Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 EKİM 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hukukçular Aktaş'la ilgili sorunların sözleşmenin şeklinden kaynaklanmadığına işaret ediyorlar
6
Yenideıı görev alamaz
9
HACERGEMİCİ
Danıştay tdari Dava Daireleri Genel
Kurulu'nun yürütmeyi durdurma karan
gereğinct yönetimine el konulan Aktaş.
umudunu Enerji Bakanlığı ıle yaptığı ye-
ni sözleşmeve bağlarken, hukukçular Ak-
taş'ın yenıden görev lendirilmesinın
mümkün olmadiğını ileri sürüyorlar.
Enerji Bakanlığı ve Aktaş arasında ya-
pılan ve halen onay ıçın Danıştay da bek-
leyen yeni görevlendırrne sözleşmesinin
imzalanması durumunda Enerji Bakanı
ve anlaşmada imzası bulunan bürokratlar
CEDAŞ yönetimi
'Çok
yetmde
btkarar
9
İZMÎR(AA)-Gediz Elektrik AŞ(GE-
DAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Ba-
kioğlu. Aktaş Elektrik Ticaret AŞ'nin
yönetimine el konulmasının çok yerin-
de bir karar olduğunu belirterek "Karar,
1991 yılında vapılan yetkilendirmelerin
ne kadar hatalı oMuğiuıun da bir göster-
gesidir" dedi.
Bakioglu. Izmir elektrik dağıtımı. üre-
nmi ve iletiminden SENKOM'un görev-
lı olduğu ve hisselennin yüzde 45'ini
GEDAŞ'a devretme önerisini yönetim
kuruluna götüremeyeceğini dile getire-
rek şu görüşleri sa\Tindu:
"SENKOM'un, hissesinin yüzde 45'i-
ni bize devretmeye hazır olduğunu açık-
laması, GEDAŞ'ın yüzde 55"ini istemesi
anlamını taşıyor. SENKOM, bilmediği-
miz ve bizim açımızdan muvazaalı bir
şirkettir. Böyle bir teklifi yönetim kuru-
luna sunamam bile. Ancak bu uzlaşma
adımlan basm kanabyla değü, bir masa
etrafında oturularak atıimalıdır. Ben
SENKOM'un açıklamalannın ardından
şirkete gün boy u telefon actım. ancak mu-
hatap bulamadun. telefonuma yanıt ver-
ınedüer. Uzlaşma çağrılarında samimi
iseler benj aranıalannı beküyorum."
SENKOM'un uzlaşmada teklif ettiği
•yûzde'45 hissesiriîrFGEDAŞ'a satîTma-
sına sıcak bakmadıklannı kaydeden Ba-
kioğlu, "Teklife sıcak bakmamamıza
rağmen, uzlaşma yolunda adım atılmış
olması bizi sevindirdi*" diye konuştu.
SENKOM ve GEDAŞ yönetim kurul-
lannın bir araya gelerek, uzlaşma ve bir-
leşme konusunda ciddi adımlar atılması
gerektiğini ıfade eden Bakioglu, "Hatta
istiyorlarsa her iki şirketin dc yönetim
kurulu başkanlan bu topiantıya katüma-
sm. Diğeryönetim kurulu üyeleri bir ara-
ya gelsin ve rasyonel bir sonuca ulaşüsın"
dedi. Bakioglu, iki şirketin bir araya ge-
lerek uzlaşmasının ardından anlaşmaya
son şeklinin \erilmesi konusunda Ener-
ji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan da
yardım alabileceklerini kaydetti.
Bakioglu. Enerji \e Tabii Kaynaklar
Bakanı Cumhur Ersümerin Danış-
tay' ın verdiği yürütmeyi durdurma kara-
nna uyarak, Aktaş Elektrik Ticaret
AŞ'nin yönetimine el koymasını çok ye-
rinde birkararolarak değerlendirdi. "Bu
kararın ardından 1991 yılında yapılan
yetkilendirmelerin bir kez daha gözden
geçirilmesi şart oldu" diyen Cem Baki-
oglu. şöyle devam etti:
"Bu karar, 1991 yıhnda elektrik dagı-
tımmın özelleştirilmesi konusunda yapı-
lan yetkilendirrneJerin yanJışlannı orta-
ya koyuyor. Bu durumun ortaya çıkma-
sryla bu tarihte yapılan tüm görevlendir-
meter bir kere daha gözden geçirilmeli-
dir."
hakkında suç duyurusundu bulunacakla-
rını belirten Elektrik Mühendisleri Oda-
sı avukatlanndan Ha>ati Küçük, "Danış-
tay'ın verdiği yürütmeyi durdurma kara-
n sözleşmenin şekline yönelik değikü. Da-
nıştay bu şirketin doğrudan dogruya gü-
venilir olmadığuıa, kamu yaranna uygun
davTanmadığına karar verdi. Bu nedenle
bu şirketie yeni sözleşmeye onay vermek
bir tarafa, yapüacak bir ihaleye dahi bu
şirket alınmamalı" dedi.
Istanbul'un Anadolu yakasında tüketi-
cilerin bitmeyen şikâyetlerine rağmen yıl-
lardır elektrik dağıtımını üstlenen Aktaş
ise Enerji Bakanlığı ile yaptığı yeni söz-
leşmenin sonucunu bekliyor. Eski TEK
Genel Müdürii Behçet Yücel Danıştay'ın
diğer bölgelerin devrinı onayladığını, Ak-
taş'ı da onaylamak zorundaolduğunu öne
süriip, "Danıştay herkese evetderken Ak-
taş'a hayu- diyemez" derken, hukukçular
Aktaş'la ilgili ortaya çıkan sorunların söz-
leşmenin şeklinden kaynaklanmadığına
işaret ediyorlar.
Avukat Küçük, Idari Dava Daireleri
Genel Kurulu'nun gerekçeli karannda 8
Ağustos 1997'de hazırlanan Başbakanhk
Teftiş Kurulu raporuna gönderme yapıl-
dığını anımsatarak, şunlan söyledi:
"Kararda 'Başbakanhk Teftiş Kuru-
lu'nca düzenlenen raporda belirtilen usul-
süzlükler ve aksaklıklar gözönüne alındı-
ğında 2 Ocak 1997 tarihinde .Aktaş ile
imzalanan görev verme sözleşmesinin
kamu yaranna aykın olduğu, bu nedenle
anılan sözleşmeye ilişkin idari işlemin
yürütülmesinin durdurulması gerektiği
düşünülmüştür' deniliyor. Yani bu şirke-
tin çalışması kamu yararı açısmdan sa-
kıncabdır."
Danıştay 10. Dairesi'nin tdari Dava
Daireleri Genel Kurulu'nun yürütmeyi
durdurma karannı iptal etmesi durumun-
da temyiz haklannın bulunduğunu da
kaydeden Küçük, Aktaş ile Enerji Bakan-
lığı hakkında imzalanan sözleşmenin Da-
nıştay tarafindan onaylanması durumun-
da kurumun kendi kendisiyle çelişeceği-
ne dikkat çekti. "Yeni sözlesme olursa
Enerji Bakanlığı hakkında suç duyuru-
sunda bulunaca^zvetazminatdavas aça-
cağn" diyen Küçük, 10 yıldır Aktaş'ın
usulsüz uygulamalan ile bunalan Anado-
lu yakası sakinlerinin bu dertten kurtul-
ması ve artık TEDAŞ'ın devTeye girme-
si gerektiğini kaydetti.
ANKARA (CummıriyetBürosn) -Elektrik Mühendisleri Oda-
sı (EMO), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nm Aktaş Elekt-
rik AŞ'nin yönetimine el koymasmın yeterli olmadığıru. yetkisi-
nin iptal edilerek dağjhmın devlet tarafindan yeniden üstlenilme-
si gerektiğini bildirdi. Enerji Yapı Yol-Sen Genel Başkanı Cen-
giz FaydaİL Aktaş'ta yaşanan sıkıntılan engelleyecek tekbir mad-
denin bile yeni sözleşmelerde yer almadığına dikkat çekerken
"lnsao unsunımı tamamen devre dtşı bırakan: sadece kân. para-
yı esas alan bir yaklaşım var. Dağıbm şirketieri insan unsurunu
umıtmuşiardırn
değerlendirmesini yaptı.
EMO Yönetim Kurulu Üyesi Srtla Çtğdem, Aktaş Elektrik'üı
tüzel bir kişilik olduğuna işaret ederek "Yürütme durduruiunca
şirketin el çektirilmesi, işleminin ortadan kaldınhnası lazun. Yapürmış olduğu işi. TEDAŞ'ın
oradaki kendi birimi kanabyla yapması gerekir. Yofcsa yönetim kuruluna atama yaparak de-
ğfl" dedi. Kamu tştetmecıliğini Geliştirme Merkezi ise POAŞ ve TÜRKBANK ihalelerinde
yaşanan şaibeli bağiantılar canhlığınj korurken Aktaş'ın yeniden gündeme gelmesinin özel-
leştırmeler konusunda yapılan eleştirilerin ne kadar haklı olduğunu kanıtladığmı vurguladı.
Bakanlar Kurulu karan ile 1979 yılmdan son-
ra Anadolu yakasında elektrik dağmm. ıletim ve
tıcareti ile görevlendirilen Aktaş'la ilgili aradan
geçen süre içinde sayısız davalar açıldı. suç du-
yunılannda bulunuldu. Aktaş'ın hukuka aykın
uygulamalan ve haksız kazancı ile ilgili ilk res-
mi rapor 24 Mart 1992 Yüksek Denetleme Ku-
rulu tarafindan ele almdı.
Bu raporu 25 Temmuz 1994 Başbakanlık Tef-
tiş Kurulu Raporu izlerken Aktaş 8 yıl boyunca
sözleşmesiz ve hukuka aykın olarak Anadolu ya-
kasında faaliyet gösterdi.
1993 yıhnda halka açılan Aktaş'ın usulsüz işlemleri ile ilgili Sermaye Pi-
yasası Denetleme Kurulu da iki rapor hazırladı. Biri 21 Kasun 1994, diğeri
26 Haziran 1995 tarihinde hazırlanan raporlann ardından son olarak 8 Ağus-
tos 1997 tarihinde hazırlanan Başbakanlık Teftiş Kunilu Raporu'nda da Ak-
taş'ın kamu çıkarlannı nasıl hiçe saydığı geniş bir şekilde yer aldı.
EMO, elektrik dağıtım şebekelerinin satışmın durdurulmasmı istedi
'Yönetime el koyma karan ğeciklf
• Elektrik Mühendisleri
Odası Istanbul Şube Başkanı
Alaattin Anahtarcı, Aktaş
yönetimine el konulmasını
gecikmiş bir karar olarak
nitelerken, tüm dağıtım
şebekeleri ve enerji
santrallannın satışının
durdurulmasmı istedi.
lstanbul Haber Servisi - TMMOB
Elektnk Mühendisleri Odası (EMO) ls-
tanbul Şube Başkanı Alaattin Anahtar-
cı, Aktaş örneğinde olduğu gibi tüm da-
ğıtım şebekeleri ve enerji santrallannın
satışının derhal durdurulmasmı istedi.
Aktaş'a el koymanın Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in
söylediğı gibi geçıci olmaması ve dağı-
tım şebekelerinin özel şirketlere devre-
dilmemesi gerektiğini söyleyen Anah-
tarcı, TEAŞ ve TEDAŞ'ın parça parça
satılması yerine, iyileşririlerek özerkleş-
tirilmesi gerektiğini vurguladı.
Alaattin Anahtarcı. Enerji Yapı Yol-
Sen lstanbul Şubesi ve Tes-tş tstanbul 1
No'lu Şubesi ile ortaklaşa düzenledıği
basın toplantısında, Anadolu yakasında
elektrik dağıtıma yapan Aktaş Elektrik
AŞ'nin yönetimine el konulmasının ge-
cikmiş bir karar olduğunu söyledi.
Anahtarcı. Aktaş'takı olumsuz uygula-
malann ayyuka çıkmasma karşın ülke-
mizin yaklaşık olarak tüm enerji üretim,
iletim ve dağıtım hatlannın uluslararası
tekellere satıldığına dikkat çekti.
Ersümer'in iki hükümette de yer al-
masının gerekçesinin bu politıkalardakı
uluslararası sermaye yanhsı kararlılığı
olduğunu sa\ıınan Anahtarcı, "Uhıslara-
rası Tahkim Yasası'nın, üzerinde tartaşı-
lamaz bir gereklilik gibi lanse edilerek
alelaeele yasalaşurümasııun asıl nedeni
de enerji üzerine kurulan bu politikalar-
du"" dedi. El koyma olayının geçici ol-
maması gerektiğini vurgulayan Anah-
tarcı. Anadolu yakası elektrik dağıtımı-
nın kısa bir süre sonra yeni bir makyaj-
la tekrar piyasaya çıkanlacağı inancın-
da olduğunu savundu. 1991 yılından bu-
EMO lstanbul Şubesi yöneticfleri bir basın toplanosı düzenleyerek Aktaş'ın yoisuzluklanndan örnekler verdi.
güne kadar iktidara gelen tüm hükümet-
lerin bu hukuksuz işlemi durdurmak ye-
rine, yeni hukuksuzluklar kattığını ifade
eden Anahtarcı, Aktaş'ın Başbakanlık
Teftiş Kurulu raporlannda yer alan usul-
süzlüklerinden şu örnekleri verdi:
• lstanbul Anadolu yakasındaki elekt-
nk kayıplan azalmamış, yüzde 8.5 "ten
yüzde 16.28'eyükselmiştir. Oysayapı-
lacak özelleştirmede bu kayıplann gide-
nleceği iddia edilmişti.
• Aktaş, tüketicilerden toplanması ge-
reken reaktif enerji bedelini aboneler-
den tahsil etmesine karşın TEAŞ'a bu
bedelleri ödemeyerek haksız kazanç el-
de etmiştir.
• Aktaş, tesisat bağlama, saat açma-
kapamada TEAŞ'm belirlediği tarifeler
dışına çıkmış, tüketicilere fazla bedel
ödettirilerek haksız kazanç elde etmiştir.
• Aktaş, 8 yıldır bu dağıtım bölgesi-
ne gerekli yatınmı yapmamış, kurduğu
paravan şirketlerle yatınm yapmış gibi
göstererek trilyonlarca lirayı kasasma
aktarmıştır.
• Aktaş yenilenen tesislerden sökü-
len malzemeleri TEDAŞ'a teslim etme-
miş, TEAŞ'a ödenmesi gereken birçok
borç da ödenmediğinden davalar açıl-
mış, TEAŞ'm trilyonlarca iiralık alaca-
ğı bulunan davalardan çekilmesi anlaşı-
lamamıştır.
• Gerekli yatınmlar yapılmadığın-
dan elektriğin kalitesi düşmüş, binlerce
rüketicinin beyaz eşyasında anzalanma-
lar meydana gehniştir.
• 1996 yılmda 240 milyar İiralık bor-
cun Marmara Bankaracılığıyla TEAŞ'a
aktanldığı iddia edilmiş ve her nedense
bu banka üç gün sonra iflas etmiş, sözü
edilen para ödenmiş gibi kabul edilmiş-
tir.
• TEAŞ ve Aktaş arasında yapılan
mahsuplaşma işlemi konuyla ilgisi ve
uzmanlığı olmayan kişilerce yapılmış-
tır.
• Aktaş, göreve başlar başlamaz ça-
lışanlann yansının işine son vermiş ve
bunlann birçoğuna kıdem tazminan öde-
memiştir. Oysa, özelleştirme yapılınca
istihdam olanaklan artacaktı.
ENERJt BAKANLIĞI MÜSTEŞARI YİĞİTGÜDEN
tTÇürkiye Bakûpetrolü
îçîii taviz veriyor'
tstanbul Haber Servisi - Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı Müsteşan Doç. Yiırda-
kul Yiğitgüden, Bakû-Ceyhan boru hattı ko-
nusunda Türkjye'nin önündeki en önemli hu-
susun. konsorsıyumdaki firmalann "3. ülke
riski'' denilen Azerbaycan ve Gürcistan ris-
kinin Türkiye tarafindan üstlenilmesinin is-
tenmesi olduğunu bildirdi. Yiğitgüden, bu-
nu, kabul edilebılir bulmadıklarını söyledi.
Müsteşar Yurdakul Yiğitgüden, Istan-
bul'da dün düzenlenen "ElektrikElektronik
99" fuannı açtı. Açılıştan sonra gazetecile-
rin sorulannı yanıtlayan Yiğitgüden, Bakû-
Ceyhan boru hattının inşası sırasında, Tür-
kiye'nin elinde olmayan nedenlerle "Olası
birgecikmenin maliyetini Tiirkiye taşısıa ce-
zasını da Türkiye ödesin" talebınin kabul edi-
lemez olduğunu belirtti.
Geçen yıl 29 Ekim'de bölge devlet başkan-
lannuı .Aİıkara dekJarasyonunda bu projeyi
desteklediklerini belirttiklerini, ABD'nin şa-
hit olarak imza koyduğunu hatırlatan Yiğit-
güden şöyle devam etti:
"Türkije olarak bu projeden para kazan-
mak istemediğimizi, Türkjye'nin hedefleri-
nin uzunvadeli olduğunudevamlı vurgulamış
ve projeyi ekonomik açıdan fizibil hak geti-
rebilmek içjn gerekli destek ve teşvUd verebi-
leceğimizi söylemiştik. Bunlar, biraz tered-
dütle karsılanıyordu, ama geçen dönem için-
de herkes gördü ki, Türkiye \vrgisel teşvikle-
ri \erdL Geçiş ücretieri konusunda çok cazip
teklifler verdi. Kamulaşnrma için çok cazip
sabit fi>at teklifi verdi."
Projeyi ticari hale getirmek için Türki-
ye'nin bütün gayretleri sarf ettiğini vurgula-
yan Yiğitgüden, rakamlar üzerindeki pazar-
lıklannanlaşılamayacakgibi olmadiğını söy-
ledi. Müsteşar Yiğitgüden şunlan söyledi:
"Ama karşımızda duran en önemli husus;
Azerba> can tarafındaki firmalar. 3. ülke ris-
ki dedigimiz Azerbaycan ve Gürcistan risld-
nin Tiirkive tarafindan üstlenilmesini talep
ediyorlar. Bunu kabul editebilir görmüyoruz."
Yiğitgüden, anlaşmalann neticelendıril-
mesi için bu konuda uluslararası standartla-
ra göre bir yaklaşım beklediklerini, bu tak-
dirde çok kısa zamanda anlaşmanın imzala-
nabileceğini söyledi. Yiğitgüden, "Aksitak-
dirdc uza>abiür. ama TürkıŞe'nin de çok faz-
la bekJeyecek zamanı yok. Bizim de, ABD'nin
de alternatif planlar üzerinde çalışmamız la-
zun. Onun için sürarje bu görüşmelerin neti-
ceye ulaşmasuu istiyonız" dedi.
ekran teletextli tv
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Ah.. İyi Bir Diktatör!
Dile kolay! En azından iki bin beş yüz yıllık bir
düş bu.
Eflatun'dan beri kimbilir kaç kez sayıklanmış:
- Ah şöyle iyi bir diktatör bulsak da rahat etsek!..
Düşün resmileşmesi Generai Evren'le başladı.
Ve 12 Eylül Anayasası, cumhurbaşkanının "ha-
/cem'olmasını öngördü. Üniversite rektörlerinden
yüksek yargıçlara kadar uzanan bir "tek seç/c/"lik
çıktı ortaya.
Sonuç?
Cumhuriyet karşıtlannın yargıdaki oranı ve etki-
si arttı. Üniversiteler içinde inanılmaz bir dinci ve
ırkçı kadrolaşma oldu. Türk Dil ve Tarih kurumla-
n başta olmak üzere, Atatürk'ün kurumlan bile bu
yozlaşmadan nasibini aldı.
Devrim tarihi dersJerini devrim düşmanlan verir
oldu...
Hadi şimdi temizleyebilirsen temızle!
• • •
Önceleri rahmetli Özal takmıştı kafaya, şimdi
yerini Sayın Demirel aldı. Formül aynı formül: Hal-
kın seçeceği, yetkileri arttırılmış bircumhurbaşka-
nı.
Artık "Evrenvari" yetkiler de yetmiyor.
Bizi paklarsa ancak "yan başkanlık" paklarfj)..
O da işleri daha berbat ederse, demokrasi içinde
hiç "çare" tükenir mi? Ver elini "tam başkanlık"...
1924 Anayasası. Mustafa Kemal'in önerdiği,
tüm pariamenter demokrasilerde var olan "veto"
ve "fesih" yetkilerini bile vermemişti. Şimdi Ata-
türk'ü aşmış olan(!) devlet adamlanmız, "seçilmiş
krallar" olmayı hak ettiklerini düşünüyorlar.
Geçenlerde Mümtaz Soysal anımsattı. 12 Ey-
lül Anayasası hazırlanırken, Ankara Siyasal Bilgi-
ler ve Hukuk fakülteleri ortak bir çalışma yapmış-
tı. O çalışmada şu satırlar vardı:
"Devlet başkanının güçlü olması için, hem halk-
ça seçilmesini savunmak hem de partiler üstü ve
yansız kalmasını istemek çelişkidir. Adaylar mut-
laka birya da birkaç partinin desteğiyle ortaya çı-
kacak, onlann etiketiyle kazanacaktır. Partamen-
toda anlaşma, uzlaşma ve yakınlaşmalaria sağla-
nacak bir seçimden çok farklı, belki kıran kırana
ve iz bırakan bir kampanya olacaktır bu. Sonrası
tarafsızlık olabilir mi?"
Hele bir de "ikinci kez seçilmek" de söz konu-
su ise!
••• '
Bir... İki turda halk tarafindan seçilmiş bir cum-
hurbaşkanı, bizim gibi bir toplumda "uzlaşma"
değil "kutuplaşma" yarat\r.
İki... Fransa'da bile meclis çoğunluğu başka
partilerden, cumhurbaşkanının desteği de başka
partilerden olduğunda sorun doğuyor. Aynı durum
bizde olsa sistem kilitlenir.
Bizde halkın seçtiği, yetkileri artmış bir "başkan"
geçmişte olsaydı ne olurdu?
Daha önce de yazdım:
Atatürk'ün ve Inönü'nün başkanlığı bir şey de-
ğiştirmezdi.
Evren.zatep "başkan" gibiydi, songç ortada.
özal başkan olsaydı, Türkiye Körfez Savaşı'na
girmiş ve de zarariarı kat Kat artmış olurdıu
1960'lann 70'lerin Demirel'inin başkanlığı ise,
Cumhuriyetin temellerini kemiren yozlaşmayı çok
daha çabuk bir şekilde çığnndan çıkarırdı.
Ya Erbakan?.. Ya Çiller?
Onlar da "bal gibi" güme giderdi.
Sorumu yineliyorum. Ve "başkanlık" konusu
"temcit pilavı" gibi her ciddi gündeme gelişinde
de, bıkmadan yinelemek niyetindeyim:
Türkiye'yi bugüne Menderes, Demirel, Evren,
Özal, Çiller çizgisi getırdi.
Uno kullanmayı beceremeyen sürücüye, siz hiç
TIR emanet eder misiniz?
Özelleştirıne
Yasası Anayasa
Mahkemesfnde
ANKARA (AA) - Özelleştirme Kanunu'nun bazı madde-
lerinin iptali istemiyle açılan davada. Devlet Bakanı Yüksel
Yalova ile Özelleştirme tdaresi Başkanı Uğur Bayar ve Yar-
dımcısı SaKh Taştan, Anayasa Mahkemesi hçyetine sözlü
açıklamalarda bulundular.
Erzurum Idare Mahkemesi'nin başvurusu üzerine, 4046
sayılı Özelleştirme Uygulamalannm Düzenlenmesine ve Ba-
zı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılma-
sına Dair Yasası'mn 4232 sayılı yasa ile değiştinlen (B) ve
(C) bentlerinin iptali istemiyle açılan davada, Yalova, Bayar
ve Taştan, Yüksek Mahkeme üyelerine yasanın işleyişi hak-
kında bilgi verdiler. Yalova' nın sunuş konuşmasının ardın-
dan Bayar ve Taştan, iptali istenen maddeler üzerinde açık-
lamalar yapü. Sözlü açıklama sırasında, heyet üyeleri tara-
findan Bayar ve Taştan'a sorular da yöneltildi.
Devlet Bakanı Yalova, sözlü açıklamalann tamamlanma-
sının ardından Anayasa Mahkemesi'nden aynlırken gazete-
cilere yaptığı açıklamada, Özelleştirme Kanunu'nun bazı
hükümlerinin daha önce Anayasa Mahkemesi'nce iptal edil-
diğini anımsatarak, son düzenlemenin, Yüksek Mahke-
me"nin iptal gerekçelen doğrultusunda hazırlanarak yürür-
lüğe konulduğunu belirtti.
Anayasa Mahkemesi heyeti, bugünkü sözlü açıklamalan
da değerlendirerek iptal istemini önümüzdeki günlerde so-
nuçlandıracak. Bir iktisadi devlet teşekkülü olan Orman
Crünleri Sanayii A.Ş.'ye (ORÜS) ait Şavşat lşletmesi, 155
bin ABD Dolan bedelle TALAŞ A.Ş. Ağaç Sanayii Turizm
Seyahat Şirketi'ne saülınca, özelleştirilen şirkette çalışan ba-
zı işçiler, ÖtB'nin bu karannın iptali ve yürütmenin durdu-
rulması istemiyle Erzurum Idare Mahkemesi'ne dava açtı.
Erzurum Idare Mahkemesi de, Anayasa"ya aykırıhk iddi-
asıyla özelleştirme işlemine dayanak oluşturan yasa hüküm-
lerinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
Erzurum Idare Mahkemesi'nin başvurusunda. 4046 sayı-
lı yasanın 4232 sayılı yasa ile değiştirilen 18. maddesınin (B)
ve (C) bentlerinin, Anayasa'nın yasama yetkisınin TBMM'ye
ait olduğunu öngören 7. maddesine aykın olduğu ileri süriil-
dü. Başvuruda aynca, Yüksek Mahkeme'nin, daha önce ben-
zerhükümleri içeren düzenlemeleri iptal ettiği anımsatılarak,
Anayasa'nın 153. maddesine göre Anayasa Mahkemesi 'nin
kararlannın yasama, yürütme ve yargı organlan ile idare ma-
kamlannı ve özel ve tüzelkişilen bağladığı vurgulandı. Baş-
vuruda, bu gerekçelerle söz konusu bentlerin Anayasa'nın
bu maddesine de aykın olduğu savunuldu.
4046 sayılı Özelleştirme Yasası'nın 4232 sayılı yasa ile de-
ğiştirilen 18. maddesınin (B) bendi, özelleştirme programı-
na alınan kuruluşlann değer tespiti çalışmalannın, bu kanu-
na göre oluşturulan değer tespit komisyonlan tarafindan yü-
rütülmesini öngörüyor. Bent, değer tespit komisyonlannın
teşkiJini. çalışmasını ve görevlerini de düzenliyor.