18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 KASIM 199S ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA JvLJJ-iJ. UJK. [email protected] 15 ALLEGRO -•--». <.» ... -• --» » • " • EVİN İLYASOĞLU varItalya'nın Toskına bölgesinde bir yol- cıüuk yaptık geçoı hafta. Sanat tarihin- . de Rönesans'ın heşiği olan bu bölgeyi mimanndan ressatıına, edebiyatçısından yontucusuna dek hayranlıkla izliyorsu- r ._ nuz. Üzüm bağlan ve tepelerine kondu- rulmus şatoianyla doğal görünümü bü- -- yüleyici. En küçükkasabadan en görkem- - likentedekortaçajıngizemini, rönesan- sın yasama sevincini, barok ustalannın .- incelikli sanatlannı görûyorsunuz. Mü- zik dünyasının röıesansı ise diğer sanat ' dallangibiltah/a'dadeğildeBurgonya'da başlamış, ancak yjıe bu verimli toprak- . larda boy atmış. Müziği dinsel ağırlık- ' - tan dünyasal coşkuya kavuşturan Altın- ".- çağ, Italya'nın ö:ellikle bu yöresinde .- dolu dizgîn yaşanmış. Verona'dan baş- •_ layan yolculuğurruz Venedik, Floransa, - Pisa, Sıena yoluyla Roma'ya vanyor. Verona, Romeo-Jülyet'in kenti. Şu sı- ralarda Verona Arena'sında teknoloji harikası dev opera dekorlannın etkisi dılden dile anlatılıyor. Bu arenada Ley- la Gencer'in Amelia, Aida, Norma, Le- onora rollerindekisesi de hâlâ yankıla- nıyor. Venedik, mûzik tarihinin önemli ya- pı taşlannı bağnrda beslemış. Müzik rönesansını Burgonya'dan ltalya'ya ta- şıyan Franko- Flarıan bestecilerolmuş. Örneğin Belçikalı Adrian Vvillaert 1527'de Venedik'ıeki San Marko Ka- tedrali'nin koro şefı olarak "yeniden do- ğuş" esintisini getirmış. Böylece Vene- dik, ticarette ve diğer sanat dallannda ol- duğu gibi müziktede 16. yûzyılın göz- bebeği. San Markc'dan kimler yetişme- mişküGabrieli'Ieı, Monteverdi, Caval- li, Vlvaldi... Bunlır aynı zamanda ilk operalann ve madrigallerin bestecileri. Dinsel müzik kadtr dünyasal müziğin, insan sesi kadar çalgılann sırlannı keş- fetmiş sanatçılar. Bırok dönemde Vival- di gibi Albinoni, Porpora ve daha nice ünlüyü yetiştirmiş Venedik. Kızıl sakal- lı papaz Vivaldi, yetim kızlar yurdunda (Ospedale della Pieta) kurduğu orkest- ra ile bütün Avrupa'nın dikkatini çek- miş. O melekleri ardıran genç kızlaror- kestrasını 1704-1740 arasında çalıştır- mış. Çocuklann yeteneklerine göre so- lolar yazmış. Böylece bestecinin nice konçertosu bu dönemde ortaya çıkmış. Pieta'ya girdiğimizde genç bir Barok Orkestrası Vivaldi'nin Dört Mevsimi'nin provasını yapmaktaydı. Keman değil, flüt solosu ile! Onun çalıştığı, yıllarını • Verona'dan başlayan yolculuğumuz Venedik, Floransa, Pisa, Siena yoluyla Roma'ya vanyor. Şu sıralarda Verona Arena'sında dev opera dekorlannın etkisi anlatılıyor. Bu arenada Leyla Gencer'in Amelia, Aida, Norma, Leonora rollerindeki sesi de hâlâ yankılanıyor. FenreTrvatrosuvangraiahasargörrnüştu. verdiği duvarlann içinde büyüleyiciydi bu provaya tanık olmak. Sonra arka so- kağa uzandık ve yetimhanenin binala- nnı bulduk. Venedik'teki ilk opera evi La Fenice 1792'de açılmış ve tarihin ilk operalan burada sahnelenmiş. Verdi, La Travi- ata'yı burası için bestelemiş. Yirminci yüzyılda nice operanın ilk temsili bu sahnede yer almış. Örneğin Britten'ın "Venedik'te Ölüm" başlıklı yapıtı gi- bi... Stravinski ve Diyagilef bu opera için temsiller üretmişler ve ne rastlantı ki her ikisi de Venedik'te yan yana gö- mülmüşler. Richard Wagner de Vene- dik'te ölmüş 1883'te! Çağımızın öncü bestecilerinden Luigi Nono da Vene- dik'te doğup, bu kentte ölmüş. Sonra- dan yanan La Fenice'nin yeniden yapı- lanması için 1996'dan bu yana tüm ope- ra dünyası el ele vermiş. Şimdilerde de- vasa bir çadınn içinde yer alan temsil- lerle halk operasız bırakılmamış durum- da. Ve şu sırada Çek besteci Janacek'in Kurnaz Tilkicik adlı yapıtı sergileniyor. La Fenice'de Leyla Gencer'in Lucrezia, Lucia. Mackbeth, Medea'sı ve daha ni- ce anılan duruyor. Ferrara'dan geçerek Floransa'ya doğ- ru iniyoruz. Şu katil besteci Carlo Ge- sualdo'yu anımsamamak olur mu? Ve- nosa prensi Gesualdo. 1590 yılında ka- nsını, onun sevgilisini ve sevgilisinden doğduğuna inandığı kızını birarada öl- düriip Ferrara'daki şatosuna çekilmiş. Madrigallerindeki dramatik anlatım, kromatik geçitler çağınm çok ötesinde- ki özellikler. Madrigallerin karabasan dolu sözcükleri ise onun katliamlannı ele veriyor: "Şarkısöyleyin, mutlu olun/ağ- larken ve iç çekerken ben./ gözyaşlanm- da boguluyorum./ Heyhat, zavallı yüre- ğim, / Bir tek acı çeksin diye doğmuş! / Ağla,ağla ki yenik düşsün / gözyaşlann- dan kadınım, / gör onlan bir daha on- da." Pisa yolunda Arezzo'ya sapak var. Hani şu ilk nota dizgesini bulan rahip Guidod'Arezzo'nun kenti. Katedralde- ki koro çocuklanna ezberletmek için dualann ilk hecelerini parmaklanna ya- zan! Ve bir başka sapak Palestrina'ya. Hani şu bağnaz kiliseye başkaldınp po- lifoni 'nin sadece bir teknik olduğunu, du- alann dinsel içeriğini bozmayacağını kanjtlamak için 6 sesli ilahiler yazan besteci Giovanni da Palestrina'nın ken- ti. Siena, tüm ortaçağ görkemi ile ayak- ta duran ender kentlerden birisi. Piazza del Campo ve o görkemli katedrali in- sanın üstünde günlerce süren etkiler bı- rakıyor. Siena'ya vardığımız gün Aziz- ler Günüydü. Tüm kiliselerde ayinler vardı, çeşitli tonlarda çanlar çalınıyor- du. Yüzyıllar öncesinin sesleriyle haşır neşirolduk. Siena'daGürer Aykal, Ren- gim Gökmen gibi orkestra şeflerimiz eğitim görmüş, sopranomuz Zehra Yıl- dız, "Ettora Bastianini Şan Yanşma- sTnda gümüş madalya kazanmıştı. Ve Floransa, kaç kez görseniz de do- yamayacağınız bir kent. Maggio Musi- cale Festivali'nin kaç kez açılışını yap- mış burada Leyla Gencer. Cristofori, pi- yanoyu ilk kez bu kentte 1709'da Me- dici Sarayı'nda icat etmış. Adına da "forte (güçlü) ve piano (yumuşak) sesle- ri duyuran klavsen" demiş. İlk opera 1600 başında Peri ve Caccinni'nin or- tak bestesi olarak bir Medici düğünü için burada bestelenmiş ve oynanmış. İlk pastroral şiirler Floransa'da yazılmış. Şimdi çağımiza yön veren önemli bes- teciler de Floransa'da yaşıyor, örneğin Luciano Berio (1925) gibi. ltalya, antik çağlardan günümüze dek müziğin herdalında öncü olmuş. Bu kı- sacıkgezi sırasındabileherköşesinden seslenen müziksel anılaretkileciydi. e-mail: evini(« boun.edu.tr 'Tuncay Yümaz arük olgunluk aşamasında' ÖNDERKÜTAHYALI tZMİR-Büyük Atatürk,eylemleriyledünyayı şaşırt- tı; ama söylevleri ve demeçleri, yaptığı güzel işlerle ay- nı önemdedir. Değindiği konular arasında müziğin de bulunması. onun dünya büyükleri arasındaki yerini da- ha da saygınlaştınr. *Bir ulusun yeni değisikliğinde <ü- çü, musikidc degişikliği alabilmesi, kavTayabiImesidirr dedığı zaman, 20'nci yüz- yılın sonunda bile dünya müzikçilerini bu sanatla il- gili sorunlar üzerinde dü- şünmeye çağırmış olur. Öy- le ise her 10 Kasım günü, Atatürk'ün aramızdan aynl- masından sonra müzikte alı- nan yolun bize sunduğu gü- zelliklerle mutlu olmamız için eşsiz bir firsattır. Sözünü edeceğim ilk gü- zelliği, Atatürk'ün çocuk- lan olan gençler getirdi. DEÜ Devlet Konservatu- van'ndan sekiz öğrenci, Bremen Uluslararası Genç- lik Senfoni Orkestrası'na çagnldı. 20. kuruluş yılını kutlayan BOkişilikorkest- raya 15-18 yaş arası genç- ler alınmaktadır. Bizden şu öğrencilerkatıldı: trdePej- nirci (1. keman), Orcan Ruhsdmaıı (2. keman), G- han Zabunoğlu (viyola), Öziem Gürso> (Viyolon- sel), Anıl Edebale (kontra- bas), Selin Çehreü (2. fa- got), Serhat Çalışkan (3. korno), Ali Llusoy (2. trom- bon). Bremen Müzik Oku- lu Müdürü Heiner Buhl- mann yönetimindekı orkestra prova niteliği taşıyan ilk dinletisini 29 Ekim akşamı Bremerhaven'de verdi. Asıl dinleti ise 30 Ekim 'de Bremen'de gerçekleşti. St. Peters- burg Konservatuvan'ndan piyanist Elena Porokhina, Grieg konçerto ile dinletinin solocusuydu. Aynca P.I. Çaykovski'ninmiminör5. Senfonisi'yleBremen'liba- yan besteci Siegred Ernst'in "Peace Now" (Şimdi Ba- nş) başlıklı yapıtı seslendirildi. Gençlerimizi Almanya'ya götüren Ön. Gör. Sayın Mehmet Aktuğ'un anlattığına göre Buhlmann yaylı çalgı öğrencilerimizi ön rahlele- re oturtmuştu. Ofleme çalgı sanatçı adaylanmız da yü- zümüzü ağarttı. 30 Ekim dinletisinden yapılacak CD, onlann bu deneyimüıi aynı zamanda değerli bir anıyla süsleyecektir. Işte size günlük kaygılan geride bırakan bir güzellik. Geçen hafatnın önemli sanat olaylanndan biri de son aylarda büyük atılım yapan değerli kemancımız Tun- cay Yümaz'ın Elhamra'da verdiği resitaldi. Sanatçıyapi- yanoda Robert Markham eşlik etti. Fransız, Alman ve İtalyan Kültür Merkezlerinin işbirliği ile düzenlenen resitalin geliri depremzedelere bağışlandı. lzmir'deki müzikçi dostlann, ilgilerini esirgeyerek kendisine haksızlık ettiği resitalinde Yümaz, barok coş- kusunu doruğa çıkaran bir Veracini sonat ve romantik duygusallığı olağanüstü boyutlara vardıran bir Cesar Franck sonat yorumuyla bizi mutlu kıldı. Aynca Vieni- avvski'nin u Lİgende"ını, J. Brahms'ın 1 ve 2 sayıh Ma- car Danslannı ve J. Massenet'nin "Thais" operasından uyarlanan "Meditatioıı''unu çaldı. Çetin bir çalışma evresi geçiren Tuncay Yılmaz, ar- tık olgunluk aşamasında- dır. İçinde yaşadığı dost- luk ve duygu dolu dünya- yı, çalgısına başanyla yan- sıtıyor. Romantik coşku onun sanatçılığını belirle- yen en önemli etmendir; ama tekniğinde de pürüz ve kusur yok. Resitalin baş- ka bir özelliği de sanatçı- ya eşlik eden Robert Mark- ham'ın usta müzikçiliği idi; dolgun ve doyurucu piya- no tonuyla Tuncay'm yoru- muna renk kattı. Özellikle sonatlardaki birliktelik hay- ranlık vericiydi. Bu resital sayesinde Tun- cay Yılmaz'ın piyasaya ye- ni sunulan CD'sini de tanı- dık. Mediamusicus'un çı- kardığı 70 dakikalık ya- pımdı Yılmaz ve Markham, Franck ile E. Elgar'ın ke- man-piyano sonatlannı ses- lendiriyorlar. Aynca Kreis- ler'in "Iiebedied''ini, Mas- senet'nin *Meditation''unu ve Brezilya'lı besteci Viei- ra'nın Yılmaz için yazdığıTuncay Yümaz'ın yeni albümü piyasaya çıkü. "Novelet"ini dinliyoruz. Kayıt son derece doğal ve canlı; benim tek itirazım. pi- yano sesinin geriden gelmesidir. Özellikle sonatlarda bu çalgının müziğe katkısını işitme gereksinimini duyuyo- ruz. Öte yandan Vieira'nın Novelet'i Yeni Klasikçi- lik'ten yola çıkan fakat çağımıza da açık bir parça, Yıl- maz burada romantik duygusallığı bırakıp gerçekçi dav- ranıyor. CD'yi herkese salıkveririm; tnternet adresi: www. Mediamusicus.com IZDSO'nın geçen haftaki dinletisinde orkestrayı Er- der Sakpınar yönetti. Viyolonselci François Guye, El- gar'ın op. 85 mi minör konçertosuyla bize mutluluk verdi. Guye her yönden usta bir sanatçı. Ikinci yannın konusu Romeo ile Juliette'in serüveniydi. Önce Prokof- yef'in bu bahtsız öyküyü işleyen balesinden 2. süit ses- lendirildi. Bence yoruma biraz daha özen gösterilme- liydi. Son olarak dinlediğimiz P.I. Çaykovski'nin Ro- meo ile Juliette Fantezi Uvertürü'nde ise Sakpınar sa- londa büyük heyecan ve coşku yarattı. Yukanda küçük bir kesitini sunduğumuz güzellikle- rin tümünü Atatürk'e borçluyuz. Her şeye onun göster- diği yoldan giderek ulaştık. Rahat uyu aziz Atam! 4. Uluslararası Mlstlk Müzik Festlvall CRR'de Tuva ve Aşkenazi özgün müzikleri konseriKültür Servki-Cemal Re- şit Rey Konser Salonu'nda gerçekleştinlen 4.L1uslara- rası Mistik Müzik Festiva- B'nin bu akşamki konuğu Tu- va Ensemble. Kuzey Rus- ya'daki Tuva bölgesinde ya- şayan beş sanatçıdan oluşan grup saat 19.00'da sahneye çıkacak. Topluluk VTadimir Mongush (vokal, toshpulur. khomus), Boris Mongush (ıgil ve khomus), AJdyn-Ool Sevec (limbi ve khomus). Nedajda Kuuiar (vokal) ve Rada Cha- kar'dan (yorumcu) oluşuyor. Amerikan yerlilerinin kö- keni olduğu düşünülen Tuva bölgesi, dünyada aynı anda çift sesle şarkı söyleme yete- neğine ve tekniğine sahip sa- natçılann bulunduğu bir yö- re. On farklı stilde şarkı söy- leyebilen Tuvalılar, bu stil- lerden beşini yaygın olarak kullanıyorlar. Örneğin 'kargyraa' denilen tarzda uzun nefesler alınıyor ve ko- nuşma sesleriyle şarkı söyle- niyor. Bir diğer tarz olan 'sygit'te flüt ya da ıslık sesi- ni andıran seslerle yüksek tonda şarkı söyleniyor. 'Khö- ömei', daha çok at ve deve sırtlannda yapılan uzun seya- hatlerde ortaya çıkan, son za- B. Kahaa, Aşkenazi Musevi müziğinden örneklerverecek. manlara dek yalnızca erkek- lerin kullandığı, din ve doğa ile ilişkisi bulunan bir şarkı söyleme sanarı. Tuvalı ses sa- natçılan tüm bu teknikleri kullanırken altıncı perdeden on ikinci perdeye kadar olan doğuşkanlan çıkarabiliyor- lar. Mistik Müzik Festivali çer- çevesinde yann yine aynı sa- atte Aşkenazi Musevilerinin geleneksel müziğini tanıma olanağını bulacagız. Sahne sanatlan tasanmcısı Bente Kahan ın solist olarak yer al- dığı konserde Dariusz Svrâıo- ga (akordeon. piyano), Minıs- lax Kuzniak (keman, man- dolin), Georg Mkhad Reiss (klarnet, saksofon ve taroga- ta) ve Adam Cegielsk (bas) de yer alacak. Bente Kahan'ın sanatsal kariyerinde izlediği yol, için- de yetişmiş olduğu Aşkena- zi kültürünün müzik gelene- ğine dayanıyor. Âtatürk, operalarla amlacak Küttür Servia - Yaşamı boyunca çoksesli müziğin ürünlerini, opera eserlerini büyük bir ilgiyle izleyen Mustafa Kemal Atatürk. ölümünün 61. yıldönümü olan bugün en sevdiği yapıtlann seslendirileceği özel bir konserle anılacak. Devlet Opera ve Balesi 'Atatürk'ün Anısına Operalarda Sepaeler' adlı bir konser gerçekleştirecek. Konserde de Ata'nın en sevdiği opera olan 'Tosca* ile Sofya'da askeri ateşe iken ilk kez büyük bir ilgiyle dinlediği 'Carmen Operası'ndan bölümler seslendirilecek. Orkestrayı şef Bujor Hoinic'in yöneteceği konserde, Nilgün Akkerman. Hakan Aysev. Sabri Karabudak. Pekin Kırgız, Oylnn PirolB ve Gölge Şckeramber sahneye çıkacak Özel konserde Puccmi'nin Tosca, Bizet'in Carmen operalannm yam sıra Verdi'nin 'La Tra\iala', 'Macbetb've 'Nabucco*, Puceini'nin *Manon Lescaut' Sainl Saensın 'Samsonet Dalüa' Beiiini'nin 'Norma' ve Mascagni' nin 'Caveüeria Rusticana' operalanndan bölümler ile Adnan Saygun'un Yunus F.mre ve 'Bozlak' adlı yapıtlan seslendirilecek. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Hasan Hüscyin Akbuiut konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada Devlet Opera ve Balesi'nin Atatürk ve Cumhuriyet düşüncesinin eseri oldufunu hatırlatırken Mustafa Kemal Atatürk'ün çoksesli müziğe verdiği önemin çağdaş sanat kurumlannın temeüni atmaşıyla görüldüğünü belirtti. Çankaya Köşkü'nde verildi Demirel 'den sanata ödill Kültür Servişi - Cum- hurbaşkanlığı 1999 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, tiyatro yazan Tür- gırtÖzakman. Klasik Türk müziği sanatçısı Nevzat Atl^ ve orkestra şefi Ren- gim Gökmen'e verildi. Çankaya Köşkü'nde ya- pılan törene, Cumhurbaş- kanı Sükynıaıı Demirel ile birlikte Kültür Bakanı İs- temihan Talay ve çok sa- yıda sanatçı katıldı. Cumhurbaşkanı Demi- rel, mılletlerin kalkınmış- lık ve uygarlık seviyesi- nin, kültür ile sanata yap- tıklan katkılariaölçülebi- leceğini söyledi. Ödül ka- zanan Özakman, Gökmen ile Atlığ'ı tebrik eden ve "Sanatçüar müstesna kişi- lerdir, toplumdan itibar, 3- tifat ve destek görmeleri lazundır" diyen Demirel, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Ödülü'nü 1995 yılında bu nedenle ihdas et- tiğini belirtti. Dünya ban- şını evrenselleştirebilme ve edebileştirebılme gay- retlerinin, birevTensel kül- türün yaratılmasını da zo- runlu kıldığını vurgulayan Demirel, "ÇağdaşTürki- ye yalnız kendi küHüriinü muhaiaza edecekdeğfl. onu zenginleştirecek ve e\7ien- sd kültüre katkıda buluna- caknr. Bu, milli kültüriin yozlaşması değü,diğer kül- türierie uzlaşması olacak- ûr" dedi. 21 "inci yûzyılın "kültür vesanat asn" ola- cağını kaydeden Demirel. Türkıye'nin her alanda ge- lişeceğini. eğitim. kültür ve sanattaki gelişmelerin ise diğer gelişmelerin ön sırasında yeralacağını be- lirtti. Demirel, daha sonra 1999 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü kazanan tiyatro yazan Turgut Özak- man ve klasik müzik sanat- çısı Nevzat Atlığ'a ödül- lerini verdi. Orkestra şefı Rengim Gökmen'in ABD'de bulunması nede- niyle, ödülünü eşi Feza Gökmen, Cumhurbaşka- nı'nınelinden aldı. lUesnn Kazankaya görevden alındı • Kültür Servisi- Istanbul Devlet Tiyatrosu Müdürü Nesrin Kazankaya görevinden alındı. Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Lemi Bılgin'in görevden alınmasının ardından vekâleten görevi yürüten Rahmi Dilligil, repertuvardan sonra yönetimde de kendi isteği doğrultusunda çalışmaya başladı. 'The Bone CoHector'm başansı • KüHür Servisi - Denzel VVashington ile Angeline Jolie'nin başrollerini paylaştıklan 'The Bone Collector' hafta sonunda Amerika'daki sinemalarda en çok izlenen film oldu. 17.2 milyon dolarlık hasılat yapan gerilim türündeki filmi, 8 milyon dolarla komedi niteliğindeki 'The Bachelor' ve 7.8 milyon dolarla 'House on Haunted Hill' izledi. Russel Crovve ile Al Pacino'nun rol aldıklan 'The Insider' adlı film ise beklenen ilgiyı göremedi. Dsmanlı GSkkuşağmda Yolcuk*' • Kültür Servisi - Yapı Kredi Kültür Merkezi, sanatseverleri 'Oşmanlı Gökkuşağında Yolculuk' başlığı altında iki ayn sergiyle buluşturuyor: 'Biçinv'Biçem Örnekleriyle Osmanlı Sanatı' ve 'Osmanlı Esiniyle Türk Sanatı.' 25 Aralık'a kadar sürecek olan Vedat Nedim Tör Müzesi'ndeki ilk sergide Osmanlı sanatı hattan edebıyata, minyatürden müziğe, mimariden zanaata uzanan bir yelpazede biçim/ biçem örnekleriyle irdelenirken sanatın gelişimi de kronolojik olarak veriliyor. Özel koleksiyonerlerin koleksiyonlanndan derlenen yapıtlarla oluşturulan sergide bilgi panolannın yam sıra Osmanlı mimarisini konu alan bir projeksiyon gösterisi de yer alıyor. 'Osmanlı Esiniyle Türk Sanatı' sergisi Osmanlıdan esinlenen günümüz Türk sanatçılannın yapıtlannı tematik başlıklar altında izletmeyi amaçlıyor. 27 Kasım'a kadar Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nde izlenebilecek olan sergide Adnan Çoker, Sabri Berkel, Cihat Burak, Yüksel Arslan, Komet, Oya Katoğlu, Murat Morova, Ömer Uluç gibi sanatçılann yapıtlan yer alıyor. 1252 47 00) Hatay Şiir Ödühi'ne katılniak için son tarih 30 Kasım • KüHür Servisi - Yazarlann ve sanatçılann mekânı olarak bilinen Hatay Restaurant'ın kuruluşunun otuzuncu yılında 'Hatay Şiir Ödülü' yanşmasının üçüncüsü düzenleniyor. Otuz yaşını aşmamış tüm amatör ve profesyonel şairlere açık olan yanşmanın son katılma tarihi 30 Kasım. Genç yetenekleri şıire özendirmeyi amaçlayan yanşmada ödül sahibi. Egemen Berköz, Eray Canberk. Aydın Hatipoğlu, Mustafa Öneş ve Tuğrul Tanyol'dan oluşan seçici kurul tarafından belirlenecek. Katılmak ısteyenler, kitap oylumundaki bir şiir dosyasını, aynntılı bir özgeçmiş yazısıyla birlikte 6 nüsha halinde 'Hatay Restaurant. Bağdat Caddesi, No: 526, Bostancı- Istanbul' adresine gönderebilecekler. KİTAP FUARPNDA BUGÜN A SALONU • 1330-14J0 - Cemal Kırta>. 'Atatürk, Öncesi ve Sonrası' konulu bir konferans verecek. • 1430-16.00 - Cengiz Bektaş'ın yöneteceği Türk Aydınlanmacılrğı'nınÖncüsü HasanÂliNücel' konulu panele Talip Apaydın ve Konur Ertop katılacak. • 16.00-18.00 - Fethi Naci, Erdal Öz, Banş Pirhasan ve Şule Torun 'Mustafa Kemal Ağaoğlu' üzerine sövleşecekler. • 18.00-20.00 - Bülent Tanör'ün yöneteceği '21. Yûzyılın Eşiğinde Nasıl Bir Anayasa İstivoruz" konulu panele Bülent Tanör, Erdoğan Teziç ve Server Tanilli katılacak. B SALONU • 15.00-1630 - Nezihe Meriç, 'Bir Zamanlar O da ÇcKuktu' konulu bir konferans verecek. • 18.00-20.00- Türkiye'deAvdınlanmanın Geçmişi ve Geleceği' konulu paneli Yılmaz Yeşildag yönetecek. Konuşmacılar ise Öner Yağcı ve Mahmut MakaL CKK ? DE İMZA GÜNLERİ • Adnan Binyazarsaat 14.00-15.30, Server Tanilli 16.00-17.30, Konur Ertop 18.00-19.30, Şükran Kurdakul 18.00-19.30 saatleri arasında kitaplannı imzalayacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle