22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EKİM 1999 CUMA 14 kultur@cumhuriyet.com.tr Portekiz'in en göze çarpan sembolü Amalia Rodrigues için üç günlük yas ilan edildi Hüznün müziğiıri sevcürmiştiKûltûr Senis - Fado'nun Kraliçesi. 'Bayan Akdeniz', 'Fado'nun divasıYmüzik dünyası- nın efsanesi' ya da 'Bayan Fado'... 50 yıldan fazla süren mûzik kanyerine 170'e yakın al- büm. 1500'ün ûzerinde şarkı, yırmıye ya- kın ödül ve nışan sığdıran Amalia Rodri- gues için kullanılan isimlerdi. Sanatçı kaderin \e hûznûn müziği fado- yu bütün dünyaya tanıttıktan ve sevdırdik- ten sonra çarşamba günü 79 yaşında Liz- bon'daki evinde yaşama veda etti. Portekiz'in melankolik fadonun kralıçesi, halkının ruhunu dıle ge- tirdiği şarkılanyla uluslararası bo- yuta taşıdığı geleneksel mûziğin efsane temsilcisi olmuştu. Ölü- mü ülkesinde büyük üzüntû ya- ratırken Portekiz Başbakanı An- tonioGuterres Amelia'nın ölü- münü 'telafisi imkânsız* ola- rak değerlendırerek 3 gün- lük ulusal yas ilan etti. Baş- bakan açıklamasında "Tüm insanlığın sembolü olan bazı şahsiyetler vardır. Amalia. Portekiztarihin- de bizim en göze çarpan sembouerimizdenbirioi- ma\-a devam edecek* de- dı.' Tam dogum günü bi- linmesede 1920yıluıda dünyaya geldi Amelia Rodrigues. 14 yaşına kadar kendisini yetış- tiren anneannesi toru- nunun kıraz mevsi- minde doğduğunu söylüyordu. Çocuk- •*Ben şarkı söylemezsem yaşayamam, mutsuz olurum." luğu boyunca dokuz • "Hiçbir zaman müzikte çok iyi bir kariyere sahip olmayı hayal etmedim. Hayatım boyunca tutkulu bir insan olmadım. Şansım bana hep yardımcı oldu. Sadece sesim vardı. Bu yaşamı ben elde etmedim. Yaşam bana geldi. Fakirliği de, zenginliği de hep doğal karşıladım. Hayatı olduğu gibi kabul ettim." kardeşınin geçimine yardımcı olabılmek için sokaklar- da meyve satıp terzilik yaptıktan sonra sanat kariyerine tango dansçısı olarak başlamıştı. Rodrigues çocukluğu- nun acıh günlerınden fadoya uzanan zorlu yolculuğu şu sözlerle anlatıyordu: "Ben çok kısıtiı olanaİdarla ve çok katı kuraüarla yetiştirikiim. On alfı tane amcam vardı. An- nenıle birlikte değildim. Anneannem >etiştirdi beni. Bü- tün ailem fado sö>lememe karşı çıktı. Şarkıcı olmama izin vermediler. O zaman bir genç kuın fado söylemesi ayıp- b. Ama ben karartaydım ve başardım~v Sanatçı Lızbon"un önde gelenlennin katıldıgı partiler- de Carlos GardeTm tangolannı söyleyerek ün kazandı. Daniel Colagrossi'nin Türkiye'dekiilksergisiIstanbuVdan kesitleridekapsıyor Anhkdışavurumların FECİRALPTEKtS ttalyan asıllı Fransız fotoğraf sanatçı- sı Daniel Colagrossi, Türkiye'deki ilk sergısını 15 Ekım'de lzmır Başak Sigor- ta Sanat Galensı'nde açıyor. Colagros- si'nin 'MerceğinGözbebeğinden' baslık- lı sergisi 5 Kasım'a dek açık kalacak. Ser- gi, aralannda lstanbul'un da bulunduğu • çe$ittt Avrupakentlerinden almmış me- kân. insan. yaşam kesitlen ve pek çok sanatçının bir araya geldiği. Paris bist- rolanndan seçılmış enstantane portre- lerden oluşuyor. -19 yaşınıza dek aşçılıkla. daha sonra sporla. ardından da fotoğrafçılıkla uğraş- nıuz. \şçılık dersleri akiıktan sonra nıgby o> nama\a haşla) arak ağız \e midenizde- ki gelişmeyi kas gelişimine çevirdiğinizi söylüyorsunuz. Sizce fotoğrafa geçişiniz nasıl bir dönüşüme işaret ediyor? COLAGROSSİ - Sporla üğraştığım zamanlann ardından büyük şehre geldi- ğımde müzelen gezmeye başladım. Mü- zelerde DelacrobL, Rembrandt gibi bü- yük ressamlann yapıtlanyla tanıştım ve ilk önce, aklımdan çok kalbim bu yöne kaymaya başladı. Gördüklerim, otomatik olarak beni kendıne çekiyor. gözüm yavaş yavaş es- tetik bir foımasyonkazanıyordu. Ancak müzelerde karşılaştığım yapıtlann yara- tıcılan artık yaşamda değillerdi ve on- larla ıletişim kuramazdım. Beni asıl oluş- turan. PeterBramsen'in litografı atölye- sınde. sanatın yaratıcılanyla aynı masa- da bulunmam \e onlarla ılişkiye gir- memdi. Burada Antonio Saura, Roland Topor. Pierre Alechinsky, Aiberto Giron- nella gibi sanatçılan tanıdım. -Yaşamımzdaki baa tesadüfler sizi fo- • "Fotoğrafin mhu ve anlatmak istediğinin en iyi siyah beyazla iietilebileceğine inanıyorum. îzleyenlerin, fotoğraflanma baktıklannda kendilerince anlamlar çıkarmalarını değil, benim vermek istediğimi almalannı isterim." toğrafçılıkla buluşturmuş. Çizginiz rast- lannsal biçimde mi gelişti? COLAGROSSİ- Ashnda çok da rast- lantısal değildi... ilk önce yemek yaptım, sonra sporla uğraştım, ardmdan da gör- sellik ağır bastı ve fotoğrafa başladım. Yaşamın bana hazırladıklan ve benim his- settiklerimdi bunlar... Mimarlık eğitimi aldıktan sonra ressam olan bir arkada- şım var. Resmin temelinin mimarlık ol- Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık yeniden Beyoğlu nda! 11 Ekim 1999 Pazartesi tarihinden itibaren Adresimiz: Istiklâl Caddesi No: 285 Beyoğlu 80050 Istanbul Telefon Numaralarımız: (0212) 252 47 00 / 3 Hat - 293 08 24 / 3 Hat Faks Numaralarımız: duğunu söylediğınde ona şu yanıtı ver- miştınr "Ben de aşçıydım,fotoğrafçıol- dum. Bu tam bir temeldi; çünkü ancak karnını doyurduktan sonra entelektüel ve görsel anlamda bir veriere gjdebilir- sm!" - Fotoğraf ne ifade ediyor sizin için? COLAGROSSİ - Kendimi tanımla- mak \e dışavurmak için bulduğum me- kanik bir yol...tzmır'de açılacak olan ser- gimde 15 yılhk çalışmamı masaya koyuyorum. Sergiyle birlikte bir de kıtapçık basılıyor. 15 yılhk çalışmamı malzeme ola- rak karşımda görmek gerçekten mut- luluk verici. Ancak bulunduğum noktada bir doygunluk söz konusu. Artık ya stilim ya da fotoğraflaya- cağım konular üzennde bir değişi- me gitme, yeni bir şeyler arama ih- tiyacı duyuyorum. Kendi adıma bir dönemi geride bırakıp. modern fo- toğraf anlatımına geçmem gerekı- yor. - Bu değişimin sizi nerelere götü- recefini hissedebüiyor musunuz? COLAGROSSİ - Bugüne dek hep spontane olarak fotoğraf çektim Hazırlanmış, kurgulanmış fotoğraf- la uğraşmadım; çünkü bir şeylerın insanlardan fotoğrafa yansımasını se- viyorum. Aynı yansımayı kurguda Santral Yapı Kredi Yayınları Kâzım Taşkent Sanat Galerisi Sermet Çifter Kütüphanesi Vedat Nedim Tör Müzesi Yapı Kredi Sanat Festivali Reklam ve Halkla İlişkiler Muhasebe : (0212) (0212) (0212) :(0212) :(0212) :(0212) :(0212) (0212) 293 07 23 252 90 01 249 10 15 251 36 13 251 71 94 249 07 54 294 04 94 293 30 93 KÜLTÜR SANAT YAYINGLIK E-posta ykykultur©ykykultur com tr - Web S'tesı www ykykultur oom tr İnternet satış. www.shop.superonline.coni/yky yakalayamıyorsun; o senin sahnen olu- yor Bu yüzden kendimi kurgulanmış fotoğrafa çok yakın hissetmiyorum. Ti- yatro ya da sinema gibi geliyor bana. Ancak şimdı 'Nasıl bir değişim'' diye so- rarsanız, artık hem spontan bir yanı olan hem de biraz kurgulanmış bir fotoğrafı denemek istediğimi söyleyebilınm. - Kurguyu yeğleıniyorsunuz belki, ama fotoğraf makinesini elinize aMığnuzda bir şeyter arayarak mı bakıyorsunuz çev- renize? COLAGROSSİ - Önceden düşünmü- yorsunuz belki, ancak her sanatçıda ol- duğu gibi birtakım düş ve saplantılan ıçi- nizde ta^ıyorsunuz hep. Bunlarla karşı- laştığınızdada fotoğraflıyorsunuz... Ço- ğunlukla böyle oluyor, ama bazen de si- zi şaşkmhklar içinde bırakan, sürpriz yapan. olmadık, hiç beklenmedik bir gö- rüntü yakalıvor \e onu çekiyorsunuz. -Siyah beyazfotoğrannruhuna inanan- lardansınız sanınm... COLAGROSSİ - Vermek istediğim şeyi, en sağhklı biçimde siyah beyaz fo- toğrafm yansıttığına inamyorum. Örne- ğin bir spor fotoğrafı ya da bir politik fo- toğrafta renkler hep bir şeyler söyler. Resimde de böyledir. ancak ressamın renkleri seçme şansı vardır. Fotoğrafçı- nın böyle bir şansı olmadığından, fotoğ- rafin ruhu ve anlatmak istediğinin en iyi siyah beyazla iietilebileceğine inanıyo- rum. Izleyenlerin. fotoğraflanma baktık- lannda kendilerince anlamlar çıkarma- larını değil, benim vermek istediğimi almalannı isterim. Istanbul kirli ama yaşayan kent - lstanbul'un sunduğu mabemeler ko- nusunda ne düşünüyorsunuz? COLAGROSSI -Pans nasıl 'çokte- miz ve ölmekte olan' bir yerse, Istanbul da o denli "kirii ama yaşayan' bir kent benim için. Ashnda tstanbul üzenne bir projemvar. 'IstanbulGece'... tstanbul'u gece çekmek istıyorum. Bu projede iç ve dış mekânlarda, renklı çalışmayı düşû- nüyorum; çünkü gece zaten siyah beya- za yakın. Görüntüye düşen birtakım göl- geler renklen doğal olarak engelliyor. - 'tstanbul Gece'nin dışında hazırlan- dığınız projeler var nu? COLAGROSSİ - Yedi günahı işleye- ceğim bır fotoğraf projesi düşünüyo- rum. Bu proje özel olarak herhangi bir kentle ilişkili değil; çünkü yedi günah dünyanın her yerinde yedi günahtır. Bir de video var aklunda, ancak videoya he- nüz alışamadığımı hissediyorum. Fo- toğraf beni öylesine sanp sarmalamış ki, şimdi videonunhareketliliği çok fark- lı geliyor bana... tlk kontratını 1940'ta imzaladı. Rodrigues II. Dünya Sa- vaşı'nm ardından uluslararası bir üne kavuştu, ülkesinin yanı sıra Brezilya, Fransa, Ispanya ve Ingiltere'de de kon- serler vermeye başladı. Kariyerinin doruğunda olduğu 1950'li ve 6O'lı yıllarda ünü Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya'ya kadar uzandı. Sanat yaşamının 5O.yılınm ilk kutlaması Fransa Cumhurbaşkam François Mitterrand ve Portekiz Cumhurbaşkam Mario Suares'in himayesinde Paris'te gerçekleşmişti. Çıkarttığı 170 kadar albüm dünya ûzerinde 30 ülkede yayımlandı. Bu arada sinemaya da yönelerek birkaç film- de rol aldı. En önemli filmi Fransız yönetmen HenriV'er- neufl'ın yönemği 'Tagus'un Aşk- lan' oldu. Amelia Rodrigues, ül- kemizede 1991 yılında gelerek kendisinin 50. Sanat Yılı, Türk Kalp Vakfı'nm 15. kuruluş yılı kutlamalan çerçevesinde bir kon- ser vermişti. Sanatçı ilk evliliğini 1940 yı- lında Portekizli gitarist Francis- co Cruz ile yaptı, daha sonra 1997 yıhndaki ölümüne dek 36 yıl boyunca evli kaldığı Brezil- yalı mühendis Cesar Seabra ile evlendi. Hiç çocuğu yoktu. Colagrossi, 15 yıl sonra artık modern fotoğraf anJaOmına geçmek istiyor. 'Sesim beni koruyor' 1974 yılında yanm yüzyıl bo- yunca ülkede söz sahibi olmuş sağcı diktatörlüğe karşı solcu su- baylann 25 Nisan'da askeri bir darbe düzenlemesiniM '&>nra, Amalia Rodrigues diktatörlük yıllannda Portekiz kültürünü temsil ettiği gerekçesıyle dikta- törlüğün destekçisi olmakla suç- lanmış, solcular Amalia'mn fa- şıst deviete ve Salazar'a sempa- tiyle baktığını düşünmüşlerdi. Amalia yeni rejime karşı olma- dığmı kanıtlamak içm 25 Nisan devrimini sembolize eden Gran- dobVBaMorenaadh şarkının bır uyarlamasmı söylemiş ve plak kayduu yapmıştı. Rodrigues'e 66 yaşındayken sesıni nasıl koruduğu soruldu- ğunda sanatçı "Bensesimikoru- muyorum, o beni koruyor" ya- mtını vermışti. Şarkı söylemek- le ilgilı görüşleri de şöyleydi: "Ben şarkı sö> lemezsem yaşaya- mam, mutsuz olurum. tnsanlar istedikçe şarkı söylemeyi sürdü- receğinıJ" Fado, Latıncede kader anla- mına gelen fatum'dan türemiş bir sözcük olduğundan şarkılar- da kaderci bir yaklaşunla aşk, hüzün, ölüm ve acı konulannı ışliyordu Rodrigues. 1991 yılın- da ülkemıze geldığinde Körfez Savaşı yeni başlamıştı. Sanatçı bu dönemde kendi kader anlayı- yışını şu sözlerle dile getiriyor- du: "Evet kadere inanıyorum. İnsan ne >-aparsa yapsm kaderin- de ne \~azilirsa o olur. Buraya ge- lirken de öyle düşündüm. Sava- şı kastediyorum. Kaderdeölmek varsa ölürdüm. Portekiz"den bt- raknıadılar beni. Seni tehlikeye atamayız dediler, ama ben din- temedim.'" Kalp ameliyatı olmuştu Sanatçı müzik kanyerindeki başansun da tamamen kadere bağlıyordu: "Hiçbirzaman mü- zikteçokiyi bir kariyere sahipol- mayı hayal etmedim. Hayatun boyunca tutkulu bir insan olma- dım. Şansım bana hep yardımcı oldu." Uzun süredir sağlık sorunlan çeken sanatçı birkaç yıl önce Amerika Birleşik Devletleri'nde ağır bir kalp ameliyatı geçirmiş, bu ameliyatın ardından kesin- likle sahneye çıkmama karan al- mıştı. Amalia bu karannı bir ke- religine Lizbon'da düzenlenen Expo'98'in açılış töreninde ver- diği karar için bozmuştu. Mütevazı bir yapıya sahip olan sanatçı büyük başansından ve ününden söz edildiğinde de şu ya- nıtı veriyordu: 'İnsanlar Ame- Ea Rodrigues'in ölümsüziüğü ya- kalayacağuu söytüyoriar. Ben bu ölümsüzlük duygusunu hisset- miyorum. Hiçbirimiz ölümsüz değiliz."7 Ancak ölümünün başta Portekiz olmak üzerebütün dün- yada yarattığı üzüntü Rodrigu- es'in ölümsüzlüğün kapılannı sanatıyla açtığını gösteriyor. YAZI ODASI SELİM İLERİ Genç Kalınız! Kitabın adı öyle: Genç Kalınız. Ünlemi ben ek- ledim. 1931 'de Muallim Ahmet Halit 'Küaphanesi' ya- yımlamış. "SıhhîEser1erSerisi"n\n birnumaralı ki- tabı. Kitabın yazan Dr. Vıctor Pauchet Eski kitaplara bayılırım. Genç Kalınız'ı Radyo Cumhuriyet'ten Tolga Meriç armağan etti. Sara- nk sayfalannda dolaşıp durdurn. Victor Pauchet'nin bir de Saadet Yolu kitabı var- mış. Bir yerlerden hatırlar gibiyim. Kadıköyü'nün bir evi, belki Cihangir, işte uzak geçmiş. Belki de birkitapçının vitrini. Saadet Yolu yeniden basılmış, yıllardan 1960, 61, Ankara Yokuşu'nu nice heye- canla tırmanmaya koyulduğum yıllar. Kim genç kalmak istemez! Vctor'urnuz ilginç sözleri kitabına eklemeyi unut- mamış. "Üzerinde durulacak fikirier" diyor. Ve fi- kirier sıralanıyor: "Sarfetmediğin kelimelerin hâkimi; ve ağzından kaçan kelimelerin de esirisin," Arap atasözüymüş. Bu durumda, genç kalabilmek için, belki de ko- nuşmamak gerekiyor. "İnsan keman çalmayı ve tenıs oynamayı öğren- diği gibi mesut olmayı ve muvaffak olmayı da öğ- renir." Niçin mutsuz ve başansız olduğum artık açıklanabilir: Ne keman çalabiliyorum, ne tenis oynamasını biliyorum. "Çocuklannı her sofradan kalkışta, yani günde üç defa apteshaneye gitmeye alıştır." Şunu Nelson buyurmuş: "Dünya erken kalkan- lann malıdır." Yanndan başlayarak deneyeceğim. "Ne tütûn, ne alkol, ne likörler, ne biber, ne har- dal." Fosurfosursigaraiçiyorum,akşamcıyım,ba- dem likörüne bayılınm, bol biber, bol hardal. "Kendine gündelik birprogram yap, her şeyiye- rine yerleştir." Geceden sabaha, yapmayı tasar- ladıklanm sürekli değişir. Hiçbir şeyi yerii yerinde bulamam. Victor Pauchet'nin genç kalmak için öğütteri bu kadar değil. Bazı iddialar söz konusu: "Zehirleyi- ci gıdalar yemeyiniz!" Zehirleyici gıdalann başın- da konserveler ve "bazı" yumurtalar geliyor. Et, ba- lık, sebze konserveleri neredeyse tümden yasak. Durmuş şeyler hep ihtiyarlatırmış. ördek yumurtası yemeyeceksiniz. "ördek ga- gası çamurdan çıkmayan pis bir kuştur." Fakat tavuk yumurtası da bazan çok tehlikeli. Pa- ris'te Holler Pastanesinin Saint-Honore denilen pastasını yryenler, çiğ kremadakı bayatyumurtayü- zünden birer ikişer ölmüşler. Yegâne çare "ya ken- diniz tavuk beslemeli veyahut tanıdığınızyerlerden yumurta almalısınız." Zehirsiz yumurtalar bahsi, birdenbire şöyle de- vam ediyor: "Yüzteribunışmaya başlayan kadınlara masajyap- malannı tavsiye ederim." Henüz buruşuksuz olanlar, her gece, yüzlerini ve boyunlannı iyice temızleyecekler. Sabun değil, tat- lı badem yağı kullanılacak. Genç kalmanın öteki sırlanndan da bir demet: Başınız yukanda, dik duracaksınız. Bakışlannz düz ve berrak oiacak. Kelimeleri tam tellâfuz ede- cek, sesinize ahenk vereceksiniz. Hızlı, seri yürü- necek. öyle dedeler, nineler gibi giyinilmeyecek, her gün sakal traşı olunacak, ayda bir defa berbe- re gidilecek. Kaç yaşında olursanız olun, "önü- nüzde çok seneleriniz ve yapılacak birçok fayda- // işleriniz varmış gibi düşünün ve hareket ediniz." Kitap ileriedikçe, hızla ihtiyarlayışımın sebeple- ri büsbütün anlaşıldı: Bunlar meğerse "kızıl his- ter'miş. Yani hiddet, kin, intikam, haset, iftira, baş- kalannı "zem". kıskançlık buhranlan. Dr. Pauchet adeta ruh dünyamı dile getiriyor... Kızıl hisler bizı alevlendirir, havaya yumruk sal- latırmış. Ama hemen yanlannda "kara hisler" var. Korku, heyecan, endişe, ıstırap, keder, sıkıntı, bed- binlik, hatta vicdan azabı. Vicdan azabı da duy- mayacaksınız: Politikacılann gençlik aşısı. Victor Pauchet'den son bir gençlik, genç kala- bilme öğütü: "Bu sözleri daima yüksek sesle tekrarta: Saki- nim. lyiyim. Bir şeyim yok. istediğimi yapıyorum. Hayatı olduğu gibi seviyorum. Her gün kendi re- korlanmı kendim kınyorum." Evet, sakinim, iyiyim, bir şeyim yok... Takvimde lz Bırakan: "Kıriangıç gider, kalırsın dört duvara." Oktay Rifat. kmet honü Sanat Merkezi açiyor • Kültür Servisi - lzmır Devlet Senfoni Orkestrası'na tahsıs edılerek Kültür Bakanlığı tarafından sağlanan ödenekle bir konser mekânı haline getinlen Kültürpark alanındaki tsmet Inönü Sanat Merkezi bugün açılıyor. Gerek iç dizayn, gerekse akustik olarak baştan sona yenilenip düzenlenen 720 koltuk sayılı salon, tZDSO'nun bu akşam saat 20.30'da Japon şef Yoshinao Osawa yöneriminde vereceği ve ünlü gitarcı Virginia Luue'nın solist olarak katılacağı konserle hizmete girecek. R Ü L T Ü R İ Ç İ Z t K K A M I L r M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle