Katalog

6 EKİM 1999 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA İstanbul Edırne Kocaeli Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denizli Zonguldak B PB B B A A A A A 23 28 25 26 28 30 30 28 24 TÜRKİYE Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya A A A A A A A A A 25 25 26 25 28 28 29 28 29 Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van Kars A A A A A A A A A | 30 28 32 33 28 30 25 23 23 HABERLERIN DEVAMI ı ^ *-^^CL-^j— ^-v _j 5~-^"— N. \^J ^ \ ~ *^*ara ^ ^ ^~Jtn^ / £*»lzmr X /^"^ t i \ *\Q /— \ /—'/ ^-\ S^ ~\rt-îtkanl. Trakya parçalı bu- hjtlu, diğer yerler az bulutlu ve açık ge- çecek. Hava sıcak- lıgı batı kesimlerde meyecek Rüzgâr - güney ve batı yon- lerden hafrf ara sıra orta kuvvette ese- cek. Dslo Helsinki Stockholm .ondra \msterdam 3rüksel Paris Bonn viünih DIS PB 8 PB 11 PB 14 B 15 B 14 B 14 B 14 PB 15 Y 13 MERKEZLER Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB Y Y Y Y PB Y PB PB 15 14 20 14 19 23 22 25 13 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Şam PB B B B B B PB B B I20 29 16 23 24 22 23 30 34 5 ^ <* - A Moskova 19 Taşkent O^ ı k Parçalı bulutlu Sıslı Bukrtlu k ÇokbUutlu ı Yağmurtıı ***AAf Kariı Sulu kar k Gûk gürültüü GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada riniz olur. Siz istedikten sonra Başbakan'ın sağlı- ğıyla ilgili haber yazmak, yorum yapmak ne had- dimize! Doktorun "müttefikleri" de var: Kalemini Ecevit'e adayan kimi gazeteciler, Başbakan'da görülen biryı- ğın somut rahatsızlık belirtilerinden habersizmiş gi- bi davranış içindeler. Eylül ayı sonunda ABD'ye giderken yurtdışında olacağı için 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalan- na katılamayacağını söyleyen Ecevit'in sergilediği bır dizi "bedensel ve zihinsel aksaklıklan" nedense anımsamıyortar bile. Ecevit'teki davranış özürlerini, zihinsel hatalan yaş- lılıkla örtmeye çalışanlara, bir-iki ömekle genç bel- leklerini tazeleme fırsatı verilebilir. Ömeğin uluslararası tahkim yasalan oylanırken kapalı oy hücresinden elinde zarfla çikan Başbakan Ecevit, yüzünde çocuksu bir gülümsemeyle oy se- peti yerine Bakanlar Kurulu sıralanna neden yönet- di? Her açıdan yardımcısı Hüsamettin Özkan koşa- rak yanına gitti ve Ecevit'i kolundan tutarak oy se- petine doğrulttu. Çankaya kapısında Cumhurbaşkanı'nın onayla- dığı listeyi okurken bakan isimlerini kanştıran, önün- deki listede doğruyu birtüriü bulamayan, bu arada telaşlı gözlerle Hüsamettin özkan'ı arayan, yardıma çağıran Başbakan Ecevit'ti. Başbakanlık merdivenlerindetökezleyen, Başkent Üniversitesi Hastanesi merdivenlerini RektörHabe- ral'ın yardımıyla çıkan da Ecevit. Dahiliye uzmanı, ama zihinsel ve bedensel özür- ler konusunda da uzman kesılen ozel doktor Arif Abacı'ya göre, "Alzheimer hastalığı (oysa Parkin- son) belirtileri, Bûlent Bey'ın 70'in üzerindeki" ya- şından kaynaklanıyor ve doğal! lyi, ama; hafifsenen rahatsızlık saptamalan vatan- daş Bülent Ecevit'te değil, Başbakan Bülent Ece- vit'te gözleniyor. özel doktor Abacı, Ecevit'teki talihsiz belirtilerin yorgunluktan kaynakianmadığını ve ABD'de sürdü- ğünü, Türk gazetelerini bir zahmet okuyarak öğre- nebilir. Hatta Başbakan'a, söylentileri ortadan kaldırmak için nöroloji uzmanlanndan kurulacak bir doktorlar heyetinde muayene olmasını önerebilir. Ya değişimin önderi kim? Hastalığına ilişkin sorular soran gazetelere hiddet- lenerek "Siz teşhis koyun "diyen Ecevit, -Hürriyet'in 30 Eylül 1999 Perşembe günkü haberine göre- "yi- neşaşırdı". Türkiye ile ABD ilişkileri diyeceğine, şaşınp "Baş- kan Clirrton'laTürk-lsrail arasmdaki mevcutflişkite- ri görüştük" dedi. VVashington Enstitüsü'ndeki ko- nuşmasında Clinton'dan "başbakan" diye söz etti. Kıbns'la Irak'ı, basını bilgilendirirken Israil ile Iran'ı bir- birine kanştırdı. Dönüşte havaalanındaki bir soruyu üç kez yi- neletti. Bir-iki gün önce, basına bilgi verirken "hücre tipi' yerine sürekli 'koğuş tıpi' cezaevleri yapılacağım" söyledi. Örnek çok; ama doktoruna ve Başbakan'ın sağlığının yerinde olduğu "teşhisini" koyan yan- daşı yazarlara göre, sorun yok! Bu arada, ABD'nin "günümüzdeki Türkbûyük- lerine" nasıl baktığına bir göz atalım: ABD'nin Ankara Büyükelçısı Mark Parris, 30 Eylül 1999'da Amerikan-TürkDemeklen'ndeyap- tığı konuşmada "Türkiye'deki değişimin ve re- formlann 'Baba's/" olarak, ne Demirel ne de Ece- vit'i göstenyoıi Büyükelçinin bütün iltifatlan, övgüleri bir tek isimde yoğunlaşıyor. Türkiye'de "zihin kalıplann- dakideğişikliğin önderi"olarak konuşmaboyun- ca tek bir isimden sık sık söz ediyor Büyüketçi Parris: Turgut Özal! Parris, "Türkiye'deki değişikliğin başlamasin- da özal ve reformlannın önemli ro/ü"nü saptar- ken refonmlann "sürgiti" olarak Ecevit'i gösteri- yor. Yazgıya bakın: "Bir dehanın arkasından gelen adam" bir zamanlann devrimci ismi, Ecevit! Ya değişimlerin, "böyyük Türkiye'nin miman olduğunu yıllardır yineleyen Demirel?.. Parris'in uzunca konuşmasında adı bile geç- miyori Bedelsiz ithalat kampanyası davası ANKARA (Cumhu- riyet Bfirosu) - Necmet- tin Erbakan'ın başba- kan olduğu REFAH- YOL hükümeti döne- minde düzenlenen tkin- ci Bedelsiz ithalat Kampanyası sırasında, Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'ne ait kay- naklan haksız ödeme yaparak yurtdışında bu- İunan dinci kuruluşlara aktardıklan iddia edilen 11 sanığın yargılanma- sına devam edildi. Ziraat Bankası'nın avukatı, müdahillikleri- ne karar venlmesini is- teyerek bazı tanıklan olduğunu belirtti. Kara- denız, Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'nün müdahilliğine, tanıkla- nn gelecek celse dinle- nilmesine ve gıyabi tu- tuklu saruklann yaka- lanmalannm beklen- mesine karar verildıği- ni açıklayarak duruş- mayı erteledi. lddıanamede, Ba- kanlar Kurulu'nun 21 Martl997'de"Bedeteiz Ithalat Kampanyası" açılması ve tanıtımınm da Hazine'yi temsilen Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü'nce yapıl- masının kararlaştınldı- ğı belirtiliyor. Kampan- yanın yurtiçi tanıtımı- nın 3 milyon dolar ve KDV karşıhğında "Maya Fuarcüık Orga- nizasyon ŞirketTne. yurtdışı tanıtımının ise 750 bin mark ve KDV tutannda "Adve Trise Reklam ve Tanıüm Şir- keti"ne verildiği kayde- diliyor. tddianamede, Erba- kan'ın başbakan oldu- ğu sırada Başbakanlık Basm Müşavirliği'nde görev yapan gıyabi tu- tuklu sanık Seyfettin Öztürk ve Süleyman Çelik'in, Avrupa'da bu- lunan Avrupa Mılli Gö- rüş Teşkilatı, Fransa Is- lam Birliği ve Hollanda Islam Federasyonu gibi dini amaçlı kuruluşlar- dan aldıklan sahte bel- ge ve faturalan Ziraat Bankası'nda görevli Oya CMgun'a ibraz et- tikleri ve bankadan sa- nıklara haksız ödeme yapıldığı bıldiriliyor Promosyon yerine meslek ahlakı • Baştarafi 1. Sayfada pon basırunın böylelikle kamu- oyunun saygınlığını kazandıgı- nı da vurguluyor. Araştırmada, her iki kişi için birden fazla (her bin kişiye 585 gazete) gazetenin basıldığı, 1998 yılı ortalamalanna göre yayımlanan 124 gazetenin top- lam tirajının 70 milyonu aştığı Japonya'da bu denli yüksek ti- rajlara ulaşılmasında promos- yon veya diğer etkinliklerin kat- kısının bulunmadığı görülüyor. EÜ tletişim Fakültesi öğretım üyesi Yrd. Doç. Dr. Nahide Ka- rabay'ın araştırma yazısında Ja- ponya'dakı 'Haksız Prim Yasası veGönüllü Rekabet Prensipleri' şöyle anlatılıyor: "Japonva'da yasaiar ve gaze- te sahipleri sektörün sağlıkh ge- lişiminiengeUeyecekhertürlüfa- altyete karşı ckJdi önlemler ai- mışlardir. Bunlardan en önem- Ifleri 'Antı Tekel Yasası' ve 'Uy- gunsuz Hediye, Armağan ve Odül Verilmesını Engelleme Yasası'dır (Haksız Prim Yasası). Bu yasaiar basın-yayın kurutuş- laruun pazariama Uetişjmi amaçh kampanyalar düzenle- melerini, tanıüm ya da tutun- dorma amaçh fiyat indirimJeri yapmalannı ve ücretsiz gazete dağıümını vasaklar. Japonya'da Japon Gazete Sahipleri ve Edi- törieri Derneği'ne üye 126 yazı- h basm kuruhışu 'Gönüllü Re- kabet Prensipleri' adlı belgeyi imzalamışlardır. Bubelgeflega- zeteler; kuruluşundan ûretim faaliyetierine, tanıtunmdan da- ğıbm ve saüşına kadar her aşa- mada haksız rekabet savılabUe- cek faaUyetten kaçınacaklannı ve gazeteterin kendi işlevieriyte meslek ahlakı çerçevcsinde re- kabet edeceklerini taahhût et- mişlerdir.'' Araştırmasında, Japonya'da basm işletmelerinin fiyat deği- şikliği istemlerini de irdeleyen Yrd. Doç. Dr. Karabay, bu is- temlenn Haksız RekabetiÖnle- meKomisyonu' tarafından ınce- lendiğini, komisyonun onayla- ması durumunda fiyat arüşının gerçekleştiğini vurgîılayarak da- ha sonraki aşamalan şöyle sıra- lıyor: "Aynca ulusal gazeteler fîyat- lannı defistirmek istediklerin- de, bunun gerekçelerini bir ra- por halinde Senkronize Fiyat Artışlan ve Damping Komisyo- nu'na sunmak ve komisyonca yapılan inceiemelerden sonra uygun görülen oranda arüş/indi- rim uygulayabUmektedir. Yasa aynca, 'Gazeteler, çeşitli bölge- lerde ve değişik toplum kesim- lerine farklı fıyatuygulayamaz- lar', 'Gazeteler dağıtım bayile- rine sipariş edilen adetten fazla sayıda gazete gönderemezler', 'tkinci elden saöş ve iade değe- ri bulunan mallar sınıftna dahıl edilen gazetelenn sabit fıyatla satılmalan garanti altına alın- maktadır' hükümlerini de içe- ra-." Karabay, araştırmasında Türk basmında pazarlamada temel etken olarak ele alınan promosyon uygulamalanna ve bu çerçevede gelişen pazaria- ma çalışmalanna benzer uygu- lamalann yasalarla ve mesleki kuruluşlann aralanndaki anlaş- malarla engellendiğinı vurgu- luyor. Düşiîk Fiyattan Gazete Satuıu Yasal ımdır? • Baştarafi 17. Sayfada Yüksek Mahkeme'ye başvurur. Yüksek Mahkeme, ECS'nin iddialannı incelerken ECS ile AKZO mahkeme dışında anlaşma yapariar. Bunun üzerine Yüksek Mahke- me'de devam eden dosya kapatılır. AK- ZO UK, 1980 yılının başında fiyatlannı yüzde 10 yükselterek ECS ile olan fiyat aralığını korur. Bu fiyat yükselmesinden sonra Spillers, ECS firmasına yaklaşır. Bu- nun üzerine AKZO UK, fiyat indirimine git- mek zorunda kalır. 1980 yılının sonlann- da Spillers, sabit fiyat garantisiyte altı ay- lık veya bir yıllık belli bir kota dahilinde bir anlaşma yapmak ister. ECS, eski teklifini tekrarlar. ECS'nin tav- n Spillers tarafından, AKZO UK'ye akta- nlır. Ardından RHM, ECS ile bır sözleşme yapar. Bu olaylann gelişımi neticesinde AKZO UK saldırgan birtavır almaya karar verir. ECS, benzoyl peroxide için ton ba- şına 532 UKL fiyat uygularken AKZO UK, ton başına 517.90 UKL fiyat uygulamaya başlar. Bunun üzerine ECS, düşük fiyat uygu- lamak suretiyle AKZO UK müşterilerini kendi safına çekmeye devam ettiğinden bahisle Avrupa Birliği Komisyonu'na (Ko- misyon) şikâyet eder. Komisyon, 1982 yı- lında yaptığı soruşturma esnasında AKZO UK yöneticısi Mr. McKee'nin memoran- dumunu elde eder. 1983 yılının Şubatf nda AKZO UK, ECS'ye müşterilerini elde tut- mak için fiyat indirimine zoriayan bir fiyat indirimine gider. 1983 yılının mayıs ayın- da ECS, AKZO'nun fiyat indirimine git- mesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir alın- masını ister. Komisyon, bu istemi haklı bularak tedbir karan verir. Komisyon, tedbir karanndan sonra so- ruşturmaya devam eder ve AKZO'ya 10.000. 000 ECU para cezası ödemeye mahkûm eden karannı verir. Komısyona göre AKZO, Avrupa Birliği Anlaşması'nın 86. maddesi (bundan sonra kısaca 86. madde olarak adlandınlacaktır) anlamın- da hâkim durumdadır. 86. madde hâkim durumun kötüye kullanılmasını yasakla- maktadır. AKZO'nun yukarda açıklanan davranışlan hâkim durumun kötüye kul- lanılmasını teşkil etmektedir. AKZO, Komisyonun karannın iptali için Avrupa Biriiğj Adalet Divanı'nda (Divan) dava açar. Divan, öncelikle davacının il- gili pazaria ilgili iddialannı inceledikten sonra Komisyonun ilgili pazan organik pe- roxides pazan olarak belirlemesini doğru bulmuştur. Aynca pazar payı ıtibanyla AK- ZO'nun hâkim durumda olduğunu kabul etmiştir. Divan, 86. maddenin, rakibıni ele- mek suretiyle hâkim durumunu güçlendir- meyi yasakladığını, bu açıdan bakıldığın- da her türül fiyat rekabetinin yasal görü- lemeyeceğini belirtmiştir. Bu çerçevede maliyet analizlerinin yapılması neticesin- de uygulanan fiyatın rakibini yok etme planının bir parçası olduğu sonucuna ula- şılırsa hâkim durumun kötüye kullanılma- sının söz konusu olacağını ifade etmiştir. Son olarak Divan, Komisyonun AK- ZO'nun ECS'ye zarar vermek için kabul edilemeyecek derecede düşük fiyatla un katkı maddesi sattığı sonucuna ulaşma- sını haklı bulmuştur. Ülkemiz açısından Divan karannın önemi bir gazetenin dü- şük fiyattan satışyapmasının RKHK'nin 6. maddesi çerçevesınde yasaklanmasında emsal teşkil etmesidir. Bu çerçevede ya- pılması gereken ise düşük fiyattan satış yapan gazetenin ılgili pazarda hâkim du- rumda olup olmadığının ve maliyet anali- - zinin yapılması neticesinde kabul edilebi- lir bir fiyattan satış yapıp yapmadığının belirienmeskjir. HAYDI TURKIYE FINALE! I GÜN Almanya - Türkiye 9 Ekim Cumartesi 20:3ü"da Hemen üye olun, yenilemenizi son giine bırakmayın! (0212)225 55 55 www.cine5.com.tr sadece Rekabet Kurulu dampıngi görüşecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhuriyet'i yayımla- yan Yeni Gün Haber Ajansı ta- rafından Star, Posta ve Takvim gazeteleri hakkında, fıyatlann- da "damping" yaparak haksız rekabete yol açtıklan gerekçe- siyle Rekabet Kurulu'na yapı- lan başvuru bugûn ele aluııyor. Promosyon gibi basın sektö- rûnde rekabeti engelleyici bir unsur olarak görülen maliyetin altında saüşlar nedeniyle, Cum- hııriyet'i yayımlayan Yeni Gün Haber Ajansı AŞ'nin Rekabet Kurulu'na 3 hafta önce yaptıgı başvuru, kurulun bugün yapa- cağı toplantısında değerlendiri- lecek. Rekabet Kurulu, incelemenın sürmesi nedeniyle, başvurunun ardından yaptığı iki toplantıda konuyu ele alamamıştı. Başvu- runun, kurulun bugünkü toplan- Osuun gûndeminde olduğu öğ- renildi. Sanayi ve Ticaret Ba- kanbğı, maliyetin altında satış- larla yapılan rekabeti engelleyi- ci durumun Rekabetin Korun- ması Hakkında Yasa'nın 6. mad- desınde duzenlenen -Hâkim Durumun Kötüye Kuuanıhna- a" hükmü çerçevesinde değer- lendırilebileceğini, Rekabet Ku- rulu'nun geçici tedbir karan ala- bileceğini ve idari para cezası verilebileceğini bildirmişti. Yasaya göre, yasaya aykın ey- lem, karar, sözleşme ya da an- laşma ile rekabetin engellenme- si, bozulması, kısıtlanması, be- lirli birmal ve hizmet piyasasın- daki hâkim durumun kötüye kullanılması durumuna neden olan kişi ya da kuruluşlar, bun- dan zarar görenlerin her türlü za- rannı tazmin etmekle yüküm- lüler. İstanbul Barosu Başkanı Sayman 6 Kriz yönetiın meritezi yönetmeliği hııkııka aykın' ANKARA(CumhuriyetBüro- su)- İstanbul Barosu'nun, Başba- kanlık Kriz Yönetim Merkezi Yönetmeliği'nin iptali ve yürür- lüğünün durdurulması istemiyle Danıştay'da açılan davada görüş- lerini bildiren Yücel Sayman. yö- netmeliğin hukuka aykın oldu- ğunu ve keyfıliğe yol açtığını kaydetti. Yönetmeliğin bır yasaya da- yandınlmadan, anayasaya aykın olarak çıkanldığını belirten Say- man, u Ana>asaya göre olağanüs- tü durumlarda seferbertik ilan edifebUir \« bu da TBMM dene- timine tabidir. Ancak bu yönet- metikle, olağauıüstü durumlarda Medis denetiminden geçmeyen yeni biryöoetim biçinıiortaj'a ko- nuluyor" dedi. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'nın Milli Gü- venlik Kurulu'nun binasında top- landığını ve burada ne gibi ka- rarlar alındığının açıklanmadığı- nı söyleyen Sayman, kuruluşun personelinin kimlerden oluştuğu- nun da bilinemedigini belirtti. Başbakanlık'ın Danıştay'a gönderdiği savunmada, "İstiıı- bul Barosu'nun Başbakanlık KrizYönetim Merkezi'nin kuru- hışu ve yönetimiyle doğrudan menfaatflişkisininbulunmadığı, bu ncdenle davanm reddedilmesi gerektiği'' görüşünün savunuldu- ğunu anımsatan Sayman, bu ko- nunun, her yurttaşı olduğu gibi tstanbul Barosu'nu da yakından ilgılendirdiğinı kaydetti. Imralı Adası'nın çevresinın Abdullah Öcalan nedeniyle ya- sak bölge ılan edildiğini kayde- den Sayman, davaya katılma is- temlerinin de aynı gerekçeyle merkezce incelendiğini ileri sür- dü. Davaya katılanlann, bu birim tarafından son derece aynnulı bir denetımden geçırildiğini anlatan Sayman, denetun sonucunda el- de edilen bu bilgilerin, nerede ve kimler tarafından saklandığının ise bilinmediğini söyledi. Başbakanlık avukatı Bahoyar Ay da, tstanbul Barosu'nun Kriz Yönetim Merkezi'nin çalışmala- nyla doğrudan bir menfaat ilişkı- si bulunmadığını ileri sürerek da- vanın usulden reddedilmesi ge- rektiğini söyledi. Aktaş'a el konuluyor • Baştarafi 1. Sayfada ni projeler üzerinde görüşmeler yapacaklannı bıldirdi. Ersümer, Aşkabat Havaala- nı'nda gazetecilerin sorulanm yamtladı. Ersümer, 1989 yılın- da özelleştirilen tstanbul'un Rumeli elektrik dağıtım işinin Aktaş'a verilmesine ilişkin gö- rev sözleşmesinin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilme- sinin ardmdan imtiyaz sözleş- mesi yapıldığmı, Danıştay'ın da bu sözleşmeyi onayladığım ammsattı. Ancak, devir ve elektrik sa- tış anlaşmasına ilişkin açılan davada, Danıştay 10. Daire- si'nin verdiği ret karan için İdari Davalar Genel Kuru- lu'nun yeniden inceleme iste- diğini, 10. Daire'nin karannda direnmesi üzerine Danıştay Nöbetçi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun yürütmenin dur- dunılmasına hükmettiğini an- lattı. Tebliğ edilen bu karar kar- şısmda 3 seçeneklerinin bulun- duğunu söyleyen Ersümer, "Ya bir göztemd gönderecektim, ya 2 Kasun'dald duruşmayı bekİe- yecektiın. Ya da görmezden ge- Brdim, bu da yasal otmazdı* di- ye konuştu. Kamu yarannın gözetilme- mesi nedeniyle yürütmesi dur- durulan sözleşmeye ilişkin so- ru üzerine Ersümer, "Kamu yaranna ben açamam. Onu mahkeme açacak. Kamu yara- n şu noktalarda gözeralmemiş- tir, diyecek" dedi. Enerji Bakanı Ersümer, bu- gün Türkmenistan Cumhur- başkanı Sapannurat Tfirk- menbaşı ile görüşecek ve Türk- menistan'daki deprem şehitle- rini anma törenine katılacak. Ersümer, Türkmenistan'da enerji ve doğalgazdan sorum- lu başbakan yardımcılan ile yapacağı görüşmelerde de ye- ni projeleri ele alacaklannı söyledi. Türkmenistan doğal- gaz projesinin değerlendirile- ceği görüşmelerde, yeni proje olarak da, TPAO'nun kabul et- tiği üretim halinde bulunan do- ğalgaz sahalannda Türkmenis- tan'la birlikte çalışma konu- sunda değerlendirmeler yapı- lacak. BUNLARI BİLİYOR MUYPUNUZ? ERCOFLEK • Alfenx>'nun sağlıklı uykular Içm ürettiği ' ErgoflexyataklonnTûrkiyede t*ilkolduğunu; • Ergoflex'in vücut ergonomısine göre 5 ayn bölgede. farklı dirençte. çelık ycjydan üretilen. kumaş kapsûl ıçı konstrükayondan otuştuğunu. • Yukandan ve aşağKİan ortaya doğru genişleyerek, Ost üste binmeyen, deformasyonu önteyıcı yay astemi içerdlğıni, • Hijyenıkllğı sağlamak için silikonee elyaf, özel dokuma kumoş ve hava kapsülleri kullanıldığını billyor muydunuz'' A L F E M O