23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16KASIM1999SALI CUMHURİYET DEPREM Rahnan lıâkim önüne çıMı • ANKARA (\A)- Bangladeş'ın Ankara Büyükelçiligı Askeri Ataşes- Tuğgeneral Sharifiıl lslam"ıyaraladığı, eşı ve oglunu "cana\arca bir his içinde öldürdüfü" gerekçtsiyle hakkında iki kez "'idam" istenen hizmetci Hafızar Rahmai'ın yargılanmasına başlancı. Ankara 8. Ağir Ceza Mahkemesi'nde görüler, davanın dünkü duruşmasına. tutuklu sanık Rahman ile avukatı Seyran Büyükbayram katılırken Rahman'ın Türkçe bilmemesi nedeniyle savunması ahnamayan duruşmaya. müşteki Shariful Islam da gelmedi. Mahkeme Başkanı lhsan Akçin, Adalet Bakanlığı aracılığıyla sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildığini belirterek duruşmanın ertelendigıni açıklandı. Akkaya cezaevinden çıktı • ANKARA (AA) - Eski Devlet Bakanı Kemal Akkaya. avukatlan aracılığıyla borçlannı ödeyerek cezaevinden çıktı. "Taahhüdü ihlal" ve "mal beyanında bulunmamak" suçlanndan toplam 65 günlük hapis cezası nedeniyle 12 Kasım Cuma günü cezaevine giren Akkaya'nın avukatlan Oğuz ve Filız Akçay, akşam saatlerinde Ankara Adliye Sarayı'na gelerek müvekkilleri hakkında hapis cezası veren icra hâkimliklerine başvurmuşlardı. Kocaeli ADD'den tepki • Yurt Haberieri Servisi - ADD'nin Kocaeli'deki 11 şubesı, Bağcılar ADD Şubesi'ne yapılan saldınyı kınadılar. ADD Kocaeli Şube Bakanı Av. Ertuğrul Kazancı ve diğer şubelerle ortak olarak yayımladıklan basın açıklamasında, "ADD Genel Başkan Yardancısı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'dan sonra ADD Bağcılar Şubesi'ne de girilerek bir üye katledilrniştir. Genel Başkan Özden'e yönelik tertip saptanmıştır. Cumhuriyet ve Kemalist devrime bağlılık ve saygıdan başka "kusurlan" olmayan insanlar kurumlan ile birlikte yok edilmek istenilmektedir. ADD tek hedef olmuştur" denildı. 'AlatÜPk' konferansı • İstanbul Haber Servisi - Atatürk Haftası nedeniyle ANAP İstanbul İI Başkanlığı'nda dün "Atatürk" konulu bir konferans düzenlendi. Konferansta konuşan İstanbul Oniversitesi (ÎÜ) Iktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Toktamış Ateş, uluslann tarihinde yüzyılda bir, o uluslann tanhini değiştiren olağanüstü ınsanlann çıktığmı belirtti. Turizm Bakanlığı bütçesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Turizm BakanlığTnın bütçesi kabul edildi. Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Türkiye'nin dünya rurizmınden aldığı yüzde 1.8'likpayını hiç değıştirmese bile Dünya Turizm Örgütü'nün hesaplanna göre yılda 60 milyar dolar pay alacağını belirtti. Türkiye'nin marka imajı yaratma sorunu olduğunu söyleyen Mumcu, "Türkıye'nin eksikliği, üstünlüklerini bir turizm politıkası anlayışı doğrultusunda biçimlendirememesidir. Rekabet ettiğimiz ülkelerden günbegün geriye düştüğümüzü göımek zorundayız" dedi. Meteor yağmuru • ANTALYA (AA)- Uluslararası Meteor Organizasyonu (IMO) üyesi, Alman bilim adamı Reinhardt Wurzel, 100-150 yılda bir meydana gelen meteor yağmurunun dünyada en iyi izlenebileceği yerlerden birinin Antalya olduğunu belirterek bunun turistik açıdan değerlendirilmemiş olmasının büyük bir eksiklik olduğunu söyledi. îzmit'teki orta derecede hasarlı binalarda onanm çalışmalanna başlandı Gwikıııiş zemm etüdü DUZYAZI Yurt Haberieri Servisi - Marmara Bölge- si'ndeki depremden sonra Kocaeli'nde ba- nnma ve onanm yardımı için başvuruda bulunan 39 bin 660 kişiden 10 bin 773'üne, dosyalannda eksik evrak bulunduğu ge- rekçesiyle yardım yapılamadı. Izmıt'te, or- ' ta derecede hasargörenbinalarazemin etü- dü yapılmaya başlandı. Antalya ve Gazı- antep'te olası deprem riskine karşı alına- cak önlemler belirlendi. Sosyal Yardımlaşma ve Dayaruşma Vak- fı Kocaeli Şube Müdürii Bedrettin Acar, depremden sonra bannma yardımı içın 27 bin 287 kişinin başvuruda bulundugunu belirterek, bunlardan 21 bin 449'una 100'er milyon liralık yardım yapıldıgını söyledi. Onanm yardımı içın başvuran 12 bin 373 kişiden İ bin 438'ine de 600 mil- yon liralık yardımda bulunulduğunu bildi- . ren Acar, dosyalanndaki evraklan eksik olan 5 bin 838 kişiye bannma, 4 bin 935 kişiye de onanm yardımı yapılamadığını belirtti. Yeni düzenleme kapsamında 3 bin kiracıntn da onanm yardımı için başvurdu- ğunu anlatan Acar, bu başvurulann bekle- tildığini bildirdi. Acar. bannma yardımı alanlann kasım ayı kiralannın 4'er bin ki- şilik gnıplar halinde, bu hafta içinde öden- Bolu'dan izlenimler • Izmit'te, orta hasarlı binalarda zemin etüt çalışmalannı yürüten ekibin sorumlusu ÎTÜ Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Hüseyin Yıldınm, Bayındırlık ve tskân Bakanlığı'nın yetki verdiği firmalann îzmit'te orta hasarlı binalardaki zemin etüdü çalışmasının, Cengiz Topel Caddesi Şehit Musa Sokak'taki konutlardan başlatıldığını söyledi. meye başlanacağını sözlerine ekledi. Iz- mit'te, orta hasarlı binalarda zemin etüt ça- lışmalannı yürüten ekibin sorumlusu İTÜ Geoteknik Anabilim Dalı öğretim görev- lisi Doç. Dr. Hüseyin Yıldınm. Bayındır- lık ve lskân Bakanlığı'nın yetki verdiği fir- malann, Izmit'teki orta hasarlı binalarda- ki zemin etüdü çalışmasının, Cengiz Topel Caddesi Şehit Musa Sokak'taki konutlar- dan başlatıldığını söyledi. Hasarlı binala- nn zeminiyle ılgili bilgılerin belirlendiğı bu ön tespitın, onanm çalışmalan için önemli olduğunu belirten Yıldınm, zemin etüdü çalışmasının inşaat başlamadan ön- ce yapılması gerektiğini. ancakTürkiye'de bu işlemin bina bittikten sonra yapıldıgını söyledi. Jeofizik Mühendislen Odası Kocaeli Şubesi Başkanı Murat Öğretmen de, böl- genin 50 yıllık bir deprem riski altında ol- duğunu bildirdi. Marmara Bölgesi'ndeki depremin ardından Düzce'de yaşanan 7. 2'lık depremin. fay hattı ve geçtiği bölge- lerde yeni kınlmalann önünü açtığını ifa- de eden Öğretmen. şunlan dedı: "Marma- ra Bölgesi'ndeki depremin harekete geçir- diği fay haüanndaki risk giderek fazialaş- mışOr. Bu risk, 0-50 >il arasındaki bir süre- ci kapsıyor. Bilim adamlannın, Sapanca- Akyazı ve İstanbul-Adalar arasındaki sis- mik boşluğun. her an artçı \e şok deprem- ler yaratacağı açıklamalan oldukça ciddi- dir." Antalya'da önlemler inşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antal- ya Şubesi, Marmara _depremı sonucunda "Antalya'da Deprem Öncesi Yapılması Ge- rekenler ve Baa Öneriler" konulu bir ra- por hazırladı. İMO, depremleri unutma- mak için, "17 Ağustos Depremini Unut- mama ve Doğal Afet Günü" ilan edilmesi- ni istedi. lnşaatlann tümüne sigortalanma zorunlulugu getirilmesı istenilen raporda, depreme dayanıklı yapı üretimi için hükü- metin bir an önce Afet Işleri Genel Müdür- lüğü'nü bakanlık statüsüne kavuşturması ve Sivil Savunma Teşkilatı'nın da Afet tş- leri Bakanlığı'na bağlanması önerildi. Gazıantep Büyükşehir Belediye Başka- nı Celal Doğan, olası bir afete hazırlıksız yakalanmak istemediklerini, bu nedenle bazı çalışmalarbaşlattıklannı söyledi. Do- ğan, yaptığı yazılı açıklamada. 22 çadır- kent alanı belirlediklerini ifade ederek şöy- le devam etti: "Çadırkentlerin yerleşün planlannın yapımı sürüyor. Nereye kaç ça- dır kurulacağû hangi çadırkentte kaç kişi- nin bannacağı. çadırkentte bannanlara hizmetverecek sosyal ünitelerin nerede, na- sıi oluştunılacağı yeıieşim planlaruıda yer alacak." Trabzon Su Antma Tesisleri için Yalo- va'dan klor alarak Trabzon'a dönmekte olan belediye şoförü Omer Tenri, mola ver- diği Kaynaşlı'da deprem nedeniyle öldü. Görev şehidi olan Terzi için Trabzon'da tören düzenlendi. Hayalet şehirler.•. DİLEKAK1RMAK BOLU - Bolu, 7.2 bü- yüklüğündeki depremle 17 Ağustos'ta meydana gelen depremden iki kat daha fazla sarsıldı. Dep- remle birlikte orta hasarlı raporu verilen binalar ta- mamen yıkılırken, oturu- labilir raporu verilen bi- nalar da ikinci depremle birlikte kullanılamaz hale geldı. Evlerde veya işyer- lerınde 7.2 büyüklüğün- deki depremi yaşayan in- sanlar psikolojik açıdan da hiç iyı durumda değil. Vatandaşlar yaşamlannın geri kalan kısmını kor- kuyla geçirmek isteme- diklerini, bu nedenle de Düzce ve Bolu'da yaşa- mayı düşünmediklerini söylüyorlar. Depremin ardından ölü sayısının artmasıyla birlikte göçlerin de yo- ğunlaşması nedeniyle Bolu ve Düzce'deki nü- fusun önemli oranda dü- şeceğı tahmin ediliyor. Bolu merkezi adeta bir hayalet şehre dönerken depremzedeler çevre il- lerdeki yakınlannın yanı- na taşınıyor. Bu arada bölgedeki or- ganizasyon ve koordinas- yonun Marmara depremı- na oranla daha bilinçlı yü- rütüldüğü dikkat çekiyor. Yurttaşlar organizasyon- daki düzenin aksatılma- masmı istiyor. Düzce dep- reminde bu kez AKUT dışında sivil savunma ekipleri, Zonguldak'tan gelen madenciler ve as- kerler de depremin ilk gü- nünden itibaren büyük bir özveriyle çalışmalara başladılar. İlk günden iti- baren kurtarma çalışma- lanna katılan Bolu Ko- mando Tugayf nın şu ana kadar 32 kişiyi kurtardığı öğrenildi. Depremzedeler için geniş bir yardım kampanyası da düzenle- nirken, dünden itibaren de sıcak yemek verilmeye başlandı. Depremden bir gün sonra Bolu Komando Tu- gayı tarafından vatandaş- lara çadır verilmeye baş- landı. Mahalle muhtarla- n kendilerine verilen tali- matlar doğrultusunda ça- dırkent için yer belirledi- ler. Belirlenen yerlere 14' kişilik çadırlar kuruldu ve aileler buralara yerleşti- rildi. Kurulan çadırlann dondurucu soğuğa karşı fazla etkisi yok. Soğuk hava ve toz toprak hasta- lık nskini arttınyor. Yurt- taşlar hastalanmaktan korkuyorlar. Özellikle küçük çocuklan için en- dişelenen anneler dev le- tin bir an önce yardım eli- ni uzatmasını istiyor. Bo- lu'da vatandaşlann en önemli isteği bir an önce evlerinin kontrol edilme- si ve rapor verilmesi. Korku sürûyor Bolu"da 6 büyüklüğün- deki bir artçı deprem bek- lentisı nedeniyle bölgede- ki yurttaşlann deprem korkusu sürüyor. Eşya al- mak için birkaç dakikalı- ğına evlerine girenler kor- ku içinde gerekli malze- meleri alıp apar topar bi- nalan terk ediyorlar. Bo- lu'da depremde birçok bi- na çatladı. Çatlayan binalann da 6 büyüklüğünde meydana gelebılecek olası bir dep- remde çökebileceği belir- tiliyor. Düzce'de ise orta hasarlı veya oturulamaya- cak binalardan tehlikeye karşın eşya çıkartanlan görmek mümkün. O t u r u l u r 1 r a p o r u v e r i l e n b i n a l a r c ö k t ü Soba dumanı ölümlerde etkiliK.\YN.AŞLI/DÜZCE (Cumhori- yet)- Depremin 4. gününde canlıya u- laşma umudu yavaş yavaş tükeniyor. Enkaz altında kalan birçok yurttaşm yaşamını yitirmesinde sobalardan çı- kandumanlarda etkili olda 17Ağus- tos'ta yaşanan depremden sonra "otu- nriaWBr" raporu verilen konutiann hemen hemen hepsi çöktü. Her yerden insanın genzini yakan yanık odun kokulan yükseliyor. En- kazlann önünde merakh ve tedİTgin bekleyişler sürüyor. Düzce Devlet Hastanesi'nin bahçe- srnde, öiü getirilen anne\i yaşamaye- niden döndürmenin telaşı gözlenıyor. Çe\Tedekilerin meraklı bakışlan ara- sında doktor ve hemşircler. tıbbm tüm olanaklannı deniyorlar. Bağlanan se- ruma enjekte edilen iğneler... Kaip masajmın ardtndan yapılan etektroşoklayasama döndürme çalış- malan. Kızmın yanaklarından hoyrat- ça süzülen gözj'aşlan. Annenin rtabzı atmaya başlaymca heyecanlı koşuşturmaca artıyoT. An- nenin gözlerini kıpırdattığı antarda kı- zmın gözlerinde bunık bir gülümse- me. Helikopterle hemen Cerrahpaşa Ha&tanesı'ne gönderiliyor, yaşama i d i "merbaba" diyen kadın. Kaynaşlı'da TMMOB tarafından kurulan çadırkentin karşısındaki 3 katlı bina ha çöktü ha çökecek. (Daha önce 5 kathytntş ikisi çökmüş) 3. ka- tın balkonundalci bayan telaşla barta- ni>"e. yorgan, yatak atıyor aşağıda bek- leyen bayanlara. Hemen karşı çadırda- ki oğlu annesine "Bilgisajanmı da al anne" diye sesleniyor. Kadıa kaza- sız. apartmandan aynlıyor. Ancak, ge- ce 03.00'teki artçı depremle bma ta- mamen çökmüş. En ufak bir sarsıntıda "\iıruyor, vu- royor"' ve çocuklann "anne" çığlık- lan yankılamyor. Kısmen çöken konutlanndan bir- kaç parça eşya almak isteyen anneye kın gözyaşlan içinde "Anne çabuk buraya gel ne olur" diye bağınyor. Enkazlar arasmda dolaşırken. do- nuk bakışlı bir yurttaş foto muhabiri- mize çekilen fotoğrafı hemen çıkanp çıkarmadığını soruyor. Nedenini sor- duğumuzda "Belkiburaiardangidece- pm. Aitemi km bettim. Yanan evin fo- toğrafinı haüra olarak saklamak iste- rim belki de" dıyor yanagından süzü- ien gözyaşlan arasmda. Kaynaşlı Ilköğretirn Okulu'nun bahçesinde gelen yardımlar dağı&lı- yor. Bahçede "Bebek mamasma flrâ- vaa olan buradan alsm", ^Ekmekte- ri buradan alabBirsiniz". "Mnm iste- yenkr buraya r bağnşlan \iikseliyor. Bagnşlar arasındakı "Bebek maması alanlar son kullanma tarihine baksm- lar** uyansı dikkat çekiyor. Gözlerinin içi gülen bir kız çocuğu, bahçe önünde bekleyen annesine "ka- pabadiği" eldi\eni hejecanla gösteri- yor. Kimi yardnnlar ise yol kenarlan- na, kakJınmlara bırakılmış. Gönderi- len birçok yardım rrtalzemesi kullanı- lamayacak durumda. Okul önlûğû, mini şortlar. şıpıdık terlikler. ancak tahta bezi yapılabilecek bez parçala- n, daha neler neler... Türk Telekom tarafından kurulan seyyar telefon santrallannınönürak uzayıp giden sı- ra... Telefonda titriyor bir genç kız. Gözyaşiannın kanşrığı yüzünü, batta- niyesinin içine gizlemış. İyi olduğu- nu bildiriyor annesine. Kimi yardimseverler de çadırlan dolaşarak, yurttaşlara. getırdikleri malzemelere ihtiyaçlan olup olmadı- gmı sonıyorlar. Düzce'de yanya ka- dar çökmüş bir marketin isim tabela- sı dikkat çekiyor: "Afet Marfeet Ha- vatde>Tamediy<H;"Hergeçen saatte ar- ük gerçekleşmeyecek düşler için umutlar sönüyor, yürekler susuyordu. ORHAN BİRGİT Tuzak! Dün, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin kurulu- şunun 16. yıldönümüydü. Öyle bir günde, adaya yeni ve elbette iki tarafın da kabul edebileceği bir*' çözüm getirmek için, Beyaz Saray'ın tüm gücü ile harekete geçeceğini kım tahmin edebilirdi? : Dahası, o harekete geçiş sırasında "Adaya ka-A lıcı bir banş getirelim" gerekçesınin altında taraf-;:j lan bir masa etrafında oturtmak için tarih saptar* ken, aslında Türk tarafına kocaman bir tuzak ha-v zırtanacağını? .;! Beyaz Saray ya da oranın bugünkü patronun Clinton'ın AGlT'e katılmak amacıyla ülkemize ge-^[; lirken BM Genel Sekreteri Kofi Annan da düğmeO ye bastı ve resmi bir gezi için bulunduğu JaponTt ya'dan 13 Kasım Pazar günü, hem Denktaş'ı hem? de Klerides'i telefonla arayarak 3 Aralık günü New York'ta toplantı çağnsı yaptı. Genel Sekreter'in çağn telefonu, Denktaş'a Ma-.^. gosa'daki Salamis Bay Oteli'nde, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel ve Lefkoşa'daki büyükelçimiz Ertuğrul Apakan ile yemek yediğı sırada ulaştı. ' Kofi Annan. Denktaş'a iki aydan beri yaptıklarr" çalışmalan anlattı ve taraflann dolaylı görüşme için New York'ta buluşmalarını istedi. Denktaş'ın ya- nrtı, genel sekreter için hiç de yabancı değildi. KK-'f TC Başkanı, eşit koşullar altında bir buluşmaya ha-^ zır olduğunu söylüyordu. Ancak, bir süre sonra BM Genel Sekreterlik bü-,, rosundan yapılan yazılı açıklamada, sadece KK-" TC'nin değil; Ankara'nın da sürekli bir duyarlılık ile üzerinde durduğu "önemli sorun", sanki "kör kör parmağım gözüne " dercesine yer almıştı. Kofi An- nan'ın "Sayın Başkan" ile "Sayın Denktaş"\ davet ettiği bildirilmekle yetinilmiyor; 3 Aralık'ta "dolay- lı görüşmeler" yerine "kapsamlı bir çözüm için bir araya gelmek"ten bahsediliyordu. Hem taraflara hitap yöntemi hem gündemi de- ğeriendirme biçıminin Denktaş'ta neden olduğu tepkinin sonucu, KKTC Başkanı'nın 3 Aralık ran- devusundan vazgeçtiğini açıklaması oldu. Genel Sekreter'in Kıbns sorununda çözüme u- laşma kılıfı altında Türk tarafına düpedüz bir tuzak mı hazırladığı, yoksa kendisi Japonya'da iken bü- rosunda başıboş bırakılmış kimi görevlilerin mi böylesine bir eski plağı yeniden vizyona koymak istediği bilinmiyor. H Bilinen, Denktaş'ın sert tepkisinin, önce Lefko-^ şa'daki BM Temsilciliği'nde ve ABD Büyükelçili-: • ği'nde, ardından da VVashington'datelaş uyandır- dığıdır. Bu telaş, dün sabah Başkan Clinton'ın Çankaya'da Demirel ile görüşmeye başlanmak üzere olduğu saatlerde daha da doruk noktasın- da olmalıydı. Çünkü, Dışişleri Bakanlığı'ndan ya- pılan yazılı açıklamada "Türkiye'nin garantörülke ve anavatan olarak Denktaş 'a destek vermeye de- vam ettiği"n\n altı çiziliyordu. Böylece, kimi çevrelerin Ankara'nın tam AGİT doruğu eşiğinde Denktaş'ı yalnız bıraktığı yolun- daki kuşkular geri çevrildi. Aynı zaman dilıminde,' New York'ta Kofi Annan adına çağn mektubunda yapılan yanlışlıktann düzeltildiği belirtildi. Yani tiii ' yandan taraflara hitap biçimindeki farklıhk orta-'j dan kaldırılırken; asıl önemli olanı, 3 Aralık'taki gö-''; rüşmelerin ağıriığının "kapsamlı bir çözüme za-Tr min hazıhamayı" amaçladığı belirtiliyordu. Bu dü-'n zeltmeler hem Denktaş'ı hem de onun adada yü-" rüttüğü stratejiyi resmi bir devlet politikası olarak', tanımlamış bulunan Ankara'yı tatmin etmiş olma-'. lıdır. ~'rı Başkan Clinton, Istanbul'daki AGİT doruğunUjTJ "bölünmemiş birAvrupa için toplanılıyor" diye ta-^j nımlıyor. Hemen ardından 3 Aralık'taki Denktaş-,, Klerides görüşmesi için "adaya kalıcı banş gelme- ^ si" amacının izlendiğini söylüyor. Clinton'ın beş günlük Türkiye ziyaretine başlar-n- ken, tıpkı kilise evlenmelerinde sık sık tekrarlandı-, ğı gibi "/// günde, kötü günde bir arada bulun- mak"tan söz etmesi, Türkiye'nin AB'ye girişini güçlü biçimde destekleyeceğini yinelemesi, yenrj bazı doğrudan yardım ya da kredi haberlerinin ay^J nı günlere rastlatılması, dahası insan haklan soru-~ nu karşısında Türkiye'nin izlediği tutum için iyim- ser yorumlar yapması elbette asıl sorunun, yani Kıbns konusunun üzerinde düğümlenmektedir. Denktaş ve Ankara, Kofi Annan'ın davet mek- tubundaki üslup krizi ile yaratılmak istenilen tuza- ğı geri çevirdiler. Şimdi sıra perşembe sabahı Istanbul'da ger- çekleşeceği bildirilen Ecevtt-Simrtis buluşmasın- da. Türk ve Yunan başbakanlarının buluşması, sı- radan bir görüşme mi olacak; yoksa Atatürk-Ve- nizelos arasmda gerçekleşen tarihi buluşmayı mı çağnştıracak? Ben Türkiye'nin ve Ecevit'in elindeki kozlara gü- veniyorum. Faks:0212 677 07 62 E-mail: orhan.birgitfrı do.net.tr İMO İstanbul Sube Başkanı Cemal Cökce denetim sistemini elestirdi 'Takviye aldatmacası yapıhyor' • Cemal Gökçe, "Geçici Müşavirlik ve Denetim Bürolan"nın çalışma mantığının saglıklı olmadığını söyledi. Oluşturulan denetim sisteminin bilim dışı olduğunu ifade eden Gökçe, îstanbul'da olası bir depremde büyük yangınlar çıkacağını belirtti. Büttin manlara karşın yurttaşlar hasarlı binalardan eşyalanru çıkarmava çahşıyor. İstanbul Haber Servisi - İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, 17 Ağustos depreminin ardından bmalan takviye ermek amacıyla Bayındırlık ve lskân Bakanlığf nca oluşturulan "Geçici Müşavirlik ve Denetim Bürolan"nın çalışma mantığının saglıklı olmadığını söyledi. Gazetemize konuşan Gökçe. bu bürolara "proje denetteme" yetkisinin yani sıra ''proje j'apma" yetkisinin de verildığini belirterek "Bir insan, hem savcı hem de hâkim olur mu" dedi. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, denetim bürolan oluşturmak amacıyla Bayındırlık ve lskân Bakanlığı'na, toplam 1800 başvuru yapıldıgını bildirdi. Bu kişilere TÜBITAK tarafından 2 gün kurs verildiğini ve yapılan sınav sonucunda 429 kişinin denetim yetkisi aldığını belirten Gökçe, daha sonra sınavsız olarak 71 kişiye daha denetim yetkisi verildiğini söyledi. Bayındırlık ve lskân Bakanlığı'nın bu konuda açıklama yapmadığını belirten Gökçe, bakanlığın keyfi uygulamalara son vermesi gerektiğini vurguladı. Geçici müşavirlik bürolannın "proje denetteme" amacıyla oluşturulduğunu, ancak lûsa bir süre önce buralara "proje yapma" yetkisi de verildiğini kaydeden Gökçe, sistemin sağlıksız olduğunu söyledi. Denetim bürolannın geçen hafta çalışmalara başladığını ifade eden Cemal Gökçe, "Denetimin amacu yapılmış olan işin mevcut şartnamelere uygun olup olmadığıdır. Bu sistemde bir insan hem hâkim, hem de savcı oluyor. Bu anlayışın yapıiara vansınıası olumlu olmavacak. Buradaki işi rvi nivete bağlamamak gerekir. Bir insanın kendi yaptığı şeyi denetlemesi, bilim dışı" diye konuştu. İstanbuPda tahliye alanlan ohışturulmah Istanbul'da bulunan 2 milyon binadan 1.3 milyonunun kaçak olduğunu bildiren Gökçe. "Geriye kalan 700 bin bina da zaten yeterli denettenmedi. Bu açıdan IstanbuPda yapılann kaçak olup-olmamasımn pek bir işlevi yok, Insanlann 'binamız yıkılacak' diye korkmalan çok doğal" şeklinde konuştu. Istanbul'da çarpık yapılaşmadan dolayı boş alan kalmadığını vurgulayan Gökçe, mahalle mahalle tahliye bölgeleri oluşturulması gerektiğini söyledi. Gökçe "Gerekirse kimi binalar kamulaştırtlarak vıkılmalı ve tahliye alanlan oluşturulmau. Bu insanlann olası bir depremde çadır kurabilecekleri bir yerler olmalı. Bö)1e giderse Istanbul'da bir deprem olduğu zaman, dışarıda bulunmak, içeride bulunmaktan daha tehlikeli olacak" diye konuştu. istanbuFda olası bir depremde büyük yangınlar çıkacağını belirten Cemal Gökçe. Düzce depreminde itfaiye binasının çöktüğüne dikkat çekti. Gökçe, itfaiyenin felaket anında özel sorumluluklar yükleneceğeni ifade ederek itfaiye erleri için özel binalar yapılması gerektiğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle