23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 1999 PERŞEMBE DEPREM Olağanüstü kongrede, yönetimde ağırlıklı olarak gençlerin görev almasına çalışılacak KızılayVla kaıı değişimiANKARA (AA) - Kızılay'ın vitrini. 21 Kasım'da gerçekleşecek olağanüstü kongrede yenilenecek ve yönetimde ağırlıkJı olarak gençlerin görev alması- na çalışılacak. Bir süre önce görevinden istifa eden ve olağanüstü kongreye kadar görevini sürdürecek olan Kızılay Genel Başka- nı Yüksel Bozer, toplantıda, Marmara ve Düzce merkezli depremde Kızılay"ın yaptıklanna ilişkin üyelere geniş birbil- gi sunacak ve Kızılay'ın çalışmalannı anlatacak. Kongrede. Kızılay Derneği Tüzüğü'nde yapılacak değişikliklere ilişkin teklıflerin de görüşülerek karara bağlanması bekleniyor. 30 kışılik genel merkez kurulunun asil ve yedek üyelerinin seçileceği kongrede, eski yönetimde görev alan üyelerin büyük böiümünün de yeniden aday olacağı belirtiliyor. Kızılay Genel Başkanı Yüksel Bozer, tüzükte yapıla- Düzce merkezli son depremde bölgeye 8 bin 392 çadır, 71 bin 250 battaniye gönderildiğini, depremzedelere üç öğün sıcak yemek dağıtıldığım kaydeden Kızılay Genel Başkanı Yüksel Bozer, kurumun bu depremde "temiz bir sınav verdiğini" söyledi. cak değişiklıkler için iki seçenekten bi- rinin izleneceğinı ve nasıl bir yol izle- neceğine henüz karar verilmediğini kaydederek, buna göre ya 21 Kasım'da- ki kongrede birkomisyon oluştunılarak değişikliklerin nisan ayında yapılacak olağan kongreye sunulacagını ya da bu toplantıda değişıklik önerilerinin dele- gelere dağıtılarak aynı gün karar verme- lerinin sağlanacağını bildirdi. Bozer, Kızılay'a uzun zamandan be- ri bir hücumun sürdüğünü ifade ederek "Bu hücumlara bir 'dalgakıran ceke- lim' dedik ve gelen dalgalar bu dalgakı- ranı da kırdı ve genel merkez kurulun- daki 30 üye istifa etti. Bana sorarsanız, bunu doğru bulmuyorum; çünkü yöne- tim kurulu üyeieri de, genel merkez ku- rulu üyeieri de seçimle geldi" dedi. Olağanüstü kongrede olgun, soğuk- kanlı bir çalışmayla topluma güzel bir örnek vermek zorunda olduklannı vur- gulayan Bozer, 35 yaş olarak belirlenen genel merkez kurulu üyelik yaşının 30'a düşürüleceğini, şubelerin yetkile- rinin arttınlacağını anlattı. Kızılay'ın "gençleştirilmesi" şeklinde özellikle ba- sın tarafından kendilenne baskı olduğu- nu da ifade eden Bozer, "Genç bir insa- nın yönetim kuruluna gelmesini aklıın almıyor. Çünkü burası gönüDü çalışılan bir yer. Yönetim kurulu üyeliği veya baş- kanhk göre>ini üstlenen kişiler maaş al- mayacaklan için genç insanlann bu gö- rev İeritercihedecekterini sanmıvorum " diye konuştu. Yüksel Bozer, olağanüstü kongTede, tekrar başkanlık için aday olmayı şu an- da düşünmediğini de söyledi. Düzce merkezli son depremde bölge- ye 8 bin 392 çadır, 71 bin 250 battani- ye gönderildiğini, depremzedelere üç öğün sıcak yemek dağıtıldığım kayde- den Bozer, Kızılay'ın bu depremde "te- miz bir sınav verdiğini'' söyledi. Şımdi- lik tek sorunun çadırkentlerin tamamı- nın oluşturulmaması olduğunu belirten Bozer, Türkiye'rün bugüne kadar kar- şüaştığı felaketlerin birharitasının çıka- nlacağını da ifade etti. Aynca. her tür- lü felaket karşısında yardımlann gecik- meden ulaştınlabilmesi için "ükyardım üssii" kuracaklannı anlatan Bozer, şöy- le konuştu: "Başbakan Bülent Ecevit'ten, İz- mit'te bir iis kurulması taiebinde bulun- duk ve Başbakan bu talebi olumlu kar- şüadL Aynca Etinıesgut depolannın bu- lunduğu yerde, Adana veya Hatav'da, Karadeniz Bölgesi'nde ve Doğu Anado- lu Bölgesi'nde de birer üs kurnıak isti- yoruz. Bunlann yerierini, demiryolu ve karayollan ile askeri biıiiklere yakınlık- lan göz önüne annarak belirleyeceğiz. Bu üslerde çadır imalathaneleri, TIR parklan, depolar, seyyar hastaneler ve helikopterler yer alacak." Bolu depreminde 500'ü aşkın insanın ölümünden Bayındırlık Bakanlığı sorumlu tutuluyor Hasar tespitinde skandalAvcılar'da Bayındırlık Bakanlığı'nın yaptığı hasar tespitine güvenemeyerek evlerine girmeyen yurttaşlann kurduğu çadırlar, Düzce'deki gibi dozerlerle yerle bir edildi. Belediye ile Bayındırlık Bakanlığı komisyonlannın hasar tespitleri arasmdaki büyük fark ise yurttaşlann endişelerini doğruluyor. CEMULLTAŞ/ALÎER Bayındırlık ve fskân Bakanlığı'na bağlı komisyonlann yapüğı hasar tes- pit çalışmalan, insanlann devlet eliy- le ölüme gönderilmeleriyle sonuçla- nan büyük bir skandala yol açtı. Düz- ce ve Kaynaşl ı 'da 500'den fazla kişint n ölümü 3 bin 500 kişinin yaralanmasıy- la sonuçlanan ağır bilançodan, Bayın- dırlık ve Iskân Bakanlığı sorumlu tu- tuiuyor. Bayındırlık Bakanlığı komis- yonlannın yaptığı yanlış hasar tespiti çalışmalan ve Bolu Valiliği'nin dep- remden iki gün önce çadırlan yurttaş- lardan zorla toplamasının felaketin bo- yutlannı arttırdığı beürtilerek sorum- lulann hesap venneleri isteniyor. Aynı skarîdal, unutulmaya yüz tutan Istanbul'un Avcılar ilçesinde de yaşa- nıyor. İlçede evlerine girmeye korkan yurttaşlann kendi olanaklanyla kur- duklan çadırlar, polis gözetiminde be- lediyeye ait dozerlerle yerle bir edildi. Avcılar Belediyesi üe Bayındırlık Bakanlığı komisyonlannın yapüğı ha- sar tespitleri arasında ise manük sınır- lannı zorlayan farklar bulunuyor. Av- cılar'da da Düzce'deki gibi felaketin aityapısı hanrlanıyor. Avcılar Beledi- ye Başkan Yardımcısı Mehmet YazKU konut ve bina bazında belediyenin ve Baymdırlık ve îskân Bakanlığı'nın 13.10.1999 tarihi iribanyla yaptığı ha- sar tespiti rakamlan hakkmdaşubilgi- leri verdi: "Az hasarlı bina sayısı befediyeyegö- re 1.064, Baymdırfek BakanağTna gö- re 200. Ortahasartı bina,befediyeyegö- re 491, bakanhğa göre349. Ağır hasar- lı bina beledijeye göre 455, bakanbğa göre 145." Avcılar Belediye Başkan Yardımcı- sı Mehmet Yazıcı, Bayındırlık Bakan- lığı"nm hasar tespit çalışmalanna 4 bin itiraz yapıldığını, belediyenin tespitle- rine tek bir itiraz gelmediğini söyledi. Yazıcı, Bayındırlık Bakanlığı'nın ne ilk ne de itirazlardan sonra yaptığı tes- pitlerin sonuçlannı belediyeye bildir- dığını belirterek "Bu sonuçlan almak için defalarca yazıvazdmı, yanıtvenne- diler. Sonunda belediye olarak savcın- ğa suç duyurusunda bulunacağa" de- di. Yerel yönetimleri ve taşra örgütleri- ni devre dışı bırakan Bayındırlık ve Is- kân Bakanlığı'nın, binalardaki hasar tespitlerini kimseye bırakmamasının ardjnda ise devletin mağdur yurrtaşla- ra yapması gereken maddi yardımlan yapnîaktan kaçınmasının yattığı ileri sürülüyor. Bayındırlık Bakanlığı'mn 17 Agus- tos'tan bu yana iflas ettiğini belirten Yazıcı şunlan söyledi: "Bakanhğın bir genelgesi digerini tutmuyor. 13-14 genelge yayunlandL Bir tekniketemanolarakben de bir şey antaunadım, halk da bir şey anlamadı. Yıküan binalar ne olacak, ağır hasarlı binalar ne olacak, orta hasarlı binala- rm onarun işleri nasıl olacak. Fiy atlan nasıl betirienecek. Hasarlann neye göre beürtendiğibeffideğiL'' Sefa Cebeci'nin sağlık durumu iyi Enkazdan 105 saat sonra çıkanldı HaberMerkezi-Düzce'de 12 Kasım"da me\dana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin ar- dından 105 saat sonra Sefa Ce- beci enkazdan sağ olarak çıka- nldı. Cebeci'nin kurtanlması- nın ardından yakınlan enkaz al- tında olanlann umudu artarken kentte arama ve kurtarma çalış- malanna hız verildi. Düzce'de Kültür Mahalle- si'ndekı 7 katlı Işık Apartma- nı'nın enkazı aJtında saat 24.00 sıralannda bir kışinın sağ oldu- ğununbelirlenmesi üzerine kur- tarma çalışmalanna hız verildi. Yaklaşık 3.5 saat süren bir ça- Iışmadan sonra binanın 2. ka- tında orurduğu belirlenen Sefa Cebeci (42) enkazdan sağ çıka- nldı. Depremden 105 saat sonra enkazdan sağ çıkanlan Cebe- ci 'ye ilk müdahale Düzce Dev- letHastanesi'ndeyapıldı. Daha sonra ambulansla Izmit Cengiz Topel Asken Havaalanfna ge- tirilen Cebeci, buradan da aske- ri bir helikopterle îstanbul'a sevk edilerek Cerrahpaşa Has- tanesi'ne yatınldı. Yoğun Ba- kım Servısi'nde tedavi altına alınan Cebeci'nin sağlık dunı- munun iyi olduğu belirtildi. Depremin 4. gününde enkaz- dan ses aluıamaması ve köpek- lerin canlı belirtisi bulamaması nedeniyle çalışmalannı umut- suzca sürdüren ekipler. Cebe- ci'nin 105 saat sonra sağ olarak çıkanlması üzerine umutlandı- lar. Israil kurtarma ekiplerinin Cebeci'yi sağ olarak enkazdan çıkardığı haben, geceyi sokak- ta yağmur altında ve soğukta geçiren ilçe halkı tarafından kı- sa sûrede duyuldu. Yakınlan en- kaz altında olanlar yeniden bi- nalann başına koştular. Sabah saatlerinden itibaren kriz yönetim merkezindeki sivil koordinasyon merkezine 10'a yakın canlı ihban yapıldı. Sivil koordinasyon merkezi, henüz ülkelerine dönmeyen yabancı ekiplerle Türk si\il savunma ekıplerini ihbar alınan yerlere sevk ederek çahşma başlattı. Bjlim adamları panik yaratıyor' Devlet demeçlere yasaklama istedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Düzce depreminın ardın- dan çelişkili açıklamalanyla halkı paniğe sürükledigi iddia edilen bilım adamlanna tepki gösteren hükümet yetkilileri, yasaklamalan da gündeme ge- tirdi. Başbakan Bülent EcevK ön- ceki gün depremden sonra ya- yın kuruluşlanna demeçler ve- ren uzmanlan, "yurttaşlar ara- smda paniğe, moral bozukluğu- na neden olabilecek açıklama- lar yapmaktan kaçınmaları" konusunda uyarmıştı. Ecevit, gereken önlemleri almak için hükümetin çaba gösterdiğini de söylemişti. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı De\Jet Bahçeli de depremin yarattığı sıkıntıla- ra çok farkh felaket senaryola- nnm yol açtığı kanşıklığın ek- lenmesinin, toplumsal tedirgin- lik ve güvensizliği teşvik ettiği- ni ve paniğe neden olduğunu vurgulamıştı. Bahçeli, deprem araştırma ve tahmin yeteneği ile eğitimini geliştirmenin de zo- runluluğunu vurgulayarak, TÜ- BlTAK bünyesinde bir Deprem Bilim Konseyi'nin kurulacağı- nı bildirmişti. Yılmaz'ın önerisi ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da depremle ilgili uya- nlann tek merkezden yapılma- sını önermişti. Deprem Araştır- ma Komisyonu'nda da ANAP'lı Yaşar Dedeiek, tartış- maiara Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) eliyle ya- sak getirilmesini istemişti. An- cak RTÜK'ün dün gerçekleşti- rilen üst loınıl toplantısında bu konu gündeme gelmedi. Daha önce 17 Ağustos'ta Marmara depremi sonrasmda hükümet, yetersiz kalmakla eleştirilmesi üzerine, bazı rad- yo ve televizyonlann yayınlan- nın denetlenmesini istemişti. RTÜK'ün bu yönde Kanal 6'ya verdiğı 7 günlük kapatma ceza- sı büyük tepkilere neden ol- muştu. Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan 'Deprem vergisini çıkarmak zaruret'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı YaşarOkuyan, 26 bin 200 prefabrike konutun. 30 Kasım'da hak sahiplerine veri- leceğini söyledi. Okuyan, dep- rem vergisini çıkarmanın bir za- ruret haline geldiğini kaydetti. Okuyan, parlamentoda ba- kanlığın bütçesinin görüşülme- sinin ardından gazetecilerin so- rulannı yanıtladı. Bayındırlık ve tskân Bakanı Koray Aydın'ın prefabrike konutlann 30 Ka- sım'a kadar yetiştirilemeyeceği yönünde beyanatının olmadığı- nı savundu. Aydın'ın, "Bu şart- larda 26 bin 200 konut, 30 Ka- sun'a kadar bitirilebüecek gibi değfldir. Ama biz geceti giindüz- lü çalışarak bin'rmenin gayreti içindeyiz*' dediğini anımsatan Okuyan, "30 Kasun itibanyla, Baymdırfak Bakanhğı'nın ihale etttğj 26 bin 200 konut bitirile- cektir. 30 Kasun'a şurada az bir zaman kalmıştır. Onun için bu konutlar bitirilecektir. Yaklaşık 6 binrivanndada yabancı örgüt- lerin ve srvil toplum kuruluşlan- nın yapmaya çabştığı prefabrike konutvar. fabii onlann ne kada- n tamamlanır,onu bümiyorum» Ben, daha geçen hafta deprem bölgesindeydim, inşaatlara git- tim, inceledim yerinde._ Orada bir proUem gözükmüyor" dedi. Okuyan. "Vlne tekraruyo- rum. 30 Kasun geküğinde 26 bin 200 prefabrike konuttamanuan- nuş ve hak sahiplerine verilmiş olacaknr" dıye konuştu.Düzce ve Kaynaşlı'da büyük bir çadır talebi olduğunu, Kızılay'ın ABD'den kışa dayanıklı 10 bin çadır getirtmek için girişimlerde bulunduğunu anlatan Okuyan, ancak bunlann bölgedeki ciddi bannma sorununu çözemeyece- ğini bildirdi. Okuyan, devlet ve millet ola- rak el birliği ile bütün gücün or- taya konulup bölgedeki insanla- nn problemlerinin kısa sürede çözülmesi gerektiğini kaydetti. Okuyan, kamu sendikalan yasa tasansının, memur sendikalan temsilcilerinin görüşü ışığında düzenlenerek süratle Meclis'e sunulacagını da bildirdi. PERŞEMBE ORHAN BURSALI TV'deki Tarhşma: Kim Haklı? "Gördün mü, Celal Şengör nasıl rezil oldu, adam hesap hatası yapmış!" Öncekı akşam atv'nin "Ankorman"ı Ali Kırca'nın yönettiği tartışmayı ben de izlediğim için, saat 24'e kadar ve dün sabah hayatım "Şengör hesap hatası mı yapt, yoksa Şengör'ü suçlayan Ülben Ezen sis- mdoji ve hesap mı bilmiyor"u araştırmakla geçti. Gerçi, bu aynntı okur açısından önemli görülme- yebilir, ancak, hem Le Pichon- Taymaz ve Şen- gör'ün "Marmara tek parçada kınlacak" varsayımını temellendiren yazı bu cumartesi Cumhuriyet Bilim Teknik'in ana konusunu oluşturuyor, hem de ger- çeğı ortaya çıkarmak merakı var... Araştırmanın sonucunu peşmen söyleyeyim: Şengör hesap hatası yapmadı, Ülben Ezen'in he- sabı yanlış.. • • • öncekı akşam Ali Kırca Prof. Naci Görür'ü ko- nuk etti. Görür, Marmara'nın tek parça halinde kın- lacağı varsayımını ortaya atan Celal Şengör ve ar- kadaşlannın görüşlerini test edecek bir araştırma programı hazırfadıklarını söyledi. Celal Şengör evin- den arandı ve görüşü soruldu. Şengör, hem tarihsel depremlerden bilindiği kadarıyla, hem de Kuzey Anadolu Fayı'nın davranışı nedeniyle Marmara'da biriken enerjinin 6,5 büyüklüğünde bir depremle boşalamayacağını, bu enerjinin ancak 7'den büyük bir enerji ile giderilebileceğini söyledi ve şöyle dedi: "Marmara'da biriken enerjinin boşalabılmesi için, Marmara Denizi'nde ortalama 100 tane 6,5 bûyük- lüğûnde deprem olması gerekir, bu da mümkün olamayacağma göre, beklenmesi gereken deprem büyüklüğü 7,5 ve üzerindedir". Ali Kırca, bunun bir varsayım olduğunu belirterek -bılimde en önemli olayın varsayımlar olduğunun farkında olmadan- teşekkür etti ve bağlantıyı kesti. Derken, emekli -sismoloji- profesörij Ülben Ezen telefonla aradı ve Şengör'ün büyük bir yanlış yaptı- ğını söyledi. Şengör'ün hesap bilmediğini, kendile- rinin öğrenciye sismoloji dersinde bu basit hesabı öğrettiklerıne işaret ederek "7,5 büyüklüğünde bir depremin enerji bosalımını, 100 değıl sadece 6 ta- ne 6,5 büyüklüğünde deprem karşılayabilir". Ezen, kendine büyük bir güvenle ve Şengör'ü yere ser- menin keyfiyle bunlan söyledi! Bekledim ki, Ali Kırca yeniden Şengör'ü aratsın ve yanıt istesin. Hayır, Kırca, gazeteciliğin bu gere- ğini yerine getirmedi. Nedenı, Şengör'ün varsayımı- nı "aşın" bulması ve kabul etmemesi. Kırca, Istan- bul'da deprem olmamasını veya olursa istanbul'un bundan ya etkilenmemesini veya çok az etkilenme- sini istiyor. (Hepimiz bunu istiyoruz!) Bu inancı ve görüşü doğrultusunda program yapmak ve önce- likte programına bu görüşü savunan kjşileri davet etmekle tanınıyor! • • • Ülkemizin önde gelen jeofizikçileriyte, sismolog- lanyla görüştüm. Kim haklıydı? İTÜ Jeofızik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyi- doğan ve sismolog Doç. Dr. Tuncay Taymaz, emekli profesör Ezen'in hesabının hiçbir dayanaği • olmadığını söylediler ve Şengör'ün yanlış yapmadj-r, ğını belirttiler. Hatta Şengör, az bile söylemiştı: Mar- mara'daki enerjinin boşalımı için, 7,5 büyüklüğüne denk gelen 100 değil 200'den fazla 6,5'lik bir dep- rem olmalıydı! Şengör, 100 deprem gerekli derken, 7,4 büyüklüğünü göz önüne almıştı! ••• Meraklısı için: Bilim adamları bir derecelik (6,5'ten 7,5'e) artışlann logaritmik karakterde oldu- ğunu belirtiyor ve büyük depremlerin enerjilerinin doğru hesaplanmasında kullanılan moment büyük- lüğüne göre, 6.3 moment büyüklüğünde depremin 10 üstü 21; 6,7 büyüklüğünde bir depremin 10 üstü 22 ve 7,5 büyüklüğünde bir depremin ise 10 üstü 24 erglik bir enerji ortaya çıkaracağını belirtiyortar. Kabaca, bir büyüklük birimi 30-60 kattan yüzlerce kata kadar değişen büyüklüklerde enerjiye denk geliyor. Özetle, "bir basamağın kabaca 100 depre- mi, bir sonraki basamaktaki tek depremin saldığı enerjiye denk geliyor". Sayın Ezen'in, moment büyüklüğü yöntemine göre değil de, artık tam doğru sonuçlan vermediği için büyük depremlerde kullanılmayan Guten- berg'in yüzey dalgalan (Ms) yöntemine göre hesap ettiğini varsaysak bile, Şengör'ün yanlışını ortaya çıkarabilmek için, 6 tane 6,5 depremden değil, 32 tane 6,5'lik depremden bahsetmesi gerekirdi! * • • Burada üç sözüm daha var 1) Birincisi Sayın Ezen'e: Ezen, -emekli de olsa- bir sismoloji profesörü olarak bu hatayı nasıl yaptı? İnsanın, "derslerinde öğrencılerine sismolojiyi böyle öğrettiyse eğer, bugünkü beyinsel jeolojik ortamımızın durumunda Sayın Ezen epey pay sahi- bi" diye düşünesi geliyor! 2) Ikincisi Ali Kırca'ya: Programında deprem oJ- masını istemiyorsa, ortalıkta sürüyle bu görüşü sa- vunacak insan var. a) Sürekli onlan çağırabilir, b) ve bence en doğrusu, programında Istanbul depremi- ni hiç tartışma konusu yapmaz. Böylece, bu konu- yu ciddiye almadığını göstererek, izleyicilerini, se- venlerini rahat ettirir, hem de dünya çapında üç beş bilim insanımıza haksız "küçük kazıklar" atmamış olur! 3) Üçüncüsü BİLİMSEL VARSAYIMLAR konu- sunda: Varsayımlar, hipotezler olmasaydı bilimin esamisi okunmazdı! Bütün önemli bilimsel olaylann temelinde cesur varsayımlar yatar. 9. gezegen, da- ha bir sürü keşif de sağlam, sistematik hesaplama- lar, öngörüler sonucu bulunmuştu. Bilimsel düşün- ce, varsayımlan test etmek için vardır. Veri topla- mak da bir bilimsel faaliyettir. Ancak bu verileri bir modele, bir hipoteze oturtmazsanız, sadece an- lamsız bir veri olarak kalırlar ve hiçbir işe yaramaz- lar. Hem Türkiye hem Dünya'da ortalık, şirndiiik an- lamsız duran milyarlarca veriyle kaynamaktadır! ••• Le Pichon'un ortaya attığı, Taymaz ve Şengör'ce geliştirilen "tek fay veya tek parça kırılma", böyle cesur, sentezci kafalann bir hipotezidir. Olaya deği- şik bir bakış, gerçeği ortaya çıkarmanın çok önemli bir yoludur. Bütün sorun, ortaya tutarlı varsayımlar atabilmektir. Türkiye'nin de en büyük sıkıntılanndan biridir bu. Bilim insanı, hipotezi doğrulanmazsa bundan alınmaz. Yeni sentezlemelere gider. Burada temel konu ve aynm, Marmara'da ne ka- dar enerji biriktiği ve bunun nasıl boşalacağıdır. Le Pichon, Taymaz ve Şengör, tek büyük fay hipotez- leri yanlışlanırsa, bilimselliklerinden hiçbir şey kay- betmezler! Sadece nerede yanlış yaptıklannı araşt- nriar. Belki de, Marmara'da, biriken bu enerjiyi bo- şaltacak varsayımsal fay yoktur ve Marmara'nın di- namiği tamamen başka mekanizmalara sahiptiri Ama hiçbir varsayımı olmayan, ne doğruyu keş- fedebilir, ne de nerede yanlış yaptığını anlayabilir. Bütün bunlann sonucu da sıradan bir bilim insanı olarak kalır... Ülkemizde de bu sıradanlıktan çok, bir şey yok!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle