Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 KASIM 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hükümet ortaklan, Meclis'e sunulan medeni yasa tasansı konusunda farklı düşünüyor
Ortaldar ayrı telden çalıyorEMİNE KAPLAN
ANKARA - Hükümet ortaklan. TB-
MM'ye sunulmasına karşın Türk Me-
deni Yasa Tasansı konusunda farklı dü-
şünü>or. DSP, tasany ı "laik, devrim-
d ve eşhükçi" olarak değerlendirerek
olumlu karşılarken MHP ve ANAP, ta-
sannın birçok yönüne karşı çıktı. MHP,
tasanmn "kuru kuruya eşftHk" getirdı-
ğini ileri sürerken "servet avcüığına y-
ol açacağı ve aile hukukunu tenıelden
sarsacağTnı sa\-unurak, sadeleştinne
adı altında dil garabeti yaratıldığı gö-
rüşünü dile getirdi.
ANAP ise. tasanda öz Türkçe adına
fanteziye kaçıldığını bildirirken "ev-
lenme yasının 18'e çıkanlması, boşan-
ma davalannın gizli olması, kiralık an-
ne, insan yumurtası \e sperm saklan-
• TBMM'ye sunulan medeni yasa tasansına hükümet ortaklan farklı tepkiler verdi.
DSP, olumlu karşıladığı tasanyı laik, devrimci ve eşitiikçi olarak niteledi. Koalisyonun
diğer ortaklan ANAP ve MHP ise tasanya karşı çıktı. MHP aile hukukunun temelinden
sarsılcağım ileri sürerken ANAP tasannın bazı maddelerinde öz Türkçe uğruna
fanteziye kaçıldığını vurguladı.
ri doğrultusunda uzlaşmaya vanlabi- uyum sağlanarak hazırlandığı, kadın-
lirse tasannın, Gümrük Yasası'nda ol- erkek arasındaki her türlü aynma. eşit-
duğu gibi tek madde olarak TBMM sizliğe son verildiği görülmüştür. Kul-
masına yönelik düzenlemeleryapüma-
sınT ıstiyor DSP: MHP ve ANAP'ın
dıl konusundakı eleştırilerine ise "Or-
taögrenim gören bir kişinin anlayabile-
eeği nitelikte'" yanıtını verdi.
Hükümet ortaklan arasmda Medeni
Yasa Tasansı üzenndeki anlaşmazhk.
tasannın yasalaşmasını güçleştiriyor.
Partilerin farklı görüşlerine karşın hü-
kümet ortaklan, zaman yitirilmemesi
ıçin tasanya TBMM'deki ihtisas ko-
misyonlannda son biçiminin verilme-
sini kararlaştırdı. Üç partinin göruşle-
Genel Kurulu'nda görüşülmesi plan-
lanıyor. Koalısyon ortaklannın tasan-
ya ilişkin görüşleri şöyle:
DSP: Tasanda. var olan yasanm te-
mel niteliklerine dokunulmadığı; dev-
rimci, laik, eşitiikçi, demokratik, halk-
çı, sosyal, insancıl. çağdaş nitelikleri-
nin geliştirilerek korunduğu gözlen-
miş; Türkiye'nin de imzaladığı ulusla-
rarası bildirge ve sözleşmelerle tam bir
lanılan dil oldukça anlaştınlmış. ge-
nellikle anayasada kullanılan dil esas
alınmıştır.
'Anlaması kolay'
Kavram, deyim ve terimler olabil-
diğince günümüzde kullanılan deyim
ve terimlerle değiştirilmiştir. Tasan, or-
taöğrenim gören bir kişinin anlayabi-
lecegi niteliktedir.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
Strasbourg
İşkenceyi
Onleme
Kongresi
toplanıyor
ORALÇALIŞLAR
STRASBOURG - "ls-
kencenin Önlenmesi Avru-
pa Sözleşmesrnin ilan edi-
lişinin 10. yıldönümünde
Strasbourg"da Avrupa
Konseyi'nce bir toplantı
düzenlendi. "YeniBirYüz-
vüın Şafağında İşkencenin
Önlenmesr başlıklı top-
lantıya çok sayıda ünlü in-
san haklan savunucusu ve
hukukçu katılıyor.
Aynı zamanda tşkence-
nin Önlenmesi Avrupa Ko-
mitesi'nin kuruluş yıldö-
nümü olan 19 Kasım'da
(yann) yapılacak toplantı-
ya; Ingiîtere'de Pinoc-
het'nin tutuklanmasını
sağlayan tspanyol yargıç
Baltasar Garzon Reul.
Fransa'da idamın kaidınl-
masmın öncüsü eski Ada-
let Bakanı Senatör Robert
Badinter, Rusya Devlet
Başkanı Yeltsin'in insan
haklan danışmanı Sergei
Kovalev, Uluslararası Af
Örgütü Genel Sekreteri Pi-
erre Sane, Avrupa İnsan
Haklan Mahkemesi Baş-
kanı Luzius \Yidhalzer, İş-
kenceyi Önleme Örgütü
Başkanı Mareo Mano ka-
tılacak bazı tanınmış insan
haklan savunuculan.
tleriemeler tartışılacak
Yann saat 10'de başlayıp
akşama kadar sürecek bir
dizi açıkoturumda. işkence
ile mücadelenin bugün u-
laştığı nokta ele alınacak.
İşkence konusunda çeşitli
ülkelerdeki sorunlar ve bu
alanda sağlanan ilerleme-
ler tartışılacak.
İşkencenin Önlenmesi
Avrupa Komitesi Başkanı
Bnıno Haller'in kapanış
konuşmasıyla sona erecek
olan toplantıda 4 açıkotu-
rum yapılacak.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, beraat karanna yapılan itirazı sonuçlandırdı
Oral Çelik'i iııkâr kurtardı
ANKARA (Cumhuriyet Bfiro-
su)-Yargıtay 1. Ceza Dairesi, ga-
zeteci Abdi Ipekçi'nın öldürül-
mesine yardım ettiği gerekçesiy-
le yargılandığı davada Oral Çe-
lik hakkında \enlen beraat kara-
nnı onadı. Mahkeme karannda,
Mehmet Ali Ağca"nın cinayette
Çelik'in rolü ile ilgili anlatımlar-
daçelişkilerbulunduğu, Çelik'in
de her aşamada inkâra yöneldiği
belirtildi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi. tpek-
çi ailesinin avukatı Tiırgut Ka-
zan'ın, "delil yetersizüğinden''
verilen beraat karanna itirazmı
görüşerek sonuçlandırdı. Istan-
bul 4. Ceza Mahkemesi'nce ve-
rilen karan onayan yüksek mah-
kemenin gerekçesinde, sanık Çe-
lik'in bütün aşamalarda inkâra
yönelik savurana yaptığı anım-
satıldı.
Cinayet tanıklan Setim Üeri ve
Sadık Aktar'ın tpekçi'ye ateş
edenin Mehmet Ali Ağca oldu-
gu şeklinde değişmeyen kararlı
anlatımı bulunduğunun kayde-
dildiği gerekçede, Ağca'nm da
ifadelerinde Çelik'ten söz etme-
diğine işaret edildi.
Olaydan 17 yıl sonra "olayye-
rinde silahla bekleyen üçüncü bir
kişinin var olduğu" yolunda an-
latımı saptanan tanığın, üçüncü
kişinin fiziksel özelliklerinin Çe-
lik'e benzemediği belirtilen ka-
rarda, tanığın duruşmada Çelik'ı
teşhis edemediği kaydedıldi.
Kararda, bombalı saldın sonu-
cu yaşamını yitiren gazetemiz
yazan Uğur Mumcu'nun Ağca
ile 1983 yılında Italya'daki gö-
rüşmesine de yer verildi. Mum-
cu'nun "İpekçi'yi sen mi öMür-
dün" sorusuna Ağca'nm, "Ha-
yu-" yanmnı verdiği anımsatılan
kararda, Mumcu'nun, "Pekikün
öldürdü" sorusuna ise Ağca'nm
"Elbette Oral Çelik" yanıtını
verdiğine dikkat çekildi. Karar-
da şöyle denildi:
"Ağca'nm 16 Haziran 1983'te
Roma'da sorgu yargıcmaverdiği
ifadede, kendisinin Oral Çeök ile
biıükte tpekçi'nin öldürülmesi
eyleminin planlayıcısı arasında
olduğu. ancak kendisinin olay ye-
rinde bulunmayıp, eyleme fiilen
iştirak etmediği, Çelik'in eylem-
de silahla gnzcülük yaptığı yolun-
daki anlatımlan, diğer anlatunla-
n ile çclişkilidir."
Kararda. elde edilen kanıtlann
mahkûmiyete yeter nitelikte ve
derecede bulunmadığının isabet-
li olarak değerlendirildiği, yerel
mahkemenin gerekçede göster-
diği kabul ve takdirin doğru ol-
duğu belirtildi. Dairenin bu ka-
ranyla Çelik'in beraat karan ke-
sinleşti.
MHP lideri Bahçeli'yi eleştirmişti
YahnicVden
Uca'yagözdağı
Durmuş ile Kayrıcı birbirine girdi
MHP'nin içinde
kadro kavgası
ANKARA (Cumhurivet
Bfirosu) - MHP Genel Baş-
kan Yardımcısı Şevket Bülent
Yahnici'nİB; lideri Devlet
Bah^li">-i eleştirmesinin ar-
dmdan Kanal 6'daki "Sabaha
Merhaba" adh programı ya-
yından kaldınlan Mctin Uca
için, "Az bile yapmışlar. Dö-
veceklerdi, ben engeikdioı.
Ev adresini tespit etmişler'"
dediği bıldirildı.
Çağdaş Gazeteciler Der-
neği'nden (ÇGD) yapılan
açıklamada. Metin Ûca'nın
25 Ekim gûnü yayımlanan
prograrnında, MHP Geneî
Başkam Devlet BahçeH'nin,
gazetemiz yazan Ahmet Ta-
ner Kışlah'nın cenaze töreni-
ne katılmamasını eleştirdiği
anımsatıldı. Açıklamaya gö-
re, programın bitiminin ar-
dından Kanal 6'ya ve Uea'ya
yöneîik tehditler sürdü. Teh-
ditler sürerken MHP ii yöne-
timınden aradığmı söyleyen
kişiler, '"Şe\İ4etBükntYahni-
ci bu işe çok kı/du hesabıru
soracağH" tehdidindebulun-
dular.Açıklamada, Uca An-
kata'ya geldiginde Meclis'i
ziyaret ettiğinde Yahnici'ye
•'Âdımzı kullanarak beniteh-
dit ediyorlar^ dedi. Yahnici
ise Uca'ya, "AzbBeyapnuş-
lar* karşılığını \"eTerek **Evî-
nin adresini tespitetmişler,se-
ni dövecekSerdi ben engeUe-
dim" diye konuştu.
Yahnici daha sonragazete-
cilere şu açıklamayı yaptı:
''Tefevizvün programuıı ya-
yımladıktan sonra partili ar-
kadaşlar çok tepki göstenS-
ler. Kanai 6'nın yönetkisi Ay-
dın ÖzdalgaŞı arayarak bir
parü genel başkanınj küçük
düşürücü > ay m yapıtanasuun
doğru olmadığını söyledim.
Partüilerin tepkilerine ben
enget oklum. Dö%-eceklerdi,
ben önledim."'
ÇGD'nin açtklamasında,
olay kınanarak "Daha önce
de ekştirri y^mlardan dola-
yı gazetecileri tehdh etme yo-
luou seven MHPyöneticOeri-
ne, efeştirflere tahammül et-
meterini imeıiriz" denildi.
ANKARA (Cumhoriyet
Bürosu) - Hükümet ortakJan
arasında kadrolaşma konu-
sunda önde giden MHP'de iç
kavgalar yaşamnaya başladı.
Sağlık Bakanı Osman Dur-
maş ile Çoruın Millervekili
Valüt Kayncı Meclîs kulisle-
rinde kavga etti.
MHP'nin önceki gün yapı-
lan grup toplantısmdan sonra
kulise çıkan Çorum Millerve-
kili Kayrıcı. Sağlık Bakanı
Durmuş'un yanına gelerek
Bayat ilçesindeki atamalan
eleştirdi.
Bakanın kayınpederinin is-
teği üzerine DYP'li belediye
başkanınm oğîunun doktor
Olarak atandığını belirten
Kayncı. "Bu atamadan son-
ra beiediyede çabşan 26 iilkû-
cünün işiiH' son verikii" dedi.
Tacizde bulunduğu yönünde
hakkında iddiaiar bulunan bir
öğretoenin de Çorum Sağlık
Meslek Liısesi'ne atama&uun
yapıldığım anımsatan Kayn-
cı, **Ne biçiın bakansınız? Bu
işteri düzeitin" diye bağırdı.
Dunnuş'un. "Siz bu işlere
kanşmaym" sözlerine daha
da sinirlenen Kayncı. *Biz
kanşmayahm da kaympede-
rin mi kan^m" dedi ve küfr
ederek bakâmn üzerine vürû-
dü.
Kayncı. Durmuş.'avurmak
üzereyken araya giren MHP
Ankara Millervekili Hayret-
tin Ozdemirtarafından engel-
lendi. Özdemir, küfreden
Ka>Ticı*nm ağzını eliyle ka-
patarak sakinîeştinneye çalış-
tı. Bakan Durmuş ise koruma
görevüleri ve bazı milletve-
killerince olay yerinden uzak-
laştınldı.
Kayncı "nın kendisini yatış-
tırmaya çalışan milletvekille-
rine "Sapjğm birini Çorum'a
atamış. Saptk Çorum'da sa-
pıklık yapmayacak mı? Ka-
yınpederini düüeyipbenim se-
çim bolgeme atama yapıvor.
Bunun hesabını ondan sora-
cağun" dediği öğrenildi. Bah-
çeli. kavganın kendisine ile-
tilmesi üzerine Kayncı ile gö-
rüştü.
Tasannın "aile hukukunu temelden
sarsacak hûkümler içerdiği'* düşünce-
si doğru olmadığı gibi, aksıne, tasan ai-
le içi ilişkileri daha adil, demokratik.
eşitiikçi, sosyal, insancıl hale getir-
mektedir. Genel yapısı itibanyla tasa-
n olumludur. çağdaştır. Atatürk dev-
rimlerine. insan haklan sözleşmeleri-
ne. günün ihtiyaçlanna uygıındur.
MHP: Tasanda madde numarala-
nnm yeni baştan değiştirilmekle temel
amaca aykın davranılmıştır. Dilimizde
halen kullanılan hukuk ıstılahatında da
anlamlan tamamen belirlenmiş olan
pek çok sözcük. aynı anlamı ifade et-
tiği şüpheli olan başka sözcükler ile
değiştirilmiştir.
Bu nedenİe ortaya çıkan söz ve an-
lam bozukluklan o kadar fazla ki bun-
lan tek tek saymak ve göstermek müm-
kün değildir. Aynca tek bir söz-
cük ile birden fazla kavram ifa-
de edilmeye çalışılmış, böyle-
ce Türkçe kısırlaştmlmış ve fa-
kirleştirilmiştir. Zira, tasanyla
Türkçede sadeleştirme adına
fakirleştirme yapılmış. edebi
hiçbir değeri bulunmayan basit
metinlere yer verilmiştir. öz
Türkçe adına yapılan değişik-
likler tam bir dil garabeti yarat-
mıştır.
Ailereisliği
Aile reisliği kocadan ahnmış
ve aile birliğini eşlerin birlikte
yöneteceği hükme bağlanmış-
tır. Keza, ailenin geçimine kat-
kı bakımından eskiden yardım-
cı olan kan, bu defa koca gibi
yükümlü tutuhTiuştur.
Oysa bugün ülkemizde ken-
di geliriyle ayakta durabilen
kadınlanmızın adedi oldukça
sınırlıdır. Bu değişiklikler ilk
bakışta evli kadının lehine gi-
bi görünüyorsa da kadına ev-
velce sağlanmış olan korunma
bu tasan ile birlikte ortadan
kalkmış, kuru kuruya eşitlik
uğruna toplumumuzun önem-
li bir kesimini oluşturan ve ço-
ğu bir gelirden ve işten mah-
rum olan kadınlanmızı hima-
yesiz bırakmıştır.
Edinilmiş mallara katılma
rejimi, evliliği bir gönül ve ya-
şam birliği olmaktan çıkanp
bir menfaaat ortaklığı oaline
dönüştürmektedir. Hatta Baö
ülkelerinde kısa bir uygulama-
sı olan bu mal rejimi, gayri ah-
laki ve hukuk dışı birliktelerin
kaynağı haline gelmiştir. Bu
düzenleme tarzı dolayısıyla hu-
kukun, ahlakın, dinin, özellik-
le Türk örf ve âdetinin asla tec-
viz etmediği eşler arası servet
avcıhğına da yol açacaktır. .
Ülkemizde özellikle kırsal
kesimde kızlan küçük yaşta
evlendirdikleri için yaşın bü-
yütülmesi gayrimeşru ilişküe-
re yol açacaktır. Bugün kadın-
lar için evlenme yaşı 15, erkek-
ler için ise 17'dir. Türkiye'deki
sosyal gerçekler evlilik yaşla-
nnın düşük tutulması sonucu-
nu doğurmuştur. Tasanyı ha-
zırlayanlar ülkemizde geçmiş-
te yaşanan bu tecrübeyi gör-
mezden gelerek söz İconusu
hükmü düzenlemişlerdir.
ANAP: Ülkemizin dilini.
kültürünü ve sosyolojisini en
ıyi şekilde ifade edebilmesi
gerçeğini unutmamak gerekir.
Sadeleştirme adı altında hukuk
dili ile bağdaşmayan aynı anla-
mı vermekten yoksun sözcük-
lerin hukuk dilimize girmesine
fırsat vermemeliyiz. Özellikle
toplum tarafından kabul gör-
müş anlaşılabilir yerleşik keli-
melerin korunmasının doğru
olacağı düşüncesindeyiz. Öz
Türkçecilik adına fanteziye ka-
çılmamalıdır.
Evlilik yaşı
Tasan ile aile hukuku çağ-
daş bir hukuk düzeyi seviyesi-
ne getirilerek ailede erkeğin
egemenliği yerine ailede eşitlik
prensibı benimsenmiştir. 15
yaşındaki küçüğün evlenmesi-
ne izin verilmemesi isabetli bir
görüş otaıuştur. Hatta, Çocuk
Haklan Sözleşmesi'nde 18 ya-
şm altında olan herkes çocuk
sayılır hükmü nazara alınırsa
evlenme yaşmın 18 yaşaçevril-
mesi gerekmektedir.
"Eşlerden biri meslek ve iş
seciminde diğerinin iznini al-
mak zorunda değUdir" madde-
si konulmakla sadece kadının
değil her iki eşin de iş seçimin-
de özgür olduğu gerektiginin
vurgulanması isabetli olmuş-
tur. Edinilmiş mallara katılma
rejiminin uygulanmasını geti-
rerek kadmlann mağduriyeti-
nin önlenmesi isabetli olmuş-
tur. Çocuklann yıpranmaması,
aile mahremiyeti ve özel haya-
tuı gizliliği nedeniyle taraflann
talebi üzerine boşanma dava-
lan gizli olmahdır.
Şiddetli geçimsizlik nedeni
sayılan haysiyetsiz hayat sür-
me, cana kast ve pek fena mu-
amele evlilik birliğinin sarsıl-
ması nedenleridir.
POLtTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Alman İslamı...
BONN - Bakışlannda yıllann yorgunluğu gözleni-
yordu...
Sordum:
"Kaç yaşındasın?"
Sesi kısıktı, zor konuşuyordu:
"68 yaşındayım..."
O hâlâ bir elektronik fabrikasında çalışıyordu...
Dedim ki:
"Almanya'da emeklilikyaşt 65, ama sen emekliota-
mamışsın..." *
Öyküsünü anlatmaya başladı:
"Ben Hınıs depreminde eşimi, çocuklanmı yitir-
dim. Almanya o zaman (80'liyıllar) işçi istedi. O tarih-
te 55 yaşındaydım. Ama Almanlar40yaş koşulu koy-
muşlardı. Nükıs memuruyaşımı 12yaşküçülttû, ben
de Almanya 'ya geldim. Nüfusa göre ben şu anda 53
yaşındayım. Yani emekliiiğime 12yıl var..."
Bu fotoğraf da Almanya'dan bir başka acı gerçeği
yansıtıyordu...
O hastaydı, ama çalışmak zorundaydı... İşten kaç-
mayı hiçdüşünmemişti... 74yaşınagddiğindeemek-
li olacak, yaşamını Hınıs'ta sürdürecekti...
Ali Rıza adlı 65 yaşındaki işçimizin öyküsü karşı-
sında donup kaldım...
Sohbetimize diğer Türk işçiler de katıldı. Ali Rıza gi-
bi 'depremzede' çok kişi vardı. Tümü de yaşlannı nü-
fus müdürünün torpilıyie küçüttüp Almanya'ya göç et-
mişlerdi...
Kahveden dışanya çıktık...
Sis basmışt. Hava soğuktu...
Ali Rıza aksayarak yürürken şöyle dedi:
"Burada havalarHınıs'a benzen soğuktur, ama has-
taetmez..."
Sonra öksürmeye başladı... ' '
Dedim ki:
"Ama öksürüyorsun!" - : •
Yanıt:
"Sigaradan; önemli değil..."
•••
Yıllardır yazıp çiziyoruz...
Ayrupa hem dinci hem de bölücü hareketleri des-
tekliyor...
Hem dinci sermaye, hem Milli Görüş hem de PKK
özeliikle Almanya'da her yıl 2 milyar markı, bağış adı
altında toplamıyor mu?
Acaba Almanya Anayasasrnı Koruma örgütü bu
'bağış' ya da 'haraç' yoluyla mark toplama işine ni-
çin "olur" demiyor...
Hürriyet'in Avrupa baskjanda Çağn Ataman'ın 'Al-
man Isiamının Faydalan' başlıklı bir yazı, acı gerçeğin
altını çizıyor.
Çağn Ataman diyor ki:
"Federal Almanya'da Türkçe ders/erine ve Türk
basınına karşıyürütülen kampanyanın 'Alman İslamı'
projesiyle atbaşı gitmesi rastlanb değildir. Okullarda
Türkçe derslerinin kaldınlmasını, yerine Almanca Is-
lam din dersi konulmasını talep eden çevreter ve on-
lann Türk kökenli sözcüleri, amaçlannın entegrasyon
olduğunu öne sürüyoriar... °
Önce şunu belirtelim:
Almanya'da yaşayan 2 milyonıı aşkın Türkiye Cum-
huriyeti yurttaşı bulunuyor, ama resmi açıklamalara
göre, 'ulusal azınlık' olarak Almanya'da 90 bin kişinin
yaşadığı bildiriliyor...
Almanlar, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlannı 'ulusal
azınlık' kapsamına almıyorlar, ama onlan 'ülkede ya-
şayan Islam toplumu' olarak görmeyi sakıncalı bul-
muyorlar...
Burada ortaya çıkan gerçek nedir?
Türklerin ulusal kimliğinden korkmak...
Bu noktada, okullarda Türkçe derslerinin kaldınlma-
sı, Almanca din derslerinin okutulması bu nedenle
devreye giriyor...
Almanlan 'Türkkimliği' korkutuyor, ama 'Islam kim-
liği' korkutmuyor...
Almanya'da satt Türkler yaşamıyor...
Museviler de var, Arap kökenli azınlık da..
Nedense onlar için boyle bir uygulama yok!..
Ümmetçi bir Islam modelini esas alıp 'şeriatçılara'
destek çıkan bir düşünce, Almanya'nın desteğiyle
gelişirse ne olur?
Elbet, bu Almanya'nın işine yarar, ulus kimliğini 'fe-
lamın kardeşliği', 'aynı ümmetin bireyleri' esasıyta
yok eder!..
Türkiye'de dinci örgütlenmenin arkasında da PKK
örneğinde gördüğümüz gibi yine Avrupa ülkeleri ve
özellikle Almanya bulunuyor...
'Alman İslamı Projesi' beliıii bir hesabtn sonucudur^
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu gerçeği görmelidir...
•••
65 yaşındaki Hınıslı Ali Rıza'nın düşleri, yani emek-
lilik dönemindeki yaşamın güzelliğini yakalama sev-
dasının öyküsü yüreğimde derin bir acı bırakırken 'Al-
man İslamı Projesi' kafama takılıp kaldı...
Acaba Almanlar, Mustafa Kemal Atatürk ve arka-
daştannın kanlanyla, canlanyta kurduklan laik demok-
ratik Cumhuriyeti hâlâ 'Islam Cumhuriyeti' mi görü-
yorlar, çok merak ediyorum...
'Alman İslamı Projesi' Almanya'da yaşayan Türkh
ye Cumhuriyeti yurttaşlannı, etnik ve dinsel kimlikJeri
öne çıkararak bölme çabalannı sürdürüyoriar...
Burada amaç, Çağn Ataman'ın değindiği gibi 'din'
silahryla kültürel kimliği yok etmektir...
Benim kanıma göre de 'etnik silah la başaramadık-
lannı bu kez 'Islam silahı'y\a denemektir...
Ne yapariarsa yapsınlar, başaramayacaklar...
hikmet.cetinkaya(g cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 02127 513 90 98
» Cumhuriyrt
^ kitap kulübü
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2. BASI
60DOMJ1
KUBILAY 0UYI YE TARİKAT
KAMPLARI
4 BASI
90: KC TL
SAMCILI YILLAR KÜŞATILMIJ
SOKAKLAR
4 BASI
KÜZU POSTUNDA KÜRT ,
1 İOO0OC"L
ZAJABAK SANA DA BUIAJTI KAN
2. BASI
1 ipOOOCTl
DİN BARONUMUN KAZLARI
2. BASI
A$IK KADINLAR SOKAĞI
2. BASI ' .
1 'OCı 000 TL
JERİAT PAZARI
1-OCOOOT.
SEVDAIHN ADRESI BEILI DEĞİL
1 50C 000 T_
TÜRKİYE'NİN $EYTAN UÇGEHİ
2 OOC 000 TL
ZLERİN POYRAZ
3 000 000 TL
Cumhurıyet Kılap Kulubu Çağ Pazarlama A.Ş Turkocağı Cad.
No:39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel:514 01 96