplanü- ya katılacaklar. Generallerin katıl- acağı toplanünın ardından kurulacak Türk-Amerikan çalışma grubu, gele- cek sene yine ABD'de yapılacak "s- mülasyon tatbikatnu" katılarak böl- geden kaynaklanan fûze tehdidine karşı alınacak önlemleri göriişecek. . ABD, Ortadoğu böigesinden kay- naklanabilecek fiize tehdıdinin baş- lıca Iran, Suriye ve Irak'tan gelebi- leceğini hesaplıyor. Iran'ın Kuzey Kore teknolojisi zemininde geliştir- diği "Shabab-3" uzun menzilli balis- tikfiizesisteminin ûlkesini vurabile- ceği kaygısrnı taşıyan ABD, Irak'ın elindeki biyolojik ve kımyasal savaş başlıklannı, geliştirdiği Scud füze- lerinde kullanabileceğini düşünüyor. Suriye'nin de Rus teknolojisine da- yanarak füze geliştirdiğini bilen Washington yönetimi, uzun menzil- li füzelere sahip olmayan ülkelerin gemilere yerleştirdikleri rampalar aracılığıyla ABD'ye saldırabilecek- lerini hesaphyor. 'Patriotlar hibe edflsin' Körfez Savaşı sırasında Israil'e yerden yere balistikfiizefirlatanIrak ile şubat ayında yaşanan gerginlik sı- rasında ABD, menzilde bulunan Tür- kiye'nin korunmasına yönelik anti- balistik Patriot fiizelerini yerleştir- mişti. Gerginliğin giderilmesi üzerine Patriot rampalan ABD'nin Incirlik Üssü'negeri çekilmişti. Taraflar ara- sında yapılan görüşmelerde Patriot antibalistik fiize sistemlerinin kalıcı şekilde Türkiye'ye yerleştirilmesi ele alındı. Patriot füze rampalarımn hibe edilmesini isteyen Türkiye, ABD ile Israil arasında geliştirilmeye çalışı- lan Arrow-2 sistemine de dahil ol- mak istiyor. Bütçesi 1.6 milyar do- lar olan Arrow-2 füze sistem proje- sinin 3'te 2'sini ABD karşılıyor. Arrow-2 sisteminin Patriotlardan daha iyi olduğu ve daha süratli füze- lerc karşı da eödn olduğu bildiriliyor. ABD'nin 1999 yılı ulusal istihba- rat verileri raporuna göre, tüm dün- yada füze tehdidi artıyor. Özellüde Kuzey Kore, Libya ve Iran gibi ülke- lerin uzun menzilli balistik füzeler geliştirdiklerinin belirtildiğı rapor- da, "Soğuk Saraş sırasında ABD ve SSCBgetistireceklerifuzesistemleri- ni uzun yıOar test ederierdL Bu süre, üzerindeçalışılan projeiere göre 5 v> la kadar uza\abilirdi. Böylece karşı taraflar kendilerini güvenceye alabt- lecek önlemleri ele alabflirlerdi. An- cak bugünün dünyasında bazen test edümeven. bazen de çok kısa tesüer sonunda kuflanıma hazır füzeier ge- fistiriliyor. Füzelerin test edilmesi ile kuflanıma hazır hale getirilmesi ara- sındaki süre haftalara kadar indL Bu da önlem alınmasını güçkştiriyor ve tehdidi artnnyor" görûşlenne yer verildi. Savunma uzmanlan, ABD'nin uzun menzilli fuzelere karşı toprak- lanm korumaya yönelik etkin bir sa- vunma konsepti gelıştiremediğım belirtiyorlar. ABD'nin eski başkanı George Bush döneminde başlatılan projelerin Bül CTinton döneminde as- kıya ahndığını belirten uzmanlar, VVashington yönetüninin, fuzelere karşı bölgesel bırtakım önlemler al- mayı planladığmı bildıriyorlar. Mavi Akım için • Baştarafı 1. Sayfada sindedoğalgazboruhattısisteıni- nin deniz kısmtnın inşaaünı" içe- riyor. Mavi Akım'm deniz kısmının inşaat çalışmalan, Beragovaya kompresör istasyonunun inşaatı, i- kı koldan oluşan ve maksimum 2150 metre dennliğe ulaşacak bo- ru hattından oluşacak. Sözleşme, birkac şartın uygulanmasının ar- dından yürürlüğe girecek. Bu şart- lardan en önemlisini, vergi bağı- şıklıklan konusunda Türkiye ve Rusya arasmdaki protokolün im- zalanması ve bu ülkelerin iç hu- kuklanna göre onaylanarak yürür- lüğe girmesi oluşturuyor. Botaş Genel Müdür Yardımcısı FuatCelepçL açıklamada kendile- rinin imza törenine tanık olarak da- vet edildiklerini belirtti. Bu imza- nm Türkiye için çok büyük bir önem taşıdığnu belirten Celepçi şöyle devam etti: "Bu işinönemideşurada yanyor. Bugüne kadar Türkiye içerisiade de birtakım çevrelerin, bu işin ya- pılabiliriiği konusunda endişekri vanü. Bu imza ola>i somut olarak bundan sonrası için boru hattının Karadeniz kısmının \ apılabilirüği- nin göstergesi olacakür. ENI ile Gazprom arasında bugüne kadar yapun sözleşmesinin imzalanma- msş ohnasu birtakun çevrelerde acaba Karadeniz geçişi yapdacak mı,yapdmayacak mıkaygısıdoğur- muştu. Bütün bunlanı en güzel ya- nıt, Gazprom ile EM arasında aûl- nuş bu imzadır." Rusya Dışişleri Bakan Yardım- cısı Aleksandn- Avdeyev de, tören- de yaptığı açıklamada, "Bugûnçok öoemli bir gün. Bu kontrat Avru- pa'\ı daha da konsotide edecek. İs- tanbul zinesinde Avrupanın eko- nomik üişkilerinuı kuvvetii temelle- ri kurulabilirse, Avrupa'nın daha geliş.miş olacağı belirtilmisti. Bu kontraonönemi şudur ki. boru hat- umn uzaüldığı yerterde istikrarofah caktor'" dedi. Gazprom Başkanı Rem Vyahiriyev ise bundan sonra- ki aşamanuı Türkiye ile "özd pro- tokolün" imzalanması olacağını, bunun da gelecek ay gerçekkşece- ğini tahmin ettiğini belirtti. Arahkta imza Vyahiriyev; "bu projenin önemi- ni azahma, Türkiye'nin de proje- den rahatsızhk duvmas doğrultu- sunda çabalar olduğunu" da kay- dettiği açıklamasında, Türkiye ile protokolün aralık ayının ilk yan- sında imzalanacağını sandığını söyledi. Gazprom yetkililerinden Sergey Dubinin de imza töreni sı- rasında gazetecilere yaptığı açık- lamada, Hazar geçişli Türkmenis- tan-Türkiye doğal gaz boru hattı konusundaki çalışmalan anımsa- tarak. "Mavi Akım'm fmansmanı- nın sağlanması ile ilgili çakşmalar çokohunlu. Hazar projesinin ise bu kadarfiızJasansı oimayacak" görü- şünü savundu. Dubinin, "Tûrtane- nistan'uı da doğal gazmı gekcekte Türkiye'ye ulaşûrmada Mavi Akun'ı kuOanabiunesinin teknik olarak mümkün oMuğundan emi- nim.Budurumda Hazargeçişli bo- ru hattına da gerek kalmaz" diye konuştu. MAI karşıb yüriiyüşe öğrencilerden destek FATMAKOŞAR İZMİT - Türkiye MAI ve Küre- selleşme Karşıtı Çalışma Gru- bu'nun, 30 Kasım-3 Aralık tarihle- ri arasında yapılacak Dünya Tica- ret örgütü (DTÖ) 3. Bakanlar Kon- feransı'm protesto yürüyüşü sürü- yor. Üç gündûr devam eden yûrü- yüşün dûnkü duraklan SEKA Kâ- ğıt Fabrikası, TÜPRAŞ, Yuvacık Barajı ve özel söktöre bedelsiz dev- redilen SEKA fidanlığı oldu. "Kamu işletmelerinin elden ÇH kanhnası ve arazi yağmasr konu- sunda SEKA Kâğıt Fabrikası önün- de bir basın açıklaması yapan Tür- kiye MAI ve Küreselleşme Karşı- tı Çalışma Grubu üyelerinin eyle- mine Kocaeli Üniversitesi öğrenci- leri de destek verdi. Grup üyeleri özelleştirme uygu- lamalannın sonuçlannı anlatarak DTÖ'nün anlaşma türleri hakkın- da biigi verdiler. SEKA Kâğıt Fab- rikası'ndaki açıklamadan sonra TÜPRAŞ rafinerisine geçen ey- lemci grup buradan da Yuvacık Ba- rajı'na hareket etti. Basın açıklamalannı yapan Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birli- ği (TMMOB) 2. Başkanı CeialBe- şiktepe, "Kapitalizmin, 1980'ler- den bu yaım gündeme getirilen kü- reselleşnıenin kural koyııculugunu üsdenen Dünya Ticaret Örgütü ABD'nin Seattle kentinde toplanı- yor. 134 ülkenin bakanlaruun kaO- lacağı 'Millenium Round' dünya ekonomisi için büvük önem taşı- makla birtikte demokrasi için deen büyük tehUkeyi oluşturuyor. Bu toplanonın sonuçlan, çevre politi- kalanndan azgelişmiş ülkelerin ekonomik büyümesine, tüketküe- rin viyeceğinden giyeceğine kadar yaşamın temel konulan üzerinde etki \aratacakor" dedi. Beşiktepe sermayenin anayasası, sömürgecilik bıldirgesi olarak ad- landınlan Çok Taraflı Yatırım An- laşması'mn (MAI) DTÖ zeminine taşındığını söyledi. MAI'nin de ele alınacağı bu grupta küreselleşmenin düzenlen- mesi, uluslararası tahkimin yeni kurallan, tanmın liberalizasyonu üzerinde yoğunlaşılacağmı belir- ten Beşiktepe, hizmet sektörûnde tam liberalizasyon, ticarete konu fikri mülkiyet haklannın de ele alı- nacağını kaydetti. Sermayenin kâr hırsı Yapılan yazılı açıklamada da hiz- metler sektöründe tam liberalizas- yonla hayatın bütün yönlerini kap- sayan geniş bir alanın, çokuluslu sermayenin kâr hırsına tamamen açılacağı vurgulanırken "Sağhk, eğitim, Uetişim, enerji üretim ve da- ğıtımı, ulaşun, çevresel hizmetler, kentsel ve kırsal planlama. inşaat, bilgj teknolojileri Ar-Ge gibi alan- larda çokuluslu tekellerin kârian- nm önündeki engellerin kakurdma- s hedefleniyor. Mevcutyasalara gö- re, yalıuzca ülkemiz vatandaşlan- nm yapabileceği mesleki faaliyetle- rin yabancılar tarafindan da ser- best>apdmasıhedefleniyor'" denıl- di. Şeriatçı örgütün Çakmakoğlu: Türkiye, Avrupa için önemlV geliri LPG'den B Baştarafı 1. Sayfada amacıyla bir LPG dolum istasyonu kurduğu, "Çagn Vakfl" aracılığıyla fitre, ze- kât ve teberru topladığı, bu vakıf içerisinde propagan- da ve ajitasyon çahşmalan yaptığı belirlendi. Orgütün, yılbaşında çeşitli kişilere gönderilmek üzere bomba düzenekleri yerleştirilen kartpostal hazırladığı belir- lendı. Ankara Emniyet Müdür- l ü p Istihbarat Şubesi, Kış- lalı soruşturmasmı sürdü- rürken, irticai faaliyette bu- lunan yeni bir Islami terör örgütü grubunu belirledi. Kendilerine Selefıleradım veren örgütün, teokratik bir devlet yapılanması sağla- mak için 28 Şubat kararla- nndan sonra "halka yöne- lik sözde baskılara karşı koymak amacıvia organize olduklan" ortaya çıktı. Selefilerin elebaşı olan ve kendisine "imam" rüt- besi verilen Mehmet Emin Akm, örgütün askeri kanat sorumlusu ve bombacısı olduğu belirlenen doktor Abdullah Halas ile 14 ldşi operasyonla yakalandı. Orgütün hücre evlerinde ve yakalanan kişilerin gös- terdiği yerierde yapılan aramalarda. dokuz pompa- lı ve otomatik av tüfeği. bir Kalaşnikof marka uzun namlulu sılah, bu sılaha ait 720 adet mermi, Kalaşni- kof'a ait dokuz şarjör, iki 7.65 milimetre çapında ta- banca, bir 9 milimetre ça- pında tabanca, bu tabanca- lara ait mermiler, bomba yapımında kullanılan çeşit- li kimyasal maddeler, bir uzaktan kumanda cihazı, saat pi1leri, kimyasal mad- delerden elde ettikleri pat- layıcı madde. örgütsel içe- rikli doküman ve örgütün yapıianma şeması ele geçi- rildi. Örgütün cephanelığinde mektuplu suikastlarda kul- lanılmak üzere "müzüdi bir kartpostal'' ve düze- nekleri de bulundu. Orgütün gelir sağlamak amacıyla bir LPG dolum istasyonu kurduğu, "Çağn Vakfl" aracılığıyla fitre, ze- kât ve teberru topladığı, bu vakıf içerisinde propagan- da ve ajitasyon çalışmalan yaptığı belirlendi. Ele geçirilen doküman- larm basına gösterilmesi sı- rasında gazetecilere bilgi veren Ankara Emniyet Müdürü Kemal İskender. Selefiler grubunun 28 Şu- bat sonrası Müslümanlara yapılacak sözde "saldınia- ra" karşı koymak için ku- rulduğunu, örgütün, Kınk- kale'nin Keskın ilçesinde bulunan bir taş ocağında bombaJı ve silahlı eğıtimler yaptığmı söyledi. iskender, örgütün, Kışla- lı cinayetiyle ilgisinin sap- tanamadığını, ancak U- lus'ta bulunan Tezveren Sultan Türbesi'ne bomba- lı saldında bulunmayı planladığının ortaya çıka- nldığını belirtti. • Baştarafı 1. Sayfada duğunu söyledi. Batı Avrupa Birliği (BAB) Kon- seyi toplantılan sonunda gazeteci- lerin sorularmı yanıtlayan Çakma- koğlu, Türkiye'nin Avrupa savun- masındaki önemini vurgulayan açıklamalar yaptı. Çakmakoğlu, Türkiye'nin Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği (AGSK) konu- sundaki görüşlerinin belli olduğu- nu belirtti. BAB'ın AB'ye devre- dılmesinin gündemde olduğunu anımsatan Milli Savunma Bakam, şunlan söyledi: "Türldye kolektif savun- manın 50 yib aşkın zamandır üyesidir. BAB'ın da ortak üvesidir. AB, Avrupa güven- liğinden sorumlu ve yetkili olacaksa, halen AB üyesi ol- mayan Avrupa ülkelerinin bu mekanizmanm dışuıda tutuunaması gcrektiği dü- şüncesindeyün. AB, NATO imkân veyeteneklerini kufla- nacakür. ÎV4TO üyesiTürki- ye'nin söz sahibi olmaması mümkün değüdir." AB'nin bir çözüm arayışı içinde olduğunu belirten Çakmakoğlu, Türkiye'ye hak verildiğini, net bir çö- züm için çabalann sürdüğü- nü ifade etti. Türkiye'nin ana hedefmin AB'ye tam üyelik olduğunu kaydeden Çakmakoğlu, edi- nilen bilgilere göre Türki- ye'nin AB'ye adayhğımn resmen teyit edileceğinin tahmin edildiğini söyledi. Çakmakoğlu, Ankara'ya AGSK karar mekanizmasın- da yer verilmemesi halinde, Türkiye'nin lojistik kaynak- lannı AGSK için tahsis et- meye hazır olup olmadığım soran birgazeteciye, "Hayır. Mümkün değfl. Bizim gücümüzün yasal zemin sağlanmadan kullanıl- masma karşıyız. Bunda kararfa}iz" dedi. Milli Savunma Bakam Çakma- koğlu, Lüksemburg toplantılann- da yaptığı konuşmayla ilgili de şu bilgileri verdi: "BAB'uıkrizyöne- timini hedefleyen operasyonlar için askeri imkân ve kabüiyeti buhın- maktadır. Ancak, bunlann önemli bir bölümü yetersizdir. Bu eksikle- rin kapablması zarureti vardır. tş- te bu noktada Türkiye'nin güçlü ordusu iledün olduğu gibi gelecek- te de gerekli desteği vermeye hazır oiduğunu ifade ettim. Hebinki zir- vesi öncesinde çok önem taşıyan bu toplanbda, AB iivesi olmayan nıüt- tefiklerin AB'nin güvenlik ve sa- vunma > apılanmasında tam ve eşit haklarla yer ahnası konusundaki beklentüerimizi dile getirdim." Baü Avrupa Birliği (BAB) top- lanülan sonunda basına bilgi veren Türk dışişleri kaynaklan da Anka- AX\TÜRKHA\ALlMANI'NDAAÇTL,IŞ- Atatürk Havafimanı Yangın Söadürme Istasyonu'nun açdış törenine katüan Uiaştırma Bakam Enis Öksüz, 17Ağustos Marmara depreminden sonra başteyan TÜPRAŞ'taki yangını, >»• b ö d û k J r i d p I ) i H M İ l j i ekçteri- k p , y ş ç niasöiKİârdâğümisöviedi UtriyooMmaınaIoJanve2730înetrekarekapa- halaııasalıipoiani«tasyonda4adetguköpüksisterni,2adetl«D-dınııawyBa- gnısöndüıinearact,pistköpükieotearaave3adetambulaiisbulunuyor. ra'nın Avrupa savunması konusun- da görüşlerinin yansıöldığım bil- dirdiler. BAB'ın elindeki askeri ye- teneklerinin bilançosunun çıkanl- dığmı, Avrupa Güvenlik ve Savun- ma Kimliği'nin (AGSK) geleceği konusunda danışmalar yapıldığım belirten yetkililer, Helsinki zirve- süıde AGSK konusunda almacak önemli kararlardan önce bütün ba- kanlann fikirlerini yansıtnklarmı anlattılar. Dışişleri Bakam tsmail Cem'in, toplantılarda, AGSK'nin dışlayıcı olmaması, Avnıpa- lı müttefiklerin haklanna saygı gösterilmesi gerekti- ğini, kurulacak mekanizma- larda sürekli danışmalann devam etmesinin istendiği- ni, NATO imkânlanyla ya- pılacak operasyonlarda, AB üyesi olmayan NATO ülke- lerinin kazammlanmn dik- kate ahnması gerektiğini be- lirttiği ifade edildi. Dışişleri Bakam lsmail Cem de basma yaptığı açık- lamada, AGSK konusunda Türkiye'nin katkılanmn is- tendiğini söyledi ve "Bizim yetkiıniz,karar mekanizma- lanndaki konumumuz ne ise katkunız da o olur" mesajı- m verdiğini belirtti. Türkiye'nin Washing- ton'da yapılan NATO zirve- sınde de bu konuda çok ka- rarlı bir tavır izlediğini anımsatan Cem, AB üyesi olmayan 6 Avrupah NATO müttefikinin konumunun ne olacağıyla ilgili sorgulama- nm devam ettiğini söyledi. Dışişleri Bakam Cem, dün Helsinki zirvesi öncesi te- maslarda bulunmak üzere Lüksemburg 'dan Isveç'e gitti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Birinci şıkkın baş aktörü ABD Başkanı Bill Clin- ton, Güneydoğu Avrupa'yı, eyaletlerini dolaşan bir "dünya başkanı" edasında turlayıp gitti. Clirrton ge- zisinin Türkiye, Balkanlar, Italya ayaklan hem ayn ay- n, hem bir arada masaya yatınlması gereken bir du- rum. Bunu başka bir yazıya bırakıp ikinci şıkka ge- lelim. "Dünya tek kutuplu oimayacak" tanımını en çok Çin kullanıyor. Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) Polit- büro üyesi Li Tîeying ve beraberindeki heyet Türki- ye gezisini sürdürüyor. ÇKP, öteki ülkelerin anlama- sı zor bir değişimle dışa açılma reformlannı sürdürü- yor. Ülkede önde gelen yöneticilerin tümü ÇKP üye- si. ÇKP'nin üye sayısı 60 milyon dolayında. 90'lann ortasında bu ülkeye grttiğimde konu ÇKP ve reform- lardan açılınca, "Çok küçük bir azınlık reformlara karşı çıktı, tasfıye edildi" dediler. Azınlığın ne kadar olduğunu sordum. "İki milyonu geçmez" karşılığını verdiler! 1 milyar 300 milyon nüfuslu Çin'i biçimlendiren 23 politbüro üyesinden biri olan Tieying'le bir süre soh- bet ettik. Tıeying'in 21. yüzyıl öngörüsü şöyle: "Ülkelerin büyüklüğüne ve zenginliğine göre sınıf- landınlmadığı daha adil biryapı." Tieying'e göre bunu başarmanın yolu, az gelişmiş ülkelenn daha kişilikii bir dış politika sergilemesinden geçiyor. Çin'in Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeliği- nin de bu zemini güçlendireceğine inanıyor. "Çin'in üyeliği, DTÖ'nün tek kutuplu olmayacağının kanıtı- dır" diyor. Çin heyetinin üyeleri Asya ülkelerinden sorumlu diptomatlardan oluşuyor. Çin'e göre Türkiye bir As- ya ülkesi ve Çin Dışişleri Bakanlığı'nın ülkeler masa- sındaki yeri bu kıta Tieying, Orta Asya ülkeleri için şunlan söylüyor: "llişkilerimiz hızla ileriiyor. Gelecekte daha geniş ilişki ağının kurulması için somut adımlar atıyonjz." Kazakistan'dan başlayıp Ege'ye uzanan bölgeye Çin'in bakışı böyle. Heyet Türkiye'den sonra Suriye ve Ürdün'e uğrayacak. Bir noktanın daha altını çizip pencereyi genişlete- lim; Çin heyeti ANAP'ın konuğu. ABD'yle 's'avunma! Clinton, Türkiye'ye olağanüstü önem verdiğini vur- gularken, kimileri bunu "avunma" konusu yapmışt. ABD, bu sözcüğün basına 's' koyup gitti! Ikili görüşmelerde gündeme gelen konulann aynn- tılan adım adım ortaya çıkıyor. ABD; Iran, Suriye ve Irak'a karşı Türkiye'ye füze şemsiyesi öneriyor. Son görüşmede bu konuda biraz daha "ileneme" kayde- dildiği anlaşılıyor. Ancak konuya iki ülkenin bakışı farklı. Görünen o ki, ABD Türkiye'ye şunu söylüyor "Gelbizsana füze şemsiyesiverelim, seninleşem- siyedaş olalım. Açıkta kalmamış olursun." Türkiye, ABD'ye şunu söylüyor: "Olabilir, ama bu şemsiye ABD değil de NATO damgalı olsun. Aksihalde ben bunu komşu ülkele- re anlatamam." Görüşmeler bu durağa kadar gelmiş görünüyor. Istanbul'da AGlTzirvesinin yapıkJığı günlerde Ha- va Kuvyetleri Komutanı Orgeneral Ergin Cetasin de resmi bir gezi için Çin'deydi. Çin'le üst düzey aske- ri gezilerin son dönemde biraz daha arttığını yorum- suz aktaralım! 21. yüzyıl tablosu giderek şekilleniyor. ABD, Tür- kiye'yi tümüyle yanına alarak bölgeyi kontrol etmek istiyor. AB, Türkiye'yi tümüyle ABD'nin kucağına it- mek istemiyor. Çin, Orta Asya'yı öteki ucundan tu- tup Türkiye'ye el sallıyor! Bu görünüm şunu ortaya koyuyor 21. yüzyıl tek kutuplu oimayacak! Durum, Türkiye'nin önüne büyük zorluklar ve fır- satlar koyuyor. Konu kutuptan açılmışken soralım: - Kutupyıldızını nasıl bulursunuz? Bulunduğunuz coğrafyada yere sağlam basarak ve ufkunuzu açık tutarak! Moskova rahatsız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türk ve Rus istih- barat birimleri, Çeçen ve P- KK dosyalannı Ankara'da görüşürken Moskova yö- netimi iki ülke arasmdaki duyarlı konulann Cumhur- başkanı Süleyman Demirel tarafindan basına açıklan- masuıdan rahatsızhk duyu- yor. Türk ve Rus yetkililer, iki ülke arasında imzalanan ortak deklarasyon uyannca terorizmle mücadele konu- lannı ele alıyorlar. AGlT zirvesi için Türki- ye'ye gelen Rusya Devlet Başkanı Boris Veltsin ile Cumhurbaşkanı Demi- rel'in yaptıklan ikili görüş- menin basına yansıması Rusya'da rahatsızhk yarat- tı. Rus diplomatik kaynak- lar, Demirel-Yeltsin görüş- mesinin ikili ve özel bir gö- rüşme olduğunu, görüşme- nin içeriği ile ilgili tek yan- lı bilgi vermenin diploma- tik kurallara uymadığmı bildirdiler. Basına yansı- yan haberlerde Demirel'in Yeltsın'e. "Bizdekampyok eğer sen var diyorsan bana yerierini söyle hemen ka- patbrayun ya da istihbarat- çılarmı gönder bizimJdier- le görüşsünkr" dediği bil- dirilmişti. tki ülke cumhurbaşkanı arasında yapılan görüşme- nin ardından Rusya 'nın Dış tstihbarat Servisi Baş- kanı Vlacbeslan Tnıbnikov başkanlığmda bir Rus he- yeti önceki gün Türkiye'ye gelmiş ve MÎT Müsteşan Şenkal Atasagun ile görüş- melere başlamıştı. Edinilen bilgilere göre, iki istihbarat heyeti, Baş- bakan Bülent Ecevit'in 4-6 Kasım günlerinde yaptığı Rusya ziyareti sırasında imzalanan terorizmle mü- cadelede işbirliği deklaras- yonu çerçevesinde bilgi alışverişinde bulunuyorlar. Kızılay soruşturmasında 5 kişi tutuklandı ANKARA (AA)- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Kızılay Genel Başkanlığı'nın 1998 yılında gerçekleştir- diği çadır bezi ihalesi ile ilgili yaptığı soruşturma çerçe- vesinde eski Kızılay Genel Sekreteri Ahmet Kalkanoğ- hı'nun da aralannda bulunduğu 5 kişi tutuklandı. Kızılay'm çadır bezi alımı ihalesi ile ilgili soruşturma- yı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Abdullah Ay- han Şan'ın talimatı üzerine gözaltına alman eski Kızılay Genel Sekreteri Ahmet Kalkanoğlu ile rüşvet verdiği id- dia edilen Yaşar Bahçevan ve olaya adı kanşan Hüseyin Çatana, Abdullah Şahin ile Oktay Tutar, dün akşam saat- lerinde nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Savcılığın talebi doğrultusunda saat 23.30'da tutuklanan 5 kişi, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle