Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1f KASIM 1999 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
PB 23
PB 14
Çmakkale 18 Giresun PB 14
Iznir B 22 Ankara PB 13
N/anisa B 20 Eskişehır
Aıdın
Dinizli
B 24 Konya PB 13
B 19 Sıvas PB
Zonguldak B 14 Antalya PB 22 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
23
18
20
17
17
9
9
PB 7
Yurdun kuzeydoğu ke-
sımlen ıle Doğu Akde-
nız Bolgesı parçalı çok
buluttu. Doğu Karade-
nız kıyılan yağmuriu, dı-
ğer yerter azbulutu ge-
çecek. Havasıcaklığın-
da onemlı bır değtşıklık
olmayacak. Rüzgârku-
zey ve doğu yönlerden
hafif ara sıra orta kuv-
vette kuzey keamlerde
yef yer kuvvetlı olarak
esecefc.
D I S M E R K E Z L E R
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
Y
Y
Y
Y
Y
i>
9
10
11
10
10
10
7
Berlin 6 Moskova
Budapeşte Y 5 Aşkabat
Madrid PB 15 Astana PB -8
Viyana
Belgrad
_ Y 7 Taşkent
9 Bakû
Sofya
Roma
_Y 9 Bişkek
B 15 Tiflis Y 10
Atina Y 20 Kahire PB 27
Münih 6 Zürih Y 7 Şam PB 20
0Aç* Parçalı bcıtutlu Sısl' ^ Çok bukrtlu . Yağmurtu Kart
G U N C E L c İ NEYT ARCAYÜREK
M Baştarafı 1. Sayfada
'çişleri Bakanı Prens Ahmet hazıriıklar tamamla-
nr tamamlanmaz kadınlara nüfus kâğıdı verileceği-
z nıaçıkladı.
Suudi Arabistan 'da kimlikleri aileden bir erkeğe ait
nifus kâğıdına ıliştirilen Suudi kadınlara şahsipasa-
pcrt veriliyor. Ancak kadınlar, yanında aileden birer-
kek olmadan seyahat edemiyor."
Kadına özgüriüğü her anlamda sağlayan Atatürk,
'-' haben okuduktan sonra. saat 09.05'te insanı derin-
den sarsan mavi gözlerini halkının saygı duruşunda
bdunduğu başkent caddelerine çevirdiyse, gördüğü
manzaradan irkilmiş olmalı.
Saygı duruşuna katılmayan bir kadtn, örtünmüş bir
kadın Atatürkçü toplumun bireyleri arasında hızla yü-
rüyor. Atatürk silkiniyor. Neden üzülmeli, acı duyma-
j lı bu manzaradan?
Tersine! Sevinmek gerekir. Saat 09.05'teki Türki-
•. ye'yi saran hava, Atatürk'ü ve ilkeierini gelişen Türk
,. topiumunun sahiplendiğinı kanıtlıyor.
Atatürk, 1920'lerdetutsak uluslann bağımsızlık me-
. şalesiydi. Ya bugün?
• - Atatürk, 21. yüzyıla layık bir toplum olma hasretiy-
si le yanan uluslar için çağdaşlığın, aydınlığın simgesi.
Atatürk Bulvan'nda Atatürk'e bir iki dakikalık say-
gı duruşunu çok gören o kadına; Suudi Arabtstan
kaynaklı gazete haberini bin kez okutmalı.
Yanında aileden bir erkek olmadan seyahat ede-
s meyen kadınlara layık görülen onursuzluğu Türk ka-
' dınının yüreğinden ve aklından söküp atan, kadına in-
'* san olmanın gururunu bağışlayan Atatürk'e saygının
gerçek anlamını sindiımesı sağlanmalı.
Ne boş hayal! Beyni yıkanmış, erkeğe köleliği yeg-
leyen bir kadına, Atatürk'ün bahşettiği insanlık onur
ve gururu anlatılabilir mi?
Başkan Clinton'un "Türkiye'nin geleceğin dünya-
sını biçimlendireceğini" açıklayan son demeci han-
:
gi ölçülere dayanıyor?
ABD Başkanı, Türkiye'yi "istikrariı, demokratik...
laik Islam ülkesi olarak" tanımlıyor ve...
Bu nitelikleri muhafaza ettiği sürece, "Türkiye'nin
Avrupa, Ortadoğu ve OrtaAsya'nın kavsaknoktasın-
da... 'yannki rolünü' oynayabileceğini" söylüyor.
Ufuk
' Böylece; 21. yüzyılın Türklerin yüzyılı olabilmesi
için "demokratik ve laik tslam ülkesi" olarak kalması
başkoşul olarak görülüyor ve gösteriliyor.
Ummetten ulus yaratan Atatürk'ün yıllarca önce,
:
" Cumhuriyet'i ilan ederken görduğü ve bizlere göster-
- diği hedefi; yaklaşık yüz yıl sonra ABD Başkanı yine-
liyor.
Başkan Clinton'un konuşmasında Türkiye'ye dö-
nük kimi başka koşullar göz ardı edılebilir mi? ABD
Başkanı'nın sözlerinde Doğu ile Batı arasında denge
ğ y
Türkiye'de insan haklarına saygının güçlenmesini,
Yunanistan ıle anlaşmazlıklann gidenlmesini isterken
"müttefıklenne" Islam dünyası ile barış ve uyumun
ancakTürkiye üzerinden gerçekleşebileceğini duyu-
ruyor.
Tabii Avrupa ile isiam dünyasının uyum ve banş
içinde olmasını sağlayacak köprü ülke Türkiye'nin
"demokrat ve laik" karakterini sürdürmesi koşuluy-
la...
Başkan Clinton, "Böylelikle" diyor, "önümüzdeki
Nnyılda rüyalanmızdaki geleceğe ulaşma şansını ya-
kalayabhiriz".
Pek çok ülkenin bilge insanlan. siyasette dünya li-
deri bir ülkenin başkanı, laik ve demokrat bir ülke ol-
manın nimetierini anımsatıyor, yararlannı sıralıyor.
Laik ve demokrat bir Türkiye ile geleceğe umutla
baktıklannt açıklıyor.
Bizdeki gerici kafa, laikliği ve demokrasiyi redde-
den Islam Cumhuriyeti düşüne takılmış, tünelin ucun-
daki ışığa değil, tüneldeki karanlığa doğru koşuyor.
Herkes Mersin'e ama o kafalar tersine tersine.
Pariak ışıkta karanlık nokta; o kafalari
6
Savaş isteyenler öldürdiT
I Baştarafı l. Sayfada
Kürt sorununda uzlaşma-
ya gitmektir" dedi.
Cumhuriyet gazetesi ca-
mıasına ve Kışialf nın yakm-
lanna başsağlığı da dileyen
Öcalan açıklamasında şu gö-
rüşlereyerverdi:
"Kışlalı, Kemalizmin en
yetkin yorumcusu. Bunun
demokratikleşme problemle-
ri ile uğraşan biraydındı. Ba-
nagöre şiddet ortamının aşd-
ması ile uzlaşma çizgisinin
kurulmasını istemesi ve Yar-
gıtay duruşması öncesi öldü-
rülmesi benimle bağlannlıdır.
Çizgisinden ve birimle ilgisin-
dendolayı vuruldu. Temsil et-
tiğimiz çizgi ile onunla anlaş-
mak çok rahattır. Yargıtay
duruşmasının başladığı saat-
lerde bu olavın mevdana gel-
mişolmas) oMukçadüşündü-
rücüdür. Kürtsomnunun de-
mokratik. banşçıl bir çizgide
ve demokratik cumhurivet
çerçevesinde çözûtebileceği-
nin teorisini >apmaktaydı.
Uzlaşmayı değil. sa\aşı iste-
yen kesim bu saldınyı yap-
mıştır. Saldın kimden ge4irse
gt'lsin, karşısındayiz. Herkesi
tavır koymaya çağınyorum.
Kı^lab'mn seçilmesi en ha\a-
ti olan demokratik cumhuri-
yet çizgisi ve gerçek bir Ke-
malist egilim içinde Kürt so-
rununun çözümünü düşün-
mekti. Kışlalı şahsında tarihi
bir misyon vunılmuştur. Kış-
lah'ya sahip çıkmak ve Ata-
türk'ün mirasına bağlı ol-
mak Kürt sorununda uzlaş-
maya gitmektir. Kışlalı, bu
u/laşmanın hem teorisyeni
hem de pratisyeniydi. Bu an-
lamda ustaca seçilmtştir.
Bunu yapanlann süreci bal-
talamaya güçleri >etmez. Kış-
lah'nın anısına bağlı olanlar
bağlılıklannı tarihi sorunun
uzlaşma ileçözümüneyoğun-
laştırmalıdıriar.7
"
'Cumhuriyeti yaşatacağız'
• Baştarafı I. Sayfada
len çocuklar, "kadınlan pe-
çeye,çarşafa veeve mahkûm
etmediği"' için Atatürk'e te-
şekkür ederken cumhuriyeti
yaşatacaklarına söz \ erdiler.
Demirel, cumhuriyetin bir
devletten başka bır devlete
geçişin adı olduğunu vurgu-
layarak "Saltanat ve hilafet,
Osmanlı devletinin kurum-
lanydı. Her ikisi de Türkiye
Cumhuriyeti'nin kurumlan
değildir. Bugün cumhuriye-
tin lslamiyet ile bağdaşmadı-
ğını söyleyenler var. Ama
yurttaşın şeriat hukuku yeri-
ne pozitif hukukun tanzim
edilmesinden şikâyeti yok"
dedı. Türkiye'de önemli ger-
ginlikler olduğunu söyleyen
Demirel. **Sus sus demekle
de olmuyor" diye konuştu.
Atatürk Kültür Dil ve Tarih
Yüksek Kurumu'nca 'Hila-
fetten Cumhuriyete' koaulu
panelde konuşan Demirel,
Osmanlı devletinin külleri
arasuıdan çıkan Türkiye'nin
Kurtuluş Savaşı ile tarih sah-
nesine. cumhuriyet ile çağ-
daş ülkeler düzeyıne çıktığı-
na dikkat çekti. Demirel,
"Türkiye Cumhuriyeti dün-
ya devleti olmuşsa bunun sır-
nna ve hikmetine bakmak
laam" dedı. Demirel, cum-
huriyetin akılcı düşünceyi
"istikaınct' edindiğine deği-
nerek Türkiye topraklannm
Osmanlıdan devralınmadı-
ğını, "kahramanlık destanı
ik düşmandan kurtanldığı-
m' vurguladı.
Halk Ata'ya koştuH Baştarafı 1. Sayfada
Anayasa Mahkemesi Başkanı Ah-
met Necdet Sezer, Yargıtay Başka-
nı Sami Selçuk. Başbakan Yardım-
cısı Devlet BahçelL Bakanlar K.uru-
lu üyeleri, kuvvet komutanlan,
ANAP Genel Başkanı Mesut Yü-
maz, DYP Genel Başkanı Tansu
ÇiBer, Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı Viıral Savaş, bürokratlar,
milletvekilleri, parti temsilcileri ve
diğer devlet erkânı katıldı.
Cumhurbaşkanı Demirel, yürüyü-
şün ardmdan Atatürk'ün mozolesine
çelenk koydu. Daha sonra Ata-
türk'ün yaşamını yitirdıği saat olan
09.05'te "ti" sesı ve sirenler eşliğin-
de saygı duruşundabulunuldu. Aynı
anda tüm yurtta sirenler çaldı.
Sokaklar, okullar ve işyerlerinde-
ki tüm yurttaşlar saygı duruşunda bu-
lundular.
'Cumhuriyet v'aşm^cak'
Anıtkabir'deki törende Istiklal
Marşı'nın okunmasının ardmdan
Demirel ve beraberindeki devlet er-
kânı Misak-ı Milli Kulesi'ne geçe-
rek, Anıtkabir Özel Defteri'ni imza-
ladı. Demirel deftere şunlan yazdı:
-Ebediyete intikalinizin 61. yıidö-
nümünde huzunınuzdayiz. Kurtuluş
Savaşı ile milletimizi yeniden tarih
sahnesine çıkardınu. Cumhuriyet ile
de çağdaşlığın kapüanm açtınız. Bu
sayede Türkiye Cumhuriyeti dünya-
nın sayılı ülkelerinden biri haline gel-
di Miras bıraktığınu demokratik. la-
ik Türkiye Cumhuriyeti. ülkesi ve
milktiyle bölünmezbütünlüğüy le ko-
runacak.sonsuza kadar >aşayacakor.
Millerimizin en değerii ışık kaynağı-
sınız. Yolunda yürümeye devam ede-
ceğiz. Sana sevgi, sana saygı, sana
minnet, sana şükran."
Tören alanmı dolduran subay, ast-
subay, harp okulu ve Polis Akademi-
si öğrencileri göğüslerinde Atatürk
resmi taşıdılar. Çok sayıda yurttaş ve
yurdun çeşitli bölgelerinden gelen
öğrenciler de ellerinde Türk bayrak-
lan ve Atatürk resimleri ile törene
katıldılar.
Anıtkabir çiçek dağı
Amerika Atatürk Derneği'nin dü-
zenlediği etkinlik kapsamında, An-
kara Çiçekçiler Esnafı Odası dün
Anıtkabir'in girişinde Türkiye'nin
her yÖTesinden getirilen karanfilden
papatyaya, gülden kasımpatına ka-
dar rengârenk milyonlarca çiçeği
Türk Silahb Kuvveöeri mensuptan Anıtkabir'in aviusunu doldurdu.
halka dağıttı. "Atatürk ik 2000'e çi-
çeklerieelek" başlığı ıle düzenlenen
etkinliğe yurttaşlann büyük ilgi gös-
termesi nedcniyle çiçekler kısa süre-
de tükendı.
Atatürk'ün mozolesi de önünden
saygı geçişi yapan yurttaş ve öfren-
cilerin attıklan san, pembe, kırmızı.
beyar, turuncu renklerdeki çiçekler-
le kaplandı. Aynca alandaki ögren-
ci ve yurttaşlara, üzerinde "Atatürk
ile 2000'eçiçelderteel ele" yazılı bay-
raklar dağıtıldı.
Amerika Atatürk Derneği Başka-
nı Hüdai Yavalar' m Amerika'dan ge-
tirdiği yaklaşık 100 bin çiçek soğa-
nının tohumlan. Atatürkçü Düşünce
Derneği Genel Başkanı Yekta Gün-
görOzden ve Atatürk'ün manevi kı-
zı ve ilk kadın pilot Sabiha Gökçen
tarafindan toprağa dikildı. Daha son-
ra Aslanlı Yol boyunca dizilen ve za-
man zaman "10. Yıl MarşT ile Ata-
türk'ün "Gençliğe Seslenişi
n
ni oku-
yan öğrenciler neşe içinde diğer so-
ğanlan da toprağa diktiler.
Törene katılan Türk Kadın Der-
nekleri Federasyonu ve sivil toplum
örgütlerinin üyeleri, Atatürk'ün kab-
ri önünde saygı duruşunda bulunarak
çiçek bıraktılar.
Çok sayıda öğrencinin, başına
"Atam lzüıdeyiz" yazılı bandaj tak-
tığı törende, bazı yurttaşlann Ata-
türk'ün resminın basıldığı tişörtler
giymeleri dikkat çekti. Aynca üze-
rinde, bayrağtn simgesi olan ay ve
yıldızın bulunduğu kırmızı balonlar
taşındı. Anıtkabir'de Bilkent Üniver-
sitesi Senfoni Orkestrasrnın "Istik-
tal Marşı'' ile başladığı konser büyük
ilgi gördü. .Şef Attred Michouri-
ne'nin yönettiği orkestra. "Cumhu-
riyet* ve "Kurtuhış" fllmlerinin mü-
ziklerinin yanı sıra "Hoş Gelişler O
la Mustafa Kemal Paşa", "Harfler
Marşı" ve "10. Yd Marşrnı seslen-
dirdi. Solist sanatçılar soprano Hül-
ya Sezen ve tenor Hakan Aysev'in
katıldığı konsere Bilkent Gençlik
Orkestrası da eşlik etti. Alanda bu-
lunan yurttaş ve ögrencilerin de eş-
lik ettiği konserde orkestra yoğun is-
tek üzerine "10. Yd Marşı''nı tekrar
çalmak durumunda kaldı. Yekta
Güngör Özden de elinde "Atatürk
ile2000'eçiçeklerie eleie" yazı lı bay-
rak ve çiçeklerie marşlara eşlik etti.
Konseri izleyen Sabiha Gökçen ise
"10. Yd MarşT söylenirken duygu-
larına hâkim olamadı. Yurttaş ve öğ-
renciler orkestrayı uzun süre alkışla-
dılar. Özden ve berabenndekiler da-
ha sonra 2. Cumhurbaşkanı tsmet
İnönü'nün mezarını ziyaret ettiler.
CHP'likrAıutkabir'de
CHP yöneticileri de dün Anıtka-
bir'i ziyaret ettiler. Merkez yönetim
kurulu (MYK) ve parti meclisi (PM)
üyeleri ile çok sayıda partiliden olu-
şan gruba, Genel Başkan Altan Öy-
Demirel'in 10 Kasım'da cumhurbaşkanlığı değerlendirmesi
'Millet isterse görevden kaçmam
9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. görev süresinin uzatılması ya da
bir dönem daha seçilmesi konusunda. "Millet benden
görevisterse görevden kacmam. YalnıziBebugöreviya-
payım diye hiçbir teşebbüste bulunmam" dedi.
Demirel, dün Türk Parlamenterler Bırliğı Genel
Başkanı Zeki ÇeHkei ve berabenndekileri kabulünde
yaptığt konuşmada. cumhurbaşkanının seçimine iliş-
kin değerlendirmelerde bulundu. 1980 öncesinde cum-
hurbaşkanını halkın seçmesini önerdiğini kaydeden
Demirel. "Bana göre cumhurbaşkanının arkasmda
halkın yüzdeSO'si nulunmabdır. Ozaman ortayere güç
çıkar. Buraya getirip koyduğumuz adam güçlü olmalı-
dır. Kendianin dirayedi oJması yetroez, siyasi gücü o(-
ması lazımdır^ diye konuştu. Türkiye'dekı demokra-
tik sistemi "kapağıkapalı birtencere*'ye benzeten De-
mirel. "Aşağıdan BI gddikçe tencere, kapağım atmaya
çahşıyor. O kapağı atamaması için tencerenin üsrüne
taş koymaıuz lazım. Ben onun için isttdim halk seçsn
<fiw" görüşünü dile getirdi. 10 yılda 10 hükümetin de-
ğişmesi durumunda işlerin ağır gittiğinden şikâyet
edildiğini belirten Demirel şunlan söyledi:
"Bu 4-5 senede bir defa oba zarar vermez. \ma her
10 ayda bir defa ohırsa işin cılkı çıkar. O zaman güven
kalmaz. Şimdi Türkiye. aslında başkaıdık sistemini de
tarüsacaktır. yan başkanhk sistemini de taröşacaktır.
Önümüzdeki yıllar zarfında bunlardan birisine karar
verflecektir. Ama oraya vanncaya kadar kestirmeden
yapacağı şey cumhurbaşkanını scçmektir."
Cumhurbaşkanının 7 yıl için seçilmesinin uzun ol-
duğunu kaydeden Demirel, 5'er yıldan 2 defa yapıl-
masının Türkiye yönetimi için en doğru şekil olduğu-
nu belirtti. Demirel, milletin kendisinden görev iste-
mesi halinde bu görevden kaçmayacağını kaydetti.
Demirel. konuşmasmı şöyle sürdürdü: "Birtakmı
adamlardiyecekki 'Ben istemiyorum, ama sen yan ce-
bime koy' 6dan. Ben, o haleti runiye içinde falan bir
adamde^Mın.Bumernleketbeni30yıaşuidaumummü-
dür yapü. 40 yşşında başbakan yapo. 12 sene başba-
kanhk yapüm. İşte bep söylüyoruz, 6 defa gMk, 7 de-
fa geldik. Sonra sonunda burada bulduk kcndimizi. 6
seaedir de bu hizmeti yapryoraz."
Zeki Çeliker de konuşmasmda, Demirerin görev
süresinin uzatılmasını istedi.
men'in Sosyalist Entemasyonal top-
lantısı için Fransa'da bulunması ne-
deniyle Genel Başkanvekıli Cevdet
Sehi öncülük etti. CHP'li gençlerin
taşıdığı Türk bayrağı eşliğınde As-
lanlı Yol'dan Anıtkabir'e doğru yü-
rüyüşe geçen grup, ellerinde rengâ-
renk çiçekler taşıdılar. Atatürk'ün
mozolesini ziyaret ederek çiçek bı-
rakan CHP'liler daha sonra da Ismet
İnönü'nün mezannı ziyaret ettiler.
Nöbet değişimi yapan askerler
özellikle çocuklar ve gençler tarafin-
dan ilgiyle izlendi ve alkışlandı.
TBMM Başkanı Yüdınm Akbu-
lut yurdun değişik yörelerinden ge-
len 450 öğrenciyi kabul etti. TBMM
Tören Salonu'nda gerçekleştırilen
kabulde. öğrenciler: laik, demokra-
tik ve çağdaş Türkiye'yi anlatan
"Çok Teşükkürler Atatürküm'" adlı
şiirlerini okudular.
Kültür Bakanı Istemihan Talay,
Mersin Mobil Çankaya ilköğretim
Okulu 2. sınıf öğrencılerine öğle ye-
meği verdi. Alınlarına "Atam irin-,.
deyiz" bandajı takan öğrenciler,,
Anıtkabir'i ziyaret etmek için Anka-
ra'ya geldiklerini vurguladılar.
Atatürk, Kara Kuvvetleri Komu-
tanlığı Karargâhı'nda düzenlenen tö-
renle de anıldı. Kara Kuvvetleri Ko-
mutanı Orgeneral Atilla Ateş, Kara
Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orge-
neral NecdetTimurilegeneraller, su-
bay ve astsubaylann katıldığı tören-
de, Istanbul Üniversitesi RektörYar-
dımcısı Prof. Dr. INur Serter. "Ata-
türkçülük ve Çağdaşlaşma" konulu
bir konuşma yaptı. Serter, Atatürk-
çülüğün, "tleriye dönük, önü açık.
hiçbir biçimde statik olmayan. ilkele-
rine bağlı kalmak kaydıy la günün ko-
şuDanna göre kendisini yenOeyebilen
bir çağdaşlaşma felsefesi" olduğuna
işaret ederken çağdaşlaşmanın ödün
verilmez ilkesi laikliğin. ulusal bir-
lık ve bütünlüğün de teminatı oldu-
ğunu vurguladı. Tümgeneral Ersen
Kayan da, Atatürk'ün asker kişiliği
ile devlet adamlığına değinerek
"Atatürkçülüğün zamanın seyri için-
de her kuşağın kaçınılmaz hayat fel-
scfesi. vazgeçilmez yaşam tarzı ola-
rak değerini daima konıyacağınr
vurguladı. Kayan. "Atatürkçülük,
akdcdığa ve bilime verdiği değer se-
bebiyledir ki çağdaşlaşma yolunda,
bugün olduğu gibi yann da geçerlili-
ğini koruyacaknr" diye konuştu.
Tören, Kültür Bakanlığı Devlet
Çokseslı Korosu'nun seslendirdiği
marşlarla son buldu. Orgeneral Atil-
la Ateş, tören sonunda. Nur Serter'e,
"Bizi bu önemli konularda aydınlat-
bğuuz için teşekkür ederim" diyerek
şilt verdı.
Amtkabir'de şeriatçı eylem• Baştarafı 1. Sayfada
niyet Müdürlüğü TEM
ekiplerine teslim edildi.
Kaya'nın 1989'da Iz-
mir'de, l996yılındadaBor-
nova ilçesindeki 29 Ekim tö-
renlerinde bildiri dağıtmak
isterken polis tarafindan ya-
kalandığı ve savcılıkça ser-
best bırakıldığı belirlendi.
Kaya'nın evli ve 1 çocuk ba-
bası olduğu, bir süre Ege
Üniversitesi Fen Fakülte-
si'nde geçici temizlik işçisi
olarak çalıştığı, zaman za-
man da pazarlarda poşet sat-
tığı belirtildi. Kaya'nın ön-
ceki akşam eşine "Ben iş
aramaya gidiyonım" diye-
rek evden aynldığı öğrenil-
di.
Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel, gazetecilerin
sorulan üzerine. "Meczu-
bun nesini değeriendireyim?
Sizzaten suali sorarken ceva-
bını da verdiniz. Meczuptan
olmuş. Meczuptan ne bekle-
nir, bizim işimiz akıllılaıia.
Hadise bir meczubun sebep
olduğu bir hadise. Vatanda-
şımızın vereceği değer ona
bağlı. 65 milyon insanın için-
de meczup olacak" yanıtını
verdi.
Mahmut Kaçar adlı bir
kişi de Anıtkabırcle 10 Ka-
sım 1994'te düzenlenen tö-
ren sırasmda Cumhurbaşka-
nı Demirel'in önüne elinde
Kuranıkerim'le fırlayarak
slogan atmıştı. Kaçar,
1996'da cezaevinden şartlı
tahliye edilmesinin ardmdan
bukez de Atatürk' ün ölümü-
nün 59. yılı nedeniyle 10 Ka-
sım 1997'de Şanlıurfa'da dü-
zenlenen törende, protoko-
lün önüne çıkarak slogan at-
mış, bu eylemin benzeri, ar-
kadaşlannca Izmir ve Ha-
tay'da da gerçekleştirilmişti.
Izmir ve Hatay'da eylem ya-
pan, bir ilde ise eylemini
gerçekleştiremeden yakala-
nan 3 arkadaşıyla birlikte
yargılandığı Ankara 2 No'lu
DGM'de "Meczup vedefide-
nilerek sesimiz kesildi" diye-
rek "meczup" olmadığını
belirten Kaçar'ın diğer ey-
lemcilerle aylar öncesinde
toplantı yaptığı ve 4 ilde 10
Kasım törenlerinde eylem
kararlaştırdığı belirlendi.
1994'teki eylem öncesinde
Van PTT Işletmesi'nde çalı-
şan Kaçar'm cezaevindey-
ken radikal dinci gruplardan
para yardımı aldığı, kapatı-
îan RP'nin eski milletvekil-
leri Şevld Yılmaz ve Fethul-
lah Erbaş tarafindan ziyaret
edildiği, 1996'da tahliye
edilmesinin ardmdan iş ya-
şamına atıldığı ortaya çık-
mıştı. Kaçar, 10 Kasım
1997 'de Şanlıurfa"da gerçek-
leştirdiği eylem nedeniyle
yargılandığı Ankara 2 No'lu
DGM tarafindan 1998 yılm-
da iki ayn suçtan toplam 6.5
yıl hapis cezasına mahkûm
edilmişti. 1994'te işlediği
suçtan dolayı aldığı cezanın
geri kalan bölümünü de çe-
kecek olan Kaçar, halen ce-
zaevinde bulunuyor.
Ata'nm manevi huzurun-
da saygı duruşunda bulunul-
duğu 10 Kasım 1996'da da
Kayseri Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Şükrü Karatepe.
RP Kayseri II Divan Toplan-
tısı'nda "İnancımıza saygı
duyulmadığı bir dönemde,
içim kan ağlayarak bugün-
kü törenlere kabldım" de-
mış. bu sözler ülkede büyük
tepkilere yol açmıştı. Hak-
kında açılan.davada Ankara
1 No'lu DGM, Karatepe'nin
1 yıl hapis. 420 bin lira ağır
para cezasına mahkûmiyeti-
ni kararlaştırmış ve karar in-
faz edilmişti.
Salih Kaya'nın 1989'da
Izmir'de, 1996 yılında da
Bornova'daki 29 Ekim tö-
renlerinde bildiri dağıtmak
isterken polis tarafindan gö-
zaltına ahndığı. daha sonra
ise savcılıkça serbest bırakıl-
dığı ögrenildi. Tokat-Niksar
1960 doğumlu Kaya, Bomo-
va Cumhuriyet Alanı'nda
1996 yıhndaki 29 Ekim tö-
renlerinde şeref tribününe
yaklaşarak "Efes-Meryem
Ana ve Hazreti İsa dunışma-
tan" yazılı 13 bildiriyi at-
mak isterken gözaltına alın-
dı ve üzerinden Demokrat
Parti'ye ait birbağış makbu-
zu çıktı. Kaya'nın, sevk edil-
diği Bornova Cumhuriyet
Savcılığı'ınca ifadesi alın-
dıktan sonra serbest bırakıl-
dığı bildirildi. Kaya'nın,
1989'da ise Izmir Cumhuri-
yet Alam'ndaki 29 Ekim
kutlamalan sırasmda benzer
eylemde bulunduğu, gözaltı-
na ahndıktan sonra Mani-
sa'da bir süre tedavi gördü-
ğü saptandı.
TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu toplantısında
söz alan FP Milletvekili Ze-
ki Ergezen, "Sabah Anıtka-
bir'e bir meczubun girdiği
yolunda haberler veriliyor.
Nasıl oiuyor da böyle bir
meczup Anıtkabir'e girebili-
vor. Devlet içindeki bir grup,
bu adamın cebine üç beş ku-
ruş koyuyor; 'gel bağır' di-
yor. Biz bunlardan bıktık.
Devletböyle küçük işlerie uğ-
raşmaz" diye konuştu.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
matesleri andırsa da, bize özgü yepyeni bir ürün!
AJtıncı ayındaki DSP-MHP-ANAP koalisyonunun
geldiği noktayı özetleyelim.
Her üç parti de ikişer parça halinde koalisyonda
temsil ediliyor. DSP'nin içinde MHP'den rahatsız ka-
natla, MHP ile diyaloğu sağlayan kanat... MHP'nin
içinde koalisyonun sürmesinden yana olan kanatla,
tabanına selam vermek için arada bir sesini yüksel-
ten kanat... ANAP'ın içinde hükümetteki kanatla, hü-
kümetin dışındaki kanat...
Kanat içinde kanat,
Incelen yeri kanat...
Kanatlan kanatmadan açmaya çalışalım...
Bülent Ecevit. Rahşan Ecevtt'i tanımlarken açık
oynuyor
Eşim ve yardımcım...
DSP'nin içinde hükümetin devamından yana olan
politikalan Bülent Bey temsil ediyor, MHP'ye karşt
dikkat edilmesi gereken politikalan Rahşan Hanım
üretiyor. Rahşan Ecevit son günlerde milletvekillerini
aileleriyle birlikte çağırıp konuşuyor, tanışıyor, durum
değerlendiriyor. DSP, pek çok nitelikli kişinin parla-
mentoya girmesine zemin hazjriadı. Bu kişilerin dü-
şüncelerinin TBMM'ye yansımasını dileyelim!
MHP'deki kanatlar son dönemde daha değişik çar-
pıyor. Grup konuşmalannı (y)azılı yapan Genel Baş-
kan Devlet Bahçeli, parti içinde yaban otlannın ye-
tişmemesi için her türlü önlemi almış görünüyor. Ge-
nel merkez disiplininin önde olduğu MHP'de arada
bir tabana selam vermek gerekirse bu da ihmal edil-
mjyor. MHP'nin hükümetteki ayağını üçe ayırabiliriz:
Ekonomik, kadrosal, siyasal.
Merkez sağ iktidarlar döneminde ihale almaya alış-
nrıış kimi MHP'liler bu dönemde de aynı yöntemle ça-
lışmak istiyoriar. Bunlara göz yummaz bir görünüm
veren Bahçeli mi kazanacak, gözünü açmış ihale bek-
leyen müteahhitler mi?
İkisi için de işaretler var!
Kadrosal açıdan MHP'nin fazla bir sorunu yok. ön-
ceki iktidarlar döneminde merkez sağın koltuğu al-
tındaydılar, şimdi koltuğun üstüne çıktılar. MHP'nin
kadrolaşma için adım adım düğmeye bastığı dikkati
çekiyor. Bakalım önümüzdeki dönem üretici koope-
ratifleri ne kadrolar üretecek!
Siyasal açıdan ise MHP'nin önünde büyük bir fır-
sat duruyor. merkez sağtn dağınıklığı. Mesut Yıl-
maz'la Tansu Çiller'in birbirine tutunarak aşağı çek-
tiği merkez sağ dibe vuoıp tırmanabilir mi? Dip sağ-
lamsa olur. ya bataklıksa!..
Ancak bugünkü MHP'nin bu kadar büyük düşüne-
bilmesi zor görünüyor.
ANAP'ta Genel Başkan Mesut Yılmaz, hükümet
ortağı değil. Dışbakan olarak arada demeç verip hü-
. kgmeti eleştinyor. Koalisyona en iyi muhalefeti Yılmaz
yapıyor! Hükümet içindeki ANAP'lılar ise özellikle
ekonomide alınması gereken karariar konusunda be-
lirleyici görünüyorlar.
Ayaklar
Ortaklar bu görünüm ışığında dün saat 14.00'te bir
araya geldiler. Masadaki sorunlar, masadan kalkacak
gibi değil. Taraflann elinde "koz"dan çok "narkoz" var.
Çözülemeyen soruna narkoz!
MGK toplantılannın havasına göre gündeme gelip
giden irtica paketleri, ortaklann kendi aralanndaki ve
partilerin içlerindeki dengelere göre ağıriığı değişen
Af Yasası, ihalesinin nevalesinin büyüklüğü nedeniy-
le kimin elinde kalacağı belli olmayan Toplu Konut...
NarkozJu konulardan bazıları.
Bütün bunlann yanında bir de Rusya gezisinden
sonra yaşananlar var. Ecevit'e göre bir sorun yok.
Devlet Bahçeli de aynı görüşte. Ancak Rusya gezisi-
nin ayaklarından birinı oluşturan "MaviAkım" proje-
sinin belirsizliği, hükümet ortaklarının ulusal konular-
da da ortak politika üretmekte zorlandıklannı göste-
riyor. Ortaklardan biri "akım" derken, öteki başka şey
söylüyor...
Bütün bunlardan sonra soralım:
- Koalisyon uzun süre ayakta kalır mı?
Bu kadar çok ayak varken, kalır...
Sorulan yamtlayamadı
Fadıl Akgündüz: Ben
maliyeci değilim
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Jet-Pa Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
Fadd Akgündüz, gurbetçi-
lerden topladığı paralann
nereye harcandığını açıkla-
yamazken şirketin ne kadar
vergi verdiği sorusunu da
"Ben maliyeci değilim'
5
di-
yerek yanıtladı. Akgündüz,
sorulanna yanıt veremediğı
Hürriyet gazetesi yazarı
EminÇölaşan a ise hakaret-
ler yağdırdı.
15 bin gurbetçiden 500
milyon mark topladığını
açıklayan ve Siirt'te kuraca-
ğı otomobil fabrikasıyla yıl-
da I milyon otomobil ürete-
ceğini ileri süren Akgündüz,
dün akşam Show TV'de ka-
tıldığı "Ateş Hatü" progra-
mında. gazetecıler Çölaşan
ve Fatih Altaylı'nın, şirketı
hakkında yönelttiği sorulara
yanıt veremedi. Paralan na-
sıl topladıklan sorusunu ya-
nıtsız bırakan Akgündüz.
Çölaşan'ın "Toplananpara-
lar nerede" sorusunu. "Bu
paranın nerede olduğunu
Türkiye, Almanya devleti
sormuştur, ben de bunlann
yamtını vcrmişimdir" diye
yanıtladı.
Akgündüz, Çölaşan'ın,
Jet-Pa'daki usulsüzlüklerin
Maliye Bakanlığı ve Serma-
ye Piyasası Kurulu raporla-
nyla belgelendiğini anımsa-
tarak sorusunu yinelemesi
üzerine,"Bu mansetkrin ar-
kasında kimkr var, siz gaze-
teci değikiniz kardeşim. Ka-
lemiyle teükçilik yapan bir
insan" diye hakaret etti.
Akgündüz. Almanya'daki
şirketlerinin nasıl çalıştığını
bilemeyeceğini, kendisinin
"muhasebeci" olmadığını
söyledi.
Faiz vermedıklerini, kâr
payı dağıttıklarını belirten
Akgündüz. Almanya'daki
şirketlerinin oraÜaki yasala-
ra göre vergilerini ödediğinı
ıddia etti. Akgündüz, Jet-Pa
Holding'in yüzde 50'sinin
Almanya'daki ortaklara sa-
tıldığını kaydederek "Ora-
daki şirketler, sesiz ortakhk
modeli ile faaliyet göster-
mektedirier" dedı.
Akgündüz, firmasının
Araştırma-Geliştirme (Ar-
Ge)biriminin lstanbul adre-
sinin sorulması üzerine. 'Ar-
Ge birimim şurada demem.
yakında İstanbul'a taşıyaca-
ğıfn. Almanya'da, tngilte-
re'de \ar" diye konuştu.
Akgündüz, eskı Siirt Va-
lısi Osman Acar-hakkında
söylediği "kafasını kopart-
ük" sözünü "Türkçede ku-
lanılan bir deyim olarak söy-
lediğini" savundu. Akgün-
düz, programı sunan Reha
Muhtar'ın Isviçre'de savcı-
lığın hakkında somşturma
açtığını açıklaması üzerine
de avukatının bu soruştur-
manın sürdüriilmedigini be-
lirttiğini söyledi.