Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
D KASIM 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Deprem bölgesinde yıkılan binalarda sorumluluğu bulunanlann yargılanmalan sürüyor
Devletlen 200 trflyonlıık yarchmYurt Habeıieri Servisi - Devlet Baka-
nı Hasan Gemki, Sosyal Yardımlaşma
ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan bu-
güne kadar depTemzedelere aktanlan
kaynağın 24.2 trilyon liraya ulaştığını
belirterek depremzedeler için öngörû-
len karşılıksız yardım tutannın 200 tril-
yon lira olduğunu bildirdi. Depremde
birçok kişinin enkaz altında kalarak ya-
şamını yitırmesine neden olan konutla-
nn sorumlulannın davalan devam edi-
yor. Ancak Yalova'da Cumhuriyet Baş-
savcıhğı tarafından. "tedbirsizJikvedik-
katsizlik sonucıı birden fazia kişinin 51ü-
münesebebivet\ermek" suçundan hak-
lanndadava açılan Yalova Belediye Baş-
kanı Yakup Koçal ile kuzeni eski
TMMOB MimarlarOdası Yalova Şube-
sı Başkanı Metin Koçal, ilk duruşmala-
nnda tahliye edildıler.
Yalova Asliye Ceza Mahkemesi'nde
yargılanan sanıklardan Yakup Koçal,
verdiği ifadede, müteahhit olmasından
dolayı suçlandığını, ancakyaptırdığı bi-
nada denetleme ve uygulama gibi bir
sorumluluk taşımadığını savunarak be-
lediye tarafından kendisi hakkında tutu-
lan bir rapor bulunmadığını söyledi.
Koçal'm ifadesi
Marmara depreminde yıkılan bınala-
nn sorumlusunun Bayındırlık ve Iskân
Bakanlığı'na bağlı Afet Işleri Genel
Müdürlüğü ile Teknik tşler Müdürlüğü
olduğunu savunan Koçal, 1975 yılında
çıkanlan yönetmeliğe göre, yapılan bü-
tün binalarda zemın etûdü çalışması ol-
madığını, bu uygulamaya ancak 1998
yılının mayıs ayında başlandığını belirt-
ti.
Yakup Koçal'm müteahhitliğıni yap-
tığı binanın fennı sorumluluğunu yürü-
ten eskı TMMOB Mımarlar Odası Ya-
lova Şubesı Başkanı Metin Koçal da ifa-
desinde, binalarda eksik malzeme kul-
lanılmasına, projeye aykın davranılma-
sına göz yummadığını anlatırken avuka-
tı ve 1973-75 yıllannda Adapazan'nda
belediye başkanlıği yapan Meziyet Se-
vim Sözer de, Türkiye'de 1998 yılının
mayıs ayına kadar zemın etüdü çalışma-
sı yapılmadığını yineledi.
Duruşmada söz alan diğer sanık avu-
kaOan İhsan Yıküz ile Ali Güler ıse en-
kazdan alınan numunelen kabul etme-
dıler ve yıkılan binalardan sağlanan be-
ton örneklerinın sonuçlannın gerçeği
» d U d l l » | f U I U sfctemH olarak spor yapıyorlar. Depremden sonra çadırkente gelen
Uludağ Ünrversitesi Beden Eğjtimi bölümünün gönûllü öğrcncileri, depremzede çocuklara sabah sporu yapörarak. on-
lan stresten ve deprem psikolojisinden uzak tutmaya çalışüklannı bdirrtiler. Gönüllü öğrencüerden Sevda ÇiftçitteFaruk
Çakaa, çocuklann. sabah sporundan büyûk keyif aldıklannı söylediler. Kendilerinin de depremi yaşadığını ifade eden
Çiftçi ve Çakan, -Çocuklann psikoiojOerini sağlam tutmalan ve gerginliği atmalan için onlara hem spor vaptırryor,
hem de eğtendiriyoruz; böyiece, sağhkh yaşamalannı sağhyoruz" dediler.
yansıtmadığını, bu konunun uzmanlar
tarafından da doğrulandıâını söylediler.
Avukatlar, "belirli ikametgâh sahibi ol-
duklan" gerekçesiyle müvekkillerinin
tutukluluk halının kaldınlmasını talep
ederken mahkeme başkanı, sa\cının da
olumlu görüş bildirmesi üzerine Yakup
ve Metin Koçal'm tahliyesine karar ver-
dı.
Öte yandan, Yakup ve Metin Koçal' ın
cezaevinden mahkeme salonuna getiri-
lışı sırasmda görüntü almak ısteyen ba-
sınmensuplan, ölümle tehdit edildı. Es-
ki Yalovaspor Kulübü Başkanı Adnan
Kırtay ile Yalova'da tanınan Seiami Er-
soy'un da aralannda bulunduğu bir grup.
güvenlik kuvvetlerinin yanında basm
mensuplanntn görüntü almasını engel-
leyerek, "Kafanıza sıkanz, Yakrva'dan
çıİuunazsınjz" şeklinde tehditte bulun-
dular. Olay sırasında grubun hakaret ve
küfürlenne maruz kalan Mılha Muhabi-
ri Süheyla Gözdereüler'ın savcılıga şikâ-
yeti üzerine. dı|er basın mensuplannın
da ifadelenne başvuruldu.
Karaelmas Sitesi
Zonguldak'ta, deprem bölgesi Sakar-
ya'da konuşlandınlmak üzere yapımına
başlanan "Zonguldak Karaelmas Site-
si"nın prefabrike 100 konutundan 20'si-
nin monte edilmeye başlandığı bildiril-
di. Zonguldak Orman Bölge Müdürü
Osman Erenoğlu. 77 mılyar liraya mal
olacak prefabnke sıtenın tümünün yapı-
mının bu ay sonunda tamamlanacağını
belırtti.
Eğitimciler Demeği (Eğit-Der), 8 yıl-
lık kesintısız eğitimı desteklemek üze-
re başjattığı, "Her tlköğretim Okuluna
1000 Kitap" kampanyasımn 9'uncusu-
nu, bugün deprem bölgesi için yapacak.
lstanbul Devlet Opera ve Bale Mü-
dürlüğü sanatçılan ile çahşahlan, De-
ğirmendere'deki Mehmetçik Çadırken-
tı'ne 34 kolı gıyecek ve mutfak eşyası
yardımında bulundu. Erzurum Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfi Mü-
dürü Zekeriya Deniz, Marmara depremı-
nin ardından özellikle Doğu'ya olan ter-
sine göçün devam ettiğinı belirterek, Er-
zurum'a gelen depremzedelere yakacak
yardımı nedeniyle, diğer yoksullann ya-
kacak yardımımn yanya indirildiğini
söyledi.
Deniz, Erzurum'da vakfa 570 dep-
remzede ailenin yardım için müracaat-
ta bulunduğunu belirterek bu yıl toplam
2 bin 600 kişiye yanmşar ton kömür da-
ğıtıldığını söyledi. Erzurum'daki dep-
remzede ailelere aynca 25 ile 50 milyon
arasında para yardımında bulunulduğu-
nu anlatan Deniz, Atatürk Üniversite-
si'nde öğrenim gören 45 depremzede
öğrenciye de yirmişer milyon lira karşı-
lıksız burs verdiklenni bildirdi.
Polisler hakkında soruşturma
Izmıt'e geçici görevle gönderilen Is-
tanbul Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuv-
vet Şube Müdürlüğü personelinden 5
polis memuru, deprem bölgesinde va-
tandaşa kötü davrandıklan gerekçesiy-
le gözaltınaalınd!. Devriye görevi yapan
polisler. önceki gece ekmek almak için,
Bekirpaşa semtindeki bir firına girdıler.
FP Merkez tlçe Başkanı Hûseyin Kan-
ca'nın da akrabası olduğu öğrenilen fı-
nn sahibinın, "Polisehiçbirşey yok" de-
mesine sinırlenen polislerin, fınncıyla
tartışarak kendisinı tartakladıklan öne
sürüldü. Fınn sahıbinin emniyet müdür-
lüğüne baş\r
urarak şikâyette bulunması
üzenne polisler gözaltına alındı. Asayiş
şube müdürlüğüne götürülen polıs me-
murlan sorgulanmaya başladı. Polisle-
rin gözaltına alınması üzerine, birlikte
görev yaptıklan arkadaşlan da. asayiş
şubesi önünde beklemeye başladılar.
Kocaeli Emniyet Müdürü Erdinç San-
alp da 5 polis memuru hakkında, idari
ve adli soruşturma başlatıldığını bildir-
di.
GüreH tzmit'te ~
Türkiye Gazetecıler Cemıyetı (TGC)
Başkanı Nail Gfireli, Izmit bölgesinde
yayın yapan yerel gazeteler ile Izmit Bü-
yükşehir Belediye Başkanı Sefa Sir-
men'i ziyaret ederek depremin merkez
üssü Gölcük ve Değirmendere bölge-
sinde ıncelemelerde bulundu. Gürelı,
TGC Genel Sekreteri Turgay Oteayto ile
birlikte geldiğı lzmit'te, ilk olarak Ko-
caeli ve Ozgür Kocaeli gazetelerinin yö-
netıcileriyle görüşerek sorunlar hakkın-
da bilgı aldı. Gürtli ve Olcayto, daha
sonra gittikleri Gölcük ilçesinde, Göl-
cük 17 Ağustos Derneği'ni ziyaret ede-
rek kurucu başkan Ali Ydmaz'dan böl-
ge hakkında bılgi aldılar. Depremden
duyduğu üzüntüyü dile getiren Nail Gü-
reli, TGC'nın üzenne düşen bütün gö-
revleri yapmaya hazır olduğunu belirte-
rek "Depremin yaralannın sanlması
için, bütün herkesin özveriti olması
gerekiyor'' diye konuştu.
Bakan Koraydan celiskili açıklama
'Belediyeler
konut için yer
göstermiyor'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Deprem
bölgesinde yapılması
planlanan prefabnke
konutlann 30 Kasım'a
yetişıp yetişmeyeceğı
konusunda çelişkıli
açıklamalar yapan
Bayındırlık ve Iskân
Bakanı Koray Aydm, dün
TBMM'de >aptığı
konuşmada, "30 Kasım
itibamla bakanlık olarak
inşaaanı yüriittüğümüz 26
bin prefabrike konutu
bitireceğiz'' dedı. Aydın,
• Bayındırhk ve
tskân Bakanı
Koray Aydm,
prefabrike
konutlann
yapımınm
sürdüeünü
belirterek "30
Kastm'da
yaklaşık 26 bin
konutu
bitireceğiz" dedi.
deprem bölgesindeki
beledıyeleri, kalıcı
konutlann yapımı için yer
göstermemeleri nedeniyle
suçladı. TBMM Genel
Kurulu'nda dün FP
Sakarya Milletvekilı Cevat
Ayhan'ın gündem dışı
konuşmasını yanıtlayan
Bayındırlık ve Iskân
Bakanı Aydın, "Rakamlar
ortaya çıkbkça, 17 Ağustos
deprem felaketimn
boyutJarını daha iyi
anü>oruz'* dedı. Bölgedeki
en büyük problemin
bannma olduğunu belirten
Aydın. "Biz geçici bannma
konusunu önemsryoruz,
Onun için de canla başla
çahşıyoruz, 71 a>n alanda
alt>apı çahşmaiannı
sürdüriiyoruz. A>nı
Ankara'da olduğu gibi
arhapı oluştunıyonız.
Bölgedeki altyapı
çahşmalan yüzde 70
mertebesine geldi" diye
konuştu. Deprem
bölgesindeki 25 bm 862
prefabrike konutun
yapımının sürdügünü
anlatan Aydın, bunlardan
15 bin 754'ünün su
basmanının, 9 bin
979'unun da montajınm
tamamlandığmı söyledi.
Montajı biten konutlardan
bazılannın su ve elektrik
bağlantısının da yapıldığtnı
belirten Aydın şunlan
söyledi:
"Inşaflah 30 Kasım
itibamla bakanhk olarak
inşaatını yüriittüğümüz
yaklaşık 26 bin konutu
bitireceğiz. Bizim esas
hedefimiz, on binlerce
kalıcı konuttur. Bu
konuttan yapacağımız alan,
bekleyen alanlar değıL
Bötgedeki beledi\elere bize
yer gösterin dedik. Şu ana
kadar bize yer gösterebflen
belediye yoktur." Koray
Aydın, kalıcı konutlann
yapımına şubat sonu ya da
mmart ayı içınde
başlanacağını, bunlann
kasım ayı sonunda
bıtirilmesinin planlandığını
bildirdi.
Sakarya'da deprem
sonrasında içme suyu
şebekesinin zarar
gördüğünü belirten Aydm.
2.2 trilyon liralık ödenek
aynldığını ve üç ayn
fırmaya ihale edildiğini
söyledi. Aydın,
kanalızasyon sisteminin
yenilenmesinin de 32
tnlyon lira tuttuğunu,
yapım işlerinın 32 ayn
firmaya verileceğinı ve
bunlardan 18'ıninihale
ışlemınin tamalandığını
dile getirdi.
Almam^ İçişleri Bakanı Otto Schilh, dün belikopterle gittıği deprem bölgesinde ıncelemelerde bulundu ve yetkililerden bilgi aldı. (Fotoğraf: AA)
Schilfy:AB adayhğısorunlançözecek
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Almanya tçişlerı Bakanı Ot-
to Schilly, 2 günlük Ankara ziyare-
tinin ardından düzenlediği basın
toplantısında, Türkiye'nin Helsin-
ki'de AB'ye aday ülke olarak ka-
bul edilmesi durumunda. insan
haklan ve demokratikleşme ala-
nında daha yoğun isteklerle karşı
karşıya kalacağının ışaretmi verdı.
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel. Başbakan Bülent Ecevit ve
Başbakan Yardımcısı Devlet Bah-
çeH ile önceki gün görüşen Schilly,
dün helikopterle deprem bölgesıne
gıtti. Deprem bölgesindeki incele-
melerinin ardından Esenboğa Ha-
vahmanf na geçen Schilly, Alman-
ya'ya hareketinden önce bir basın
toplantısı ile ziyaretini değerlen-
dırdi.
Ankara'dakı görüşmelerde ıç
polıtika konulan ağırlıklı olmak
üzere Almanya'da y aşayan Türkler
ve Türkiye'de yaşayan Almanlann
sorunlan, suçlarla mücadele, ya-
sadışı göç ve Türkıye-AB ılişkıle-
rini ele aldıklannı kaydeden
Schilly, temaslannın dostane ve iç-
ten geçtiğinı söyledi.
Almanya'nın. Türkıye'nın
AB'ye üyelığinı kuvvetle destekle-
diğini belirten Schilly. Ankara'dan
demokrasi ve ınsan haklan konu-
lannda Kopenhag kriterlerini yeri-
ne getirmesini istedi. Schilly, son
dönemde çıkan yasalarla bu konu-
larda olumlu adımlar atıldığına işa-
ret etti.
Gazetecilerin sorularını da ya-
ya'ya kaçtıklan öne sürülen lran-
lılarla ilgili birsoruyu şöyleyanıt-
ladı:
"Bu konuyu yakmdan bilmiyo-
rum. Halen \-apilmakta olan bir so-
ruşturma varsa bunun hakkında
bilgi \ermek soruşturma açısından
çok sağlıklı değfl.
1
"
• tki günlük Türkiye ziyaretinin ardından basın
açıklaması yapan Almanya îçişleri Bakanı Ötto
Schiîly, Ankara'daki görüşmelerde daha çok iç
politika konulanmn tartışıldığmı söyledi. Son
günlerde çıkan yasalarla Türkiye'nin demokrasi ve
insan haklan konulannda olumlu adımlar attığmı
belirten Schilly, Ankara'dan Kopenhag kriterlerini
yerine getirmesini istedi.
nıtlayan Schilh/. görüşmelerde Ab-
dullah Ocalan'ın iadesi ve Alman-
ya'dan Türkiye'ye tank satışı gibi
konulann ele alınmadığını söyledi.
YalçınÖzbey'in iadesi konusunun
bugün (dün) Berlin'de başlayan ve
Türk yurttaşlann Almanya'ya ia-
desinin ele alındığı uzmanlar ara-
sı toplantıda görüşüldüğünü kay-
deden Schilly, gazetemiz yazan
Ahmet Taner Kışlalı'ya düzenle-
nen suikasta kanştıklan ve Alman-
Konuk bakan, ülkesmde faali-
yette bulunan PKK gibi yasadışı
örgütler için ne gibi önlemler alın-
dığının sorulması üzenne de, "Bu
örgütlerden sadece Türkij'e değü,
biz de rahatsızız. PKK bizde de fa-
ali> etleri > asakJanmış bir örgüttür.
Suç işlediğinden şüphe ettigimi? P-
KK"liler hakkında soruşturma y ü-
rütülmektedir. Başka örgütlenme-
ler de var. Bunlar arasında Kap-
lancılar örgütü de var. Kaplancıla-
nn lideri hakkındaki da>u, yüksek
mahkemede ve kendisi de gözaltın-
da" dedı.
Deprem bölgesindeki gördükle-
rinden derinden etkılendığini kay-
deden Schilly, "Bu hasann gkkril-
mesi büvük çaba istiyor, bu büyük
masraf demektir. AB aranhğıyla
mali yardınun devam etmesi için
çahşıyoruz. Bu yardım kapsamlı ve
hacim olarak bü> ük olmaüdır" di-
ye konuştu.
Almanya'da radikal sağın yük-
selişi ve Türklerin endişesi ile ilgi-
li bir soruyu ise Schilly, "Yabancı-
lar alevhine tezfcr savunan ve bu
yönde suç işleyen aşın sağcdar, Tür-
kiye'de olduğu gibi maalesef bizde
de var. Ancak, Almanlann çok bü-
yük bir çoğunluğu Türkleri ve >•»-
bancılan menınunivetle kabul et-
mektedirier. Biz, \lman\a'da ya-
şayan insanlann topluma entegre
olmalan için büyük çaba göster-
mekteyiz. lki tarafın istekli olması,
çaba göstermesi çok önemli. Örne-
ğin dilin öğrenilmesi önemli husus.
Biz Idmseden Almanca öğrenirken
Türkçeyi unutmasını beklemiyo-
ruz. Bi/ başka dillere de sa>gıbyız.
Başka dilin konuşulnıasını \asakla-
mıyoruz" diyerek yanıtladı.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Bir DiktatöreSaygılar!
Bugün 10 Kasım.
Köşemin -Atatürk gerçeğine ışık tutacak- iki
konuğu var: Birisi bızden, birisi dışardan.
Birisi, dünyaca ünlü siyaset bılimcı Prof. Mauri-
ce Duverger Ötekısi ise, yaşamı boyunca Mus-
tafa Kemal'e karşı savaşım vermiş solcu bir ya-
zar Zekeriya Sertel.
Birisi olayı, bilımın ışığındadeğerlendiriyor. Öte-
kisi de aklın.. Kemalizme yönelik akıl ve bilim dışı
değerlendirmelerin gerçek nrtelıği, belki -böyte-
ce- daha iyi anlaşılır diye düşundüm..
• • •
"Atatürk'ün ölümü, geniş halk kitleleri arasında
derin birkederyaratmıştı. Memleketin yüreği dur-
muştu. Halkın Atatürk'ü ne kadar sevdiği şimdi
daha iyi belli oluyordu."
Zekeriya Sertel, anılannda önce bu manzarayı
çiziyor. Sonra da geçmişe yönelik bir özeleştiri ya-
pıyor
"Vicdanımla bir hesaplaşma yapmak gereğini
duydum. Sağlığında biz bu adama karşı hürriyet
ve demokrasi savaşı yapmıştık. O'nun hareketle-
rini diktatörce buluyorduk.. Ağaçlan görûyorduk,
ama ormant bütün büyüklüğüyle göremiyorduk...
Halife ve padişahtan yana olanlar O 'na cephe al-
mışlardı. Ittihatçılar O'na karşı suıkast düzenlemiş-
lerdi. Emperyalistler de memleket ıçinde isyanlar
çıkarmışlardı. Istanbul'da bütün halifeci, padişah-
çı ve gerici basın, Atatürk'e karşı yaylım ateşi aç-
mıştı. Bütün bu koşullar içinde hürriyet ve de-
mokrasi gelişebilir miydi?"
Bütün bu olumsuz ortama karşın, acaba Atatürk
bir diktatör müydü? Sertel, bu sorunun yanrtını da
veriyor:
Kışı yönetiminden çok meclis egemenliğine,
yani halk egemenliğine önem verdi. Bütün koşul-
lar O'nun Doğulu bir diktatör olmasına elverişliy-
di. Fakat, asker olmasına rağmen, yumuşak, se-
vimli ve akıllı bir otorite kurdu. Bu otorite dikta-
töriükte olduğu gibi korkuya değil, sevgiye daya-
ntyordu... Günün koşullannın eh/erdiğiölçüde hür
bir rejim kurdu. Biz eleştirilerimizi özgürce yapa-
bildik. Nâzım HikmetendevrimcişiirieriniO'nun
döneminde yazdı."
Sertel, yaşamının son dönemlerinde Atatürk'ü
şöyle değerlendiriyordu:
"Bugün memlekette itericı kuvvetler Atatürk il-
kelerine dayanarak savaşabilıyoriar. Onun için
Atatürk dün de büyüktü, bugün de büyüktür, ya-
nn da büyük olacaktır. Biz, uğrunda savaştığımız
özgürlüğe de, demokrasıye de ancak O'nun aç-
tığı yoldan ulaşabiliriz."
•••
Sertel, Atatürk öncesini, Atatürk'ü, Atatürk son-
rasını yaşamış. Sonuçlar çıkarmış... Duygulann
yerini aklın aldığı biryaşam döneminde, tarihe kar-
şı tanıklık görevini yerine getiriyor...
Prof. Maurice Duverger ise bir "siyasal rejimler"
uzmanı. Aynntılar ıçinde kaybolup ormanı göreme-
mesi olanaksız.
incelediği somut venlerden yola çıkarak -yapıt-
lannda özel bir önem verdiği- Kemalizmi hak etti-
ği yere oturtuyor
"Kemalist tekpartınin birinci özelliği, demokra-
tik bir ideolojiye sahip bulunmasıydı. Tekpartinin
şefleri için ideal, çoğulculuktu... Musfafa Kemal'in
siyasal rejimi, çoğulculuğun üstün bir değer ol-
duğunu kabul ediyor ve çoğulcu bir devlet felse-
fesi içinde işleviniyerinegetiriyordu. Üstelik, Türk
tek partisinin, yapısal açıdan da totaliteriikle hiç-
birilgısi yoktu."
Yani Duverger'ye göre, Kemalizm demokratik
bir ıdeoloji. Kemalist tek parti de, oldukçademok-
ratik biryapıya sahıp... Peki, bütün bunlara karşın
Atatürk yönetimi bir diktatörlük müydü?
Duverger, bu sorunun yanrtını veımeden önce,
Kemalist devrimin özünde neleryaptığını sıralıyor:
Geleneksel soylu sınıfın yenne, halktan gelen ye-
ni bir seçkin kesimi geçirmek. Eski toplumsal eşit-
sizliklerin yerine, belli bir toplumsal eşitlik getir-
mek..
Ve hükmünü venyor "Yeni rejim, eskiye göre
daha demokratikti!"
Atatürk döneminde niçin demokrasinin tüm ku-
rum ve kurallan yoktu?
Olamazdı da, onun için..
Fransız devriminden yanm yüzyıl sonra bile,
Fransız işçisinin oy hakkı var mıydı? Amerikan
devriminden bir buçuk yüzyıl sonra bile, ABD'de
ırklar arasında tam bir hukuksal eşitlik sağlanmış
mıydı?
Atatürk bir ortaçağ toplumundan yola çıktı.
Cumhuriyeti kurduktan sonra 15 yıl yaşadı. Ve
sınıf-cinsıyet-ırk-din aynmı olmadan, tümyurttaş-
lar arasında "hukuksal eşitiiği", o inanılmaz kısa
süreye sığdırdı..
Bilim her olguyu "kendi koşullan içinde" deger-
lendirir.
Atatürk yönetimi, kendi koşullan içinde, ola-
bilecek "en demokratik" yönetimdi. Ve bu açıdan,
Türkiye'nin bugünküyönetiminden "daha demok-
ratiky.
Ölümünün 55. yıldönümünde.. Sağdan ve
"so/"(!)dan en aşağılık saldınlann üzerinde yoğun-
laştığı bir "diktatörü"(\), en içten saygı ve sev-
gilerimle anıyorum...
(Cumhuriyet, 10 Kasım 1933)
CEKÜL
'Dünyanın ölümüne
doğru yürüyorlar'
tstanbul Haber Servisi
- Çevre ve Kültür Değer-
lerini Koruma ve Tanıtma
Vakfı(ÇEKÜL)Yönetim
Kurulu Başkanı Prof. Dr.
Metin Sözen. "Bütün ül-
ke insanlan omuz omuza
verip dünyanın ölümüne
doğru yürüyor" dedi.
ÇEKÜL; çe\Te sorun-
iannailışkın verilerinde-
ğerlendinlmesi, temel
kavramların ırdelenmesı
ve tartışılması amacıyla
önceki gün medya men-
suplanna yönelik olarak
"Çevre Değerieri ve İnsan
Ahlakı" konulubırsemı-
nerdüzenledı. Semınerde
konuşan Metin Sözen, or-
manlann. Tahkim Yasa-
sı'na göre yurtdışından
gelecek özel girişim tara-
fından değil, dünyadaki
gelişmeleri takip eden
devlet tarafından yönetıl-
mesi gerektiğini belirtti.
Sözen. Türkiye'de örgüt-
lü. sendikalı toplum oluş-
turulmayıp kooperatifler
aktif hale getirilmediği
sürece çevre sorunlanmn
cözülemeyeceğinı kay-
detti. Sözen, yeni dünya
düzeninın savunduğu da-
ha çok pazar ve üretim
anlayışının, çevre kirlili-
ğinin artmasına yol açtı-
ğını belirterek "tdeolojiye
da\anmayan çevrecilik,
yüksek üretim-rüketim cı-
tasında paylaşım değil, ih-
tiyaç duyulacak çıtada
payiaşımdır" dedi.