Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8EKİM1999CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN ALISIRMEN Ecevifin Mantık Hatası Başbakan Ecevit'in Ankara Başkent Üniversi- tesi'nin açılışında yaptığı konuşma ilginç. Geliş- miş demokrasilerde, devlet adamlarının yüksek eğitim kurumlarında, ülkenin veya dünyanın po- litik ekonomik sorunlarını irdeleyen konuşmalar yapması gelenektir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, soğuk sava- şın başlangıcında, 'demir perde' deyimini Churchill ilk kez, ABD'de bir eğitim kurumunda yaptığı konuşmada dile getiriyordu. Bugün, konuşmanın tümü üzerinde dumnak yerine, bir noktayı vurgulamak istiyorum: Başbakan, Türkıye-AB ilişkilerini ele aldığı bö- lümde, Nazi Jörg Haider'ın partisinin %27 ora- nında oy aldığı son Avusturya seçimlerini de ör- nek göstererek "Batı Avrupa ırkçıdır" yargısına varmış ki, buna katılmak mümkün değil. Dilerseniz, önce bu yargıya yol açan yöntem- den başlayahm. Hemen belirtelim ki, politikada ya da sosyal olaylar ve onu inceleyen bilimlerde üstünkörü genellemeler son derecede tehlikeli ve zararlı so- nuçlar doğurur. Bir tek Avusturya'da Nazi Partisi'nin ilerleme kaydetmiş olması, bütün B. Avrupa'yı ırkçı ola- rak nitelememize yeter mi? • • • Ayrıca. genellemeye giden yoldakı mantık baş- ka sakathklarla da maluldür. Gerçi Avusturya gibi, Nazizmin acısını çekmiş. bu yüzden geçıci süre de olsa bağımsızlığını kay- betmiş, Hitler ile işbirlığinin utancını taşıması ge- reken bir ülkede seçmenlerin dörtte birinin, Na- zi eğilimlerini hiç gizlemeyen bir partiye ve lide- rine oy vermiş olması kaygı uyandırıcı bir husus- tur. Zaten bu kaygıyı, birçok Batı Avrupa ülkesinin gazetesi, televizyonu ve politikacısı da dile ge- tirmiştir. Ancak, bu seçim sonuçlarına bakarakAvustur- ya'yı tepeden tırnağa ırkçı ilan etmek acabayan- lışolmaz mı? Dilerseniz seçim sonuçlarına biraz daha ya- kından bakalım: Seçimden birinci çıkan parti, %33 ile Sosyal Demokrat Parti olmuştur. Haider'in, resmi adı Avusturya Liberal Parti- si (FPÖ) olan millıyetçı sağcı partisi %27.22 ile ikinci sırayı almıştır. Onların hemen ardından da, %26.90 ile Muha- fazakâr Parti gelmektedır. Işte sonuçlar böyle. • • • Şimdi bir ülkede, hem de sosyal demokrat par- tinin birinci sırayı aldığı bir ülkede, milliyetçi ırk- çı bir parti ikinci sırayı aldı diye. o ülkeyi ırkçılık- la suçlamak büyük bir yanlış değil midir? Acaba Sayıfı Ecevit, ırkçı eğilimlerini gizlemek gerfeğini duymayan partilerin seçimlerden ikinci sırada çıktığı başka bir ülke anımsamıyor mu hiç? Hem ne malum, belki Bay Haider ve kuruluşu da değişim sürecine girmek üzeredir? Türkiye'de şeriatçı eğilimlerini açık açık söyle- yen, eyleme dönüştüren, kimi beledıye başkan- larının Hitler'e ve onun Yahudi soykırımına hay- ranlıklarını açık açık dile getirdikleri bir parti bir seçimde birinci sırayı almadı mı? Onun şimdi ya- saklı olan o zamanki genel başkanı Başbakanlık koltuğuna oturmadı mı? O partinin Adalet Bakanı, insanları dinsel inanç- ları yüzünden diri diri yakanların avukatlığına so- yunmadı mı? Şimdi bir Batıiı bütün bu olaylara bakıp, "Tür- kiye ırkçı ve şeriatçı olduğu için, onu AB'ye is- temiyoruz" dese, bu yanlış bir mantığa dayalı haksız bir yargı olmaz mı? Peki, genelde hem üslup hem de mantık do- kusu sağlam bir konuşmacı olan Sayın Ecevit'in son konferansındaki mantığı şu yukanda anlat- tığımızdan farklı mı? Yargıtay 9. Ceza Dairesi Ocolan hn temyiz dunışmasına erteleme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza Dairesi. Abdullah Öca- lan'ıntemyiz istemine iliş- kin davada. 4 sanık avuka- tının mazeretlerini kabul ederek 'kesin' süre verip duruşmayı 21 Ekim Per- şembe gününe erteledi. Yargıtay' in önünden MHP Genel Merkezi'ne yüriiyen şehit yakınlanndan bazı ki- şiler. "Şov yapıyorsunuz" diye bağırdığı öne sürülen ve simitçilık yaptığı belir- tilen bir gencı dövdüler. Ancak bağıran kişinin sı- mitçi olmadığı anlaşıldı. Temy iz duruşması. Yar- gıtay 9. Ceza Dairesı'nin duruşma salonunun küçük olması nedenıyle Yargıtay Ceza Genel Kunılu'nun büyük salonunda yapıldı. Heyet, Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Demirel Tavil. üyeler ŞerifEroL Sü- leyman Erkan. Yüksel Ka- radeli ve Ahmet Şükrü Dağk'dan oluşurken Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcı- lığı makamında ise Yargı- tay Cumhuriyet Savcısı Turhan Başer bulundu. Demirel Tavil, belirle- nen gün ve saatte duruşma- ya açık olarak başlandığı- nı, ancak sanık vekillennin gelmediğini söyledı. Öca- lan'ın avukatlanndan Ke- mal Bilgiç, Aysel Tuğluk. trfan Dündar ve Ercan Kanar'ın mazeret bildir- diklerıni kaydeden Tavil, müdahıl vekillerinden Ca- hit Torun'un 1 Ekim 1999'da verdiği dilekçede Yargıtay aşamasında mü- dahil ohna isteminin red- dedildiğini açıkladı. Tavil. duruşma tarihini önceden bılen sanık avu- katlarınm mazeretlerinin kabul edildiğini ve kendi- lerine kesin süre verilme- siyle duruşmanın 21 Ekim Perşembe gününe ertelen- diğini bildirdi. Kararoybir- liğiyle alındı. Tavil'in 'kesin' ibaresi nedeniyle sanık avukatla- nnın 21 Ekim'de yapılacak temyiz dunışmasına katıl- mamalan durumunda. he- yet temyiz incelemesini dosya üzerinden ve duruş- masız yapacak. Şehit yakınlan, sanık avukatlannın duruşmaya katılmamalarınatepki gös- tererek Yargıtay binasın- dan MHP Genel Merke- zi'ne yürüyüşe geçti. Ka- ranfil Sokak taki genel merkeze gelen şehit yakın- lanna. kalabalık içinden "Şov yapıyorsunuz" diye bağınldı. Bunun üzerine şehit yakınlan bu sözü söy- lediği iddiasıyla bir gence saldırdı. ancak daha sonra bu sözün, genç tarafından söylenmediği anlaşıldı. Emniyet güçleri bu sözü söylediği gerekçesiyle 3 kişiyi gözaltına aldı. Bitlis, Van, Batman ve Tunceli'de yapılan operasyonlarda 39 terörist öldürüldü PKK laş hazırhğıyapıyorYiırt Haberieri Servisi - PKK'ye yöne- lik olarak düzenlenen operasyonlarda 39 terörist öldürüldü. Çatışmada 1 uzman ça- vuş şehıt oldu. PKK militanlannın. örgü- tün banş çağnlarına karşın Irak. Iran, Er- menistan ve Yunanistan'daki kamplarda asken eğitime de\am ettiği bildirildi. Geçen hafta Bitlis-Hizan yolunda bir polis otosuna saldırı düzenleyen ve bir polis memurunu yaralayan 40 kişilik gru- bun etkisiz hale getirilmesi için 5 günden bu yana sürdürülen operasyonlarda dün teröristlerle sıcak temas sağlandı. Yola- lan köyü yakınlannda çıkan son aylann en büyük çatışmasında ilk belirlemelere gö- re. 28 terönst öldürüldü. Çatışmada, 1 uz- man çavuş şehit oldu. Bölgedeki operas- yonlar devam ediyor. Öfe yandan, Van'ın Çatak ilçesi kırsa- lında da güvenlik güçleri ile teröristler arasında çatışma çıktı. Bu bölgede de 2 te- rörist öldürüldü. Bu arada, Batman Beşiri kırsal alanın- da 4. Van'ın Gevaş ilçesi kırsal alanında 2 \e Tuncelı Merkez Gökçek Köyü Sa- manlı mezrasında 3 PKK'li öldürüldü. Van'ın Gevaş ilçesi kırsalında ise güven- lik güçleri ile teröristler arasındaki çatış- mada ise 2 PKK'li yakalandı. Hazırlık yapıyoriar PKK'nin Tunceh'deki hareketlen de ör- gütün sınır dışına çekilmekarannda sami- mi olmadığı konusunda ipuçlan veriyor. Geçen ay Tunceli merkeze bağlı köyler- de militan toplamaya başlayan örgüt, kış kamplan için hazırlıklannı da sürdürü- yor. Bu konuda alınan duyumlann ardın- dan hazırlıklan yürüten ve köylerde erzak toplayan teröristlere yönelik son bir haf- ta içinde yoğun operasyonlar yapıldı. Ge- çen hafta Tunceli'nin Ovacık ilçesi Gari- puşağı köyünde katırlarla yiyecek topla- yan "Mazlum" kod adlı Vefi Şasi, Tunce- li merkez Uzuntarla köyünde yiyecek top- layan Suriye uyruklu "Hükkı"kod adlı Kemal Şen ile "Zaman" kod adlı Musta- fa Özelhas güvenlık güçlerince öldürüldü. Yetkilıler Kemal Şen'ın PKK'nin "Der- sün eyaleti doğu cephesi komutanı" oldu- ğunu ve 6 yıldır örgüt içinde faaliyet gös- terdiğini söylediler. Bu arada PKK Başkanlık Konseyi üye- si Cemil Bayık ile "Tuncefi karargâh so- rumlusu" olan "DefiT kod adlı AB Tek- bakır yaptıklan telsiz görüşmelerinde ge- n çekilme yapılmamasuıı ve kış hazırlı- ğımn yoğunla^tınlmasuiı istediler. tstih- barat birimlerinin tespit ettiği görüşmeler- de Bayık "Roj", Tekbakır ise"Murat" kod adını kullandı: "Roj: Heval bögede yoğun operasyon haberi alıyoruz... Murat: Doğrudur heval». Demenan bölgesi ile Ovacık bölgesinde yoğun ope- rasyonlar yaşıyonız. Tam 5 arkadaşunız şehadete \ardı. Roj: Bu mevsimde çok dikkatü olun. Alanlan sık sık değiştirin.. Murat: Zaten arkadaşlar bu konuyla ilgili bilgi sahibi. Bazı zaafıy«tier sonucu pusuya düşüyoıiar. Roj: Bundan sonra zaafiyet istemiyo- rum~. Bundan sonra sürecçok kritik. Her şeye hazınkh olun. Durumu biliyorsunuz, başkanın yargüauması son buluyor.Hazır- nklan tamamlayın. Murat: Anlaşddi-. Gereği yapılacak." Öte yandan istihbarat birimlerinin tes- pıtlenne göre Abdullah Ocalan'ın'talima- tı üzerine Türkiye'y i terk etme ve banş va- atlerinde bulunan. ancak bu konuda ka- muoyunu tatmin edici adım atmayan PKK'nin eylül ayı içerisinde dikkati çe- ken bazı faaliyetleri şöyle: - Yunanistan'daki eğitimlerini tamam- layan 30 kadar terörist. Ermenistan'a kay- dunldı. - Avrupa'dan 8, îran'dan 6 ve Irak'tan 9 kişi terör örgütüne katıldı. - PKK, tran'dan önemli miktarda silah satın aldı. -Türkiye'den Iran1 a geçen 150-200 ka- dar terörist, bu ülkede yeni açılan kamp- lara yerleştirildi. - A\Tupa kadrosu dağ kadrosuna eski- si kadar para göndermiyor. - Terör örgütü eski yoğunlukta olmasa da uyıışturucu kaçakçılığı ve haraç topla- ma faaliyetlerine devam ediyor. Şemdinli'de teslim olduktan sonra avukatlanyla görüşen PKK grubundan açıklama 6 Barış mücadelesini sürdiireceğiz' Dİ\ ARBAKJR (Cumhuriyet Bürosu) - Abdullah Ocalan'ın çağnsı üzerine Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi Gelişim köyünde güvenlik güçlerine teslim olduktan sonra Van DGM Başsavcıhğı'nca tutuklanan 8 kişilik PKK grubu dün avukatlanyla görüştürüldü. Avukat Ke- nan Sidar, PKK'nin Avrupa eski sorumlulanndan AB Sapan'ın. Türkiye'deki banş mücadelelerini sürdürmek- te kararlı olduğunu belirtti. Lice 2. lçgüvenlik Tugay Ko- mutanı Tuğgeneral YaşarCihansız, Sapan ve grubunun göstermelik olarak teslim oldukJannı söyledi. Van Cezaevi'nde PKK'li grupla görüştükten sonra sorulanmızı yanıtlayan avukat Kenan Sidar. müvek- killerinin askerler tarafından iyi karşılandığını belirte- rek"AK Sapan, Gdişim köyünde teslim olmalannın ar- dından askerlerin kendilerine karşı tavuiaruun olduk- ça iyi vegüzel olduğunu söyledi" dedi. Teslim olan gru- bun hiçbir silahlı faaliyeti olmadığını anlatan Kenan Si- dar, "Bunlar, uzun yıllar PKK içinde faaliyet göstermiş, ancaksilahlı eykmlere kaobnamış kadrolar.Grubun şu an yüriiıiükte olan pişmanhk yasastndan faydalanma talebi yok" diye konuştu. Teslim olmalar sırasında PKK başkanlık konseyin- ce Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı. Baş- bakanlık \e TBMM'ye verilmek üzere gönderilen mek- tuplann Şemdinli'de askeri yetkililere grup başkanı Ali Sapan tarafından teslim edildiğini anlatan Kenan Sidar. "Mektuplar. tesfimler sırasında tutanaklarda yer sddı" dedı. Ali Sapan ve gruptaki diğer PKK'lilerle dün yap- aklan görüşmeler sırasında, Sapan'ın kendisine Türki- ye'deki banş mücadelelerini sonuna kadar sürdürmeyi amaçladıklannı aktardığını belirten avukat Sidar şöy- le dedi: "Sapan, içeride \eya dışanda. nerede olurlarsa olsunlar.Ocalan'ınçağnlanndansonra başlayan süreç- te banş mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini 7. Kolordu Komutanlığı'nabağlı birlikler tarafından düzenlenen 'Ordu MiDet El Ele' kampanyası kapsa- mında Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Oyluklu Kö- yü'ndeki etkinlikleri yerinde denetleyen Lice 2. lçgü- venlik Tugay Komutanı Tuğgeneral Yaşar Cihansız, yü- rütülen operasyonlar sonucu bölgede korku dolu eski giinlenden uzaklaşıldığını vurguladı. Izrnir 20milyar ıçın 6 kışıyı rehine aldı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Lzmir'dekiÇağdaş Finans Factoring Hizmetleri AŞ sahibi Mustafa Bur- han; 20 milyar borç verdiği, cep tele- fonu pazarlayan Genpa'nın Izmirba- yisi Egem AŞ sahipleri Po>Taz Pu- satçu Bora Pusatçu Oktay Semerci ve Mustafa Semerci tarafından dolandı- nldığı gerekçesiyle biri TV muhabı- ri üç kişiyi silah tehdidiyle altı saat re- hine aldı. Rehinelerden Pusatçı'yı ayağından yaralayan Burhan, daha sonra îzmir Emniyet Müdürü Hasan Yücesan'ın verdiği "dolandınalannyakalanaca- ğıgüv«ncesiT> ve uzun pazarlıklar üze- rine teslim oldu. Çankaya Mimar Ke- maleftin Caddesi'ndeki Girit Han'ın ikinci katında, dün rehine alma ve ya- ralama olayı yaşandı. Mustafa Bur- han. cep telefonu pazarlayan Egem AŞ sahiplenne verdiği 20 milyar li- rayı geri alamayınca, şirketin ortak- lanndan PoyTaz Pusatçı'yı bürosuna çağırdı. Aralanndaki tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Burhan. silahını ateşleyerek Pusatçı'yı sağ ayağından yaraladı. Olaydan sonra Ege TV'ye telefon ederek cinayet iş- lediğinı ve bir muhabirin büroya ge- lip haber yapmasını isteyen Bur- han'ın talebi üzerine Ege TV'den mu- habir Yasemin Tüzelman ve kamera- man Ümit Gürkan olay yerıne gıt- ti.Muhabırleri ve yanında çalışan ve soyadmın Erdem olduğu öğrenilen bir kişiyi de rehine alan Mustafa Bur- han, kendisini dolandırdıklannı ileri sürdüğü Bora Pusatçı ve Oktay Se- merci'nin getirilmesini istedı. tzmir Emniyet Müdürü Hasan Y ü- cesan, telefon ile bağlantı kurduğu Burhan' ı ikna ederek saat 21.30 sıra- lannda teslim olmasını sağladı 'Barış Anaları 'ndan protesto TBMM Başkanı Yıldınm Akbulufa "banş" icerikli bir nıektup vermek için Diyarbakır'dan yola çıkan "Banş Ana- lan İnisiyatifi'nin Ankara İU sınırian icûıe ahnmaması, basın açıklaması De kınandı. Banş Analan'nın mektubu, "demokratikleşme, genel af ve köye dö- nüş koşuOanmn yasal güvenceiere bağ- lanması" gibi istekleri içeriyordu. Banş Analan İnisivatifı adına İnsan Haklan DenteğiİstanbulŞubesi'Ddeyapılan ba- suı açüdamasında, ülkenin demokratik- leşme ve toplumsal banş temelinde adımlann atılması için en uygun dö- nemde bulunduğu kaydedilerek "Akan kanın durması, yeni acılann yaşanma- ması için hava ve su kadar ihtiy^ç duy- duğumuzbanşve kardeşliğin gerçekkş- mesi en büyük umudumuzdur" denil- di. Türkiye'de demokrasi ve toplumsal banşn temel bir ihtiyaç olduğuna dflc- kat cekflen acıklamada. 4 Ekim Pazar- tesigünü Diyarbakır'dan ,\nkara'yayo- la çücan Banş Analan. önceki gün An- kara 0 sınınnda durdurulmuştu. Banş Analan İnisiyatifi'nin basın açüdama- sına. HADEP Parti Meclisi üyesi Pervin Buldan, tHD tstanbul Şube Başkanı Eren Keskin ve "Banş Anahu-ı"ndan bir grup kaüldı. (HATİCE TUNÇER) PKK'lüerfidyeiçin kadın kaçırdı DtYARBAKIR (Cumhuriyet)-Gürcıstan'dan fidye için kaçınlarak Diyarbakır'a getirilen Gürcü Nino G, tnterpol ile Organize Suçlar ve Silah Kaçakçılığı Şubesi ekiplerince kurtanldı. Dıyarbakır Emniyet Müdürlüğü Interpol Şubesi 'nden yapılan açıklamaya göre. 16 Eylül'de Gürcistan Interpolü'nden, vatandaşlan Nino G'nin, PK.K mensubu olduğunu söyleyen bir kişi tarafından kaçınlarak Türkiye'ye getirildiği ve 3 bin dolar fidye istendiği bildirildi. Gürcü kadının Diyarbakır'da olduğunun bildirilmesi üzerine Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nce operasyon başlatıldı. Yapılan çalışmalar sonunda fidyecilerden biri, bankadan parayı çekerken gözaltına alındı. Polis, Bağlar beldesi 5 Nisan Mahallesi'nde bir apartmana düzenledıği baskmda Nino G'yi kurtardı. Olayla ilgili olarak R.Ç, K.K. isimli iki erkek ile S.K, K.İ, SJVt S.K. ve EÇ. adlı kadınlar gözaltına alındı. Sanıklardan R.Ç. ile K.K'nin daha önce PKK adına faaliyette bulunmaktan kaydı bulunduğu tespit edildı. Savaş, FP'nin kapatılması istemine ilişkin görüşünü Anayasa Mahkemesi'ne gönderdi 'Amaçları Sevr'i horüatmaya çalışmak' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş. Fazilet Partisi'nin kapatılması istemine ilişkin Anayasa Mahkeme- si'ne gönderdiği esashakkındaki görü- şünde, sunulan delilin yeryüzündeki her hukuk düzeninde var olduğunu ile- ri sürdü. Demokrasinin temel felsefesi açısın- dan her iki yakJaşım için de önemli ola- nın "özgüriüğün temel bir değer olarak korunması ve yasağın bu temel değere hizmet ettiği ölçüde var olması ve uygu* lanması'* olduğunu belirten Savaş. "Bir ülke, bu hassas dengeyi koruyabikiiği ölçüde demokratür. Bu âçıdan bakıldı- ğında bir ülkede saltyasağın varlığı o ül- kenin demokratik niteliğine halel getir- mez. \eter ki y asakJamanın boyutu, öz- güriükçü demokratik düzeni \e ülke- nin variığını konıma amacıyla ölçülü bir denge içinde turulabilsin" görüşünü dile getirdi. Savaş, şunlan kaydetti: "Partilere egemen olan kadrolann büyük bir çoğunluğu demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak düşünmemekte, onu kendilerini siyasal iktidara görür- mekle işlevini tamamlayacak bir araç olarak görmektedir. Ama asd tehlikeli- si, rejimle banşık olmayan. devletin ül- kesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğü- nü, üniter yapısuu, laik düzenini tartış- ma konusu yapan, kısa ya da uzun va- dede bu niteliklerde şu ya da bu ölçüde değişiklik yapmayı amaçlay an partile- rin siyasal partiler yelpazesinde küçüm- senmeyecek bir yer tutmasıdır. Bu tûr partilerin her somut olayda rejim pa- zarlığına yöneunesi. Türkiye'de demok- ratik bir konsensüsün \ariığuu şüphe- ye düşürecek boy utlara \armıştır. De- mokrasi uzlaşmay a dayah bir denge re- jimidir, ama temel ilkelerde görüş bir- liği içinde olmayan siyasal aktörlerin günlük politikada uzlaşmaya dayalı ço- ğulcu bir denge kurmalan mümkün de- ğüdir." Savaş. bazı yazarlar ve bilim adam- lannın Anayasa Mahkemesi'nin istik- rarlı, anayasa ve yasalara uygun çizgi- sinden saptırmak için anayasal düzen- le hiçbir zaman banşık olmamış, dev- letin kuruluş felsefesini benimseme- miş, Sevr'i hortlatmaya çalışan iç ve dış mihraklarla hoş karşılanmayacak ilişkıler içinde olduğunu, anayasayı ve yürürlükteki yasalan uygulatmamak için büyük bir gayret içine girdiğini sa- vundu. Savaş, bazı köşe yazarlan ve aydın- lann eğilimlerinin, PKK'nin eylemle- ri arahksız sürerken "teröriimazur gös- terme" yönünde olduğunu öne sürdü. Kısa bir süre öncesine kadar "Gerçek demokrasi Marksist demokrasidir" di- yerek anayasal düzene karşı silahlı ey- lem yapmalan için gençleri kışkırtan- lann, dini esaslara dayanan devlet dü- zeni kurabilmek için "adil düzen" saf- satasmı yaymaya çahşanlann. eli kan- lı bölücülerin parah veya parasız savu- nuculuğunu üstlenenlenn el ele verdi- ğıni. hep birlikte her soruna aynı reçe- teyi önerdiklenni ve giderek daha etki- li olduklannı kaydetti. Savaş, "Laik eğitim \eren okullarda tek tip insan yetiştiği görülmemiştir a- ma dini eğitim veren okullar için aym şe- yi söylemek mümkün değildu-. Türkiye Cunihuriyeti, Öğretim Biriiği (Tevhid- i Tedrisat) Kanunu'nu uygulamaktan hiçbir zaman vazgeçmemelidir'* dedi. Savaş, esas hakkındaki görüşünün sonuç bölümünde, iddianaıne. ek delil- ler, esas hakkında görüş birlikte değer- lendirilerek SPY'nüı 103. maddesine eklenen ikinci nkrasuıın anayasaya ay- kın olduğu gerekçesiyle iptali ve FP'nin temelli kapatılmasına karar ve- ribnesi isteminde bulundu. Öte yandan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, FP'nin kapa- tılması davasına ilişkin esas hakkında- ki görüşünün kitapçığmı kazandığı taz- minatlarla bastırdığını bildirdi. Savaş. yaptığı acıklamada, esas hakkındaki görüşü kitap haline getirip dağıtmakta- ki amacın, önemli gördüğü hususlarda kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi- nın sağlanması olduğunu kaydetti. Ali Suat Ertosun 'Uhıcanlar'da 3 tünel İHihuuhf ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü AB Suat Ertosun, terör suçlulannın kaldığı cezaevlerinde. dev- letin hâkimıyetinın kalmadığını belirte- rek "Bu cezaevlerinde, hangi mahkûmun nereye gideceğini örgüt lideri beyrler" itı- rafında bulundu. Ankara Merkez Kapa- lı Cezaevf nde 3 tünel bulunduğunu öne süren Ertosun, ölen tutuklu ve hükumlü- lerin cesetlerinde "a> tüîeŞy mermisi bulunmasınuı gerekçesini "mahkûmla- nn birbirini Mirması" olarak açıkladı. TBMM İnsan Haklannı Inceleme Ko- misyonu'na başta Ümraniye ve Ulucan- lar olmak üzere cezaevlerinin durumu ve olaylar hakkında bilgi veren Ertosun, cezaevlerine silahlann nasıl sokulduğu- na ise "zafiyet" yanıtını verdi. Komisyon dünkü toplantısında. ceza- evleri olaylan ile ilgili Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Er- tosun'un yanı sıra. Genel Müdür Yar- dımcısı Yılmaz Sağlam. Adalet Bakan- lığı Dış tlişkıler Daıre Başkanı Necati Nursal. lçışleri Bakanlığı Müşavıri Sup- hi Okay ve Jafndarma Genel Komutanh- ğı Koruma Hîzmetleri Şube Müdürü Yüzbaşı Mustafa Koç'un bilgisme baş- vurdu. Basına kapalı yapılan toplantıda Ertosun, cezaevlennin kapasitesi, iaşe bedellen ve personel yetersizhğinden ya- kındı. Ertosun. Ankara Ulucanlar Kapa- lı Cezaevi'nde biri 7.5 metre, biri yeni başlamış, diğeri de beton seviyesine inil- miş olmak üzere 3 adet tünel saptandı- ğını, operasyonun da bu istihbarat üze- rine yapıldığını ileri sürdü. Ertosun, cezaevlerindeki sorunlann uzunbir sürecin birikimi sonucu olduğu- nu savunurken "Son olaylar göstennek- tedir ki, adli suçlardan tutuklu ve hü- kümlülerin banndınldığı baa cezaevle- rinde olduğu gibi, terör suçlanndan tu- tuklu ve hükümlülerin banndınldığı ba- zı cezaevlerinde de güvenlik ve asayişin sağlanması yönünden ciddi zafiyerler mevcuttur'" görüşüne yer verdı. Ertosun. ceza ve tevkifevlenndeki yö- netim zafıyetinin "süratle'' gıdenlmesi gerektığini de belirterek bu amaçla "ad- li kolhık" kurulmasına ilişkin yasa tasa- nsı hazırlık çalışmalannın başlatıldığını bildirdi. Genel müdürlüğüne bağlı birimlerin 5 bin dolaytnda peîsonel açığı bulunduğu- nu kaydeden Ertosun, bu personele dö- nük hizmet öncesi eğitim verecek bir okul bulunmadığını ifade etti. TBB raporu 4 Düzenleme beklentileri karşdamadı' ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Türkiye Barolar Birlıği (TBB), son zamanlarda çıkan olaylarla gerginük- lerin tırmanışa geçtiği cezaevkrini in- celeyen bir rapor hazırladı. Raporda cezaevlerine yönelik yasal düzenle- melerin beklentileri karşılamadığı ve cezaevlerindeki olaylann Türk Ceza tnfaz Yasası'ndaki uygulamalardan kaynaklandığı belirtildi. TBB'nin, ceza ve tutukevlerinin idari ve fıziki şartlannın incelenmesi ve iyileştirilmesi amacıyla ön çalış- ma yapmak üzere geçen yıl oluşturdu- ğu komisyon, çalışmalannı tamamla- dı. Komisyon, Diyarbakır E Tipi Ce- za ve Tutukevi, Eskişehir Özel Tip Ce- zaevi, Bayrampaşa Tutukevi, Bakır- köy Çocuk ve Kadın Tutukevi, Aydın E Tipi Cezaevi ve Ankara Merkez Ka- palı Ceza ve Tutukevi'ndeki incele- me ve gözlemleri ile TBB'ye gönde- rilen bilgileri dikkate alarak bir rapor hazırladı. Türk infaz sistemi standartlanmn Birleşmiş Milletler standartlanna uy- gun olarak belirlenmesinin önerildiği raporda, "Bu standartlara.herkesiçin ber zaman uyulmalı; \etki ve hak sı- nırtan önceden bilintrvk. denetim me- kanizmalanyla, uygulamamn saptınl- ması önlenmelidir" denildi.