18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 KASIM 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Koh, Türkiye'nin insan haklan konusunda ilerleme gösterdiğini söyledi 4 AGIX, Türldye'yi tanıtma şansı' tnsan Haklanndan Sorumlu Bakan Yardımcısı Harold Koh. LEYLA TAVŞANOĞLU ABD'nın Demokrası ve Insan Haklanndan So- rumiu Dişışlen Bakan Yardımcısı Harold Koh, Avnıpa Güvenlık ve lşbırlığı Teşkılatı (AGİT) zır- vesı ıçm geldığı Istanbul'da Türkiye'nin ozellıkle ınsan haklan konulannda, eksıklıklen olmasına karşm onemlı ılerlemeler de kaydettığıne dıkkat çektı Geldığının ıkıncı gununde özel bır görüşme yaptıf ımız Koh, bıze Türkıye'nm, dıkkat ve tem- kınle yaklaştığı globalleşme surecıne zaten Bakû- Ceyhan petrol boru hattı. uluslararası anlaşmalar ve deprem sırasmdakı uluslararası ınsanı yardım- lar bağlamında gırdığmın altını çızdı ABD Dışışlen Bakan Yardımcısı Koh, yaptığı- mız görûşmede, Türkiye'nin ınsan haklan konu- sunda nasıl gelışme kaydettığını şu cümlelerle an- lattı "Ben, agustosta iik kez Türldye'ye geküğimde ABD'nin dört noktadaki ka>gısını dile getirmiş- tim. Onlar da şoyleydi: - tfade özgürhİğü ve bu baglamda medyaıun so- runlan. - İşkencc ve işkenceyi yapanlann himaye görme- si, - Srvfl toplum kunıhışlannın konumu ve işlevi, - Güneydoğu bolgesindeld durum. İşin menınunluk \erici vanı Ecev ıt hükümetinin bütıin bu konuian tek tek eie almakta gosterdiği is- teklilik oldu. Bu konuda medya da yardıma oldu. Greenpeace Akdeniz Ofisi ile Çevre îçin Hekimler Derneği, Akkuyu Santralı'nı tartıştı 6 Nüldeer enerji çağı kapandı'lstanbul Haber Servisi- Greenpeace Ak- denız Ofısı ıle Çevre Içın Hekimler Der- neğı'nın, nûkleer enerjının dünyadakı du- rumu ve Akkuyu'da yapımı planlanan nük- leer santral ıle ılgılı düzenledığı toplanti dün lstanbul Tabıp Odası'nda yapıldı. ls- tanbul Tabıp Odası Genel Sekreten Kûr- şat Yıtdız'ın yönettığı toplantıya konuşma- cı olarak Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Bırlığı üyesı tsvıçreh doktorlar Andreas Nidecker ve Michei Feme\, Greenpeace Akdeniz Ofi&ı Enerji Kampanyası Sorum- lusu Melda Keskin ıle Çevre Içm Hekim- ler Derneğı'nden Dr Ümit Şahin katıldı Dr Andreas Nıdecker, nukleer enerjının çağını tamamladığmı ve gelecek yüzyılda ortadan kaldtnlacağını söyledi Isvıçre hü- kümetının, 2010 yılına kadar enerjısının yüzde 40'mı karşılayan nükleer santralla- n ortadan kaldırmayı planladıgını anlatan Dr Nıdecker, nukleer santrallann toplum- lar ıçın uzun dönemde bır yaran olmadığı- nın anlaşıldtgını soyledı lsvıçre'nm bu enerji türunden vazgeçtığını, Avusturya ve ItaJya'da bulunmadığını, ABD'de ıse 1979'dan ben yenı reaktör yapılmadığını anımsatan Dr Nıdecker, gelecek yuzyılm enerjısının venmlı ve yenılenebılır enerjı- Uzmanlar nükleer santrallann tophıma uzun zamanda bir yaran obnadığını anlattı. ler olacağını belırttı Dr Nıdecker, bır gü- neş ülkesı olan Türkiye'nin, enerjısının yüzde 15'ını güneşten elde edebıleceğını kaydettı Dr Mıchel Femex de Basel'de 15 yıl on- ce bır nukleer santral yapımını engelledık- lennı, daha sonra hukumetm kendılenne teşekkur ettığım anlattı Dr. Fernex, bunun nedenımn enerji talep tahmınlennm yanlış çıkması olduğunu soyledı LAEA\eWHO arasındakı anlaşma gereğı, Dünya Sağlık Örgütü'nün nukleer enerjınm zararlanyla ılgılı araştırmalannın 1959'dan ben san- süriendığıne dıkkat çeken Dr Fernex, bu- nun 2000 yılmın Mayıs ayında yapilacak bır toplantıda sona erdınlmeye çalışılaca- ğını aktardı Dr Fernex, Enerji Bakanı CumhurErsümer'ın "Nükleer santraldan bizi ancak Allah vazgeçirebilir" sozlen ıçın de k AliahTürkrye'ninyanındaoi$un.Uma- nm. Enerjı Bakanııtız geiecek kuşaklann bir canavar olarak doğmasını ıstemıvordur. Ersümer ilhamıru bu düşünceden almab- dır" degerlendırmesını yaptı Greenpeace 'ten Melda Keskm ıse ener- jı üretımınde en onemlı gırdınin enerjı ve- nmlıhğı olduğunu behrterek şunlan soyle- dı "Birim enerjiyie daha fada üretim yap- mak, gelişmiş ülkelerin benimsediği bir yontem. Ancak Turkiye, bu vonclimin ak- sine. enerji \t>rimlitiğinin en az olduğu 01— keler arasında. Yüzde 30'lara varan enerji kaybı yüzünden, takp tahminkri de sürek- li fazla gosteriliyor. Dünyada kullandmaya başlanan birfcşik ısı güç santrailan, enerji verinriüiğinde çok önemli bir gelışme. Buna göre enerji santrallarında fosil yakıtlann ancak yuzde 30'u elektriğe donüşürken, yüzde 70'i ısı olarak atmosfere kanştyor. Bu sistemleyüzde 70'lik ısı encrjisi konut ve işyerieriıu ısıtmak îçin kuluuuhyor." Bu kez geküğimde ise bu dört noktanın hepsinde ilerleme kaydedüdiğinı memnunlukla fark ettim. Ama kaygıİan hâlâ tumuyle gklerebilmiş değfliz. Örneğin gazetecılerin hâlâ baskı albnda tutulduk- lannı görirvonız. STK'lerin işlevlerinin netfeşme- si ise bence deprem sayesinde oldu. Bu deprem dö- neminde STK'ler hükümeöe, daha önce hiç olma- y an bir ilişki içine girdiler. Öte yandan tnsan Hak- lan Derneği'nin Gaziantep ve V'an şubelerinin açıl- masL Akın Bırdal'ın serbest bırakılması oiumlu adımlar. Ama Madum-Der'in baa şubelerinin ka- palı turuIması ka> gı uyandırmay a devam ediyor. Bu arada Güneydoğu sorununda gerçek bir açıkhkla davranarak sorunu çözmekteki kararsızlıklar da dikkatimizi cekiyor" AGİT zırvesıyle dunyanın tstanbul'a geleceğını ve ls- tanbul'un Turkıye'yı dünya- ya tanıtmaya çalışacağını söyleyen Koh, Türkıye'de hükümet ve bunun dışındakı çeşıtlı gruplann artık dün- yayla açık bır bağlantı ıçınde olduklanna dıkkat çekerek şu görüşlere yer verdı "Bfitün soru işareti bütûn bu gruplann, bu gûçlerin. bir değişikiik için i\ me kazandı- np kazandıramayacaklan- dır. Bu da tabii ki zaman iste- yen bır süreçtir." T U R K C E L L H A T T I Y L A 86.900.Enasom Mniierı Hızmetlm (0212) 286 86 86 , Tkrktyt Yakıh Dıstnbntorür: GEN PA Muiterı Htzmtiltn (0212) 287 17 17 (pbx) KVK Mkitm Htzmtüert (0216) 445 70 45 <pbx) *Turkxeli taraiından ucrecsız açılacaktır Kullanımı aylık ücrrtr ubıdır TURKCELLERICSSON Slstem uyarlanacak' Türkiye'nin globalleşme konusundakı kaygı ve kuşku- lanna da Koh şu cümlelerle dıkkat çektı "Bir zamanlar gkibal bir merkezoianTürkiye,zaman- la dış dünya icin biraz da bi- linmeyen bir ülke haline gel- miş. içine kapanmışb. Şim- diyse yeniden globalleşti. Gkv balleşmenin de üç dili vartur: intemcL para ve insan hakla- n.Türkiye bunlann tçinde oi- sun ya da olmasın, globalleş- me muzakereleri süriiyor. Kendi içinize kapanabüirsi- niz, dış dünyadakinden çok farklı bir telefon sistemi kui- lanmavı seçersiniz. Ama bu- nunla kendi dışınızdaki dün- yaya zoriuklar yarabrsınız. Dunya standartlannın ne ol- duğu anlayışL, kendi sistemi- nizi buna uvarlamak ve bn arada da kendi geleneksel kultürünfizü korumak te- meide globalleşmektir. tşte işin heyecan verici yanı da bu." Türkiye'nin Batı'yla en- tegrasyonunun önündekı zorluklan Koh şu sözlerle vorumladı "Tûrkiye dışındakı Banh ülkeler Batı anlaşmalanna bir anda girditer. Türkiye'nin onündeki zorhık bu. O, bu anlaşmalan hep aşama aşa- ma imzaladı. Once NATO, ardından Avnıpa Konseyi uyesi oldu. Şimdi ekonomik entegrasyona geçiyor. Evinizi yapbnrken etektrik, telefon, televizyon sistemlerini aynı anda hallederseniz daha son- rakı aşamalarda güçlükierfc karşılaşmazsınız. Bu da öyle işte." Türk fclmllfll Yıne globalleşme konusu- na dönen Koh, Türkiye'nin 76 yıldır Türk kımlığim ko- ruma çabası ıçınde olduğuna ışaret ederek şöyle devam et- tı "Kimileri, global kimligin Türk Idmfiğinden pek çok şe> alıp götürecegıni duşunuyor. Buna uyum sağlamak güç, hatta acı strici bir sureç ola- bilir. Ama gerçek olan şu: Türk Idmliğinin, Turk kültü- nınün global role entegre edilmesi. Turkiye'deki tartış- malar paradokslarla dolu. Örneğin Bakû-Ceyhan pet- rol boru hattı ekonomik en- tegrasyonun bir simgesidir. Türkiye'nin Kosma, daha sonra da \tina depremlerin- deki insani yardımlan, buna karşdık kendisinin deprem- de uluslararası yardım aima- sı da gioballeşmetıin bir bici- mi. Türkiye'nin NATO ve AB'deki siyasi roDeri ulusla- rarası arenada yer aldığını gösterivor. AGİT zirvesi de Türkiye'nin uluslararası in- san haklan sisteminin bir parçası olduğunun elle tutu- lur bir göstergesi. İşkence, ço- cuklann çalıştınlması. yol- suzluklar, bunlann hepsi glo- bal sorunlardır. Türkiye de bu sorunlann ustesinden ge- lebilmek için bu uluslararası insan haklan sisteminin için- de yer almak zorunda. Baİun, gioballeşmeden korkmak gü- neşin yann sabah doğuşun- dan korkmak gibi bir şey. Ba- na kalırsa bu fikre korkma- dan alışmaya çalışırsaruz ya- şamınızın bir gerçeği olarak kabul efmeyi öğrenirsiniz. Aydınlıkta olmayi yeğlemek her zaman karanhkta kal- maktan Ktdir.'' ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ İki Kitap, Bip Dergi Bugun YÖK'un kuruluşunun 18 yılı nedenıyle, YÖK'le ılgılı kımı saptamalanmı kaleme alacak ve bunu cumartesı gunu de surdurecektım Fakat ına- nın bıktım YÖK'u protesto edeceğı tahmın edılen oğrencıle- rin; bır gece once evlennden, oğrencı yurtlarından "toplandıklannı" ogrendığım zaman ısyanettım Bu kadan da olmaz kı Ve bu konularda yazdığım zaman, ıçım bunalıyor Herhalde tansıyonum yukselıyordur Ve bu nedenle YÖK konusunu cumartesıye bıraktım ve sızlerte, "gu- zelşeylen" paylaşmaya karar verdım. • • • Sızınle paylaşmak ıstedığım ılk "güzel şey", Dün- ya Yayınlan arasından çıkan ve metnını Nezihe Araz'ın yazdığı, fotoğraflannı Haluk Özözlü'nun çektığı, "Ataturk Evlen" başlıklı kıtap Nezihe Araz, krtabın onsozunde şoyle dıyor. "Bu kıtap, okuyucusuna bu benzen olmayan yaşamoy- küsünün, sadece bır konusunu ele alarak duzenlen- dı. Ataturk Evlen Türkiye sınırtan ıçınde yaşadığı, az gunler, çok günler konakladığı, uzun yıllar oturduğu ya da ken- dısıne sunulan, armağan edılen buyük, kuçûk evler .. Bırçoğu duruyor Muze haline getınlmış Bazı- lan yıkılmış ya da yanmış Bazıları onanma, bakıma muhtaç, yaşadığı o guzel gunlenn anılanyla beklıyor Bazılan ıse çok guzel korunmuş, onanlmış İşte bız bu evlengezdık, tanıdık, aynca o evlerde Atatürk'un yaşadığı gûnler hakkında buyuk kuçük bılgılen der- leyıp toplamaya çalıştık Boylece okuyuculanmıza Atatürk'un bıhnmeyen, gun ışığına çıkmamış bazı özellıklennı de ulaştırmak tstedık Ev sevgısı, ev tö- resi, ev vefası, ev bakımı, estetık duyariılıklar, ınce zevkler ve unutulmayan anılar Bunlann hepsı Ata- türk'un ruhsal yapısında vardı ve kaldığı bırçok eve de adeta yansımıştı " Krtapta Atatürk'un yaşadığı tum evler anlatılıyor ve guzel fotoğraflan sunuluyor O evlerın anahtarları, Çankaya'da duvarlardan bınnde asılı dururmuş ve Ataturk, hastalığının ıleriedığı gunlerde, noter aracı- lığıyia o anahtariann hepsını ve evlenn tapulannı aıt oldukJan kentlere gondermış. Nezihe Araz şoyle yazıyor " O'nun Ankara'da, Söğütozu denen o mutlu yerde 25-30 metrekare mı, 35 metrekare mı bılemeyeceğım, kendi deyımı ıle söylersek, o kûçucük 'kulıba'dan başka kendıne özgü bır mulku olmadı" Dogrusunu ıstersenız, Atatürk'un, Ankara'nın (o zamanlar) kıyıcığındakı Soğutozu'nde bır kulubesı, Atatürk'un deyışı ıle "kulıbası" olduğunu bılmıyor- dum Gene bu kıtaptan, son yıllarda o kulubenın el- den geçınldığını ve guzel bır pıknık alanı oluşturul- duğunu oğrendım Ankara'ya ılk gıdışımde zıyaret edeceğim O kulubenın yaptlması ıçın, bırkaç soğut ağacını bıle feda etmek ıstemeyen Ataturk'e, soğutlenn yer- lennden sokulerek kenarda bır yere dıkılebıleceğı an- latılınca ıkna oluyor ve ızın venyor Ama soğutlenn naklını, kendi ellenyle yapmak koşuluyla "... Tek katiı, tek odalı ıkı penceresı ve kuçuk bır hol ıle mınık bır de sedın olan Soğutozu Sarayı 1 Bır hasır koltuk, bır kuçuk masa ve sehpa, bır petrol lambası. Yorgunken dınlendığı, kendısıyle baş başa ka- lıp hesaplaştığı, üzüntulennden, özlemlennden ann- dığı, perşembe gunlen annesını orada anıp ozlem gı- derdığı (Kuran okuturmuş). bırmekân" Bu kıtap bana hem keyıf verdı ve hem de huzun . ••• Fazla yerim kalmadı ama, sızınle paylaşmak ıste- yecegım ıkıncı kıtap, Kemal Kutgün Eyüpgiller'ın kaleme aldığı ve Eren Yayınlan'nın her zamankı tıtız- lığı ıle yayımladığı, "(Bır Kent Tanht) Kastamonu" başlıklı kıtap olacak 1995 yılında, "Kastamonu Kent Tanhı (Fızıksel Ge- lışımı, Anıtsal Yapılan ve Konutlan)" başlığıyla bır doktora tezı olarak sunulan bu çalışma, Doğan Ku- ban'ın özendırme ve yonlendırmesıyle hazırlanmış. Halen lstanbul Teknık Unıversıtesı Mımarlık Fakulte- sı Restorasyon Anabılım Dalı'nda yardımcı doçent olarak gorev yapan Eyüpgiller'ın bu çalışması, çok farklı ılgı alanlanna hrtap ediyor • * • Son olarak, Ekım 1999'da yayın hayatına başla- yan ve şu anda elımızde ılk ıkı sayısı bulunan, Ka- dın Dunyası" dergısınden soz etmek ıstıyorum "Ka- dın Dünyası Medya Hızmetlen" adına, Firdevs Gü- müşoğlu'nun sahıbı ve yazıışlen muduru olarak go- ründuğu bu dergıde, doğal olarak kadın sorunlanna ağıriık venmesıne karşın, "Türkıye'nın ve dunyanın bütün konulanna", kadın çerçevesınde olsa bıle açık gorunuyor "Kadın Dunyası'na uzun bır omur dılıyorum. Bazı femınısrJenn bana kızmalanna rağmen Bilirkisi raporu 6 Tuzla faciasında belediye kusurlu' lstanbul Haber Servisi- Tuzla'da yaklaşık 2 5 yıl önce bır tankenn onarım sırasında meydana gelen patlama sonucu 2 ıtfaı>e ennın ölumu olayı ıle ılgı- lı hazırlanan bılırkışı rapo- runda lstanbul Buyükşehır Beledıyesı yuzde 50 ku- surlu bulundu Tuzla'da 13 Şubat I997'de DlTAŞ'a aıt TPAO adlı tankerde yan- gın çıkması sonucu Celil Dağ ve İbrahim Koray ad- lı ıtfaıyeerlenmnölmesi)- le sonuçlanan olayda yara- lanan ve ışgucü kaybına uğrayan 6 ıtfaıye en tara- fmdan açılan dava devam edıyor lstanbul 2 Iş Mah- kemesı'nde süren davada Fethi Yağız, Hasan Çaylak ve Yörük Kabalak tarafin- dan hazırlanan bilırkışı ra- porundagemı yangınlannı sondurme mudahalelerı- nın ozel uzmanlık ısteyen bır ış olduğu belırtılerek Guneşlfde bulunan lstan- bul Buyükşehır Beledıye- sı'ne aıt ıtfaıye okulunda bu tur dersler venlmedığı kaydedıldı "Da\a konusu olayda yaralanan itfaıve gorev lisi- nin kendi ınsiyatifi ileyan- gına girdiğine dair iddiaya gelince, kendisine verilen talimatı uygulayan veyan- gına girmemesi halinde iş- sizliğin öncmli boyudarda olduğu ulkemizde iş akdi- nin feshedilmesi ri/jkosuy- la karşılaşması olasılığı da- vacının somut olayda her- hangi bir kusurunun soz- konusu olamayacağı duşu- nülmektedir" denılen ra- porda bu değerlendıımeye gore lstanbul Büvükşehır Belediye Başkanlığı'nın kusurlu olduğu ıfade edıl- dı Olayda patlama ve yan- gın. gemıye su gırmesı, ıs- kele tarafına yarması üze- rıne bunu onlemek ama- cıyla suyun başka tanklara transfen konusunda tanker emnıyet kurallanna aykın olarak guverteden hortum- la su transfer edilmesi su- nucu meydana geldığı be- lırtılen raporda Dıtaş De- nızcılık (şletmecılığı ve Tankercılığı AŞ'nın kusur- lu olduğu kaydedıldı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle