Katalog

10 KASIM 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mahmut Makal hastanede • tstanbul Haber Servisi - Köy Enstitülü, ünlü edebiyatçı Mahmut Makal, bağırsaklanndaki kanama nedeniyle SSK Okmeydanı Hastanesi'ne kaldanldı. Onlü edebiyatçı Mahmut Makal "ın cerrahi müşahade altında tutulduğu, yaşamsal tehlikesinin ise olmadığı belirtildi. TÜYAP lstanbul Kitap Fuan'nda önceki gün Edebiyatçılar Derneği'nce verilen Onur Ödülü'nü aldıktan sonra bağırsaklanndaki kanama nedeniyle dün SSK Okmeydanı Hastanesi'ne kaldınlan Makal'ın sağlık durumu hakkında bilgi veren doktorlan, gereken tetkiklerin yapıldığını söylediler. Tantan'dan açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tçışleri Bakanı Sadettin Tantan, yolsuzluk suçlamasıyla yargılanan FP'li Adıyaman Belediye Başkanı Abdülkadir Kırmızı'nın görevden alınması için müfettişlerden bir ıstem gelmediğini bildirdı. Yolsuzluk sanığı Belediye Başkanı'nın korunduğu iddialannı reddeden içişleri Bakanlığı, Adıyaman"dakı iddialan soruşturmak üzere 16 Ekim'de müfettiş görevlendirildiğini açıkladı. Demirerin yonumu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı ı Süleyman Demirel, Pakistan'da geçen ay askeri bir darbeyle yönetime el koyan General Pervez Müşerref ile yaptığı görûşmede, Pakistan'da en kısa zamanda anayasal düzeni restore etmelerini ifade ettiğini belirterek Türkiye'nin tecrübelerini aktardığını söyledi. Müşerref in ziyaretini "nazik bir ziyaret" olarak niteleyen Demirel, "Oradaki olaylan tasvip edip etmemek ayn meseledir. Benim daha ilk günden verdiğim beyanat, bu kardeş ülkenin sorunlannı anayasal çerçevede halletmesidir. Bizim tecrûbelerimizi kendisine aktardım. tnişli çıkışli Pakistan ve Türk demokrasilerinde onlann da bizim kadar tecrübesi var. Ama bizim tecrübelerimizin bilinmesinde yarar vardı" diye konuştu. Meclis'te Clinton krizi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM, 15 Kasım Pazartesi günü Ankara'ya gelecek olan ABD Başkanı Bill Clinton için açık tutulacak. TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut'un, TBMM Danışma Kurulu'nda, pazartesi günü Meclis tatil olduğu için Clinton'ın konuşma yapması için "özel gündemle" toplanması önerisi tartışmaya yol açh. Muhalefet partili grup başkanvekillerinin "bız sömürge ülkesi değiliz" tepkisi üzerine kriz, grup temsilcilerinin liderleri ile görüşmesinin ardından, genel kurulun "normal gündemle toplanması" yönünde uzlaşma sağlanması üzerine aşılabildi. Ciner'den açfclama • Istanbul Haber Servisi - Gazetemizde 6 Kasım 1999 tarihinde yayımlanan haberle ilgili bir açıklama yapan Turgay Ciner, Işçi Partısi yöneticilerinden M. Bedn Gültekin'in yaptığı açıkiamada isminin Nesim Malli'ye borçlu kişiler arasmda gösterildiğini belinerek bu iddianın hayal mahsulü ve gerçek dışı oldu|unu kaydetti. Sosyalist Enternasyonal toplantısında bir araya gelen sol parti liderleri ortak bir metinde anlaştı PARİS (Cumhuriyet) -21. yüzyıhn sosyalizm modelini belirlemek üzere Sosyalist Enternasyonal toplantısında bir araya gelen sol parti liderleri, ortak bir metinde anlaştılar. "Paris Bildirisi" adını taşıyan ortak metinde, sosyalist ve sosyal demokrat liderler, dünyadaki kuralsız kapitalizme karşı olan muhalefetlerini bir kez daha dile getirdiler. Erdal tnönü, dün yapılan seçımlerde yeniden Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığı'na getirildi. "Daha İnsanca Bir Toplum, Daha Adil Bir Dünya İçin"' Fransa'nın başkenti Paris'te ^ _ ^ _ ^ _ yapılan ve 140 ülkenin katılımıyla gerçekleşen "Sosyalist EnternasyonaTın 21. kongresinde dün küreselleşmeyle ilgili tartışmalar ağır bastı. Fransa Başbakanı ve " sosyalist parti lideri Lionel Jospin geleneksel sosyalizmi savunurken lngıltere Başbakanı Tony Blair ve Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, yenilikçi sosyalist görüşten aynlınmaması gerektiğini öne sürdü. Üçüncü yol tarüşması Sosyalizm ve liberalizm arasında "Üçüncü Yol"u savunan Blair ve Schröder, üç günlük kongrede yaptıklan konuşmalarda sosyalizmde geleneksel çizgiyi de takip etmenin kendi politikalannın merkezi olduğunu açıkladılar. Iki ülkenin başbakanlan, sosyalizmin yüzyıldan fazla bir sürede oluşturduğu geleneksel değerler korunarak ' dogmalardan anndınlması ' gerektiğini de savundular. Kongrede konuşan CHP Genel Başkanı Altan Oymen de. küreselleşme olgusunun yarattığı sakıncalara değinerek küreselleşmenin sosyal demokrasinin ulaşmak istediği hedeflerle ters düştüğünü söyledi. Öymen, Conzalez raporunda yer verilen ve küreselleşmenin dayanışma ve sosyal kaynaşma için ciddi riskler taşıdığı yönündeki saptamaya katıldıklannı belirtti. • Sosyalist Enternasyonal'in 21. kongresinde konuşan CHP Genel Başkanı Altan Oymen, küreselleşme olgusunun yarattığı sakıncalara değinerek küreselleşmenin sosyal demokrasinin ulaşmak istediği hedeflerle ters düştüğünü söyledi. Ulusal ekonomiler arasında dengesiz de olsa artan karşılıklı bağımlılığın ülkeler arasındaki zenginlik farkının azaltılması yönünde fırsatlar yarattığının doğru olduğunu belirten Öymen. "Ne yazık ki, içerilen ve dışlanan insanlar arasındaki zenginlik farkının büyümesinin yanı sıra dünyadaki ve ulus devletlerdeki dışlananlann oranının hızla arttığı da doğrudur" dedi. Öymen, neo-liberal yaklaşımlan "Onlar küreselleşme ve teknolojik de\ rimin çalışan yüzde 20'nin dışlanan yüzde 80'i destekleyeceği bir dünya yaratacagına ve bu durumun kaçınılmaz olacağına inanıyorlar. Eğer bu kaçınılmazsa gerçek bir sorunumuz var demektir. Biz bunu kabul edemeyiz ve bu düşünce biçimine kahlamayız. Yüzde 20'nin, yüzde 80'i destekleyip beslemeye ran olacağına inanmak gerçekçi bir düşünce değüdir" sözleriyle eleştirdi. Öte yandan, kongre çalışmalan sırasında 21 'inci yüzyıldaki sosyalizmi tanımlayan "Paris Bildirisi'' de onaylandı. Eski Ispanya Başbakanı FeJipe GonzaJez'in kaleme aldığı metinde. sosyalist ve sosyal demokrat liderler, dünyadaki kuralsız kapitalizme karşı olan muhalefetlerini bir kez daha dile _ _ _ _ m t m — getirdiler. Paris Bildirisi'nin onaylanmasıyla, "Üçüncü Yol" ile geleneksel görüş arasında bir uzlaşmaya vanlması bekleniyor. Kongrede, Sosyalist — « — — — Enternasyonal Başkanlıği'na Pierre Mauroy'nun yerine Portekiz Başbakanı Antonio Guterrez seçildi.Irak Kürdistan Yurtseverler Birlığı (IKYB) lideri Celal Talabani. "süahlı da, silahsız da olsa" PKK'ye bağlı gruplan Kuzey Irak topraklannda görmek ıstemediklerini belirterek "Onlar bize başağnsı yapıyorlar, kendileri için en iyisi Türkiye'ye dönmeleri" dedi. Talabani, 4 yıl önce PKK lideri Abdullah Öcalan'a "silahh eylemlerine son vermesi" çağnsında bulunduğunda "ödün vermekle" suçlandığını, ama şimdi kendisinin "o çağn noktasına geldigini kabul etmek zorunda kaldığuu" söyledi. Sosyahst Enternasyonal'in 21. kongresinde dünyanın önde gelen liderleri bir araya geldiler. İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Filistin lideri Yaser Arafat el sıkışarak dostluklanm gösterdiler. Kuran kursu sorunu Bütçede din tartışmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Başbakanlık ve bağlı kuruluşlannın 2000 yılı bütçelerinin görüşmeleri sıra- sında Kuran kursu ve din tartışması ya- şandı. DYP ve FP'li milletvekilleri, Ku- ran kurslan için yaş sınınnın aşağı çe- kilmesini isterken Diyanet Işleri Baş- kanlığı'nın Islama yapılan müdahaleler karşısında dimdik ayakta durması ge- rektiğini belirttiler. TBMM Plan ve Bütçe Komisyo- nu'nda,dün Başbakanlık. Gümrük Müs- teşarlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK). Diyanet Işleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Ge- nel Müdürlüğü'nün bütçeleri görüşül- dü. Devlet Bakanı Hasan Gemici. hükü- metin deprem sonrasında yaptığı çalış- malarla ilgili bilgi verirken toplanan nakdi yardımlardan bölge için 42.1 tril- yon liralık aktanm yapıldığını kaydetti. Devlet Bakanı Mehmet KeçecOer de Gümrük Müsteşarlığı'na ilişkin bilgi ve- rirken "gümrüklerin otomasyon projesT çerçevesinde 120 gümrük müdürlüğü- nün kapatıldığmı söyledi. 2000 yılının ortalannda gümrük işlemlerinin yüzde 70, 2001 yılının başlarında da yüzde 95'inin otomasyon projesi kapsamında yapılır hale getirileceğini anlatan Keçe- ciler, 1998 yılında gümrüklerde 16mil- yon yolcu işlemi yapıldığını, 2 mih/on da TIR geçişi sağlandığını kaydetti. Bütçeler üzerinde söz alan DYP'li MehmetAli Yavuz. hükümetin her konu- da beceriksizliğini ortaya koyduğunu. depremde de görevini yapmadığını be- lirterek kimsenin bu hükümetten mem- nun olmadığını ileri sürdü. Laikliğin di- ne, dinin de laikliğe düşman olamayaca- ğını, Atatürk'ün dinsiziigi önermediği- ni kaydeden Yavuz. "Dinden korkma- mak gerekir. Din iyi incefenirse üfürük- çülük ve hurafe yoktur. Laiklik nedir? Devlet bunun tarifini yapmalıdır. Takdi- re bırakırsanız bu tarifi devletie halkm arası açılacaknr. Din hicbir zaman öcü değfldir" dedi. 8 yıllık kesintisiz eğitimin dini eğiti- me zarar verdiğini, Kuran kurslanna gi- dilebilmesi için yaş sınınnın aşağı çekil- mesi gerektiğini savunan Yavuz, Diya- net Işleri Başkanlığf nın bu konuda da- ha duyarlı olmasını istedi. FP'li Cevat Ayhan da, islama ve kılık kıyafete mü- dahale olduğunu savunarak Diyanet tş- leri BaşkanlığVnın bu müdahalelere kar- şı dimdik durabilmesi, dinin gerçekleri neyse onu ortaya koyması gerektiğini söyledi. Ayhan da, Kuran kurslan için yaş koşulunun kaldmlmasmı önerdi. FP'li Zeki Ünal, gaflannı anımsattığı Ecevit'in birçok komiklik yaptığını söy- ledi.Ünal'ın Başbakan Ecevit'in gafla- nna yönelik sözlerine tepki gösteren D- SP'li Ramiz Savaş. "18 Nisan'dald se- çim sonuçlan nedeniyle asıl sindirimbo- zukluğu sizde var. Sayın L nal'ın, Merve Kavakçı"nın hamiliğinesoyunduğu anla- şüıyor.Türbanlı bir bayanı. 75 yıllık cum- huriyeti Meclis'e ilk de sokarak aşacak- lannı sanıyoriar. Sa>in Ecevit'in ABDge- zisi Sayın Erbakan'ın Kaddafi'nin çadı- nnda er olması gjbi küçük düşürücü ol- mamışnr" dıye konuştu. Adalet Bakanı Türk, 'bir cezaevinde açlık grevi yapıldığını, bunun işaret olabileceğini' söyledi 'Af yılbaşından önce çıkmalı' TÜREYKÖSE ANKARA-Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, affin çıkmaması duru- munda büyük hayal kınkhğı yaşana- cağını belirterek af yasasının yılbaşın- dan önce mutlaka çıkanlması gerek- tiğini söyledi. Türk, ülkücü katil Ha- luk Kıra'ya af yolunu açan düzenle- meyle ilgili, "Ben koalisyon ortakla- rmın uzlaşmasına ters düşen bir şey söylemedim. O düzenleme hazuiamr- ken hangi düşünce) le kabul edildiğini anlattım. Bu sözler. kişisel olarak o dü- şüncede olduğum anlamına getmez. Bu konuda büyük bir hassasiyet orta- yaçıkn. bunuda dikkatealmak z»nın- dayız" dedi. Adalet Bakanı Türk, Cumhnri- yet'in DSP-MHP'nin af restleşmesi, uzlaşma arayışlan, cezaevlerindeki durum ve memurlann yargılanmasıy- la ilgili sorulanm yanıtladı. - Af konusu şu anda ne aşamads? - Şu anda bir şey yok. Sabırla bek- lemek lazım. Birçözüm bulunmalı. - Cezaevlerinde bir rahatsızuk var mı? Binlerce insan afn bekliyordu_ - Bir cezaevinde açlık grevı var. Sü- reli. Bu, bir işaret olabilir. Uzarsa ger- gınlıklerolabilir. Bir umut doğdu. Sa- dece birtasan sözkonusu değil, kanun çıktı. Cumhurbaşkanı'nın geri gön- derdiği bir yasa söz konusu. Biz, tnı- na anayasal açıdan "yürürlüğeginne- miş kanun'' diyoruz. Çıkmaması çok büyük bir hayal kınkhğı yaratır. Umutlu bir bekleyiş var. Bunu hayal kınklığına çevirmemek lazım. - ANAP'ın orta>a arağı bir ara for- mül var. Haluk Kırcı'\la ilgili madde- nin af yasasının içinden çıkanlıp a\ n bir yasa önerisi oiarak getirilmesini öneriyoriar- - Birçıkış yolu bulmak gerekir. Her- hangi bir arayışı, formülü yıpratma- mak için bunlarla ilgili görüş bildir- mek istemiyorum. Bu yasa çıkacak. Siyasette umulmayan zamanlarda bir şeyler olabilir. -DSP-MHP ilişldleri de gkfcrek ge- rilivor. Başbakan Bülent Ecevit'in Rusya gezisindeki gerginlikten sonra, af uzlaşması iyke zorlaşmadı mı? - Biraz da basın ilişkileri geriyor. Burada da, Sayın Başbakan bazen bir konuyla ilgili olarak bazı bakanlarla ayn çalışma vapar. - Affm ne kadar süre içinde raftan indirilebileceğini düşünüyorsunuz? Memurlann eylemi Türidvv Kamu ÇalışanJan Sendikası Konfederas>T>nu'na (Törldye Kamu- Sen) üye memurlar, hükümetin yeni yıl için öngördüğü >üzde 15'lik zam oranını protesto etmek amacıyla Beyazıt'tan Sultanahmet'e yürüdfller. Öğle saatterinde Beyaat Meydanı'nda toplanan memurlar, "Başbakan sözünde dur". "Yasanuz engeflenemez" yazılı gömiekferiyte hükümet ale>*hine çeşhü sloganbr atarak Sultanahmet'e doğru yüröyüşe geçtiier. Türkiye Kamu- Sen İstanbul Bölge Başkanı Hanefı Bostan. e>lemi, hükümeri halka şikâyet etmek amacn ta gerceklestirdikterini belirterek kasım ayı süresince Ankara ve İzmir de dahfl olmak üzere haftada 3 kez evlem yapacaklannı söviedL (Fotoğraf:UGüRDEMİR) KLTAN; EVCİL OL4Y1 SUSURLLK^UN DEVAMI 'Af çığrından çtktı'ANKARA (CumhuriyetBürosu)- FP Genel Başkanı RecaiKutan. Erol Evdl'in Susurluk olayından bağımsız değerlendirilemeyeceğini savundu. Kutan, "Darbeyapmakiçin 1980'den önce teröriin azgınlaşmasını destek- lejenler, 7 TİP'Hnin cinayet suçlusu olarak aranan birine 1980darbesinin 18. günü yeşil pasaport vere- rek yurtdışına çıkaranlar. Uğur Mumcu'nun. Kışla- lı'nın öldürüunesineemirve- renler, Erol Evcil'i san basın kartryla elini kolunu sallaya sallaya Mudanya'da dolaşo- ranlar hep aynı çetenin men- suplandır" diye konuştu. Kutan, partisinin grup toplantısında ABD gezisine değinirken bu gezi nedeniy- le yöneltilen eleştırilere de yanıt ver- di. Kutan. "FP'nin kendi değerierin- den uzaklaştığı" savlanyla partiye gönül verenlerin kafalannı kanştır- mak isteyenler bulunduğunu belirte- rek "Değisim ayn şevdir, başkalaşun ayn şey" dedi. Kutan, hükümetin as- kıya aldığı af yasasıyla ilgili görüş- lerini açıklarken de, "Bu işçıgnndan çıkn. Herkes kendi yandaşlannı kur- tarma ara>işma girmiş. Bugün hicbir çağdaş ülkede düşünce suçu diye bir kavTam yok. Bizgenel ve adil bir af çı- kanlması için hukümete ber türlü desteğe hazniz" diye konuştu. Ko- nuşmasmda Erol Evcil'in tutuklan- masıyla ilgili gelişmelere de değinen Kutan sözlerini şöy- le sürdürdü: "TürkiyeTdeSu- surluklar aydınlanlmadan hicbirşeyyapüamaz. Ekono- mi düzelmez.demokrasi icra edilemez. insan hakları ihlal- leri ortadan kaldınlamaz. Susurluklara boğazına ka- dar batanlann demokrasi ve Recai Kutan. mszn haklan nutuklan atma- lannın hiç anlamı yoktur. Kendi ilişkileri karanlık olanlar. bir ucundan çetelere, bir ucundan yol- suzluklara bulaşmış olanlar Türki- ye'nin sorunhnnı çözemezter." Kutan, hükümetle ilgili eleştirile- rini yinelerken "DSP'ninsürekli ola- rak hükümet oıtağı MHP'vi istiskal ettiğini'' savundu. YENİ NÜFUS CÜZDAMYLA TBBM ? YE BA$VURDU KavakçıFP'yi böidüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk vatandaşlığı hakkını kazanabil- mek için "hülle evlihği'' yapan FP'li Merve Kavakçf nın. elde ettiği yeni nüfus cüzdanıyla TBMM Başkanlı- ğı'na başvurarak özlük haklannın ia- de edilmesini istemesı FP'yi kanştır- dı. FP Karaman Milletvekili Zeki Ü- nal'ın. Kavakçı'nm gırişüni- neöncülük etmesi. FP Genel Başkanı Recai Kutan'ı kız- dırdı. TBMM Genel Sekre- teri Vâhit Erdem. Danıştay'da devam eden davanın sonucu- nu beklediklerini belirterek daha önce bir karar verileme- yeceğini söyledi. tzinsiz ABD >oırttaşı oldu- ğu gerekçesiyle Bakanlar Ku- rulu karanyla Türk vatandaş- lığından çıkanlan Mer\'e Kavakçı, Danıştay'a yaptığı başvurunun sonu- cunu beklemeden evhliğiyle yeniden Türk vatandaşı olduğunu belirterek milletvekili maaşı ve diğer özlük hak- lannın verilmesi ıçın TBMM Başkan- lığı'na yazılı bir başvuruda bulundu. Kavakçı adına avukatı Salim Özde- MerveKavakçı. mir imzasıyla Meclis Başkanlığı'na gönderilen yazıya. evlenme ve nüfus cüzdanlannın fotokopilerinin de ek- lendiği bildırildi. FP Karaman Mil- letvekili Zeki Ünal'ın daha önce oldu- ğu gibi Kavakçı'nın bu girişimine de öncülük etmesi FP'yi kanştırdı. Baş- vuniyla birlikte yeni bir tartışmanm gündeme gelecek olması ne- deniyle sıkıntıya düşen FP yönetımi, Kavakçı'nın girişi- mini sahiplenmedi. Kutan'm, Zeki Ünal'ın ön planda yer almasına tepki gösterdiği öğ- renildi. Kutan, Kavakçı'nın başvurusuyla ilgili olarak kendisinin bilgisinin bulun- madığını belirterek "Böyle bir niyet vardı, ancak benim bflgim yok.Başvunı yapdmış- sa Merve Hanun'm avıikabyapnuşnr. Zeki Lnal'la alakasj yok" dedi. TBMM Başkanlığı'na yapılan baş- vuruda, Kavakçı'nın milletvekiliği- nın devam ettiği öne sürülerek e\ lilik- le birlikte yeniden Türk vatandaşı ol- duğu da savunuidu ve özlük haklan- nın verilmesi gerektiği belirtildi. - Serinkanlı olmak gerekir. Zaman vermek istemiyorum. Her zaman ola- bilir. Ancak yılbaşını geçmemesi ge- rekir. İlk anda yararlanacaklanrf sayı- sı 25-26 bın civarında. - Haluk Kıra'ya af yolunu açan dü- zenleme için,"' 12 Eylül öncesine yö- nelik biradaletsizliği gıderme" gerek- çesini dile getirdinu. Chsa. daha son- ra kendi partini/ bile bu gerekçeye iti- bar etmedi... - Bu. benim kendi başıma yaptığım bir şey değıl. Daha önce hazırladığı- mız taslakta bunlar yoktu. Koalisyon ortaklannın bırtakım istekleri oldu, bir uzlaşmaya vanldı. Ben, uz- laşmaya ters düşen bir şey söylemedım. O düzenleme- nm hangi düşünceyle kabul edildiğini anlattım. Kişisel olarak, o düşüncede oldu- ğum anlamına gelmez bu sözler. O maddenin kabul edilmesindekı düşünce şuy- du: 12 Eylül öncesınde sol- cular 146. ve 125. maddeler- den yargılandılar, birden faz- la kişiyı öldürseler bile tek i- dam aldılar, ülkücüler ise bu maddelerden yargılanmadı- lar. birden fazla idam aldı- lar. - Haluk Kırcı maddesiyle ilgili kişisel görüşünüz nedir? - Kişisel görüşümü söyle- mem. - Solda. 7 kişiyi öldûrüp tek idam alan kişiler var mı? - Kahve taramalan falan yaptılar, denıvor. Kahve ta- radılar. bir idam aldılar. den- di... Şimdi de. örneğin Feh- riye Erdal 146. maddeden yargılanıyor... - Haluk Kıra'yla ilgili maddeden yararlanacak ki- şi sayısı kaç? - 52 kışı var. - Son günlerde bir de. me- murlarve diğer kamu görev- lilerinin yargılanması hak- kındaki kanun tasansı da tartışma konusu. Kamu gö- revlilerinin yargılanması nın amirierinin iznine bağlı kı- lınması eleştirüiyor.- - Eleştınlerhâksız. Bu, bir idari işlem. Keyfi olamaz. Tasanda, izin vermeye yetki- lı merci ön mceleme yaptıra- cak ve en geç 45 gün içinde bu ış tamamlanacak, deni- yor. Bu süre sonunda bir iş- lem yapılmazsa izin verilmiş sayılacak. İzin verilmezse, gerekçe gösterilmesı zorun- lu olacak. Soruşturma ızni verilmezse, şikâyetçi veya cumhuriyet başsavcıhğı iti- raz yoluna gidebilecek. Amirin izni, bir idari işlem- dır. Keyfilik söz konusu ola- maz. Memurların özel dü- zenlemeden yararlandıklan kapsam daraltılıyor. Bu, ga- yet önemli bir adımdır. ıki amacı da bağdaştınyor. Me- murlar çok kolay suç isna- dıyla karşı karşıya kalabili- yor. Buna meydan verme- mek lazım. tkinci olarak da memurlar için gereksız bir koruma zırhı olmamalı.