13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EKİM 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBVIA'dan 'Marmara Ormanı' • KONY4 (Cumhuriyet) - Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıklan Koruma Vakfi'nın(TEMA) Konya'nm Kozağaç mevkıinde "Mannara Ormanı" oluşturacağı belırtildi. Meşe palamudu agaçlanndan oluşacak ormana belediyeler, özel sektör ve sivi! toplum örgütleri katkıda bulunacak. TEMA Konya'da 31 hektar boş alanı önümüzdeki dönemde ağaçlandırmayı planlıyor. Amerikan yatırımı • MERSİN (Cumhuriyet) - Amerika Birleşik Devletleri Adana Konsolosu Stuart Jones. 18 Ekim'de Mersin'e gelecek bir işadamı heyetinin yatınm yapmak için çalışma başiatacağını söyledi. Heyette ithalat, ihracat, eneıji. banka \e inşaat gibi işkollan temsilciliklerinin yer alacağını söyleyen Jones, ABD fırmalannın Mersin'de yatınm yapmasının kentin gelişimi açısından da olumlu olacağını vurguladı. 18 Ekim tarihinde ABD heyeriyle bır toplantı yapacaklannı belirten Mersin Büyükşehir Belediye Başkânı Macit Özcan ise daha önce Japon Jaika fırmasına verilmesi düşünülen antma tesisi ve çöp fabrikası işlerinin ABD firmalanna verilebileceğinı söyledi. Iğdır'a Soykırım Aıut ve Müzesi • IĞDIR(AA)-Iğdır Valisi Şemsettin Uzun. Soykınm Anıt ve Müzesi'nin açıhşına, Kültür ve Dişişleri bakanlıklanndan temsilcı katılmamasını eleştirdi. Kültür Bakanlığı'ndan, Dışişleri Bakanlığfndan temsilciler katılmamasını şaşkmlıkla karşıladığını aniatan VaJi Uzun, "Yoksa Eıjpenileri gücendirmemek ıçm mi gelmediler? Bizim Ermenilerden toprak talebimiz yoktur. Asla da olmayacaktır. Ama Enneniler için kan ve toprak talebi devam etmektedir" diye konuştu. ügebarış denizi olsun' • KUŞADASI(AA)- Ege'ye kıyısı olan Yunan kentlerinin vaiileri, belediye başkanlan ve ticaret odası >etkilileri, Kıyı Ege Belediyeler Birliği'nin (KEBB) davetlisi olarak, 8- 10 Ekim tarihlen arasında Kuşadası'nda olacaklar. Kuşadası Belediye Başkanı ve KEBB Başkanı Fuat Akdoğan, Yunanistan'dan gelecek 100 kişilik heyette Yunanistan Ege Bakanı'nın da bulunacağını bildirdi. KEBB'nin 15. Genel Kurulu çerçevesinde Tusan Otel'de toplanacak bakan, vali, belediye başkanı ve işadamlanrun. ıki ülke arasmdaki yerel ölçekte çözümlenebilecek sorunlan ele alacaklan belirtildi. Kcriay'a Kmlhaç • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kızılay Genel Müdürü Kemal Demir, Kızılay- Kızılhaç Federasyonu Genel Sekreten George Weber ve beraberindeki heyet, Başbakan Yardımcısı HüsamettinÖzkan'ı Başbakanlık raerkez binasında ziyaret etti. Weber, çıkışta yaptığı açıklamada deprem sonrasında Kızılay'a yöneltılen eleştirileri "adaletsizce" olarak nitelendirirken, Kızılay'ın sahip olduğu kapasiteye göre en iyi işi yaptığını söyledi. Anız yangınları • ADIYAMAN (Cumhuriyet) - Gölbaşı- Besni karayolu üzerindeki Oyalı köyü cıvanndaki anızlann yakılması sonucu çe\Teye yayılan yangında meşe, fıstık ve badem ağaçlan yok oldu. Anız yangınlannın çoğaldığını göz önüne alan "Adıyaman Mahalli ÇevTe Kurulu", Vali Yardımcısı Bayram Yılmaz başkanlığında yaptığı toplantı sonrasında. bundan bÖyle anız yakan yurttaşlann en az 196 milyon 500 bın lira para cezası ile cezalandınlacağını bildirdi. Yaş dönümü şikâyetlerinden korunmak kadmın elinde 'Menopoz kaderİSTANBUL (ANKA) - Dünya standart- lanna göre kadının yaklaşık 26 yılı bu- lan menopoz süresinde sağlıklı bir yaşam geçirmesinin kendi elinde olduğu bildi- riliyor. "Menopoz kader değfldir" diyen uzmanlara göre doktor kontrolü ile me- nopoz döneminde de kaliteli yaşanabili- yor ve yaşamdan zevk alınabiliyor. Organon ilaç firması tarafındân hazır- lanan Sağlık Bülteni 'nde menopoz konu- su ele alındı. Bültende yer alan bilgilere göre, dünyada her yıl 24.5 milyon kadın, Amerika'da her gün 4 bin kadın meno- poza giriyor. Dünyada menopozlu kadın sayısı 250 milyon iken Türkiye'de 4.5 milyon menopozlu kadın bulunuyor. Ka- dınlann ortalama yaşam süresinin yük- sehnesı menopozlu geçirilen yıllann sa- yısmı da arttınyor. Menopoz ortalama 51 yaşında başlıyor. Kadmlann ortalama yaşam süresinin 77 olduğu göz önüne alındığında 26 yılın menopozlu yaşandı- ğı ortaya çıkıyor. Araştırmalar ırk. sigara kullanma alış- • Dünyada halen 250 milyon menopozlu kadm bulunuyor. Irk, sigara kullanma alışkanlığı, doğurganlık, beslenme, sosyal sınıf gibi etkenler, ortalama 51 olan menopoz yaşmı etkileyebiliyor. Uzmanlar, menopoz sonrası hormon tedavisinin yanı sıra, çocukluktan itibaren dengeli beslenerek kemik yoğunluğunun en üst seviyeye çıkanlmasını, ideal kilonun korunmasını, aşın tuzlu ve yağlı yiyeceklerden sakınılmasmı öneriyor. kanlığı, beslenme, doğurganlık. sosyal sımf gibi faktörlerin etkisiyle menopo- za girme yaşınm değişebildiğini göste- riyor. Örneğin siyah kadınlarda beyaz kadınlara göre, sigara içenlerde içme- yenlere göre iki yıl daha erken menopoz görülüyor. Aynca, doğum sayısı fazla olan kadınlar ile yüksek sosyal gruplara mensup kadınlar daha geç menopoza gi- riyor. Menopoz döneminde kadınlık hormo- nu östrojenin azalmasına bağlı olarak or- taya çıkan yakınmalar erken ve geç dö- nem yakınmalan olmak üzere ikiye ay- nlıyor. Erken dönem yakınmalan, 'sıcak basması, terleme, depresyon, düzensiz uyku, her şeyden rahatsız olma. ağlama isteği endişe, sinirlilik, iştah aröşı, hiç kimseyi görmeme isteği gibi ruh hali de- ğişiklikJeri, cinsel istek \itirimi, huzur- suzluk. konsantrasyon kaybı, kas, eklem ve kemik ağnlan, rahim sarkması' şek- linde sıralanıyor. Geç dönem yakınma- lan ise osteoporoz riskinde artış, kalp-da- mar hastalıklannın görülme sıklığında- ki artış şeklinde gerçekleşiyor. Menopo- zu daha rahat geçirmek için çocukluk ve ergenlik döneminden itibaren dengeli beslenerek kemik yoğunluğunun en üst seviyeye çıkanlması, ideal kilonun korun- ması, aşın tuzlu ve yağlı yiyeceklerden sakınılması öneriliyor. Menopoz dönemine giren kadmlann ge- ri kalan yaşamlannı sağlıklı geçirmele- ri için mutlaka doktora başvurması ge- rekiyor. Kanser riski olup olmadığını, kemik mineral yoğunluğunu, mamogra- fi gibi kontrolleri isteyen doktor, incele- meler sonrasında kişi için en uygun 'hor- mon yerine koyma tedavisi' denilen bir tedavi yöntemi uyguluyor. Bu tedavi ile vücuttan eksilen östrojen eksikliğine bağ- lı görülen şikâyetler son buluyor. Hormon yenileme tedavisi, östrojen ile birlikte ya da progestagen ile östrojen birlikte verilebiliyor. Aynca, östrojenik, progestagenik ve zayıf adrojenik etkileri tek bir molekül- de de birleştiren ilaçlarda bulunuyor. Bu ilaçlar, ağızdan alınan ilaçlar, cilt altı implantlan, vajinal krem ve ovüller, cilt üzerine uygulanan jel ve kremler, cilt üzerine uygulanan yamalar şeklinde uy- gulanabiliyor. Türkiye'de bebekler ilk 6 ayda sadece yüzde 10 oranında emziriliyor Amıe sütü zekâ gelîştiriyor tstanbul Haber Servisi - 'Fopulation Reference Bureau' tara- fındân 80 ülkede yapılan araştırma- da, emzirmenin faydalan üzerinde duruldu. Gelişmekte olan ve geliş- memiş ülkeleri kapsayan araştırma- da, emzirme, bebek ölüm oranı, üreme sağlığı gibi konular incelendi. Çalışmaya göre uzmanlar, ilk 6 ayda bebeğin sadece anne sütüy- le beslenmesinin, zekâ ge- Hşiminin yanı sıra hastalık- lardan korunmasma kadar pek çok faydasına dikkat çekiyorlar. Sudan, Nijerya gibi ül- kelerde bu oran yüzde 1 olarak tespit edilirken, en yüksek oran yüz- de 93'le Asya'da bulunan Moğolis- tan'da belirlendi. Türkiye'de ilkbirsaatiçin- de bebek emzirme oraru yüz- de 21, ilk 6 ayda yüzde 10 ve 9 aya kadar ek gıdalar ya- nında anne sütüyle beslen- me yüzde 27 olarak tespit edildi. Araştırmaya göre bebek ölüm oranı en yüksek bin- de 136 ile Afrika'daki Si- • Emzirmenin faydalannın araştınldığı bir çahşmada Türkiye, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler arasında yer aldı. Uzmanlar ilk 6 ayda bebeğe yalnızca anne sütü verilmesi gerektiğini belirtirken Türkiye'de bu oran yüzde 10 olarak saptandı. erra Leone'de, en düşük binde 8 ile Bah- reyn'de çıktı. Türkiye'de bu oran binde 43 olarak tespit edildi. Arastırmada, emzirmenin yararlan özet- le şöyle sıralandı: - Birçok fcriksel ve psikotojik faydalan var- dır. Bağışıklık sistemini gûç- lendirir. - Çocuğun zekâ gelişimin- de olumlu rol oynar. - Doğumda kan kaybım azalbr. - Emzirme düzenliyse, yüzde 93 oranında doğum- dan sonra hamile kalma ris- kini azaltır. Emzirme ve AIDS Erken doğum nedeni KUITIM • S»MAT Enfeksiyonlar bebeği etkîliyor tstanbul Haber Servisi - Bilim dünyasında yapı- lan son araştırmalarla en- feksiyonlann kadın geni- tal kanserleri ve erken do- ğumlarla yakın ilişkisi ol- duğu saptandı. Ankara Numune Eğitim ve Araş- tırma Hastanesi Kadın Do- ğum Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ferit Saraçoğlu. erken doğumlann dörtte birinin nedeninin enfeksiyonlar olduğunu belirterek ka- dmlann hamile kalmaya karar verdiğinde hekime kontrol olmalannı istedi. 7. Avrupa Jinekoloji ve Obstetrikte Enfeksiyon- 1ar Kongresi, Ankara Nu- mune ve Eğitim Hastane- si"nin ev sahipliğinde Ho- tel Crowne Plaza'da yapı- lıyor. Kongrede son ge- lişmelerin tartışıldığını söyleyen Doç. Ferit Sara- çoğlu, kadınlardaki rahim ağzı kanserlerinin enfek- siyonlarla yakın ilişkisi- nin saptandığını belirtti. En yaygm olarak HPV adı verilen bir enfeksiyo- nun görüldüğünü kayde- den Saraçoğlu, "Bu ABD'de genç kadmlann yüzde 50'sinde saptandı, sadece yüzde 1 "inde geni- tal bölgede siğfl gibibir be- lirti veriyor" dedi. Türki- ye'de rahim ağzı kanser- İennin 40-50 yaşlarda bin- de 2 civannda görüldüğü- nü de söyleyen Saraçoğ- lu, bu enfeksiyona karşı geliştirilen aşının ise araş- tırma aşamasında olduğu- nu kaydetti. Ülkemizde 'toksoplaz- ma' adı verilen bir enfek- siyonun da sık görüldü- ğünü ifade eden Ferit Sa- raçoğlu şöyle devam etti: "Bu enfeksiyon iyi p^- memiş et iyi yıkanmamış sebze ve kedflerden bula- şıyor. Bu çocuklarda beyin dokusunda ve gözde tah- ribata >ol açıyor. Türki- yç'de yüda 3 bin tokso pfaz- mah çocukdoğduğunu dü- şûnüyaruz. Bu nedenle ge- beler mutlaka bu enfeksi- yonun taramasmı yapür- maülar. Bu basit bir kan testiyle anlaşılabiliyor. Bu enfeksiyon ilk 3 ayda be- beklerin >üzde 15'ine, son üç aydaiseyüzde45'inege- çiyor." Doç. Saraçoğlu, anne- den bebeğe geçen bir di- ğer enfeksiyonun da hepa- tit olduğuna dikkat çeke- rek kadmlann gebe kal- maya karar verdikleri an- dan itibaren hekim kont- rolünden geçmeleri tavsi- yesinde bulundu. Akınülar tedavi ediliyor Doç. Saraçoğlu, enfek- siyonlann erken doğum- lann dörtte birinin nede- ni olarak tespit edildiğine de değindi. Aynı bölüm- den uzman Dr. Cihan Öz- topçu, annenin hayatını tehdit etmeyen mantar benzeri akıntılann erken doğuma neden olabildi- ğini söyledi. Akıntılann yüzde 98'inin tedavi edi- İebildiğini belirten Öztop- çu, "Bunlar teşhisi ve te- davisi mümkün olan has- tahklar. Sadece mua>«ney- le tespit edilebiliyor. Ka- dın akıntıyı fark ettiğinde gecikmeden hekime baş- vurmalı. HamileUkte te- davi, bazı ilaçlar kullanıl- madığı için daha zor olu- yor. Bunlar ihmal edilirse krDnikle$ebflhor" dıye ko- nuştu. Çahşmada, annesi HIV pozitif olan annelerde ha- milelik ve virüsün sonradan bebeğe etkisi de ara§tınldı.-,.; Anneden bebeğe HIV vi» >«•< rüsününgeçmeoranınmçolr "' az olduğu belirtilen araştır- mada, bu konuda şu bilgiler verildi: "Hiç etkilenmeme oranı yüzde 60, süt emdiği için etkilenenler yüzde 14. anne kar- nında etkilenenler ise yüzde 20 olarak tes- pit edidt AnneHIV paritif olduğunu bflrwr- sa mümkûnse ek gıdalar kuUanmaa. Ama sağlıklı bir ek gıda bulamıyorsa, mamalan hazırlayacak hijyenik ortam yoksa, gene de emrirnıek en güvenli yol olacaknr." (0212) 293 89 78 (3 M»T) İSTANBUL BÜYÖKŞEHİR BELEDİYESİ Şehir Tiyatroları doju düşün * konusYöneten' Komedi 2 Bölüm Ferhan Şensoy Çevirenler: Haluk Bilginer, Ferhan Şensoy Dekor: Ferhan Şensoy Kostüm: Sevim Çavdar Müzik: Selim Atakan Zuhal Olcay Haluk Bilginer Güven Kıraç Melek Baykal Sermiyan Midyat Kadıköy Halk Eğitim Merkezi 6-17 Ekim 1999 Çarşamba 15.00 (indirimli gün) Perşembe-Cuma: 20.30 Cumartesi: 15.00-20.30 Pazar 15.00 Bilet satış yerleri: Gişe Tel: (0-216) 330 10 27 Vakkorama Suadiye, Vakkoranta Taksim 16 yaşından kûçMenn gırmest sakıncalı olabılir.. Olmayabilırde.. Btz de kararsız kaldık Çûnkü, onlar her şeyı bızden daha iyi bılıyortar EFES Pilsen inkulturve sanata katlulanartaıak sürecek. Bornard- Marie KOLTES Necatı CUMALI BATI RIHTIMI DERYA GÜLÜ tJ-U-lS-16-nim Güisun^lREN PEMBE KONAGIN GEUNLERI Yöneten: Engin GÖRMEN 6-7-8-910-1314151617 EKİM K A D I N İLE MEAvAUR Türkçesi: Muhitfin YIIMAZ Yöneten Mazlym KİPER 6-7-8-9-10-13-14-15-16-17 EKİM J.KESSELRING UyoHaH<r R.CWİ-VjaZA Z08U-Yöneten: Çetm IPEKKAYA 6-74-9-10-Iİ-U-I5-U-I7BUM FOTOGRAFÇI (ORTAOYUNU) Yöneten: Y.Kenan IŞIK Haşmet ZEYBEK 6-7-8-9-1O EKİM OTUH M N U I İ : ÇAtJAMtA:! 5.00-20.30 / PBŞEMBt 20J0/ CÜMA:»JO/ •1BH 1.00 •15.00-20.30 / tUÂt 11.0O-15.00-19.O0/ BILEtLER 5fHIR TIYATROIARI GIŞEIERINDE SATI5A SUNULMUŞTU» f İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ır Tıvatroları 6 EKIM'DEN İTİBAREN FATIH REŞAT NURI SAHNESI'NDE (0.212-526 53 80) Gülsön SİREN PEMBE KONAĞIN GELINLERI Yöneten : Engln GÜRMEN Dekor Tasarımı : Ersin SATGAN Glgsi Tasarımı : Nilgün GÛRKAN Müzik : Bora AYANOĞLU ' , Koreografl : Eftal GÜLSUDAK Dramaturg : H.Zafer ŞAHİM OYh4AYANLAR: •Zihni GÖKTAY*Funda POŞTACI'Melahot ABBASOVA •Koîta KOKTİDİS'Serop ORAL«Ufuk ÖZKAN'Aslı YILMA2 BILIT «ATİİIARI IAŞKMIŞTI». OVUN TARIHLERI: 6-7-8-9-10-13-14-15-16-17 EKİM •VM (•• K SMmi«ht«afllMMrtSJ«-IIJ»«a|İMH:MJt-C«MA:2a.3g-CUIMirn(l:1Mt-n.3« T.C.MİB. DOĞAN CANKU ÖzdEtüt Müzik Eğitim Merkezi KLGrtar • Flamenco Gitar Piyano • Keman • Solfej ÇocukKorosu Kadınlar Korosu İLK DHRS SF.K1M CLA1A .«2759J6 - 37, KOSl'VOLl" DUZYAZI ORHAN BİRGtT Baba Tahinden bu yanaYüz yıl öncesinin Istanbulu'nda elbette sanayi- nin "s"sinden de, hatta bugünkü anlamı ile tica- retin "rsinden de söz etmek mümkün değildi. Dolayısıyla gazete ve dergilerimiz elbette reklam olgusu ile hemen hemen hiç tanışmamış gibiydi- ler. Ama imparatorluğun başkentinde belirli sayıda gazete ve derginin yayımlandığı görülüyor. O ga- zete ve dergilerin, giderleri bugünkülerle ölçülme- yecek kadar az olsa da gelir hanelerinde ilan ve reklamın adı görülmediği, satıştan ise tirajlann za- vallılığı yüzünden işe yarayacak ölçüde kazanç sağlanamadığı biliniyor. Yıne de yayımını sürdüren "matbua "nın açık ya da örtülü destekçileri ya da yöntemleri olduğunu basın tarihleri yazıyor. Rahmetlı Münir Süleyman Çapanoğlu, "Ba- sın Tarihimizde Acı ve Tatlı Hatıralar" yapıtında o türyöntemlerden bahsederken, dönemin ünlü bir yayımcısından, "Baba Tahir"den de söz eder. Ya- yımcının ünü, sahibi olduğu "Malumat" dergisin- de, Terkos Gölü'nden Istanbul'un içme ve kullan- ma suyunu evlerin musluklanndan akıtmak için ku- aılmuş Fransız sermayeli su şirketinden dergisi- ne parasal destek bulma amacı ile izlediği politi- kadan ve Padişah efendimize para karşılığı yap-. tığı jurnaflerden ileri gelmektedir. Baba Tahir, şirketin direktörüne başvurarak der- gisine abone sağlamalannı ister. Ya abone mikta- rında ya da istenilen paranın tutannda anlaşa- mazlar. Bunun üzerine Malumat'ın ilk sayısında Is- tanbullulan paniğe yönelten bir haber konulur ve Terkos Gölü'nde domuz leşi olduğu duyurulur. Istanbul'daki sınırlı sayıdaki su abonesinin, bu haber üzerine şirket binasını doldurup abone bağ- lannı kesme istekleri yöneticileri telaslandınr ve Ba- ba Tahir'in şantajı karşısında çaresiz kalan şirket direktörü, istenilen tutardaki aftın parayı ödeme- yi kabul eder. Malumat'ın bir sonraki sayıanda bu sefer"7efrVos Gölü'ndeki hayvan leşinin domuz otmadığının anlaşıldığı" bildirilmiştir. Çapanoğlu'nun kitabında yer alan bu olayın, iletişim fakülteleri öğrencilerine basın etiğinin an- latılması için seçilen çarpıcı ömeklerin başında sayıldığı için günümüze kadar geldiğini, bu yüz- den de kulaklarda küpe olarak kaldığını şanırdım. Yanıldığımı dün, bir gazetemizin birinci sayfası- nın manşet haberini okurken anladım. Hürriyet,"/^ dünyasında ŞANTAJŞOKU" başlığı ile "geçen pa- zar günü Star gazetesinin sürmanşetinde yayım- lanan Sütaş haberi"n\n perde gerisini anlatıyordu. Basın kuruluşları, Reklamcılar Derneği, ürünle- rinden dışkı çıktığı ileri sürülen üretici şirket, ka- muoyu önünde birbirini izleyen açıklamalar yap- tığı halde, geniş bir haber havuzunun destekledi- ği bilgisayanmda suçlanan gazeteden ne birses, ne de bir nefese rastlayamadım. Ve geride bıraktığım elli yılı aşkın meslek yaşa- mımın iyi kötü günlerini, hızlı oynatılan birsinema filmi gibi gözlerimin önünden geçirerek düşün- düm: • Bizim geçmişindegerçektenövünç dolu ömek-. • lerie dopdolu olan medyamız, bu hale mi gelecek- ti? Cumhuriyet'i yayımlayan Yenigün Haber Ajan- sı AŞ, 17 Eylül 1999'da Rekabet Kurulu'na yaptı- ğı başvuruda, "piyasa şartlanna göre fiyat belir- lemeyip maliyetlerinin altmda satış yapmak sure- tiyle pazardaki diger kuruluşlan piyasa dışına it- ' mek, zor durumda bırakmak tehlikesini yarattık- lan ve böylece hâkim durvmlannı kötüye kullan- dıklan" için sözde halka çok gazete okutmak için özveride bulunur görünenleri şikâyet ediyor. Türkiye'deki benzer bütün kurullarda oJduğu gi- bi, adı geçen kurumun çalışmasındaki ahestelik biliniyor. Bakalım Rekabet Kurulu, sadece kâğıt ma- liyeti 60 bin lirayı bulan bir gazeteyi, bayi komis- yonunu, ulaşımı, mürekkep, baskı, fire ve perso- nel giderlerini de eklemeyi bile düşünmeden 50 bin liraya satma cakasıyla apaçık "damping" yön- temlerine soyunanlan ne zaman gündemine ala- cak? Dahası, ne zaman olayın asıl boyutunu ortaya koyarak "yolunuza devam" mı, yoksa "durartık yeter" mi diyecek? O zaman dilimini sabırla bekleye duralım, 60 bin liraya sadece kâğtdı mal edilen gazeteyi piyasaya sürebilmek için aranılan değirmenin suyunu rek- lamlaria dengelemek için bu defa, reklam kuruluş- lan üzerinde baskılar ve işin kötüsü, tüketim mai- ları için bir yüz yıl öncesinden kalma Baba Tahir yöntemlerine başvurarak, ürettiğiniz malda pislik var tehditleri ile ilgili iddialar sadece bir kuruma değil, tüm medyamıza itibar yıtirtiyor! Şimdi birdenbireaklımageldiği için söyleyeyim: Hangi gazetemizdi, 24 Ağustos günü satış fiyatını 1 milyon liraya çıkartarak bu paranın tümünü dep- remzedeler için aynlan fona yatıracağını duyuran? Bu sertifikalı bağış araçlı satış, sanınm gazetenin satış fiyatını 50 bin liraya indirdiği tarihe kadar, or- talama bir aya yakın sürdü. Sürdü de, acaba dep- rem bağışlarını tek elde toplamayı amaçlayan Baş- bakanlık Kriz Merkezi'ne o satış gelirınden ne kadar ödendi? Insan bayağı merak ediyor. Faks: 0212 677 07 62 E-Mail:orhan.birgit(« do.net.tr. Doç. Ferit Saraçoğlu ^Kadınlar genital hijyeni bilmiyor' lstanbul Haber Serv isi - Türkiye'de kadmlann üç- te birinin genital hijyeni hiç bilmedikleri, kalanlann da yanlış uygulamalarda bulundukları belirlendi. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ka- dın Doğum Bölümü'nden Doç. Dr. Ferit Saraçoğlu ve ekibinin 250 kişi üzerin- de yaptığı araştırmada şu sonuçlar elde edildi: - Kadmlann sadece yüz- de 20-25'i şikâyeti olma- dan hekime gidip kontrol- den geçiyor. -Kadınlann üçtebiri hij- yeni hiç bilmiyor, gen ka- lanı da doğru uyguJamı- yor. - Kadınlann üçte ikisi adet dönemlerinde hijye- nik ürünleryerine bez, hav- lu gibi şeyler kullanıyor. Bunlar ne kadar yıkanırsa yıkansmlarenfeksiyona ne- den oluyorlar. - Tampon çok fazla kul- lanılmıyor. Zaten tampon biünçsizkullanılırsa toksik şok sendromu yaratabili- yor. - Vajinal duş yaygın. Ka- dınlar bunu temizlik açı- sından yaptıklannı belirti- yorlar, oysa son derece sa- kıncalı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle